Kamu terciHİ teoriSİ ve anayasal iKTİsat



Yüklə 445 b.
səhifə2/8
tarix01.11.2017
ölçüsü445 b.
#25804
1   2   3   4   5   6   7   8

Çünkü verginin daha da artması seçmeni memnun etmeyecektir. Bir başka deyişle seçmen daha fazla kamu hizmeti beklerken, buna karşılık daha az vergi ödeme gibi paradoksal bir eğilime sahiptir. Emisyon ve borçlanma yoluyla finanse edilen kamu hizmetleri uzun vadede ekonomide ciddi sorunları ortaya çıkarır. Öte yandan baskı ve çıkar gruplarının transfer istekleri kamu kesimini daha da genişletir.



2-Buchanan’a göre devletin başarısızlığında Keynezyen iktisadi anlayış doğrultusunda hareket eden akademisyenler, bürokratlar ve politikacılar önemli bir yere sahiptir. Politik kararlar rasyonel kişisel çıkarlar doğrultusunda olmalıdır. Çünkü Keynezyen İktisat devletin ekonomiye aktif müdahalesini ön görür.

  • 2-Buchanan’a göre devletin başarısızlığında Keynezyen iktisadi anlayış doğrultusunda hareket eden akademisyenler, bürokratlar ve politikacılar önemli bir yere sahiptir. Politik kararlar rasyonel kişisel çıkarlar doğrultusunda olmalıdır. Çünkü Keynezyen İktisat devletin ekonomiye aktif müdahalesini ön görür.



Özellikle 1929 buhranından sonra geniş oranda uygulama alanı bulan Keynezyen İktisatta para, kredi, maliye, dış ticaret, dolaysız kontroller ve kamu girişimciliği politikaları aracılığıyla ekonomiye aktif olarak müdahalesi söz konusudur. Bu müdahaleci devlet anlayışı kamu sektörünün zaman içerisinde büyümesine yol açmıştır.

  • Özellikle 1929 buhranından sonra geniş oranda uygulama alanı bulan Keynezyen İktisatta para, kredi, maliye, dış ticaret, dolaysız kontroller ve kamu girişimciliği politikaları aracılığıyla ekonomiye aktif olarak müdahalesi söz konusudur. Bu müdahaleci devlet anlayışı kamu sektörünün zaman içerisinde büyümesine yol açmıştır.



Keynezyen İktisatçıların önemli yanlışlıklarından birisi vergilemeden harcama yapılabileceğini savunmalarıdır. Böylece kamu harcamaları vergilerle değil, emisyon ve borçlanma yolu ile finanse edilmiştir. Keynezyen İktisadın İktisat politikasına bıraktığı bu kötü miras bugün aktif olarak kullanılmaktadır. Devletin aşırı büyümesi ise ekonomik ve politik yozlaşmayı beraberinde getirmektedir.

  • Keynezyen İktisatçıların önemli yanlışlıklarından birisi vergilemeden harcama yapılabileceğini savunmalarıdır. Böylece kamu harcamaları vergilerle değil, emisyon ve borçlanma yolu ile finanse edilmiştir. Keynezyen İktisadın İktisat politikasına bıraktığı bu kötü miras bugün aktif olarak kullanılmaktadır. Devletin aşırı büyümesi ise ekonomik ve politik yozlaşmayı beraberinde getirmektedir.



Kamu Tercihi Teorisinin bir sonraki aşaması kabul edilen anayasal iktisat ise esasen hukuk ekonomi ve siyaset biliminin de içerisinde bulunduğu inter disipliner bir teoridir. Anayasalar kişilerin toplumun ortak çıkarı gereği hak ve özgürlüklerini ne dereceye kadar sınırlayacağı yada nasıl düzenleyeceği ile ilgilidir. Kişilerin siyasi hak ve özgürlükleri olduğu gibi ekonomik hak ve özgürlükleri vardır. Anayasaların bu iki alanı da düzenlemesi gerekir. Geleneksel anayasalarda siyasi hak ve özgürlükler ön plandadır.

  • Kamu Tercihi Teorisinin bir sonraki aşaması kabul edilen anayasal iktisat ise esasen hukuk ekonomi ve siyaset biliminin de içerisinde bulunduğu inter disipliner bir teoridir. Anayasalar kişilerin toplumun ortak çıkarı gereği hak ve özgürlüklerini ne dereceye kadar sınırlayacağı yada nasıl düzenleyeceği ile ilgilidir. Kişilerin siyasi hak ve özgürlükleri olduğu gibi ekonomik hak ve özgürlükleri vardır. Anayasaların bu iki alanı da düzenlemesi gerekir. Geleneksel anayasalarda siyasi hak ve özgürlükler ön plandadır.



Ancak devlet denen sosyal organizasyon bireylerden oluşmuş ayrı bir kişiliği (hükmi şahsiyet) sahip ve egemenlik gücüne sahip bir yapılanmadır. Elbette ki kişilerin hak ve özgürlükleri sınırlandığı kadar devletin de sınırlandırılmaya tabi tutulması gerekir. devletin egemenlik gücüne sahip olması onun bu gücü kötüye kullanması anlamına gelmez. Devlet adına yetki kullananların bu yetkilerini anayasal ve yasal zemine dayandırarak meşrulaştırması gerekmektedir.

  • Ancak devlet denen sosyal organizasyon bireylerden oluşmuş ayrı bir kişiliği (hükmi şahsiyet) sahip ve egemenlik gücüne sahip bir yapılanmadır. Elbette ki kişilerin hak ve özgürlükleri sınırlandığı kadar devletin de sınırlandırılmaya tabi tutulması gerekir. devletin egemenlik gücüne sahip olması onun bu gücü kötüye kullanması anlamına gelmez. Devlet adına yetki kullananların bu yetkilerini anayasal ve yasal zemine dayandırarak meşrulaştırması gerekmektedir.



Anayasal iktisada göre devletin temel görevlerinin anayasal düzeyde belirlenmesi, post-anayasal aşamada ise anayasal normların uygulanmasını sağlamaktır. Bu kuralların konması iktidarların keyfi kararlar almasını engellemektedir. Çünkü Kamu Tercihi Teorisini geliştiren bilim adamlarından Gordon Tullock'un ifadesiyle devlet bazı sorunların çözümü, bazılarının da bizatihi kaynağıdır.

  • Anayasal iktisada göre devletin temel görevlerinin anayasal düzeyde belirlenmesi, post-anayasal aşamada ise anayasal normların uygulanmasını sağlamaktır. Bu kuralların konması iktidarların keyfi kararlar almasını engellemektedir. Çünkü Kamu Tercihi Teorisini geliştiren bilim adamlarından Gordon Tullock'un ifadesiyle devlet bazı sorunların çözümü, bazılarının da bizatihi kaynağıdır.



Anayasal iktisat teorisinin ulaştığı sonuç devletin ekonomi içindeki yerinin sınırlandırılmasıdır. Kamu kesiminin aşırı büyümesi bir çok ülkede tedbirler alınmasını gündeme getirmiştir. Bu yüzden ekonomik anayasa çerçevesinde devletin hak ve yetkileri sınırlandırılırken kişi hak ve özgürlüklerinin sağlandığı yeni bir ekonomik anayasaya ihtiyaç vardır.

1   2   3   4   5   6   7   8




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin