Kuran Ve Sünnet
Ayeti kerimede ;
Resulüm! Biz sana da Kur'anı indirdik ki, kendilerine indirileni
insanlara açıklayasın.(Nahl:44)
ALLAH’u Teâla Kur'anı keriminde Namazın farz olduğunu bildirdi.
Resulullah (s.a.v) Efendimiz ise ALLAH’u Teâladan aldığı vahiy ve
ilham ile namazın vakitlerini, rekatlarını, adap ve erkanını ve nasıl kılınacağını
hem anlattı, hem de müslümanların gözü önünde kıldı.
Hadisi şerifinde: Beni namaz kılarken nasıl görmüşseniz, siz de öylece
kılınız, buyurdu.(Buhari)
Oruç ayeti kerimesi nazil olunca, müslümanlar Ramazan orucunun
farz olduğunu anladılar ve oruçlarını tuttular.
Fakat oruçlu olduğunu unutarak yenilen veya içilen bir şeyin orucu
bozup bozmayacağı hakkında Ayeti kerimelerde açık bir hüküm yoktu.
Kur-anı kerimde zekatın farz olduğu bildirilmekteydi.
Ancak ne kadar malı olana zekat farz olduğu, hangi mallardan zekat verileceği
nisap miktarları belli değildi.
Hacc da böyledir.
Ayeti kerimelerde temiz olan şeylerin helal, pis olan şeylerin de haram olduğu
haber verilmiş, fakat bunların neler olduğu bildirilmemiştir.
Bütün bunları birer birer izah eden Resul-i Ekrem (s.a.v) Efendimizin Hadisi
şerifleri ve sünneti seniyyesidir.
İnsanları dünya saadetine ve ahiret selametine ulaştıracak ne varsa hepsini
açıklamış, geriye bir şey bırakmamıştır.
Hadisi şerifinde:
Sakın sizden birinizi emrettiğim veya nehyettiğim hususlardan biri kendisine
ulaşınca, Koltuğuna yaslanıp, Bilmiyorum! Biz ALLAH’ın kitabında ne bulursak
ona uyarız derken bulmayayım.(Tirmizi)
Bütün bu izahlardan anlaşılıyor ki, Kur'anı kerim ve Sünneti seniyyeyi birbirinden
ayırmak mümkün değildir.
Sözler ve notlar Ömer ÖngütEfendi.
Kurban bayramı sohbeti( 25-10-2012 perşembe ) Kurban bayramı sohbeti( 25-10-2012 perşembe )
Bismillahirrahmanirrahim
Muhterem kardeşlerimiz hoş geldiniz
Hz. ALLAH(c.c) cümlemizi hoş gelenlerden Ahirete hoş göçenlerden eylesin .
Kardeşlerim Hz. ALLAH’ımıza sonsuz şükürler olsun bizleri bu kurban bayramına
kavuşturdu. bu vesile ile mübarek kurban bayramınızı kutlar
Gelecek bayramlara da sağlık sıhhat ve afiyetle kavuşmamızı cenabı ALLAH’tan
niyaz ederiz.
Bu bayrama kavuşamadan ahirete göçen cümle ümmeti muhammede de ALLAH (c.c)
Rahmet eylesin.
Kardeşlerim dünyaya geldik ahirete gitmek için başkaca bir seçeneğimiz yoktur.
Hz. ALLAH (c.c) bizleri yaratmazdan evvel dünyayı ve ahireti yarattı ve iki kapı açtı.
Birisi ana karnından dünyaya çıkış, diğeri ise dünya karnından ahirete dönüş.
Ve biz bu ilahi sistemin dışında hareket edemiyoruz.
İtiraz etmeye de sahibi salahiyetimiz yok etsekte değişen hiç bir şey yok.
Şimdi bir düşünelim geçmişten günümüze kadar insanlar dünyaya gelirken
kendi iradesinin dışında geliyor , Ahirete dönüşte de kendi iradesinin dışında
dönüyor.
Ayeti kerimede: Ey inkar edenler sizi biz yarattık halâ tasdik etmeyecekmisiniz gördünüz rahimlere döktüğünüz meniyi onu siz mi düzgün bir insan suretine çeviriyorsunuz yoksa biz mi yaratıyoruz aranızda ölümü dirimi biz takdir ettik biz dilediğimiz şeyi yerine getirmekten aciz değiliz.
Sizi ortadan kaldırıpta başka bir biçimde yaratmaya da gücümüz yeter.
her halde meniden ve kandan ilk yaratılışınızı bilirsiniz.
Fakat ahirette tekrar yaratılacağınızı da düşünmeli değil misiniz. Vakıa ,57-63,
Kardeşler:
Anamızın karnında meniden kan pıhtısı, ondan da ete ve kemiğe bürünen, Hz. ALLAH tarafından üfürülen ruhla birleşen bedenimiz, dokuz ay on gün dolar dolmaz
annemizin doğum sancıları neticesinde istesek te istemesek te kendimizi
dünyanın içinde bulduk.
Bize anne baba adında iki hizmetçi de hazır bulduk.
Vücudumuza yarayışlı besinlerle hazırlanmış süt ise annemizin göğsünde
depolanmış.
Annemiz bizi emzirdi yıkadı temizledi, gecelerini uykusuz geçirdi.
Ve görevlerini seve seve yaptılar hasta olmayalım diye türlü fedakarlıklara
katlandılar.
Biz bu hadiseleri, anamızın karnındakiler olsun dünyaya çıktığımızda olsun hiç birini hatırlamıyoruz kendimizin iradesi dışında dünyanın bir kapısından içeri girmiş
olduk Hz. ALLAH (c.c) cümlemize hayırlı ömür sürmemizi nasip etsin inşaALLAH.
Şimdi yaşayan bizler hızlı bir şekilde dünyanın çıkış kapısına doğru gitmekteyiz.
Bize sormadan dünyaya çıkaran kainatın yaratıcısı sahibimiz yine bize sormadan
dönüş kapısından ahirete alacaktır. Ve sırası gelenleri almaktadır..
Kardeşlerim, Hz. ALLAH (c.c) bizleri dünyaya kendisini tanıtmak ona kulluk yapmamız
için çıkardı Ayeti kerimede: O hanginizin daha güzel kulluk yapacağını imtihan
etmek için ölümü ve hayatı yaratandır buyuruyor El mülk: 2.
Biz yaratılmış bütün insanlar imtihandayız. .
öyle bir imtihan ki,, Devlet başkanı ona emanet edilen halkı ile.
İşveren çalıştırdığı işçi ile, çalışan işçi ise çalışması ile, ev reisi eşi ve yavrularının
bakimi ile, Evlad ana babasına saygı ve sevgide,
Fakat en mühimi kulun kendisini insan şeklinde yaratan ve ona can veren yoktan var eden sahibine yapacağı kullukta imtihana çekildiğidir.
Biz bu dünya hayatında bunun için varız ve çoğu insanlar bu hakikatin farkında
değiller nefslerine uymuşlar yiyeyim içeyim giyeyim gezeyim diyerek ömür
geçiriyorlar. halbuki her geçen zamanın onu ahiretin giriş kapısına yaklaştırdığını
oradan geçip yaptığı işlerin hesabını vereceğine bir türlü hazırlanmıyor.
Kardeşlerim, biz bize verilen bedenimizin bütün organları ile imtihana çekilmekteyiz.
HZ. ALLAH (c.c) ayeti kerimesinde buyuruyor, o bir söz atmaya dursun onun sözlerini kaydeden katip meleklerim var yazıyorlar bir gün karşısında çıkarılacaktır.
buyurduğuna göre elimize dilimize gözümüze ve enmühümü kalbimize çok dikkat
etmeliyiz.
Çok iyi bilelim ki akıl irademizi nefsimize kaptırırsak şeytanın askeri olduk demektir
şeytan da bize yuları takar o meyhane senin bu kumarhane senin bu zina hane
senin gezdirir durur kazandığın alın terini haram yerlerde bitirir.
Bu hale düştüğümüz zaman da evdeki eşimize annemize babamıza düşman
oluruz kalplerini kırarız.
bu vesile ile Hz. ALLAH’ın lanetini kazanırız Hz. ALLAH (c.c) cümlemizi ve evlatlarımızı
böyle felaketlerden korusun.
Kardeşlerim diyeceksiniz ki ey hoca anlatıyorsun da çareyi söyle de bilelim kendimizi koruyalım.
Kardeşlerim çare iyiyi kötüyü nefsi şeytanı yaratan Hz. ALLAH’a canı gönülden
tevbe ile yardım istemekle olur.
Size yemin ederim Hz. ALLAH’a kalpten iman eden ona halis niyetle yalvaran
Ona kullukta kusur etmeyen işlerine nefsi karıştırmayan kulunun duasını Hz.
ALLAH kesinlikle kabul eder ve onu hususi himayesine alır kılına zarar getirmez.
Fakat iyi anlamanızı istirham ediyorum.
Nefs karışmayacak nefs karıştımı nefsle namaz kıldığı için namazı dahi kabukla
şayan olmaz çünkü nefs riyayı gösterişi sever onun için riya ile yapılan namaz oruç
hacc zekat hepsi ibadet yapıldığı zannedilir Hz. ALLAH katında kabahat olur kul
bunun farkında olmaz Hz. ALLAH yapılması gereken ibadetler kullara gösteriş için yapılırsa HZ. ALLAH o ibadetleri kabul eder mi? çok hassas bir nokta.
İrademizi Hz. ALLAH’ın emirleri doğrultusunda kullandığımız zaman nefs ayrılmış olur.
bize zarara veremez. İşte o zaman biz ibadetlerimizi yalnız Hz. ALLAH için yaparız.
Fakat, haset kin kibir riya şehvet küpü olan, tasavvufta yedi başlı ejderha adı
verilen nefse uyarsak şeytanın askeri olur dünya hayatını ve ahiret hayatını
zindana çeviririz ALLAH muhafaza etsin.
Bakın çevrenize nefsine uymuş aklına gelen her işi yapan kişilerin hem kendilerine hemde yakınlarına yaptığı zararları.
Ayeti kerimede: Beni anın ki ben de sizi anayım Bana şükredin ki nimetlerimi arttırayım Bakara: 152.
Hz. ALLAH cümlemizi nefsin her türlü kötülüklerinden muhafaza etsin inşaALLAH.
AMİN
Kurban Bayramı Sohbeti
Muhterem Kardeşlerimiz Hoş Geldiniz
Hz. ALLAH (c.c) hoş gelenlerden ahirete hoş göçenlerden eylesin. Bugün keseceğimiz kurbanlarımızıda
kabul ve makbul eylesin.
Kardeşler, Hz. ALLAH’a sonsuz şükürler olsun ki, bizleri bugünkü kurban
bayramına da kavuşturdu. Bu vesileyle mübarek kurban bayramımızı tebrik eder gelecek bayramlarada
Hz. ALLAH sağlık, sıhhat ve afiyetle cümlemizi sevdiklerimizle beraber kavuşmamızı nasip etsin.
Muhterem kardeşlerimiz Hz. ALLAH (c.c) ayeti kerimesinde:
Fesalli li Rabbike ven har, rabbin için namaz kıl kurban kes buyuruyor. Bizlerde Hz. ALLAH'ın emrini yerine
getirmek için kurban kesiyoruz. Bu emri şerifi yerine getirirken çok dikkatli olmalıyız.
Peygamber (s.a.v) Efendimiz hadisi şeriflerinde:
Sizler yer yüzündeki canlılara şefkatli davranırsanız gökyüzündeki meleklerde hesap gününde size
şefkatli davranması için Hz. ALLAH’a niyazda bulunurlar.
Siz de gökyüzünde meleklerin size dua etmelerini, şefkatli davranmalarını arzu ederseniz yeryüzündeki
canlılara şefkatli davranınız buyurmuştur.
Bu sebepledir ki kurbanlık hayvanın ayağını bağlayıp yere yatırdıktan sonra bıçağını bilemeye başlayan
adamı gören ALLAH resulü Efendimiz buyurmuştur ki:
Ey ALLAH’ın kulu bu hayvanı sen iki defa mı öldürmek istiyorsun.
Nedir bu merhametsizlik? Devamında buyurmuştur ki: hayvan kesecek kimse bıçağını önceden bilesin,
unutmasın ki en uygun kesim hayvana en az acı veren kesimdir.
Siz yeryüzündeki canlılara merhametli olun ki gökyüzündeki meleklerde size merhametli davranması
için Hz. ALLAH’a niyazda bulunsunlar. Bu hadisi şerifte tarif edilen hususa riayet edilmelidir.
Bu acıma şefkat gösterme olayı o kadar mühimdir ki kurbanın kesim anında kısa olarak Bismillah ALLAH’u
Ekber demekle yetinilir. Besmelinin devamında ALLAH’u Teâlanın rahman ve rahim sıfatları vardır.
Kurban kesimi sırasındaki durum ise bu iki sıfata zıt gibi göründüğünden o sıfatları zikretmeden
Bismillah ALLAH’u Ekber diyerek kesimi bitirir. Merhamet ve şefkate zıt gibi görünen o anı uzatmamaya
dikkat eder. Şayet aceleden veya heyecandan dolayı unuttuysa kestikten sonra Bismillah ALLAH’u Ekber deyip
hatasını telafi eder.
Fakat kurbanı kesen münafık biriyse inkardan dolayı kasten besmele çekmediyse bu et kurban olmaz eti de yenmez.
Kurban dinin bir emri olarak kesildiğinden eti ve derisi dine karşı olan yerlere verilmez.
Yani din kendi aleyhine kullanılır duruma getirilmez.
Hep dine saygılı yerler tercih edilir.
Ancak komşu hakkı unutulmaz komşu dini hayat yaşamasada hatta başka dinden olsada komşuya et ikramında
bulunulur. Gönlü kazanılmaya gayret edilir. Kurbanı iyi kesen kim ise kesime layık olan da odur.
Bu itibarla sahibi kesemiyorsa ehil olan birine kestirmek gerekir.
Maksat hayvana eziyet etmemektir.
Ortak olunan kurbanın etini taksim ederken zorluk yoksa eti götürü usulü değilde tartı ile taksim etmek uygun olur.
Ortaklardan hiç birinin kalbine kendi hakkı olanı tam alamadığı ama öteki fazlasıyla aldı gibi bir vesvese gelmemelidir.
Bununla beraber hissesine düşen et miktarı ve kalitesi üzerinden fazlaca titizde olunmamalı Rabbimiz kabul buyursun
diyerek gönülden helallaşmalıdır.
Kurban Kesmenin Önemi
Hz. ALLAH (c.c) ayeti kerimesinde:
Rabbin için Namaz kıl Kurban kes. (Kevser 2) buyuruyor.
Resulullah (s.a.v) Efendimiz ise Hadisi şerifinde:
Hali vakti yerinde olupta kurban kesmeyen Namazgahımıza gelmesin. buyuruyor.(İbni mace)
Bütün semavi dinlerde kurban kesmek İnsanı ALLAH’a yaklaştıran ve ulaştıran bir ibadet sayılmıştır.
Kuranı kerimde, Adem aleyhisselamın oğullarının kurban kesmelerinden bahsedilmektedir.
Ayeti kerimede:
Biz her ümmet için kurban kesmeyi meşru kıldık. (Hacc 34) buyruluyor.
Diğer bir Ayeti kerimede ise:
Kesilen kurbanlık hayvanların ne etleri, ne de kanları ALLAH’a ulaşmaz. ALLAH’a ulaşacak olan sizin takvanızdır.(Hacc 37) Resulullah sallALLAH’u Aleyhi vesellem Efendimiz ise Hadisi şeriflerinde:
Hiç bir kul kurban günü ALLAH katında kan akıtmaktan daha güzel bir şey yapamaz,
Zira kesilen hayvan, Kıyamet günü boynuzları ile, kılları ile, tırnakları ile gelecektir. Hayvanın kanı yere düşmezden önce, ALLAH katında yüce bir mertebeye ulaşır. Öyle ise gönül hoşnutluğu ile bu emri ifa edin. (Tirmizi).
Kurban kesmek malla yapılan bir fedakarlıktır.
Bir müslüman kurban kesmekle, Can da dahil olmak üzere, bütün her şeyini ALLAH yolunda feda etmeye hazır olduğunu göstermiş olmaktadır.
Diğer taraftan kurban kesmek nefsani arzularını kesmenin bir işaretidir.
Hz. ALLAH celle celalehü keseceğimiz kurbanlarımızı İndi İlahide kabul olmasını nasip etsin İnşaALLAH.
Bu vesile ile Sitedeki kardeşlerimin ve cümle Ümmeti Muhammedin Mübarek kurban bayramını kutlar İslam Alemine ve devletimize Hayırlara, selamete, ve huzura vesile olmasını Cenabı ALLAH’ımızdan dilerim.
Kalpten iman.
Kurumuş Yeryüzünün Canlanması
Ayeti kerime:
Yeryüzünü kurumuş ölmüş görürsünüz,
Fakat biz onun üzerine suyu indirdiğimiz Zaman
harekete geçer, kabarır ve her çeşit güzel bitkilerden
çift, çift yetişir.( Hacc 5)
Renkleri ve güzellikleri ile, adları ve kokuları ile, şekilleri
ve faydaları ile, birbirinden değişik insanın içine ferahlık veren,
bakanların hoşuna giden her türlü bitki bitirir.
Ölü yeryüzünü diriltip ondan bu çeşitli bitkileri yetiştirmişse,
aynı şekilde insanları da ölümlerinden sonra diriltir.
Ayeti kerimede:
Bu böyledir, Muhakkak ki ALLAH tek gerçektir,
Ölüleri O diriltiyor ve O her şeye kadirdir. (Hacc 6)
Hesaba gelmeyen her türlü şeyleri gayb hazinesinden bağışlayan
Hz. ALLAH (c.c) bütün buyrukları işleri hikmetlidir.
Hikmetinin güzellikleri varlıklar üzerinde apaçık görülür.
Yegane hacet kapısı O'nun kapısıdır.
Bütün ihtiyaçlar O'na arz olunur.
Bütün istek ve ihtiyaçları O verir.
Dilekleri yalnız ve yalnız O yerine getirir.
Dilediği kulunun hacetini yerine getirir, dilemediği kulunun
hacetini geciktirir.
Dilediğinin hacetini cevapsız bırakır.
Ayeti kerimede;
Göklerin ve yerin mülkü tasarrufu ALLAH’ındır
ne dilerse yaratır ( Şura 49 )
Biz kullara düşen O'nun kapısında umutla beklemektir.
Hatemi veli Ömer Öngüt Efendi Hz.
Lâilâhe İllallah.
Resulullah (s.a.v). Efendimiz şöyle buyurmuştur:
Benim ve benden önceki nebilerin söylediği en üstün kelâm:
"Lâilâhe illALLAH'tır."
HZ. ALLAH (c.c) zatı alisine eş koşulmasını şiddetle yasaklamıştır. Bu emri ilâhisini kuranı Azimüşanda defalarca arz etmiştir. Çok ince bir yol tıpkı sırat köprüsü gibi kıldan ince kılıçtan keskin.
Akıllı insan ağızından çıkan söze çok dikkat edecek Hz. ALLAH’a eş koşabilecek sözleri söylemekten elinden geldiğince sakınacak. Gönlünün sevdiği her şeyi Hz. ALLAH’a ait olduğunu bilerek sevecek. Hiç bir şeyi ilâhlaştırmayacak bu bir mürşid de bir peygamber de olsa onları Hz. ALLAH’ın görevlendirdiği kulları olarak görecek.
Şöyle bir düşünelim:
Dünya dönmesi için Hz. ALLAH’a muhtaç. Güneş ve ay hareket etmesi için Hz. ALLAH’a muhtaç. Melekler cinler insanlar nebatad ve hayvanlar Hz. ALLAH’a muhtaç. O zaman ne demek kalıyor Lâilâhe illALLAH. "ALLAH'tan başka İlâh yok."
HZ. ALLAH(c.c) Âdem aleyhisselâmı ve devamında kullarını uyarmak kendisini bildirmek için Peygamberler gönderdi. Resulullah (s.a.v). Efendimizi Âlemlere rahmet olarak gönderdi devamında da onun izinde giden vekillerini gönderdi. Hepsi Hz. ALLAH’ın verdiği görevleri yaptılar ve ahirete göçtüler. Fakat Resulullah (s.a.v). Efendimiz ahirete göçmesine rağmen görevine devam ediyor. Kıyamet kopuncaya Kadar da devam edecek ehlince de bu hakikat malumdur. Bilmeyen inkâr edebilir. O kendisini ilgilendirir. Bu hakikate vakıf olan nur peygamberi ile gönül bağı kuranlara ne mutlu bu sevgi kişiyi Hz. ALLAH’ın sevgisine çeken en sağlam kulptur. Fakat çok da hassas bir sevgidir kişi bu sevgiye tutulduğu zaman ilâhi sınırı bozmayacak Resulullah (s.a.v). Efendimizin Hz. ALLAH’ın yarattığı kulu olduğunu unutmayacaktır. O nur peygamber (s.a.v), ki Hz. ALLAH’ın nurudur Hz. ALLAH(c.c) yüce adının yanına Onun adını yazdı Muhammedürresulullah. Şerefi yüce Peygamber biz O'na biat ettik teslim olduk. Ondan akseden nurla nurlandık. Ona sonsuz salâtı selâmlar olsun.
ALLAH’ÜMME SALLİ ALÂ SEYYİDİNA VE NEBİYYİNA MUHAMMEDİN VE ALÂ ALİ MUHAMMED.
Kalpteniman
Lokman Aleyhisselam
Lokman Aleyhisselamın Lisanından Hikmet Pırıltıları
Lokman Aleyhisselamın oğluna yaptığı tavsiyelerden bir kısmı şöyledir:
Ölü kalpleri diriltmelisin, Fakirlerle oturmalısın, Sultan meclisinden sakınmalısın, fakir kimselerle tanışmalısın, köleleri azat etmelisin, garipleri konaklatmalısın, fakiri zengin kılmalısın, şerefli kimselerin şerefini korumalısın, büyük kimselerin ululanmasını arttırmalısın, İlim hikmet maldan daha iyidir. Ticaret anında iyi bir sermayedir.
Ey oğlum, insanlar üçe ayrılır.
Üçte biri ALLAH içindir.
Üçte biri nefsi içindir.
Üçte biri de kabirdeki kurtlar içindir.
ALLAH’a olan üçte bir onun ruhudur.
Nefsine olan üçte bir onun amelidir.
Kurtlara olan üçte bir ise onun cismidir.
İnsanların en şerlisi kimdir diye sorulmuştu. Kendisini halkın kötü görmesine aldırış etmeyen kimsedir. Dört zamanda dört şeyi korumak, iki şeyide hatırdan çıkarmamak, iki şeyi de tamamen unutmaya çalışmak lazımdır.
Korunacak şeyler; Namazda gönül, halk arasında dil, yeme içme arasında ağız, bir kimsenin evine girdiğinde ise göz.
Hiç hatırdan çıkarılmayacak şeyler; ALLAH’ü Teâlâ’nın azameti ve ululuğu ile ölüm.
Unutulması gereken şeyler; Bir kimseye yaptığın iyilik ve kardeşlerinden gördüğün kötülük.
HZ. ALLAH Celle Celâlehü cümlemizi böyle mühim tavsiyeleri tutanlardan etsin.
Velhamdü lillahi rabbil Âlemin.
Kalpteniman.
Lokomotif
Seksen vagonlu bir tren düşünün bu vagonlardan her birisini bir öndeki vagonun çektiği zannediliyor. Fakat gerçekten bakıldığında en öndeki lokomotifin hepsini çektiği görüldüğünde, lokomotifi kim çekiyor diye bir soru sorabilir misin?
Zira çeken fakat çekilmeyen bir lokomotif olmazsa trendeki nizam bozulur ve hareket meydana gelmez.
Bir elma, elma fabrikası olan ağaçtan üretilmektedir. Bu ağaç ise kâinat fabrikasında inşa edilmiştir. Eğer elma ağacını da kâinatın da nihayetsiz bir ilim ve kudret sahibinin eseri kabul edilmezse, kâinat fabrikasına da bir fabrika icap edecek mesele bir noktaya dayandırılmadan sürüp gidecektir.
Bir er emri onbaşıdan, oda çavuşundan, oda As subayından, oda üsteğmen, oda yüzbaşı, yüzbaşı da binbaşı nihayet en üst rütbeli Padişahtan alırlar. Şimdi kalkıpta Padişah emri kimden alır diye bir sual sorabilir misin? Zira Padişahta birinden emir alsa, ona Padişah denir mi? Hüküm sahibi olur mu? Gerçek Padişah ise emir veren fakat emir almıyandır.
Verilen bu misallerden anlaşılacağı üzere mahlûkatın bir birini silsileler halinde meydana getirmesi mümkün değildir. Onları birbirleri sıra hareket ettiren ve düzenliyen kendisi yaratılmamış ezeli ve ebedi var olan emir veren fakat emir almayan kudret sahibinin varlığı zaruridir.
Evet, bu hakikatler bütün açıklığı ile ortada dururken, Cenabı Hakkı haşa "kim yarattı?" diye sual soranlar sadece cahilliklerini ortaya koymuş olanlardır.
Ayeti kerimede;
ALLAH göklerin ve yerlerin nurudur. (Nur/35)
Buyuruyor.
Hatemi veli ne güzel söylemiş:
"Kâinat bir ceset Hz. ALLAH ise ruhtur."
ALLAH’ümme salli ala seyyidina ve nebiyyina Muhammedin ve ala Ali Muhammed.
Kalpteniman.
Lumumba
Bazı insanlar doğuştan organlarında özürlü rengi siyah olarak
doğarlar.
Bu halde doğan insanlar diğer insanlara nazaran tevazu sahibidirler.
Çünkü nefsleri kırıktır bu tür insanlar Hz. ALLAH’A yakın olurlar ibadet
ve taat ile ömür geçirirler.
Fakat bu hali kabullenmiyenler gururunu kıramıyanlar ise şeytanın vesvesesi
ile Hz. ALLAH’a asi olurlar neden ben böyleyim neden beyaz değilim neden sakatım
diyerek Hz. ALLAH’a isyan ederler imtihanı kaybederler dinden çıkarlar.
Diğeri ise bu ALLAH’tandır der rengine hasta haline sakat haline şükreder
Hz. ALLAH da ona sabır verir onu kendine çeker gönlünü nurlandırır takva
sahibi ilim sahibi yapar kendine bağlı olan kullarından sayar zaman gelir ona
şifasını verir sıkıntısını da alır selamete çıkarır.
Askerliğimde sene 1961 ankara Mamak’ta muhabere telsiz kursu görüyordum.
Yakın arkadaşım vardı rengi siyahi idi.
O zamanlarda türkiyeye Afrika ülkelerinden birinin devlet başkanı vardı ismi
Lumumba idi bu arkadaşım da renk olarak onu andırıyordu.
Bu sebeple insanları lakapla çağırmayı marifet sayanlar bu arkadaşımızı
Lumumba diye çağırıyorlar o ise bu hitaptan kahroluyor bana geliyor
göz yaşı ile anlatıyordu o kadar üzülüyordu ki, göz yaşı döküyordu
onu teselli etmekte çaresiz kalıyordum çünkü intihar etmeyi düşünüyordu.
Buluştuğumuz bir gün öğle namazını beraber kıldık inanınız Hz. ALLAH’a
o arkadaşım için yalvardım ALLAH’ım bu kulun içine genişlik ver kalbine huzur ver
Şeytanın vesvese onu sarmış sen de görüyorsun be ALLAH’ım ne olur onu ve onun
gibi vesveseye kapılanları koru diye canı gönülden yalvardım.
Ona musallat olan onu alaylı terim kullanarak Lumumba diye çağıran arkadaşlarla
da konuşup ikaz ettim siz böyle çağırmaya devam ederseniz arkadaşımız intihar
edecek deyince onlar da onu kendi adıyla çağırmaya başladılar ve işler yoluna girdi.
Terhis olduk yıllar geçti yıllar sonra haberleştik kendisi dergahlarda sohbet
ediyor insanları irşad ediyor bir olan ALLAH’a davet ediyor..
Yani hastalık, sakatlık, siyahlık, kişinin gurunu kırar bu Hz. ALLAH’ın gizli bir sermayesidir
çünkü nefsinin kırılmasına kendini fazla beğenmemesine vesile olur ve o kişi
bu sermayeyi iyi değerlendirdiği takdirde en kestirme yoldan Hz. ALLAH’ı bulur.
Fakat bu sebepler o kişinin nefsini kırmamış ise azgınlık devam ediyorsa
şeytanın vesvesesi ile isyana kalkar neden bunlar beni buldu der dinden imandan
çıkar.
Tabii bunlar çok ağır imtihanlar Hz. ALLAH (c.c) cümlemizi ağır imtihanlara tabi tutmasın.
--------------------
Euzübillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmanerrahim
HER KİM RABBİNİN MAKAMINDAN KORKMUŞ VE NEFSİNİ ŞEHEVATTAN ALIKOYMUŞSA
MUHAKKAK CENNET ONUN VARACAĞI YERDİR.
(Nazirat Süresi 40-41)
Mayınlı Tuzaklar
Sayın başbakanımız.
Her gün şehit haberleri bizi derinden yaralıyor Kahraman ordumuz Suriye topraklarında bulunan bölücüleri bombalıyor temizliyor diye haber alıyoruz bu güzel fakat kendi vatanımız içinde odaklanan bölücüleri bir türlü temizleyemiyoruz .
Örneğin Cizre’de Asker ve polisimiz gün geçmiyor ki şehit oluyorlar.
Asker veya Polis ne zaman teftişe çıksa mayınlı tuzağa uğruyorlar emniyet ve istihbarat zaafı mı var.?
Bölücüler askerin veya polisin ne zaman teftişe çıkacağını biliyor ve tuzağını kuruyor da, o zamana Kadar bizim istihbaratımız onların tuzak kurduklarını neden bilemiyorlar akıl almıyor bu işleri.
Tuzak kuran bölücüler havadan keşif helikopterleri ile takip edilemez mi insansız hava araçları ile resimleri çekilemez mi.
Bir çaresi olması lâzım
Asker veya polisimizi teftişe kurbanlık gibi göndermeyelim yollan temizlendikten sonra gönderelim yazık askerimize yazık polisimize .
Selâm ve dua ile.
Meleklerin insanı namaza uyandırması
Hz. ALLAH (c.c) Ayeti kerimede:
Ey iman edenler, ALLAH’tan korkun.
Herkes yarına ne hazırladığına baksın.
ALLAH’tan korkun çünkü ALLAH bütün yaptıklarınızdan haberdardır. (Haşr 18)
Akıllı müslüman her gece gündüz yaptığı işlerin muhasebesini yapacak.
Benim yaptığım her hareketi takibe memur ettiği melekleri var.
Ne yaparsam gizli kameralar çekiyor diyecek.
Yaptığı kötü amellerine tevbe edecek.
Yatağına huzur içinde yatacak.
Resulullah (s.a.v) Efendimiz hadisi şeriflerinde:
Hesaba çekilmezden evvel kendinizi hesaba çekiniz buyuruyor. (Tirmizi)
Her şeyi gözetleyen melekler olduğuna göre, kişi yatağında eşiyle yatarken
dahi edebini muhafaza etmesi lazım.
Yatağına yattığı zaman Euzü bi kelimatillahittaammeti min şerri ma HalekALLAH’ü,
Euzü bi kelimatillahittaammeti min şerri ma Haleka ve şere e ve bere e.
Euzüb kelimatillahittaameti min külli şeytanin ve min külli laammetin.
Dualarını okumayı ihmal etmemeli.
Biz bu duaları yapmadan yatmayız.
bir gece öyle bir uyku bastı ki bu duaları yapmadan yattım.
Derin uykuya dalmıştım manada, beyaz gömleğimi temizlikçiye
vermişim almaya gidiyorum.
Temizlikçinin dükkanına giriyorum bakıyorum gömleğim temizlenmiş
duvarda askıda asılı duruyor.
Görevliye gömleğimi almaya geldim verir misiniz deyince,
Bana duvardaki saati gösteriyor şimdi saat beş buçuk sen şimdi git
saat altıda gel tamamı diyor ve ben uyanıyorum saate bakıyorum
saat tam beş buçuk hemen fırlıyorum abdest alıyorum sabah namazımı
kılıyorum.
Eğer o rüya olmasaydı uyuyup kalacak namazımı kaçıracaktım.
Bu Hazreti ALLAH’ın kuluna bir lütfu değil mi?
Sonsuz şükürler olsun yüceler yücesi Rabbime 0
Dostları ilə paylaş: |