Tutanım yok olsun varsın, Asla yolumu kaybetmedim, Bir ellerim soğuk, O'nu da açıyorum semaya, Yalnızlıklarımda, Mevlam esirgemiyor, O vakit ısınıyor ellerim, Hissediyorum kalbimden akıp gelen can'ımı, Biliyorum duyuyor ve karşılıksız bırakmıyor dualarımı. (aposözü)
Ben seni arıyorum. Sen mi kimsin? Kimselerde bulamadığım yüreğin sahibi, Gülüşünde yüzünde güller açan, Gönlüme demir atacak, Acıyı, tatlıyı, hüznü, neşeyi paylaşacak, Hızla geçen bir ömrün ardından, Gün gelip yitirsen bile beni, Sana tattırdığım mutlulukları kalbinde saklayıp, Ardımdan ağlamayacak, Uğruna fidanlar diktiğim, Toprak anaya sevgi tohumları ektiğim, Birtek senin adını ezberlediğim, Gözyaşı döktürmeyeceğim, Her yeni günün sabahında yeniden seveceğim, Geçmişim, bugünüm ve yarınım, Bir Tanrı'ya bir de sana ibadet edeceğim, Yaşanması gereken tüm sevdaları gönlünde dereceğim, Son nefeste adını söyleyerek gideceğim olan SEN, Ben seni arıyorum, Bulacağım birgün mutlaka, biliyorum. (aposözü)
Varmıdır? Mesela ayırım yapmaksızın sevmek, İyi, kötü, güzel ya da çirkin. Zaten kötüsü yoktur ki, Hayat bu, çıkarmıştır yoldan, Çirkin deme kimselere, Göreceli güzellikler gelip geçici değilmi. Gözlerine bakarak sevmek, Dokunmadan yüreğinin sıcaklığını hissetmek, Elinde avucunda sevdaya dair ne varsa verebilmek, Çiçek misali sadece koklamak, koparmamak dalından, Zerresini incitmemek, Çok uzaklardan dahi sevgini hissettirebilmek, Yokluğunda aranabilmek, Varlığında gönüllerde iz bırakabilmek, Bedenlere değil ruhlara aşık olabilmek. Var mıdır? Evet var, Açın yüreğimi ve bir bakın, Sol yanımda hepinize yer var. Benden bu kadar, (aposözü)
Yüreğimin götürdüğü yerde olan, Sadece insan, Ey insan, biraz sıfatına uysan, Neden niçin geldiğini anlasan, Güzel sözlere değil, Gerçeklere inansan, Şeytana değil meleklere kansan, Cehennem ateşini seçmeyip, Aşk ateşiyle yansan. Ah be insan, Doğduğun gibi saf ve tertemiz kalsan. O zaman dönerdi dünya bizim etrafımızda, Elele omuz omuza, danslarda halaylarda, Ah ah bir anlasan, Göz açıp kapayana dek geçen, Adına ömür dedikleri sürede, hiç kirlenmeden kirletmeden mutlulukların en yücesini bulsan. Ah ulan insan, Sesimi bir duysan. (aposözü)
Gülmeyi men ettiler be dostum, Bizi ağlamaya alıştırdılar, Biraz özgürlük, biraz da kardeşlikken arzumuz, Darılttılar bizi, kendileri aralarında barıştılar. İnsanız dedik, sevmek sevilmek istedik, Onurumuzla, gururumuzla uğraştılar. Şu kısacık ömrü adam gibi yaşayalım dedik, Bizleri sürü sanıp karıştırdılar. Ölmedik lakin ayaktayız, İnsan olmanın erdemiyle, insan kalabilmek için savaşmaktayız. (aposözü)
Gece oluyor, Yine öyle bir gece, Kimileri için farklı olabilir, Her gecesi bir başka alem olanların. Ama çoğu yine aynı. Monotonluğun verdiği kasvet, Günün yorgunluğu vesaire. Bir de sokaktakiler var, Sıcacık evlerdekilerin bihaber oldukları, Bazıları sokak çocukları, Bir kısmı evsiz barksız, Dilencisi, şarapçısı. Toplayabildikleri tahta parçaları, Onların ısınacakları. Ayrı dünyalarda aynı rüyaları görebilen, Lakin birarada yaşaması imkansız kişilikler. Öyle ya da böyle elbet sabah olacak, Zaten padişahken birileri, Garipler rüyalarında doyacak, Alkolün başağrısı olacak alemcilerde, Aç açık uyanacak birileri de. Evet güneş yine doğacak, Günlerden adının önemi yok, Yine aynı şeyler yaşanacak, Tek derdim düşüncem ne bilirmisin, Geçmişe dönüş olmasa da, Herşey daha mı kötü olacak, İnsan, insanlıktan biraz daha mı uzaklaşacak. (aposözü)
Canım demişti. Doğruymuş, Bendeki canı aldı gitti. Dönmedi bir daha, Ne o, ne de canım. (aposözü)
İstediğin kadar sev, Ver, dağıt gönlünü, Parçalansın yüreğin, Bir bakmışsın odunlar arasında yalnızsın, Acımasızdır onlar, Kendileri elbet yanacaklarının farkındalar, Sen ise çıra olursun onlara, tutuştururlar seni, Önce sen yanarsın. (aposözü)
Sevmenin aptallık olduğu bir dünyada, Akıllı geçinen hint kumaşlarının arasında nefes alıp duruyoruz. Gönül kapısını çalıp da öyle girelim istesek de, Kalp sandığımız sol yanlarındaki taşlara vuruyoruz. Kaskatı kesilmiş bir kez, çözülmesi imkânsız, Burnu kafdağındakileri insan sanıp saygı duyuyoruz. Bırakalım yaşasınlar kendi sanal alemlerinde, Sevenin halinden anlarız biz, kalp gözleri kör ise bize ne. Biz bize yeteriz, Biz ruhu güzeli severiz. (aposözü)
Aşkı öldürmenin cezası kalplerin sürgünü olsaydı, Kaç kişi kalırdı ki, bedeninde yürek taşıyan, Öyle bir sürgün yeri olmalıydı ki, Cehennemi mumla aratan. Ya sevgi bedelli olaydı, Kimler kıyabilirdi cüzdanına, Üç beş günlük yalan sevda için ödediği dokunmazmıydı kanına. Bunlar bizden ırak, olmaz işimiz asla, Biz öderiz canımızla, fedadır canımıza , cananımızla. (aposözü)
Herkes sorgular birilerini, Dinini, mezhebini, fikrini, Kimilerini çıkarır göklere, Kimi vurulur yerden yere, Bir ömür geçer gider başkalarını övmekle, sevmekle ya da sövmekle. Hep başkalarıdır dert olan, Ya padişahlık sunulan, veya zincire vurulan. İşine geldiğince kraldır birileri, Gelmezse layık olduğu cehennemin dibi. Çıkarlar uğruna harcanır kişiler, Menfaatler için saygılar sunulur, Herkes harcar birilerini, Herkes ilah yapar istediğini. Dönüp bakmaz aynaya, bir kez olsun, Peki ya ben kimim neyim diye, Hayat akıp gider ve gün gelir biter, Kendinden bihaber, ellerle uğraşmak niyetiyle. Herkes sorgular birilerini, Kördür ya da nankör, görmez asla kendini. (aposözü)
Besle kargayı oysun gözünü, Az bile söylenmiş Atasözü. Günümüzde artık, Sev sevebildiğince, Say sayabildiğince, Söküp alsınlar yüreğini, Yaşadıkça hergün öldürsünler, Ruhunu bedenini. İşkencelerle yansın yüreğin, Bir sen kalırsın, Tek başına, Bak bakalım umurundamı diğerlerinin.? (aposözü)
Öyle bir geçti ki zaman, Ne kıymeti var bulunduğumuz yaşın, Ne de tadı kaldı, çocukluk günlerimizi hatırlamamızın. Öyle bir geçti ki zaman, Sevdik mi, sevildik mi anlamadan. (aposözü)
Korkardım çocukken karanlık gecelerden, Sabah olsun, gün doğsun isterdim bir an önce. Oysa şimdi razıyım gecelere, gündüz olmasın diye dualar ediyorum, Çünkü her yeni gün yaşananlarla en kötü karanlıklara bürünüyorum. (aposözü)
Seni seviyorum dedim, Sen istedin ki adı aşk olsun, Peki dedim, aşık ettin beni kendine, Gün geldi bırakıp gittin, Aşkolsun sana çocuk aşkolsun. (aposözü)
Yıl dediğin ne ki gülüm, Sadece bir an, Ömür desen, Göz açıp kapayana dek geçen zaman. Neyseki sevdalarla geçti hayat, Olmadık sürülere ne ot, ne de saman, Yeterki gönülden iste, Aşk ile dolaşır damarlarındaki kan. Zaten ne bırakabilirsin geriye, En güzel hatıralardardır sevgin, senden kalan. (aposözü)
Bir zamanlar akşam olduğunda sevdayı arardım meyhanelerde, Şimdi aşkın mey oldu bana, Bir yer açsan ne olur bana gönül hanende. (aposözü)
Aşk, yazılmaz anlatılmaz çocuk, Yaşanır, sadece yaşanır. Yaşatmak isterim lakin, Ben sana büyük gelirim çocuk. Aşk boğar, öldürür insanı, Kimine sıkıcı gelir aşkın ağırlığı, Kimi aşkı yaşadım sanırken, O, Sevda bile değildir aslında çocuk. Seni bekleyim desem yalan olur, Sen büyüyene kadar ben giderim, Hem yetişebilsen de, Benim aşkım çok büyük gelir çocuk. Bedeninde benliğinde durmaz taşar, Taşıyamazsın ağır gelir sana çocuk. Aşk candır, Aşk heyecandır, Aşk damağındaki tatdır, Damarlarında delice akan kandır çocuk. Sen yine de yazdıklarıma bakma, Dedim ya yazılmaz, anlatılmaz, Benimle olamasa da, Ömründe bir kez olsun yaşa be aşkı çocuk. (aposözü)
O gün geldiğinde arayacaksın, Hem de çok. Önce çekmeceleri karıştıracaksın, Sonra dolabın çantan ne varsa, Heryere bakacaksın, Çılgınca bulmaya çalışacaksın, Yavaş yavaş öne eğilmeye başlayacak, o hiç eğmediğin başın, Gözpınarların çoktan kurumuş ve unutmuşsun ağlamayı, O gün boğazın düğümlenecek ağlayamayacaksın. Aynaya bakacaksın, Yüzünde bir buse izine rastlamak için, Ya da ellerinde bir sıcaklık kaldımı diye kavuşturacaksın birbirine, Ama nafile. Ne defterinin arasında kuru gül, Ne bir vesikalık fotoğraf, Ne de tüm eşyalarında parmak izi, Hiç ama hiçbir şey bulamayacaksın. Dizlerinin üzerine çökmüş, Tanrıya yalvarırcasına öylece kalacaksın. O gün geldiğinde, Aradığın, bana dair herhangi birşey ya da ben olacağım, Şu an hisseder gibiyim sende olacak yangınları, Geçmiş çoktan kül olmuş, Gelecek kaybolmuş, O pembe yanakların solmuş, Dönülmez vakitlerin yükü omuzlarında, Kimbilir kaç kez kirletilip terkedilmiş bedeninle ruhunla, O gün bin pişmanlıkla yokluğumu arayacaksın, Ve elimden birşey gelmeyecek ben çoktan göçetmişken, Sen kaderinle başbaşa kalacaksın. (aposözü)
Amansız bir hastalık misali, Bulaştırdın seni bana. Oluru yok bu sevdanın, Ne başı ne de sonu, Her aşk tek mermiliktir gülüm, Baktım ki kurtuluşu yok lanet hastalıktan, Silemiyorum, silinmiyor, Bir kez işledimi göğsünün sol yanına, Sıkarım yüreğime, Giderim sensizliğe. (aposözü)
Sen benim için birkaç şiirlikmişsin, Önce gülü yazdım sen diye, Sonra dikenlerin kanattı yüreğimi, Kanım mürekkep oldu satırları yazdığım, Soldun be sonunda, Bir vardın bir yokoldun, Kararttığın gönlümde kayboldun. (aposözü)
Kendileri çoktan gitti, Sevdaları kaldı yadigar, Bu yüzdendir sol yanımı sevesim geliyor, Yüreğimi çiçeklerle deresim geliyor. Bu kalp kalsın buralarda, Bedenimi de alıp gidesim, ölesim geliyor. (aposözü)
Değmedi biliyormusun, Hiç ama hiç değmedi. Adam gibi yaşamaya, İnsan gibi sevmeye, Günü geldiğinde ölmeye, Değmedi. Ne ellerim değdi güle, dikeni batmadan, Ne günler geçebildi değmeden gözyaşları tenime, ağlamadan. En acısı, sevda yüklü yürek, bir vefalı gönle değmedi. Sol yanım istedi, istemesine bile değmedi. (aposözü)
Günler zaten güneşin doğuşuyla aydınlanıyor, Gününüz değil, Gönlünüz, yüreğiniz, düşünceleriniz her daim aydın olsun. (aposözü)
Aynaya baktığında kendine bile güvenme sakın, Yoldan çıkarırlar seni, Farkına varamazsın. Seversin, sevdirir kendini her karşına çıkan, Yüreğin ipektir karşı koyamazsın. Sonra bir bakarsın en kötü sensin, Ah ah ben ne yaptım dersin. İş işten geçmiş bir kez vermişsin gönlünü her insanım diyene, Kanarsın seni her sevene, sevdim diyene, Kaldınmı bir başına o an anlarsın, Elalem zevk-i safasında, bir tek sen yanarsın, Acı bir tebessümle yine aynaya bakar, Ne kadar aptal olduğunla başbaşa kalırsın. Bugün ben, yarın sen, ardından başkaları, Biz adam olmayız, bize yakışan hazan şarkıları. (aposözü)
Günün birinde seni sana anlatacağım, Senden habersiz, Sen sen olduğunu bilmeden. Gerçi o gün çoktan olgunlaşmış, Hatta masumların arasına karışmış, Yaşamın sonu yaklaştıkça, kirlenmiş ruhun ve bedenin için arınmaya çalışmış, olacaksın. Ne bugünkü mağrur, kendini beğenmişliğin kalacak, Ne de artık yüzünde duramayan makyajlar olacak. Bütün hevesinle dinleyeceksin, Bazen kimmiş bu diye söyleneceksin. Kimbilir belki de geçmişini anımsayıp derin bir ah çekeceksin. Birgün sana seni anlatacağım yıllar sonra, Merak içindeyim, sonunda sen olduğunu anlayabilecekmisin. O gün sözlerimde ve gözlerimde kendini görebilecekmisin. Sendeki ihanetin, bendeki kıyametin hikayesi için sonuna dek karşımda durabilecekmisin. Birgün seni anlatacağım sana, Sonrası meçhul, ya yine kibirinle başkaldıracak, ya da özürlere sığınıp sarılacaksın bana. (aposözü)
Bir kez öldü mü dirilmez bir daha aşk. Topraklar atılmasa da kürek kürek üzerine, Öyle bir gömülür ki yüreklere, Ne hesap günü vardır onun, Ne de mahşeri,