İSLÂm prensipleri ansiklopediSİ



Yüklə 13,72 Mb.
səhifə391/1221
tarix05.01.2022
ölçüsü13,72 Mb.
#76819
1   ...   387   388   389   390   391   392   393   394   ...   1221
Bir atıf notu:

-Hilkatte ziyadelik, bak: Kur’an (7:69) (35:1) ve 1689.p. tâ âyet notları.

1154- qqHALK-I CEDİD f: Ba’sü ba’d-el mevt, yeniden yaratı­lış. Ana karnındaki çocuğun insan suretine getirildiği devre (Kur’an 23.14). Yeniden yeniye tekraren yaratılma.

Bir âyette şöyle buyruluyor: “ (50:15) ¯f<¬f«% ¯s²V«' ²w¬8 ¯j²A«7 |¬4 yeni bir halktan il­tibastadırlar. Sure-i En’amda

(6.60) ¬‡_«ZÅX7_¬" ²v­B²&«h«%_«8 ­v«V²Q«<«— ¬u²[Å7_¬" ²v­U[Å4 «Y«B«< >¬gÅ7~ «Y­;«—

âyetinde geçtiği üzere, bir kavmin hayatı gibi, bir şahsın hayatı da eczasının lahzadan lahzaya yenilenmesi suretiyle bir iltibas içinde cereyan ettiğini ve binaena­leyh halk-ı evvel denilen bu halkta, bekayı şahsînin bile vahdet-i nev’iye gibi pey­derpey halkolunan birbirine benzer ecza arasındaki bir iltibas ve müşabehet içinde tecelli eden bir nisbet vahdetinden aynı nisbetle tevali eden bir halk-ı cedid istimra­rından ibaret olduğunu beyandır. Şeyh Muhyiddin-i Arabî buradan bütün eşyanın a’raz gibi cevahirin de an be-an halk-ı cedid ile müteceddid olduğunu istinbata ka­dar gitmiş; 17. yy. felsefe devresinde yer alan Fransız feylesofu meşhur Dekart (Descartes) de bu su­retle bir halk-ı cedid nazariyesine zâhib olmuştur.” (E.T.4502) (*)

“Âlemde herşey ­y«Z²%«— ެ~ °t¬7_«; ¯š²|«- Çu­6 mantukunca helak ve fena içinde her lahza tagayyüre maruz ve her tagayyürde yeni bir halk ile ihtilat ve iltibas için­dedir.” (E.T. 4503)

1155- Halk-ı cedid mes’elesini te’yid eden diğer bir âyet de şöyledir: “(27:39) ¬±w¬D²7~«w¬8 °}<¬h²S¬2 «Ä_«5 “Cinlerden bir ifrit dedi.” Ragıb’ın Müfre­dat’ında ifrit ­b[¬A«F²7~ ­•¬‡_«Q²7~«Y­; yani habis, çetin demektir. Şeytan gibi insana da istiare olunur; ifrit nifrit denilir. ibn-i Kuteybe demiştir ki; ifrit “müvessekulhalk” yani hilkati kuv­vetli demektir. Aslı, toprak demek olan “afer”dendir.

(27:39) «t¬8_«T«8 ²w¬8 «•Y­T«# ²–«~ «u²A«5 ¬y¬" «t[¬#³~_«9«~ Ben onu (o tahtı) sen makamın­dan kalkmadan evvel sana getiririm, (27:40) °w[¬8«~ Ê>¬Y«T«7 ¬y²[«V«2 |Å9¬~«— Ve muhak­kak ben buna karşı her halde kaviyim, eminim

¬_«B¬U²7~«w¬8 °v²V¬2 ­˜«f²X¬2 >¬gÅ7~ «Ä_«5 Nezdinde kitabtan bir ilim bulunan zat «t­4²h«0 «t²[«7¬~ Åf«# ²h«< ²–«~ «u²A«5 ¬y¬" «t[¬#³~_«9«~

Ben sana, onu tarfin (gözün) sana dönmeden evvel getiririm, dedi. Bu zatın kim ol­duğu hakkında müteaddid kaviller vardır. İbn-i Mes’ud kavlince Hızır Aleyhisselâm’ın veziri Asaf İbn-i Berhiyadır ki, sıddık idi. Dua edilince ica­bet olu­nan İsm-i Azamı bilirdi.



1156- Muhyiddin-i Arabî bunu şöyle anlatmıştır: Asaf tahtın aynında ta­sarruf etti de onu mevzıında i’dam edip her an hâsıl olmakta bulunan (halk-ı cedide) ârif olanlardan başka kimsenin şuuru lâhik olmayacak veçhile Sü­leyman’ın yanında icad ediverdi. Vücudu zamanı, ademi zamanının aynı idi, ikisi bir anda idi ve Asaf’ın kavli zamanda fi’lin aynı idi. Bu tahtın husulü meselesi, en müşkil mesaildendir. Ancak zikrettiğimiz icad ve i’damı ârif olan zevat müstesna... Taht ne mesafe kat’etti, ne de onun için Arz dürüldü veya yarıldı.. İlh.” (E.T. 3678-3680) (Televiz­yona işaret edip halk-ı cedid ile de alâkalı âyet, bak: 3734.p.)


Yüklə 13,72 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   387   388   389   390   391   392   393   394   ...   1221




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin