BÜYÜK DEĞİŞİMLER DÜNYASINDA ÖZÜRLÜLERİN EĞİTİMİNE, MESLEK VE İŞ EDİNMELERİNE BAKIŞLAR
DÜNYADAKİ DEĞİŞİMLER GELENEKSEL YAPILARI ZORLUYOR. Büyük değişimler çağındayız. Çarpıcı dönüşümler ve geçişler art arda gelirken ; hangi insanlık durumlarında bulunurlarsa bulunsunlar, bütün insanlar şimdi benzer sorunlarla karşı karşıya geliyorlar. Meslekler de değişmiş, dönüşmüşlerdir. Bir kısmı ortadan kalkmıştır. Eğitimlerin, mesleklerin, işlerin tanımları da sabit kalmamaktadır. Daha çatışmacı, daha rekabetçi, insanın gerçek değerine dikkat etmeyen ve mekanik bir üretkenliği amaçlayan eğitimlerde karar kılınıyor. İnsanın üretebildiği ölçüde değerli olduğu anlayışı yayılıyor ; güç yüceltiliyor, dayanışmacı bağlar zayıflıyor ve bundan özürlüler de nasibini alıyor. Çağımızda bir iş sahibi olmanın gittikçe zorlaştığına şahit oluyoruz. Küresel çaptaki sosyal ve ekonomik değişimler, kazanılmış bilgi ve becerileri kısa bir sürede işe yaramaz hâle getirebilmektedir. Artık sağlıklı kişiler de toplumsal bünyede bir meslek, iş ve yer edinmekte çok daha fazla zorlanıyorlar. Özürlüler ise bu katı ve anlayışsız toplum akışlarında kendilerini koruyacak kurum ve yapılanmalara ihtiyaç duyuyorlar.
MESLEK VE İŞTEKİ BAŞARI, ÇEVRENİN TASARIMINA ÇOK BAĞLI. Sevgi, üretkenlik ve toplumla bütünleşme aslında ancak rahat yaşanılan bir evle başlatılabilir. Özürlüler içinse evin tasarımındaki birtakım çizgiler hayata katılma sürecinde daha da büyük önem taşırlar. Evindeki günlük hayatsal faaliyetlerini çok zorlanmadan, hırpalanmadan yürütebilen bir özürlü evinden dışarıya adım attığında daha fazla enerjiye ve yaşama sevincine sahip bulunacaktır. Özürlü evinde de çalışabilir. Bugün ağır sakatlar bile evlerindeki masalarından hiç ayrılmadan zor icra edilebilen mesleklerde başarılı olabilmektedirler. Özürlü kişinin sokağı, mahallesi ve şehri de onun özgür hareketliliğine açık olmalıdır. Özürlüler evlerinin dışına adım attıklarında dost tasarımlı bir çevre ve dünyayla buluşmalıdırlar. Öte yandan, uygar bir şehrin ulaşım sistemleri ve araçları da özürlüler ve yaşlılar da düşünülerek tasarımlanmalıdırlar. Modern araçlarla rahat ve hızlı bir ulaşıma her şehirlinin ihtiyacı vardır.
ÇÖZÜMLERİN TEMELİ ADALET VE PAYLAŞMADIR. Olgun anlayışlarla örgütlenmiş bir şehir, insanca paylaşma ve dayanışmayı gerçekleştirmiş bir toplum, bilgi ve sevgi ile inşa edilmiş bir şehirsel çevre ; bütün insanlar gibi özürlülerin de mutlu olacakları bir yaşama ortamının kurulması için gereken tablolardır. Bunlar içinse Küresel çaptaki bir barışı temel alan siyasî yapılanmalara ; insan topluluklarına ve bireye saygıyı ana çerçeve kabul eden modern anlayışlara ; medeniyetler, kültürler, milletler ve ırklar arasındaki geliştirici kaynaşmalara ; yeryüzü kaynaklarının bütün insanlık tarafından adaletli şekilde paylaşılmasına ; üreten, tüketen ve yeryüzünü hep kirleten insan tipinden, manevî hayatların zenginliğine ve aşkın öğretilere doğru yol alan insan tipine geçilmesine ve bilimsel bilgiye dayalı bir yeryüzü şekillenmesine ihtiyacımız var.
12.10.1945 tarihinde Trabzon’da doğdu. İlk, orta ve lise öğrenimini Trabzon’da tamamladıktan sonra 1963’te İstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakülltesi’ne girdi. 1964’te bir trafik kazası sonucu tekerlekli sandalyede yaşar hâle geldi ; ameliyat, rehabilitasyon ve hayata uyum süreçlerinin uzun olması sebebiyle kaydını beş yıl dondurdu ve fakültesine ancak 1969’da dönebildi. 1973’te İ.T.Ü. Mimarlık Fakültesi’nden “İyi” derece ile mezun oldu. 1975’te T.C. Karayolları Genel Müdürlüğü’nde girdiği imtihanı kazanarak devlet memuru oldu ve İstanbul’daki 17. Bölge Müdürlüğü’nde kontrol mimarı olarak göreve başladı. 1982’de bu kurumdan istifa ederek ayrıldı. 1983’te Almanya’ya gitti. Orada bazı dil kurslarına devam etti, Berlin Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi’de Prof. Dr. Franz Labryga’nın hastahane projesi derslerine ve Prof.Dr. Karl Heinz Wagner’in özürlü insanlarla ilgili tasarım çalışmaları derslerine katıldı. 1984’te Türkiye’ye döndü. 1986’da İstanbul Teknik Üniversitesi Çevre ve Şehircilik Uygulama Araştırma Merkezi’nde kamu görevlisi teknik eleman olarak çalışmaya başladı. Bu görevde iken girdiği Kamu Personeli Yabancı Dil Sınavlarında İngilizceden 96, Almancadan 84 puan aldı. Mimarlık Fakültesi’nde hastahane, rehabilitasyon merkezi ve yaşlı yurdu gibi sağlık yapılarının ödev olarak verildiği proje derslerinin bazılarında dersi yürüten hocanın isteği üzerine yardımcı olarak bulundu. 1999 yılında kendi isteği ile emekliye ayrıldı.
Kendisi de bir sakat olduğundan ve çok uzun süre hastahanelerde yatmış bulunduğundan, bir mimar olarak özürlülerle ve yaşlılarla ilgili mimarî düzenlemeler ve sağlık yapıları konusunda araştırmalar yapması ve birtakım birikimler elde etmesi doğal bir sonuç oldu. Almanya ve İngiltere’deki bazı hastahanelere, rehabilitasyon merkezlerine ve yaşlı yurtlarına 1966, 1974, 1977, 1983, 1994, 1999 ve 2005 yıllarında ziyaretlerde bulundu ve bu tesislerle ilgili olarak bilgi topladı. Türkiye’de dernek çalışmalarında yer aldı. Bilhassa özürlü derneklerinin mimarlık ve tasarım sorunlarının çözümünde danışman olarak bulundu. Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumu’nun özürlülerle ilgili programlarının bazılarına danışman ve metin yazarı olarak katıldı. İstanbul Büyük Şehir Belediyesi’ne, Bakırköy ve Beşiktaş Belediyesi’ne danışman olarak yardımcı oldu. Hâlen de birçok ilçe belediyesine, özürlülerle ve yaşlılarla ilgili çağdaş ulaşılabilirlik standartlarını tanıtarak ve birtakım tasarım çalışmalarında fikir vererek bilimsel katkıda bulunmaktadır. İstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi ders programında seçimlik ders olarak yer alan “Özürlüler ve Yaşlılar için Çevre Tasarımı” dersinin de şu andaki yürütücüsüdür.
Yayımlanmış altı kitabı, basılmamış dört ders notu, birçok bildirisi ve dergi yazısı bulunmaktadır. İ.T.Ü. Mimarlık Fakültesi Kütüphanesi’ne üç kitabı ve dört ders notu mevcuttur.