İstanbul’un 100 KİLİsesi



Yüklə 466,95 Kb.
səhifə5/10
tarix03.01.2019
ölçüsü466,95 Kb.
#89471
1   2   3   4   5   6   7   8   9   10

Kilise geniş bir avlu içinde yer alır. Avlunun doğusunda günümüzde kilise görevlilerinin yaşam mekanı olarak kullanılan eski okul binası kuzeyinde diğer yaşam birimleri yer alır. Kaba yonu taş üzeri sıvalı olan yapı doğu - batı ekseninde, bazilikal plan şemasında inşaa edilmiştir. Doğu ve batı cephesinde çift meyilli kırma çatıyla örtülü olan kilise ana mekanda, naos beşik tonoz yan nefler ahşap düz çatıdır. Sonradan eklenmiş ahşap konstrüksyon, kare bir mekandan oluşan narteks düz çatıyla, doğudaki apsis yarım çıkıntısı dışta yarım konik, içte yarım kubbeyle örtülmüstur. Kilise, kuzey batıdaki narteks, yan neflerin bir basamak daha yüksek olduğu üç nefli bir naos ve doğuda apsisin bulunduğu orta nefte iki, yan neflerde bir basamak daha yüksek seviyede olan bemadan oluşmaktadır. Günümüzde güney nefin batı duvan ile orta nefin batı duvarı asimetriktir. Kilisenin zemini mermer döşelidir.

Kilise dış cephede oldukça sadedir. Saçak altında kiliseyi bir silme apsisi çift silme dolanmaktadır. Çan kulesi kilisenin doğusunda baldaken seklindedir.

İstimlak edildikten sonra günümüzde kilise güney nefi ana neften biri bemada olmak üzere üç sütun, kuzey nefi ana neften üç tanesi naosta; bir taneside yarım olmak üzere bemada bulunan sütun ayırmaktadır. Sütunlar birbirlerine bemadan itibaren düz sade bir kiriş ile bağlanır. Sütunlar yüksek kare kaideler üzerine oturmaktadır. Ahşap üzeri alçıdır. Sütun başlıkları İon volütlüdür. Başlıkların altında kare dikey bölümlere ayrılmış bilezik yer alır. Başlıkların üstünde alçak rolief eliptik madalyonlar içinde Aziz tasvirleri görülmektedir.

Narteksin kuzey ve güneyinde iki girişi mevcuttur. Naosa kuzey batıdaki kapıdan girilmektedir. Apsis güneyindeki bölüm diakonikon hücresi şeklinde ayrılmıştır.

Çengelköy'deki Ayios Yeryios Kilisesi son restorasyonlarla değişikliklere uğramış, mimari plan şemasından uzaklaşmış, içteki tezniyat tamamen farklı bir görünüm almıştır. Eklektisim etkisindeki ikonostasion ambon ve despot koltuğu ondokuzuncu yüzyıl niteliklerini korumuştur. Restorasyon aslına uygun yapılmıştır.

32.AYİOS YEORYiOS KİPARİSAS KİLİSESi

Samatya, Orgeneral A.Nafiz Gürman caddesineki kilisenin batısında yer alan kitabeden yapının Bizans döneminde, Selvilik’teki Yeoryios Kilisesinin varlığı bildirilir. Selvilik içinde olduğundan dolayı Ayios Yeoryios Selvili anlamına gelen Ayios Yeoryios "Kiparisas" ismini almıştır. Kilise Hristiyanların en eski kiliselerinden biridir. Trifon Karabeynikov ve Paterakis kilise kataloglarında kilisenin ismine rastlanılmaktadır. Gerlach 23 Nisan 1577'de kiliseye gelip, kilisedeki Ayios Yeoryios’a ait duvar mozaiğini görmüştür. Kiliseyi ziyaretinde ayindeki insanların bazılarının Karamanlı olduğundan bahseder. Ayrıca 17 Kasım 1577 de burada yapılan bir vaftiz ayinine de katılmıştır. Antakya Patriği katibi Pavlos aynı mozaik ikonadan bahsetmekteder. Bunun yanısıra kilisedeki ayazmada ve 22 Aralık'ta günü kutlanan "Ayios Anastasios Farmakolitrias" mezarının varlığından söz eder. Kilisenin 1782 yılında kilise yandığı ve Patrik I Kostantinos (1830 - 1834) zamanında kilise 1834 de yeniden inşaa edildiği bildirilir. Mimarı Nikolaos Nikitadis'tir. Yapı restorasyonu 1966 da gerçekleştirilmiştir.

Kilise ana cadde üzerinde ufak bir avlu içinde yer alır. Avluya kuzeyden ve güneyden iki giriş vardır. Avlunun güney doğusunda yerleşim birimleri bulunur. Kilise dışında güney doğu ucunda eski " Metamorfosis" ayazması yer alır. Yapı malzemesı olarak kaba yonu taş üzeri sıvalıdır. Köşelerde düzgün kesme taşla inşaa edilmiştir. Pencere çerçeveleri dıştan tuğlayla örülmüştür. Kilise doğu- batı ekseninde kubbeli bazilikadır. Kiliseyi batıdan narteks doğuda apsis ile sınırlamaktadır. Batı kolu uzatılmış plan şemasındadır. Kilise dış cephesinde kubbe sekizgen cepheye sahiptir. Ana mekanda ortadaki kubbe basık ve yüksek kasnaklıdır. Yuvarlak kemerlerle doğu, güney ve kuzeyde çapraz tonozlu bölümlere geçilmektedir. Kubbenin batısında ortada beşik tonoz iki yanda çapraz tonoz örtü sistemi yer alır. Tonozları birbirine bağlayan kemerleri kare kaidelerle yere inmektedir. Apsis yarım yuvarlak olup dışta üzeri yarım konik çatıyla içte yarım kubbeyle örtülüdür. Diakonikon hücrelerinin örtü sisteme yuvarlak kemerli çapraz tonozdur. Batıdaki dikdörtgen narteks düz çatı sistemi kullanılmıştır.

Narteks batı ve güneyden iki girişe sahiptir. Narteks güneyinde camla bölünerek ayin sonrası toplantılar için yer ayrılmıştır.

İkonostasion ahşap ve bemaya üç kapı ile giriş sağlar. Kuzey batısında bulunan kaide üzerinde ahşap ambon ve güney batıdaki kaide önünde ahşap iki mermer basamaklı despot koltuğu yer alır. Kilise restorasyonlarla değişikliklere uğramıştır.

33.METAMORFOSiS KİLİSESi

Kandilli, Bahçe sokata yer alan yapıdır. Yapı 1851 yılına tarihlenmektedir. 1905 yılında yanan kilise tekrar onarılmıştır. Mimarı anonimdir.

Kilise yüksek bir tepe üzerinde kurulmuştur. Geniş bir avlu içinde yer alır. Avluya giriş kuzey ve kuzey doğuda yer alan iki kapı ile gerçeklesmektedir. Avlunun güneyinde günümüzde güney batısında kilise görevlisinin yaşam mekanı görülür.

Kilise doğu - batı eksenindedir. Bazilikal plana sahiptir. Yapı dıştan kaba yonu taş yapım özelliklerini taşır. Apsis yarım yuvarlağının üstü beton sıvalıdır. Narteks önde düz çatılı ana mekan çift meyilli kırma çatı, ana mekanda orta nef beşik tonoz yan nefler düz örtü sistemine sahiptir. Batıda kare planlı narteks düz çatı ile doğuda apsis içte yarım kubbe, dışta yarım konik kubbe ile örtülmüştür. Naos üç nefli olup doğuda apsisin bulunduğu bema ortada iki, yanlarda tek merdivenle çıkılan bema bulunmaktadır. Kilise dış cephesi yalın bir tezniyata sahiptir. Pencereler çerçevelendirilmiştir. Nefleri birbirinden beşer sütun ayırmakta, kuzey batıdaki sütunlar ahşap üzeri alçı olup kare ahşap birer kaide üzerine oturmaktadır. Sütun başlıklan stilize kompozittir. Birbirlerine yuvarlak kemerlerle bağlıdır. Kemerlerin iç bölümlerine üç alçak rölief şeklinde palmetler yapılmıştır. Üst bölümlerde alçak rölief madalyonlar içinde azizler tasvir edilmiştir. Tonozların iç tarafı kalem içi bordürlerle bölümlere aynlmıştır.

Narteksin kuzey, güney ve batısı cam bir bölme ile kapatılmıştır. Bu bölümdeki giriş kuzeyinde yer alan kapıdan gerçekleşmektedir. Naosa giriş doğuda basık kemerli kapıdan girilmektedir. Kapı kemerinin ekseninde kilit taşı uygulanmıştır.

Batıda gynekeiona güney nefin batısındaki kare mekanda yer alan ahşap bir merdivenle çıkılmaktadır.

Kandilli Metamorfosis kilisesi sütunlar ve liturjik ögeleri eklektik üslüp özellikleri taşımaktadır. Özellikle Evliya Çelebi’nin Kandilli Has bahçesini Papaz Korusu olarak bildirir. Evliya Çelebi’nin dikkatini çekmiş olan bir yerleşimde tepeye hakim bu kiliseyi ve özellikle içinde sergilediği litürjik malzeme açısından görülmesi gereken yapılardan biridir.

34.PROFİTİS İLİAS KİLİSESİ

Arnavutköy, Korkadır caddesinde yer alan yapıdır. Profitis İlias’a ithaf edilmiştir. Aynı adı taşıyan bir ayazma bulunmaktadır. Ayazmanın Bizans devrinde de varolduğu bildirilir. Muhteşem bir manzaraya sahip olan ayazmada 20 Temmuz’da çok büyük bir panayır düzenlendiği ve civar bölgelerden buralara akın akın insanların geldiği ifade edilir. Kilise ayrıca bir mezarlık kilisesidir. Bugünkü kilise 1871 yılında mimar Pashalis tarafından inşaa edilmiştir.

Kilise mezarlığın batısında bulunmaktadır. Yapı malzemesi kaba yonu taş üzeri sıvalıdır. Doğu - batı ekseninde kapalı Yunan Haçı plan şemasındadır. Yapının doğusu çift meyilli kırma çatıya, batısı eksende kırma çatı haç kollarında tek eğimli çatıyla örtülüdür. Naosta ortada kasnaklı kubbe örtü sistemi kullanılmıştır. Haç kollarında beşik tonoz uygulanmıştır. Doğudaki apsis yarım yuvarlak olup üzeri düz çatıyla örtülmüştür. Kiliseye güney haç kolundan girilmektedir. Avludan direk olarak naos'a giriş bulunur. Girişin üsttünde sağ ve solda dik açılı üstü elipsoid derin kemer içinde pencere açıklıkları yer alır. Güney koldan iki yuvarlak kemer açıklığı ile ana mekana geçilmektedir. Doğu haç kolunu oluşturan duvarın batısında bir yarım gömme kare kesitli sütun mevcuttur. Gynekeionun altında gynekeiona destek veren iki sütun yer alır. Sütun başlıkları kompozittir. Ana naosta kubbede ortada Pantokrator kasnakta dikdörtgen çerçeve içinde oniki havari tasvire edilmiştir.

35.AYİA PARASKEVİ KİLİSESİ
Beykoz Panayır Sokakda bulunmaktadır. Eremya Çelebi Beykoz iskelesinin yanında yerden fışkıran bir su olduğunu ve üstünde Rumca yazılarla haç şekilleri bulunan eski bir su haznesi olduğunu söyler. Kilise 1852'de inşaa edilmiştir. Yapı 1940'dan 1943'e dek askeri depo olarak kulanılmıştır. Daha sonra 1943'den 1945'e dek toprak ofisi tarafından kullanıldı. Haziran 1945 yılında yapı kilise cemaatine teslim edilmiştir. Miman anonimdir. 1995 yılında restorasyonu gerçekleştirilmiştir.

Kilise iki avluya sahiptir. Kuzey batıdaki girişten ilk avluya geçilmekte, ikinci avluya bir merdiven bağlamaktadır. İlk avlunun üzeri kapalı ve üstünde yaşam birimleri yer alır. Güney batıda kaba yonu taş kare blok üzerinde yükselen dört kare sütunun taşıdığı çan kulesi görülmektedir. Kaba yonu taş üzeri sıvalı kilise, doğu - batı ekseninde bazilikal plan şeması taşır. Batıda dikdörtgen planlı narteks doğuda apsis ile sınırlıdır. Yapı doğu ve batısı kırma çatıya sahiptir. Apsis yuvarlaği, dışta düz çatıyla, içte yarım kubbeyle örtülüdür. Ana mekanda örtü sistemi ortası basık tonoz yan neflerde düzdür. Nartekste düz çatı sistemi kullanılmıştır. Kilise zemini mermer döşeli olup yan nefler ana neften bir basamak daha yüksek seviyededir.


Ana mekanda orta nef yan neflerden beş tanesi tam, birer tanesi yarım olan altışar sütunla aynlır. Sütunlar ahşap üzeri alçı sıvalıdır. Sütun başlıkları sade ve bir abakusla son bulmaktadır. Başlıkların üst kısmında oval varak çerçeveli madalyonlar içinde aziz tasvirleri görülmektedir. Sütunlar birbirlerine doğu - batı ekseninde düz bir kiriş ile bağlamaktadır. İkonostasion üç girişlidir. Ahşap olup üzerinde geometrik ve bitkisel çicek motifleri yer almaktadır. Ambon kuzey batıdan ikinci sütun üstünde ahşap dört basamaklı despot koltuğu barok tarzında olup girland motiflere sahiptir. Naosun batısında gynekeion yer alır.

Yapı erken Bizans dönemi plan şemasına uygun olmakla birlikte naostaki tezyinat ve litürjik ögelerle ondokuzuncu yüzyıl özelliklerini yansıtmaktadır. İstanbul’da askeri depo ve toprak ofisi olarak farklı hizmetler veren bu yapı eski bir yerleşim olan Beykozda önemli bir yer tutar.


36.AYİOS ELEFTERİOS KİLİSESİ

Kurtuluş, Bayır sokakta bulunan kilisenin batı cephesindeki kitabeden yapının 1880 tarihinde inşaa edildiği anlaşılmaktadır. Kilise bir mezarlık kilisesidir. Güney batı duvarında iki kitabe görülmektedir. Bir kitabede, mezarlığın 1851 yılında Parashu kardeşler tarafından yapıldığı yazılmakta ikinci kitabede de narteksin Viktoria Saridaki ailesi tarafından yaptırıldığı yazılıdır. Mimarı anonimdir. Kilise Azziz Elefterios’a ithaf edilmiştir.Yunanistan’da doğmuş olan Aziz ikinci yüzyılda yaşamıştır. Roma başpiskoposu Aziz’in dini eğitimiyle ilgilenmiş ve onu kısa bir süre sonra diakon ve papz olarak atadı. Daha sonra Roma’da piskoposluğa kadar yükselen Aziz’in özellikle İngiltere’de Hristiyanlığı yayma çabaları başarıyla sonuçlandı. Fakat İmparator Septimius Sverius Hristiyan karşıtı hareketin sonucu olarak Eftimios’u ve annesi Anthia’yı ölüme mahkum etti. İstanbul’da Aziz Eleftherios’a atfedilen tek kilise olması açısından önem taşır. Eleftherios Yunanca bir kelime olup özgürlük anlamına gelmektedir.

Kilise mezarlığın güney batısında bulunmaktadır. Mezarlık avlusu batıya doğru kademelidir. Avlunun doğusuna üç kapı ile girilmektedir. Güney doğusunda kilise bekçisinin yaşam mekanı yer alır. Kuzeybatıda toplantı mekanı ile yanında kemiklerin korunduğu mezar odası yer alır. Kilise doğu - batı ekseninde tek nefli bir bazilikadır. Narteks ve ana mekan dışta kırma çatıya sahiptir. Batıda dikdörtgen planlı narteks ve ana naos iç mekanda beşik tonozla örtülmüştür. Doğuda yer alan apsis yarım yuvarlağında içerde ve dışta yarım kubbe örtü sistemi kullanılmıştır. Narteks ana mekandan daha alçak olup kiliseden daha geç bir devire tarihlenmektedir. Kilise narteksine batısında yer alan bir kapı ile girilmektedir. İkonostasion ahşap ve sade isçiliklidir. Kuzey duvarındaki ambonda İsa ve İncil yazarlarının tasviri yer alır. Ambon ahşap olup üst kenarında yumurta dizisi, altta haç motifleri görülmektedir. Güney duvarda despot koltuğu ahşap, oldukça sade süslemeye sahiptir. Tonozun örtüsünde ortada Pantokrator İsa, apsis yarım yuvarlağında Platitera Meryem tasvirleri yer alır. Pencere kemerlerinin arasında akstta birer yaldız varak çerçeve içinde İncil yazarları tasvir edilmiştir. İkonalar barok özellikler taşımaktadır.
37.AYİOS DİMİTRİOS KSİLOPORTAS

Ayvansaray, Kırkambar sokakta yer alır. Kilisenin ilk kayıtlarında Ayios Dimitrios Kanavu olarak bildirilmektedir. "Kanavu" ismini kısa bir süre için Bizans imparatoru olan ve 28 Ocak 1204'de seçilen Nikolaos Kanavu nedeniyle aldığı ifade edilir. Bu dönemde yapının kubbeli olduğu bildirilir. Daha sonra bir deprem sonucunda yapı zarar görmüş ve yıkılmıştır. Daha geç dönemlerde İskenderiye Patrigi 1597'de bu yapının ona bağlanmasını sağlamıştır. Onyedinci yüzyılda da çıkan bir yangın sonucu tahrip olmuştur. 1669 daki Thomas Smith katalogunda kilisenin varlığı belirtilir. Onyedinci yüzyılda da kilise Ayios Dimitrios Agiossari olarak geçer. Kilisenin onsekizinci yüzyılda bir yangında tahrip olduğu bildirilir. Narteksteki kilise kitabesinde kilisenin 6 Haziran 1730 yılında Patrik Paisios döneminde yeniden inşaa edildiği bildirilmektedir. Kapısının ahşap konstrüksyon olması nedeniyle " Ksiloporta" " Ahşapkapı " olarak adlandırılır. Kilise kitabelerine göre yapının 1933 ve 1960 yılında restore edildiği görülmektedir. En son restorasyon 1993 tarihinde gerçekleşmiştir. Kuzeyde Profitis İlias Ayazması bulunmaktadır. Mimarı anonimdir. Ayios Dimitrios Kilisesi Fener Rum Patrikhanesi bugünkü Ayios Yeoryios kilisesine geçmeden önce üç sene Patrikhane kilisesi olarak kullanılmış olması açısından önem taşır.

Kilise oldukca geniş bir arazi içinde bulunmaktadır. Etrafı duvarlarla
çevrilidir. Kilise doğusunda Bizans sur duvarları ile sınırlanır. Kilise doğu - batı
ekseninde üç nefli bir bazilikadır. Yapı malzemesi kaba yonu taş olup sadece
batı cephesi sıvalıdır. Kilise doğu ve batıda çift meyilli çatıya sahiptir. Kilise ana
mekanda örtü sistemi nartekste düz ahşap, naosda orta nef basık tonoz yan
nefler eğri tonozdur. Apsis örtüsu dışta yarım konik içte yarım kubbedir. Naosda yan nefler orta neften bir basamak daha yüksektir. Doğudaki üç bölümlü apsis biri eksende diğer ikisi yanlarda olmak üzere yarım yuvarlaktır. Dış cephe oldukça sadedir.

Naosta orta nef yan neflerin iki katıdır ve birbirlerinden sekiz sütun ile ayrılmaktadır. Sütunlar kare kaide üstünde sekizgen postamentler üzerine oturmakta ve stilize kompozit başlıklarla sona ermektedir. Sütunlar ahşap üzeri alçıdır. Sütunlar birbirlerine sivri kemerlerle bağlanmaktadır. Kemerler doğuda duvara, batıda galeri balkon korkuluğuna oturmaktadır. Orta nefte tonozda Pantokrator tasviri görülmektedir. Ahşap ikonostasion, kabartma ve oyma tekniğinde, üzeri bitkisel motiflidir. Naosta kuzey doğuda beşinci sütun üzerine oturan ambon ahşap, üzerinde İncil yazarları ve İsa tasvirleri yer alır. Despot koltuğu güney doğudan üçüncü sütunun önünde bulunmaktadır. Ahşap ve dört mermer basamaklıdır. Ambon ve despot koltuğu çiçek ve yaprak motifleri yer alır. Gynekeion kilisenin batısında dikdörtgen bir plana sahiptir.

Ayios Dimitrios Ksiloporta kilisesi onsekizinci yüzyılın başında insaa edilmesine rağmen, daha geç devirlerde yapılan restorasyonlar sonucu naosta bulunan neo-klasik sütunlar, rokoko-barok stilindeki ikonostasion, ambon ve despot koltuğu ondokuzuncu yüzyıl özellikleri taşımaktadır.

38.PANAYİA KİLİSESİ

Büyükada, Kıvılcım sokağında bulunan yapıdır. Meryem Ana’nın Ölüm gününe atfedilmiştir. Büyükada’daki Panayia kilisesinin ilk yapımı hakkındaki bilgiler sınırlı olmakla birlikte yapının onsekizinci yüzyıl başlarındaki varlığı bilinmektedir. Yapının 1793 yılında yeniden inşaa edildiği bildirilir. 1871 yılında çevrede gerçekleştirilen yeni yapılanmalar doğrultusunda kilisenin çevresinde ahşap mekanlar tahrip olmuştur. Mimarı anonimdir. İstanbul tarihsel gelişimi açısından farklı yapıya sahip olan adalardaki Rum cemaati için inşaa edilmiş olan kilise iç mekandaki litürjik ögeleri ve ikonaları açısından oldukça önemli bir yapıdır.

Kilise bir avlu içinde yer alır. Doğu- batı ekseninde bir bazilikadır. Batıdaki nartekse giriş, kuzey ve güneyde yer alan kapılarla gerçekleşir. Kuzey bölümdeki kapı avluya açılmakta ve toplantı odalarına ulaşılan merdivenlere geçiş vermektedir. Güneyde yer alan kapı arabacılar meydanından basamaklarla inerek direk nartekse girişi sağlar. Faytonların durağı olan arabacılar meydanı düzenlemesi gerçekleştirilirken, narteks ve kilise avlunun yüzeyinden daha alçakta kalmasına neden olmuştur. Doğuda yer alan apsis yarım yuvarlağı iç cephede gözlemlenmesi rağmen dış cephede gözlemlenmez. Kilise kaba yonu taş üzeri sıvalıdır. Yapı doğu ve batıda meyilli kırma çatıya sahiptir. Örtü sistemi iç mekanda ortada düzdür. Apsis yarım yuvarlağı içte yarım kubbedir. Narteksde orta tonoz yanları eğimli örtü sistemi naostan itibaren devam eder. Kilisede yüksek bir çan kulesi bulunmaktadır. Batıda yeralan narteks ortada naosa geçiş veren bir kapı ve iki yanda kare pencere açıklıklarından oluşmaktadır. Kapının kuzeyinde üç güneyinde tek bir pencere açıklığı uygulanmıştır. Narteksin batısında narteksi aydınlatan pencere açıklıkları bulunmaktadır.

Naos üç neften oluşur. Orta nef yan neflerden daha geniştir. Yan nefleri orta neften ayıran yedişer kare sütun yer almaktadır. Sütunlar alçak bir kaide üzerinde, yivli olup başlıklar sade bir abakustan oluşmaktadır. Sütunlar birbirlerine düz bir arşitravla bağlıdır. Yapının kuzey bölümünde gynekeion yer alır. Yapı erken Hıristiyan bazilikal plan şemasına uymakla birlikte iç tezyinat eklektik bir üslupta tezyin edilmiştir.

39.AYİOS DİMİTRİOS KİLİSESİ

Yapı Alaçam sokakta bulunmaktadır. Kilise 1924 yılından itibaren Adalar Metropolitliği kilisesi olması açısından önemlidir. Buradaki alanın bir dönem mezarlık olarak kullanıldığı belirtilir. 1852-1856 yıllarında inşaa edilen şimdiki yapının mimarı Fistikas olarak bildirilir. 1999 yılındaki deprem nedeniyle tahrip olan yapı kullanılmaz hale gelmiştir. Yapının restorasyonu son dönemlerde gerçekleştirilerek 2010 yılında ibadete tekrar açılmıştır.

Kilise doğu-batı ekseninde bazilikal plana sahiptir. Yapı taş konstrüksyon olup üzeri sıvalıdır. Batıdaki nartekse naos giriş için üç kapı yer almaktadır. Eksendeki kapıdan giriş sağlanmaktadır. Doğudaki üç bölümlü apsis yarım yuvarlak olup iki yanda prothesis ve diakonikon yer almaktadır. Kilisede çift meyilli bir çatı örtü sistemi kullanılmıştr. Batıdaki stoanın üzerinde yükselen gynekeion öne doğru tek meyilli yan bölümlerde de yanlara doğru tek meyilli bir örtü sistemi uygulanmıştır. Apsis yarım yuvarlağı ortada dışta basık konik, yanlarda basık eğimli bir örtüyle kapatılmıştır. Batıda kuzey ve güneyde de devam eden stoa şeklinde kemerli bir bölüm bulunmaktadır. Kemerlerle bağlı olan sütunlar arasında destek demirler bulunur. Stoanın kuzey ve güney bölümleri doğuya doğru kapalı bölümlere açılmaktadır. Bu bölümlerden gynekeiona çıkış veren ahşap merdivenler yer alır. Naos üç nefe sahiptir. Orta nefi yan neflerden ayıran beş sütun yer almaktadır. Sütun başlıkları ion düzeninde tasarlanmıştır.Sütunlar birbirlerine kemerlerle bağlıdır. Doğudaki bema naostan iki basamak daha yüksektir. Naos örtü sistemi beşik tonoz, yan nefler düz olarak devam eder.

Yapı erken dönem bazilikal planı uygulamakla birlikte içteki litürjik malzemelerde uygulanan barok-rokoko, sütunlardaki neo-klasik tasarım nedeniyle eklektik üslupta düzenlenmiştir.

40.AYİOS YEORYİOS KUDUNAS KİLİSESİ

Büyükada’nın Yücetepe bölgesi olarak bilinen ve adanın en yüksek tepesinde konumlanan yapı bir manastır kilisesidir. Adanın güney bölümünde bulunmaktadır. Manastırın geçmişi Bizans dönemine ait olmakla birlikte kilisenin günümüzdeki yapısı ondokuzuncu yüzyıla bağlanır. Özellikle halk arasında ruh ve sinir hastalıklarının mucizevi bir şekilde iyileştirildiğine inanılan ‘Aya Yorgi’ günümüzde faklı bir boyut kazanarak herkesin dileğinin gerçekleştirildiği bir dinsel merkez olarak görülmeye başlanmış ve ün kazanmıştır.

Kilisenin kuruluş nedeni farklı anlatımlarla karşımıza çıkmakta ve asıl nedeni olarak bildirilen Aya Yorgi İkonası ile özleştirilmektedir. Bu rivayetlerden birine göre koyunlarını otlatan bir çobanın burada bazı çıngırak ve at nalı sesleri duyduğunu ve aradığında burada Aya Yorgi ikonasını bulduğu ifade edilen rivayettir. Bir diğer inanca göre bir sağır dilsiz yeniçeri kızı buraya gezmeye gelmiş; yorulup oturunca toprağa uzanmış ve toprağın içinden bazı sesler duymuş ve burayı kazdığında ikonayı bulmuş olduğu söylemdir. Bunun üzerine kilisenin burada kurulduğuna inanılmaktadır. Manastır kompleksi birkaç kez tahrip olmakla birlikte günümüzdeki yapı 1906 yılında Kapetanakis adlı mimar tarafından inşaa edildiği belirtilir.

Yapı büyük bir alan üzerinde yer alır. Yapının girişinde çan kulesi dikkati çekmektedir. Yapı kesme taştan inşaa edilmiştir. Doğu – batı eksenindeki kilisenin doğusunda apsis, batısında narteks yer almaktadır. Yapıya giriş kuzeydeki kapıdan gerçekleşmektedir. Kilise çan kulesi dört sütun üzerine yükselen bir kaşde ve onun üzerinde baldaken şeklinde çan kulesi yer alır. Baldaken kubbesinin dört köşesinde akroterler yer alır.

Naos üç neften oluşmaktadır. Orta nefler yan neflerden daha geniştir. Orta nefi yan neflerden ayıran dörder sütun birbirine kemerlerle bağlıdır. Sütun başlıkları sade bir abakustan oluşur. Kenar sütunların yine kemerlerle yapı duvarına bağlandığı gözlemlenir. Doğudaki apsis içten yarım yuvarlak dış cepheden köşegendir. Yapının iç mekanda örtü sistemi ortadaki daha büyük olmak üzere çapraz tonozlarla kapatılmıştır. Doğudaki apsis yarım kubbeyle örtülüdür.

41.AYİOS NİKOLAOS MANASTIRI

Büyükada’da Selvili mevkiinde bulunan yapı bir manastır kilisesidir. Manastırın Bizans dönemine tarihlendiği günümüzdeki tepede konumlanmasından önce deniz kenarında bulunduğu bildirilmektedir. Deniz kenarındaki manastır kompleksi tahrip olunca günümüzdeki yerine inşaa edildi. Günümüzdeki kompleksten daha küçük boyutlarda olan ilk yapının kilisesi tarihselliği daha erken dönemlere ait olmakla birlikte bugünkü yapı 1868 yılında inşaa edilmiştir. Mimarı anonimdir.

Kilise geniş bir avlu içinde yer alır. Doğuda apsis, batıda narteksle sınırlanmaktadır. Yapı kaba yonu taş üzeri sıvalı inşaa edilmiştir. Batıdaki giriş iki anıtsal sütun kompozisyonundan oluşan kapıyla gerçekleşir. Narteks kare planlıdır.

Doğu batı eksenindeki yapının plan şeması kubbeli üç nefli bir bazilikadır. Ana mekanda kubbe pandantiflerle geçiş sağlamakta ve dört sütun üzerine oturmaktadır. Sütunlar birbirlerine yarım yuvarlak kemerlerle bağlı olup mermer sütunların başlıkları dor düzenindedir. Yapının kuzey ve güney duvarında yukarıda geniş pencere açıklıkları aşağida küçük boyutlarda pencere açıklıkları vardır. Doğudaki apsis içte ve dışta yarım kubbelidir. İkonostasion sade olup üç bölümlü girişe sahiptir.


42.PANAYİA ZOODOKU PİGİ KİLİSESİ

Silivrikapı Balıklı caddesindedir. Rum Ortodoks Patriklerinin gömüldüğü mezarlıkların bulunduğu kilisedir. Aynı zamanda manastır kompleksi içinde bulunmaktadır. Kilise imparator I. Leon ( 457 - 474) tarafından inşaa edilmiştir. İmparator Justinianus burada bulunan ayazmaya önem verdiği ve bu nedenle Ayasofya'dan kalan malzemelerle yapıyı genişlettiği bildirilir. 786 yılındaki büyük bir depremle yıkılmış olan yapı tekrar inşaa ettirmiştir. Kilise daha sonraki dönemlerde restore edilmiş olup, Latin istilasi döneminde Aynaroz dağında ilk kurulan manastırı Lavra Manastırı kilisesi olarak kullanılmıştır. Fetihten sonra padişah fermanlarında Silivrikapı’daki kilisenin Rumlara ait oldugu bildirilir. Kilise zamanla tahrip olunca 1726 yılında tekrar inşaa edilir. 1786 yılında ikinci yapı da oldukça harap haldedir. Batısında narteksten naosa giriş kapısının üzerindeki kitabede kilisenin Patrik I. Kostantinos'un (1830-1834) yardımlarıyla tekrar inşaa ettirildigi bildirilir. Kilise Panayia Zoodokou Pigi’ye ‘Meryem Ana Hayat Veren Kaynak’ ithaf edilmiştir. Narteksin güneyinde giriş üzerindeki diğer bir kitabede yapının Temmuz 1833 yılında inşaa edildiğini ve açılışının 2 Ocak 1835 yılında gerçekleştirildiğini bildirmektedir. Mimarlar Nikolaos Bağcıolu Marki Kalfa olduğu belirtilir. Yapımında yardımcı olan kiliselerin adları kitabede görülmektedir. Hacı Anesti Ioannu, Hacı Manoloki Kamera, Kostantinos loannis İplikçi, Dimitrias Harkanopoulas, Haçımanolakis Kamaras Kostantinos Ibanru Yeoryios Fotiadis. Narteksteki bir kitabede 1933 tarihli kitabede yapının Niğdeli Mimar K. Maksimiadis tarafindan restore edildiği bildirilir. Etrafı yüksek duvarlarla çevrili bu avlu içinde bulunmaktadır. Avlunun kuzey batısında toplantı odası güney batısında manastır kompleksi yer alır. Kilise avlusundaki zemin mezar taşları yazıtları Karamanlıca yazılmıştır. Türkçe alfabe kullanılarak, Yunanca anlam taşımaktadır. Mezar taşlarının üzerindeki makas terazi gibi betimler ölen kişinin mesleğini belirtmektedir. Kilisenin gerek ayazması, gerek avlusundaki Karamanlı mezar taşları ve patrik mezarları açısından İstanbul’da özgün bir yere sahiptir.


Yüklə 466,95 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   10




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin