İstanbul ansiklopediSİ istanbul Hanımı Resim : Sabiha Bozcalı



Yüklə 5,85 Mb.
səhifə24/91
tarix11.09.2018
ölçüsü5,85 Mb.
#80346
1   ...   20   21   22   23   24   25   26   27   ...   91

Hacı Arakel, bir kaç yıl sonra, barutun diğer maddelerini kolaylıkla imâl eden bir makine daha keşfetmiştir. Bu makine dört isi birden yapmaktaydı, yani halitayı ufaltıp, eleyip, kömürünü dövüp eliyordu.

Hacı Arakel bir de çarklı sandal imâl etmiştir ki, çarkları eski vapurların çarklarına benziyordu. Bu tekne üç çifte bir kayıkdan daha süratli gidebiliyordu. Kaptanı Derya Hüseyin Pasa onu görünce, Hassa teknelerinin dibinde toplanan suları boşaltmak için bir çâre bulmasını teklif et-

Barutcubaşı

Simon Amira

1777 - 1822

Barutcubaşı Bogos Bey 1800 - 1863

Simon Bey 1834 - 1889

Barutcubaşı

Arakel Sisak Bey

1820 . 1886

Mühendis Simon Bey 1847 - 1906

Nikogos Amira

Barutcubaşı

Dad Arakel Amira

1753 - 1812

Tateos 1785 - 1814

i

Kemani



Tovmas

1803 . 1828

Muharrir

Mıkırdiç Bey

1844 . 1911


Hariciyeci Artin Paşa 1830 . 1901

Mühendis - Makinist

Narses Hosrov Bey

1825 - 1872

Memur Diran Bey 18S5 . 1908

Vahram Bey 1857 - 1927

Dadyan ailesi şeceresi




— 4191

— 4190 —
BADYAN (Arakel-Sisak Bey)

misler. O da, suları kısa bir zamanda denize döken bir tulumba inşâ etmiştir.

1800 de, Sultan Selimin emriyle, uzun kalasları süratle, kesip tahtaya ifrağı için yeni bir makine daha imâl etmişdir. 1802 de, bakırı levhaya çeviren yeni bir silindir icâd etmişdir. Bu levhalarla donanma gemilerinin altı kaplanıyordu. Bu âleti gören bir ingiliz, bunun muhakkak în.gilte-reden geldiğini iddia etmiştir. Mezkûr iki makine, Sultan Mahmud'un gününde buharlı gemilerin inşasına kadar kullanılmış-dır.

Arakel Amira, çuha dokumak için beş adet tezgâh imâl etmişdir. Bu tezgâhlarda o kadar yüksek kaliteli bir çuha hazırlan-mışdır ki, Sultan Selim hünerli sanatkârını taltif etmek gayesiyle onun dokuduğu çuhadan kaftan giymiş, ve Hacı Arakelin tezgâh ve atölyelerini görmek için 1805 de Azadlıya gitmişdir. Sultan Selim gaayetle memnun kalarak yeni ve büyük bir çuha fabrikasının tesisini emretmişse de, yeniçeri ayaklanması olmuş, Sultan Selim taht-dan çkilemiş, çuha fabrikası kuralamamış-dır.

ikinci Sultan Mahmudun gününde de, altun ve gümüş çubukları düzeltmeğe yarayan «Hadde» isimli bir âlet imâl etmişdir. îşbu âlet, ölümünden sonra Simon Amiranm eliyle tekâmül ettirilerek Düz-yanlar tarafından Darphânede kullanılmış-dır (B.: Düzoğulları).

1810 da, İran Şahı Arakel Amiranm hünerlerini işiterek onu îrana davet etmişse de, Sultan Mahmud kıymetini takdir ettiği için gitmesine müsaade etmemiş, ancak yaptığı makineleri tetkik etmek üzere îranlı ustaların îstanbula gönderilmesine razı olmuşdur.



: Cemaatine faydalı ve hayırhah bir şahıs olan Arakel Amira Gregoryen ve Katolik Ermenilerin birleşmesi için de çâreler aramıştır. Fakat Ohannes Celebi Düz'yan-ın (1749 - 1812) ölümü dolayisiyle bu iş yarıda kalmiiştır. Keza 1808 de, Rumların.

Kudüsteki Ermenilere ait mukadde's yerle'

ri gaşpetnıek. istedikleri zaman da Ermeni cemaatine hizmeti görülmüşdür.

Dad Arakel Amiranm üç oğlu olmuştur: Barutcubaşı. Simon Amira Dadyan (177T - 1832), Tateos Dadyan (1785-1814), Barutcubaşı Ohannes Bey Dadyan (1798 -1869) dır.

Kevork PAMUKCİYAN

İSTANBUL


BADYAN (Arakel - Sisak Bey) — Barutcubaşı; 1820 de Beşiktaşda doğmuş, 1886 da orada vefat etmişdir; Bakırköy Ermeni Kilisesinde, babası Barutcubaşı Ohannes Beyin kabrinin yanında medfun-dur.

Arakel Bey Dadyan (Kesim: S. Bozcah)

1835 de pederi ile beraber Viya-naya, Parise ve Londraya gitmiş, yüksek tahsilini Avrupa'da yaparak 1843 de 'îstanbula dönmûş-dür. Azadlı Ba-ruthânes inde muhtelif idarî vazifelerde bulunmuş ve baruteubaşılığa kadar yükselmiştir. Dadyanlardan barudcu-başı olan. son şahsiyettir.

1853 de Patrikhane Tedrisat Heyetine âza olmuşdur. 1872 de Gedikpaşa.ve Küm-kapudan Patrikhane Umumî Meclisine âza ceçilmişse de, aynı yıl içinde istifa etmiştir.

Kevork PAMTJKCİYAN

tin Pasa) — Vezirliğe kadar yükselen bir diplomat; asıl adı Arut-yun - Karekindir. Barutcubaşı Ohannes Bey Dadyan'm üçüncü oğludur. 1830 da

Yeşilköyde doğmuş ve 1901 de Şişlide .vefat, etmişdir. Beşiktaş Ermeni Kilisesinin avlusunda medf undur; kabir tası maalesef sânına ve hizmetlerine lâyık olmaktan çok uzaktır.

"" îlk tahsilini e-


vrnde hususî mu
allimlerden gör-
•rnüşdür. Bilhas-
- sa türkçe ermeni-

Artta Pasa Dadyan - fransızca 14_



(Kesım: S' Bozcall) sanlarında ilerle-meğe gayret göstermiştir; sonra Paris'e giderek tahsile devam etmiş, «Sainte Barbe»

ANSİKLOPEDÎSt

ve sonra da «Louis le Grand» liselerinde okumuştur. Hırant Asadur'a göre (İstanbul Ermenileri, s. 229) Sarbonne Üniversitesinden bakalorya diplomasını almış, 1846 da îstanbula dönmüşdür.

Artin Bey Dadyan, îstanbula avdetinden önce Hariciye Nezareti Haricî Muhaberat kaleminde çalışmışdır; ertesi yıl aynı nezaretin Tahrirat Şubesi müdür muavini tayin edilmişdir. 1856 da Zabtiye Teftiş Heyetine âza seçilmiştir. 1857 de eski sadrazam Saffet Pasa Ulah - Buğdan komiseri tayin edildiğinde, Artin Bey de fransızca sekreteri olarak ona refakat etmiş ve vazifesini muvaffakiyetle ifa etmiştir. 1858 de tahvilât için teberru toplama fahrî vazifesi kendisine verilmisd.ir. Aynı yıl, sabık sadrazam Kıbrıslı Mehmed Pasa Rumeli Müfettişi tayin edilince, Artin Bey de komiser olarak ona refakat etmişdir.

1859 da Babıâli Tercüme kaleminde vazife aldı; 1860 da hususî bir vazife ile Odesa'ya gönderildi; 1860 yılı sonlarına doğru Paris Sefaretine birinci kâtip tâyin edildi; iki ay kadar da Elçiliğin maslahatgüzarlık vazifesini gördü. Bu aralarda muvakkat bir vazife ile îspnyada da bulundu.

1865 de îstanbula Babıâli Tercüme Ka-lemindeki eski vazifesine döndü. 1866 da Devlet Şûrasına birinci sınıf muavin âza, 1867 de ise aslî âza seçildi. Artin Bey Dadyan'in Devlet Şûrası âzalığı çok sürmemiş,



  1. da Orman Müdürü tayin edilmişdir.

  2. de Maliye Nezareti müşavirliğine
    atanmış ve birinci sınıf ula rütbesini al-
    nıışdır. 1871 de Devlet Tahvilât idaresi mü
    dürü olmuşdur. Aynı yıl Ormanlar ve Ma-
    adin umum müdürlüğüne getirilmiştir.
    1872 de Altıncı Daire (Beyoğlu) Belediye
    Reisi tayin edilmişdir. 1874 de Rumeli De
    miryolları Teftiş Heyeti âzası, 1875 de Ha
    riciye Nezareti müsteşarı olmuşdur ve bâlâ
    rütbesine yükselmişdir. Yine aynı yıl için
    de bir tay kadar vekâleten Hariciye Nezare
    tini idare etmişdir. 1881 de. Yunan sınırları
    meselesini halletmek için îstanbulda top
    lanan Sefirler Kongresine murahhas tayin
    olunmuştur, 1883 de Patent Komisyonuna
    reis tâyin edilmiş, 1887 de vezir rütbesi ile
    taltif olünmuşdur. 1888 de Hariciye Neza-

. r eti müşavirliği vazifesini muhafaza ederek Bulgaristan Fevkalâde Komiseri olmuşdur. 1897 de Devlet Şûrasına alınmışdır. Rahatsızlığı dolayisiyle toplantılara seyrek olarak katüabilmiştir.

DADYAN (Boğos Amira)

İkinci Sultan Abdülhamidin sevgi ve güvenini kazanmış olan Artin Paşa'nın siyasî hayatının en uzun ve en verimli devresi Hariciye müsteşarlığı olmuşdur. Hariciye Nezaretinde kaleme alınan bütün yazılar onun tashihinden geçmiş, bâzı muahedeleri o hazırlamış ve siyasî komisyonlarda mühim rol oynamışdır; gerek yurdda, gerekse hariçde vazife gören birçok hariciyeci yetiştirmişdir.

Artin Paşa son senelerinde kalb ve astm hastalıklarından muzdarib idi. Bundan dolayı Babıâlideki makamına ancak mühim hallerde gidebilmiş ve resmî yazılarını evinde hazvrlamısdır,

Artin Paşa Dadvan'ın cenaze merasimi çok mutantan olmuş ve Patrik Orman-yan'dan maada, 8 başpiskopos ve piskopos, 16 vartabet ve 64 papaz iştirak etmişdir.

Artin Pasa Dadyan'm Ermeni cemaatine hizmetleri de şunlardır: 1853 de Patrikhane Tedrisat Heyetine âza seçilmiş, 1859 da, Patrikhane nizâmnâmesini hazırlamak üzere kurulan Komisyonda çalışmış, 1872 de Karagümrükde Patrikhane umumî meclisine âza seçilmiş, 1875 yılı başlarında ise aynı meclisin birinci başkanı olmuşdur.

Artin Paşa 1850 de Cezayirliyan Mı-kırdiç Amiranm kızkardeşinin kızı Diruhi Hanımla (1833 - 1895) evlenmiş ve bu izdivaçtan üç evlâdı olmuşdur.

Kevork PAMUKCİYAN

DADYAN (Boğos Amira veya Bey) — Barutcubaşı; Simon Amira Dadyan'm ikinci oğludur. 1800 de Azadlı'da doğmuş ve 1863 de Parisde vefat etmişdir, nâaşı İs-tanbula getirilerek . Kumkapu Patrikhane Kilisesinin "avlusuna defnedilmişdır.'

Boğos Bey önce, Azadlı Baruthanesinde pederinin yanında çalışmışdır. 1826 da Yeniçeri Ocağı lâğve-

Boğos Bey Dadyan dildikden sonra, (Resim: s. Bozcaiı) Bakırköy veya


4193 —



— 4192 —
DADYAN (Dırtad Bey)

Yeşüköy Baruthanesinin idaresi de Sultan Mahmud tarafından Simon Amiranın uhdesine verilince, o da oğlu Boğos Dadyan'ı mezkûr Baruthane için kendisine vekü tayin etmiştir. 1832 de babası vefat edince bu vazifeye asaleten geçmiştir, ömrünün sonlarında, Azadlı Baruthanesinin barutcuba-şılığını da yapmışdır.

1844 de, Sultan Mecidin emriyle fesinin üzerinde altım tuğra nisanını taşımak imtiyazına nail olmuşdur. 1844 de, Pâdişâhın İzmit ve Bursa seyahatlerinde, kendisine refakat eden altı ermeni ileri selenleri arasında bulunmuşdur. Sultan Mecid, 1846 yılı Nisan ayında cıkdığı seyahatda, havanın sisli ve yağmurlu olmasından dolayı dört gün Yeşilköyde Boğos Beyin köşkünde kalmışdır.

1854 de Kırım Harbi esnasında. Baruthanede yapdığı ıslâhat ve istihsal edilen barut mikdarını Türk ordusundan maada müttefik ordularının ihtiyaçlarını dahi karşılayabilecek seviyeve çıkarmasından ötürü. Sultan Abdülmecid Boğos Beve, 1856 da Ula rütbesini tevcih etmiş ve «Bey» unvanını vermisdir. Üç defa vazife ile hükümet tarafından Avrupava grönderilmisdir. 1855 deki ziyaretinde, Parisde, îmtmrator Üçüncü Napolvon'un huzuruna çıkmak şerefine nail olmuşdur.

Bu şöhretli ve asil ermeninin naası fs-tanbula; getirildiği zaman Greerorven ve Katolik ermeniîer arasında bir münakaşa ol-musdu. Zira Parisde, ölüm döse&inde, Gre-goryen papaz bulunamadığından dolayı son dinî vazifeleri bir Katolik nanazı tarafından vamlrmsdı; Katolikler onu kendi dinlerine mensup addetmişler ve cenazesini de kendileri kaldırmak istemişlerdir. Mesele büvüverek B»foıâlive intihal etmiş ve zeMfeti ile meşhur Sadrazam Kerecizâ-de Fuar? Pasa da meseîevl sftVie t?aT)nt.mıS-d.ı. Katofiklere hitabettejek: «Madem ki ölmeden Katolik olmuşdur. demek ki ruhunu siz kazandınız, artık cesedini de Gre-goryenlere terk ediniz!); demtedi..

Boğos B«y Dadyan, ermeni cemaatine de değerli hizmetlerde bulünmu-jdür. 1844-1848 yuları zarfında Yedikule -Ermeni 'Has-tahanesinin mütevellisi olmuşdur; bu has-tahaneye maddî, yardımları çok büyükdür. Hastahanenin karşısındaki bağını da has-tahaneye hibe etmişdir. 1847 de Patrikhane meclisi âzası seçilmiş, 1849, 1851, 1853 seçimlerinde de aynı meclise âza olmuşdur.

istanbul

1861 de ise, Sahak Abro'nun yerine Patrikhane cismânî meclisine âza olmuşdur.

Boğos Beyin diğer hayratı meyânında şunları zikredebiliriz; 1845 de Yeşilköyde ki Surp Istepannos kilisesini yeniden inşa ettirmişdir. 1833 de, Zeytin Burnunda, Surp Agop Manastırında inşa edilen Kole-rahânenin takriben 10.000 argınlık arsasını hibe etmişdir. Aynı mahalde, 1832 de, inşa edilen Surp Agop Kilisesini de 1850 sıralarında tevsi etmişdir. 1858 - 1850 da, mezkûr yerde yatılı bir mektebin tesisi için Hassa mimarı Karabet Amira Balyanla birlikte 180.000 kuruş bağıslamışdır. 1860 da, Üsküdarda Sürç Hac Mektebi kârgir olarak yeniden inşa edilirken 25.000 kuruş yardımda bulunmuş ve 4200 kuruşluk da yapı malzemesi vermisdir. Samatyadaki Sahakvan adlı mektebe de 600 kuruş aylık bağışlamısdır. Galatadaki ermeni mektebine de teberrularda bulunmuşdur.

Kevork PAMTJKCİYAN

DADYAN (Dırtad Bey) — Nerses Hos-rov Bey Dadyan'm ikinci oğludur; mâden mühendisi, daha fazla cemaat işlerindeki

hizmetleriyle ta-nmmışdır. 1860 da Besiktasda doğmuş ve 1916 da îstanbulda vefat etmiştir.

1882 de Mektebi Sultanî'den (Galatasaray Lisesi) mezun ol-rnuşdur.

Müteveffa To-ros Azatyan'a göre

1886 da Makmhyan Tahsilseverler Cemiyetini kurmuşdur. 1888 de de, kardeşi Vahram Beyle birlikde bir Jimnastik Cemiyeti tesis etmişdir. 1888 den vefatına kadar da Beşiktaş Ermeni Kilisesinin İdare Heyetinde çalışmış, bu heyetin-başkanlığına kadar vazife deruhde etmişdir. Beşik-

ansiklopedîsi

taştan Patrikhane umumî meclisine âza da seçümiş ve cismânî meclisine de iştirak etmiştir.

Dırtad Bey, Enovk Demircibaşyan'm kızı Fartüne ıie evienmişair. iki kızları olmuşdur; bunlardan Madam Mari üerevam-yan şehrimizde geçen seneye kadar münteşir fransızca «Stamboul» gazetesinde kaleme aldığı musiki tenkidi yazılarıyie ta-nınmışdır; değerli bir müzisyen ve piyanisttir.

l Kevork PAMUKCİYAN

BADYAN (Diraıı Bey) — Artin Paşa Dadyan'm oğludur; devlet hizmetinde mühim vazifelerde bulunmuşdur. 1855 de îstanbulda doğmuş ve 1908 de İstanbulda vefat etmişdir.

Tahsilini Avrupada yapan Diran Bey genç yaşta siyasî hayata atılmışdır. 1877! ve 1878 yılları Yedikule Ermeni Hastahanesi salnamelerinde, devlet hizmetinde bulunan Ermeniler meyânında, Hariciye Nezâreti Muhaberat Odası âzası olarak ismi geçmektedir. 1882 de, Hariciye Nezareti Telgraf Kalemi Müdürü olmuşdur. 1905 de Devlet Şûrası (Danıştay) azâlığma kadar yükselmişdir. 1908 de emekliye ayrılmışdır. Fransızca, İtalyanca, İngilizce ve Rumca lisanlarını hakkı ile bilirdi.

Diran Bey, 1882 - 1883 de, Emniyet Sandığı sandık emini Ohannes Efendi Pa-pazyan'm kızı Diruhitza ile evlenmişdir. Bu izdivaçdan iki oğlu ve bir kızı dünyaya gel-mişdir.



i Kevork PAMTJKCİYAN

DADYAN (Kirkor Mihran Bey) —- Ba-rutcubaşı Ohannes Bey Badyanın dördüncü oğludur; 1832 de, Beziktaşda doğmuş ve 1882 de Bakırköy'de kalb sektesinden vefat etmişdir, Bakırköy Ermeni Kilisesinin avlusunda medfundur.

1847 de, Ohannes Beyin Avru-paya yaptığı seyahatte, kardeşi Artin Dadyan ile birlikde babaları-



na refakat etmiş-

Kirkor Bey Dadyan (Resim: S. Bozcalı)

DADYAN (Mıkirdiç Bey)

dır. Tahsilini Pariste yaptıktan sonra 1850 de İstanbula dönmüş ve Baruthaneye girerek muhtelif hizmetlerde bulunmuş ve ba-rutcubaşılığa kadar yükselmişdir.

• Kirkor Bey iki defa evlenmiştir. İlk zevcesi Nevrik Hanım, geçen asrın tanınmış Ermenilerinden sarraf Varteres Amira Misakyan'ın kızıdır. Bu izdivaçdan başlıca üç evlâdı olmuşdur ki büyük oğlu veteri ner Miralay Boğos Bey Dadyandır (1862 -1934).

Kirkor Bey Dadyan. ilk zevcesinin vefatından sonra 1876 da Nigâr Hanım adlı bir ermeni kızı ile evlenmişdir. Bu ikinci izdivaçtan da iki kızı olmuşdur.

Kevork PAMUKCİYAN

DADYAN (MıMrdiç Bey) ' — Avrupada tanınmış bir muharrirdir; barutcubaşı Boğos Bey Dadyan'm oğludur; 1844 de Yeşilköyde doğdu, 1911 de Pariste vefat etti, «Pere Lachaise» mezarlığında medfundur.

1856 da Parise giderek, 1831 de oradaki «Haykazyan» Ermeni Mektebini bitir-mişdir. 1864 de de «Sainte - Barbe» Kolejinden mezun olmuşdur. İstanbula avdetinden az sonra tekrar Fransaya gitmiş ve orada yerleşmişdir.

1867 den itibaren muntazaman «Revue deş deux mondes>: dergisinde yazıları neş-redilnıişdir.

Kevork PAMUKCİYAN

DADYAN (Miralay Boğos Bey Türk

Ordusunda hizmet etmiş değerli bir veterinerdir; Barutcubaşı Kirkor Bey Dadyan-ın büyük oğludur, 1862 de Ba-kırköyde doğmuş ve 1934 de Feri-köyde vefat etmişdir, Şişli Ermeni mezarlığında medfundur.



Miraiay Boğos Bey

Dadyan (Eesim: S. Bozcah)



tebinden diplomasını almışıdr. Uzun müddet veteriner olarak, Malatyada, Edirnede,


İlk tahsilini Bakırköyünde k i Ermeni Mektebinde yapmış, Askerî idadide okumuş Baytar mek-

ANSİKLOPEDİSİ

— 4İ95 —


DADYAN (Ohannes Bey)




4194 —
BADYAN (itferses-Hosröv Bey)

Uzunköprü'de, Hadımköy'de vesair yerlerde orduda hizmette bulunmuştur. Balkan Harbine, Birinci Cihan Harbine, bu harbin içinde Çanakkale Muharebelerine iştirak etmiştir. Mütâreke yıllarında emekliye ayrılarak Beyoğluna yerleşmiştir. Osmanlı Devletinden yedi tane nişanlarla taltif edil-mişdir. Şahsî dostu olan Büyük Atatürk, hususî arap atlarını kendisine seçtirirmiş.

Takriben 189.0 da evlendiği zevcesi Ojeni Hanım 1941 de vefat etmiştir. Oğullarından Levon Bey (doğ. 1892) 1922 yılına kadar tahminen on sene Tünel idaresinde gar şefliği yapmışdır, kalen Fransada bulunmaktadır; Ervant Bey (1895 - 1958);-Î.E.T.T. idaresinde uzun yular Kontrol Kalemi şefi olmuşdur; Vahram Bey (doğuşu 1904), uzu senelerden beri İ.E.T.T. idaresinde makinist ve teknisyendir, hâlen Fe-riköyde ikâmet etmektedir; Zareh Bey (1906 - 1964), ilk defa olarak «Ducant» oto pistole boyasını türkiyede kullanmış ve yıaymışdır.

,; " Kevork FAMÜKCİYAN

DADYAN (Nersies - Hosrov Bey) — Seçkin bir yüksek mühendis ve makinist, barutcubaşı Ohannes Bey Dadyan'ın ikinci

oğludur; 1825 de, îstanbulda doğmuş ve 1872 de Bakırköyde vefat etmiştir. Bakırköy Ermeni Kilisesinin avlusunda pederinin yanında medfundur.



Nerses Bey Dadyan (Resim: S. Bozcaîı)

1842 de, pederi ile birlikte Avru-paya seyahat etmiş ve ingiltere'de kalarak, orada mühendislik tahsilinde bulun-muşdur. Yüksek mühendis diplomasını aldıktan sonra İstanbula dönerek Devlet hizmetine girmiş, Zeytinburnu dökümhanesine müdür tâyin edilmiştir.

Torunu sayın Madam Zaruhi Feruh-han'ın bize verdiği notlara göre, Nerses Bey bir fen ve ilim adamı olduğu kadar kalem sahibi idi. Makine ilmine ve ipekböceği üretimine dair telif yazıları ve ingilizce-

İSTANBUL

den tercümeleri mevcuttur. Hattâ bazı âletler de icad etmiştir.

Cemaat işlerinde de çalışmışdır. 1862 de Yedikule Ermeni Hastahanesi Yardım Heyetinin emlâk müfettişleri arasında bu-lunmuşdur. 1863 de, Patrikhane eismanî meclisine âza ve ikinci başkan seçilmişdir. 1866 da ise, Babıâli tarafından tâyin edilen Patrikhane ruhanî ve cismanî müşterek meclisine âza olmuşdur.

Kevorfc PAMUKCİYAN

DADYAN (Ohannes Bey) — Barutcubaşı Dadyan ailesinin en şöhretli ve mühim şahsiyetidir. Dadyan Arakel Amiranın üçüncü oğludur. 1798 de Azadlıda doğmuş ve 1869 da Beşiktaşda vefat etmiştir. Bakırköy Ermeni Kilisesinde medfundur.

Ohannes Bey Dadyan

1804 - 1809 yılları rasında Kirkor Ni-şastacıyan adlı bir tercümandan ermenice okumaya başlamış, bu ilk hocası 1809 da öldükten sonra, önce birkaç ay Nişancadaki Ana Mullimhânede (bilâhare Bezciyan Mektebi) müderris Takvor Aslanyan'dan ders almış, 1810 - 1812 yıllarında Samat-yalı Agop adlı bir muallim sayesinde ermenice tahsilini ikmâl etmiştir. 1811 de ise, Sahak Çamiçyandan fransızca öğrenmeğe başlamışdır.

1812 de pederi vefat ettikten sonra, biraderi Simon Amira Dadyan barutcubaşı tayin edilmiş ve kendisi de 1813 de çalışmak üzere Baruthaneye girmişdir. Burada Sivri Haçatur ve Palulu Lukas ustalarından Baruthanenin makineleri hakkında epeyce bilgi toplamış, hattâ resimlerini bi-

le çizmiştir. Bu esnada, lügat yardımı ile barutçuluğa ait mevzular hakkında fran-sızcadan tercümeler de yapmışctır. 1814 -1815 yıllarında ise coğrafyaya ait bir çok eserler okumuşdur.

1820 - 1822 yularında Beykozdaki Kâ-ğıd Fabrikasının Müdürlüğünü ifâ etmiş-dir. 1826 - 1829 yularında ise, Eyyubdaki Dokuma Fabrikasının müdürlüğünde bu-lunmuşdur.

1827 yılında, biri Tüfenkhâne, diğeri de İplikhane için iki mühim makine icâd etmişdir; önce Ağa Kapusunda Sadrazam ve Şeyhülislâm tarafından takdir .gören her iki makine, müteakiben Sultan Manmud-un emriyle Çırağan Yalısına nakledilerek Çırağan Bahçesinde Pâdişâhın huzurunda çalıştırılmış ve çok beğenilmiştir. Hünkâr, mükâıat olarak, Simon Amira Daayan'a, 15000 al tun kuruş ve Ohannes Bey Dad-yan'a da 1000 altun kuruş ihsanda bulunmuştur»

Biraderi Simon Amira'rıın vefatından sonra, 1842 de Iradei Seniye ile Azadlı Baruthanesine Barutcubaşı nasbolunmuşdur. Bu vazifeye getirildikten sonra Baruthanede mühim ıslâhat yapmıştır. Bu gaye ile 1835 de Fransayı ve Ingiltereyi ziyaret ederek tetkiklerde bulunmuş ve kimya ilminde bilgisini derinleştirmişdir. 1836 da kazandığı diplomalarla birlikde istanbul'a dönmüşdür. Avrupadan getirdiği yeni makinelerle Baruthaneyi ihya etmişdir. 1841 de inşaatına başlanan Selvi Burnundaki Deri fabrikası için lüzumlu makineleri Baruthanede hazırlamışdır. 1841 de, Sultan Mecid fabrikayı gezerek çok memnun kalmış ve Ohannes Beyin dileği üzerine Ermeni Hastahanesine günde 15 okka et bağla-mışdır. Yine onun nezareti ile Beykozdaki Tabakhane, İzmitdeki Çuha fabrikası, He-rekedeki Kumaş fabrikası ve Zeytinbur-nundaki Demir Fabrikası tesis edilmişdir. Bu maksadla Sultanın emriyle 1842 de Pa-rise ve Londraya gitmişdir. Parisde iken Kral Louis - Philippe'in huzuruna da çık-mışdır. 1844 yılının bidayetinde İstanbula dönmüşdür. 1844 de, İrâdei Seniye ile fesinin üzerinde altun tuğra nişanını taşımağa başlamışdır. Sultan Mecid 1845 de İzmitdeki Çuha Fabrikasını ziyaret ederek çok memnun kalmış ve bu sefer de Ermeni Hastahanesine günde 37.50 okka ekmek bağlamıştır. 1845 de Zeytinbur'nundaki Demir Fabrikasının inşası tamamlanmış-

dır. Burada, Çırağan Sarayını büyük bir


bahçe ile birleştirmek için takriben 18 met
re uzunluğunda demirden tek kemerli bir
köprünün dökümü muvaffakiyetle başarıl-
mışdır. Bu başarıdan dolayı, Dadyan Ohan
nes Bey, yeğeni Dadyan Boğos Bey, Kara
bet Amira Balyan ve evlâdları çok kıymetli
birer mücevherat kutusu ile taltif edilmiş
lerdir. • ,. j, Uf"*

!^3üL,.... J*&mı& - &'•

1847 de Arutyun ve Kirkor adlı iki oğlu ile birlikte, yeni makineler getirmek gayesiyle tekrar Avrupaya gitmiş ve 1848 de İstanbula dönmüşdür. 1848 de, Zeytinburnu Fabrikasında «Eseri Hadid» adlı ük yerli demirden gemi yapılmış ve vapurun mühendisi İngiliz Philipps ile beraber Dadyan Ohannes ve Boğos Beyler de mükâfat-landırümışdır. 1849 da Sultan Abdülmecid-in mâhiyetinde İzmitdeki fabrikaları ziyarete katılmışdır. 1856 da, Sivastopol fâtihi ve Müttefik orduları başkumandanı Mareşal Pelissier (1794 - 1864) İstanbula gelmiş ve ikinci gün eski dostu Ohannes Beyi evinde ziyaret etmişdir.

Ohannes Bey 1838 de «iftihar» nişa-niyle taltif edilmişdir. 1858 da ise «Ûlâ» rütbesi ile «Bey>:. unvanını almışdır. Aynı yıl «Meclisi Ahkâmı Adliye» ye âza olmuş ve 1857 de ((Meclisi Maarif» âzası seçilmişdir. Avrupalılar tarafından da takdir görerek, ezcümle Paristki Societe d'encoura-gement ve Şarkiyat cemiyetlerine, keza Londra ve Edinburg'daki endüstri cemiyetlerine fahrî âza intihap edilmiştir.

Kırım Harbinden sonra 1856 da îstanbulda bulunan İngiliz ve Fransız generalleri Sultan Mecid'in huzurunda Türkiyede hazırlanan barutu methederek onun Avrupa barutunun fevkinde oldğunu beyan etmişlerdir. Ohannes Beyi de büyük vaadlerle kendi memleketlerine götürmek istemişler • se de, bu teklifleri kat'î olarak reddetmiş: «Ben sevgili yurdum Türkiyede doğdum; onun nimetleri ile beslenmiş bir kimseyim, hayatım bu memlekete vakfedilmişdir» de-mişdir.

Bu samimî sözlere ziyadesiyle memnun kalan Sultan Abdülmecid, bir müddet sonra bir gezi esnasında Yeşilköyde, ona, gözünün aldığı kadar yer hibe etmişdir.


Yüklə 5,85 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   20   21   22   23   24   25   26   27   ...   91




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin