Atıf notları:
-İhtilafı ta’dil edecek çare, bak: 1825,1827.p.lar
-Hilafeti temsil edecek zatın üçüncü vazifesi, bak: 2304.p.
-Din, hayat ve hukuk-u amme için birer müceddidin lüzumu, bak: 2689.p.
-Şûra-yı İslâm’ın lüzumu, bak: 3579 ilâ 3582. p.lar.
962- Fıkıh hakkında âyetlerden birkaç not:
-Derin ve ince anlayışla hakaiki idrak etmek: (4:78) (6:65) (7:179)
-Dinî hakikatları inceliğiyle tefhim için güzel ifade etmek: (20:28)
-Cihaddan geri kalanlar, fıkıhta (ince anlayışta) geri olanlardır: (48:15)
963- qqFIRKA-İ NACİYE y[%_9 šy5h4 : Kur’an-ı Kerim’e ve Sünnet-i Seniyeye sıkı sıkıya bağlı olup Ehl-i Sünnet ve Cemaat yolundan ayrılmayan müslümanlar. Bunlar kıyamete kadar lütf-u İlahî ile devam eder. (Bak: Ehl-i Sünnet)
964- qqFISK sK4 : Haddini tecavüz. Günah. Haktan ayrılmak. *Fık: Allah’ın emirlerini terk ve O’na isyan etmek ve doğru yoldan sapıp çıkmak. Böylece olanlara şeriat dilinde “fasık” denir. (Bak: Fasık)
«Fısk; hakdan udul, ayrılmak; hadden tecavüz; hayat-ı ebediyeden çıkıp terketmektir. Fıskın menşei; kuvve-i akliye, kuvve-i gazabiye, kuvve-i şeheviye denilen üç kuvvetin ifrat ve tefritinden neş’et eder. Evet ifrat veya tefrit, delillere karşı bir isyandır. Yani sahife-i âlemde yaratılan delail, uhud-u İlahiye hükmündedir. O delaile muhalefet eden, Cenab-ı Hak’la fıtraten yapmış olduğu ahdini bozmuş olur. Ve keza ifrat ve tefrit hayat-ı nefsiye ve ruhiyenin maraz ve hastalığını intac eden
esbabdandır. Buna fıskın birinci sıfatı olan (2: 27) ¬yÁV7~ «f²Z«2 «–YN«T²X< cümlesiyle
işaret edilmiştir.
Ve keza ifrat ve tefrit, hayat-ı içtimaiyeye karşı isyan ateşini yakan iki âmildir. Evet bu âmiller hayat-ı içtimaiyeyi nizam ve intizam altına alan rabıtaları, kanunları keser atar. Evet şehvet veya gazab haddini aşarsa, ırz ve namuslar pay-mal olur, masumlar mahvolur. Buna da, fıskın ikinci sıfatı olan,
«u«.Y< ²–«~ ¬y¬" yÁV7~ «h«8«~ _«8 «–YQ«O²T«<«— cümlesiyle işaret edilmiştir.
Ve keza dünyanın nizamının bozulmasını intac edip fesad ve ihtilale sebebiyet veren iki ihtilalcidirler. Buna dahi, fıskın üçüncü sıfatı olan,
¬Œ²‡«²~ |¬4 «–—f¬K²S<«— cümlesiyle işaret edilmiştir. Evet fasık olan kimsenin kuvve-i akliye ve fikriyesi itidali kaybedip safsatalara düşerse, itikadata ait rabıtaları kesmekle, hayat-ı ebediyesini yırtar atar. Ve keza kuvve-i gazabiyesi hadd-i vasatı tecavüz ederse, hayat-ı içtimaiyenin hem yüzünü, hem astarını yırtar, altüst eder. Ve keza kuvve-i şeheviyesi haddi aşarsa heva-i nefse tabi olur, kalbinden şefkat-i cinsiye zail olur, kendisi berbad olacağı gibi başkalarını da berbad edecektir. Bu itibarla fasıklar hem nev’inin zararına, hem arzın fesadına çalışmış olur. » (İ.İ. 165)
965- «Şer’an fıskın üç mertebesi vardır. Birincisi, günahı çirkin addetmekle beraber ara sıra irtikab etmek; ikincisi, üzerine düşerek inhimak ile yapmak; üçüncüsü, çirkinliğini inkâr ederek yapmaktır. Bu üçüncü tabaka küfür mertebesidir. Fasık bu hale gelmedikçe, ehl-i sünnet mezhebinde mü’min namı kendisinden selbolunmaz. Binaenaleyh fasık vasfı içinde kâfirler bulunabileceği gibi imanını zayi etmemiş olanlar da bulunabilir. (E.T.282)
Kur’anda fısk muhtelif yerde geçer. Meselâ, Allah’ın emirlerinden çıkmak: (18:50), inkâr etmek: (10:3) (32: 20), fasık idare kadrosu: (17:16), işlenmesi fısk olan haramlar: (5:3) ve emsali âyetler.
Dostları ilə paylaş: |