Biat Etmek Boyun Eğmek Teslim Olmak.
HZ. ALLAH(c.c) Âdem babamızı yarattığı zaman Meleklere Âdeme secde edin emrini vermişti iblis hariç hepsi etmişlerdi. Kibrine yenilen iblis ise, Hz. ALLAH’ın rahmetinden kovulmuştu.
Bu başlangıçta HZ. ALLAH’ın kibre kapılanlara düşman olduğunu öğrenmiş olduk. Bu hadiseden biz müminler ders almalıyız. Çok hadiseler var da biz Resulullah (s.a.v) Efendimizin Mekke’ye girmek için onlara verdiği tavizleri hatırlayalım. Ayıya dayı demedi işini Hz. ALLAH’a havale etti.
Ashabı kiramın itirazına rağmen müşriklerin dediklerini kabul etti bu sabrın neticesinde ashabı kiram mescidi harama girdi tavafların yaptılar.
Bir zaman sonrada Hz. ALLAH(c.c) Müslümanları destekledi onlara zafer nasip etti.
Hz. ALLAH(c.c) kibirden nefret ediyor sabrı ise çok seviyor, ayeti kerimelerde sabredenleri müjdele buyurması da bu gerçeği yansıtıyor.
Başkaldırmak isyan etmek felaketi davet etmek demektir. Yangınlar ölümler bu başkaldırmalardan meydana gelmiyor mu? Hatırlayın Irağı, Libya’yı şimdi ise mısırı Suriye’yi kaynağı isyan değil mi?
Dün gece Hz. Hüseyin Efendimizin kerbela hadisesini okudum tabii ki gözyaşlarımla!
Hz. Hüseyin Efendimiz sert kararlı mizaca sahipti.
Onu fikrinden caydıramadılar. Kerbelaya gitmemesi için çok yalvardılar fakat kararından dönmedi. Ben Muaviye’ye biat etmem dedi. Biat etseydi ne olurdu kan dökülmezdi.
Gezi olayları altında yatan gerçek te hep aynı isyan hep iktidar olma hırsı.
Bu hırsları Hz. ALLAH(c.c) sevmiyor, isyan edenleri kendi hallerine bırakıyor.
Çünkü o iktidarı o halkın başına veren Hz. ALLAH olduğuna göre isyan eden Halk Hz. ALLAH’a başkaldırmış gibi oluyor.
Bir işe kibir karıştığı zaman o işte şeytanın parmağı var demektir.
Ulul emre itaat Hz. ALLAH’ın emridir kim başkaldırmış ise cezaya uğramıştır.
Hz. ALLAH(c.c) bütün Müslüman devletlerinden fitneyi def etsin birlik beraberlik kardeşlik nasip etsin İnşaALLAH.
Kalpteniman.
Bir Kahvenin Kırk Yıl Hatırı Var Derler
Ya o kahveyi yaratanın bize içmeyi nasip edenin hatırı kaç yıl olmalı varın siz düşünün.
Asıl dost ALLAH’tır (Şura /9)
ALLAH’ın nimetlerini birer birer saymaya kalkışsanız icmâlen bile sayamazsınız. (Nahl/18)
O'nu tanıyan kullar bütün iyiliklerin bütün güzelliklerin O'nun ve O'ndan olduğunu bilir ve O'nun hatırını saymak için gece gündüz ibadet eder.
Nankörler ise nefsine tapar rahatına bakar her bir kötülüğü yapar.
Gün gelir ömür biter gözlerini kapar.
Ahirette gözlerini açar hakikati görünce feryadı basar fakat hiç çare yoktur.
Nankörlüğünün karşılığını bulmuş cezaya müstahak olmuştur.
Hz. ALLAH(c.c) cümlemizi nankörlerden eylemesin İnşaALLAH.
Biz insan olarak yaptığımız bir iyilik karşısında takdir görmezsek ne kadar üzülürüz bir kahvenin kırk yıl hatırı var deriz.
Ya Hz. ALLAH(c.c) bizlere ikram ettiği nimetlerine nankörlük edip ibadet etmeyen şükretmeyen kullarına ne kadar celâlleniyordur.
İnsan şekline sokup dünyaya çıkardığı kuluna anne baba gibi müşfik hizmetçi vermiş, onu büyütmüş çeşitli gıdalar ile beslemiş eş vermiş evlat vermiş, nefes vermiş bir an kesse hayatı gidecek fakat belirli bir zamana kadar kesmiyor.
Kulundan istediği ise verdiği nimetlere karşı hatırının sayılması ve şükür yapılması.
Ey yüceler yücesi ALLAH’ımız; Bize ikram ettiğiniz nimetlerinize sonsuz şükürler olsun.
Ya Rabbi bizi nankörlerden eyleme. Zatına şükreden, Zatını zikreden kullardan olmamızı cümlemize nasip eyle.
Amin.
Vel Hamdü Lillahi Rabbil Âlemin Amin.
Kalpteniman
Üzgün dede
Bir tokat vurana bir ceviz iki tokat vurana iki ceviz
Bâyezîd-i Bistâmî’ye "kuddise sirruh" bir gün bir kimse gelip;
Bâyezîd-i Bistâmî’ye "kuddise sirruh" bir gün bir kimse gelip;
Efendim! Ben otuz senedir, gündüzleri oruç tutup, geceleri namâz kılıyorum. Ama, kendimde hiç bir ilerleme göremiyorum.
Hâlbuki itikâdım da düzgündür, dedi.
Sultân-ül-Ârifîn; Sen bu hâlde üç yüz sene dahâ devâm etsen bir şeye kavuşamazsın.
Çünkü nefs engelin var, buyurdu.
O kimse; Efendim! Bunun bir çaresi yok mu, diye sordu. Bâyezîd-i Bistâmî hazretleri:
Var ama sen kabul etmezsin, buyurdu. O kimse ısrar edip;
Aman efendim, lütfen bildiriniz ve beni talebeliğe kabul ediniz. Ne emir ederseniz yaparım, dedi.
Sultân-ül-Ârifîn buyurdu ki:
Öyle ise şimdi evine git. Bu kıymetli elbiseleri çıkarıp, âdî ve eski bir elbise giy.
Boynuna bir torba asıp içine ceviz doldur.
Seni en iyi tanıyanların bulundukları sokağa git. Çocukları başına topla, (Bana bir tokat vurana bir ceviz, iki tokat vurana iki ceviz veriyorum) diye söyle.
O kimse bunları duyunca; SübhânALLAH, Lâ ilâhe illALLAH. Ben bunları yapamayacağım.
Bana başka bir şey emir etseniz.” dedi. Bâyezîd-i Bistâmî hazretleri; Senin ilâcın ancak budur ve biz de baştan; Sen bunları kabul etmezsin, diye söylemiştik. Yolumuzun esası nefsi terbiye etmektir, buyurdu.
Bir Kayyum Gitti Diğerleri Gitmesin, Katliam Yapanlar Ve Destekleyenler İyi Gün Görmesin
Hazreti ALLAH (c.c) Ayeti kerimesinde,
Bütün tedbirlerinizi alın buyuruyor tedbirler alınmış mı ihmal var mı
araştırılsın.
Süleyman soylu kardeşimiz bu görev sizindir!
Adı güzel muhammed kardeşimizin görev yaptığı makam odasına kadar
giriliyor kimse farkında olmuyor bu ne gaflet orada çalışan korumalar uykuda m?
İstihbarat zafiyeti yine gündemde demektir yazıklar olsun.
Yeni kayyumlar ve yardımcıları olağan üstü korunması gerekiyor veya değiştirilen
başkanın yardımcıları ve elemanları göz hapsine alınmalı bir kayyum gitti diğerleri gitmesin.
Yazık oldu vatan sevdalısı kardeşimize, katledenler de katledilecektir bu hazreti ALLAH’ın
değişmez sünnetidir HASBÜNALLAH’Ü ve niğmel vekil.
Kalpteniman
Biz İnsanların Neler Demekte Olduklarını Çok İyi Biliyoruz Sen Sadece Benim Tehdidimden Korkanlara Öğüt Ver. (Kaf-16)
Hazreti ALLAH (c.c) Ayeti kerimesinde !
Biz insanların neler demekte olduklarını çok iyi biliyoruz.
Sen onların üzerinde bir zorlayıcı değilsin .
Onun için sen sadece benim tehdidimden korkacak olanlara
kuran ile öğüt ver. (Kaf-45)
Peygamber (s.a.v) Efendimize gelen bu ilâhi emir Onun nurlu izini takip
eden bütün ümmetti muhteremine de geçerlidir..
Hazreti ALLAH’ın tehdidinden korkan kulları eskiden vardı günümüzde de var.
Zorlama yok duyuracağız nasihat edeceğiz hazreti ALLAH’a havale edeceğiz.
O kulun nasibi varsa hidayetine vesile oluruz nasibi yoksa bir mümin olarak
hazreti ALLAH’ın rızasını kazanırız.
gaye hesap kitap görmeden cennete vasıl olmak çünkü insan ahirete gitmeden
evvel amel defterini günahlardan arındırmış ise melekler onu muhakeme etmeden
cennet ehlinin arasına katacaklardır.
Hazreti ALLAH (c.c) adalet sahibidir kullarına zulmetmez.
Hazreti ALLAH (c.c) cümlemizi daha dünyada iken kendini hesaba çekenlerden ahirete
günahsız gidenlerden eylesin. Amin.
Kalpteniman.
Biz Onun Üzerindeki Her Şeyi Elbette Kupkuru Bir Toprak Haline Getireceğiz.
Hazreti ALLAH (c.c) Ayeti kerimesinde !
İnsanlardan hangisinin daha güzel amel işleyeceğini imtihan
etmek için yer yüzünde olan şeylere bir ziynet verdik.
Biz onun üzerindeki her şeyi elbette kupkuru bir toprak
haline getireceğiz. (Kehf 7-8)
Böyle buyuruyor sonsuz kudret sahibi Hz. ALLAH’ımız.
Var oluş ve yok oluşun sırları bu Ayeti kerimelerde gizli.
Aslında anlayana her şey aşikârdır bize sunulan zahir ve batin
bütün dünya nimetleri bize imtihan için sunulmuş hangimiz
bu nimetlerin hazreti ALLAH’tan geldiğini bilip şükredip iman edecek,
hangimiz bu nimetlerin kendi çalışmasından bilip hazreti ALLAH’ı
inkar edecek .
Her gün sınava tabi olan ve ölüme mahkum olan biz kullar, görünen
hayal alemi olan, bir gün gelecek hazreti ALLAH’ın buyurduğu gibi sonuçta
kupkuru bir toprak olacak olan geçici bitici bir hayal dünyasında yaşıyoruz
bize sunulan nimetlerin gerçek sahibinin hazreti ALLAH (c.c) olduğunu unutuyoruz.
Nefsimizin derdine düşen kullarız ve görünüşte uyumuyoruz aslında
gaflet uykusundayız.
Nur Peygamberimiz Muhammed Mustafa (s.a.v) Efendimiz, insanlar uykudadır
ölünce uyanırlar buyurması dünya hayatının hayal alemi olduğunun kanıtıdır.
Ne mutlu ölmeden evvel uyanana hazreti ALLAH’ı bulana O'na kalpten iman edene!
Hazreti ALLAH (c.c) cümlemize kalpten imana kavuşmayı nasip etsin inşaALLAH...
Kalpteniman.
Biz Rahmetimizi Kime Dilersek Ona İsabet Ettiririz.
Hazreti ALLAH (c.c) Ayeti kerimesinde;
Biz rahmetimizi kime dilersek ona isabet ettiririz. (Yusuf-56) buyuruyor.
Hazreti ALLAH (c.c) rahmetini isabet ettirecek fakat O'nun dilediği hedef
olabilsek de bize isabet ettirse inşaALLAH.
Ne hale bürünsek de hazreti ALLAH’ın rahmetinin isabet edeceği
hedefi olabilsek?
Bizce hazreti ALLAH’ın bizi her an izlediğine kalpten iman etmemiz
ve her halimizde Onunla olmamız kalbimiz O'nun zikriyle gözlerimiz
Kâbe muazzamının hayaliyle hallenerek yaşamalıyız.
Dizi filmlerinin sahte uydurma konuları ile kalbimizi meşgul etmemeliyiz
bu halde bize hazreti ALLAH’ın rahmeti isabet etmez.
Hele gözlerini açık müstehcen zina görüntülerine kaptırırsan manevi
sistem kökten çöker çok dikkatli olmak lâzım.
Bu hale düşenin manevi sistemini canlandırması yeniden kurması çok
zorlaşır çünkü rahmet hedefi değil ceza hedefi olmuştur.
Bunun da çaresi, çok tevbe edecek aynı hatayı bir daha kesinlikle yapmamaya
azim ve gayret göstermektir ola ki hazreti ALLAH (c.c) sonsuz merhametiyle af eder.
Ramazanı şerifi ihya ettik gözlerimizi harama, dilimizi yalana kapadık.
sağlığı yerinde olanlar hazreti ALLAH’ın rızası için oruç tuttuk teravih
namazları kıldık.
İnşaALLAH hazreti ALLAH’ın rızasını kazanmış O'nun Rahmetinin isabet
edeceği hedefi oluruz. Amin.
Vel hamdü lillâhi Rabbil Alemin.
ALLAH’ümme salli alâ seyyidina Muhammed.
Kalpten iman
Bismillahirrahmanirrahim
Ey oğul!
Sen Ahiret hayatını ciddiye almıyorsun.
Buna karşılık Dünya hırsıyla dopdolusun.
Hiç ummadığın anda ölüm gelirse ne yüzle onun huzuruna varacaksın.
Her gün ve akşamın dünyayı sevenlerle geçiyor.
Ahiret hayatına önem verenler ile ne zaman irtibat kuracaksın.
Senin ALLAH dostlarının topluluğuna katılman gerek,
senin büyük topluluğa katılman gerek
Senin ALLAH’a giden düz ve geniş yola katılman gerek.
O yolda seni var edenin sevgisini bulman gerek.
Ey oğul, Sen Nefsine uyan
kötü tabiattan Heva ve hevesten ibaretsin.
Bu halinle kalkıyor
yabancı kadınlar ile otarıyor onlarla sohbet ediyor onlar ile vakit geçiriyorsun.
Sonra da ben onlara aldırış etmem kalbim temiz diyorsun
Sen yalan söylüyorsun.
Çünkü farkına varmadan zina yapıyor nefsini besliyorsun.
Sen nefsine aşıksın
Eğer onun senin düşmanın olduğunu bilseydin onu beslemezdin.
Bütün günahların nefsin azması ile meydana geldiğini ne zaman anlayacaksın.
Ahmak ile arkadaşlık yapan da ahmak olur.
"Ahmak ise,
Hz. ALLAH’I aklına getirmeyen
Şehvet ve lezzetlere dalan
Zina yapıp sonra da
Ben ne yaptım diyendir.
Bitki Tohumu
Bitki tohumunun ne işler yapacağını onu var eden içine kopyalıyarak
yaratmıştır.
Onun nasıl bir bitki olacağını, hububat ise nereye ekileceğini, kimler
tarafından biçileceğini, insanlara mı, hayvanlara mı yem olacağını
bilmeden dünyaya gelir.
Hz. ALLAH’a teslim olmuştur itiraz etmek
için aklı da yoktur.
Hayvanlar ise yemeyi içmeyi cinsi münasebet yapmayı bilecek kadar
akıl sahibidirler.
Ancak kimlerin emrine girmişlerse onların yetiştirmeleri ile onlara
hizmet ederler.
Dünya da sahibi tarafından programlı, geceyi gündüzü, mevsimleri,
meydana getirmesi için İlâhi emrini almış ona verilen süre kadar
bir robot misali dönmeye devam edecektir.
Neticede onu ısıtan ikinci robot olan güneşin de görevi sona erecektir.
Fakat biz insanlar robot değiliz, bizim aklımız var fikrimiz var
bizi yaratan bizden kulluk vazifesi bekliyor.
Bizi imtihan etmek için içimize şeytanın girmesine müsaade ettiği gibi
alternatif olarak da melekleri bizim içimize sokmuştur.
Yani meydanı şeytana büsbütün bırakmamıştır.
Biz hayvanlar gibi değiliz biz iyiyi kötüyü ayır edecek kabiliyette yaratıldık.
Hayvanlar hesaba çekilmeyecek toprak olun İlâhi emir ile toprak olacaklardır.
Fakat biz kaçacak delik bulamıyacağız tıpkı dünyada bitkilerin, hayvanların,
insanlara itiraz edemediği gibi, biz de hiç bir emre itiraz edemeyeceğiz.
Daha açık bir ifadeyle, bizler dünya hayatımızda istediğimizi yapabiliyoruz
ister inanır Hz. ALLAH’a robot oluruz, istersek inanmayız bırakın şu işleri,
kim ölmüş te geri gelmiş hepsi eskilerin uydurduğu masal dersek
ikinci yaratılışımızda hayvanlar misali ahirette hiç bir söz hakkımız olmıyacaktır
sahibimiz biz nereyi hak ettik ise oraya koyacaktır.
Öyle akıllı insanlar var ki, insan yaratıldığı halde icraatları hep hayvan,
yesin içsin cinsi münasebet yapsın aklı hep o yöne çalışıyor,
İçindeki şeytanının yönetimine girmiş şeytanın robotu olunca
melekler de ondan ilgiyi kesmiş o halde ölmüş o haliyle dirilmiş
şimdi varın düşünün bu halde ikinci bedene girenleri.
Hani bu insandı aklı vardı fakat aklını şeytana kaptırdı hayvandan daha
beter duruma düştü.
Hayvan toprak olunuz ilâhi emri gelince toprak oldu kurtuldu
fakat insanın böyle bir şansı olmadığı için cehennemi boyluyacaktır.
Ey insan aklını kullan seni yaratan seni insan yarattı hayvan yaratmadı.
İsteseydi seni hayvan yaratırdı, yaratsaydı itiraz edebilir miydin sen biraz
insafla düşünsen seni insan yarattığı için ALLAH’ına gece gündüz secde ederdin.
Çünkü sana şeref verdi insan suretinde yarattı bunun şükrünü yaptın mı?
Fakat şunu kafana sok sen onun elinde kuklasın sana mühlet verdi vaktin bitince
senden verdiği emanetini alacak, ikinci yaratılışta, dünyada domuz gibi yaşadı isen
domuz suretinde, insan gibi yaşadı isen
insan suretinde yaratılacaksın.
Onun için aklını kullan da verilen nimetlerin şükrünü yap.
Ya diğer verdiği nimetleri yeme içme eş evlat ve zahir batin nimetleri saymakla
bitmez üstelik seni her hususta bilgi sahibi yaptı cahil bırakmadı seni bilgi sahibi
yapacak ilâhi kitaplar gönderdi.
Hele son dine inanmışsan Alemlere Rahmet Muhammed Mustafa (s.a.v)
Efendimize ümmet isen ne mutlu sana.
Hz. ALLAH (c.c) cümlemize bu değerlerin kıymetini bilmemizi şükrümüzü yapmamızı
nasip etsin İnşaALLAH.
Vel hamdü Lillâhi Rabbil Alemin.
ALLAH’ümme salli Alâ Seyyidina ve Nebiyyina Muhammedin Ve Alâ
Ali Muhammed.
Biz Hz. ALLAH’ın Misafirleriyiz
Ayeti kerimede buyuruyor ki, Gerçekten Rabbim ALLAH’tır deyipte sebat gösterenler hayırlı işler yapanlar var ya onlar ölürken melekler tarafından müjdeleneceklerdir.
Onlara melekler korkmayın dünyada bıraktıklarınıza üzülmeyin ALLAH’ın size vadettiği cennetle sevinin neşelenin diyecek ve melekler şöyle diyecekler.
Biz hem dünyada hem Ahirette sizin dostlarınız.
Size burada canınızın çektiği her ne isterseniz var.
Gafur ve Rahim olan ALLAH’ın misafiri olarak sizlere ALLAH’ın ikramı var.( Fussilet/ 30,31,32)
Kardeşler biz de şöyle düşünmeliyiz Ahirette bizi misafir olarak yaşatacak olan Hz. ALLAH(c.c)
Dünyada da bizi misafir ediyor.
Yalnız şu var ki, bu dünyada geçici misafir ahirette ise ebedi misafir olacağız.
Bu Dünyada misafirliğimizde ise haddimizi bilelim ev sahibinin hakkını gözetelim.
Hz. ALLAH’ın Hakkını gözeten insan da ona verilen nimetlere şükür eder nankörlük etmez.
Hz. ALLAH(c.c) cümlemizi nankör kullardan eylemesin.
Amin Velhamdü Lillahi Rabbil Âlemin. ALLAH’ümme Salli Ala Seyyidina Ve Nebiyyina Muhammedim Ve Ala Ali Muhammed.
Kalpteniman.
Biz İnsanlar
Biz insanlar kalbimizi ne tarafa çevirir isek Hz. ALLAH(c.c) bize o tarafın kapısını açar.
Çünkü bizi bizim yapacağımız amellerimiz ile imtihan etmektedir.
Ayeti kerimesinde; O hanginizin daha güzel amel işleyeceğinizi imtihan etmek için ölümü ve hayatı yaratandır buyuruyor. (Mülk/2)
İmtihan edilen kişiye dışarıdan karışmaya müsaade edilmediği gibi Hz. ALLAH(c.c) İmtihan ettiği kuluna müdahale yapmıyor onu iradesine ve nefsine bırakıyor.
Neden, dersek insan aklı ve nefsi ile imtihana çekilmektedir.
Şimdi karşımıza ne çıkıyor biliyor musunuz? Biz kullar çok dikkatli olmalıyız.
Yaptığımız her hareket, söylediğimiz her söz kayda alınıyor ve biz bu yaptığımız amellerin hesabını gün geldiğinde vereceğiz.
Ne yapmalıyız da imtihanları kolayca geçelim.
En önemli dilimiz, bu uzvumuza sahip çıkabilirsek birçok imtihanı geçeriz.
Haksızlığa uğradığımız zaman hakkımızı ararken sabırlı olmalıyız nefsimize uyup öfke ve gadaba kapılmamalıyız.
Bu sitede bilmediğim birçok şey öğrendim.
Kardeşlerin hepsi İmanı coşkun insanlar Hz. ALLAH yar ve yardımcıları olsun.
Ne var ki, her kardeşin gönlü bir tarafa kaymış Hz. ALLAH(c.c) de ona o yolun kapısını açmış.
Her kes hepimiz sevdiğimiz benimsediğimiz yolu en doğru yol olarak görüyoruz. Muhakkak ki, en doğrusunu Hz. ALLAH bilir.
Ancak!
Hz. ALLAH(c.c) Fatiha şerifi suresinde; İhdinassıratal mustakim,
Ya Rabbi bana doğru yolu buldur diye yalvarmamızı emrettiği için
Biz her Fatiha’yı okuduğumuzda, canı gönülden Ya Rabbi katında makbul olan en doğru yolu bana buldur diye niyazda bulunmalıyız.
Biz kulları kıyamete kadar kandırmaya yeminli olan iblis şeytan her an nefsimizi takip etmekte onu azdırıp bizi günaha sokmak için fırsat
Kollamaktadır.
Şunu kesinlikle bilmeliyiz ki, her an hata yapabiliriz günaha girebiliriz. Kimse kendine güvenmesin.
Hele geçmişten günümüze kadar Tasavvuf ehli ile İbni Tevmiyeciler arasındaki düşmanlık belli ki kıyamete kadar devam edecek.
Müşriklikle suçlanan tasavvuf ehline gelince;
Çünkü kişi gönlünü Hz. ALLAH’ı zikredenlere açmış Hz. ALLAH'da o kişiye o yolun kapısını açmış.
Kişi kalben itimat ettiği, mürşidini Hz. ALLAH’ın çok sevdiğine inanarak o insanın Hz. ALLAH ve resulüne yakın olduğunu düşünerek, onu seversem onun hatırına belki ALLAH ve Resulü de beni sever inancı ile rabıta yapıyor. Hz. ALLAH(c.c)o kuluna o kapıyı açıyor. Burada şeytana yer kalmıyor çünkü gayesi ALLAH sevgisini bulmak Hz. ALLAH(c.c) burada şeytana müdahale hakkı tanır mı?
İbni Tevmiye’nin yoluna girenler onun eserlerini okuyarak en doğru yolda olduklarına zannedenlere de Hz. ALLAH(c.c) o kapıyı açmış.
Görünüşte insanları şirkten kurtarmaya çalışıyorlar bu iyi niyetlerinden dolayı iyi yolda görünüyorlar.
Fakat madalyanın tersi öyle değil, Hz. ALLAH’ın zikriyle her an 24 saat vakit geçiren ki, nafile ibadetler ile Resulullah (s.a.v) Efendimizin yaşadığı gibi yaşamağa gayret eden güzel insanları ağaç ve taşlardan yapılmış putlar ile eşdeğer gördükleri için onları incittiklerinden çok ağır vebal altına girmektedirler.
Bunun altından kalkamayacaklardır. Belki Ahirete gitmeden ceza görmeye başlayacaklardır. Biz böyle insanların ibtilâ üstüne ibtilâ yaşadıklarını gördük.
Ayeti kerimede; İyi bilin ki, ALLAH’ın veli kulları için hiç bir korku yoktur.
Onlar mahzun da olmayacaklardır. Onlar iman edip takvaya ermiş olanlardır. Dünya hayatında da Ahirette de onlar için müjdeler vardır.(Yunus/ 62,63,64)
Biz yukarıda zikredilen ve yaşayan kulları veli kabul ettik ve onları çok seviyoruz. Çünkü onları çok seven bir Rabbimiz var.
Biz kendini ilahlaştıran bir mürşit görmedik. Tam aksine onlar kendilerini en aşağı insanlar olarak görüyorlar ve şöyle buyuruyorlar.
İlk yaratılış maddem pis bir su (meni) üstüme bulaşsa abdestimi bozar son halim ise, bir kürek gübre, ben neyimi beğeneyim…
Kalpteniman.
Biz şeytana karşı çok dikkatli olmalıyız.
Biz ALLAH’ın kulları çok dikkatli olmalıyız
Biz kulların önünde bize tuzak kurmakla programlı
içimizde her an açığımızı kollayan şeytan var,
o öyle bilgili öyle kurnaz ki her kılığa girebiliyor.
Hz. Kuranda Hz. ALLAH (c.c) bize onun çok tehlikeli
düşman olduğunu haber verdi ve Yasini şerifte buyurdu ki,
Ey adem oğulları ben size şeytana ibadet etmeyin o sizin
apaçık bir düşmanınızdır demedim mi ?(Yasin 60)
İşte bu iblis bizlere her yönümüzden vurarak nefsine hakim
olamayanları kendine bağlıyor kendine ibadet yaptırıyor.
Ayeti kerimede ona ibadet etmeyin uyarı lafzı ifadesi şeytanın isteğini
yapan ona ibadet ediyor demektir anlamına geliyor.
Bu yazıya başlamadan evvel siteye asmak için şeytanın vesvesesinin
nasıl ayırt edilebileceğine dair yazı hazırlıyordum,
ben şimdi o yazıdan bir pasaj buraya alıyorum.
Şöyle ki, herhangi bir işe kalkıştığımızda içimizden gelen cüzi irademizin
arzu ettiği iş Hz. ALLAH’ın rızasına uygun ise, o Melekidir,
aksisi ise yani, şehvani ve nefsani bir arzu ise şeytanın arzusudur.
Burada aklı nuraniye gerek duyulur, akıl nurlanmışa ise şeytaniyle melekiyi
ayırt etmek çok kolaydır, şeytanın hilelerini bildiği için rahatlıkla şeytanın
oyununa gelmez.
Burada dikkat edeceğimiz husus içimizden gelen arzu, Hz. ALLAH’ın yapın emrine
muhalif ise kesinlikle şeytandandır.
Fakat içimizden gelen arzu Hz. ALLAH’ın emrine uygun ise bu Hz. ALLAH’tandır.
Fakat Hz. ALLAH’ın emrine uygun bir arzu herkese nasip olmaz
ancak nefsini terbiye edenlere nasip olur.
Bu terbiyeyi yapmış kişiler ise bu sitede çoğunlukta,
inşaALLAH, aksi olsaydı islami site yerine şeytani sitede yazarlardı.
Hz. ALLAH (c.c) cümle kardeşlerimizi cümlemizi aklı nuranilerden
eylesin inşaALLAH.
Biz Yaratılmış Kullar, Ölümsüz Bedenlere Sahibiz.
EVET, BİZ YARATILMIŞ KULLARIN ESKİMEYEN YAŞLANMAYAN RUHİ
BEDENLERİMİZ VAR.
Hazreti ALLAH Celle Celâlehü biz kullarını yaratmayı kâinat düzenini kurmayı murad ettiği zaman
hepimizin bildiği üzre hazreti Adem peygamberi yarattı.
Adem Aleyhisselâmın bedeni yapısı tamamlanınca, hazreti ALLAH Celle Celâlehü onun harekete
geçmesi için ona ruhundan üfürdü (Sad: 72 )
Üfürülen ruh ölümsüz olan bir olan hazreti ALLAH’ı temsil ediyordu çünkü O'ndan gelmiş ölü durumunda
ceset olan hazreti Adem aleyhisselâmı canlandırmıştı.
Hazreti ALLAH’ın şeytanı hazreti Ademe secdeye zorlaması, cesede değil hazreti Ademe üfürülen ölümsüz
ruha idi. Fakat şeytan çok bilgili olmasına rağmen bu gerçeği anlayamadı aklı çamura takıldı hazreti
ALLAH’a isyan etti kovulmuşlardan oldu.
Esasen her şey hazreti ALLAH’ın ezeli plânı dahilinde onun takdiri ile gerçekleşti.
Kardeşler: cesetler yaşlanır ruhlar yaşlanmaz derken kastetmek istediğimiz hepimizin içimizde hazreti Ademe
üfürülen ruh olduğudur. Hazreti Adem anasız özel yaratıldı biz kullar ise anne karnında inşa edildik bedenimizin
inşası bitince ezelden bizim için yaratılan ruhumuz bize tıpkı Adem aleyhisselâma üfürüldüğü gibi bize üfürüldü.
İçimizde hiç yaşlanmayan eskimeyen ruhumuz her an eskimeye mahkum olan nefsani sufli bedenimizle beraber
belirli bir zamana kadar yaşamaya devam etmektedir.
Ruhlar her an yeni yaratılmış gibidir ölmezler ölen sufli nefsani bedenimizdir.
Esasen ruhlar dünyaya asker olarak gelirler elbiseleri onlara giydirilen sufli beş hisleri olan vücuttur.
Hazreti ALLAH Celle Celâlehü asker elbisesi giydirdiği dünyaya çıkardığı biz kullarına komutanlar tayin etti
Adem aleyhisselâm ile başlayan tayinler son peygamber Muhammed Mustafa Sallellahü
Aleyhi vesellemle sona erdi.
Hazreti ALLAH (c.c) Ete kemiğe bürünen kullarına gönderdiği elçileri ile kullarından beklediği emirlerini duyurdu.
Hazreti ALLAH’ın emirlerine uyan hazreti ALLAH’ın rızasına kavuşuyor. Nefsine uyan ise felakete kavuşuyor.
Ve bu işler dünya askerliği bitmeden elbiseyi kabre bırakmadan gerçekleşiyor.
Netice dünyaya beden elbisesi ile gelen askerliğe başlayan ruh ona tanınan askerlik müddeti bitince elbisesini
dünyada bırakarak terhis olur meleklerin tuttuğu raporlar ile ruh olarak ahirete göçer.
Dünyada yaptığı mücadelede nereyi hangi bölgeyi kazandı ise görevli melekler onu oraya götürürler.
Hazreti ALLAH (c.c) Cümlemize hazreti Zatıalisinin rızasını kazanmayı bize vadettiği cennetine girmeyi nasip etsin inşaALLAH.
Kardeşlerimiz bize düşen ruhumuzun ihtiyacı olan ibadet ve hayırlı işlerle meşgul olarak yaşamaktır.
Nefsani sufli bedenimizi helâl gıdalarla besleyeceğiz onu ruhumuza hizmet ettireceğiz onu ibadetlere alıştıracağız.
Dünya denizinde boğulmadan hayatımızı devam ettirmeye gayret edeceğiz.
Eğer dünya denizinde yüzerken nefsimizin esareti altına girersek bizi denizin dibine batırır. Nefs esasen
Hazreti ALLAH’a ibadet yaptırmaz içki, kumar, zina, madde bağımlısı yapar çünkü o hayırlı işlere değil zararlı işlere
meyillidir biz onu aklımızı kullanarak hazreti ALLAH’a sığınarak doğru yola çekeceğiz.
Hazreti ALLAH (c.c) Cümlemizi şeytanın ve ona uymak için pusuda bekleyen nefsimizin şerrinden korusun Amin…
Kalpteniman üzgün dede
Dostları ilə paylaş: |