Keşke Tekme Atmasaydı.
Resulullah (s.a.v) Efendimiz buyuruyor.
Bir kötülük gördüğünüz zaman elinizle, olamaz ise sözünüz ile.
yine olmazsa içinizden buğz ediniz.
Başbakanımız şortlu kadına tekme atan kişiye keşke içinden mırıldansaydı diye beyanat
verince imamı şeytan olanlar isyan etti. !
İçindeki imamı şeytan olanlar Hazreti ALLAH'ın emirlerini çiğneyenlerden
rahatsızlık duymazlar hatta zevk alırlar çünkü içindeki şeytan imamı
ona öyle hükmediyor öyle gösteriyor.
Şortla bikiniyle açık saçık gezenleri beğeniyor göz zinası yapmak hoşuna gidiyor.
O kişinin elinde değil içinden kuşatılmış tesettür ayetlerine inanmıyor öyle yönlendiriliyor
kızmamak lâzım!
İmamı melek olanlar ise hazreti ALLAH’ın emirlerinin çiğnendiğini gördüğü zaman rahatsızlık
duyuyor isyan ediyor tepki gösteriyor o da içinden kuşatılmış hazreti ALLAH’a imanı var
açık saçık giyinenlerden rahatsızlık duyuyor tepki gösteriyor göz zinası yapmak istemiyor
hazreti ALLAH’ın emirlerini uygulamaya gayret ediyor ona da kızmamak lâzım.
Fakat keşke içinden buğz etseydi tekme atmasaydı daha iyi olurdu.
Kalpteniman
Kıyâme Süresi
Euzübillahimineşşeytanirracim
Bismillâhirrahmanirrahim
1.Kıyamet gününe yemin ederim.
2. Kendini kınayan (pişmanlık duyan) nefse yemin ederim (diriltilip hesaba çekileceksiniz).
3. İnsan, kendisinin kemiklerini bir araya toplayamayacağımızı mı sanır? 4. Evet, bizim, onun parmak uçlarını bile aynen eski haline getirmeye gücümüz yeter.
5. Fakat insan önündekini (kıyameti) yalanlamak ister.
6. "Kıyamet günü ne zamanmış?" diye sorar.
7. İşte, göz kamaştığı,
8.Ay tutulduğu,
9.Güneşle ay bir araya getirildiği zaman!
10. O gün insan, "Kaçacak yer neresi!" diyecektir.
11. Hayır, hayır! (Kaçıp) sığınacak yer yoktur!
12. O gün varıp durulacak yer, sadece Rabbinin huzurudur.
13. O gün insana, ileri götürdüğü ve geri bıraktığı ne varsa bildirilir.
14. Artık insan, kendi kendinin şahididir.
15. İsterse özürlerini sayıp döksün.
16. (Resulüm!) onu (vahyi) çarçabuk almak için dilini kımıldatma.
17. Şüphesiz onu, toplamak (senin kalbine yerleştirmek) ve onu okutmak bize aittir.
18. O halde, biz onu okuduğumuz zaman, sen onun okunuşunu takip et.
19. Sonra şüphen olmasın ki, onu açıklamak da bize aittir.
20. Hayır! Doğrusu siz, çarçabuk geçeni (dünya hayatını ve nimetlerini) seviyorsunuz da,
21. Ahireti bırakıyorsunuz.
22. Yüzler vardır ki, o gün ışıl ışıl parıldayacaktır.
23. Rablerine bakacaklardır (O'nu göreceklerdir).
24. Yüzler de vardır ki, o gün buruşacaktır;
25. Kendilerinin, bel kemiklerini kıran bir felâkete uğratılacağını sezeceklerdir.
26. Artık gözünüzü açın! Ne zaman ki can köprücük kemiğine dayanır, 27. "Tedavi edebilecek kimdir?" denir.
28. (Can çekişen) bunun gerçek bir ayrılış olduğunu anlar.
29. Ve bacak bacağa dolaşır.
30. İşte o gün sevk edilecek yer, sadece Rabbinin huzurudur.
31. İşte o, (Peygamber'in getirdiğini) doğru kabul etmemiş, namaz da kılmamıştı.
32. Aksine yalan saymış ve yüz çevirmişti.
33. Sonra da çalım sata sata yürüyerek kendi ehline (taraftarlarına) gitmişti.
34. Lâyıktır (o azap) sana, lâyık!
35. Evet, lâyıktır sana (o azap) lâyık!
36. İnsan, kendisinin başıboş bırakılacağını mı sanır!
37. O, (döl yatağına) akıtılan meninin içinden bir nutfe (sperm) değil miydi?
38. Sonra bu, alaka (aşılanmış yumurta) olmuş, derken ALLAH onu (insan biçiminde) yaratıp şekillendirmişti.
39. Ondan da iki eşi, yani erkek ve dişiyi var etmişti.
40. Peki (bunları yapan) ALLAH'ın, ölüleri tekrar diriltmeye gücü yetmez mi?
SadakALLAH’ül Azim.
Tefekkür etmeniz için yazdık kardeşlerim.
Kim zengin, Kim fakir.
HZ ALLAH (c.c) Ayeti kerimesinde şöyle buyuruyor ve nefsin idaresi altına giren kullarına duyuruyor.
Bismillâhirrahmanirrahim:
Ya eyyühennasü, Entümül fukaraü İlâllah VALLAH’ül Ganiyyül Hamidü.
Ey insanlar ! Siz ALLAH’a muhtaçsınız ALLAH ise her şeyden müstağnidir.
Her hamda lâyıktır. (Fatır 15 )
O böyle duyuruyor fakat sağlığı, maddesi, gençliği yerinde olan duyabiliyor mu?
Çok zor, hele yüksek makam sahibi ise, şöhretliyse, halkın pışpışladığı biriyse işi daha
çok zorlaşıyor.
Hele iş yeri sahibiyse çalışan kişinin ibadet yapmasına bile karşı çıkar.
Kendisine verilen imkânların bir gün gelecek kendisinden alınacağını aklına getirmek
şöyle dursun hayalinden dahi geçirmiyor.
Öyle gurura kapılır ki herkese tepeden bakar herkesi küçük görür.
Kendinin emanetçi olduğunu bir gün gelecek kendinin sandığı bütün varlığının
gerçek ölümsüz varlık olan Hz. ALLAH’a kalacağını, düşünemez.
Ne zaman düşünür?
Gençlik bitince, el ayak tutmayınca, gözler kararınca, mirasçılar malları bölüşünce
kendisinin fakir olduğunu anlıyor fakat iş işten geçiyor.
Fakat yeryüzünde yaşayan şuurlu imanlı çok mümin kardeşlerimiz var.
Bunlar ne gençliğine ne sağlığına ne de malına güvenmiyorlar her şeyin Hz. ALLAH’a ait
olduğunu biliyorlar bu emanet güçleri Hz. ALLAH’ın rızasına uygun olarak kullanıyorlar.
Ne mutlu kendinin hiç olduğunu, her şeyin Hz. ALLAH’a ait olduğunu bilenlere.
Hz ALLAH (c.c) bize ikram ettiği nimetlerinin O'na ait olduğunu, O'nun Gani bizim fakir
olduğumuzu bize unutturmasın inşaALLAH.
Kalpteniman.
Kim Deli. Kim Akıllı.
Kendini akıllı zanneden imansızlar inananlara deli ahmak gözüyle bakıyor
onları cahil geri zekalı olarak görüyorlar.
Elleri ile tuttuklarına gözleri ile gördüklerine inanıyorlar gözleri ile görmedikleri
hazreti ALLAH'ı inkâr ediyorlar.
Oysaki elleri ile tutmadıkları gözleri ile görmedikleri o kadar şeylere inanıyorlar ki.
farkında olamıyorlar.
En canlı örnek nefestir ruhtur akıldır.
Seslerimiz lezzetler kokular şekil ile görülmüyor elle tutulmuyor.
Kendilerini yüksek akıl sahibi görenler kendilerine sonsuz akıl sahibi tarafından
ikram edilen akıllarını elle tutabiliyor gözle görebiliyorlar mı?
Veya bu kişiler akıllı mıdırlar deli midirler işin aslı nedir kim akıllı kim deli
ancak kâinatı tefekkür etmekle meydana çıkar.
Akıllı o kişidir ki elden kaçanı değil ebedi olanın peşinde koşar.
Açık bir gerçek var ki bu yaşadığımız dünya süratle geçen bir hayal her şeyiyle
meydanda kendini akıllı görenler aslında gayba inanmamakla ebedi hayatı kaçırmakla
akılsız duruma düşmektedirler.
Kendini akıllı zanneden imansız zümreyi aklımızın yettiği kadar akıl süzgecinden
geçirdik bunlar ebedi hayata talip olmamışlar eğer akıllarını kullanmazlar böyle ölürlerse
ebedi kayba uğrayacaklardır.
Kendilerini akıllı inananları akılsız görenleri kendi inançları ile baş başa bırakalım ve onlar
için hazreti ALLAH’a niyazda bulunalım inşaALLAH onlara da hidayet nasip olsun.
İnsan olarak şöyle düşünelim kim ne derse inandığımız için bize deli diyorlarsa bu onların
takdiridir biz inanalar hazreti ALLAH’ın takdirine bakarız ebedi hayata talibiz inşaALLAH.
Hazreti ALLAH’ın bunca mucizelerini görmeyen emirlerini duymayan akıllı geçinen
delileri hazreti ALLAH’a havale ediyoruz.
KALPTENİMAN
Kim Hazreti ALLAH’ın Takdir Ve Taksiminden Razı Olursa Hazreti ALLAH Da Ondan Razı Olur.
ALLAH’ü Telânın her türlü hükmüne razı olmak hoşnutluk göstermek
amellerin en faziletlisi ahlâkın en güzelidir.
Hadisi şerifte:
Kul hayrıyla şerriyle kadere inanmadıkça, kendine hayır ve şerden isabet edecek şeyi atlatamayacağını, hayır ve şerden kaçacak olan şeyi de yakalayamayacağını bilmedikçe iman etmiş olmaz. (Tirmizi-2145)
Dünyaya imtihan için gelmiş bulunuyoruz.
Muhakkak bir imtihana tabi tutulacağız.
ALLAH’ütealâ neler yapacağımızı ilmi ezelisinde biliyordu
bizi bilsin diye de imtihan sahasına gönderdi.
Hadisi şerifte şöyle buyruluyor.
İptilâların çokluğu iptilaların büyüklüğü ile beraberdir.
ALLAH’ütealâ bir topluluğu sevdiği zaman şüphesiz ki onları iptilâlarla imtihan eder
kim ki rıza gösterirse ALLAH’ın rızası o kimseyedir.
Kim de öfkelenirse ALLAH’ın gazabı o kimseyedir. (İbni-Mace-4031)
En hiddetli iptilâlar Peygamberlere gelir.
Sonra iman derecesine göre diğer müminlere gelir.
ALLAH’ütealâ her müslümana bir iptilâ taksim etmiştir.
Ayeti kerimesinde şöyle buyuruyor!
ANDOLSUN Kİ MALLARINIZA VE CANLARINIZA İPTİLÂLAR
VERİLEREK İMTİHAN OLUNACAKSINIZ.(Al-i imran-186)
Resulullah (s.a.v) Efendimiz diğer bir hadisi şerifinde:
Kim ALLAH’ın takdir ve taksiminden razı olursa,
ALLAH da ondan razı olur buyuruyor (Câmi'üssağir)
Not: yukarıda neşredilen yazı hakikat takvim yaprağından alıntıdır.
Bu ilâhi emirlere göre çok sabırlı olmamız isyan etmememiz gerekmektedir.
Bir gün gelecek bu sıkıntılar kalkacak devletimiz ve halkımız huzurlu günlere
kavuşacağız inşaALLAH.
Kalpteniman
Kim Salih Amel İşlerse Kendi Lehinedir Kim De Kötülük Yaparsa Kendi Aleyhinedir ALLAH Kullarına Zulmedici Değildir
Hazreti ALLAH (c.c) Ayeti kerimesinde!
Kim salih amel işlerse kendi lehinedir.
Kim de kötülük yaparsa kendi aleyhinedir.
Rabbin kullarına zulmedici değildir. (Fussilet-46)
Yarattığı kullarına zulmedici olmayan sonsuz kudret sahibi ALLAH (c.c)
kullarına azap çektirmeyi sevmiyor, kullar kendi kendilerini ateşe yakıt yapıyorlar.
Kuranı kerimin meallerini hatim ettiğiniz zaman ibretle göreceksiniz ki hazreti ALLAH
kullarının günaha girmemesi ateşe malzeme olmaması için devamlı uyarılar yapmaktadır.
Şeytan ateşten yaratılmış hazreti ALLAH’a isyan eden bir varlıktır .
Ateşten yaratılan bu varlığa yaklaşan onun emrine giren insan ona tapıyor demektir.
Bu da şirktir şirke düşen de kendine zulmetmiştir.
Şeytanın şerrinden ise bizi koruyacak hazreti ALLAH’tan başka bir kudret yoktur.
Sığınalım O'na sığınalım, güvenelim yalnız O'na güvenelim.
Ey sonsuz kudret sahibi ALLAH’ımız, bizi sevdiklerimizi cümle ümmeti Muhammedî
şeytanın şerrinden koru ki ateşe müstahak olmayalım Amin.
Kalpteniman
Kötü Tuzak Ancak Sahibine Dolanır.
Hazreti ALLAH (c.c) Ayeti kerimesinde;
Kötü tuzak ancak sahibine dolanır.(Fatır -43)
Hazreti ALLAH’ın bu ibretlik emri ilahisi her an her toplulukta zuhur
etmektedir ve kim kime tuzak kurarsa sonuçta aynı tuzak kendine
dönmektedir.
Örnek mi istersiniz eğer en yakınlarınızdan başlayıp etrafınızda olanları
araştırdığınız zaman çok çeşit ibretler görürsünüz..
Eğer hazreti ALLAH’ın emirlerine uyar kendiniz için istemediklerinizi başkaları
için istemezseniz hayatınız boyunca başınız belâya girmez huzurlu ömür yaşarsınız.
Fakat haset, riya, kibir sahibi iseniz herkesten üstün olma hastalığınız varsa başınız
sıkıntıdan kurtulmaz.
Aile bağlarında düşündüğümüzde, bir hanım kendisini eşinden üstün gördüğünde
gün gelir kendisi küçük duruma düşer.
Bir işçi düşünün kendisini üstün görüp patronunu küçük gördüğünde kendisini iş
yerinin dışında görür çünkü bunlar gizli tuzaklardır.
Yakından tanıdığımız bir yakınımız var kendisi çok zeki akıllı fakat nefsinin kötülüklerinden
kurtulamamış her girdiği işten atıldı, işe başlıyor kendini kabul ettiriyor işi öğrenir öğrenmez
gizli plânlara başlıyor çalıştığı işyerine rakip firma kurmaya çalışıyor bunu duyan patronu da
onun işine son veriyor ona dedik ki iyi niyetli ol karşındaki insana hainlik yaparsan bu sana
dönecektir çünkü kim kime tuzak kurarsa hazreti ALLAH (c.c) gün gelir aynı tuzağı yapanın başına getiriyor.
Günümüzde ise devlet olarak halk olarak canlı örneğini yaşıyoruz, kendilerine çözüm süreci adı
altında barış eli uzatılanlar bu iyi niyete ihanet ettiler tuzaklar kurdular nihayette kurdukları tuzaklar ayaklarına dolandı perişan oldular.
Şehitler verdik inşaALLAH cennettedirler ya onların oyununa gelen askeri polisi katledenler nerede
cehennemi zümeradadırlar inşaALLAH.
O yolun uzantıları olan meclisi kirletenler de dokunulmazlıklarının kalkması vesilesi ile cezalarını bulacaklardır inşaALLAH.
Bizlere bu sevinci yaşatan başta Reisi cumhurumuz olmak üzere millet vekillerimizden hazreti ALLAH razı olsun inşaALLAH.
Selamı Aleyküm.
Kalpteniman.
Kötü Ruhları Kovmak İçin Okunulacak Dua.
KÖTÜ RUHLARI ETRAFIMIZDAN DEF ETMEK İÇİN HZ. ALLAH’A SIĞINARAK OKUNULACAK DUA
Bu duayı evinizin bütün odalarında Hz. ALLAH’a sığınarak okuyun.
ALLAH'ım kovulmuş şeytanların şerrinden, İnsan şeytanları ve cin şeytanlarının şerrinden, büyücülerin, üfürükçülerin, sihir yapanların şerrinden ve yaratıklarının şerrinden sana sığınırız.
Euzübilllahimineşşeytanirracim Bismillahirrahmanirrahim.
Hassentü nefsi bil hüsnüllezi esasühü ve babühü la ilahe illALLAH Muhammedürresulullah vehitanehü Selamınkavlenminrabbirrahim ve dairetühü. Lehüminbeyni yedeyhi vemin halfehü yahfezünehü. Min emrillah Ahfiznı.
Euzübillahimineşşeytanirracim. Bismillahirrahmanirrahim. ALLAH’ü lâ ilahe illa hüvel Hayyul Kayyum.Lâ te huzühü sinetivvelanevm lehü mafissemavati vema fil erdı menzellezi yeşfeu indehu illa bi izni, yağlemu mabeyne eydihim vema halfehüm vela yuhitune bişey inminilmihi İllabi maşae vesia kürsüyyühüssemavati vel erdı Vela yehüdühü hıfzühüma vehüvel Aliyyül Azim.
Bismillahirrahmanirrahim
Kul HuvALLAH’ü ehad, ALLAH’üssamed lemyelid velem yulet velem yeküllehü kufüven ehad.
Bismillahirrahmanirrahim
Kul Euzübi Rabbil felakı minşeri ma halakı vemin şerri gasiğın iza vegabı vemin şerrinneffaasati fil u kadi. Vemin şerri hasidin iza hasedi.
Bismillahirrahmanirrahim
Kul Euzübi Rabbinnas Melikinnas İlahinnas min şerril vesvasil hannas elleziyü vesvisü fisudurinnas minel cinneti venn(a.s)
Hassentü nefsü bil Hayyul Kayyum. Ellezi La yemutu ebeden defasu annissue. Vel eza bil elfi elfi elfi La havle vela kuvvete illa billahil aliyyil Azim. Vesallellehu ala Seyyidina Muhammedin ve ala Alihi ve sahbihi vesellim.
Kalpteniman.
Kötülüğü En Güzel Bir Biçimde Sav.
Hazreti ALLAH (c.c). Ayeti kerimesinde buyuruyor ki:
İYİLİKLE KÖTÜLÜK BİR OLMAZ.
SEN KÖTÜLÜĞÜ EN GÜZEL ŞEYLE SAV.EN GÜZEL ŞEKİLDE ÖNLE.
O ZAMAN BAKARSIN Kİ SENİNLE ARANIZDA DÜŞMANLIK OLAN KİMSE,
SANKİ SICAK BİR DOST OLUVERMİŞTİR. (Fussilet 34)
Kötülüklere aynı davranışla cevap verenler kötü dedikleri kimselerden farklı olmadıklarını
göstermiş olurlar.
Resulullah (s.a.v) Efendimiz ise Hadisi şeriflerinde:
Akrabasının yaptığı iyiliğe aynıyla karşılık veren, onları koruyup gözetmiş sayılmaz.
Akrabayı koruyup gözeten kimse, kendisiyle ilgi kestikleri zaman bile,
onlara iyilik yapmaya devam edendir.(Buhari)
İyilik etmenin başlıca üç şekli vardır.
Birincisi iyiliğe iyiliktir. Yani yapılan bir iyiliğe en azından teşekkür etmek.
Bu ise insanın en tabii görevidir.
Bundan daha değerlisi, iyiliğe benzeri bir iyilikle karşılık vermektir.
İkincisi, karşılık beklemeden iyilik etmektir.
Böyle davrananlar diğerlerinden üstün kimselerdir.
Üçüncü ise kötülük edene iyilik etmektir iyiliklerin en değerlisi budur.
Ashabı kiramın Resulullah (s.a.v) Efendimizle bir sohbetleri anında şöyle bir
konuşma geçtiği nakledilir.
Ashabı kiramdan bir zat Resulullah Efendimize hitaben,
Ya Resulullah biz amcanızın oğlu aliye karşı sizin çok sevginiz olduğunu seziyoruz.
bunun sebebi nedir diye sorduklarında?
Resulullah Efendimiz soruyu soran kişiye sana birisi kötülük yapsa ona nasıl karşılık verirsin diyor.
İyilik yaparım ya Resulullah diyor.
Resulullah Efendimiz adam yine kötülük yaparsa deyince?
yine iyilik yaparım ya Resulullah diyor.
Resulullah (s.a.v) Efendimiz, adam iyilikten anlamıyor yine kötülük yapıyor buyurunca?
O zaman bende kötülük yaparım buyuruyor.
Bunun üzerine Resulullah (s.a.v) hazreti Ali Efendimizin huzuruna getirilmesini bu konudan bahsedilmemesini emrediyor.
Hazreti Ali Efendimize haber veriyorlar ve huzura geliyor.
Resulullah (s.a.v) Efendimiz hazreti Ali keremellahü veche Efendimize soruyor.
Ya Ali sana birisi kötülük yapsa ona ne yaparsın ? iyilik yaparım ya Resulullah.
Adam iyilikten anlamıyor yine kötülük yapıyor? yine iyilik yaparım ya Resulullah.
Fakat adam nankör anlamıyor yine kötülük yapıyor buyurunca yine iyilik yaparım buyuruyor.
Ve Resulullah (s.a.v) Efendimiz kaç defa sordu ise Hazreti Ali Efendimiz aynı cevabı veriyor.
Bundan sonra Resulullah (s.a.v) Efendimiz soruyu soran kişiye,
anladınız mı ben Aliyi neden çok sevdiğimi buyuruyor.
Şöyle bir söz var. Çok anlamlı:.
İyiliğe iyilik her kişinin kârıdır.
Kötülüğe iyilik er kişinin kârıdır.
Er demek yiğit adam demektir.
Hazreti ALLAH cümlemizi kötülüğe karşı iyilikle karşılık verenlerden eylesin.
Hatemi Veli Hazretleri.
Kul Kalpten Sığınmazsa Hz. ALLAH Rahmet Kapılarını Açmaz..
HZ. ALLAH (c.c) Biz kullarına çok yakın olduğunu bildirdiği halde, Dünya bizi çeşitli işlerle meşgul edip onun ile aramıza perde olduğundan, O Kudret sahibi ile yakınlık kuramıyoruz. Bu sebep ile de onun Varlığını fark edemiyoruz. Hele Maddi ve Sağlık durumu iyi olanlar,
ihtiyaç sahibi olmadıkları için, O yüceler yücesi ile irtibat kuramıyorlar. Ancak, madde sıkıntısı veya hastalık gibi bir durum ile karşılaştıkları zaman Onun yardımına ihtiyaç duydukları, daha doğrusu Nefsleri sıkıştığı zaman, Ona sığındıklarından, aradaki perdeler kalkar ve bu sebep ile de, biraz imanı olanlar bile HZ. ALLAH’I hatırlarlar.
Ondan istekte bulunurlar. Onun için Kul sıkışmadan Hızır yetişmez sözünü, Kul sıkışmadan, HZ. ALLAH’I bulamaz olarak değiştirebiliriz.
Gerçeği de bu olmalı, Çünkü gelmiş geçmiş ALLAH dostlarının yaşantılarını incelediğimizde, onların rahat yaşam biçiminden çok sıkıntılı Hayatı tercih ettiklerini görüyoruz.
Bu sıkıntılı Hayat tarzı da hiç birimizin nefsine uygun gelmlyor.Aslında gerçekten nefsani düşünceyi bir kenara koysakta düşünsek, bizler en çok sıkıntıda olduğumuz zaman Hz. ALLAH’I Hatırlamış bizi sıkıntıdan kurtarması için ona sığınmış,
Ve bu vesile ile ona ibadet yapma gereğini duyup yapmakla ona kavuşmuşuzdur. Hatırıma çoğumuzun bildiği Leyla ile mecnunun hikayesi geldi.
Mecnunu, mecnun yapan leylanın sevgisiydi o sevgi ile ile yanıp tutuştuğu bir zamanda Leylayı beklerken diliyle Leylam, leylam, diye söylerken, dili sürçtü.
Mevlam, Mevlam diye söylemeye başlayınca, gönlü mevlaya kaydı leyla gelip mecnun ben geldim deyince de git leyla ben mevlamı buldum dedi Hakk Aşığı oldu. Hz. ALLAH’A kavuşmanın en kestirme yolu da bu olmalıdır.
Şimdi kalkıpta HZ. ALLAH’IMIZDAN sıkıntı mı isteyelim kesinlikle Hayır.
Ölüm ile sınırlı bir Hayat yaşadığımızı unutmayıp, her zaman ona muhtaç olduğumuzu düşünerek sığıntı halinde olmamız bile Onunla olmak demektir.
Onun için Aklımızı kullanarak bizlere ahireti hatırlatacak Cenaze merasimlerinde bulunmak Hastaları ziyaret ederek gözlerimizi örten Dünya perdesini aralaya bilir, nefsimize Hz. ALLAH’I hatırlatabiliriz.
Gerçek şu ki, olayların gelişmesi Akıla gelen düşünceler ile başlar. Çünkü, akıla ve hayale ne gelirse nefs onu arzu eder.
Misal olarak, midesi aç olan biri aklına hayaline yemekleri getirmese, aşırı şekilde açlık sıkıntısı yaşamaz.
Fakat güzel yemekler hayal eder onları düşünürse, iştahı daha çok kabarır.
Hele aklına şehvetini azdıracak hayalleri getirir ise, içinde ki hayvani nefsi azdığı zaman ona mani olması imkansızlaşır.
Onun için irademize hakim olabilmemiz için Akli düşüncemizi Hayırlı görüntüler ile meşgul etmeliyiz ki şeytan bize musallat olup nefsimizi azdırmasın.
İşte, elimizdeki bilgisayar, bu cihazın içinde, Hayırlı şeyler de var şerli şeyler de var.
Biz bu cihazı Hayra da kullanabiliriz şerre de. aklına şerri getirirsen nefsin o tarafa yönlenir, aklına hayırlı düşünceler getirirsen nefsin o tarafa yönlenir.
Ve kesinlikle bilin ki, siz bu cihazla da imtihan oluyorsunuz
Size Canı gönülden tavsiyemdir ki, aklınızı hayırlı düşünceler ile doldurup meşgul edin.
Gözlerinize nefsinizin azacağı bir şey göstermeyin. ancak o takdirde günaha girmekten kurtulur Hz. ALLAH’ın sevgisini kazanırsınız.
Hepimiz biliyoruz ki, Her yaptığımız işler ile imtihana tabi tutuluyoruz.
İşte Hele işbirlikçi Şeytan ve Nefsin tuzağına düşmemek için En kuvvetli destek Hz. ALLAH’I Hatırlayıp ona sığınmaktan meydana gelir.
Ona sığınan Onu bulur Ona sığınmayan Nefsini Şeytanın kucağına atar.
Yani kul ne zaman Maddi manevi sıkışırsa Sahibine müracaat etmeli ondan yardım dilenmelidir.
Yardımın gelmemesi mümkün değildir.
Eğer gelmiyorsa bağlantıda bozukluk vardır.
İnanan dikkat eder günaha girmez Hz. ALLAH’ın rızasını kazanır.
İnanmıyan ise, Nefsini azdırarak günah işler Ruhunu karartır şeytanı sevindirir seç seçebildiğini.
Bu arada her ne şekilde olursa olsun her sıkıldığımızda kalp kapımızı Yüce Rabbimize samimi şekilde açarsak O Bizim yardımımıza gelecektir.
Biz bunu yaşadık ve gördük. Hz. ALLAH cümlemizin Ruhumuzu galip Nefsimizi Mağlup etsin. Amin.
VELHAMDÜ LİLLAHİ RABBİL ALEMİN..
ALLAH’ümme salli ala seyyidina ve nebiyyina Muhammed...
Kalpten İnan Ey Müslüman
Kulun Hazreti ALLAH’a İman Etmesi, Ona İbadet Yapması Hazreti ALLAH Tarafından O Kula Verdiği Bir Mucizesidir!
Hazreti ALLAH (c.c) ayeti kerimesinde!
Biz bulutları ölü bir yere sürüp onunla toprağı ölümünden sonra
diriltiriz.
İşte ölümden sonra diriliş de böyledir.(Fatır-9)
Gaybı inkâr eden ahirete inanmayan bir kişinin ölü maneviyatının dirilmesi de
ancak hazreti ALLAH’ın o kula rahmetini akıtması maneviyatını diriltmesiyle mümkündür.
Başka bir deyimle. Bir kulun hazreti ALLAH’a iman etmesi O'na ibadet yapması hazreti
ALLAH tarafından o kula bir mucizesidir.
Hazreti ALLAH’a iman etmek ibadet yapmak her kula nasip değildir nefsi ve şeytanı manidir.
Şeytanlaşmış insanlar manidir.
İşte bu amansız düşmanlara rağmen bir kul hazreti ALLAH’a iman edip ibadet yapabiliyorsa bilsin ki bu ona Rabbi tarafından verilen bir mucizedir.
Ve kendisine verilen iman nimeti için hazreti ALLAH’a şükretmesi gerekmektedir.
Çünkü hazreti ALLAH’ın rızasına kavuşmak kerametten üstündür.
Kalpteniman.
Kuran Kerimde Biz Kullarına Hz. Allah Tarafından Bildirilen Emirleri.
HZ. ALLAH’IN bütün kainatı yarattığını içinde yaşattığı melekleri cinleri insanları hayvanları bitkileri rızıklandırdığını bir zaman sonra öldüreceğini ve bir süre sonra tekrar dirilteceğine inanmak biz kullarına emrettiği en önemli emridir.
Bu ilahi emirlerini ise bize dört büyük kutsal kitapları ile özellikle en son gönderdiği kitabımız kuranı kerim ki, içinde daha evvel yaşayan peygamberlerimizin özel hayatlarından ve çalışmalarından ibretler anlatılmaktadır.
Ne yazık ki, içine şeytan giren insanlar bu kurtuluşa ve selamete vesile olacak ilahi emirlere inanmamış kendisini insan şekline sokan yaratanını , gönderdiği peygamberlerini ve getirdikleri kitaplarını inkar etmiş kafir olmuşlardır.
Hz. ALLAH’A sonsuz şükürler olsun ki, bize inanmayı kalpten iman etmeyi nasip etti bizi mesuliyetten kurtardı.
Sizde gözünüzü açın şeytanın oyununa gelmeyin ebedi felakete uğramayın sizi ve görünen bütün varlıkları yaratana inanın kalpten tasdik edin ve onun sonsuz kudretine güvenin ihtiyacınızı ona arz edin gelişmeleri takip edin ibretle göreceksiniz ki, ihtiyaçlarınız belirli bir vakit sonra görülecektir.
Bu işleri yaparken gökten melek indirmiyor insanları birbirine yardım ettiriyor kendisini ise gizliyor işleri perde arkasından idare ediyor yani kullarının ihtiyaçlarını kullarını çalıştırarak görüyor.
Geçmişte emeklilik konusunda haksızlığa uğradım sıkıntımın kalkması için devamlı yalvardım duam bir türlü kabul olmuyordu halbuki konsoloslukta çalışma müşaviri memur Türkiyeden gelmiş böyle problemler ile ilgileniyordu, ona gitmiyor işimi halletmesi için devamlı Hz. ALLAH’A yalvarıyordum .
Netice bir gece rüyamda tanımadığım bir kişinin yanına gittiğimi ona evraklar verdiğimi gördüm. uyanınca anladım ki, benim o kişiye gitmem lazım ve vakit geçirmeden gittim o yetkili memura durumumu anlattım ankaraya telefon açtı problemi halletti benim sıkıntıdan kurtulmama sebep oldu.
Bu olayı iyice düşünürsek Hz. ALLAH kullarına yardımlarını kulları ile yapıyor cezayı hak etmiş kullarına ise kulları ile ceza veriyor ve hayat bu sistemle devam ediyor olayları dikkat ile takip ederseniz bu geçekleri görürsünüz.
Geçmiş mübarek zatların sözleri var , diyorlar ki, ALLAH rızıklarını kul eli ile dağıtır. ALLAH şifasını kul eli ile verir. ALLAH intikamını kul eli ile alır.
Kardeşler, şuna kesinlikle inanın ki , Hz. ALLAH’A inanan onun emirlerine uyan kendisini garanti altına almıştır. bu halini devam ettirdiği müddetçe kimsenin hakkına tecavüz etmediği takdirde, kendisinin de hakkına tecavüz edilmeyecek.
Kimsenin canını yakmadığı müddetçe onun da canı yanmayacak intikam ateşinden uzak olacaktır bunu kesinlikle böyle bilin.
Kesinlikle doğru olduğuna inanmamız gereken görüşümüz şu olmalı, insanlara zulüm yapan , gelecek günlerinde kendisine, kendisi için zulüm hazırlığı yapmıştır. İnsanlara iyilik yapan gelecek günlerinde kendisine iyi günleri hazırlamıştır.
Çünkü Hz. ALLAH (c.c) insanların kaderlerini yaptıkları işlere göre tanzim ediyor, dünya için çalışmasında olsun ahiret için olsun yaptığı işlerin karşılığını buluyor o sonuç ise onun kaderi oluyor.
Hz. ALLAH (c.c) ayeti kerimesinde buyuruyor ki,
KENDİ ELLERİNİZLE KENDİNİZİ TEHLİKEYE ATMAYIN bakara 195.
Kardeşler, Dünya ateşinde yanmamak için kimseyi haksız yere incitmemek canını yakmamak lazım , bu işi yapan bilsin ki, kendisini tehlikeye atmıştır.
Gelecek günlerde, yaptığının aynısı ile karşılaşacak yaktığı can gibi kendi canı da yanacaktır.
Bu sözleri aklınıza yazın ve hiç unutmayın bu hususta çok dikkatli olun nefsinize hakim olun tedbiri elden bırakmayın . çünkü Hz. ALLAH (c.c) hayırlı akıbet ve kötü akıbet hazırlığını kullarının kendi iradelerine vermiştir. bunu kesinlikle bilin.
Biz kulları ne yaparsak onun karşılığını buluyoruz. Hz. ALLAH (c.c) ayeti kerimesinde ,
BÜTÜN TEDBİRLERİNİZİ ALIN nisa,71. buyuruyor.
Demektir ki, biz kulları tedbir almazsak kendimizi korumazsak kendi kaderimizi hazırlamış oluyoruz gelecek sıkıntılı günlerin sorumlusu da biz olmuş oluyoruz .
Dünya yaşamında sistem böyle de ahiret hayatında başka mı, ahiret hayatı için de sistem aynı hele orası ölümsüz dünya, orası için daha çok tedbirli olmak lazım, ya ebedi selamet, ya ebedi felaket hayat var .
Her iki dünya için de iyi ve kötü akıbeti kazanmada kullarını kendi iradelerinde serbest bırakan Hz. ALLAH (c.c) ben sizlere akıl verdim iyi ve kötüyü ayırt edecek irade verdim tedbir almanızı emrettim ve siz nefsinize uydunuz benim emrime uymadınız çekin cezanızı diyecektir.
Kullar da hiç bir mazeret bulamayacaklar cezalarını çekeceklerdir. Hz. ALLAH (c.c) cümlemizi böyle akıbetten muhafaza buyursun.
Muhterem kardeşlerim, Dikkat ederseniz sizlere hep yaşanmış hayattan ibretler anlatıyoruz ve Hz. ALLAH’ın emirlerini duyuruyoruz fakat anlamanızı istediğim gerçeği bir daha izah etme lüzumunu görüyorum.
Dünyaya gelen her insan söylediği sözler ile yaptığı işler ile geleceğini hazırlamaktadır fakat bunun farkında değildir.
Onun için ağzınızdan çıkan sözlerde haktan yana konuşun . yaptığınız işlerde de adaletli olun geleceğinizi hayırlı şekilde hazırlamış olursunuz.
Muhterem kardeşlerim,
Aklı başında görünen, kendini modern çağa uyduran insanlar gurubunun Hz. ALLAH’I inkar etmek için çeşitli bahaneler aradıklarını görüyoruz. ve bu tip imansız insanların tabiat kanunu doğa kanununda direttiklerini ve her şeyin doğanın eseri olduğunu savunduklarını görüyoruz.
Ve bu imansız insanlar geçmişte de, ALLAH diyemeden öldüler inkar ettiklerinin yanına gittiler.
Bu insanlar her şeyi ALLAH yarattı deseydiler ne kaybederlerdi ALLAH’A inananlarla alay ettiler onları geri zekalı gördüler.
Şu zamanda dahi bu tipler çoğunlukta, sizden rica ediyorum bu tiplere rastladığınızda bunların tesirine girmeyin bilin ki, bu tip insanlar şeytanın askeridirler.
Ve bu bedbaht insanlara ne anlatsan fayda vermiyor. Şahsım adına bu insanlara şaşıyorum kendilerine verilen akıllarını neden tam olarak kullanamıyorlar ve her şeyi tabiat kanunu doğa kanunu yapıyor şartlanmasına kapılıyorlar. Doğa dediklerine o sistemi kim yarattı ?
Oysa ki, ALLAH diye bir yaratıcı var doğa ve tabiat sistemini o yarattı deseler daha mantıklı olmaz mı idi . O, sonsuz kudret sahibi ALLAH ki, kendinin varlığından haberdar etti . ve ayeti kerimesinde şöyle buyurdu.
EY, İNKAR EDENLER SİZİ BİZ YARATTIK HALA TASDİK ETMEYECEKMİSİNİZ GÖRDÜNÜZ MÜ RAHİMLERE DÖKTÜĞÜNÜZ MENİYİ ONU SİZ Mİ DÜZGÜN BİR İNSAN SURETİNE GETİRİYORSUNUZ YOKSA BİZ Mİ ONU YARATIYORUZ ARANIZDA ÖLÜMÜ BİZ TAKDİR ETTİK BİZ DİLEDİĞİMİZ ŞEYİ YERİNE GETİRMEKTEN ACİZ DEĞİLİZ SİZİ ORTADAN KALDIRIP DA BİLMEYECEĞİNİZ BİR BİÇİMDE YARATMAYA DA GÜCÜMÜZ YETER HER HALDE İLK YARATILIŞINIZI BİLİRSİNİZ FAKAT TEKRAR YARATILACAĞINIZI DA DÜŞÜNMELİ DEĞİL MİSİNİZ vakıa 57,62.
Ey görünen ve görünmeyenlerin rabbi, biz sana inandık iman ettik, bizi analarımızın karınlarında insan şekline getiren sensin ,bizi öldürüp yeni beden ile yaratacak yine sensin Biz böyle inanıyoruz ve yaşıyoruz.
Ne olur bu imanımızı kuvvetlendir ve sabit yap imanımız ebedi olsun hiç bir zaman bozulmasın .
HASBÜNALLAH’Ü
VENIĞMEL VEKİL NİĞMEL MEVLA VENİĞMENNASİR GUFRANEKE RABBENA VE İLEYKELMASİR.
Hz. ALLAH (c.c) buyuruyor ki,
ALLAH’TAN BAŞKA YARDIMCI EDİNENLERİN DURUMU KENDİSİNE YUVA YAPAN ÖRÜMCEĞİN MİSALİ GİBİDİR HALBUKİ BİLSELER EVLERİN EN ÇÜRÜĞÜ EN DAYANAKSIZI ÖRÜMCEK YUVASIDIR. Ankebut 41.
Muhterem kardeşlerim Ayeti kerimede geçen hakikati anlayın. Hz. ALLAH (c.c) kendisinden başkasını dost edinenlerin bağlı oldukları varlıkları örümcek yuvasına benzetmektedir.
Şimdi biz de samimiyet ile geçmişimizi düşünelim nice imparatorluklar nice padişahlıklar ömürleri sona erince ellerindeki varlıklar örümcek yuvası gibi dağılmıştır.
Kibir ile gezdirdikleri vücutları da örümcek yuvası gibi dağılmadı mı, günümüzde ise hükümet ve iktidarlar gelip geçmektedir iktidara geçen oturduğu koltuğun emanet olduğunu unutuyor belirlenen zaman geldiğinde elinden alınıyor başkasına veriliyor.
Kendisinin zannedip bağlandıkları şeyler ise hayalde kalıyor.
Fakat yaratılmış bütün varlıkların Hz. ALLAH’A ait olduğuna ve emanet olduğuna inanan insan onlara kalpten bağlanmaz onların kendisi için birer imtihan aracı olduğuna inanır ve adaletli hareket ederek ona tanınan süreyi tamamlar imtihanı kazanır.
Çünkü o, Hz. ALLAH’I dost edinmiş kendisine emanet olarak verilenlerin gerçek sahibine geri vereceğine inanmıştı.
İktidarları veren Hz. ALLAH (c.c) alan Hz. ALLAH (c.c) ömrümüz ve yaşamamız da iktidar dönemi gibidir. sahibimiz tarafından bize hayat hakkı veriliyor çeşitli işler ile de imtihan oluyoruz ve zamanı gelince bizlerden bu iktidar alınıyor .
Bize verilenlere gönül bağlamamış onları bize verene gönül bağlamış, isek hiç bir sıkıntımız olmıyacaktır.
İşte Hz. ALLAH’I dost edinmenin şaheserliği . kendisine verilenleri bırakacağı mal ve örümcek ağı olarak gören insanın üzüntüsü olur mu.
Çünkü nefsimizin taptığı her bir şey yok olup gidiyor.
Hz. ALLAH .(c.c) cümlemizi bu gerçekleri görmemizi çok iyi anlamamızı nasip etsin .
Hz. ALLAH (c.c) ayeti kerimede,
İNSANLAR İÇİNDE ÖYLELERİ VARDIR Kİ, ALLAH’TAN BAŞKASINI ,
ALLAH’I SEVER GİBİ SEVERLER ALLAH’A İMAN EDENLERİN ALLAH’A SEVGİLERİ İSE HER ŞEYDEN SAĞLAMDIR bakara 165. ….
Diğer bir ayeti kerimesinde ise yüceler yücesi olan rabbimiz şöyle buyurmaktadır.
Estaizübillah.
SİZE İÇİNİZDEN PEYGAMBERLER GÖNDERDİK SİZE AYETLERİMİZİ OKUYOR SİZİ MANEVİ KİRLERDEN PAKLIYOR.
SİZE KİTAP VE HİKMETİ ÖĞRETTİĞİ GİBİ HİÇ BİLMEDİĞİNİZ ŞEYLERİ DE SİZE ÖĞRETİYOR.
ARTIK BENİ ANIN Kİ , BENDE SİZİ ANAYIM BANA ŞÜKÜR EDİN NİMETLERİMİ İNKAR ETMEYİN. (bakara 151-152.)
Ey yüceliğinin sonu olmayan, ALLAH’IMIZ ne olur bizi zatını zikir ederek zatına şükür ederek yaşat ve ömrümüzü bu hal ile bitirmeyi nasip eyle, akıllı insanın yapacağı dua budur çünkü , Hz. ALLAH’ın adını anmakla O'nun ile irtibat halinde olunur.
Nimetlerine şükretme ile onun yüce gönlünü kazanır ve rızkının artmasını garantilemiş olur insanlar arasındaki yardımlaşmalarda da bu türlü olaya tanık oluyoruz.
Yardım sever bir vatandaş, kendisinden yardım isteyen birisine yardım eder yardım alan muhtaç insan yardım edenin gönlüne hoş gelecek sözler ile teşekkür ederse onun kalbini kazanır, muhtaç olan kişi ona yine yardım talebinde bulunduğunda istediğinden daha fazla yardım alır .
Fakat nankörlük yapmış ise yapılan iyiliği umursamamış saygısız davranmış ise oradaki yardım kesilir .
Hz. ALLAH (c.c) ise Ayeti kerimesinde;
EĞER ŞÜKREDERSENİZ NİMETİMİ ARTTIRIRIM. buyuruyor ve nimetlerine karşılık şükür bekliyor. Şükür edene ise nimetlerini bulması için hayırlı sebep yaratır.
Nankör insana ise çeşitli engeller çıkararak sebepleri buldurmaz onu cezalandırır.
Hele o kişi tembel ise daha çok sıkıntı çeker.
İnsan dünyasını güzel yaşamak ahireti kazanmak istiyorsa onu insan olarak yaratan yüceler yücesi olan sahibini her zaman yüceltsin zikretsin, verdiği nimetlerine de daima şükretsin.
Hz. ALLAH (c.c) cümlemize onu zikretmeyi nimetlerine de şükretmeyi nasip etsin . amin. Amin. Amin.
VELHAMDÜ LİLLAHİ RABBİL ALEMİN.
ALLAH’ÜMME SALLİ ALA SEYYİDİNA MUHAMMED.
Kalpteniman.
Dostları ilə paylaş: |