Kalpteniman esselamu Aleyküm


Yalnız ALLAH Var Ötesi Perdedir



Yüklə 2,29 Mb.
səhifə48/49
tarix20.11.2017
ölçüsü2,29 Mb.
#32302
növüYazı
1   ...   41   42   43   44   45   46   47   48   49

Yalnız ALLAH Var Ötesi Perdedir.

 

Hazreti ALLAH (c.c) Ayeti kerimesinde;


ALLAH göklerin ve yerin nurudur. (Nur-35) buyuruyor.
Nur kuvvet demek yaşam kaynağı ruh demektir.
Aslında hazreti ALLAH (c.c) bütün kâinatın nurudur demektir.

 

Bir dünya ki yeryüzünde insanlar bitkiler ve hayvanlar.


Denizlerde canlılar, gökyüzünde  güneş  ay yıldızlar  ve bulutlar.
Sonsuz kudret hazreti ALLAH tarafından yaratılan bu varlıkların içinde
Hazreti ALLAH’ın nuru var.

 

Yaratılmış eserler görülüyor o eserleri hareket ettiren


hazreti  ALLAH’ın ruhu görülmüyor. Hazreti ALLAH (c.c) Kün emriyle yarattığı eserlerini
Sonsuz kudret mukaddes Ruhuna perde yapmış her canlının içinde hazreti ALLAH’ın koyduğu
Ruh görülmüyor verilen müddet tamamlanınca geldiği yere dönüyor.

 

Biz hazreti ALLAH’ı yerde ararız gökte ararız halbuki O  her yarattığı varlığın içine kendi kudretinden


zerrecikler koymuş, yani ne tarafa bakarsak bakalım O'nun kudretini görürüz.
Yediğimizde içtiğimizde hep O'nun kudreti ile hayat buluyoruz.

 

Taşıdığımız bedenimizdeki organlarımız O'nun üflediği ruh ile hayat buluyor Ruhu çektiği zaman


vücudumuz çöp torbasına dönüyor bizi konuşturan hareket ettiren yediren içiren hep hazreti
ALLAH’ın ruhu oluyor daha açıkçası yeryüzünde gökyüzünde bulunan bütün varlıklar ceset hazreti ALLAH (c.c) Ruh oluyor.

 

Güneş ay yıldızlar bulutlar hepsi canlı kendilerine verilen emirleri harfiyen yapıyorlar.


Kıyamet kopuncaya kadar da görevlerini yapacaklar dikkat ederseniz görevlerini hiç aksatmıyorlar.

 

Dünya dönmekle, güneş dünyanın arkasına gizlenip çıkarak geceyi gündüzü meydana getirmekle,


güneşe yaklaşıp uzaklaşmakla, mevsimleri meydana getirmekle  biz insanlara hizmet ediyorlar.
Olaya perspektif olarak baktığımızda hazreti ALLAH (c.c) kendi ruhunu kullanarak canlılara yaşam
hakkı veriyor.
O zaman meydana çıkan gerçek şu ki hazreti ALLAH’ı verdiği ruhu kirletenler temizlemek için ateşe girecekler.
Verdiği ruhu nurlandıranlar ise ateş görmeden cennete gireceklerdir.

 

Şimdi insafla düşünelim biz kullarını verdiği vücud nimetiyle yedirdiği içirdiği gıdalarıyla, hizmet ettirdiği güneşi ayı bulutları ile yaşatan sahibimiz hazreti ALLAH zül celâl hazretlerine yeterince kulluk yapabiliyor muyuz.


Yapılacak tek doğru iş hazreti ALLAH’ın bize verdiği ruhunu kirletmemek temizlemek için ateşe girmemek.
Bu da O'nun emrettiği gibi yaşamak, eğer ömrümüzü O'na kulluk yaparak geçirirsek ruhumuz temiz kalır biz de ateşe girmeyiz inşaALLAH.
Hazreti ALLAH (c.c) cümlemize  O'na emrettiği şekilde kulluk yapmamızı vadettiği cennetine
girmemizi nasip etsin inşaALLAH. Amin velhamdü Lillahi Rabbil Alemin.

 

Kalpteniman


Yanıltan Perdeler.

Bütün kainatı ve içindekileri O kuşatmıştır. Görünen ve görünmeyen varlıkları O var edip gösteriyor.


Gözlere görme gücünü veren odur.

 

Yaratılanlar yaratılmasa idi olmayan bir şeyi en keskin göze sahip olsak bile göremezdik.


Yaratıp var ederek her çeşit renkleri ayır edebilecek kabiliyette göz veren yine
sonsuz güç ve Azamet sahibi Hz. ALLAH’tır.
Bütün kainatta görünenler Hz. ALLAH tarafından yaratılıp görünen oldu.

 

İnsan kendini mütakil varlık sandı. Hâlbuki gerçek müstakil varlığın Hz. ALLAH (c.c) olduğunu bilemedi.


İnsanlar ve bütün yaratılanlar Âdem (a.s) Zamanından beri zincir baklaları gibi birbirlerine bağlanmış şekilde doğup ölmekte görünüp kaybolmaktadırlar.

 

İşte biz bu görünüp kaybolan varlıklara sahip olmak için ne kadar çok azim ve gayret gösteriyoruz.


İnsan kendinin görünen bir varlık olduğunu bir gün gelecek görünmeyen ve yalnız hatırlanan varlık olacağını bildiği halde halâ zamanı gelince görünmeyecek ve yok olacakların peşinde koşup duruyor.
Bu yok olmaya mahkum olan varlıkların onun çok değerli vakitlerini alıp götürdüğünün de farkına varamıyor.
Ve bu yok olmaya mahkum varlıkların onu yaratan sonsuz kudret sahibi ile arasına perde olduğunu da anlayamıyor.
Ve bu perdeler arasında Hz. ALLAH’ı arıyor.

 

Kendisine kendisinden yakın olan sahibini bulamıyor o var gibi görünen varlık perdeleri önünü kapatıyor.



 

O, görünüp kaybolan varlıkları gözeten kontrolünde idaresinde tutan Sahibini kendi içinde arasa kestirmeden yolunu bulabilir.

 

Ayeti kerimede, İçinizde; Görmüyor musunuz. Zariyat:21.


Diyebilirsiniz ki, o kişinin içinde şeytan hakimiyet kurmuş ise o zaman ne olacak.

 

Hayır, sözümüz onlara değil öyle kimselerin Hz. ALLAH ile işleri olmaz ki, bizim sözlerimiz Hz. ALLAH’ı arayan kimseleredir.



 

Zaten o kişiler bilsinler ki, onlara davet vardır onları sahipleri olan Hz. ALLAH (c.c) den kalplerine çağrı gelmiştir.


Bu kesinlikle bilinmelidir ki yaratılmış bütün görünen ve görünmeyen varlıklar Hz. ALLAH (c.c)'nün vücud nurundan akseden zerreciklerdir.

 

Ayeti kerimede: ALLAH göklerin ve yerlerin nurudur. (Nur;35.)



 

Bütün yaratılmışlar hepimiz Hz. ALLAH’ın ikram ettiği Nuri enerjilerle hareket halindeyiz.


Nuri enerji olan ruhunu çektiği zaman vefattayız. İşte içimizde görmediğimiz ruhumuz ile irtibat halinde olmamız lazım.

 

Onun ile irtibat ise, kalbi temizlemekle olur kalpten çirkin düşünceler atıldığı zaman, İbadetlere karşı istekler başladığı zaman.


İbadetlere başlayınca da irtibat kurulmuş ruh ise rahatlamış olur.
Bu rahatlık da sana yetsin fazla derinlere dalmadan ibadet ve taatlar ile ömrünü yaşamaya gayret et.
Böyle devam edersen ileride duası makbul gören, Hz. ALLAH’ın Razı olduğu kullar listesine girersin.
Hz. ALLAH Göklerin ve yerlerin Nurudur ayeti kerimesini de nur kabul edip o nur ile düşündüğümüz zaman, bütün kainatta bulunan görünen ve görünmeyen varlıkların hepsi bir olan Hz. ALLAH’ın sonsuz kudretinden oluşmuş vücutlardır.

 

Ve başta insanlar olmak üzere, kendisinin yaratıcısı tarafından yaratılanı sahiplenip benim demeye hakları var mı,



 

O vücudun bir tüyünü yaratmaya gücü yetmeyen insanın, bedenini sahiplenip beğenmesi, Hz. ALLAH’ın insana verdiği akıl ile imar edilen bir binaya benzer ki,


Her şeyi ile tamamlanmış bir bina dile gelip konuşup ben, benim, benimim, demesi ne kadar abes olur.

 

O bina kendi kendini imar edemezdi ki, taş ve çimento ve sudan ibaretti.


Bir gün gelecek yıkılacak geldiği yer olan taş ve toprağa karışıp yok olacaktı.

 

İşte insan da, taşıdığı vücudunu benim demeye hakkı var mı, o vücudu kendisi yapmadı ki, Zaten benim dediği vücudu toprak olup görünmez olacak.



 

Geldiği kaynağa döneceğini bildiği halde tedbir almayı düşünmüyordu. Yaratılan bedenini sahiplendi yaratanını aramadı.

 

Yaratılmış vücudunda sahibinin sonsuz kudretinden kuvvetler olduğunu bilse ve bulsa her şeyin yaratıcısına ait olduğunu, kendisinin hükümsüz ve değersiz olduğunu anlar.


Bütün yaratılmışlar hükümsüz, Hüküm sahibi ise onları yoktan var eden Hz. ALLAH’tır.
Hz. ALLAH (c.c) nün dünyayı gece karartıp gündüz aydınlattığı gibi, insanları ve diğer mahlukatı da gösteriyor ve alıyor yenisini yaratıyor aydınlatıyor yine alıyor karartıyor. Her zaman yeni bir yaratış yok ediş ile zamanı sürdürüyor.
Demek ki, Müstakil tek sonsuz yüce varlık O oluyor.
Bütün yaratılmış varlıklar Tek ve müstakil Azameti ilahi olan Hz. ALLAH’ın (c.c) den akseden nura bağlı zerreciklerdir.
ALLAH Celle Celâlehü yaratıp öldürürken, gösterip yok ederken, seni de gösterip yok edeceğini bil. O'na ait olduğunu tasdik et. Nefsine de bu gerçeği kabul ettir.
En akıllıca hareket kaybolup geri gelmeyen varlıklara verdiğimiz değerden daha fazla, Hiç ölmeyen, Her zaman yeni işte olan Hz. ALLAH’a değer vermek oluyor.

 

Dünya rızkın için helal peşinde koş evin olsun araban da olsun fakat kalbine girmesin onların da Hz. ALLAH’a ait olduğunu kabul edersen, Bil ki, sen Hz. ALLAH’ın sevgili kulusun.


Hz. ALLAH (c.c) cümlemizi Kendisine dönenlerden sevdiği, kullarından olmamızı nasip etsin Amin.
Velhamdü lillahi rabbil Âlemin. ALLAH’ümme salli alâ seyyidina ve nebiyyina Muhammedin ve alâ ali Muhammed.

 

Kalpteniman.



 

Yanlış Liderin Peşinde Giden Çamura Batanlar.

 

Ey yanlış liderin peşinde gidenler çamura batanlar.



 

Sizlere aylar evvel yazmıştık tevbe edin devlete biat edin demiştik.


Fakat doğru yolda olduğunuzu zannettiniz inat ettiniz sonunda darbe
girişiminde bulundunuz.
Aklınızca  cihad yaptığınızı sandınız kendinizi
ateşe attınız iktidar hırsına kapılan ilâhlaştırdığınız hocanız yüzünden
şirke düştüğünüzü cezaya uğradığınızı bilemediniz

 

Sizleri tanıyoruz pırıl pırıl gençlersiniz tevbe edin ve devlete biat edin.


Geçmişte çok liderler gördük halkımıza çileli günler yaşattılar şimdi ise
dilinde kuran kalbinde iman olan liderler bize hizmet ediyor.
Dinimize kuranımıza peygamber Efendimize saygı gösteriyorlar.
Sizin hocanız ise bu iktidarı yıkmak istedi bu iktidarda ne eksiklik
gördü de bu işlere kalkıştı sizi de ateşe attı aklı selim olarak düşünün.

 

Biz ilk defa bir reisi cumhurun mecliste ayet ve hadis okuduğuna şahit olduk


ve huzur duyduk biz onu hazreti ALLAH’ı. Ve peygamber Efendimizi seviyor diye sevdik.
Siz ise hıristiyanları ve Yahudilerle dostluk kuran hocanızı sevdiniz onun sözünden çıkmadınız.

 

Size hazreti ALLAH’ın yolunu tarif edelim mi?


ALLAH’a ve Resulüne tabi olun devlete sahip çıkın Ulul emre itaat edin kurtuluş bu yoldadır inşaALLAH
Selâmı Aleyküm..

 

Kalpteniman


Yaptığın Zikri Hz. ALLAH’a Duyur.

 

Yaptığın zikri, yaptığın konuşmayı Hz. ALLAH’a duyur.


Nasıl duyuracaksın?

 

Evvelâ kendin duyduğun zaman O’na da duyurmuş olacaksın,


Fakat kendin duymazsan O’na nasıl duyuracaksın.
Bir perde var o da nefsin.

 

Sen ise nefsinin perdesi altından bağırıyorsun seni işiteceğini zannediyorsun.


ALLAH diyorsun ne güzel yapıyorum diyor kendini beğeniyorsun.

 


Kendini beğeneni Hz. ALLAH’ın beğenmediğini bilmiyorsun.

 

Sen kendini beğenmekle Hz. ALLAH’a perde olduğunu da bilmiyorsun.


Seni ne zaman duyar? Perde olan Maske olan, vücudunun O’nun olduğuna
kalpten iman ettiğin zaman seni duyar.

 

Ayeti kerimede;


ALLAH o ALLAH’tır ki, kendisinden başka hiç bir ilâh yoktur.
O Hayy ve Kayyum dur. (Bakara 255 )

 

Hepsi Lâ’dan ibaret, Hayy ve kayyum O’dur.


Şimdi dolaysı ile bütün varlıklar bir perdeden bir maskeden ibarettir.
Bu gerçekleri gözümüzle gördüğümüz zaman O’na zikrimizi duyurabiliriz.
Yani demek istiyorum ALLAH derken içinden şuurla söyleyecek dudak arasında
söylemeyecek.

 

Onun için ALLAH dediğimiz zaman O’nun bize bizden yakın olduğunu bizi kesinlikle


duyduğuna iman ettiğimiz zaman O, bizi kesinlikle duyar.
Dualar da böyledir Samimi kalpten imanla itimatla yapıldığı zaman Kabul görür.
Boyasız fotokopi makinası nasıl yazıyı göstermezse,
dudak arası ile şuursuz yapılan zikirler ve dualar karşılık görmez.

 

Hz. ALLAH(c.c),  O’nun bizi duyduğuna kalpten iman ederek zikir yapmamızı dua


etmemizi nasip etsin İnşaALLAH.

 

Kalpteniman



 

Yasinin Muhatabı Muhammed Aleyhisselamdır.

 

Geçtiğimiz hafta tesadüfen biriyle karşılaştık.


Bizi tanımıyordu.
Sakallı oluşumuzdan mı olacak dindar kesimi üstü kapalı
kötülüyordu.
Şeyhlere takıntı onları cahil görüyor kötülüyordu.
Biz onun bu konuşmalarını sabır ile dinliyorduk konuyu
neticeye bağlamasını bekliyorduk.
Nihayet yasini şerifin manasını açıklamaya kalkıştı ve akla hayale
gelmeyen manalar saydı sıraladı.
Artık konuşma sırası bize gelmişti.
Ona dedik ki sakın bu bilgileri cahil kişilerle paylaşmayın onları
yanlış bilgilendirmekle günaha girersiniz çünkü hangi kuran mealinde
okuduğunuzu bilmiyorum öğrendiğiniz bilgilerin bir çoğu yanlıştır.
Ona yasının, Ey insan olarak başladığını, Ey insan hitabının 
muhatabının da Muhammed Mustafa (s.a.v) Efendimiz olduğunu söyleyince
dondu kaldı ve özür diledi.
Yine ona dedik ki biz bu bilgiyi yirmi beş sene evvel sizin değerini anlayamadığınız
mürşidi kâmil olan bir şeyhten öğrenmiştik.
Ona vakit geçirmeden bir mürşidi kâmil olan şeyhe bağlanmasını tavsiye ettik ve ayrıldık.

 

Şeytan boş durmuyor hazreti ALLAH’ı arayanların önünü kesiyor avamda olanlara hazreti


ALLAH’a yakın olan mürşidi kâmilleri cahil gösteriyor onlar da ömürlerini hazreti ALLAH’a
uzak olarak tüketiyorlar bir çok manevi hallerden uzak kalıyorlar.

 

Çünkü mürşidi kâmiller hazreti ALLAH’ın doldurduğu nur depolarıdır.


Onlar Resulullah (s.a.v) Efendimizin vekilleridir.

 

Hazreti ALLAH (c.c) cümle mümin kullarını manevi nur depolarından istifade etmeyi


nasip etsin inşaALLAH
Selâmı Aleyküm.

 

Kalpteniman


Yaratılmış Her Şey Yaratana Muhtaçtır.

 

EY yüceliğinin sonu olmayan ALLAH’ımız.


Siz öyle bir kudreti ilahisiniz ki, görünen
ve görünmeyen her şey, sizin sonsuz kudret ve azametinizin eserlerinizdir.
Melekler size muhtaç,
Cinler size muhtaç,
İnsanlar size muhtaç,
Hayvanat size muhtaç,
Bitkiler size muhtaç,
Ve neticede bütün kainat size muhtaç.
Siz ebedi yaşayan, hayatı ve ölümü yaratan, kainatın tek bir sahibisiniz. Dilediğinizi cennete dilediğinizi cehenneme koymak sizin sonsuz kudret ve azametinizdedir.

 

Dilediğinizi şefkat ile dilediğinizi azap ile terbiye ediyorsunuz.


Ey merhameti her yeri kuşatan ALLAH’ımız.
Ne olur bizi şefkat ve merhametiniz ile terbiye ediniz imtihan etmeyiniz kendimize hiç güvenimiz yok tek umudumuz sizin sonsuz merhametiniz.
Bizi dünyada, kabirde, mahşerde imtihana tabi tutmadan sonsuz merhametiniz ile geç kulum deyiniz ve cennetinize koyunuz.

 

İşte size ahirete göçmeden yalvarıyorum her şeyden haberdar olan siz şahit olduğunuz gibi, bizi takibe memur kıldığınız melekler de şahit olsun.



 

Bu yazmayı nasip ettiğiniz dilekçemiz de bu günün belgesi olsun.


Yaratan sensin ey ALLAH’ım, yaşatan sensin ey ALLAH’ım.
Öldüren sensin ey ALLAH’ım. 
Dirilten sensin ey ALLAH’ım. 
Görünen ve görünmeyen her şeyleri sen yarattın.
Ne mükemmel yaratmışsın ey ALLAH’ım.
Nereye baksam sanatına hayranım ey ALLAH’ım. 
Yarattığın eserlerinin karşısında sanatının sonsuz mükemmelliğini görünce sonsuz güç ve azametinizi övmek methetmek ve yüceltmekte aciz kalıyorum ancak şu kadar ki, sizin yüceliğinizin kudretinizin sonu yoktur.  Ezeli ve ebedisiniz.
Zatı alinize sonsuz hamdü senalar olsun ki, sizin ikram ettiğiniz ömür ile yaşıyorum, sizin ikram ettiğiniz rızıkları yiyor içiyorum, sizin nasip etmeniz ile Müslüman olarak dünyaya geldim ibadet yapabiliyorum, peygamberlerin en güzelini bize nasip ettiniz ona sonsuz salatı selamlar olsun.
 
ALLAH’ÜMME SALLİ ALA SEYYİDİNA VE NEBİYYİNA MUHAMMEDİN VE ALA ALİ SEYYİDİNA MUHAMMED.

 

Ey yüceliğinin sonu olmayan ALLAH’IM inanıyorum ki, bu yazıları da senin ikram ettiğin nasibin ile yazıyorum inşALLAH vakit gelince bizi yanınıza aldığınız zaman bizden sonrakiler bu yazıyı okuyacaklar onların da aynı iman ile zatına kulluk yapmalarını nasip et.



 

Bütün kalbim ile tasdik ederim ki, zatı alinize kulluk yapmak zatınızdan bize verilen en büyük şereftir.


Bu şerefi bize ikram ettiğiniz için de size sonsuz hamdü senalar olsun.
Kâinatın idare merkezi sizin emrinizde, ne isterseniz o bir tek emriniz ile hemen oluverir.
Yarattığınız bütün varlıklar size muhtaç siz ise hiçbir şeye muhtaç değilsiniz. Sizi seviyorum ey sonsuz yüce ALLAH’IM.
Ne olur siz de bizi ve sevdiklerimizi sevin bu yazıları okuyanların günahlarını af edin.
Hidayet verin akıbetlerini hayırlı eyleyin.
Onları görünen görünmeyen tehlike ve belalardan muhafaza edin çünkü sizin her şeye gücünüz yeter. 
Ey yüceliğinin sonu olmayan ALLAH’IM bizi kendi halimize yalnız bırakma, biz çok zayıfız siz bizden kuvvetinizi çekerseniz biz perişan oluruz. 

 

Şeytan bize musallat olur imanımızı bozmak ister aklımıza çeşitli çirkin düşünceler sokar aklımızı karıştırır.



 

Onun için sonsuz merhametinize sığınıyorum. 


Bizi imansızlık felaketinden koruyun her çeşit hastalık ve kaza belalardan bizi ve sevdiklerimizi muhafaza edin.

 

Size olan inancımız ebedi olsun hiç bozulmasın itimadımız artsın hiçbir zaman eksilmesin.


Ayeti kerimende buyuruyorsunuz ki;

 

EY İMAN EDENLER SABIR VE NAMAZ İLE ALLAH’TAN YARDIM İSTEYİN MUHAKKAK Kİ, ALLAH SABREDENLERLE BERABERDİR. (bakara 22.)



 

Ya Rabbel Âlemin biz de sizin gönderdiğiniz peygamber efendimizin ve getirdiği kuranı kerime inandık iman ettik.


Öldükten sonra dirileceğimize hesaba çekileceğimize zatı alinizin bizi affedeceğinize iman ettik, böyle umut ederek yaşıyoruz.
Bizi umduğumuza kavuştur yarabbi.

 

Ahirette bizleri af ve merhametiniz ile karşılayınız azabınızdan merhametinize sığınıyoruz.


İşte her şeyden haberdar olan siz yücelerin sonsuz yücesi ALLAH’IMIZ bizde sizin umut dolu emrinize uyduk sabır ve namaz ile sizden yardım istiyoruz.
Ne olur yardımınızı bizden ve sevdiklerimizden ayrıca sevenlerimizden de esirgemeyin. Amin.
Velhamdülillahi rabbil Âlemin...

 

ALLAH’ÜMME SALLİ ALA SEYYİDİNA MUHAMMEDİN VE ALA ALİHİ VE ESHABİHİ VE EZVACİHİ VE ZÜRRİYYETİHİ VE EHLİL BEYTİ ADEDE MA FİY ILMİKE SALATEN DAİMETEN


BİDEVAMI MÜLKİKE

 

Kalpteniman et ey Müslüman ki kurtulasın.



 

Yeryüzünde Bozgunculuk Etme, Doğrusu Allah Bozguncuları Sevmez.(Kasas-77)

 

Hazreti ALLAH (c.c) Ayeti kerimesinde!


ALLAH’ın sana verdiği mal ile Ahiret yurdunu gözet.
Dünyadan da nasibini unutma, ALLAH’ın sana ihsan ettiği gibi
sen de ihsanda bulun.
Yeryüzünde bozgunculuk etme.
Doğrusu ALLAH bozguncuları sevmez.(Kasas-77)

 

Dikkat ediyor musunuz Müslüman ülkelerinin üzerinden ateş eksilmiyor,


Geçmişte İran ırak savaşı vardı altı sene sürdü bitti.
acaba bunlar ALLAH’ın verdiği mal ile şımardılar Ahireti unuttular da mı ülkelerini
ateş sardı hazreti ALLAH bilir.

 

Saddam şımardı Kuveyt’in topraklarına girdi kardeş kanı döktü de mi hazreti ALLAH


onu ve ona uyan halkını cezalandırdı.
Diyeceksiniz ki Amerika’nın zulmüne uğradı perdeye bakınca bu görünüyor.
bir de perde arkasına bakabilirsek görülen şu ki, kendisi ve iki oğlu halka aşırı baskı yapıyor
dikta bir rejim uyguluyorlardı.
Neticede kendi de halkı da perişan oldu.
Hazreti ALLAH’ın hükümlerini göz ardı edip kendi heva ve heveslerine kapılanlar
şeytanın hükmü altına girdiklerinden yaptıkları her icraat yanlış oluyor halkının dengesini
bozuyor halkı da bozgunculuğa sevk ediyor fitneye teşvik ediyor.

 

Saddam’ın iki oğlunun yaptıklarını geçmişte yaşanan hadiselerde basında görmüş okumuştuk.


şan şöhret ellerinde istedikleri her şeyi yapıyorlar bu yüzden fakir halkın ahını alıyorlardı.
Kendilerine emanet edilen dünya metasını istediği gibi kendi yakınlarına peşkeş çeken hüküm sahibi devlet başkanı kendisi bozgunculuk yapıyor halkı de bozgunculuğa teşvik etmiş oluyordu.

 

Libya’da, mısırda, sur iyede hep aynı senaryolar tekrar ediliyor.


Filistin’de de buna benzer hadiseler yaşandı.
Hamas ve El fetih iktidar olmak için halk arasında bozgunculuk çıkardılar bölündüler Yahudilerin ekmeğine yağ sürdüler bu yüzden üzerlerindeki ateş sönmüyor devam ediyor .

 

Ülkemizde ise adalet sahibi liderlerimiz var kendi halkının refahını gözetlettiği gibi diğer yardıma  muhtaç müslümanlara da yardım ediyor hazreti ALLAH’ın devletimize lütfettiği nimetlerini hem kendi  halkınla hem de diğer muhtaçlarla bölüşüyor bu da kendi halkının bozgunculuk yapmasını engelliyor.


Yukarıda astığımız Ayeti kerimenin anlamını dikkatle tefekkür ederseniz bozgunculuğun nasıl ekildiğini nasıl büyüdüğünü anlamış olursunuz.

 

Balık baştan kokar diye ata sözü vardır.


Baş bozuksa bütün gövde bozuk olur kendisine iktidar verilmiş olan devlet başkanı hazreti ALLAH’ın  adını anmıyor Onun emirlerini değil de kendi nefsani arzularını uygulamaya kalkarsa bozgunculuk başladı demektir çünkü bu idare ettiği halka da geçecektir fitne kaçınılmazdır balık baştan kokmuştur.
Hazreti ALLAH (c.c) devletimizi böyle idarecilerden uzak tutuyor balık baştan kokmuyor halkımız da birlik beraberlik içinde yaşıyor.

 

Dış düşmanlar iç düşmanlar ne kadar uğraşsalar birliğimizi ve beraberliğimizi bozmıyacaklar çünkü Kâinatın sahibi olan hazreti ALLAH Celle Celâlehü adalet sahibi idarecilerimizi desteklemektedir ElhamdülillâhiRabbilAlemin.



 

Kalpteniman


Yegane Galip Hz. ALLAH’tır

 

Hz. ALLAH’ın indirdiği emirleri indiği günden itibaren kıyamete kadar geçerlidir.


Ayeti kerimede; Hepsini kırdık geçirdik. (Furkan.39)

 

ALLAH’u Teâla hükmünde hikmet sahibidir. Her şeyi ezeli takdir planına göre yürütmektedir.


Hiçbir güç ve kudret O'na muhalefet edemez, hükmünü dilediği şekilde yürütür.
Her hükmü adil ve dengelidir, hiçbir hükmünde hiçbir surette haksızlık ve adaletsizlik bulunmaz.

 

Neticesi nedamet doğuracak bir emir O'ndan tecelli etmez. Bunun içindir ki, indirdiği ve indireceği,


hiçbir emir ve hükmünün neticesinden korkmaz, endişe etmez.
İşin başı O'nun katında nasıl kesinlikle biliniyorsa, sonu da kesinlikle bilinmektedir.

 

Ayet-i Kerime’sinde; "ALLAH onların geçmişlerini de geleceklerinizde bilir. Kulların ilmi ise bunu kavrayamaz."


Buyuruyor.(Taha: 110)
Hükmünde hata yapması, tedbirinde ve tespitinde yanılması düşünülmez. Mülkün yegane sahibi O'dur.
Kullarının elindeki de O'nun mülküdür, hatta kulun bizzat kendisi de O'nun mülküdür. Mülkünün hem sahibi hemde hükümdarıdır, mülküne dilediği gibi tasarruf eder. Dilerse dilediği insanlarla dilediği kadar muvakkat bir zaman için mülk verir hükümdar yapar, dilerse indirir atar.

 

Zalimlerin zorbaların gurur ve kibirlerini kırar, kahreder. Bütün hakları adilane korur, mazlumun hakkını zalimden alır, haksızlıkları düzeltir, hakkı yerine getirir. İtaat edenleri aziz, isyan edenleri zelil kılar.


İyilik yapanları mükafatlandırır, kötülük yapanları cezalandırır. İntikamı çok elemli ve pek şiddetlidir.

 

Kafirleri, zalimleri, fasık ve facirleri yaptıkları isyanlardan dolayı hemen kahredivermez, bir zaman mühlet verir, bu mühletin arkası çok korkunçtur.


Küfür ve isyana yönelen milletler ve cemiyetler de böyledir.
Fakat insanlar bu işleri kul eliyle oldu zannederler.

 

Kalpteniman.



 

Yol Sohbeti

 

Hazreti ALLAH’ın rızası olduğu yol yoldur, O’nun rızasının olmadığı yol harabedir.



 

O’nun rızasından başka bir şey arayan kendisine yazık etmiş olur.

 

O’nun rızasının olduğu yolda gaye, makam, haram yeme içme yok.



 

Ne var?.


 

O’ndan başkasına rağbet gösterilmiyecek, hayırlı işler yapılacak.

 

Hakka karşı gözünü aç yalnız O’na rağbet et.



 

O sana ışık tutarsa, karanlığı o ışıkla boğarsın o ışıkla önünü görürsün.

 

Senin bilgin sana bilgisizlik verir, biliyorum dersin yanılırsın.



 

Işık zannedersin halbuki o karanlıktır.

 

Bu gün bütün insanların yanılmaları, ehline müracaat etmemeleri yüzünden,



 

buna lüzum görüp tenezzül etmeyişinden kendi zannını ve fikrini beğenmesinden

 

ötürüdür.



 

Bütün yanılmalar bundan doğmuş, sapanlar bu yüzden sapmışlardır.

 

Halbuki ahaline danışsaydı ehli ona yol gösterecek o da hakikati öğrenecekti.



 

Hakikat az da olsa, kıyamete kadar mevcuttur.

 

Sen de o azı bul da tanış.



 

İmansız imamlarla tanışacağına, hakikat ehli ile tanış.

 

İstersen hazreti ALLAH buldurur.



 

Onlar azın da azıdırlar onların yolunda nam, makam, rütbe menfaat olmadığı için

 

o yolda herkes tutunamaz onun için azdırlar.



 

İbrahim Ethem hazretleri de hazreti ALLAH’ı lüksün içinde aramaya kalktı bulamadı.

 

Aradı durmadan aradı onları hazreti ALLAH’ı hiçlikte bulanları buldu o da hakikate kavuştu.



 

Diyeceksin ki varlıkları bırakmak hiç olmak nefsimin işine gelmiyor.

 

Doğrudur insanların çoğunluğu aynı düşüncede hayat tarzını benimsiyor, nefsinin arzusuna göre hareket ediyor.



 

Zahmette rahmet olduğunu bilmeyen var mı?

 

Hazreti ALLAH (c.c) cümlemizi O’nun razı olduğu yolu bulmamızı dünya saadetine ve ahiret selâmetine kavuşmamızı



 

nasip etsin inşaALLAH.

 

Üzgün dede Kalpteniman.



 


Yüklə 2,29 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   41   42   43   44   45   46   47   48   49




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin