Kalan zamanı, Bundan böyle geçecek her ânı



Yüklə 2,66 Mb.
səhifə17/17
tarix24.07.2018
ölçüsü2,66 Mb.
#57475
1   ...   9   10   11   12   13   14   15   16   17
Emirgandan bir lale, 
Piyerlotiden muhallebi, 
Galatadan balık ekmek, 
Çiçek pasajından muhabbet, 
Ve beş vakit her köşenden ezan sesi ver. 
Ben İstanbuldayım peki ya, 
Ey Şehri İstanbul mazimiz şimdi nerdeler. 
(aposözü)

Ben bir anda çekip giden, yüreklerinde kaybolduğum canım, cicim, bitanemleri de gördüm, 
Evet bir zamanlar kördüm, 
Acıttı, incitti birileri, 
Sonra gerçekleri geldi, suretleri olmayan, 
Asla yerleri doldurulamayan. 
Açtım Süveydamı onlara, ardına kadar, 
Biliyordum onlarda vefasızlık ne arar. 
Dopdolu bir gönül, 
İçim içime sığmıyor sevgilerden, 
Bir tatlı gülüş, bir tebessüm, bir selam, 
Yerini doldururmu edilse de binlerce kelam. 
Çakma sevgilere iyi ki yol görünmüş, 
Zira gittikleri yer batağa bürünmüş, 
İstemezdim kötü olsunlar, sonuçta hepimiz insanız, 
Lakin elden gelen yok, geldiğiniz gibi kalsaydınız. 
Bir el sallamalık değerdekiler, 
Hoşçakalı unutup çekip gittiler. 
Şimdi bana bendekiler sonsuza dek yeter, 
Hâlâ bir bir gelmekteler, insan bu, sevmeye layık ve değer. 
(aposözü)

Sana sevgimi söylemeyi çok isterdim, olmadı. 
Haketmediğinden değil, 
Aksine en çoğuna layıksın sen, 
Ama ben herkesin kullandığı ve sonra çöpe attığı kelimeleri sevemedim bir türlü, 
Isınamadım hani o içten olmadığı belli sözlere, 
Yakıştıramadım dilime. 
Yok, 
Heryerde, herşeyde aradım, 
Seni nasıl sevdiğimi anlatabilecek, 
Ne bir kelime, ne de bir cümle, 
Yok. 
Belki bir anlam çıkaramazsın yazdıklarımdan, 
Şunu bil yeter, 
Ne sana sevdamı ifade edebilen bir söz, 
Ne de benim gibi senin yüreğini görebilen bir göz, 
Yok. 
(aposözü)

Ben ne ayrılıklara şahidimdir, 
Ve ne ayrılıklara mahkum edildim, 
Mendil yoktu, veda yoktu, benim için son kez kalkan bir el bile yoktu. 
Ayrılıklar denizinde yüzdüm bir ömür, 
Yüzme bilmeden, gözyaşı silmeden, 
Boğulmadım, boğamadılar, 
Can simidim canımdı, 
Bir de süveydamdaki pıhtı olan kanımdı. 
Sol yanımda gömecek yer kalmadı, bendeki ölmüşleri,cansızları, 
Lakin hiçbiri layık olmadı, orada dikilsin anıtları, 
Ne bir tren kaçtı benim için, 
Ne de iskeleden uzaklaşan bir gemi, 
Vefat etmiş bir yakınım gibi gördüm, hoşçakal demeden gidenleri. 
Yalnızlık Allah'a mahsus, 
O var, yalnız değilim, 
Vefasızın hayırsızın niçin peşinden gideyim. 
Beni bir ben bilirim, bir de beni ben yapan, 
Kimseler kalmasa da, bir O'dur, gerisi yalan. 
(aposözü)

Kalmadı içimde yazdan bir eser


Yaprakları savuran yeller eser, 
Koydun ya birbaşıma beni bu alemde, 
Tanrı bana verdiği canı senden ister.

Hani bitmeyecek bir şarkıydık biz, 


Eller ne derse desin,dizdizeydik ikimiz, 
Şimdi ben sessiz, şimdi ben sensiz, 
Melekler hesabımı senden ister.

Dönüşü yok biliyorum bu son gidişin, 


Canda, cananda sonsuzdur bitişin, 
Sansan da dünyada yoktur bir eşin, 
Yaradan son nefesimi senden ister,

Öldürdüğün Yüreğe dönüp bakma sakın, 


Beni düşünme kendini şeytandan sakın, 
Kıyamet günüdür gelen hem de çok yakın, 
Rabbim vebalini senden ister, 
Allahım hayırsıza gününü göster.

Son fasıl değil bu, yaşanacaklar var, 


Kader bu, ey yalnızlıkla sınanacaklar, 
Ölsem de bir, kalsam da,mahşere kadar, 
Ahımı aldın, günahının vebalini ver, 
Yaradan sende olmayan sevabı ister. 
(aposözü) 

Nerde, nasıl, 
Kiminle, kimsesiz, 
İster şaşalı veya sessiz, 
Geçiyor be ömür. 
Ha toprağında, Ha yaban diyarında, 
Baba ocağında, ya da sevgilinin kollarında, 
Memleketinde, ya da çok uzağında, 
Dostlar arasında, 
Bazen kurtlar sofrasında, 
Güneşin altında, 
Islanarak yağmurlarda, 
Arkadaşlarla elele, 
Bir başına kendince, 
Kimi aç susuz uykusuz, 
Birileri bilmem kaçıncı rüyasında, 
Ya ekmek parasına, 
Veya dikilmiş gözler kul hakkına, 
Dönüyor dünya, 
Durmuyor zaman, 
Kazanıyor ya da kaybediyoruz her an. 
Eriyip giden günlerdeyiz, 
Herkes kendi aleminde lakin finallerdeyiz. 
Derler ki birbirimize benzeriz, 
Apayrı hayatlarda nafile tükenmekteyiz. 
(aposözü)

Dünya dediğimiz koskoca bir çöplük, 
Ve içindeyim paramparça, 
Karıştırıyorlar bir bir, 
Kimi aç, Kimi sevgiye muhtaç, 
Kimi doyumsuz, aç gözlü birileri. 
Gelen bir parça alıyor bu bedenden, 
Yüreğimi alan da var, 
Gözlerimi oyan da, 
Ellerimi çalan da var, 
Ciğerimi parçalayan da, 
Bu çöplükte darmadağın olsam da, 
Kokuşmadan karışmak istiyorum, vakit geldiğinde toprağıma. 
Dünya bir çöplük, 
Yaşamaya çalışıyorum paramparça. 
(aposözü)

Yükseklerden baktığında, herkes herşey küçücük görünür birilerine, 
Mesele yanlarına kadar inebilip, yenemeyeceğin yüreklerle, bükemeyeceğin bileklerle, yüzlerine bakamayacağın kişiliklerle, 
Aynı hayatları paylaşabilmek, 
Çıktığın merdivenin birer basamağı olan insanlara onları araç olarak kullandığını itiraf edebilmek, 
Mesele en tepeye çıkmadan da mutlu olup, mutlu edebilmek. 
Varmısın, 
Yoksa hep kaçacakmısın surların ardındaki yalnızlığına. 
Ya da gün gelip pişman olacak, Başın ellerinin arasında, 
Gizlice ağlayıp, tövbeleremi sığınacaksın. 
(aposözü)

Bunlar sana dair şeyler değil, 
Okumasan da olur, 
Zaten beni anlamış olsaydın, 
Dizeler sevdam, 
Şiirler aşkım olurmuydu. 
Gözyaşını sen öğretmiş olsanda, döküldüğü yanaklarıma, 
Ben yağmurlarda ıslanmadım, yanaklarım gül açtı, senin gibi vefasız olmadı damlalar. 
Hani gözlerimi kamaştırdığımı, 
Beni benden aldığını sanırdın ya, 
Güneş senden sevdalı bana, 
Hem o bana sahte dokunuşlarla sarılmıyor, 
Uzaklardan ısıtıyor yüreğimi, 
Sarmaş dolaş her sabah yeniden. 
Uğruna koparmış olduğum çiçeklerden bir bir özür diledim, 
Ve artık benim için açıyorlar solmamacasına. 
Bir bana kızıyorum, 
Bir de yok yere katlettiğim zamanlara, 
Yine de yüreğimde pişmanlığa durak yok, 
Geçmiş gitmiş anlara anılara. 
Her sabah yeniden doğmak denen birşey var, 
Tatmadığın, tadamayacağın, tattıramadığın. 
Ve aşık olmak her güzelliğe, 
Sende sadece kelime olarak varolan, yaslanmış yalandan bencilliğine, 
Sevmek nedir bilirmisin, 
Sevmek yüreğini ruhunla birlikte teslim etmektir, 
Ya aşk:iki ruhun süveydada sonsuza dek birleşmesidir. 
Yazdıklarım sana değil, Ha oku ha okuma, 
Tüm bunlar insan olmanın erdemine kavuşmuşlara. 
(aposözü)

Aranıyor be gülüm, 
Çölde su, 
Yağmurlarda güneş, 
Bazen güneşte bir bulut, 
Aranıyor, 
Sebepsiz ayrılıklarla bitmiş bir aşk, 
Yeri doldurulamayan mazideki sevgili, 
Hani o gitmesin diye dökmediğin gözyaşı, 
Aranıyor be gülüm. 
Saygıyı sevgiyi arıyor insan, 
Gelip geçtikçe zaman, 
Anı, hatıra diye avunuyoruz ya, 
Geri gelse diye aranıyor be gülüm. 
Yaşarken kıymet bilmediklerin, 
Bir bir yitirdiklerin, 
Vakti dolan gitmekte, o çok sevdiğim dediklerin, 
İş işten geçtikten sonra aranıyor be gülüm, 
Genç, ihtiyar, ana, baba, yâr ayırtetmiyor ölüm. 
(aposözü)

İstiyorsan Hak'ka varmayı,
Meslek edin gönül almayı,
Bırak saraylarda mermer olmayı,
Toprak ol,bağrında güller yetişsin.
A. Ö

Yoruldum, 
Hem de çok yoruldum, 
Birbaşına sevdaların hamallığından, 
Artık bir anlayanım kalmadığından, 
Uğruma kimsenin bir nefes bile almadığından, 
Yoruldum gündüzlerin karanlığından. 
Bir omzumda ihanetler ve çekip gidenler, 
Diğerinde hayırsızlar, vefasızlar,halime gülenler, 
Sırtımdaki kambur, Kadir kıymet bilmeyenler, 
Yoruldum bulmak için mutluluğa yürümekten, 
Şeytana kul olmuşa bir ömür direnmekten. 
Duruyorsam ayakta, namerde yenilmemekten. 
Lakin bu dizler son vakte kadar bükülmeyecek, 
Biline ki, Sol yanımdaki güvercin hiç ölmeyecek, 
Akbabalar,çıyanlar beni sürünürken görmeyecek, 
Yoruldum be dostlar sevmekten değil, 
Beni yoran, yılana iblise haine meyil. 
Bir el verin atalım gereksiz yükleri, 
Ya da bir yürek, yaşayayım yaşanması gerek günleri. 
Hala bir umut hala bir ışık var, çok uzak görünse de, 
Derelim be dostlar gönlümüzde, o rengarenk laleleri gülleri. 
(aposözü)

Çoktan unuttum. 
Hani hain pusularda kaç kez öldürdük sandınız, 
Beni gömmek istediğinizi çoktan unuttum. 
Ya sen ilk aşk:
Genç yaşta boynu bükük bırakıp gitmeni çoktan unuttum. 
Gelip geçen sevgililer, 
Bazen kirli, bazen tertemiz bana değen eller, 
Kimi zaman alıp götürseler de yadeller, 
Sırtımdaki hançeri çoktan unuttum. 
Birileri bir an, 
Kimileri bir ömür, 
Çizik attı yüreğime, 
Gönüldeki yaraları çoktan unuttum. 
Böyle yaratmış Yaradan, 
İyilikleri unutmadan, 
Kötülere bulaşmadan, 
Benim olmayan yâri çoktan unuttum. 
Ellerimde çiçekler kalmadı artık, 
Kalbimdeki süveydam birtek Allah'a açık, 
Düşündükçe acıtıyor insanı, Onca geçmişe yazık, 
Sevilip de sevmeyeni çoktan unuttum, 
Yıllar göçüp gitti, 
Belki bir gün diye diye kendimi avuttum. 
(aposözü)

Tükenmez dedikleri kalem tükeniyorsa şayet, 
İnsanlığın her geçen gün yitirilmesine etmemeli hayret, 
Kimselerde yok ise biraz istek, biraz gayret, 
Neyleyim alemi içinde adam olmayan, 
Neyleyim sabahı, güneşi herkese doğmayan. 
Dertler zevk olmuşsa, 
Çiçek açmadan solmuşsa, 
Yaşarken katledilmiş kalpler karaya vurmuşsa, 
Ne merhem, ne doktordur şifam, 
Bir O'nu bilirim, 
Hekim O, adalet O, Yaradanımadır duam. 
(aposözü)

Hani ya ne oldu ey güzel insan, 
Döktüğün gözyaşları denizlere karıştı, 
İzimi kaldı yanaklarında, gören bilenmi var, 
Yüreğine inmiş yarası, 
Hatırladıkça sen ağlayası, 
Derdine derman olanmı var, 
Ruhundan anlayıp hal hatır soranmı var. 
Hani o sevgiliye uzanan eller şimdi bomboş ve soğuk, 
Ona koşan ayaklarında kalmamış mecal, 
Gözlerin görmez olmuş, 
Kulakların işitmez, 
Gönül yarana çare tabip mi var. 
Saçlarını savuran rüzgarlar çoktan durmuş, 
Benliğin göçetmiş rengin solmuş, 
Tek kişilik sevmek işte buymuş, 
Sessiz kalbine ses verenmi var, 
Artık sana yâr diye seslenenmi var. 
Sen ki gülüşünle renk verirdin çiçeklere, 
Sen ki sahiptin en güzel dileklere, 
Hani ya ne oldu sana aşık, sana deli divane yüreklere, 
İçindeki fırtınaları anlayanmı var, 
Hayat bu ey güzel insan, herşey seninle işleri bitene kadar. 
(aposözü)

Herşey şaka oluverse keşke, 
Çıksa birileri, 
Deseki:
Ya siz hastamısınız, biz Atatürk'e dil uzatırmıyız, 
Satarmıyız elin gevuruna toprağı, madeni, 
Basın yayın organları zaten gırgırına yazdı onca yaptıklarımızı, 
Apo mapo zaten bizden ırak, 
İşimiz olmaz şehitlerimizi katledenlerle, 
Ayakkabı kutusu kamera şakasıydı anlamadınız mı, 
Yolsuzluk, Kul yetim hakkı olurmu hiç İslamda, 
Tırlarla oyuncaklar gönderdik oradaki çocuklara, 
Deniz feneri değildi ki hani o bir zamanlar, 
Onlar kurtuluşları kutladığımız fener alaylarıydı, 
Deseki birisi siz rüyadasınız, 
Çocuklar vurulmadı sokaklarda, 
Gezi parkı sizin, 
Gezin eğlenin, 
Tüm bunlar kötü bir hatıraya dair çekilmiş filmin rol gereği sahneleriydi. 
Sonra sabah olsa uyansak, 
Ve bir rüya olduğuna inansak, 
Herşey birer şakaymış gibi, hayatımızı o kaldığımız yerden itibaren, mutluca yaşasak. 
Keşke yaşanmışları hiç yaşamamış olsak. 
(aposözü)

Benim hayatım acı gelir sana,
Ne sakız edebilirsin ağzında,
Ne de yutabilir,sindirebilirsin,
Dokunurum ben insana..
Bulamazsın bende keyf,
İstediğin gibi oynayamaz,
Dilediğin zaman çekip gidemezsin,
Acı gelirim ama bağlanırsın bana.
Hazmedip atamazsın,
Üç kuruşa satamazsın,
Asla hile katamazsın,
Ağır gelirim,acı gelirim sana.
Yaşamın tüm gerçeklerini tatmak istiyorsan,
Kendine çok güveniyorsan,
Sevmeyi bir kenara bırak,
Sevilmeyi becerebiliyorsan,
Buyur gel,
Gönül kapım açık,
Sormadan,çalmadan gir,
Fakat unutma,
Ağır severim,
Acı gelirim ben sana.(aposözü)

Unutttunmu diyorlar sevgili, 
Unutma diyorlar, 
Olmuşları, bitmişleri, 
Yenmiş yutulmuşları, 
O yokmuş, bu varmış diyorlar, 
Şehitleri unutturuyorlar, 
Bir oy uğruna Yarab, güneşi biz aydınlattık diye övünüyorlar. 
Unut ey sevgili, 
Herşeyi unut, 
Bu millete neler unutturulmadı ki, 
Daha dün gibi yaşananlar çoktan karanlığa gömüldü, 
Garibanım göz göre göre sömürüldü, 
Bunca kargaşanın arasında, 
Unut be sevgili, 
Zifiri karanlıkta olurmu yer, Aşka sevdaya, 
En iyisimi onlar unutma dedikçe sen unut, 
Zira duydukların yalnızca havada bir bulut, 
Beni unut, sevgini unut, 
Lakin bir tek şey kalsın sol cenabında, 
İnsan olduğunu, 
İnsanca yaşamda huzuru bulduğunu, 
Yalnızca Yaradana kendini sunduğunu, 
Unutma ey sevgili, 
Sakın unutma, 
Unutup da kendini engerek ve çıyanların arasında bulma. 
(aposözü)

Neyi, Kimi, niçin seçiyoruz belli değil, 
Dünyayı yönetenler olmasaydı, dönmeyecektimi dünya, 
Güneş doğmayacak, 
Yağmurlar yağmayacak, Çiçekler açmayacakmıydı, 
İnsanoğlu nefes alamayacakmıydı, 
Onlar yok diye, sevdadan aşktan eser kalmayacakmıydı, 
Hayır, yüzbin kere hayır, 
Aksine, 
Olmasaydı onlar, 
Çocuklar ölmeyecek, 
Özgürlük güneşi sönmeyecek, 
Cihan cehenneme dönmeyecekti, 
Aç ya da tok, 
Zengin ya da yoksul, 
Ağa, paşa ya da kul, 
İbadet edilen para pul, 
Olmayacaktı, 
Yaşamın tadı kaçmayacaktı, 
Seçtiklerimizin zevk-i safası için. 
Yarın yine seçeceğiz, 
Yine birşeyler daha kaybedip kendimizden geçeceğiz. 
Seçilene alkış, 
Seçene yaz bile karakış. 
Uğurlar olsun demekten başka sözüm yok, 
Ben ne koltuklar gördüm lakin, onlarınkinde hiç mi hiç gözüm yok. 
(aposözü)
Yüklə 2,66 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   9   10   11   12   13   14   15   16   17




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin