Demin verdiğim Yargıtay örneğinde, doktoru arıyorlar acil hasta var diye, cevabı şu, yeğenimin düğünündeyim, gelirim bitince. Yargıtay’ın kararı: görevi ihmal (ETCK m. 230, YTCK m. 257/2’ye göre görevi kötüye kullanmanın ihmali davranışla gerçekleştirilmesi).
Dikkat: görevi ihmali aşıyor buradaki durum. Doktor, o kişinin ölmesini önlemekle yükümlü mü (neticeyi önleme yönünde hukuksal yükümlülük altında mı)? Evet. Eğer önlemekle yükümlü olduğunuz neticenin önüne geçmekte ihmal gösterirseniz, sorumluluğunuz, gerçekleşmesini önlemeniz gereken ama önlemediğiniz neticeden ötürüdür. Burada ölümden sorumlu tutulmalıydı doktor.
Peki kusurunun türü ne?Taksir de olabilir kast da olabilir. Acil bir durum var, gelirseniz iyi olur denmişse kastı muhtemelen yok.
Ama şu denmişse: “doktor bey çok acil, ölebilir” denmişse, buna rağmen doktor “düğün bitince gelirim” demişse, kasten öldürmeden sorumluluk düşünülmelidir.
Hareket iradi Netice obj. olarak Neticenin gerçekleşe- Netice
Hareket iradi Netice obj. olarak Neticenin gerçekleşe- Netice
TCK m. 23: “Bir fiilin, kastedilenden daha ağır veya başka bir neticenin oluşumuna sebebiyet vermesi hâlinde, kişinin bundan dolayı sorumlu tutulabilmesi için bu netice bakımından en azından taksirle hareket etmesi gerekir.”
TCK m. 23: “Bir fiilin, kastedilenden daha ağır veya başka bir neticenin oluşumuna sebebiyet vermesi hâlinde, kişinin bundan dolayı sorumlu tutulabilmesi için bu netice bakımından en azından taksirle hareket etmesi gerekir.”
Ör. 1: Polis, yakaladığı şahsın zorluk çıkarması ve hakaret etmesi üzerine sinirlenip ona iki tokat atıyor. Tansiyonu aniden yükselen sanığın kalbe giden damarları yırtılıyor ve iç kanamadan ölüyor.
Ör. 2: Çıkan kavgada B, kendisine küfreden H’nin bacağına doğru bıçak sallıyor. Fakat tam ana damarına isabet eden bıçağın açtığı yara sonucunda, H, kan kaybından ölüyor.
Ör. 3: Memiş, Çeto’nun yüzüne yumruk atar. Çeto kör olur.
Kastedilenden daha ağır veya başka bir neticenin doğması durumunda, kişinin bundan dolayı sorumlu tutulabilmesi için bu netice bakımından en azından taksirle hareket etmesi gerekir. Taksirin temel koşulu nedir? Neticenin öngörülebilir olması. Dolayısıyla bundan böyle, bu tür durumlarda kişi, öngöremeyeceği ağır neticeden sorumlu tutulmayacaktır.
İlk örnekte, karşı taraftakinin rahatsızlığını (kalp, tansiyon) bilmeyen faili ölümden sorumlu tutmak mümkün olmaz; ona sadece yaralamadan ötürü ceza verilir. İkinci örnekte, bıçağın ana damara gelmesi tesadüfse (fail bilerek bunu yapmadıysa veya bıçağı özellikle derine saplamadıysa), fail, yine sadece yaralamadan sorumlu olacaktır. Üçüncü örnekte, eğer atılan yumruk sonucunda mağdurun kör olmasını öngörmek mümkün idiyse, fail, bu ağır neticeden sorumlu tutulacak, cezası arttırılacaktır (Tam göze sert bir yumruk atması ya da gözlüğüne yumruk atması sonucunda kırılan camların göz bebeğine girmesi gibi). Buna karşılık, atılan yumruk sonucunda kişinin kör olması öngörülemeyecek bir husus ise, failin bu netice bakımından taksiri olmadığından, sadece yaralamanın basit halinden sorumlu tutulacaktır (gözün altına atılan yumruğun, tam göze giden sinire tazyik yapması sonucu, gözün kör olması gibi).
TCK m. 95/4: “İşkence sonucunda ölüm meydana gelmişse, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına hükmolunur”.
TCK m. 95/4: “İşkence sonucunda ölüm meydana gelmişse, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına hükmolunur”.
TCK m. 82/1-b: “Kasten öldürme suçunun... Canavarca hisle veya eziyet çektirerek... İşlenmesi hâlinde, kişi ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılır”.
TCK m. 87/2-e: “Kasten yaralama fiili, gebe bir kadına karşı işlenip de çocuğunun düşmesine, neden olmuşsa, yukarıdaki maddeye göre belirlenen ceza, iki kat artırılır.”
TCK m. 99: “Rızası olmaksızın bir kadının çocuğunu düşürten kişi, beş yıldan on yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.”
Hatırlayın: Sınıfta verdiğim hamile kadın örnekleri. Hamile olduğunu bilmiyorsa, ağır neticeden sorumlu tutulmaz; biliyorsa, netice öngörülebilir olduğundan, m. 87/2-e’deki nitelikli halden sorumlu olur; hamile olduğunu bilip, zaten hamileliği sona erdirmek üzere hareket etmişse, artık kast var olduğuna göre, anneye karşı yaralama suçu dışında, m. 99’daki suç da oluşacaktır.
YTCK m. 87/4’ün uygulanabilmesi için, fail ölüm neticesini istememiş, hatta göze dahi almamış (kabullenmemiş) olmalıdır. Aksi takdirde, kasten öldürme suçu söz konusu olur.
YTCK m. 87/4’ün uygulanabilmesi için, fail ölüm neticesini istememiş, hatta göze dahi almamış (kabullenmemiş) olmalıdır. Aksi takdirde, kasten öldürme suçu söz konusu olur.
Burada fail, yaralama kastıyla hareket etmekte, ancak hareket ölüm neticesini meydana getirmektedir.
Gerçekten, m. 87/4’te failin kastı, yaralamaya yöneliktir. Yaralamanın kasıtlı olması gerekeceği için, taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olan kişi, mağdurun bundan dolayı ölmesi durumunda, taksirle insan öldürme suçundan (YTCK m. 85) dolayı cezalandırılır. Örneğin, kaldırımda aceleyle koşarken dengesini kaybedip yaşlı kadına çarpan ve onu trafikteki araçların altına yuvarlayan failin durumu.
Failin kastı, ölüm neticesine yönelik olmamakla birlikte, ölüm neticesi bakımından taksir derecesinde bir kusurunun bulunması gerekir (YTCK m. 23). Ölüm neticesi öngörülebilir değilse, sadece kasten yaralamadan ötürü ceza verilir.