Karadeniz sahil yolunun kiyi planlama ilkeleri AÇisindan irdelenmesi



Yüklə 1,89 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə21/28
tarix29.05.2022
ölçüsü1,89 Mb.
#116375
1   ...   17   18   19   20   21   22   23   24   ...   28
intihal

3.1.1.3.3. Toprak Özellikleri 
Samsun: İlin arazi kullanım kabiliyetleri sınıflamasına göre işlemeli tarıma 
uygun ilk dört sınıf toplam alanın %27,5’ni oluşturmaktadır. Bu alan içerisinde 
toprakların tarımsal yönden hiçbir sorunu olmayan I. sınıf araziler 37.384,9 ha’ını 
oluştururken, ancak özel bitkiler için ve gerekli amenajman tedbirleri alındığı 
taktirde kullanıma izin veren IV. sınıf araziler ise 119.175,5 ha alan kaplamaktadır. 
İşlemeli tarıma uygun olmayan V., VI., VII. ve VIII. sınıf araziler toplam alanın 
%59,8’ini oluşturmaktadır. (URL-39, 2022). 
Ordu: Genel olarak; orta bünyeli, asidik reaksiyonlu, tuzsuz, kireçsiz ve yeterli 
organik madde içeriğine sahiptir. Bununla birlikte,toprakların biyolojik 
özelliklerinden toprak solunumu, mikrobiyal biyomas C, dehidrogenaz ve katalaz 
enzim aktivitesi ile toprakların diğer özellikleri arasındaki ilişkiler araştırılmış, elde 
edilen sonuçlara göre, toprak biyolojik özelliklerini en fazla etkileyen toprak 
özelliğinin pH, kireç ve organik madde olduğu belirlenmiştir. Toprak biyolojik 
özellikleri ile toprak organik madde kapsamı ve pH arasında önemli pozitif 
korelasyonlar belirlenmiştir. Analiz sonuçları yöre topraklarının en temel sorunu olan 
düşük pH değerlerinin optimum düzeye getirilmesi için gerekli uygulamaların 
yapılması besin elementlerinin alınmasının yanı sıra toprakların biyolojik özellikleri 
üzerine de olumlu etkiler yapacağını ortaya koymaktadır. Genel olarak toprakların 


32 
organik madde seviyesi yapılan çalışmada yeterli seviyede olmasına rağmen organik 
madde içeriğinin toprakların sürdürülebilirliği, toprak kalitesine canlılığı açısından 
çok önemli bir parametre olduğu için muhafaza edilmesi gerekli görülmektedir. 
(URL-40, 2022). 
Giresun: Genel olarak; orta bünyeli, asidik reaksiyonlu, tuzsuz, kireçsiz ve 
yeterli organik madde içeriğine sahiptir. Bununla birlikte,toprakların biyolojik 
özelliklerinden toprak solunumu, mikrobiyal biyomas C, dehidrogenaz ve katalaz 
enzim aktivitesi ile toprakların diğer özellikleri arasındaki ilişkiler araştırılmış, elde 
edilen sonuçlara göre, toprak biyolojik özelliklerini en fazla etkileyen toprak 
özelliğinin pH, kireç ve organik madde olduğu belirlenmiştir. Toprak biyolojik 
özellikleri ile toprak organik madde kapsamı ve pH arasında önemli pozitif 
korelasyonlar belirlenmiştir. Analiz sonuçları yöre topraklarının en temel sorunu olan 
düşük pH değerlerinin optimum düzeye getirilmesi için gerekli uygulamaların 
yapılması besin elementlerinin alınmasının yanı sıra toprakların biyolojik özellikleri 
üzerine de olumlu etkiler yapacağını ortaya koymaktadır. Genel olarak toprakların 
organik madde seviyesi yapılan çalışmada yeterli seviyede olmasına rağmen organik 
madde içeriğinin toprakların sürdürülebilirliği, toprak kalitesine canlılığı açısından 
çok önemli bir parametre olduğu için muhafaza edilmesi gerekli görülmektedir. 
(URL-41, 2022). 
Trabzon: Elde edilen sonuçlara göre, Trabzon ili tarım arazilerinin toprak 
kalitesi değerlendirildiğinde toplam tarım alanın %49,2'sinin düşük ve çok düşük 
düzeyde toprak kalitesine sahipken, %50,8'i orta ve yüksek toprak kalitesine sahiptir. 
TKİa kullanımı toprak bozulmasının erken değerlendirilmesini sağlar. (URL-42, 
2022). 
Rize: Yıllık ortalama 2252 mm yağış alan inceleme sahasında yer alan 
topraklar, karbonatların iyice yıkanarak uzaklaştırılmış olması nedeniyle asit 
reaksiyon kazanmıştır. Kıyı boyunca yayılan topraklarda, killer üst horizonlardan alt 
horizonlara doğru taşınmıştır. Belirtilen şartlar altında kısmi bir lateritleşme söz 
konusudur. Yerleşme alanlarına tekabül eden ve aynı zamanda tarım faaliyetlerinin 


33 
de yapıldığı yaklaşık 600 m’lere kadar olan alt basamakta toprak lateritik 
karakterdedir. Bu alanlarda toprak silis bakımından fakir olmakla birlikte topraktaki 
demir ve alüminyum oksitlerin oranı fazladır. Bu yükseltilerdeki topraklar humus 
bakımından da zayıftır. Bu durumun sebebi ise topraktaki bakterilerin yoğun 
faaliyetleri olarak izah edilebilir. 600 m’den yukarılara doğru humus miktarı artmaya 
başlar ve podzolleşme görülür. Podzolik topraklar iğne yapraklı ormanlarla kaplı 
soğuk-yağışlı alanlarda kendini gösterir. Bu alanlarda organizma faaliyetleri de 
yavaşladığından humus oranının arttığı görülmektedir (Tandoğan, 1971). 
Özetle sahil şeridinde genel olarak humus ve silis bakımından fakir, bol 
miktarda demir ve alüminyum içeren laterit topraklar; yüksek sahalarda ise humus ve 
silis bakımından zengin podzolik topraklar yayılış göstermektedirler. Yöre toprakları 
genel ifade ile kireç içermemekte ve kuvvetli asit reaksiyon göstermektedir. Azot 
yok denecek kadar azdır ve toprak fosfor bakımından da fakirdir. pH derecesi 5,5-6,5 
arasındadır. Araştırma sahasında yer alan toprakların tüm bu özellikleri yörede 
oldukça yaygın olan çay tarımı için de elverişli şartları meydana getirmiştir 
(Tandoğan, 1971).
Artvin: İl sınırları içinde taşınmış topraklar ile anakaya ve iklime bağlı olarak 
oluşan yerli toprak türleri görülmektedir. Görülen toprak çeşitleri Kahverengi Orman 
Toprakları, Kireçsiz Kahverengi Orman Toprakları, Alüviyal Topraklar, Koluviyal 
Topraklar, Kırmızı Sarı Podzolik Topraklar, Yüksek Dağ–Çayır Topraklarıdır. 
(URL-43, 2022). 

Yüklə 1,89 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   17   18   19   20   21   22   23   24   ...   28




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin