Resulüm Bu Kuran Sana Hikmet Sahibi Her Şeyi Bilen ALLAH Tarafından Verilmektedir (Neml-6)
Hazreti ALLAH (c.c) Ayeti kerimesinde !
Resulüm sana bu kuran hikmet sahibi her şeyi bilen ALLAH tarafından
verilmektedir.(Neml-6) buyurmaktadır.
Diğer bir Ayeti kerimesinde !
Cehennem ehli cehenneme, cennet ehli cennete sevk edildikten sonra,
cennet ehlinden bir zat yanındakilere, benim dünyada iken bir arkadaşım vardı,
inanmazdı şimdi acaba nerede? diyecek, sonra bir bakacak onu cehennemin ta
ortasında görecek. Az kalsın sen beni de mahvedecektin.
Eğer Rabbimin nimeti olmamış olsaydı ben de seninle beraber cehennemde olacaktım
diyerek hazreti ALLAH’ın kendisine bahşetmiş olduğu hidayet nimetinden dolayı sevincini
izhar edecek.(Saffat-50-57) buyurmaktadır.
Hazreti ALLAH (c.c) Resulullah (s.a.v) Efendimize kuranı kerimi vermeseydi bizlere hakikati
duyurmasaydı şeytanın elinde oyuncak olurduk bizi istediği tarafa yönlendirirdi.
Hidayet kaynağı olan kuranı kerim vesilesiyle hazreti ALLAH’ın emirlerini öğrendik Hazreti ALLAH’a sonsuz şükürler olsun Resulullah (s.a.v) Efendimizin vesilesi ile nefsimizin tehlikelerini öğrendik Ona da sonsuz salâtı selâmlar olsun..
Hazreti ALLAH (c.c) cümlemizi zatına kul habibine ümmet eylesin Amin.
Kalpteniman.
Resulüm ! Sen Bu Kitabın Sana İndirileceğini Ummuyordun ,Bu Sana Rabbinden Bir Rahmettir,(Kassas-86)
Hazreti ALLAH (c.c) Ayeti kerimesinde!
Resulüm, sen bu kitabın sana indirileceğini ummuyordun.
Bu sana Rabbinden bir rahmettir.
O halde sakın kâfirlere arka çıkma.
ALLAH’ın ayetleri sana indirildikten sonra artık onlar seni sakın bu ayetlerden
alıkoymasınlar.
Rabbine davet et ve asla müşriklerden olma.(Kasas-86-87)
Yukarıda geçen ayeti kerimeler her ne kadar Resulullah (s.a.v) Efendimize gelmiş
görünüyorsa da kıyamete kadar gelecek bütün insanlığa da hitap etmektedir.
Çünkü son din olan islâm dinimiz yaşayan bütün insanlığı şirkten kurtarmak
tek bir olan ALLAH’a davet için inmiştir.
Peygamber kapısının kapandığı bu ahir zamanda hazreti ALLAH (c.c) dini tazeleyici Hatemi veliler yaratmış islâm dinimiz ilk geldiği gibi tazeliğini korumaya devam etmektedir.
Keşfi açık olan veliler bilir ki, Resulullah (s.a.v) Efendimizin mübarek bedeni toprakta çürümeden durmakta Ruhu ise hayattadır kalp gözü açık olanlar ile görüşmektedir.
Onun vekilliğini kazanmış Hatemi veliler ile irtibat halindedir ne mutlu o nur peygambere vekil olanlara. Başta nur peygamberimiz, ve Onun vekillerine sonsuz selâmlar. Kâinatın tek sahibi olan sonsuz kudret sahibi hazreti ALLAH’a sonsuz hamdüsenalar olsun.
Son din olan hazreti Nuh’un gemisine benzeyen islâm dinimiz bütün insanlığı şirkten kurtarıp tek bir olan hazreti ALLAH’a davet için gelmiştir.
İşte bu yüzden şeytan islâm dinine bağlı devletleri birbirine düşürmek için amansız mücadele etmektedir.
Son kurtuluş islâm dinini kabul etmeyen bu yüzden kayba uğrayanlarla şeytanın işi olmaz onlar şeytanın vesvesesine kapılmış şeytanın emrine girmişler şeytanın kontrolü altında yaşamaktadırlar.
Bu yüzden şeytan son dine inanları baştan çıkarmaya onları birbirine düşürerek hazreti ALLAH’ın rahmetinden uzaklaştırmaya çalışmaktadır.
Bunu da müslümanı müslümana kırdırarak yaptığını ibretle seyretmekteyiz.
Şeytanın bu düşmanlığı ne kadar sürecek derseniz kıyamet kopuncaya kadar deriz.
Bize düşen hazreti ALLAH’ın ayetlerine kalpten iman etmek, Resulullah (s.a.v) Efendimize ümmet olma azmi ile yaşamak sonrası kolay çünkü kuranı azimüşana iman eden Resulullah (s.a.v) Efendimize teslim olan bu hususta azimli olanın dünyası da ahireti de selâmettedir inşaALLAH.
Hazreti ALLAH (c.c) cümlemizi Zatına kul, Hazreti Muhammed Mustafa (s.a.v) Efendimize ümmet eylesin inşaALLAH.
Kalpteniman
Resulüm, senden önce gönderdiğimiz her peygambere, Benden başka ilâh yoktur
Bana kulluk edin diye vah yetmişizdir.(Enbiya 25)
Hazreti ALLAH (c.c) Peygamber (s.a.v) Efendimize hitabı yalnız ona değil bütün
insanlığadır.
Bu Ayeti kerimede ifade edilen mana O'ndan başka ibadet edilecek ilâh olmadığıdır.
Ben insanları ve cinleri ancak bana kulluk yapsınlar diye yarattım buyurması bütün
yaratılanlar kendilerini yoktan var edene kulluk yapmak mecburiyetindedirler kaçış yolu
yok.
Zaten son nefesini verir vermez inanan ve inkâr edenler O'na hesap vermek için
sıraya gireceklerdir.
Ayeti kerimesinde:
Toprak içindekileri dışarı attığı zaman buyuruyor.
Biz ona, toprak karnındaki yeni canlıları doğurduğu zaman diyelim aslı da budur.
Düşünelim ki berzah hayatı bitmiş kıyamet kopmuş yeni bedenlerimiz hazırlanmış
toprak yeniden yaratılan insanları doğurup dışarıya atmış sağımız solumuz önümüz
arkamız görebildiğimiz her yerde insanlar şaşkın vaziyette etrafa bakışıyorlar kimisi
korku içinde kimisi sevinç içinde, dünyada iken inananlar sevinçli, inkâr edenler ise üzüntülüdür.
Dünya hayatında hazreti ALLAH’ın elçisinin getirdiği kitaba uymuş birini gözünüzde canlandırın
toprak üstünde şöyle düşünecek, beni yaratan ALLAH’ıma sonsuz şükürler olsun O'na inanmayı nasip etti.
Ve inandığım doğru çıktı yeniden dirildim bundan sonra ölüm yok inşaALLAH cennete girerim diyecek sevince gark olacak.
Hazreti ALLAH’a iman etmeyen ahireti inkâr eden bir kâfiri göz önüne getirin toprak üstüne oturmuş etrafa şaşkın şaşkın bakmaktadır.
Bu nedir dünyada iken bahsettikleri yeniden yaratılış doğru muymuş
diyerek paniğe kapılacak eyvah diyecek, cehennem diye bahsettikleri azap yeri varmış diyorlardı o zaman o da doğruymuş burada ölüm de yok geri dönüş de yok deyip feryatlara başlıyacak
Hazreti ALLAH (c.c) cümlemizi böyle feci akıbetten muhafaza buyursun inşaALLAH.
Hazreti Ali keremellahü veche Efendimize bir müşrik musallat olmuş ve boş işler peşindesiniz ahiret ve yeniden yaratılış yok (haşa) Muhammed sizi kandırıyor deyince, cevaben buyurmuş ki,
Ben iman ettim ki ahiret hayatı var yeniden diriliş var ben inanmakla ahiret endişem yok gönlüm rahat huzurlu yaşıyorum,
Fakat benim inandığım gibi ikinci yaratılış varsa senin halin ne olacak iyice bir düşün inanmış olsan ne kaybedersin deyince. kıssayı nakleden müfessirler o kâfirin müslüman olduğunu naklediyorlar.
Hazreti ALLAH (c.c) cümlemize kalpten ima
n edip ahirete göçmeyi nasip etsin inşaALLAH.
Kalpteniman.
Resulullah (s.a.v), Efendimizin mübarek saçı şeriflerinin merasimle yıkanması.
Resulullah (s.a.v) Efendimizin mübarek saçı şeriflerinin merasimle itina ile yıkanması
bizi çok duygulandırdı.
Hz. ALLAH (c.c) hizmet edenlerden razı olsun inşaALLAH.
Peygamber sevgisi budur işte Peygamber (s.a.v), Efendimiz sevmenin nişanesi budur işte.
Vehhabiler bu işe şirktir saplantısına kapıldılar bu feyz deryasından mahrum kaldılar.
Peygamberini sevdiğini iddia eden O'nun bu nişanelerini gördüğü zaman gözlerinden yaş boşalır
Düşünün ki ahirete göçtük Resulullah (s.a.v) Efendimizin öncülüğünde
Hz. ALLAH’ın huzurunda hesabımız görülüyor.
Resulullah (s.a.v) Efendimizin emanetlerine değer veren sünnet ehli ümmeti bir tarafta,
Ona değer verenleri şirk batağında gören vehhab ismini kendilerine takanlar bir tarafta.
Peygamber sevgisini şirkle bir gören ve Alay edenler o gün utançlarından Resulullah (s.a.v)
Efendimizin yüzüne nasıl bakacaklar acaba?
Bize bir yakınımız Ürdünlü bir şeyhe emanet olan küçük bir sanduka işinde muhafaza edilen
Resulullah (s.a.v) Efendimize saçı şerifini getirdi bize bu resulullah Efendimizin saçı dedi biz inandık.
Ertesi Sabah komşumuz geldi bu gece sizin evinizin üstünde yeşil bir nur gördüğünü söyleyince
ona hadiseyi anlattık ve kutuda muhafaza altına alınmış mübarek saçı şerifi çıkardık gösterdik
evimize peygamber sevgisiyle göz yaşı aktı.
Onun muhabbeti Hz. ALLAH’ın muhabbetinin gelmesine vesiledir O'nun muhabbetinin saygısının
hürmetinin olmadığı yere Hz. ALLAH (c.c) girmez Ona değer vermeyene Hz. ALLAH (c.c) değer vermez
İmanı kemale ermez o kişi iman ettim der kendini kandırır.
HZ. ALLAH (c.c) cümlemizi zatına kul Habibine ümmet etsin inşaALLAH.
ALLAH’ümme salli alâ seyyidina ve nebiyyina Muhammedin ve alâ Ali Muhammed.
Üzgün dede. Resulullah (s.a.v), Efendimizin mübarek saçı şeriflerinin merasimle yıkanması.
Resulullah (s.a.v) Efendimizin mübarek saçı şeriflerinin merasimle itina ile yıkanması
bizi çok duygulandırdı.
Hz. ALLAH (c.c) hizmet edenlerden razı olsun inşaALLAH.
Peygamber sevgisi budur işte Peygamber (s.a.v), Efendimiz sevmenin nişanesi budur işte.
Vehhabiler bu işe şirktir saplantısına kapıldılar bu feyz deryasından mahrum kaldılar.
Peygamberini sevdiğini iddia eden O'nun bu nişanelerini gördüğü zaman gözlerinden yaş boşalır
Düşünün ki ahirete göçtük Resulullah (s.a.v) Efendimizin öncülüğünde
Hz. ALLAH’ın huzurunda hesabımız görülüyor.
Resulullah (s.a.v) Efendimizin emanetlerine değer veren sünnet ehli ümmeti bir tarafta,
Ona değer verenleri şirk batağında gören vehhab ismini kendilerine takanlar bir tarafta.
Peygamber sevgisini şirkle bir gören ve Alay edenler o gün utançlarından Resulullah (s.a.v)
Efendimizin yüzüne nasıl bakacaklar acaba?
Bize bir yakınımız Ürdünlü bir şeyhe emanet olan küçük bir sanduka işinde muhafaza edilen
Resulullah (s.a.v) Efendimize saçı şerifini getirdi bize bu resulullah Efendimizin saçı dedi biz inandık.
Ertesi Sabah komşumuz geldi bu gece sizin evinizin üstünde yeşil bir nur gördüğünü söyleyince
ona hadiseyi anlattık ve kutuda muhafaza altına alınmış mübarek saçı şerifi çıkardık gösterdik
evimize peygamber sevgisiyle göz yaşı aktı.
Onun muhabbeti Hz. ALLAH’ın muhabbetinin gelmesine vesiledir O'nun muhabbetinin saygısının
hürmetinin olmadığı yere Hz. ALLAH (c.c) girmez Ona değer vermeyene Hz. ALLAH (c.c) değer vermez
İmanı kemale ermez o kişi iman ettim der kendini kandırır.
HZ. ALLAH (c.c) cümlemizi zatına kul Habibine ümmet etsin inşaALLAH.
ALLAH’ümme salli alâ seyyidina ve nebiyyina Muhammedin ve alâ Ali Muhammed.
Üzgün dede.
Resulullah(s.a.v) Efendimizin İzdivacı
Kartal bi baktı fakat kör baktı.
Birkaç yıl evvel teravih namazı kılmak için camiye gitmiştim.
Ağzı bozuk bir kişi, Yahu yanlış mı okudum peygamberimiz
dokuz yaşında kızla evlenmiş diye gayet ükelâ bir şekilde
yanındakilere soruyordu.
Bir an aklım durdu, dışı müslüman içi şeytan olan bu insan
ne cüretle böyle konuşabiliyordu.
Bu cüreti ona şeytan veriyordu.
Ona bir şey diyemedim nutkum tutuldu.
Zaten bir şey anlatmaya kalksam inanmıyacaktı çünkü
o okuduğuna inanmıştı.
O kişinin akıbeti ne oldu merak edersiniz diye yazıyorum.
Öyle bir gazaba uğradı ki, birincisi akli dengesi bozuldu
Aile yuvası darmadağan oldu.
Bu ceza dünya cezası, ahirette ise nasıl olacak Hz. ALLAH (c.c) Bilir.
Şimdi kartalbibaktıya cevap verelim.
Gel kardeşim seninle hicret yıllarına geri dönelim.
Resulullah (s.a.v) Efendimizin gelmesi ile kız çocukları toprağa
gömülmekten kurtulmuş sapık kavimler Hz. ALLAH’a imana kavuşmuş
Hz. ALLAH’ın nuru her tarafa yayılmış.
Ashabı kiram hazaratları gelen mucizeleri gözleri ile görünce Resulullah (s.a.v) Efendimize aşık oldular.
O zamanın kızları dulları Resulullah (s.a.v) Efendimize eş olmak için can attılar.
Ashabı kiram hazaratları da kızları peygamber eşi olsun diye Resulullah Efendimize
teklif ettiler.
Ebubekir Sıddık radyALLAH’ü anh Efendimiz de bunlardan biridir.
Onun için ne büyük devlettir ki Hz. ALLAH’ın nuruna kayınpeder oldu.
Hz. Ayşe validemize de ne mutlu ki Alemlere Rahmet olarak gönderilen
Peygambere zevce oldu İslâm tarihine geçti.
O peygamber hanımı olma şerefi Hz. Hatice validemizden sonra en güzide
hanım oldu.
O bu şerefi kendisine sunan Hz. ALLAH’a şükür, Resulün da teşekkür etti.
Şimdi size ne oluyor da doğum günün kutlandığı bu mübarek kandil gecesinde
bu şerefli hadiseyi lânetleyerek boğazınıza kadar günaha giriyorsunuz.
Derhal tevbe ediniz ki ettiğiniz lânet başınıza gelmesin.
Ayrıca bilinmeli ki sıcak ülkelerde kızlar çabuk gelişir olgunlaşır.
Bir de şu ver ki, islâm tarihini hazırlayanlar bu evlilik yaşında hem fikir olamamışlar
dokuz yaşında nişan on iki yaşında evlilik diyen var. on iki yaşında nişan on dört yaşında
evlilik oldu diye yazan da var.
Keşke biz de o asrı saadet devrinde yaşasaydık kızımız olsaydı da Ona verseydik Ona
kayınpeder olsaydık bizim için ne büyük saadet olurdu.
RİYA KOKUSU
Muhterem kardeşlerim, Riya ve gösteriş yapmanın tehlikesini hatırlatma yazısını yazmaya başlarken içimden gelen ses sakın, sende yazdığın bu yazıyı
İnsanlara bir marifet göstermek için yazmış olmayasın
Dikkat et diye seslendi. Kendi kendime sordum sen bu yazıyı insanlar beğensin teşekkür etsinler diye mi yazıyorsun yoksa Hz. ALLAH’ın rızası için mi yazıyorsun,
İçimden hem Hz. ALLAH hem kullar beğensin diye bir esinti geçince, bende riya kokusu var olduğuna kanaat
Getirdim ve tevbe ettim. Kardeşler yanlış anlamayın Hz. ALLAH’ın rızası için yapılan bir işe kul rızası
eklenir ise, o zaman kuldan da bir şey bekleniyor demektir. Hz. ALLAH’ın rızası varken kuldan teşekkür
beklemek ne kadar doğru olur. Düşünün ki, siz çok Varlık sahibi birisiniz her keze yardımda bulunuyor destek oluyorsunuz. Size muhtaç birisi kalksa ona tanıdığınız size ait imkanları başkalarına kendininmiş gibi gösterse, kendini onlara marifet sahibi olarak tanıtıp saygı göstermelerini beklese ne kadar kızarsınız. Ancak kullara yaptığı yardımı Hz. ALLAH’ın rızası için
yapar kullardan bir şey beklemez ise o zaman Riya da
olmaz kokusu da bulaşmaz. Onun için Riyanın kokusundan bile Hz. ALLAH’a sığınmak lazım. Bizler de hiç bir şeye sahip olmadığımız halde, kimin malı ile kimlere gösteriş yapıyoruz. Vücudumuz onun Ruhumuz onun Aklımız onun. Haddimizi bilmemiz lazım. Hz. ALLAH Ayetinde,
Yazıklar olsun o namaz kılanların haline ki, kıldıkları
Namazdan gafildirler onlar gösteriş yaparlar.(Maun/4.5.6)
Biz sizi sadece ALLAH Rızası için yediriyoruz sizden ne bir karşılık ne de bir teşekkür beklemiyoruz. (İnsan.9)
Resulullah (s.a.v) ise Hadisi şerifinde, Gizli şehvetten
sakınınız, Mesela bir Alimin, İnsanların rağbet ve ikbalini arzu edip başına toplanmasını sevdiği gibi. Camiüssağir. Açıklanan Ayeti kerime ve hadisi şerifin ışığında kendimizin halini görelim ve tedbir alalım.
Hz. ALLAH (c.c) cümlemizi riyanın her çeşidinden muhafaza
etsin. Amin Vel hamdü lillahi rabbil Âlemin.
ALLAH’ümme salli alâ seyyidina ve nebiyyina Muhammedin Ve Alâ Ali Muhammed.
Kalpteniman.
Riyâ Şirktir.
Riyanın şirk oluşu nedir, bilir misiniz?
Riya benliği varlığı gösteren bir unsurdur.
Benlik varlık olduğu için hazreti ALLAH’ın önüne geçiyor,
bu sebeple de hazreti ALLAH’a şirk koşmuş oluyor. Sırrı budur.
Sakın varlık ehline kapılmayın. Var olan hazreti ALLAHtır başka
varlıklara dalmayın.
Kim ki varlık davasında bulunursa, o şeytanın arkadaşı olur.
Varlık ile hazreti ALLAH’ı bulmak mümkün değildir.
Fakat şimdi herkes varlık içinde yüzüyor zaten hazreti
ALLAH’ı arayan da az çoğunlukla nam makam peşinde koşuluyor.
Hazreti ALLAH bir nurdur, sen ise bir pisliksin.
Yemekte ufacık bir pislik olunca atıyorsun,
Peki kendi varlık pisliğini neden atamıyorsun.
Resulullah (s.a.v) Efendimiz hadisi şeriflerinde:
Kendinde varlık gören diğer günahlarla kıyaslanmayacak
kadar büyük günah işlemiş olur. buyuruyor.
Kesinlikle unutulmamalıdır ki kendini beğenen kendini üstün gördüğünden
farkına varmadan hazreti ALLAH’ın önüne geçmiş oluyor riya yapıyor nefsini ilâh ediniyor
bu sebeple şirke düşüyor.
Hazreti ALLAH (c.c) cümlemizi şirk batağına düşenlerden eylemesin Amin.
ALLAH’ümme salli alâ seyyidina ve nebiyyina Muhammedin ve Alâ ali Muhammed.
Hatemi Veli Hz.
Rüyetullah
Resulullah (s.a.v) Efendimiz hadisi şeriflerinde:
Cennetliklerin ALLAH katında en kıymetleri olanları,
Vech-i İlahiye sabah akşam nazar ederler.
Buyurmuşlar daha sonra şu ayeti kerimeyi okumuşlardır.
Ayeti kerimede:
Nice yüzler vardır ki o gün ışıl ışıl parlar
Rablerine bakarlar.(Kıyamet: 22-23 ) (Tirmizi 2556)
ALLAH’u Teâla kendi cemalini görmekle müşerref kılmak
istediği kullarında görmeye liyakat halkeder.
Cennet sakinleri için nimetlerin en büyüğü perdesiz olarak
ALLAH’u Teâlayı görmektir.
Bu nimete kavuşunca, diğer nimetleri ve zevkleri unuturlar.
Cennet bu nimetin yanında bütün şaşası ile sönük kalır.
Hadisi şerifte:
Cennetlikler cennete girdikleri zaman ALLAH tebareke ve Teâla,
Bir şey istiyorsanız söyleyin onu da vereyim buyurur.
Onlar da sen bizim yüzlerimizi ak etmedin mi?
Sen bizi cennete koymadın mı?
Sen bizi cehennemden kurtarmadın mı? derler.
Bunun üzerine ALLAH (c.c) hicabı kaldırır, artık onlara Rablerine
-azze ve celle bakmaktan daha sevimli bir şey verilmiş
olmayacaktır. ( Müslim: 181)
Resulullah (s.a.v) Efendimiz bu sözlerinden sonra
şu Ayeti kerimeyi okumuşlardır.
Ayeti kerime:
Güzel amelde bulunanlara daha güzel mükafat bir de
ziyade vardır. (Yunus: 26)
Hz. ALLAH (c.c) cümlemize böyle mükafatları kazanmamızı
nasip etsin inşaALLAH. Amin, Vel hamdü lillahi Rabbil Alemin....
Ömer ÖngütEfendi Rüyetullah
Resulullah (s.a.v) Efendimiz hadisi şeriflerinde:
Cennetliklerin ALLAH katında en kıymetleri olanları,
Vech-i İlahiye sabah akşam nazar ederler.
Buyurmuşlar daha sonra şu ayeti kerimeyi okumuşlardır.
Ayeti kerimede:
Nice yüzler vardır ki o gün ışıl ışıl parlar
Rablerine bakarlar.(Kıyamet: 22-23 ) (Tirmizi 2556)
ALLAH’u Teâla kendi cemalini görmekle müşerref kılmak
istediği kullarında görmeye liyakat halkeder.
Cennet sakinleri için nimetlerin en büyüğü perdesiz olarak
ALLAH’u Teâlayı görmektir.
Bu nimete kavuşunca, diğer nimetleri ve zevkleri unuturlar.
Cennet bu nimetin yanında bütün şaşası ile sönük kalır.
Hadisi şerifte:
Cennetlikler cennete girdikleri zaman ALLAH tebareke ve Teâla,
Bir şey istiyorsanız söyleyin onu da vereyim buyurur.
Onlar da sen bizim yüzlerimizi ak etmedin mi?
Sen bizi cennete koymadın mı?
Sen bizi cehennemden kurtarmadın mı? derler.
Bunun üzerine ALLAH (c.c) hicabı kaldırır, artık onlara Rablerine
-azze ve celle bakmaktan daha sevimli bir şey verilmiş
olmayacaktır. ( Müslim: 181)
Resulullah (s.a.v) Efendimiz bu sözlerinden sonra
şu Ayeti kerimeyi okumuşlardır.
Ayeti kerime:
Güzel amelde bulunanlara daha güzel mükafat bir de
ziyade vardır. (Yunus: 26)
Hz. ALLAH (c.c) cümlemize böyle mükafatları kazanmamızı
nasip etsin inşaALLAH. Amin, Vel hamdü lillahi Rabbil Alemin....
Ömer ÖngütEfendi
Sabır Ve Derman.
(Gönül Sohbetleri)
İslam ahlakının şahikalarından biri de sabırdır. Kuranı kerimde takriben yetmiş yerde sabırdan bahsedilmiştir.
Sabırla süslenenler methu sena edilmiştir. ALLAH’ü Teâla kendisine ümit ve samimiyetle yönelen arz-ı hal eden kullarını sever ve merhamet eder.
Sabır şuna denir ki, halini kimseye bildirmez, sadece Hakka sığınır.
Başına gelen bir belayı şayet başkalarına duyurmaya çalışıyorsa sahibini şikayet ediyor demektir. Sabır çok acıdır, sonu çok tatlıdır.
Acılığın verdiği gözyaşının altında hayat vardır. Sabredebilirse iptila güne gün küçülür.
Sabredilmezse büyür ve ağırlaşır. Sabırlı olmak gerekir, fakat yerinde sabırlı olmak gerekir. ALLAH’u Teâla her müslümana bir iptila taksim etmiştir.
Ayeti kerimede şöyle buyuruyor:
Andolsun ki mallarınıza ve canlarınıza iptilalar verilerek imtihan edileceksiniz. (Ali imran 186) Rıza gösteren kulundan da razı olur.
Bu demek değildir ki hastalıklarımıza şifa aramayalım. ALLAH’ü Teâla,
Eyyüp Aleyhisselamı bir sebebe tevessül etmesini emretmeden bir anda şifaya kavuşturabilirdi. Halbuki görüldüğü üzere ona ayağını yere vurmasını, yerden fışkıran sudan içmesini ve yıkanmasını emir buyurdu.
Buradan da tedavinin vacip olduğu anlaşılmaktadır. Resul-i Ekrem Sallellahü Aleyhi vesellem Efendimiz Hadisi şerifinde: Hasta olunca tedaviye devam ediniz.
Zira ALLAH devasız bir hastalık yaratmamıştır.
Ancak haramla tedavi olmayınız. (Münavi) Buyurduğuna göre hastalığımıza şifa derdimize deva arayacağız.
Hastalık için afiyet istemek şifasını aramak doktora görünüp ilaç kullanmak maddi ve manevi çarelere baş vurmak sebeplerini araştırmak vazifemizdir.
Bunlar şikayetten sayılmaz. İslam dini tedaviyi emretmiştir. Sağlığını korumayan kimse günahkar olur. Hz. ALLAH (c.c) cümlemizin hastalarına şifa dertli olanlarına deva versin. İnşaALLAH.....
Salihlerin İşini ALLAH Görür. (Araf,196)
Hazreti ALLAH (c.c) Ayeti kerimede;
Salihlerin işini ALLAH görür. ( Araf:196 ) buyuruyor.
Bir insan Salihlerden ise ona ne mutlu ki hazreti ALLAH onun
her işini görecektir.
Fakat Salihlerden olmak ise sanıldığı kadar kolay değildir.
Bu işin başlangıcı Muhammed Mustafa (s.a.v) Efendimizi sevmekle
O'na muhabbet arttıkça hazreti ALLAH’ın sevgisinin gönülde sevgisi
hissedilir ve marifet kapısı açılır işte o zaman
Marifetullah çıkarsın hazreti ALLAH’ı içinde hissedersin
O'nun seni her zaman takip ettiğine kalpten iman edersin
her işinde O'na sığınırsın yılanın derisini attığı gibi nefsinden
soyunursun işte o zaman salihler zümresine katılırsın.
Gönül cennetine girersin ahiret cennetini kazanmaya layık olursun.
Salih kullardan olmanın bir yolu da salih kulları sevmekten geçer.
Salih kulları sevmeyen onlara katılmaktan ümidini kessin.
ALLAH’ÜMMAHŞURNA Fİ ZÜMRETİSSALİHİN.
Ey Rabbimiz bizi salihler zümresine kat Amin velhamdü lillahi
Rabbil Alemin.
Kalpteniman.
Sapık imam nasıl anlaşılır
Hz. ALLAH (c.c) Ayeti kerimesinde:
Kalplerde ALLAH’ın zikrini uyandıranlara andolsun ki.(Mürselat, 5 )
Resulullah (s.a.v) Efendimiz hadisi şeriflerinde:
VALLAHi ben vefatımdan sonra ALLAH’a şirk koşmanızdan korkmuyorum.
Fakat nefsinize uymanızdan korkuyorum. (Buhari tecridi sarih,661)
Bu Ayeti kerimede Hz. ALLAH (c.c) kalplerde zikri uyandıranlara yemin ediyor.
Hadisi şerifte ise Resulullah (s.a.v) Efendimiz
ümmetinin nefslerine uyacağından korkuyor Hz. ALLAH’a şirk
koşmalarından korkmuyor.
Bir imam ki nefsine uyarak kalpte zikrullahın uyanması için
nefs terbiyesine giren tasavvuf ehlini yanlış göstermek için çeşitli
deliller peşinde koşar nefs terbiyesinin
zikrulllahın olmadığını ispatlamak için mücadele eder eserler yazar
okuyanların nefslerini azdırır bu imam nasıl bir imamdır.
Bir imam ki Resulullah (s.a.v) Efendimizin yaptığı nafile ibadetleri
yapana engel olmaya çalışır bu nasıl bir imamdır mani olma kardeşim
yapsın adam fazla ibadet yapılamaz diye bir ayet mi var ?
Bir imam ki kendi nefsine uyan hadisi şerifleri kabul eder
uymayanları reddeder bu nasıl alimdir.
Bir imam ki cahiliyet devrinde islamı kabul etmeyen peygamberi
yalanlayan taştan ağaçtan yaptıkları putlardan medet uman, müşriklere
gelen ayeti kerimeleri;
Bir olan ALLAH tapan, gönderdiği peygamberi tasdikleyip
izinden gidenlere gelmiş gibi gösterip kafalarını karıştıran imam
nasıl bir imamdır.
Bir alim ki ahirete gidenlerin arkasından kuran okunmaz der
bu nasıl bir alimdir....
Varın düşünün ibni tevmiyyenin müridleri
nasıl bir imamın peşindesiniz.
Kalpteniman.
Dostları ilə paylaş: |