KAMERA SUNUCUDA: Göğüs planda
VTR- DENİZ ARMAN GÖRÜNTÜSÜ
Sevgili seyirciler eskiden Türkiye polis literatüründe islami
terör diye bir madde yoktu. Ancak son yıllarda bu sözü sık sık duyar olduk. Çetin Emeç, Turan Dursun, Bahriye Üçok, Uğur Mumcu
gibi önemli isimleri ardı ardına islami teröre kurban verdik.
Şimdi olayların üzerinde ki sis perdesi yavaş yavaş aralanmaya
başladı. Tutuklamaları gayri resmi açıklamalar izledi ve İrfan Çağrıcı'nın yakalanmasıyla birlikte bir çok ipucu ortaya çıkarıldı. İşte islami
terörün odağı islami hareket örgütü.
(FONDA MÜZİK)
İyi akşamlar efendim. Televizyoncular anonslarını genellikle
işledikleri konuya uygun mekanlarda yaparlar yani mesela konu enflasyonsa anonsu bir bankanın önünde veya bir pazarda, mesela konu futbolsa anonsu bir stadın önünde yapmak gibi. Ama eğer konu bu akşam ki gibiyse televizyoncuya fazla seçenek kalmaz. Eğer konu adına islami hareket denilen bir örgütse, eğer konu bu örgütün kanlı eylemleriyse, eğer konu bu örgütün kimin yabancı ajanlarla ortak çalıştığı iddialarıysa, eğer konu bu örgütün dış destek gördüğü savlarıysa, yani eğer konu karanlık maşaların, karanlık ellerle karanlık bir sahnede sergiledikleri karanlık bir oyunsa televizyoncu için tek seçenek bu konunun anonslarını simsiyah bir perdenin önünde yapmaktır. Simsiyah ve kalın bir perdenin.
VTR GÖRÜNTÜSÜ-AYETULLAH RUMENİ
Ancak bu demek değil ki perde hep kapalı kalacaktır.
Bazen perdenin bir köşesi açılır sahneye ışık doğar.
Tıpkı son dönemlerde yaşadığımız okuduklarımız gibi.
Karanlığa gömülmüş Çetin Emeçlerin, Turan Dursunların
Bahriye Üçokların yıllar sonra aydınlığa kavuşması gibi.
Karanlığın içinden birileri yakalanır, birileri anlatır
iddialar ortaya atılır, iddialar yalanlanır, birileri araştırır, birileri
suçlanır perdenin bir köşesi açılır. Sahneye ışık doğar. Gözler
sahnede ki bir noktaya takılır. O noktada bazen zanlılar
bazen ülkeler, bazen de hepsi birden vardır. Artık bütün
olan biten bir tiyatro oyunuymuşcasına seyircinin
karşısındadır. Sahneye ışık dolar, birinci perde başlar.
(FONDA SES)
Uçak, usulca durdu havaalanı sanki nefesini tutmuştu.
İran'ın tarihi o gün, o uçakla değişecekti. O gün, o uçak gelecek
o uçakla tek yolcu Tahran'a inecek. Sadece İran'ın tarihi
değil her şey değişecekti. Uçak usulca durdu ve tek yolcusu
merdivenlerden indi. Gelen, Ayetullah Rumeli'ydi.
İran İslam Devrim'nin lideri. Çağın sürgününü devrimle bitirmiş
devrimle şahı İrandan sürmüş ve devrimle
VTR-DENİZ ARMAN GÖRÜNTÜSÜ
VTR +LÜBNAN SAVAŞ GÖRÜNTÜSÜ
Tahran'a geri gelmişti.
Artık İran bir İslam devletiydi. İranın anahtarı artık Rumelideydi.
Rumeli'nin 31 Ocak 1979 gibi Tahran'a inmesiyle
yepyeni bir dönem başladı. Hem İran ve hemde İran
dışında ki tüm ülkeler için. Artık İran yok İran
İslam Cumhuriyeti vardı. Rumeli yeni rejimin lideri,
mulalar yeni rejimin yöneticileri ve İslam
yeni rejimin yegane toplumuydu.
(FONDA MÜZİK)
Birinci perde böyle kapandı. İslam devrimi gerçekleşmiş
İran rejimi değiştirmişti. Ve o rejim değişikliği ikinci
perdeye nasıl geçilceğini de belirlemişti. Yeni rejim yöneticileri
eylülden hemen sonra İran dış politikasının esaslarını tespit
ettiler. O esasların birinci maddesiyse İran'ın
şehit kurtuluş hareketlerini destekleyiciydi.
Yani İran şilerin yaşadığı ülkelere devrim ihraç edicekti.
Ancak çabaları sonuçsuz kaldı.İran hedefe ulaşmak konusunda
mesafe alamadı. Rumeli rejimi 1982 yılında yeni bir
doktolin geliştirdi. Doktolin ismi şiyi sunni eşitliğiydi. Yani tercümesi
artık şili toopluluklarla değil tüm müslüman toplumlarla
ilgilenecekti. İlgilenecek ve onların kurtuluş hareketlerini
desteklicekti. Tahran islam devrinin ihracatını çok daha geniş
bir alana yaymayı hedefliyor ikinci perdede başvuruyo soyunuyordu.
(FONDA SES)
Sahne spotları yandığında ilk aydınlanan Lübnan oldu.
80'li yıllar Lübnan ülke olmaktan çıkmış
bir ormana dönmüştü .Kuralı güç belirliyor, güçlü olan yaşıyordu. Lübnan ormanında
ağaçlar kadar çok silahtan dallar kadar top mermi kuruluyor
insanlar yaprak gibi düşüyordu. Tam bir ormandı.
Ve lübnan ormanı orman kurallarını kabul edebilen
herkese sınırsız bir yaşam hakkı tanıyordu.
Hiçbir yerde barınamayacak olanlar için bu vahşi orman
gelincik kadar davetkardı ve işte bu dönemde bu tarlada fıtrat
gibi gelincikler değil ama örgütler bitti.
Kürtten inci islami yurtlar.
İran devrim muhafızlarından destek gören eğitim çalışmaları
bazı subaylar tarafından yürütülen örgütler. İslami dava, islami emel
İmam Hüseyin intihar kumandaları, kara tugaylar
hizbullah yıllar geçtikce onlara eklenen niceleri.
Hepsinin amacı aynıydı aynı kaldı. Hepsi devrim ihracatcısıydı
bugün gene devrim ihracatcısı.
Hepsinin eli islami cihatın kabzasındaydı bugün
yine eller aynı kapzada.
Ama aslında islami cihatı oluşturan tüm bu örgütler
devrim ihracı denilen buz dağının görünen kısmıydı.
Görünmeyen kısmında İran'ın ince politikası vardı.
Bu politika boyunca İran güçlü olduğu bölgelerde
yer alan ve kendi güdümünde ki örgütlere açıktan desteklerken
güçlü olmadığı bölgelerde bu örgütlerden
esinlenecek grupların doğacağını umuyordu.
Doğrusu bu boş bir umut değildi.
Boş olmadığı bir çok ülkede ortaya çıktı.
İran bu perdede ki oyununu başarıyla tamamlamıştı.
VTR-DENİZ ARMAN GÖRÜNTÜSÜ
VTR-İSLAMİ HAREKETÇİLERİN GÖRÜNTÜSÜ
perde kapandığında sahne gerisinde patlamalar
sesler duyuldu
Ses Türkiye'den geliyordu.
Kökten de inci, terör Türkiyeyi de vurmuştu.
Perde açıldığında sahnede laik gazetecilerini laih öğretim üyelerinin
laik felsefecilerin kanlı cesetleri vardı.
Birileri hasap yapıyordu. Birileri yıllardır ektikleri tohumların
ürünlerini topluyordu.Önce beyinlere girilmiş
sonra meydanlara yönlendirilmiş, en sonunda silahlı eylemlere
itilmişlerdi. Ekinin ve hasapın nasıl gerçekleştirildiğine
dair araştırmalar yapıldı, istihbarat toplandı, raporlar yazıldı.
Ama hiçbir rapor hiçbir araştırma bu sürecin nasıl
yaşanıldığını kameralar kadar iyi anlatamazdı.
Üçüncü perde bir suikast girişimine tablikatına açıldı.
(FONDA SES)
İşte hasat böyle görüntülendi.
İslami hareket örgütünden olduğu söylenen mintanlar
musevi iş adamı Jacktomya suikast girişiminde bulunmuşlar
ancak başaramayıp yakalanmışlardı.
Şimdi kameraların önünde polise eylemin
nasıl gerçekleştirdiklerini anlatıyorlardı.
Yakalandıkları gün zanlıları görüntüleyen kameralar
onları daha önce de görmüşlerdi hiçbir rapor, hiçbir araştırma
mintanların silahlı eyleme giden yollarını kameralar
kadar iyi gösteremezdi.
Kökten inci minitanlar esaretten hürrüyete
gitmek için İran'dan geçmek gerektiğine
VTR +DENİZ ARMAN GÖRÜNTÜSÜ
(GÖRÜNTÜ BİNDİRME)
inanmışlar
bunun icaplarını uygulamışlardı.
Önce bir araya gelmiş sonra mintanlara yönelmiş
en sonunda silahlı eylemi gerçekleştirmişlerdi.
1990'dan itibaren köklenmiş terör
vurdukca vurmuş, dünyanın gözü Türkiye'ye çevrilmişti.
Ve ne ilginçtir ki Amerika dış işleri bakanlığı
Af Terör Organizasyon Bürosu müttefik ülkelerin
ilgili birimlerine yolladığı raporlarda Türkiyede ki
köklenmemiş eylemlere eğilmiş ama bu kanlı olaylara
Türkiye başlığı altında yer vermemişti.
Amerikan istihbarat ve güvenlik birimlerinin değerlendirmesi
sonucu oluşan bu raporlarda Türkiyede ki eylemler
İran başlığı altındaydı. Perde bu dış analizlerle
kapatılırken sahne gerisinde türk güvenlik birimlerini hazırlığı vardı.
Perde kapanmıştı ve ne zaman açılacağı da bilinmiyordu
önce ki haftaya kadar. Önceki hafta Türkiye Çetin Emeç
suikastinin zanlısının yakalandığını öğrendi.
İslami hareket örgütü tetikcisi İrfan Çağrıcı
polisin elindeydi. Haberler peşi sıra atlamaya başladı.
Çağrıcı konuşuyor ve konuştukca maşetlere çıkıyor
konuştukca gözler İran'a çevriliyordu.
Ama aslında İslami Hareket Örgütünün Çağrıcı'dan önce
yakalanan mintanları da sorguda konuşmuştu ve yine aslında
gözler çoktan İran'a çevrilmişti.
Dördüncü perde İslami Hareket Örğütü sorgusuna açılacaktı.
Ama perdeyi açmadan önce sorgu bantlarının
eline nasıl ulaştığına merak edenlere yardımcı olmak istiyorum.
Birazdan izleyeceğiniz bantların bana
VTR-İSLAMİ HAREKET SORGU BANDI
(ROPORTAJ)
gelmesinde devletin herhangi
bir güvenlik biriminin veya o birimlerde çalışan
herhangi bir görevlinin en ufak rolü yoktur.
Bantları güvenlik birimi dışında ki bir kaynaktan temin ettim.
Ve işte şimdi dördüncü perde..
Yer; sorgu odası. Konuşan; İslami Hareket Örgütü Militanı.
-S.Ankara'dan döndün otelde iş yok.
Tekrar İslami fikirlerin olduğu için ne yaptın?
-C.Ekrem bana İran'a gitmem hususunda teklifte bulundu.
-S.Ekrem sana Batman'dan İran'a gitmen
konusunda teklifte bulundu. Kaç yılında?
-C.88, ağbi 89 civarı. O civar sanırım.
-89'un kış ayında gittin oradaki Tahran'daki kuzeydeki
otele gittin kaldın. Orada 20 gün kaldın. Mesut geldi?
-C. Geldiği ağbi, kendisiylen görüştüm.
Yakında şeye gideceğimizi ifade etti...
-Nereye?
-C.Kampa gideceğimizi bir süre sonra, bir kaç
gün sonra beni aldı. Otelden götürdü.
Tahran'la Kum arasında...
-S.Askeri bölge, askeri alandı.
-C.Evet.
-S.Dersler nasıl başladı? Dersler nasıldı?
-C.Dersler silahlarla başladı.
-S.Önce silahlarla mı başladınız yoksa kitap defter nazari mı?
-C. Yok abi nazari falan görmedim.
-S.Direk silahlarla başladınız?
-C.Evet direk silahlarla...
-S.Hangi silahlarla başladınız kampta?
-C.G-3 vardı.
(FONDA SES)
İşte gözler bu sözler yüzünden İran'a çevriliyordu.
Bir medyanın sorgusu bittiğinde diğerinin ki başlıyor Ve bakın İran rejim muhalifi Aliekber
Gurbani'nin Yalova'da öldürülmesi olayında hiç tanımadığıyabancı katillerle gerçekleştirdiği iş birliğini mintan nasıl anlatıyordu.
(FONDA SES)
-C.Verdim ona enjektörü ondan sonra... Bunlar gittiler
daha sonra hepsi ayrılıp gittiler.
-S.Birlikte
-C.Tabii herşeyle birlikte. Daha sonra ben evde
tek başıma kaldım. Merak ettim yani aşşağıda
ne var ne yok ne oluyor?
-C.Bu adama (Gorbani'yi kadtediyor) bir şey mi yaptılar
ne oldu? Çünkü ses yok, hiç ses seda yok. Aşşağı indim ben.
Ses seda yok. Örtüyü kaldırdım böyle.
Adam cansız yatıyor yani. Gözlerinde kafif su birikmiş şöyle
gözleri kapalıydı yani. Öyle hafif su birikmişti.
-S.Evet.
-C.Ondan sonra bunun öldürüldüğünü anladım artık.
Yukarıya çıktım ben. Kapıyı kapattım yukarı
çıktım battaniye falan sardık. Ondan sonra arabanın
bagajını koyduk. Ondan sonra Çınarcık'ta
söyledikleri ve kazdıkları yere götürüp
orada üzerine toprak örttük. Daha sonra oradan ayrıldık
ve eve geldik. Eve geldik eşyalarımızı falan topladık.
Ondan sonra İstanbul'a döndük.
Bu mintanda İran'da eğitim görmüş. Önce eğitim
çalışması anlatıyor sonra İran haritasında kampın yerini
işaretleyip krokisini çiziyor.
-C. Ondan sonra bizi bıraktılar yataklar
falan vardı. Ranzalar vardı.
-S.Şimdi bir dakika nizamiyeden girdiniz.
Orada bekci kulubesinden...
- duvarlar yani evet vardı.
Yerdi mi yüksek duvar vardı. Yoksa her evinden kendisinden...
-C.Bekci kulübesinin olduğu yerde yüksek duvar vardı.
Girdiğimiz yerde şeyler vardı. Yine yüksek
duvarlar yani evet vardı.
S.Hepsi bahçe içinde miydi?
-C.Tabi bahçe içinde.. Bahçenin alanı gayet büyük bir alandı.
-S.Hepsi bahçe içinde miydi?
-C.Büyük bir alandı evet. Büyük bir alanın içinde
çeşitli binalar vardı.
(FONDA SES)
Sorgu sürüyor yeni sanıklar geliyordu.
Saatler ve belki günler geçiyordu, yemekler yeniyor
çaylar içiliyor sorgu görevlileri sabırla yeni bilgiler
edinmeye çalışıyordu. Ama sabrın zorlandığı anlar da oluyordu.
Almışsın cukkaları yanına paraları bi yerden paralar azalırken
soygunlar gasplar, hırsızlıklar başlamış. Orada yazık ve
İslam kelimeleri çıkar hırsızlık hareketi bu.
İslam hareketi değil bu. Çete, çete bu!
Bir daha eğer Allah'a inanıyorsan bu yaptığınız dört kulun işini
eğer Allah'a inanıyosan bundan sonra Allah'ın adını alırken
dört defa tövbe istifa getirin.
Allah aşkına anlat islamı. Araba çalmayı, kilit açmayı
sahtecilik yapmayı, bir aracı toparlamayı....
(Burada kesiliyor konuşma)
işte sorgu böyle gerçekleşiyor. Çetin Emeç'in
PROGRAM JENERİĞİ-PROGRAM LOGOSU
PROGRAM JENERİĞİ-PROGRAM LOGOSU
VTR-DENİZ ARMAN GÖRÜNTÜSÜ
katil zanlısı
irfan Çağrıcı da şimdi sorguda. Yakalandıktan hemen sonra ilk
anlattıklarını şimdi detaylandırıyor.
Ancak bu ilk anlattıklarını yankısı hala sürüyor.
Gazete manşetlerine fotoğraflarla taşınan ifadesinin yankısı.
Ama İrfan Çağrıcı bilmeli ki örgütün İran'lı
tutumatlarla ilişkilerini
ilk açıklayan kendisi değildi.
Şuanda elimde olan fotograf kimin fotografı?
Zafer Elçioğlu.
Kompos değil mi bu?
Evet.
Peki seni kiminle tanıştırdı?
Ahmet'le tanıştırdı.
(FONDA SES)
Türkiye'nin haber klasiği devam edecek... 32.Gün Az Sonra...
Geldi mi? Sen yaz çünkü ben onlar devam edicekler.
(FONDA SES)
Türkiye'nin haber klasiği devam ediyor...
Sorgu odası sahnesi bu perdenin sonuydu.
Ama İrfan Çağrıcı'nın tüm sorgulaması bittikten saatler
savcı iddianamesi hazırlıktan sonra hiç şüphesiz
yeni perdeler açılacak. Ancak şimdi bizim yeni bir
perdeyi açmamız gerekiyor. Açmamız gerekiyor çünkü
sahnede cevap hakkını kullanmak isteyen bir diplomat var.
İran'ın Ankara Büyük Elçiliği müsteşarı Namini Mianaci.
İşte Türkiye de ülkenizle ilgili ciddi iddialar
KAMERA GÖĞÜS PLAN-NAMİNİ MİANACİ
KAMERA GÖĞÜS PLAN- DENİZ ARMAN
konuşuluyor.
"Rahatsız mısınız?" sorusuyla başlayan beşinci perde
Bismillahirrahmanirrahim
Tabiki Türk basının da, Türk basınının bir kısmında
İran'a karşı özellikle bizim diplomatlarımıza karşı
çıkan haberler ve bizim diplomatlarımızın resimlerinin
yayınlanması bu durumdan biz memnun değiliz.
Bu bir komplodur. Basın aracılığı ile İran'a karşı
yürütülüyor. Bu komplonun amacı Türk halkında
İran halkına karşı kin ve düşmanlık duygusu
beslemektir. Dış işleri bakanlığı da bu durumdan
memnun olmadığını bize resmi olarak söylemiştir.
Ama tabi onların yalnız sırf bu söylediği
bizim için yeterli değil. Ve bizim beklentimiz
şuydu ki Türk, Türkiye Cumhuriyeti Dış İşleri
Bakanlığı İran diplomatlarına karşı böyle
yargısız infaz yürütülmesine izin vermemesi
gerekiyordu. Bu bizim beklentimizdir.
Basını suçluyorsunuz, haberlerin yalan olduğunu
provokasyon olduğunu söylüyorsunuz ama
elde somut bir takım ifadeler var.
Kökten inci miltanların polise verdiği ifadelerde
gayet somut şeyler söylüyorlar. İran'da eğitim aldıklarını
belirtiyorlar. Hangi kentte ne kadar gün kaldıklarını
söylüyorlar. Ve bunların hepsi yalan mı? Hepsi
yalan mı söylüyor?
KAMERA GÖĞÜS PLAN- NAMİNA MİANACİ
KAMERA GÖĞÜS PLAN-DENİZ ARMAN
KAMERA GÖĞÜS PLAN-NAMİNİ MİANACİ
KAMERA GÖĞÜS PLAN-DENİZ ARMAN
Türkiye Cumhuriyetine karşı gruplar hiçbir
gerçekten böyle itiraflar yapılmış mı? Eğer
böyle itiraflarda hiç kimse bulunmuşsa o ne şartlar altında
böyle itiraflar yapmış?
Kimi zanlılar İran'da eğitim gördüklerini söyleyen zanlılar
aynı zamanda İranlı kimi diplomatlarla ve diplomat olmayan
kimi görevlilerle temasta olduklarını hatta onlarda emin aldıklarını
dahi söylüyorlar. Bu konuda ne diyeceksiniz?
Bu tamamen iftiradır. Asılsızdır.
Ama şöyle bir olay dünyanın hiçbir yerinde yaşanmamıştır.
Yani hiçbir yerde diplomatlar yargısız infaz yapılmamıştır.
Ya bir diplomatik misyonlar karşı böyle büyük bir
propoganda yürütülmemiştir. Böyle işlerin belli başlı
kuralları vardır, prosedürü vardır. Ülkeler hepsi
o prosedürü takip ederler.
Türkiye'de İran bölgenin ki büyük ülkesi. Bu iki ülkenin
birbirlerinden gerçekten büyük çıkarları büyük
menfaatleri var. Ama son dönemlerde bilhassa büyük
suikastler de İran'ın adının böyle geçmesiyle iki ülke arasında
bir soğukluk yaşanmaya başlandı. Daha doprusu Türkiye'nin
KAMERA GÖĞÜS PLAN-NAMİNİ MİANACİ
İran'a bakışında bir güvensizlik hakim olmaya başladı.
Sizce Tarhan yönetimi bu güvensizşiği ortadan kaldırmak için
kısa vade bir girişimde bulunur mu?
Söylediğiniz gibi İran ve Türkiye bölgenin iki
büyük ülkesidir.Belki Türkiye komşuları içerisinde
yalnız İran ile ciddi bir sorunu yoktur. Ne toprak sorunu vardır
ne su sorunu vardır. Ne egemenlik alanı sorunu vardır.
Türkiye ve İran'ın geleceği birbirine bağlıdır. Eğer Türkiye
Türkiye'nin güvenliği İran'la işbirliği yapmadan muhakkak
sallanamaz. Yani şu açıdan söylüyorum; iki ülkenin ortak
sınırı dağlık bölgedir. Bunun kontrolü özellikle Türkiye'nin
Güneydoğusuna göz attığınız zaman bunun kontrolü karşılıklı
iş birliği ile sağlanabilir. Biz şu ana kadar Türkiye'nin
güvenliğinin sağlanabilmesi için biz büyük yardımlarda
bulunduk. Biz hatta Türkiye'ye karşı faaliyet gösteren
bazı gruplarla mücadele edip ve şehit vermişiz. Türkiye
Cumhuriyeti özellikle güvenlik makamları bu konuyu
çok iyi anlıyorlar. Ama bu olay ki şimdi cereyan
ediyor Türkiye'de bu olay Türkiye'de başlanmış ve burada
yürütülüyor. Eğer bir girişim yapılması gerekiyorsa
bunu da Türkiye Cumhuriyeti Devleti yapması gerekiyor.
VTR- DENİZ ARMAN GÖRÜNTÜSÜ
Altıncı perdeyi nakledemiyorum çünkü bilmiyorum.
Yalnız bir çoğunuzun bu karanlık oyunu seyrederken
sinirlendiğinizi tahmin ediyorum. Bu bir yorum değil, tahmin.
Yorumu da yapmıcam zaten. Her şey o kadar karanlık ve her şey
o kadar açık ki.. İyi Akşamlar efendim... Perde...
Dostları ilə paylaş: |