Resim 1: Turfan’da bulunmuş Uygur tıp metinlerinden bir sayfa.
Eski Türklerde Tıp
Erken devir Türk toplumlarında ilkel tababetin uygulandığı devirlerde şaman hekim olarak görev yapıyordu. Şaman o kabilenin lideri ve hekimi idi. Türklerin bazı boyları Şamana Kam, bazıları Baksı veya Baksa diyorlardı. Şamanın ilahi güçlerden kuvvet alarak hastalıkların sebebini (kötü bir ruh, kötü bir tanrı v.b.) bildiği ve bunu tedavi ettiğine inanılırdı. Şaman hastalığı dua, tütsü, müzik ile trans haline geçerek teşhis eder ve kendine has metotlarıyla (Korkutmak, soğuk suya sokmak, tütsülemek v.b.) ve kendi yaptığı ilaçlarıyla tedavi ederdi. Şamanlar zamanla Ak şaman (İyi ruhlarla tedavi kurarak tedavi eden) veya Kara şaman (Kötü ruhlarla ilişki kurarak tedavi eden) olarak ayrılmıştır.
Türk devletlerinde zamanla şaman yerini tıbbı bilen, eğitim görmüş ve tedavi eden hekim tipine bırakmıştır. Bu hekimler “Otacı”lardır. Otacı kelimesi otamak (Tedavi etmek), ot (Bitki, ilaç) kelimelerinden türemiştir. Otacı iyi bir eğitim yapıyor ve isabetli tedavileriyle hastalar tarafından büyük saygı görüyordu. Altaylar’daki arkeolojik çalışmalar esnasında bulunan bir otacı mezarından çıkan eşyalar bize bu otacının devrin hakanının yakın arkadaşı olduğu ve sarayda görevli olduğunu bildiriyor. İsminin Akgün Şengün olduğunu öğrendiğimiz hekimin otacı olduğunu bildiren gümüş bir kemer ve yemin içtiği kadeh de mezarında bulunanlar arasındadır. Eski Türklerde tıp biliminin sırlarını sakladığı düşünülen yılan ve ejderha sembolleri otacının da sembolleri idi. 11.yüzyılda yazılan “Kutadgu Biliğ” adlı eserde de otacı hakkında bilgi sahibi oluyoruz. Bu eserde otacıdan başka, hastalıkları dualarla tedavi eden “Efsuncu” ve sağlığın korunması için şuruplar şerbetler hazırlayan “İdişci” den bahsedilmektedir. 11. Yüzyılda yazılan bir diğer Türkçe eser Divan-ı Lüğat-it Türk’ de ise hastalıklar için ilaç hazırlayan “Emçi” ve Türkler tarafından kullanılan çok sayıda tıbbi bitki bildirilmektedir.
Dostları ilə paylaş: |