Fail, Antalya’da sahile yakın bir alanda, yasak olmasına rağmen jet-ski yaparken, yüzmekte olan mağdurun kafasına çarpar ve ölmesine sebep olur.
Fail, Antalya’da sahile yakın bir alanda, yasak olmasına rağmen jet-ski yaparken, yüzmekte olan mağdurun kafasına çarpar ve ölmesine sebep olur.
Baba, boş kuyuya düşen bir nesneye ulaşamayınca, nesneyi alması için çocuğunu ayaklarından tutup aşağıya doğru sarkıtır. Fakat bir anda onu elinden kaçırınca, çocuk kafa üstü yere çakılarak ölür.
Hatırlayın: Bu iki olayda bilinçli taksir vardır.
Düğünde dikey/yatay ateş etme örneklerini hatırlayın.
Alkollü biçimde araç kullanma sonucunda ölümlü (ya da yaralamalı) kazaya sebebiyet verme durumlarında da benzer anlayış geçerlidir. Bana göre, alkol etkisi altında araç kullanan kimsenin, kural olarak, alkole bağlı irade azalması sebebiyle artan kaza riskini kabullendiğini, ölümlü/yaralamalı kaza yapmak pahasına bu biçimde hareket edip olası neticeleri göze aldığını, kaza yapıp birisini öldüreceğini bilseydi bile, yine de aracı bu şekilde kullanacak olduğunu söylemek mümkün değildir. Bu yargı, hayat gerçekleriyle bağdaşmaz. Alkollü araç kullanan biri, çok büyük ihtimalle, bir şey olmayacağına güvenerek yola çıkar; yoksa insanları öldürme ihtimalini peşinen göze alarak hareket ettiği söylenemez. Nitekim, Yargıtay’ın da görüşü bu yöndedir.
Alkollü biçimde araç kullanma sonucunda ölümlü (ya da yaralamalı) kazaya sebebiyet verme durumlarında da benzer anlayış geçerlidir. Bana göre, alkol etkisi altında araç kullanan kimsenin, kural olarak, alkole bağlı irade azalması sebebiyle artan kaza riskini kabullendiğini, ölümlü/yaralamalı kaza yapmak pahasına bu biçimde hareket edip olası neticeleri göze aldığını, kaza yapıp birisini öldüreceğini bilseydi bile, yine de aracı bu şekilde kullanacak olduğunu söylemek mümkün değildir. Bu yargı, hayat gerçekleriyle bağdaşmaz. Alkollü araç kullanan biri, çok büyük ihtimalle, bir şey olmayacağına güvenerek yola çıkar; yoksa insanları öldürme ihtimalini peşinen göze alarak hareket ettiği söylenemez. Nitekim, Yargıtay’ın da görüşü bu yöndedir.
Diğer örnek, düğünlerde rastegele havaya ateş açmak. Burada, havaya ateş açarak bir çocuğu öldüren kimseye “şuursuz, cahil, kro, maganda” dersiniz. Ama ceza hukuku açısından değerlendirmemiz hangisi olmalıdır? Riski öngörmesine rağmen bir şey olmayacağına mı güvenmiştir? Yoksa ben iki tane sıkayım da rahatlayayım, birisi ölürse ölsün diye mi düşünmüştür? Çok büyük olasılıkla ilkini düşünmüştür (bilinçli taksir).
Ama örnek biraz değişsin: Düğünde yatay ateş etmek. İnsanlara doğru yatay ateş etme durumunda, birini vuracağınız kesine yakın mı? Evet. Gerçekleşeceği neredeyse mutlak olan bir şeye yol açan hareketi bilerek yapınca, ben neticeyi istemedim diyebilir misiniz? Hayır. Amaçlamadım diyebilirsiniz. Ama neticenin gerçekleşeceğini bilerek hareket ettiğinizde kastın unsuru olarak “isteme”nin bulunmadığı söylenemez. Bu ikinci örnekte en azından olası kast vardır, duruma göre doğrudan kast da bulunabilir (doğrudan kalabalık istikametinde yatay ateş etmişse, birini vuracağı mutlaktır, doğrudan kasttır).
Sürücü belgesiz ve alkollü halde kazaya sebebiyet veren şoförün durumu da bilinçli taksir çerçevesinde ele alınmıştır: “Sürücü belgesiz ve alkollü olan sanığın aşırı hızla seyri sırasında aracın hakimiyetini kaybederek yaya kaldırımına çıkması ve oradan da savrulmak suretiyle, elektrik direğine ve lise binasına ait bahçenin demir parmaklıklarına çarparak durması şeklinde gelişen olayda, bilinçli taksir koşullarının oluştuğu gözetilmeden...”, Yar.9.CD., 20.11.2006.
Sürücü belgesiz ve alkollü halde kazaya sebebiyet veren şoförün durumu da bilinçli taksir çerçevesinde ele alınmıştır: “Sürücü belgesiz ve alkollü olan sanığın aşırı hızla seyri sırasında aracın hakimiyetini kaybederek yaya kaldırımına çıkması ve oradan da savrulmak suretiyle, elektrik direğine ve lise binasına ait bahçenin demir parmaklıklarına çarparak durması şeklinde gelişen olayda, bilinçli taksir koşullarının oluştuğu gözetilmeden...”, Yar.9.CD., 20.11.2006.
“...Sanığın kullanmakta olduğu halk otobüsü ile olayın olduğu kavşağa yaklaşırken... hızını azaltması ve dikkatli olmak suretiyle geçiş hakkı olan araçların geçmesine imkân vermesi gerekirken süratli bir şekilde kavşağa yaklaşması, ... dur işareti anlamına gelen ve ancak gidilecek yolun açık olduğunu gördükten sonra hareket edilmesi gerektiğini belirten fasılalı kırmızı ışığın kendisine yanıyor olmasına karşın... durmak bir yana hızını dahi azaltmadan kavşağa girmesi, kavşağın ortasındaki ikinci fasılalı kırmızı ışığı da geçtikten sonra kendisine fasılalı sarı ışık yanması nedeniyle kavşağa giren ölen Mehmet Çallar’ın kullandığı araca fren yapma fırsatı bile bulamadan yandan çarpması hususları bir bütün olarak göz önüne alındığında, sanığın meydana gelen neticeyi 5237 sayılı TCY.nın 22/3. maddesi kapsamında öngördüğünün ancak istemediğinin dolayısıyla da olayda bilinçli taksir halinin bulunduğunun kabulü gerekir“, Yar.CGK, 25.3.2008 .
“Sanığın güzergahı üzerindeki gireceği yolu kaçırıp, yanlış yola saptıktan sonra ilerideki bir noktadan kaçırdığı yola girmek üzere bölünmüş yolun ters istikametinden seyri sırasında, nizami olarak kendi şeridinden gelen araçla çarpışması şeklinde gelişen olayda bilinçli taksirin mevcut olduğunun gözetilmemesi…”, Yar. 9.CD, 01.11.2006.
“Sanığın güzergahı üzerindeki gireceği yolu kaçırıp, yanlış yola saptıktan sonra ilerideki bir noktadan kaçırdığı yola girmek üzere bölünmüş yolun ters istikametinden seyri sırasında, nizami olarak kendi şeridinden gelen araçla çarpışması şeklinde gelişen olayda bilinçli taksirin mevcut olduğunun gözetilmemesi…”, Yar. 9.CD, 01.11.2006.
“Alkollü olan ve sürücü belgesi bulunmayan sanığın idaresindeki otomobille meskun mahalde geceleyin hızlı seyrederek direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu yolun sağındaki kaldırım üzerindeki ağaca çarparak aracındaki bir kişinin ölümüne neden olmak şeklindeki eyleminde bilinçli taksirin koşullarının oluştuğu…”, Yar. 9.CD 19.9.2007.