Kalbe Dokunan İnsan Ali Erdinç Başaran
Yüklə 197,5 Kb.
|
- Bu səhifədəki naviqasiya:
- Yolun açık ve ışık olsun. Şifa Çemberi – Jale Lale
- İyi ki varsın Ali Zekiye Sönmez
- Bu da Ali Erdinç Başaran’ın dilinden kendi yolculuğu.........
- Ali’yle alakalı elimizdeki bazı Kamera Arkası Görüntüleri
- Keyif adamı Ali Erdinç Başaran, sen hep öyleymişsin be kardeşim...
- Taa O zamanlardan Eril ve Dişil Dengede...!!! (Evet gerçekten ikisi de Ali)
- Emeklilerle – Şirinpos Grubu – Olimpos
- Vernon’mu onun çocukluğunu bilir o mu Vernon’un çözemedik henüz
- Balinalar korumaya alındı duyurusundan – Greenpeace
- Bedava’mı sandın, para verip aldım, tiridine, tiridine, tiridine bandım
- Tanrı ile sohbete gitmeden önce ve geldikten sonrası....
- Şööyle bu boy büyük bir şişe kola olsa da içsek dedi ve....
- Seminer öncesinde Ali’nin çalışma alanının önündeki öğrenci park yeri
- Funda’da Tracy’de hala çözemedi yemek masası niye boştu....
- Çeşitli durum ve kılıklarda görüldüğünden Ali’nin Uzaylı olduğundan bile şüphe edilmektedir...!!!! O, İyi bir Öğretmen....
- O, Sevgi dolu bir Baba....
- Ne güzelki biz de seni tanıdık Ey Güzel İnsan..... Son Söz
- İyi ki varsın, ya Ali Erdinç Başaran....!!!
Ömer Mutlugün ≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈ Hep takip ettim , her gece kah ağladım kah rahatladım balkonumda ...niye bana yardım etmiyor diye...(tabii hava şartları çok müsaitti :) ) ve bu gece anladımdı ki yaklaşık 6 aydır sadece kendi pisliğimle kavga etmişim... Ali 'yi gerçekten çok seviyorum .... Selma Yıldırım ≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈ Ali kendimi bilme yolunda ilk hocam, ilk göz ağrım ve kimbilir daha kaç kişinin.O bir ilkokul öğretmeni en çok çileyi, yükü sırtlanan, en çok yıpranan.Allah biliyor ya, hakkını ödeyemem.Ben Ali'den razı oldum, Allah da Ali'den razı olsun.Güzel gülen Ali'den ve edepsiz fıkralarından..:)) Her daim gönlümdesin Aliimmmm..Bizim devrin imamı Alim.Nice mutlu anlara ve aydınlanmalara hep beraber. Sevgiler şelale..
≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈ Sevgili Ali'nin yorgun dustugum anda yanima oturup omzunu basima destek ettigi ani ve bana 'Sadece Ya Selam güzel insan. Burdaki herkesin sana ve senin de onlara ihtiyacin var. Iyi ki geldin.' demesini hiç unutmayacagim. Artik her güvensiz, yorgun ya da çaresiz animda sadece Ya Selam. Iyi ki dogmussun güzel insan. Iyi ki varsin Ali. Allah sana huzur, sevgi, isik, bolluk, bereket, saglik ve farkindalik ile dolu uzun bir ömür versin. Sevgi ile kal.
≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈ İçindeki ışığı ve yaşamı onurlandırıyorum. Bugüne kadar seninle yaşadıklarım için önce Tanrı’ya sonra sana, şükranlarımı sunuyorum.
≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈ Sevgili Ali, Seni 2005 yılında, o zaman için bize çılgın gelen bir çalışmada tanıdık Sonra seninle 2006'dan itibaren yaptığımız her çalışmada bu çılgınlık dozu giderek arttı ve birlikte yükselmenin keyfine vardık. Bu yolda elele ilerlerken, Ailemize katılan 100lerce kişi ile birlikte sayımız her geçen gün arttı. Seninle paylaştığımız her şey için teşekkür ederiz.
≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈ Dönüm noktam Hayat benim için 2 sene önce karmakarışık bir durum aldı. Yaşadığım bazı sıkıntılar nedeniyle doktora gittim ve uzun uğraşlar sonucu ne olduğunu bile bilmediğim bir hastalık teşhisi konuldu...MS...Yeni evliydim,henüz çocuğum bile yoktu ve hayat garip bir şekilde beni hedef almıştı...Hem de ortada onca kötü insan varken :) Daha yaşanacak onca şey vardı ama zaman kalmamıştı. Sağlığıma dair almış olduğum tüm önlemlere ve "O" na olan büyük sevgime rağmen ben seçilmiştim bu sınav için ve sorular hiç de çalıştığım yerden gelmiyordu.İsmimi yazıp çıktım deyim yerindeyse :) Hayat anlamsızlaştı,günden güne çöktüm..Taa ki çok sevdiğim bir ablamı ziyaret edene kadar.Ali Erdinç BAŞARAN diye Birinden bahsetti o gün bana.Seminer verileceğini,tanıtım toplantısına benle birlikte gitmek istediğini söyledi.O güne kadar spiritüel konulara ilgim yoktu,hatta garipsiyordum bu işlerle uğraşanları.Bize "öğretilenler" yetmeliydi,insanlar işsizdi,kendilerine uğraş arıyorlardı, meditasyon denen zırva yerine alsalardı bi abdest oturup namaz kılsalardı falan... :) Kaybedecek bişeyimin olmadığını hatırladım o an.Zaten yarın ne olacağım belli değildi,zaten küsmüştük "O"nla,zaten herşey olabildiğince içinden çıkılmaz bir hal almıştı...Ne kaybedebilirdim ki??? Düştük yollara,Ali Erdinç BAŞARAN'ın seminer tanıtımına gidiyorduk.Yol boyunca nasıl biri olabileceğine dair kareler geçti gözümün önünden. Uzun saçlı? Sakallı? Belki kazımıştır saçlarını? Sesi kalın mıdır? Karşısında nasıl oturmam gerekir?...Sonradan öğrendim ki bunlar hep sol beyinmiş :)) Neyse...Mekana girdik ve beklemeye başladık.Az sonra tüm ihtişamıyla içeri süzülecek olan Ali Bey'i beklemeye başladık...Geldi..Girdi içeri...Eee senin benim gibi insan bu :) Bizden tek farkı yanında "Meleğini" taşımasıydı.Ama olsundu o kadar fark :) Ali Abi sayesinde hayata bakış açım öyle değişti ki,başlarda lanet ettiğim hastalığımla ilgili geçen ay kurduğum cümle tam olarak şuydu: "Şükürler olsun ki bu hastalık için ben seçilmişim." Hoş gerçi artık hastalık da kalmadı :) "Ben"i bana hatırlattığı için,aklımdaki kıvılcımları ateşleyip sorgulamamı sağladığı için,bana yalnız olmadığımı hatırlatarak "O"nla barıştırdığı için,bakış açımı değiştirip "Vardır bunda da bir hayır" cümlesinin içini tıka basa doldurduğu için...Kısacası hayatımda olduğu için,minnettarım Ali Abi'ye. Çosseviyom :)))
≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈ Sonunda motoru yakmamayı, düşünceyi bırakıp sadece OL mama vesile İns An, Güzel insan Ya Selam Yasemin Vardarlılar ≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈ Ali diye Başaran bir adam, Kafasına ne koysa yapan bir kişiliğe sahiptir. Bu yapısıyla bana göre bir çok şeyi de başarmıştır. Yerinde duramayan, enerjisi tavana vuran, estiği gibi yaşayan Ali, bir gün bana emeklilik yaşı gelmeden emekli olacağını söyledi ve dediğini de yaptı. Kuşadası’na taşındı. Çekim yasası ile her şeyi yapabileceğini söylüyordu, ayağı alçıda olmak nasıl bir şeydir diye merak ediyordu ve bir kış günü karlı havada su arabasının arkasından su almak için koşarken ayağını kırdı ve alçıya alındı, sonra çok merak ediyordum ve ne olduğunu anladım diyerek hepimizi kahkaya boğmuştu. Olumlu çekim yasasını da çok kısa anlatmak istiyorum, bize hep bir jeep sahibi olmak istediğini söylerdi, aradan birkaç hafta geçmişti ki bir gün işe bir jeep ile geldi. Eski ve sorunlu bir jeepti ama talep ederken yeni talep edememişim diyerek yine bizi kahkaya boğmuştu. Eşim Faruk’un da yakın arkadaşı ve hatta mesai arkadaşı idi. Faruk, Ali ile birlikte bir gün müşteri ziyaretine giderlerken malum İstanbul trafiğinden dolayı gecikme ihtimalleri varmış ve arabayı Ali kullanıyormuş, Faruk, Ali sanırım müşteriye gecikeceğiz diyerek saati hatırlatmış. Ali o anda arabayı emniyet şeridine almış ve hızla sürmeye başlamış, merak etme abi yetişiriz der demez trafik polisi ile karşı karşıya kalmışlar. Polis cezayı kesmiş Ali’ye kağıdı vermiş, Ali de polise teşekkür etmiş ve yine emniyet şeridinden arabayı sürmeye devam etmiş ilerideki ikinci çevirmede polise ceza kağıdını göstererek az önce emniyet şeridinin cezasını ödedik devam edebiliriz düşüncesi ile hareket ettik demiş. Tabii Ali’nin biraz da esprili ve güler yüzü ile ikinci polis bizimkileri haydi sizi görmedim yürüyün gidin demesi ile müşteriye gecikmeden ulaşmışlar. Bir gün yine Ali arkadaş grubu ile Uludağ’a kayak dersi almaya gitmişler. Kayak hocası Ali’lerin grubuna kayak yapmanın usulleri ve tekniği ile hızlandırılmış bir anlatımda bulunmuş. Kim denemek ister diye sorunca bizim Ali hemen ben diyerek öne atılmış ve kayak takımlarını ayağına takıp kaymaya başlamış. Kayak hocası gruba bakarak e bu kayak yapmayı biliyormuş diyerek şaşkınlığını dile getirmiş. Gruptaki arkadaşları da birbirlerine bakarak çok şaşırmışlar çünkü Ali o güne kadar hiç kayak yapmamış. Pratikliği, çabukluğu, kıvrak zekası ve teslimiyeti aynı zamanda insanlara karşı sıcak davranışı ile varlığını hepimize hissettirmektedir. İyi ki varsın Ali Zekiye Sönmez ≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈ Son gün son dakika ben karışık ortalık karmakarışık ama yazmazsamda olmaz...küçük bir ses minik bir nefes vereyim istedim... Bazı insanların yalnızca varolmaları bile dünyayı anlamlı kılmaya yeter ... İste Ali'cim sen bu insanlardan birisin ..Hediye edildiğin bu dünyaya şükürler olsun..selam olsun. Hosgeldin dünyama...hoşluklar getirdin ..iyi ki geldin.. Kocaman bir kucakla sarılıyorum sana ....
≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈ Hitabetim kitaba konulacak kadar iyi olmadığı için bir şey yazamıyorum sadece Ali'ye hayatıma renk kattığı için sonsuz teşekkür ediyorum ve onu çok seviyorum :)
≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈ Hep sordum, soruşturdum, merak ettim, araştırdım, yıllarca bu yollarda yürüdüm yürüdüm, çabaladım, sordum sorguladım, hep aradım hep aradım hep aradım...
Sessizlikte, sonsuzlukta, SEN! Yüzlerce yıllık hasretler biterken, binlerce yıllık kontratlar iptal olurken, kalbimin kilitleri kırılır, kapıları açılır, koridorları geçilir, olmaz denenler olurken, senin gözlerin vardı.. Senin gözlerin... O'nu bir kez bulan O'nda kalır demiş ya Şems işte o yüzden artık ben bambaşka biriyim, dünya bambaşka bir yer, bundan sonra her şey yepyeni, her şey pırıl pırıl, her şey tastamam. Ben tamamım. Herşey TAMAM. Tamam!!!! Seni buldum ya ben... bir daha... bir daha... buldum ya... Ya selam! Zeynep Süzmen Şen ≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈ 
Bu da Ali Erdinç Başaran’ın dilinden kendi yolculuğu......... Dünya üzerinde 7 milyar insandan biriyim Ben… Ve Tanrı bütün bu 7 milyarın Tanrı’sı… Hayvanların, bitkilerin ya da cansızların, hatta diğer gezegenlerin, galaksilerin ve boyutların da… Bunu öğrendiğimde Ruhsal Yolun bilgilenme kısmındaydım; bunu farkettiğimde ise öğrendiğimin bu kadar gerçek olabileceğini hiç ama hiç tahmin etmezdim… Herşeyle “Bir” olma deneyimi bana tek bir Tanrı olduğunu, hem de bu Tanrı’nın herşeyin ve herkesin Tanrı’sı olduğunu, hatta O’nun dışında hiçbirşeyin olmadığını farkettirmişti… Tanrı deseni ve değişiklikleri sever. O yüzden ırkları, milliyetleri, ülkeleri, cinsleri, cinsiyetleri, kültürleri, dilleri yaratmış. İstersek hem ‘onlar bizden değil’ diye diğerleriyle kavga edebilelim, istersek de ‘Herkesle birlikte Ben de ‘Bir’iz’ diyerek herkesi sevebilelim diye… O farklılıkları, büyük bir resmi beraberce oluştursunlar diye yarattı ama ego bilinç ayırmayı sevdi; ayırmayı ve kendisine göre ‘Diğerini’ sevmemeyi… Böylece sevmemeyi deneyimleyerek ‘Sevgi’yi öğrenecek, sonra da herşeyin aynı ‘Öz’den geldiğini farkederek ‘Bir’lik Bilicine geçecekti. İşte Tanrı bu şekilde yarattığı her kültüre ya da insan topluluğuna ayrı eğitim sistemleri de gönderdi. Gönderdi ki herkes kendisine uygun gördüğü yoldan giderek ‘Bir’liğe ulaşsın… Herkes kendince farketsin gerçeği ve tek gerçeğin ‘Sevgi’ olduğunu… Bu yollardan birinde yürürken, bilgi dağarcığımı genişletmek için diğer yollara da bir göz attığımda gördüm ki bütün bu yollarda anlatılan basamaklar ya da geçilmesi gereken etaplar aynıydı. Yoga Felsefesindeki 7 çakra, Tasavvuf Felsefesindeki 7 Nefs mertebesi, Kabalada 7 kollu şamdan ya da Kızılderililerdeki 7 değişik ritüel temelde aynı Yaratıcı tarafından verilen eğitimin değişik kültürlere verilmiş, terminolojisi farklı belki ama, aynı hedefe işaret eden içeriklerdi… Hele hele değişik kültürlerden gelen ruh arkadaşlarımla aynı seminerlere katıldığımda gördüm ki hepimizin dertleri, çekinceleri, korkuları aynı… Böylece “İnsan” denilen varlığın tek bir yolda yürümek için dizayne edildiğini gözlemlemiş oldum…. Şimdi bir yandan kendi sentezlediğim gerçeklikte, kendime doğru yürürken; bir yandan da bu yolda yürüyen herkese (Yolu ayrıymış gibi gözükse de ) gösterdikleri cesaretten dolayı büyük bir saygı duymaktayım. Değişik kültürlerden gelen kişilere rehberlik ederken, farketmiş olduğum gerçekleri onlarla paylaştığımda ortaya çıkan ‘Bir’lik duygusuyla heyecanım her geçen gün artıyor. Her ruhun kendi senteziyle yürürken ortak bir duyguda buluşması ve bu deneyimin kim olursa olsun, nereden gelirse gelsin, hangi kültüre mensup olursa olsun herkeste aynı güç ve güzellikte yaşanması aynı kaynaktan geldiğimizin kesin bir göstergesi… Bu şekilde çıktığım bu yolculukta, yolum üzerindeki bütün ruh kardeşlerime ve bana sunulan ‘Kutsal Alan’da elele, kolkola yürüyerek bir gün nihayi olarak Tanrı’ya ulaşacağımızı, hatta ‘O’ olduğumuzu farkedeceğimizi bilmekteyim. Bu yolda bana eşlik eden, edecek olan tüm ruh kardeşlerimin ve topluca bize eşlik eden ve edecek olan tüm güzel Varlıkların önünde saygıyla eğiliyor ve onların içindeki yaşamı ve ışığı onurlandırıyorum… Ali
Ali’yle alakalı elimizdeki bazı Kamera Arkası Görüntüleri: 
Henüz sadece üçüncü gözü açıkken 
Keyif adamı Ali Erdinç Başaran, sen hep öyleymişsin be kardeşim...   
Taa O zamanlardan Eril ve Dişil Dengede...!!! (Evet gerçekten ikisi de Ali) 
Ali ve Ablasının, “Ali’nin Pipisi” ile para kazandığı dönemden (Fotoğraf annesi tarafından tükenmez kalem ile karalanmış, yoksa mazallah üzüm salkımı gibi ortada, adam olacak çocuğun şeyinden belli olurmuş demezlermi zaten???) 
Emeklilerle – Şirinpos Grubu – Olimpos 
Kendi Güzellerle – Ah şu Kazdağlarının bir dili olsa 
Vernon’mu onun çocukluğunu bilir o mu Vernon’un çözemedik henüz 
Vernon’un Türkiye eğitimlerinin 10. Yılı kutlaması- Vernon Frost’la 
Ali ile Ağva buluşması  
Balinalar korumaya alındı duyurusundan – Greenpeace  
Bedava’mı sandın, para verip aldım, tiridine, tiridine, tiridine bandım   
Tanrı ile sohbete gitmeden önce ve geldikten sonrası....   Şööyle bu boy büyük bir şişe kola olsa da içsek dedi ve....
Bu arada Ali’nin “soyunup dans ederek“ para kazanamayınca Seminer işine başladığını bilmeyenleriniz olabilir diye, eski iş hayatından görüntüleri de bu kitaba eklemeyi ihmal etmedik.. 
Seminer öncesinde Ali’nin çalışma alanının önündeki öğrenci park yeri 
Seminer sonrası hepsi birşeyler söyledi ama velakin özeti şu: “Tekamül Forever” 
Funda’da Tracy’de hala çözemedi yemek masası niye boştu....? 
Sevgiyi, sevgi olmayı, ve sevgide kalmayı usanmadan tekrar tekrar öğretirken    
Çeşitli durum ve kılıklarda görüldüğünden Ali’nin Uzaylı olduğundan bile şüphe edilmektedir...???!!!! O, İyi bir Öğretmen....   
O, İyi bir Dost....   
O, Sevgi dolu bir Baba....    
O Sevgi....   
Ne güzelki biz de seni tanıdık Ey Güzel İnsan..... Son Söz Bu kitap nasıl hazırlandı bilmek istersin diye düşündük.... Şu anda sabaha karşı 5:25 suları yaklaşık 3 haftadır süre gelen email trafiğiinin sonuçlandığı an....Ne kadar çok sevenin varmış, ki BİZ sadece bir kısmına ulaşabildik... Yola Can Bige ile çıkarak başladık, sonra Yumuşacık kalbiyle Annen bize çocukluğuna bir kapı açtı, ardından Ablan seninle ilgili güzel anılarını bizimle paylaştı.... Çocuk Ali’yi tanıdık (Arada hiçbir fark olmadığını anladık) ve anılarda dolaşırken bazen güldük bazen ağladık.... En enterasan olanı ise Ali Erdinç Başaranın çocukluğundan beri gözlerini ve pipisini çok başarılı olarak kullanmış olduğunu öğrendik ve hiç şaşırmadık... (Bkz. Aile bölümünde ilk para kazanma hikayesi) Yazıların toparlanması için listedeki isimleri aralıklarla taciz ettik (Özellikle Esin Toraman hakkında şikayetler gelebilir affet bizi) ve gördüğün gibi birçoğunda başarılı olduk Bu kitap’çık hazırlanırken sevgili Ömerciğime bir başka tekamül yaşattık... (Esini Toraman arkadaşımızı bilen bilir, 60 yaşından sonra Ctrl-A, Ctrl-C ve Ctrl-V ‘yi bir haftada sevgiyle öğrendi bu kitap sayesinde, Ömer Mutlugün’de bu vesile ile öğretmen olmak konusunda sabır sınavını geçti, Allah bir daha vermesin demiyeceğim çünkü veriyor biliyorsun Alicim ) Ayrıca öğrendik ki, bu kitapta yazı paylaşan dostlar, sana yazmaya başladıklarında ilk günkü kadar yüksek enerji ve aşk’la dolup taşıp, akmak istemişler ve bazıları yaşadıklarını kaleme dahi alamadılar, aynen seminerlerinde yaşananları dile getirmekte zorlandıkları gibi..... Bu kitabı özetlersek herkesin ortak sözü bizce;
Editors are on Duty – Kadıköy Nov2013 İstanbul – Türkiye – Dünya 14 Kasım 2013 Yüklə 197,5 Kb. Dostları ilə paylaş:
|
