433- qqBESMELE yVWK" : Bismillahirrahmanirrahim’in kısaltılmış ismi. (Bak: Bismillah)
434- qqBEYAN –_[" : İzah. Açıklama. Anlatma. Açık söyleme. Öğretme. Fesahat ve belagat. Söz olsun, iş olsun; vuku’ bulan şeyden murad ne olduğunu o şey ile alâkası ve münasebeti bulunan bir sözle veya bir fiil ile açıklamaktır. Ebd: Belâgat ilminin hakikat, mecaz, kinaye, teşbih, istiare gibi bahislerini öğreten kısmı. (Bak: Belâgat, Edebiyat, Fasahat, Tefsir)
435- Kur’an (3:138) (55:4) (75:19) âyetlerinde (beyan) kelimesi geçmekte olup, hakkında beyan ve tebyini, Allah’ın ihsanı olduğu ve ona beşerî temayüllerle tasarruf etmeden teslimiyet gerektiği dersi verilir. Ve aynı kökten türemiş olan kelimeler de Kur’anda hayli çoktur.
435/1- Musa A.S. fir’avne karşı, sözlerinin iyi anlaşılıp irşada vesile olması ve lisanında iğlak ve işkalsiz bir selaset bulunması için dua etmiştir. (Bak: Kur’an 20:27, 28)
Bu âyetten, güzel ifade ve beyanın müstahsenliği anlaşıldığı gibi, firavn-meşreb deccallara karşıda i’caz-ı Kur’aniye ile hakkı izhar etmek gerekiyor diye îmaî bir mânâ anlaşılıyor. (Bak: 387.p.)
Bediüzzaman Hazretleri kendi ifadesini muğlak bulurken, İ’caz-ı Kur’anı beyan eden Risale-i Nur’un beyanının fevkalâde güzel olduğunu izhar eder. Ezcümle bir eserinde şöyle der:
«İşte en uzak hakikatları en yakın bir tarzda en âmi bir adama ders verecek derecede; benim gibi türkçesi az, sözleri muğlak, çoğu anlaşılmaz ve zâhir hakikatları dahi müşkilleştiriyor diye eskiden beri iştihar bulmuş ve eski eserleri o sû-i iştiharı tasdik etmiş bir şahsın elinde bu hârika teshilât ve suhulet-i beyan; elbette bilâşüphe bir eser-i inâyettir ve onun hüneri olamaz ve Kur’an-ı Kerim’in i’caz-ı mâneviyesinin bir cilvesidir ve temsilat-ı Kur’aniye’nin bir temessülüdür ve in’ikâsıdır.» (M.373)
Kur’an (20:27,32) ve (28: 34,35) âyetlerinde beyan edilen Allah’ın Musa’yı A.S. kardeşi Harun A.S.ın yüksek fasahat-ı lisaniyesi ve muavenetiyle destekleteceği müjdesinin asrımıza bakan işareti vechinde, asrın Mehdisinin de lisan-ı hakikat ve belagatta en üstün derecede olan eserlerin, hayatın geniş dairesinde vazifedar olarak gelecek zatın hitabetine de te’sir edeceğine bir îma olabilir.
Dostları ilə paylaş: |