İSLÂm prensipleri ansiklopediSİ



Yüklə 13,72 Mb.
səhifə213/1221
tarix05.01.2022
ölçüsü13,72 Mb.
#76819
1   ...   209   210   211   212   213   214   215   216   ...   1221
İki atıf notu:

-Dünya hayatını âhirete tercih edenler, bak: 719, 720.p.lar.

-İmanlarında hayır olmayanlar ihbar eden hadis, bak: 614.p.

619- Kendilerine hak tebliğ edildiği halde, nefisperestlik ve enaniyet gibi sebeblerle hakkı dinlemeyip iman etmeyen ehl-i dalâlet, Kur’anda muhtelif vasıfla­rıyla tavsif edilir. Ezcümle, bir âyet-i kerimede şöyle tasvir ediliyor:

«(36:8) ®ž «Ÿ²3«~ ²v¬Z¬5_«X²2«~|¬4_«X²V«Q«% _Å9¬~ “Çünki biz onların boyunlarında bir takım bağlar, kelepçekler yapmışızdır.” Âyette geçen aglâl, gaynın zammıyla “gull” ün cem’idir... Cumhur bunun bir istiare olduğunu söylemişlerdir ki, hidayetlerine mani olan enfüsî ve içtimaî i’tiyad ve şeraitin ¬y¬T­X­2|¬4 ­˜«h¬¶<_«0 ­˜_«X²8«i²7«~ ¯–_«K²9¬~ Åu­6«— (17:13) mısdakınca bir ceza-i mükteseb halinde tab u il­zamını tasvirdir. Çünki tom­ruk ve kelepçek gibi bağlar, ceza ve ukubet âlâtından olmak itibariyle cebrî olan fıtriyyatı değil, iktisab ile istihkaka terettüb eden cezaî bir ilzam ifade eder. İlk na­zarda asrî medeniyetin boyun bağlarını ihtar eder gibi görünen bu “aglal” hem fer­din kabiliyyet-i fıtriyyesini yanlış hedeflere sevk eden bir cem’iyyet sultasının fena taz­yikle­rini hem de bâtıl itikadlar, çirkin itiyadlar, kötü huylar, taklid, taassub, heva gibi küfr ü masiyeti hoşlandırıp imandan kaçındıran fena melekelere ve key­fiyetlere ne­fislerin alıştırıla alıştırıla değişmez hale getirilmiş olmasını temsil­dir.» (E.T.4009-4010) (Bak: 3490.p.)

Demek oluyor ki bilerek ve severek ecnebi âdetlerine tâbi olmak, yüksek Kur’an ahlâkına zıd düşen hareketlerdir.

Bu mevzuda dikkat edilmesi gereken mühim husus şudur ki: İnsan dalâ­lete ya cehalet veya nefsin meyli gibi sebeblerle düşer. Niyetleri iyi olup ce­haletten dolayı dalâlete düşenler; ikaz ve ta’lim ile hakka dönerler. Eğer da­lâlet, cehaletten değil de iyi niyete rağmen nefsin galebesinden olsa, bu gibi­ler dahi daimî bir nedamet hissi ile hakka dönmek isterler. Ciddî bir irşad se­bebiyle de hakka dönecekleri umulur. Bilerek dalâleti tasvib ve tercih edenler ise, “dalâlen baîd” hükmüne dahildirler ki, Kur’an (4:60, 116, 136, 167) (14:18) (22:12) (34:8) (42:18) (50:27) ve emsali âyetle­rinde “dalâlen baîd” ehli, tavsif ve takbih edilir. “Dalâlin mübin” ifadesinin geçtiği âyetler için bak: 2683.p.




Yüklə 13,72 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   209   210   211   212   213   214   215   216   ...   1221




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin