KALENDEROĞLU MEHMED
XVII. yüzyıl başlarında Anadolu'da büyük karışıklık çıkaran Celâlî reisi.
Bazı kaynaklarda Ankara'nın Murtaza-âbâd kazasına bağlı Yassıviran köyünde doğduğu, önceleri bir grup eşkıyaya liderlik yaparken Celâlî Karayazıcı Abdülhalim ile birlikte affa uğradığı, ardından beylerbeyilere çavuş olduğu, kethüda ve mütesellim gibi hizmetlerde bulunduğu rivayet edilir. İsyan sebebi, kendisine vaad edilen sancak beyliğinin verilmemesi olarak belirtilir. 1604'te isyan edip etrafı yağmalamaya başlayan Kalenderoğlu diğer Celâlî liderleriyle anlaştı. Kendisine katılan Kara Said ile birlikte Aydın ve Manisa tar; larını yağma etti. Üzerine gönderilen kuv vetleri yenilgiye uğratarak şöhretini arttırdı. Bunlar arasında Anadolu Beylerbeyi Dişlenk Hüseyin Paşa da vardı. İsyanı bastırmakla görevlendirilen Yûsuf Paşa ilgisiz kalınca Kalenderoğlu'nun cesareti arttı. Manisa ve Aydın onun nüfuzu altına girdi. Bu arada Ankara'yı ele geçirmek için çok mücadele ettiyse de halkın direnişiyle karşılaştı. Macaristan seferinden dönen Sadrazam Kuyucu Murad Paşa, Şark serdarı tayin edilip 19 Safer 1016'da (15 Haziran 1607) Üsküdar'dan Halep'e doğru yola çıktığında en önemli hedefi Halep'te isyan halinde olan Canbolatoğlu Ali Paşa ve Anadolu'daki Celâlî reisleriydi. Murad Paşa, Konya'ya ulaştığında Kalen-der'i hem nüfuz bölgesinden uzaklaştırmak hem de oyalamak amacıyla ona Ankara sancağını verdiğine dair menşur gönderdi.
Kalenderoğlu haberi alır almaz Sartıhan'dan Ankara'ya hareket etti. Yolu üzerindeki köy ve kasabaları yağmalayarak Ankara'ya ulaştı. Ancak Ankara Kadısı Vildanzâde Ahmed Efendi, Macar seferlerinde ve ordu kadılıklarında bulunmuş tecrübeli bir kişi olduğundan Ankara Ka-lesi'ni her türlü saldırıya karşı tahkim ettirmiş ve Celâlîler'den korunmak üzere çeşitli tedbirler almıştı. Vildanzâde şehri Kalenderoğlu'na teslim etmek niyetinde değildi. Türlü bahanelerle Kalenderoğlunu içeri almayıp oyaladı. Bu arada Kuyucu Murad Paşa Kalenderoğlu'nun biraz daha oyalanmasını, kendi kuvvetlerinin yola çıktığını Ankara kadısına bildirdi. Fakat gönderdiği mektup Kalenderoğlu'nun eline geçti. Aldatıldığını anlayan Kalenderoğlu Ankara'yı kuşattıysa da kalede-kilerin karşı koyması üzerine geri çekilmek zorunda kaldı. Bursa civarına geldi. Bursa'yi bir müddet için ele geçirdiyse de kalesini alamadı. Mihaliç, Kirmasti ve Biga taraflarında büyük tahribat yaptı. Bu arada üzerine gönderilen Nakkaş Hasan Paşa, Yûsuf Paşa ve Dalgıç Ahmed Ağa'-yı bozguna uğrattı. Daha sonra Aydın ve Saruhan üzerine yürüyüp etrafta yağma ve katliamda bulundu. Hamîd-ili tarafından Karaman yöresine gitti. Burada bir diğer Celâlî reisi olan Ağaçtan- Pîrî adamlarıyla ona katıldı.
Öte yandan Kuyucu Murad Paşa, Kalenderoğlu üzerine yürümek için hazırlık yaparken Halep'ten İstanbul'a gönderdiği hazinenin onun tarafından yolda yağmalanacağını öğrendi. Hemen harekete geçerek Maraş civarında Göksün Boğa-zi'nı tuttu. Kalenderoğlu burada yenilgiye uğradı.299 Adamlarının çoğunu kaybetti. Doğu Anadolu'ya doğru kaçtı. Bayburt civarında tekrar mağlûp olduktan sonra İran'a firar etti. Kendisinden bir daha haber alınamadı. Bazı kaynaklarda onun Anadolu'ya hâkim olma mücadelesi yaptığı, ancak Osmanlı saltanatını hedeflemediği belirtilir.
Bibliyografya :
Mehmed b. Mefımed. Nuhbelü't-teüârîh ue't-ahbâr, İstanbul 1276, s. 233, 237, 238, 239; Topçular Kâtibi Abdülkadir Efendi, Târih (doktora lezi, 1990, haz. Ziya Yılmazer), İÜ Ed.Fak. Genel Kitaplık, nr. TE 80, s. 262, 308, 344, 370, 379-381,384-387,402-403,415-416,422-427; Ahüâl-î Celâliyân, Süleymaniye Ktp., Esad Efendi, nr. 2236, vr. 3a, 7h, 8J, 18"-28b; Peçuylu İbrahim. Târih, II, 318, 332, 333, 335; Kâtib Çelebi. Fezleke, I, 281, 284, 290, 293-294, 297-300, 305-310; Karaçelebizâde Abdülaziz Efendi, Raozâtü'l-ebrâr, Bulak 1248, s. 500, 507, 511-517; Naîmâ, Târih, 1,411,449,461,462; 11, 4, 8-22, 26-34, 36-39, 42-44, 47, 54, 63, 65; M. Çağatay Uluçay, XVII. Asırda Saruhan 'da Eşkıyalık ue Halk Hareketleri, İstanbul 1944, bk. İndeks; Uzunçarşılı, Osmanlı Tarihi, lll/l, s. 103-110; 111/2, s. 364-365; K. Barkey, Eşkıyalar ve Deüiet: Osmanlı Tarzı Devlet Merkezileşmesi (trc. ZeynepAİLok), İstanbul 1999, s. 154, 171, 210, 215-219, 221, 223, 231; W. J. Grisvvold, Anadolu'da Büyük İsyan: 1591-1611 (trc. Ülkün Tansel), İstanbul 2000, bk. İndeks; H. D. Andreasyan, "Bir Ermeni Kaynağına Göre Ce-lâlî İsyanları", TD, Xlll/17-18 (1963), S. 27-42; Mustafa Akdağ, "Celâli İsyanlarından Büyük Kaçgunluk (1603-1606) I", TAD. 11/2-3 (1964), s. 1-49; a.mlf., "Kalenderoghli Mehmed", El2 (ing.). IV, 499. Mücteba İlgürel
KALESADÎ
Ebü'l-Hasen Alîb. Muhammed b. Alî el-Kureşî el-Kalesâdî (ö. 891/1486) Matematikçi ve Mâliki fıkıh âlimî.
IX. (XV.) yüzyılın başlarında Endülüs'teki Besta (Baza) şehrinde dünyaya geldi. Doğum tarihi olarak Ziriklî 815 (1412), Serkîs İse 803 (1401) yılını kaynak vermeden zikretmekte, hayatının sonunda yaptığı meşakkatli yolculuk göz önüne alınınca ilk tarihin doğru olması daha muhtemel görünmektedir. Tutîle (Tudela) yakınlarındaki Kalesâde şehrinden dolayı Kalesâdî (Kalsâdi) nisbesiyle anılır. Şekîb Ars-lan bu yerin Santa Dominigo de la Calzada olabileceğini söyler. İlk öğrenimini Bes-ta'da Ebü'l-Hasan Ali b. Mûsâ el-Lahmî ve diğer bazı âlimlerden gördükten sonra Gırnata'ya (Granada) giderek Ebû İshak İbn Fütûh ile Ebû Abdullah Muhammed b. Muhammed es-Sarakustî'nin öğrencisi oldu. Daha sonra hac yolculuğuna çıktı ve güzergâhındaki Kuzey Afrika ile Doğu İslâm şehirlerinin önde gelen ulemâsı ile tanışıp onlardan ders aldı. 840-851 (1436-1447) yılları arasında gerçekleşen bu yolculuğuyla ilgili olarak kaleme aldığı ve faydalandığı âlimler hakkında bilgi verdiği bir seyahatname kaleme aidi. Kalesâdî sekiz yıl kadar kaldığı Tilimsân'da Ebü'l-Abbas İbn Zâgû, İbn Merzûk el-Hafîd ile Kasım b. Saîd el-Ukbânî'den tefsir, hadis, fıkıh, hesap, cebir, hendese ve ferâiz okudu; iki buçuk yıl ikamet ettiği Tunus'ta Ahmed Hululü, Muhammed b. Ukâb el-Cüzâmî. Muhammed b. Ahmed el-Bisâtı'nin derslerine devam etti. Hac dönüşünde bir süre Kahire'de kalarak Takıyyüddin eş-Şümünnî, İbn Hacer el-Askalânî. Celâleddin el-Ma-hallî gibi âlimlerin derslerine katıldı ve burada 852 (1448) yılında Keşfü'l-esrûr (estâr) can "ilmi (hurûfl)'îğubâr adlı eserini yazdı. 853te (1449) Tunus'a, ertesi yıl Tilimsân'a vardı. 855'te (1451) Endülüs'e döndü ve Gırnata'da bir yandan eğitim ve öğretimle meşgul olurken bir yandan da diğer eserlerini kaleme aldı. Önde gelen talebeleri Ebû Abdullah Muhammed el-Mellâlî. Ebû Abdullah Muhammed b. Yûsuf es-Senûsî ve Ebû Ca'fer Ahmed b. Ali el-Belevî'dir. Endülüs'teki son İslâm devleti Benî Ahmer hıristiyan istilâcıların tehdidi altına düştüğünde Kalesâdî'nin halkı cihada teşvik ettiği ve diğer İslâm ülkelerinde tanıştığı şahsiyetleri yardıma çağıran mektuplar yazdığı anlaşılmaktadır. Nihayet halkın kitleler halinde göçü sırasında o da önce Mağrib'e, sonra Tunus'a gitti ve Gırnata'nın düşüşünden altı yıl önce 15 Zilhicce 891 (12 Aralık 1486) tarihinde Bâce'de vefat etti.
Kalesâdî kaleme aldığı eserlerin çok ve çeşitli olmasıyla dikkat çeken bir âlimdir. Onun gerek kendi çalışmalarında gerekse başka müelliflerin eserlerine yazdığı telhis ve şerhlerde kullandığı sistem ve üslûp son derece başarılıdır. Güç ve karmaşık meseleleri kestirme yolla ortaya koymasında sembol kullanmasının önemli denklemle ortaya çıkacak hatanın en fazla J=£- değerinde olacağını söylemektedir.
Eserleri. A) Matematik.
1. Keşfü'1-cil-bâb "an Hlmi'l-hisab. Franz VVoepcke tarafından Fransızca'ya çevrilmiştir. 300
2. Keşfü'l-esrâr (estâr) "an Vmi (hurâfı)'l-ğubâr. Kahire (1309/1892) ve Fas'ta (1315/1897) basıldıktan sonra Muhammed Süveysî eserin ilmî neşrini gerçekleştirmiş ve Fransızca'ya tercüme etmiştir (Tunus 1409/1988).
3. İbnül-Bennâ el-Merrâküşî'nin Telhîşu cfmâU'l-hisâb adlı eserine yapılmış biri büyük, diğeri küçük iki şerh. Bu şerhten bazı seçmeler Franz VVoepcke tarafından Fransızca'ya çevrilmiştir.301 Bunların dışında bu alanda yazılmış diğer eserleri de şunlardır: Tebşıralü'l-mübtedî bi'1-kalemi'l-Hindî 302 et-Tebşıratü'l-vö-ziha fî mesâ'ili'l-cfdâdi'l-lâiha, Gun-yetü zevi'l-elbâb fî şerhi Keşfi'l-cilbâb, İnkişâfü'l-cilbâb "an fünûni'l-hisâb, ve ğunyetü zevi'i-elbâb, Risale fîme'âni'1-kesr ve'l-bast, Risale fî mcfrifeti istihracı'l-mürekkeb ve'l-basît, Şerhu'l-Urcûzeti'l-Yâsemîniyye (Fas 1310) Şerhu Zevâti'l-esmâ.
B) Ferâiz.
Buğyetü'l-mübtedîveğun-yetü'I-müntehi 303 Lübâbü Takribi'1-mevârîş ve münteha Cuküli'l-bevâhiş, el-Külîiyyât Şerhu ferâ^İzi Muhtasarı Halil 304 Şerhu'l-Ferâ'iz et-Tilimsâniyye üzerine yapılmış iki şerh.305
C) Diğer Eserleri.
1. Rihletü'1-ria-leşâdî . 306
2. Şerhu'l-Envâri's-Seniyye.307
Kalesâdî'nin kaynaklarda adı geçen başlıca eserleri de şunlardır: Eşrefü'l-mesâlik ilâ mezhebi Mâlik, Hidâyetü'1-enâm şerhi Muhtasarı Kavâ^i-di'1-İslâm, Şerhu'l-Bürde, Şerhu'1-Hi-kemi'l-cAtâiyyer Şerhu ReceziİbnCe-mcfa, Şerhu Recezi'i-Kurtubî, Şerhu'r-Rîsâle H'bn Ebû Zeyd el-Kayrevânî, Şerhu Gunyeti'n-nühât, Şerhu'1-Ecrûmiyye, Şerhu'l-Elîiyye li'bn Mâlik, Şerhu'1-CümelÎi'z-Zeccâcî, Mülha-tü'1-frâb, Muhtasar îi'1-hrûz, Şerhu'l-Hazreciyye, Şerhu îsâğücî, Şerhu Ur-cûzeti İbn Fütûh, en-Naşîha îi's-siyâ-seti'l-'âmme ve'1-hâşşo, Hidâyetü'n-nüzzâr îî tuhfeti'l-ahkâm ve'1-esrâr, Tenbîhü'l-insân ilâ 'ilmi'l-mizân, Tok-ribü'l-mevârîs ve lenbihü'l-bevâ'iş, el-Müstevfî mesâiiIi'I-Havil.
Bibliyografya :
Kalesâdî, Rihtetü'l-KaleşâdUnşr. M Ebü'l-Ec-fân], Tunus 1406/1985, neşredenin girişi, s. 9-76; a.mlf.. Keşfü'l-esrâr 'an Hlmi'l-ğubâr (nşr. Muhammed Süveysî), Tunus 1409/1988; Sehâvî, ed-Dau' ü'l-lâm'f, VI, 14-15; Bedreddin el-Karâ-fî. 7euşfhu'd-DΣ»âc(nşr.Ahmedeş-Şüleyvî), Beyrut 1403/1983, s. 132-134; AhmedBâbâet-Tln-büktî. Neylü'l-ibühâc, Trablus 1408/1989, s. 339-341; Makkari, Nefhu't-tîb, II, 692; V, 426, 427; VI, 446; Keşfü'z-zunûn, 1, 339; II, 1488, 1507; Suter, Die MathemaLiker, s. 180-182; Serkîs. Mu^cem, II, 1519; Brockelmann. GAL, ]|, 343-344; Suppl., II, 378-379; A. 5. Saidan, "al-Qalasâdi", DSB, XI, 229-230; Mahfuz. Tera-cimü'l-mû'eUİftn, IV, 107-114; Ziriklî. et-AVâm (Fethullah), V, 10; Emîr Şekîb Arslan, el-Hule-lü's-sündüsiyye, Beyrut 1417/1997,1, 123-124; M. A. Cherbonneau, "Notice bibliographique sur Kalaçâdi", JA, XIV (1859), s. 437-448; Muhanv med Süveysî. "cÂlimün riyâziyyün Endelüsiy-yün Tûnisiyyün: el-Kaleşâdî", Hauliyyâtü'l-Câmİ'ati't-Tûnisiyye, sy. 9, Tunus 1972, s. 33-49; a.mlf.. "al-Kalaşadl", B2 (İng.). IV, 476-477; Adam Malik Han, "al-Kalasadi: An Eminent Mathematician of Muslini Spain", İS, XXXll/3 (1993], s. 351-355;AhmedDjebbar. "al-Kalasâ-di", Encyclopaedia ofthe History of Science, Technology and Medicine in Non-Western Culturesied. H. Selin), Dordrecht 1997, s. 830-832. Muhammed Süveysî
Dostları ilə paylaş: |