Kalpteniman esselamu Aleyküm



Yüklə 2,29 Mb.
səhifə17/49
tarix20.11.2017
ölçüsü2,29 Mb.
#32302
növüYazı
1   ...   13   14   15   16   17   18   19   20   ...   49

Hata Nisbetinde Ruhsat

 

Nefs sünepelik yapıp arzusuna doğru yuvarlamak ister.


Fakat hakk celle ve ala hazretleri bir kulunu bağlılığı nisbetinde
tasarrufuna alır.

 

O tasarruf sayesinde nefsin arzularına meyletmez.



 

Yoksa kul kendi haline kalırsa, nefs yapacağını yapar.


Ona ibadet yaptırmaz günah yükünü arttırır.
Çok yemek yedirir vücud kilosunu arttırır.

 

Şeytanda da böyledir ihlasla ALLAH’ına bağlı kaldıkça


Hz. ALLAH (c.c) şeytanın zarar vermesine müsaade etmez.

 

Yani bir insan Hz. ALLAH’tan boşaldığı nispette şeytana ruhsat verir.


Az boşalmışsa az çok boşalmışsa çok ruhsat vermiş olur.
Hiç boşalmamışsa hiç vermez.

 

Mühim olan her an Hz. ALLAH ile olmaktır.


Bu da ne kadar zor görünüyor değil mi.. 

 

 



HAYATTAN ÜMİDİNİ KESEN ADAM.

 

Adamın biri yaşadığı ömründe hiç bir işinde başarılı olamıyormuş, her ne işe teşebbüs ederse etsin hiç ummadığı bir yerden aksilik geliyor yaptığı bütün mücadelesi boşa gidiyormuş.



 

Nihayet bütün ümitleri kırılınca hayattan tamamen ümidini kesmiş intihara karar vermiş. Kendini asmak için ipi tavana bağlamış fakat ipi boynuna geçirmeye cesaret edememiş.

 

Bütün gece düşünmüş. Kâbuslu bir gece geçirip uyandıktan sonra bulunduğu beldede bulunan yüsek bir tepeye çıkıp oradan kendisini atmaya karar vermiş.



 

Nihayet biraz daha düşündükten sonra kalkıp tepenin bulunduğu yere gitmek için yola koyuluyor ve bin bir güçlükle tepenin en üstüne çıkıyor.

 

Bütün cesaretini toplayıp tam atlıyacağı zaman yanında biri peyda oluyor. Sen ne yapmak istiyorsun deyince o da başından geçen talihsizlikleri bir bir anlatıyor ve, hayattan ümidim kalmadı öleyim de kurtulayım diyor.



 

Yanında bir anda beliren adam da, İyi ama sen buradan aşağıya atlayınca ölmez de sakat kalırsan o zaman halin ne olacak hiç düşündün mü, sakat olur çalışamaz ve daha beter bir ömür sürer perişan olursun, ve üstelik imansız gider cehennem ehli olursun.

 

Bak ALLAH sana ne güzel bir vücud vermiş bu vücudun hakkını verip sahibini memnun ettin mi.


Seni yaratan senin ömrünü de ne kadar olduğunu belirlemiştir.
Sen ise ömrünü kendin belirlemek istiyorsun bu çok büyük bir günahtır deyince intihar etmekten vaz geçiyor.

 

Yanında beliren Zat konuşmaya devam ederek, Eğer nasihatlerimi tutacağına söz verirsen sana dünyalık kazanç yolunu göstereceğim diyor O da, Vereceğin nasihatleri hiç unutmayacağım diye söz veriyorum diyor.



 

Birinci nasihatim, ALLAH (c.c) ölüm vakti gelmeden kimsenin canını almaz bunu hiç unutma.


İkinci nasihatim, her an ölüme mahkum olduğunu unutma,
üçüncü meşihatım. her an şeytanın pusuda beklediğini unutma.

 

Dördüncü nasihatim, can alıcı da sana hiç ummadığın bir zaman gelir bunu da hiç unutma.



 

Adam kabul ettim şimdi bana dünyalık kazanç yolunu göster deyince.


Aşağıya bak diyor , orada gördüğün sarı çiçeklerden topla kaynat suyunu tülbentten geçir şişelere doldur tabipliğini ilan et. seni çağıran hastalara o sudan içir fakat dikkat edeceğin en önemli şey ise, hastanın baş ucu ve ayak ucu.

 

Benim suretimde birini baş ucunda görür isen bu hasta iyi olmaz de,  fakat ayak ucunda görürsen bu iyi olacak diye söyle diyor ve ayrılıyorlar.



 

Adam tarif edilen çiçeklerden topluyor kaynatıyor şişelere dolduruyor ve kendini doktor olarak etrafa duyuruyor.

 

Çağırdıkları hastanın baş ucunda O zatı görünce bu iflah olmaz bunun ömrü tamamlanmış diyor.


Ayak ucunda gördüğü zaman da merak etmeyin hastanız iyi olacak deyip hazırladığı ot suyunu içiriyor. Kısa zaman sonra adamın şöhreti her tarafta yayılıyor çok zengin oluyor.

 

Bir kaç yıl sonra büyük servet sahibi oluyor etrafında zevceleri cariyeleri ona hizmet ediyorlar.


O ise o kadar zevke ve sefaya düşüyor ki, ona tavsiye edilen nasihatleri şöhret ve ihtişamın verdiği gafletle aklına bile getiremiyor  ne ibadet ne taad hiç birine vakit ayırmıyor.

 

Bir zaman sonra, iyice kibir ve gurura kapıldığı sıralarda bir gün kendisinde halsizlik peyda oluyor hemen sarı çiçek sularından içmeye başlıyor.


Fakat iyi olacağına daha beter olmaya başlıyor.
Hasta kabul etmiyor ve kendisi hasta olup yatıyor.
Cariyeler etrafında fır dönüyor o ise çaresiz etrafına bakıyor.
Çeşit yemekler getiriyorlar o ise geri gönderiyor.
İşte tam bu çare arayışı içinde iken, hizmetçisi koşarak geliyor Efendim kapıda biri var doktor olduğunu söylüyor içeriye alalım mı diyor.

 

Hemen içeriye alın belki derdime derman olur diyor.


Hizmetçi aşağıda bekleyen misafiri alıp yukarı çıkarıyor gelen kişi hasta doktorun karşısında dikiliyor.
Onu gören doktor onun hastaların baş ve ayak ucunda oturan kişi olduğunu görünce onun can alıcı melek olduğunu anlıyor ve, Ayak ucuma mı geldin baş ucuma mı geldin diyor.
O da baş ucuna geldiğini söyleyince,
Ne olur bu sefer ayak ucumda otursan olmaz mı çünkü yeterince hazırlıklı değilim diyor.
Gelen misafir mümkün değil diyor ve devam ediyor.
Ben sana demişti ki, ALLAH (c.c) vakit gelmeden kimsenin ruhunu almaz sen unuttun.
Her an ölüme mahkum olduğunu unutma dedim sen unuttun.
Her an şeytanın seni kandırmak için fırsat beklediğini söyledim sen ise onun seni ahireti unutturmasına kandın.
Can alıcı sana da hiç ummadığın zaman gelir dedim sen unuttun.
İşte hiç beklemediğin anda geldim diyor ve baş ucuna oturuyor.
Adam yalvarıyor ne olur biraz müsaade etsen de hazırlık yapsam derken can alıcı ruhunu teslim alıyor.
Kıssadan hisse çıkaranlardan olmamız dileğiyle.. Selamı Aleyküm. __________________ YALNIZ HZ. ALLAH (C.C) KORK Akl-ı selim sahibi ol. Aklını kullan. Yalancı olma, hakikatin hilafını söyleme 'Ben İzzet ve Celal sahibi ALLAHdan korkuyorum ‘diyorsun. Halbuki sen Onun gayrinden korkuyosun. Cinden de, İnsandan da, Melekden de korkma. Gerek konuşan ve gerekse sükut eden canlıların hiçbirinden korkma. Dünya azabından da korkma, ahiret azabından da korkma. Sadece ve yanlız, azap ile azap edecek olan (ALLAH) dan kork ..

 

 



HAYVANDAN DA ADİ OLAN İNSANLAR DAN HAZRETİ ALLAH’A SIĞINALIM ONLAR İNSAN SURETİNDE ŞEYTANLARDIR.

 

Abdülkadir Geylani kuddüse sirruh hazretleri 27 nci sohbetinde:


Vah sana yemeğe ziyadesiyle hırslı şu köpek,yakaladığı avı yemeden
muhafaza etmeyi öğreniyor, yeme hırsını terkediyor,fıtratında mevcud olan yeme hırsını bir kenara itebiliyor. Aynı şekilde av için eğitilmiş şu vahşi kuş, kendi fıtratında mevcud  yeme hırsına karşı
gelebiliyor yakaladığı avı hemen yeme adetini bırakabiliyor onu sahibine teslim edebiliyor.
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
O bir hayvan olduğu, neftsen mütevellit bir vücuda sahipken nefsini kırıyor sahibi
tarafından kendine yasak edilen mala ihanet etmezken sen insan olarak yaratıldığın
haramları helaları bildiğin halde onun bunun dükkanlarını yağmalıyor haram yiyorsun
sen avına ihanet etmeden sahibine teslim eden o köpekten de adi ve şerefsizsin

 

Hayvan olarak aşağı gördüğün o köpeğin nefsi senin nefsinden daha değerlidir.


Köpeği terbiye eden terbiyeci olduğu gibi, insanın içindeki köpeğini de terbiye edecek
manevi doktorlar var.
Ey nefsini şeytana kaptıran hayvandan da aşağı olan insan,  veliler sohbetine katıl nefsini
terbiye etme çarelerini bul böyle yaşarsan arkadaşın şeytan olur ve başın belâdan kurtulmaz.
Hazreti ALLAH (c.c) cümlemizi sizin gibi hayvandan da aşağı olan insan suretindeki şeytanlardan
korusun Amin..

 

Kalpteniman.


Hazreti Ömer Efendimiz Anlatıyor 

 

Medinede kuraklık son haddeydi.


İştişare yaptık yağmur duası yapmaya karar verdik. Kararlaştırılan gün toplandık ve yağmur duası yapacağımız dağa geldik.
Orasını tercih edişimizin sebebi, bölge çukur çukurdu her kez bir çukura girer dua ederken birbirini görmezdi.

 

Benim bulunduğum bölmemen yanındaki bölmeye bir habeşi geldi ve duaya başladı ben ise onun nasıl dua edeceğini merak etmiştim.



 

Kendi bölmemden çıktım gizliden onu gözetlemeye başladım.


Duasına şöyle başladı.
Ey merhameti sonsuz Rabbim,
Ey Rahmeti sonsuz Rabbim,
Biz insanları susuz bırakmakta haklısın çünkü biz çok hatalar yapıyoruz muhakkak cezayı hakkettik bizi susuz bırakmakla haklısın.
Fakat hayvanların günahı ne, Onlar ne olacak kuşlar susuzluktan uçamıyor develer susuzluktan yürüyemiyor. Bari hayvanları acı.

 

Ey yüce ALLAH’ım ben şimdi başımı secdeye koyuyorum ve sana yalvarıyorum yağmur yağdırmadığın müddetçe de secdeden kalkmıyacağım.


Dedi ve secdeye kapandı.

 

Hazreti ömer efendimiz devamla; Ben ise duanın neticesini merak ettiğim için gökyüzüne bakmaya başlamıştım.


O daha başını secdeden kaldırmamıştı ki, hafif rüzgar başladı ve gök yüzü bulutlanmaya başladı.

 

Biraz sonra ise öyle bir rahmet yağmaya başladı ki, her taraf suya kandı dereler doldu hayvanat suya kandı.


Halk sevinç içinde koşuşurken ben habeşinin peşinde gidiyordum.

 

O ise devamlı şükür ediyordu. Onu takip ediyor arkasından gidiyordum.


Biraz sonra bir yahudinin evine girdi ben de arkasından girdim.
Ev sahibi yahudi yağmur sevinci içinde beni karşıladı.
Ben vakit geçirmeden habeşi hakkında bilgi vermesini istedim.
Onun kölesi olduğunu çok zayıf olduğunu hiç bir işe yaramadığını söyleyince, eğer satarsan ben onu satın almak istiyorum dedim.
Al fakat sana gene söylüyorum hiç bir işe yaramaz dedi.
Bizim bu konuşmalarımızı uzaktan izleyen habeşi, Ya ömer o doğru söylüyor gerçekten ben çok güçsüzüm deyince sen mi güçsüzsün dedim sen öyle birisin ki HZ. ALLAH senin hatırına rahmet yağdırdı ben şahidim deyince, sen ne gördün de şahitlik yapıyorsun dedi.
Ben senin nasıl dua ettiğini nasıl yalvardığını seyrettim sen secdede yalvardın ALLAH da senin duanın neticesinde rahmet yağdırdı dedim.

 

Bu konuşmadan sonra, Demek sen benim Rabbimle olan sırrımı öğrendin. dedi ve, İki elini göğe kaldırarak, Ya rabbi ikimizin arasındaki sırrımızı duyurduktan sonra benim yaşamamın önemi kalmadı al ruhumu sana kavuşayım dedi ve bir an da yere yığıldı.


Biz ise şaşkınlıkla onun yanına koştuk fakat o Ruhunu teslim etmişti.
İşte bu benim hiç unutamadığım bir hatıramdır...
Hz. ALLAH şefaatlarına nail eylesin inşaALLAH
amin.

 

YALNIZ HZ. ALLAH (C.C) KORK Akl-ı selim sahibi ol. Aklını kullan. Yalancı olma, hakikatin hilafını söyleme 'Ben İzzet ve Celal sahibi ALLAHdan korkuyorum ‘diyorsun. Halbuki sen Onun gayrinden korkuyosun.Cinden de, İnsandan da,Melekden de korkma. Gerek konuşan ve gerekse sükut eden canlıların hiçbirinden korkma. Dünya azabından da korkma, ahiret azabından da korkma. Sadece ve yalnız, azap ile azap edecek olan  HZ. ALLAH’TAN KORK.



 

Hazreti Allah (C.C) İle Beraber Olmak Onu Yanında Bilmek.

 

Bu ancak Onun verdiği nasiple olur.


HZ. ALLAH (c.c) kulları ile irtibat kurmayı murad ettiğinde yine kullarından vazifelendirdiği Peygamberler yarattı.
En sonunda ise, Peygamber (s.a.v) Efendilerimizle Cebrail Aleyhisselamı aracı yaparak irtibat kurdu.
O nurlandırdığı Peygamber Efendimizle ona teslim olan inanan kulları ile de irtibat kurmuştur.
Zatı akdesi cismani olarak hiç bir şeye benzemediği için şeklen ve cismen kullarına görünmemekte, Ancak Hz. Musa aleyhisselama tur dağında ateş olarak görünmüştür.
Bu gerçeklerin ışığı altında şunu görebiliriz, Bir insan Hz. ALLAH (c.c) ile gönül bağı kurabilmesi için canlı cismani görünen Hz. ALLAHta fani olmuş kalbi mutmain bir Hakk aşığına ihtiyacı vardır.
Eğer bulamamış ise boşluktadır şeytana karşı zayıftır. Çünkü şeytan insanları kıyamete kadar kandırmaya yemin ettiği için, iblis şeytan ona her geç musallat olacak, o kişinin kuranı kerime, peygamber Efendimize, nihayet Hz. ALLAH’a olan imanını bozmaya çalışacaktır Hz. ALLAH (c.c) muhafaza etsin.
Onun için, Müslüman olan her insanın İmanını koruya bilmesi için çareler aramalıdır.

 

Ayeti kerimede:


EY MUTMAİNE OLAN NEFS, DÖN RABBİNE SEN ONDAN RAZI, O SENDEN RAZI OLARAK. (Fecr 27,28)
Yukarıda geçen Ayeti kerimenin sırrına mazhar nefsi mutmain olmuş bir Hakk aşığından feyz alması şarttır.
HZ. ALLAH (c.c) Resulullah (s.a.v) Efendimizi Ahirete almakla meydanı şeytanı lâneye bırakmamıştır.
O nur peygamberin Ruhunu kıyamete kadar vazife başında tutmakta irşadını devam ettirmektedir.
İşte onun bıraktığı şeriatı ve sünneti seniyyesini aynen uygulayan Ümmetinden seçkin kalbi mutmain olmuş kulların kalplerine girerek Hakk ve hakikati duyuruyor. Ve bu güzel insanlar yeryüzünün her yerinde vardır.

 

Bu kalbi mutmain insanlar vefat ettiklerinde onları yerine yenileri geçmektedir.


Azgın nefisliler istemesede bu nurlu insanlar kıyamete kadar gelip geçecektir.
İşte böyle kullar ile irtibata geçen Hz. ALLAH’tan akan manevi rahmet içinde yaşarlar.

 

Böyle mübarek kullarla irtibat kurmayan nefsini mutmain edemez. Zanla Amel eder, zanla inanır.


Ve o kişi her an imanını kaybetme tehlikesi içindedir.
Çünkü gözle görmediği şeytan her an onun açığını beklemektedir.
Büyük velilerden Hakemi Tirmizi Hz. bile İmanını kaybetmemek için her sabah namazının sünnetini kılar kılmaz şu duayı yapıyormuş.

 

YA hayyu ya kayyum Ya bediüssemavati vel erdı Ya zel celali vel ikram Eselüke en tuhyiye kalbi bi nuri marifetike ebeden Ya ALLAH, Ya ALLAH Ya ALLAH.



 

Ey hayyum ve kayyum Ey yerleri ve gökleri yaratan Ey celal ve ikram sahibi ALLAH’ım, ne olur kalbimin nurunu ebedi eyle diye niyazda bulunmuş.


Bazı nefsinin oyununu bilmeyenler kendilerine güveniyorlar Hz. ALLAH’ın veli kullarını hakir görüyor onlarla irtibatı gerek görmüyorlar.

 

Hz. ALLAH (c.c) cümle mümin kullarını şeytanlaşmış şeyhlerden uzak tutsun Gerçek mürşidi kamillerle buluştursun. Amin..



 

Kalpten iman

 

Hazreti ALLAH
Hazreti ALLAH (c.c) Ayeti kerimesinde ..

 

EY İMAN EDENLER. ALLAH’TAN KORKUN VE DOĞRU SÖZ SÖYLEYİN Kİ ALLAH İŞLERİNİZİ DÜZELTSİN VE GÜNAHLARINIZI BAĞIŞLASIN.ahzap 70.71



 

diğer bir ayeti kerimede ise ,

 

BAŞINIZA GELEN HERHANGİ BİR MUSİBET KENDİ ELLERİNİZLE YAPTIĞINIZ HATALAR YÜZÜNDENDİR. (şura.30.) buyuruyor.


Ayeti kerime ve hadisi şeriflerin bizlere duyurduğu gerçek, insanların başlarına gelen sıkıntı ve felaketler kendilerinin yapmış olduğu hatalar yüzünden gelmektedir.
Doğru olmayı benimsemeyen aklını şeytani işlere yönlendiren insan belaları başına sarmıştır, sonra da ne kadar kötü kaderim varmış diye üzülür. Hazreti ALLAH (c.c)
her kulunun her anını takip ettiği için ve imtihana tabi tuttuğu için kulunu kendi haline serbest bırakır.

 

Kulu doğru yola gitmeyi arzu ediyorsa, o yolu kolaylaştırır sapık yola gitmeyi arzu ediyorsa yolu kolaylaştırır. insan yol seçimini yaparken kendi aklına değil,


Her şeyi yoktan var eden ALLAH’ına güvenmelidir.
Her şeyi yaratan. yarattıklarını en iyi bilendir. Başımdan geçen bir hadiseyi hatırladım buraya naklediyorum.

 

1999 senesi, iki çocuğumun ve bizim biriktirdiğimiz parayla adapazarında üç katlı ev almaya karar verdik, emlakçıya gittim bana üç tane ev gösterdi. Üç evden hangisinin hayırlı olduğunu anlamak için istihare namazı kıldım. manada üç evinde hayırsız olduğunu gördüm.



 

Bu arada .evin bir tanesini çok beğendik. Çocuklarımın da tesirinde kalarak almaya karar verdik ve bin mark kapora verdik. o gece yine istihare namazı kıldım, manada evin yine hayırsız olduğunu görünce eve karşı içime soğukluk geldi.

 

Ertesi gün emlakçıya gittik kaporayı aldık.


Ve bir hafta geçti o büyük Marmara depremini yaşadık.
Almak istediğimiz bütün evler yerle bir olmuşlardı Paramız elimizde kaldı. İşte hazreti ALLAH’A güvenmenin mükafatı ona sonsuz şükürler olsun.

 

Ey hakiki doğru yolu arayan insan sende gerçek mürşid olan HZ. ALLAH’A samimiyetle sığınırsan sana hayırlı yönü buldurur. Eğer kendi aklına ve nefsine göre beğendiğin bir yola girersen yanılabilirsin.



 

Hz. ALLAH. Ayeti kerimelerinde estaizübillah,

 

ANCAK TEVBE EDİP DURUMLARINI DÜZELTENLER VE GERÇEĞİ AÇIKÇA ORTAYA KOYANLAR LANETLENMEKTEN KURTULMUŞLARDIR BEN ONLARIN TEVBESİNİ KABUL EDERİM VE BEN TEVBELERİ DAİMA KABUL EDERİM MERHAMET EDERİM. Bakara 160, buyurarak biz günahkar kullarına umutlar saçıyor.



 

Akıllı insanın yapacağı en hayırlı hareket günahlarına tevbe etmesi ona ikram olunan nimetlere şükretmesidir. Ne kadar yaşayacağını bilmeyen ölüme mahkum olan zavallı insan onu bu zor durumunda koruyup gözetleyecek kendisini yaratanın olduğunu bilemiyor  her yapacağı işe başlarken ona sığınmıyor itimat etmiyor bu yüzden hataya düşmekten kurtulamıyor.

 

Halis niyetle iki rekat namaz kılıp her şeyi yaratan kainatın sahibine sorsa ALLAH’IM ben bu işe teşebbüs ediyorum bu iş benim için hayırlı ise yeşil renk, hayırlı değilse kırmızı renk ile göster diye ALLAH’INA danışacak ve gerekirse yedi gece devam edecek.



 

Onun için bizi yanlışlıktan koruyacak bu ilahi emri mutlaka yapmalıyız.

 

ALLAH’ÜMME SALLİ ALA SEYYİDİNA MUHAMMEDİN ADEDE MAFİ İLMİLLAHİ SALATEN DAİMETEN BİDEVAMI MÜLKİLLAH.



 

Hz. ALLAH (c.c) cümlemizi zararımıza sebep olacak davranışlardan muhafaza etsin amin.


VEL HAMDÜ LİLLAHİ RABBİLALEMİN.

Kalpteniman.


Hazreti ALLAH’a Danışan Güvenen Şaşmaz.

 

Hazreti ALLAH (c.c) Ayeti kerimesinde ..


EY İMAN EDENLER. ALLAH’TAN KORKUN VE DOĞRU SÖZ SÖYLEYİN Kİ ALLAH İŞLERİNİZİ DÜZELTSİN VE GÜNAHLARINIZI BAĞIŞLASIN. (Ahzap 70.71)
diğer bir ayeti kerimede ise ,
BAŞINIZA GELEN HERHANGİ BİR MUSİBET KENDİ ELLERİNİZLE YAPTIĞINIZ HATALAR YÜZÜNDENDİR. (şura.30. )buyuruyor.

 

Ayeti kerime ve hadisi şeriflerin bizlere duyurduğu gerçek, insanların başlarına gelen sıkıntı ve felaketler kendilerinin yapmış olduğu hatalar yüzünden gelmektedir.


Doğru olmayı benimsemeyen aklını şeytani işlere yönlendiren insan belaları başına sarmıştır, sonra da ne kadar kötü kaderim varmış diye üzülür. Hazreti ALLAH (c.c)
her kulunun her anını takip ettiği için ve imtihana tabi tuttuğu için kulunu kendi haline serbest bırakır.

 

Kulu doğru yola gitmeyi arzu ediyorsa, o yolu kolaylaştırır sapık yola gitmeyi arzu ediyorsa,o yolu kolaylaştırır. insan yol seçimini yaparken kendi aklına değil,


Her şeyi yoktan var eden ALLAH’ına güvenmelidir.
Her şeyi yaratan. yarattıklarını en iyi bilendir. Başımdan geçen bir hadiseyi hatırladım buraya naklediyorum.

 

1999 senesi, iki çocuğumun ve bizim biriktirdiğimiz parayla adapazarında üç katlı ev almaya karar verdik, emlakçıya gittim bana üç tane ev gösterdi. Üç evden hangisinin hayırlı olduğunu anlamak için istihare namazı kıldım. manada üç evinde hayırsız olduğunu gördüm.



 

Bu arada .evin bir tanesini çok beğendik. Çocuklarımın da tesirinde kalarak almaya karar verdik ve bin mark kapora verdik. o gece yine istihare namazı kıldım, manada evin yine hayırsız olduğunu görünce eve karşı içime soğukluk geldi.

 

Ertesi gün emlakçıya gittik kaporayı aldık.


Ve bir hafta geçti o büyük Marmara depremini yaşadık.
Almak istediğimiz bütün evler yerle bir olmuşlardı Paramız elimizde kaldı. İşte hazreti ALLAH’A güvenmenin mükafatı ona sonsuz şükürler olsun.

 

Ey hakiki doğru yolu arayan insan sende gerçek mürşid olan HZ. ALLAH’A samimiyetle sığınırsan sana hayırlı yönü buldurur. Eğer kendi aklına ve nefsine göre beğendiğin bir yola girersen yanılabilirsin.



 

Hz. ALLAH. Ayeti kerimelerinde estaizübillah,

 

ANCAK TEVBE EDİP DURUMLARINI DÜZELTENLER VE GERÇEĞİ AÇIKÇA ORTAYA KOYANLAR LANETLENMEKTEN KURTULMUŞLARDIR BEN ONLARIN TEVBESİNİ KABUL EDERİM VE BEN TEVBELERİ DAİMA KABUL EDERİM MERHAMET EDERİM. Bakara 160, buyurarak biz günahkar kullarına umutlar saçıyor.



 

Akıllı insanın yapacağı en hayırlı hareket günahlarına tevbe etmesi ona ikram olunan nimetlere şükretmesidir. Ne kadar yaşayacağını bilmeyen ölüme mahkum olan zavallı insan onu bu zor durumunda koruyup gözetleyecek kendisini yaratanın olduğunu bilemiyor  her yapacağı işe başlarken ona sığınmıyor itimat etmiyor bu yüzden hataya düşmekten kurtulamıyor.

 

Halis niyetle iki rekat namaz kılıp her şeyi yaratan kainatın sahibine sorsa ALLAH’IM ben bu işe teşebbüs ediyorum bu iş benim için hayırlı ise yeşil renk, hayırlı değilse kırmızı renk ile göster diye ALLAH’INA danışacak ve gerekirse yedi gece devam edecek.



 

Onun için bizi yanlışlıktan koruyacak bu ilahi emri mutlaka yapmalıyız.

 

ALLAH’ÜMME SALLİ ALA SEYYİDİNA MUHAMMEDİN ADEDE MAFİ İLMİLLAHİ SALATEN DAİMETEN BİDEVAMI MÜLKİLLAH.



 

Hz. ALLAH (c.c) cümlemizi zararımıza sebep olacak davranışlardan muhafaza etsin amin.


VEL HAMDÜ LİLLAHİ RABBİLALEMİN.

Kalpteniman.

 

Hazreti ALLAH’a Gönül Verenlere Şeytan Savaş Açar   
Geçmiş yıllardan bu zamana kadar Hz. ALLAH’ın muhabbeti için nefsine savaş açanlara şeytan ordusu ile savaş açmıştır. Bu tesadüf değildir.

 

Dikkat ederseniz küfür batağına batmış her melaneti işleyen nefsinin her istediğini yapan onu ilah edinen Avrupa devletlerinde anarşi olmuyor.  Müslüman devletlerinde ise anarşi baş safhada.  Burada bile şeytan vazifesini yapıyor. Çünkü Müslümanlığın emirlerini az da olsa uygulayan insanlar biraz olsun nefslerine yasak koyabiliyor. Şeytanı rahatsız ediyorlar. Avrupalı öyle değil nefsinin her dediğini yapıyor bu yüzden şeytanın onlarla pek işi olmuyor.



 

Fakat insafla dikkat ederseniz tasavvufla iştigal edenleri nefslerini düşman bilenlere amansız savaş açmış, ordusu ile hücum üstüne hücum ediyor. Yahu! İblis verdiği sözü yaptığı ahdini yerine getirmek istiyor. 


Hz. ALLAH’a gönül verenlerin nefslerini terk edenleri boş bırakır mı? Onlara girdikleri yolun batıl olduğunu,  nefslerinin her istediğini vermemekle ahmaklık ettiklerini, vesvese yolu ile fısıldayacak. Bu hücumdan sonra da bu yolun düşmanlarını üzerlerine salacak.
Şeytanın en büyük zaferi, o yolda öncülük yapan kişiyi saptırmasıdır. Çünkü onu saptırmakla ona inananları da saptıracaktır. Kardeşlerim daha evvel yazmıştım. Bir sınıf insan var şeriatın emirlerini nefsini zorlayarak yapmaya uğraşır. Yaptığı ibadetlerden hiç bir lezzet alamaz. Ne yaparsa yapsın günah bataklığından çıkamaz. Yani nefsinin idaresini şeytana verdiği için şeytanla beraber arkadaşlık yapar. Şeytan da onu sever ve ondan fazlada rahatsız olmaz.
Bir sınıf insanlar da var ki Hz. ALLAH’ın her emrini uygulayan Peygamber (s.a.v) Efendimiz gibi yaşamaya gayret eden beş vakti vaktini geçirmeden kılmaya, sabah namazından sonra işrak, öğle namazından evvel duha, akşam namazından sonra evvabin ve hıfzı iman, gece tesbih namazı, gece yarısı teheccüd namazı… Bunları nefsine uygulatıyor. Helal lokma yediği gibi şüpheli gıdaları yemiyor.

 

Bu yola düşman olan bu yolu anlamayan kardeşlerimin vicdanlarına sesleniyorum. Bu hali yaşayanlara nefsine düşmanlık yapanlara şeytan ordusu ile savaş açmaz mı? Açıyor. Hz. ALLAH’a canı gönülden âşık olanların çalışmalarını engelliyor. O grupları dağıtıyor. İşte Ferit Aydın’ın düştüğü durum budur. Çünkü nefsini ilah edinenlerle işi olmaz.  Nefsine düşman olanlara hasım kesilmiştir. Nefs şeytana uyduğu zaman onun askeri oluyor. Şeytan da askeri yapmak istediği nefsi ruha kaptırdığı zaman kahroluyor ve nefsi ruhun idaresinden kurtarmak için savaş açıyor olay bundan ibaret.


Şimdi biz kendimizi bu aynada bir görelim biz Hz. ALLAH için mi ibadet yapıyoruz yoksa nefsimiz için mi?

 

Hz. ALLAH(c.c) ise kullarını nefsleri ile imtihan ettiği için bu işlere müdahale etmiyor. Kullarını kendi iradeleri ile nefsleri ile baş başa bırakıyor.



 

Ahirette de dünya sahnesinde kimin için ibadet yaptığını kendilerine gösterecektir. Hz. ALLAH(c.c) ahireti kazanmamız için çıkardığı dünyada,  ahireti kazanmamızı cümlemize nasip etsin İnşaALLAH.

 

Kalpteniman.



 


Yüklə 2,29 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   13   14   15   16   17   18   19   20   ...   49




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin