İNSAN ÜZERİNDE ETİK DIŞI TIBBİ ARAŞTIRMALARIN TARİHİ
Prof. Dr. Zuhal ÖZAYDIN
Bilimsel Araştırma özgürlüğü, bilimin temel taşlarından birisidir. Ancak bu özgürlük mutlak olmayıp, belli ölçüler içinde ulusal ve uluslararası sözleşmelerle sınırlanmıştır. Özellikle 20. yüzyılda insan üzerinde yapılan araştırmaların birçoğunda insan hak ve özgürlüklerine saygı gösterilmemesi çok sayıda etik kod, bildirge ve sözleşmelerin gerçekleştirilmesiyle sonuçlanmıştır. Şüphesiz, hastaların gelecekleri, büyük ölçüde kapsamlı araştırmalar sonucu elde edilen ve edilecek tıbbi buluşlara bağlıdır. Bu sebeple bugün uluslararası kod, bildirge ve sözleşmelere uyularak insan üzerinde tıbbi araştırma yapılması tıbbi etiğe uygundur ve yapılmalıdır.
Tarihsel süreç içinde insan üzerinde yapılan tıbbi araştırmaların ne yazık ki kötü örnekleri az değildir.
19. yüzyılın ikinci yarısına kadar tıpta deneyin tarifi yapılmamış, sınırları çizilmemişti, fakat çok eski çağlardan beri herhangi bir ön araştırmaya dayandırılmadan insan üzerinde tecrübeler yapıldı. Tıpta deneyin ahlaki yönlerinin ele alınması Claude Bernard ile başlasa da tıp ahlakı tıbbın kendisi kadar eskidir. Hipokrat'tan beri süregelen "önce zarar verme" kuralı yüzyıllardır tıp ahlakının güncelliğini daima koruyan bir ilkesi olmuştu.
Dostları ilə paylaş: |