%
|
1939
|
%
|
1959
|
%
|
1970
|
%
|
1979
|
%
|
1989
|
%
|
1993
|
%
|
Kazak
|
3.713
|
57.1
|
2.300
|
37.9
|
3.787
|
30
|
4.234
|
32.6
|
5.289
|
36.0
|
6.535
|
39.7
|
7.296
|
45.6
|
Rus
|
1.280
|
19.7
|
2.440
|
40.2
|
3.972
|
42.7
|
5.522
|
42.4
|
5.991
|
40.8
|
6.227
|
37.8
|
6.054
|
36.7
|
Ayrıca, Özbekistan’da 900.000, Rusya’da 700.000, Türkmenistan ve Kırgızistan’da 150.000, Doğu Türkistan'da 1.100.000 ve Moğolistan’da 200.000 KAZAK yaşayıp, Kazak Türklerinin toplam nüfusu 11.000.000’dur.
Bağımsızlığın ardından siyasi ve ekonomik istikrara kavuşan Kazakistan’da bölgenin en büyük petrol, uranyum, demir,altın ve kurşun rezervleri bulunmaktadır. Kazakistan doğal kaynakları ve coğrafyası itibarıyla çok umut verici bir ülkedir. Hacim ve çeşit bakımından mineral ve hammadde yatakları ile dünyanın sayılı ülkelerinden biridir. Kazakistan’da 1225 çeşit mineral ihtiva eden 493 yatak bulunmaktadır. Doğal kaynaklar yönünden zengin olan Kazakistan'da krom, çinko, bakır, kurşun, wolgram, asbest, barit, berilyum, bizmut, altın, demir, kömür, alüminyum, titanyum, bor, ferrokrom, petrol ve doğalgaz çok miktarda çıkarılmaktadır. Demir üretimi %9.8'lik bir payla önemli bir yere sahiptir.Uranyum, krom, kurşun ve çinko yataklarının zenginliği itibarıyla dünya ikincisi, mangan itibarıyla dünya üçüncüsü, bakır itibarıyla de beşincisidir. Kömür, demir ve altın rezervleri itibarıyla Kazakistan dünya sıralamasında ilk on ülke arasında, doğalgaz, petrol ve alüminyum rezervleri itibarıyla da, sırası ile ilk on iki, ilk on üç ve ilk on yedi ülke arasında yer almaktadır. Ülkenin mineral ve hammadde üretimi ise, kendi ihtiyacının çok üstündedir. Bu nedenle metalik bizmut, süngersi titanyum, kil ve rafine bakır, mangan ve konsantreleri üretiminin yüzde 90'ı, petrol, metalik kurşun ve çinko üretiminin yüzde 80'i ile doğalgaz, kömür, demir cevheri ve krom üretiminin de yüzde 50'den fazlası ihraç edilmektedir. Kazakistan toprakları altında keşfedilmiş maddi zenginlik 2 trilyon ABD Dolarından fazladır. Kazakistan'ın 160 bölgesinde 2.1 milyar ton petrol rezervi bulunmaktadır ve Hazar petrolleriyle birlikte ve tahmini toplam 4.5 milyar tona ulaştığı saptanmıştır. 1993 yılından sonra petrol üretimi 23 milyon tonu, doğalgaz üretimi de 6,7 milyar m3'e ulaşmıştır. Kazakistan'da Hazar gaz yataklarıyla birlikte toplam rezervin 6 trilyon metre küpe ulaşacağı hesap edilmektedir. Ayrıca yirminin üzerinde termik santral günde 300 bin ton kömür tüketerek Urallar, Batı Sibirya ve Orta Asya'ya elektrik enerjisi sağlamaktadır.
Kazakistan işlenebilir geniş topraklara sahiptir. Önemli ölçüde tarım ürünü ihracatçısı ve üreticisidir. Aynca bölgenin en zengin maden kaynaklarını elinde tutmaktadır. Geniş ölçüde maden çıkarma ve bunları işleme durumundadır. Ülkede metalurji, makine, petro kimya, tekstil, tarımsal ürünleri işleme sanayi'yi gelişmiştir.
Ülkenin ekonomik yaşamında devlet sektörü ağırlığını korumakta (% 90), özel sektörde ve kollektif şirketlerde ise % 10 bir pay bulunmaktadır. Ancak bu oranlar hergün özel girişim yönünde değişmektedir. 1991 ve 1992 de Kazak Hükümeti özelleştirmeye, mülkiyet ve serbest pazar ekonomisine girmeye başlamış ve ileri boyutlar kazanmıştır.
Ülkenin bir problemi nükleer kirlenmedir. Yönetim nükleer denemeleri büyük ölçüde yasaklamış olmakla birlikte hâlen topraklarında çalışmaya devam eden uzay istasyonları da etrafa bir miktar nükleer atık yaymaktadır. Baykonur uzay üssü, Kazakistan’dadır.
İç problemi: Kazakistan’ın şu andaki nüfus dağılımı: %47 Kazak ve %34 Rus şeklindedir. Bu nüfus dağılımı ülke için daima büyük komşu Rusya tarafından tehdit edicidir. Kazakistan'daki etnik çeşitlilik ülke için potansiyel bir problemdir. Bağımsızlık sonrasında Ruslar Kazakistan'dan ayrılmak istediklerini bildirmişlerdir. Yönetim bunları şimdilik cumhuriyet bünyesinde kalmaya razı ettiyse de gelecekte bu konunun yeniden gündeme gelmesi söz konusudur. Kazaklarla Ruslar arasında kökü oldukça eskiye dayanan bir düşmanlık vardır. Özellikle Rusların yönetimde söz sahibi olduğu dönemlerde Kazaklara baskı yapmaları iki toplum arasındaki düşmanlık duygularını pekiştirmiştir. Bağımsızlık sonrasında etnik unsurlar arasında milliyetçi anlayışların güçlenmesi yönetimi ciddi şekilde endişeye sokmaktadır. Bu yüzden yönetim bütün unsurları ortak bir zemin üzerinde birleştirecek bir Kazakistanlılık kimliği oluşturmaya çalışmaktadır. Ancak gelişmeler bu çabanın pek başarılı olamayacağı intibaı vermektedir. Bu problemin çözümü için bence şöyle olabilir: Önce Kazakistan dışında yaşayan Kazakları ülkeye getirmeli ve daha sonra bağımsızlığını kazanamayacak konumda olan Müslüman Türk topluluklarından olan Tatarlar ve Başkurtlar ile Uygurları, Rusya Federasyonu’ndan ve Çin’den ülkeye davet etmek gerekmektedir. Böylece, 3 milyon Kazak, 7 milyon Tatar, 1,5 milyon Başkurt ve 11 milyon Uygur Türkü Kazakistan topraklarına gelecektir. Rusya’nın İdil-Ural bölgesinden gelecek olan 4 milyon Tatar-Başkurt Türkünün yerine bu bölgeye karşılığında nüfus mübadelesi yapılarak Kazakistan’dan 4 milyon Rus gönderilmelidir. İnsan sayısı az olan bu büyük ülkeye yeni Türk topluluklarının gelmesi ile ülkenin iş gücü de artacaktır. Kazakistan’ın nüfusu 17 milyondan 35,5 milyona çıkacaktır. Nüfus yoğunluğu ise kilometrekare başına 6 kişiden 13 kişiye yükselecektir.
Nüfus dağılımı da şöyle olacaktır:
Türkler= Kazak: 11.000.000 (% 31), Uygur:11.000.000 (% 31), Tatar: 7.000.000 (% 19,7), Başkurt:1.500.000 (% 4,2), Özbek:340.000 % 1
Slavlar= Rus:1.780.000 (% 5), Ukrain: 850.000 (% 2,4), Belarus:175.000 (% 0,5) , Polonyalı: 50.000 (% 0,1)
Alman:1.050.000 (% 3), Koreli:120.000 (% 0,3), Çeçen: 50.000 (% 0,1), Rum: 50.000 (% 0,1), Diğerleri: 535.000 (% 1,5)
Yeni şekillenmede, Türk nüfusun toplam nüfusa oranı %87 olacak ve Rus nüfusu ise %5’e ineceği için bu zengin Türk ülkesinin Ruslar tarafından parçalanma tehlikesi ortadan kaldırılacaktır. Kazakistan; bir Japonya, bir Kanada, bir Avustralya olmaya adaydır.Petrol, doğalgaz ve verimli topraklar sayesinde ülkenin önü açıktır. Ülkedeki azınlıklar, anavatanları ile bir bağdır ve ilişkilerin güçlenmesi için bir köprü vazifesi yapacaktır.
Dostları ilə paylaş: |