12. PONTUS MESELESİ (1912-1923)
Günümüzde Pontus meselesinden bahsedilmesi, uzun bir geçmişe sahip Türk-Yunan anlaşmazlığına bir problem daha eklemektir. Pontus sorununa çerçeve çizmek kolaydır. Taraflar birbirlerini suçlamanın dışında bir şey yapmamışlardır. Pontus bölgesi kabaca Osmanlının Gümüşhane, Samsun ve Trabzon vilayetlerini içine alan bölgedir. XVI. Yüzyılda bölgede hristiyan nüfus kalabalıktır.
Aslında Pontus meselesinin temelinde Balkan savaşları vardır. Anadolu köylülerinin seferberlik sırasında silah altına alınmasına karşılık firar ederek köyüne dönmesi, ancak köyde yaşamaya cesaret edemeyerek çeteler oluşturmasıyla ilk olaylar başlamıştır. Azınlıkların askere alınmasıyla bu durum daha da artmıştır.
Tehcir olayları sırasında bu çeteler Rum nüfusun göçe zorlanması karşısında harekete geçeceklerdir. Ancak başarılı olamayacaklardır. Pontus ahalisi Ankara ve Atina’nın politikalarına boyun eğen genellikle Laz diye adlandırılan ahali, Rum ve Türk diyerek ayrıştırılacaktır. Bu ayrıştırmayı izleyen savaşta Yunan tarafı kendi hayallerinin kurbanı olacaktır.
13. KAFKASYA: RUSYANIN DÖNÜŞÜ
1917 de Çarlık rejiminin yıkılmasıyla Kafkasya halkları bağımsızlıklarını kazandılar. Böylece Azerbaycan, Ermenistan, Gürcistan ve Dağıstan cumhuriyetleri kuruldu. Ancak bu bağımsızlık Gürcistan için kısa sürdü. 1921 de Sovyet orduları Gürcistan’ı işgal etti. Sovyetler çıkan karışıklardan faydalanarak Kafkasya ya tekrar dönme çabalarına girdiler. Bu dönüş hızlı olmuş ve 1990 lı yıllara kadar Sovyetlerin bölgedeki hakimiyeti ile neticelenmiştir. Ancak bu süreç içinde etnik açıdan hiçbir zaman bölgede huzur sağlanamamıştır. Hatta bölgenin net bir haritası bile çıkarılamamıştır.
Dostları ilə paylaş: |