OTURUM BAŞKANI- Arkadaşlar bakın, burada bir kural var lütfen. Burada bir kural var. Hani oturunca Alevi’yiz, Bektaşi’yiz haktan hukuktan bahsedip de birtakım şeyleri delmeyin lütfen. Burada anons ettim birtakım şeyler söyledim. Daha sonra birine müdahil olmak için ya da müdahale etmek için söz alınmaz burada. Okudum dedim ki, konuşmacılar şunlar şunlar dedim fakat oradan o üslupla müdahale edilmezdi. Onun için lütfen.
Şimdi arkadaşlar, bu toplantıyı organize etmek çok kolay… Lütfen bir dakika. Siz bu üslupla nereye varacaksınız ki. Çok zor oldu bu, bu toplantıyı yapmak ne kadar zor oldu herkes bir taraftan çomak soktu.
Sayın Başkan biraz önce işte Alevi Vakıflar Federasyonu Başkanı Doğan Bermek’le olan ilişkini, ben de Doğan Bermek’le birebir ilişkim var, davet ettim ismini yazdım Federasyon varsa biz yokuz dedi bana telefonda. Şimdi Sayın Balkız’la konuşuyor bana da farklı şey söylüyor; biz böyleyiz biliyor musunuz?
Davet ettik Hacıbektaşlıların oluşturduğu Ankara’da bir derneğimiz var. Afiş götürdük, davetiye götürdük ben bizzat kendi elimle götürdüm; Hacıbektaşlı arkadaşlar bilir. Aynı gün Ankara’da bir başka şey organize ediyorlar, biraz önce Sayın Balkız’ın Cem Vakfı’nın işte Ankara’da MHP Kurultayını organize ettiği gibi ya da İstanbul’daki Garip Dede Türbesi 8 Kasım’da sempozyum düzenliyor.
Yani birbirimizi ne kadar çelmelersek, ne kadar biraz önce anlattığım hikâyeye göre nifak sokarsak, ne kadar başarısız olursa kurum diğer kurum o kadar çok seviniyor; yani böyle şeylerin olmaması lazım. Burada bu toplumun birliği, dirliği bu toplumun geleceği, bu toplumun sorunlarının tartışılması için tartışıyoruz daha sonra da konuşuyoruz. Ama mümkün olduğu kadar birbirimizi ne kadar engelleyebiliriz onun hesabının yapıyoruz. Lütfen.
Şimdi son konuşmacı Sayın Ali Balkız. Kapatacaktım ama çok ısrar ettiniz buyurun beş dakika size.
………………- Teşekkür ederim.
Değerli dostlar, bugün burada sizlerle birlikte olmaktan gerçekten onur duyuyorum. Ülkemin dört bir yanından Serçeşme’ye koşan siz değerli dostları Hacı Bektaş-ı Veli’yi 800. doğum yılında birlikte anıyor olmaktan, bir arada olmaktan, birlikte mücadele etme azminde olmaktan dolayı mutlu olduğumu bildiriyor saygı ve selamlar sunuyorum.
Değerli dostlar; biraz önce Sayın Federasyon Başkanıma karşı benim herhangi bir saygısızlığımdan dolayı bir seslenişim olmadı. Ben yine örgütlerin çıkarının ve menfaatinin olacağı düşüncesiyle orada düşüncemi seslendirdim. Bakınız alanlara Alevi kitlesi. Aydın ve demokrat kitle bir takım sorunları seslendirmek için çıkıyor. Bu ne kadar önemliyse biz bunu ne kadar önemsiyorsak Alevi örgütlerinin de bir arada duruşu, sergiledikleri tavır bir o kadar önemlidir. Biz bunu önemsenemezlikten gelemeyiz, benim tepkim bunaydı.
Bizim vitrinimiz çok önemli. Vitrinimiz federasyonumuzdur, genel merkezler, genel başkanlarımızdır arkadaşlar bunu söylüyoruz. Onlar ne kadar iyi yansıma içerisinde olurlarsa, ne kadar iyi görünürlerse dışarıya biz o kadar güçleniriz. Bunu yapmak zor mu? Bu anlamda sıkıntılar var, bu sıkıntıları giderin diyoruz. Yoksa haddimiz değildir saygısızlık yapmak örgüt başkanlarıma.
Bunu söylüyorum, bunu söylemeye de eğer bir noksanlık varsa bunu söylemeye ve bunu istemeye hakkımın olduğunu düşünüyor ve bunu da sürekli seslendirmek isterim.
Şu an Sayın Federasyon Başkanım Ali Balkız’dan istiyorum. Alevi Kültür Dernekleri Genel Başkanım Tekin Özdil’den istiyorum. Anadolu Küçük Vakıfları Genel Başkanı Ercan Geçmez’den istiyorum. Pir Sultan Dernekleri Genel Başkanı Fevzi Gümüş’ten istiyorum, bunları istiyorum arkadaşlar. Şimdi benim bu tepkime Cem Vakfı’nın, Doğan Bermek’in göstermiş olduğu tavırla açıklama yapamazsınız. Ben Cem Vakfı’nın hangi tavır içinde olduğunu biliyorum. Çünkü biz de sonuçta aşağıdaki örgütler olarak üstteki gelişmeleri duyuyoruz, bize de iniyor bizim de haberimiz var. Ama en azından birlikte hareket edebilecek olan insanlar görüntüsünü daha sağlıklı versin arkadaşlar.
Bir ve beraber olmaktan bu kürsüden çıkıp söylemiyor musunuz, iki gündür bir ve beraber olmaktan bahsedilmiyor mu bu kürsüden? Bir ve beraber olmanın içini nasıl dolduracaksınız, ancak birlikte olmaktan bu davranışı sergileyerek üsteleyebileceksiniz arkadaşlar. İstediğimiz budur. Bunun dışında fazla bir açıklamaya gerek yok. Düşüncelerimiz zaten birbirinin aynısıdır, onun dışındaki açıklamalara da katılıyoruz.
Ama Hacı Bektaş Veli’yi bugün burada 800. yılında anıyor olmak güzeldi, ama bununla ilgili bunun altının daha fazla doldurulması mümkündü. Keşke daha fazla doldurulsaydı çok daha mutlu olurduk. Ama yine de teşekkür ediyoruz bu organizeyi yapıp sağlayıp bizleri bir araya getiren değerli dostlara sağ olsunlar. Bundan sonraki çalışmalarında da başarılar diliyorum.
Hepinize sonsuz sevgi ve saygılar sunuyorum.
OTURUM BAŞKANI- Teşekkür ediyorum, sağ olun.
Şimdi sevgili dostlar, Sayın Balkız’ın Kadıköy Mitinginde 550 bin kişi olduğunu söyledi, doğru. Biz ordaydık belki de daha fazladır, ama oradaki binlerce yüz binlerce insanın sokaktaki, evdeki, mahalledeki Alevi inançlı orayı dolduran insanın bu olaylardan haberi yok. Balkız’ın bilmem Murtaza’yla, Doğan Bermek’in Fevzi Gümüş’le bilmem Selahattin Özel’in Nafiz Ünlüyurt’la kavgalı küs olduğundan haberi yok. O insanlar biraz önce arkadaşımın söylediği o şeyi istiyor, ama biz burada kendi aramızdaki kısır döngüyle bunu bir türlü aşamadık. Hani ikilik kinini atamadık öyle değil mi Musa Hocam? W
Bizi buraya kadar geldiniz, dinlediniz, bizi onore ettiniz. Gerçekten yani Sivas’ın Kangal’dan da var, Merzifon’dan da var, İslâhiye’den de var. Kalkmayın da Sayın Dernek Başkanımız kapanış konuşmasını yapacak. Ankara’dan, İstanbul’dan, İzmir’den, Adana’dan gerçekten çok yerlerden geldiniz, bugün de salonumuz biraz soğuk.
Sayın Dernek Başkanımız Nafiz Ünlüyurt’un kapanış konuşmasıyla programı ya da etkinliği sonlandıracağız.
Hüseyin Dede, buyurun.
HÜSEYİN DEDE- Saygıdeğer dostlarım, arkadaşlarım, Alevi-Bektaşi kuruluşlarının saygıdeğer örgüt başkanları, Sayın Genel Başkanım; bu haftaya gelmeden önce bugünlere gelmeden önce iki gün öncesinden itibaren çok sıkıntı yaşadım. Ama şu iki gündür duyduğum mutluluk, gördüğüm güzellik o çektiğim sıkıntıları içimden aldı gitti. Ne derseniz deyin iki gündür Hacıbektaş’ta çok güzel şeyler yaşandı. Bu salonda çok güzel olaylar yaşandı, çok güzel konuşmalar yapıldı. Fazla hırçınlaşmaya da gerek yok.
Gördüğüm kadar Alevi-Bektaşi örgütlerinin kuruluşları, Alevi insanının nasıl olması, nasıl konuşması, nasıl davranması gerektiğini en güzel şekilde burada gösterdi. Bu inceliğinizden dolayı hepinize teşekkür ediyorum.
Değerli dostlar, ben hep söylerim Hacıbektaş önemli bir merkez diye, ama Hacıbektaş’ta yaşayanlar bu ilçenin havasını teneffüs edenler Hacıbektaş’ın ne kadar önemli, ne kadar özel bir yer olduğunun farkında değiller. Eğer burada yaşayan insanlar bu gücün, bu büyüklüğün farkında olsalar bu tür toplantılar çok daha değişik, çok daha güzel, çok daha anlamlı bir halde olur. Hacıbektaş çok daha değişik bir konumda olur.
Ama o günler de geçecek. Yani Hacıbektaş artık Hacıbektaş’ta yaşayan insanlar bu dediğim bir takım Hacıbektaş’la ilgili düşüncelerini değiştirecekler, bu olaya sahip çıkacaklar. Hacıbektaş, Alevi düşüncesinin merkezi. Düşünün böyle bir toplantı Türkiye’nin başka bir yerinde olsa bu kadar örgüt temsilcisi oraya gidebilir mi? Sanmıyorum. Onun için ilçeyi yöneten arkadaşlarımın bundan böyle çalışmalarında bugüne kadar yaptıkları düşünceleri, hareketleri, çalışmaları yeniden gözden geçirmeleri gerekir.
Bakınız Ali Balkız burada konuştu, ne oldu yani konuşunca kıyamet mi koptu. Yani Ali Balkız korkulacak bir adam mıymış, yanında oturulamayacak bir adam mıymış veya Tekin Özdil korkulacak bir adam mıymış? Selahattin Özel korkulacak bir adam mıymış? Murtaza Demir korkulacak bir adam mıymış?
Bunları aşmak zorundayız. Alevi toplumunun gerçekten birliğe ihtiyacı var. O birliğin oluşmasında Hacıbektaş’ın da çok önemli bir yeri var. Eğer Hacıbektaş o dediğim özelliklere sahip bir konumda olsa, Türkiye’deki Alevi hareketi çok daha güçlü bir çizgi içerisinde yoluna devam edebilir. Ben o günlerin de olacağına inanıyorum.
Değerli arkadaşlarım; biz bu etkinliği düşündüğümüzde herhangi bir kafamızın arkasında bir düşünce yoktu. Sayın genel başkanlara gittik, onlara düşüncelerimizi anlattık önce Federasyon Başkanımıza, Alevi Kültür Derneği’ne, Anadolu Kültür Vakfı’na, Pir Sultan Dernekleri Genel Merkezi’ne gittik düşüncelerimizi anlattık ve bu düşündüğümüz toplantıya düşüncesi ne olursa olsun bütün Alevi kuruluşlarını davet edeceğimizi söyledik, Cem Vakfı da dâhil olmak üzere ve Türkiye’deki bütün Alevi örgütlerine davetiyelerimizi gönderdik. Cem Vakfı’nın katılmayacağını biliyorduk ve katılmadılar, ama ben bu iki günde aramızda Pir Sultan Dernekleri Genel Başkanı Sayın Fevzi Gümüş’ün de olmasını çok istiyordum, keşke olsaydı keşke olsaydı. Benim için en büyük eksiklik Pir Sultan Derneklerinin bu toplantımıza katılmamış olması.
Sanıyorum biz bu etkinliği bundan sonra geleneksel hale getirmeyi düşünüyoruz. Önümüzdeki yılda daha kapsamlı, daha geniş Alevi örgütlerini, Alevi örgütlerinin sayın başkanlarını burada konuk etmeyi düşünüyoruz. İnşallah daha iyi günlerde beraber olabiliriz. Kusurlarımız olmuş olabilir. Bir takım eksiklerimiz olmuş olabilir, yanlışlarımız olmuş olabilir. Bizi hoş karşılayın ve anlayışla karşılayın.
Ben sizden bu uzun yıllarda ne kadar özverili davrandığınızı gördüm. O törenlerdeki 16 Ağustos törenlerindeki çekilen zahmetleri, acıları görünce bu insanlar bir daha Hacıbektaş’a gelmez diyordum ta 64’ten beri. Ama bakıyorum her yıl gelenlerin sayısı artıyor. Burada ne kadar eziyet çekerseniz çekin, ne kadar böyle olumsuzluklarla karşılaşırsanız karşılaşın, ama Hacıbektaş’tan elinizi çekmiyorsunuz. Bunu Hacıbektaşlının iyi görmesi gerekir, Hacıbektaş’ta yaşayan insanların iyi görmesi gerekir.
Bu duygularla ben hepinize ben saygı sunuyorum, hepinize güle güle gidin diyorum. Önümüzdeki yılda da hepinizi yine Hacıbektaş’ta bekliyorum. Çok teşekkür ediyorum hepinize de sağ olun.
OTURUM BAŞKANI- Sağ ol Hocam.
Arkadaşlar; bir dakika. Dedemiz gülbankla kapatacakmış toplantıyı. Hocamın bir eksiğini söyleyeyim, eksik demeyim de eksik söyledi. Burada Avrupa Alevi Birlikleri Federasyonu, Konfederasyonunu davet ettik. Onlar da birtakım bahanelerle, birtakım işte önyargı diyeyim, katılmadılar. Onların da burada olmasını çok isterdik, söyleyeceğimiz sözler de vardı ama söyleyemedik onlar için. Kol kırılır yen içinde kalır derler, onlar için de inşallah yakaladığımız zaman söyleriz.
Ben sözü dedeye bırakıyorum buyurun.
HÜSEYİN DEDE-
“Edep erkân, mümine nişan
Bismişah Allah Allah
Günümüz hayır ola
Hayırlar feth ola
Münkir mat, münafık berbat ola
Gönüller şad ola
Hak, Muhammed, Ali
Allah Allah diyen canlarımın
Dileklerini kabul eyleye
Dört tarafınız sur ola
Sur Muhammed, Ali’de bağlı ola
Yolunuzu nursuza, pirsize, yalancıya, riyakâra uğratmaya
On İki İmamlar, Ondört Masum Paklar, Onyedi Kemerbestler
Katarından, didarından ayırmaya
Yavrularınızı sizlere bağışlaya
Hz. Hüseyin cümlemizi ve cümlenizi görünmez kaza, belalardan koruya
Hizmet veren canlarımın hizmetleri Pirimiz Hünkâr Hacı Bektaş Veli Dergâhına yazıla
Pirimiz Hünkâr Hacı Bektaş Veli bizi bu dirlikten, bu birlikten ayırmaya
Gönül birliği içinde Allah, eyvallah.
Cümlenizin niyazı
MUSTAFA ÖZCİVAN- Teşekkürler. Hepinizin yolu açık olsun. Sağ olun, var olun.
---&---
Dostları ilə paylaş: |