İsmail arabaci kiMDİR



Yüklə 2,91 Mb.
səhifə42/269
tarix07.01.2022
ölçüsü2,91 Mb.
#83021
1   ...   38   39   40   41   42   43   44   45   ...   269

BOŞNAKLAR – 3



Sancak



Merkezi : Novi Pazar ( Yenipazar )
Nüfus : 530.000
Yüzölçümü : 8.687 km2
Etnik Dağılım : Boşnak ( Müslüman ) 67 %, Diğer (Hırvat, Sırp)
Başıca Şehirleri : Novi Pazar (Yeni Pazar), Tutin, Bijele Polje ( Akova ),Rozaje, Sjenica

Bosna Hersek Cumhuriyeti'nin Güneydoğusunda bulunan Sancak, Balkan yarımadasının merkezinde Sırp-Karadağ Cumhuriyeti’ne bağlı kendine özgü jeopolitik bir bölge olup 350.000 Müslüman Boşnak’ın yaşadığı bir yerdir.

Novi Pazar (Yeni Pazar), Tutin, Rojaye, Yeni Varoş, Bijele Polje, Prije Polje, Berane, Plav, Priboj, Sjenica ve Plevla ( Taşlıca ) gibi yerleşim bölgelerinden oluşur. “Sancak “ kelimesi, Osmanlı döneminde bu bölgedeki idari yapının adı iken daha sonra bölgenin siyasi adı olarak kullanılmış olup bütün tarihi ve diplomatik belgelere bu şekilde girmiştir. Novi Pazar ( Yenipazar) şehri bölgenin başkenti olup kültür ve alışveriş merkezidir.

Sancak tarihte Novi Pazar kentinden yönetildiği için “ Novi Pazar Sancağı “ olarak anılır.Ne var ki, bu çok zengin tarihe sahip bölgeden, Yugoslavya resmi tarihinde çok az bahsedilse de, dünya çapında bütün resmi kayıtlarda , diplomatik sözlüklerde, tarihi ve siyasi haritalarda genişçe yer alır.

Osmanlı'lardan önce Bosna'ya ait olan Sancak, XV. Yüzyılda Osmanlı hakimiyetine girerek Türk'lerin yerleşmesine sahne olmuştur ve 1578 yılındaki bir değişimle Bosna'yı oluşturan 7 sancaktan biri olarak Bosna'ya bağlanmıştır. Stratejik öneme sahip olan ve Avrupa'nın yolunun geçtiği bu bölge, Osmanlı tarafından fethedildikten sonra Avrupa içlerine yapılan akınlarda bir üs olarak kullanılmıştır.

Bölgeye, Osmanlı'ların ilk akınlarıyla birlikte Orta Asya'dan gelen ve bir süre Karaman, Konya gibi bölgelerden getirilerek yerleştirilen akıncı aileleri bölgede Osmanlı hakimiyeti sona erdikten sonra da uzun bir süre Sırp'lara ve yabancı güçlere karşı savaşmışlardır. Sancak Türkleri zaman içerisinde çevredeki, Müslümanlığı kendi isteğiyle kabul eden diğer halklarla (Bogomiller) kaynaştılar ve Bosna'lı anlamına gelen “ Boşnak“ adıyla anılmaya başladılar.

Sancak, 2 Şubat 1877 tarihinde Osmanlı yönetimince Bosna Eyaleti’ne bağlı bir Sancak iken ayrı bir Eyalet haline getirildi. Yenilerek çıktığımız 93 Harbi’nin ardından 14 Haziran 1878’de toplanan Berlin Kongresi, Sancak’ı, Bosna Hersek, Sırbistan ve Karadağ sınırları dışında ayrı bir bölge olarak tanımlayarak, Osmanlı hakimiyeti altında bıraktı.

4 Temmuz 1878’de, 5000 mevcutlu Avusturya-Macaristan garnizonu Sancak’a girerek Plevla, Priyepolye ve Priboy şehirlerine yerleşti. Avusturya-Macaristan askerleri 1908 yılına kadar bu bölgede işgalci olarak kaldılar. Berlin Kongresi’nde, Osmanlı’ya bağlı otonom bir bölge olarak tanımlanan Sancak’ın, 21 Nisan 1879 tarihinde yapılan Yenipazar veya İstanbul ismiyle anılan anlaşma ile Osmanlı devleti’nin dışında ayrı bir hukuki statüsü olduğu uluslararası alanda tanındı. Özerk yönetim ve toprak bütünlüğüne kavuşan Sancak, 1912 yılında Sırbistan ve Karadağ tarafından işgal edilene kadar bu statüsünü sürdürdü. Bu tarihte Sırbistan-Karadağ ittifakının saldırı ve işgali başladı. Zaten, daha 1876’da Venedik’te bir araya gelen Sırbistan ve Karadağ’lı idareciler, Sancak’ı nasıl paylaşacaklarına dair bir anlaşma bile imzalamışlardı. Sancak, Balkan Harbi yenilgisinden sonra 1913’te imzalanan Belgrad anlaşması ile Sırbistan ve Karadağ arasında paylaşılarak Osmanlı hakimiyetinden çıktı.

1917 yılında Senica’da toplanan Sancak’ın siyasi liderleri, bölgenin eski sınırları içerisinde bağımsızlığının tanınması gerektiğini bütün dünyaya duyurdular. Fakat, 1918 yılında Yugoslavya Krallığı kurulunca Sancak hukuki statüsünü kaybettiği gibi bağımsızlık çabalarında bulunan bu kişiler de tutuklunarak hapsedildiler. Daha sonraki yıllarda da Sancak’ın kaderi değişmeyerek, masum insanların baskı altında yaşadığı bir bölge oldu.

1937'de Yugoslavya Komünist Partisi, “Müslüman Boşnak”ları ayrı bir etnik grup olarak kabul etmişse de idari birimler hiç bir şekilde Müslüman Boşnak terimini kullanmamakta ve Sırp asıllı Müslümanlar dayatmasına uygun olarak sadece “Müslüman” demektedir. 20 Kasım 1943’te Plevla’da kurulan Sancak Anti Faşist Milli Meclisi’nin amacı, Yugoslavya’nın geleceğinde Sancak’ın tekrar özerk bölge statüsünü elde etmekti.

II. Dünya Savaşı yıllarında Sancak, kendi özel idari birimlerini ve askeri örgütünü oluşturdu. Ancak, 29 Mart 1945’te Sancak’ın özerkliği komünistler tarafından tamamen yok edilip, toprakları da Sırbistan ve Karadağ arasında paylaşıldı. Sancak, bugün “Sırbistan Sancak’ı ve Karadağ Sancak’ı” olarak ikiye bölünmüş durumdadır. Ancak, Sırbistan ve Karadağ’ın hiç bir hukuki temele dayanmayan bu paylaşımı, uluslararası alanda kabul edilmemiş ve bu oldu bitti tanınmamıştır.

Yugoslavya anayasasında Sancak'a özerk bölge statüsü verilmemiştir. Osmanlıdan sonra kurulan üç Yugoslav Devleti (Yugoslav Krallığı, Federal Sosyalist Yugoslav Cumhuriyeti ve bugünki Yugoslavya Cumhuriyeti) de Sancak halkının etnik varlığını inkar etmiştir. Sancak’ın siyasi ve kültürel bir özerkliği de yoktur ve Boşnaklar anayasal olarak da tanınmamaktadırlar.

1878 Berlin Kongresi'nden bugüne kadar 125 yıllık süreç içerisinde bölgede büyük baskı ve katliamlar yaşanması sebebiyle Sancak'tan başta Türkiye olmak üzere büyük göçler olmuştur. Ulaşılan resmi kaynaklara göre 1912 -1914 yılları arasında Sırbistan ve Karadağ tarafından ablukaya alınmış olan Sancak'ın Sırp kesiminden 40.000, Karadağ kesiminden 16.000 kişi Türkiye'ye göç etmiştir ve bu sayıya çocuklar dahil değildir. Cumhuriyet dönemine ait resmi kayıtlarda ise 1927 1936 yıllarında 19.000 kişi, Yugoslavya Krallığı ile 1938'de yapılan anlaşma gereğince 40.000 kişi, 1945'te yapılan anlaşma gereği (Aleksandar Rankoviç terörüne maruz kalan ) 16.000 kişi Türkiye'ye göç etmek zorunda kalmışlardır. Özellikle komünist yönetimi zamanında Sancaklıların önüne; Sırp kimliğini kabul etmek, Türkiye’ye göç etmek veya ölümü göze alarak yaşamak şeklinde üç seçenek bulunuyordu.

Tito’nun ölümünden sonra başlayan kaostan bir türlü kurtulamayan Yugoslavya 1991’de parçalanma sürecine girince Yugoslav federasyonunu oluşturan cumhuriyetler birer birer bağımsızlıklarını ilan ettiler. Bu arada, Sancaklılar da eski (özerklik) statüsülerini elde edebilmek için çalışmaya başladılar.1991 yılında, Sancak’ta yaşayan müslüman halkın, her çeşit siyasi, ekonomik, kültürel ve insani haklarını korumak amacıyla “Sancak Müslümanları Meclisi” kuruldu. Kısa süre sonra adı “Sancak Müslüman Boşnak Milli Meclisi” olarak değiştirildi. Başkanlığını Süleyman Ugliyanin yaptığı Meclis, bölgedeki bütün siyasi partileri, meslek odalarını, insani ve kültürel amaçlı kuruluşlarını ve kadın örgütlerini bünyesinde toplamayı başardı. Meclis, BM, AGIT, Avrupa Konseyi gibi uluslararası örgütler nezdinde Sancak’ı temsil etmekte olup Sancak halkının kaderine tesir eden büyük çalışmalar yapmıştır.



Yüklə 2,91 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   38   39   40   41   42   43   44   45   ...   269




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin