3.1.1.4.2. Kültürel Yapı
Samsun: Sosyal hayat, yayla şenlikleri, festivaller, Hıdırellez, dini bayramlar
gibi günler ile zenginleşmiştir. İnsanlar arasında aile, akraba ve arkadaşlık bağları
kuvvetli olup spor, sanat alanlarına da hem gençler hem de yetişkinlerce ilgi fazladır.
Samsun’un her yanında bu şehrin kültürel dokusunu yansıtan oldukça güzel
simgeler vardır. Saathane meydanı, Atatürk heykeli, Seydi Kutbiddin türbesi şehir
merkezinde ilk akla gelen sembollerdir. Çarşamba’daki Göğceli camii, Bafra’daki
Emirza Bey, Havzadaki Şeyh Safi, Ladikteki Seyyid Ahmed-i Kebir, Termedeki
Cüneyd-i Bağdadi türbeleri ilk akla gelen eserlerdir. Bu eserler Samsun’un
günümüzdeki kültürel dokusunu yansıtan mimari ve dini yapılar arasındalar. Aynı
şekilde Fatma Bacı, Yaşar Doğu, Ali Fuad Başgil, Fethi Tevetoğlu, Yıldıray Çınar
gibi ebedi aleme irtihal eylemiş örnek şahsiyetler yetişmiştir bu şehirden. Fuar, simit,
pide, Çarşamba kasketi ve ayakkabısı, nokul, kıvratma, tirit, pirinç, tütün yakın
zamana kadar Samsun denilince ilk akla gelenlerdir. Bu simgeler Samsun’u ve
Samsunluyu doğru tanıtan önemli sembollerdir. (URL-74, 2022).
Ordu: İlde birçok tiyatro ve sinema bulunmakta ve düzenli kültürel etkinlikler
düzenlenmektedir. Ordu her ne kadar coğrafya kitaplarında Orta ve Doğu Karadeniz
bölgelerinde toprağı olan ve her iki bölgeye ait bir il olarak geçmekteyse de (Yeni
43
düzenlemede tamamı Doğu Karadeniz-Düzey1-2 bölgeleri) hemen hemen bütün
kültürel özellikleriyle Doğu Karadeniz Bölgesi'ne ait bir ildir. İlde Türkmen/Çepni
kültürü hakimdir. Ordu halk müziği ve geleneksel halk oyunları çevre illerle
benzerlikler göstermektedir. Bağlama, kemençe, davul-zurna, davul-klarnet (yöresel
tabirle gırnata) gibi çalgıların bir arada kullanıldığı yörede oyunlar ilçeden ilçeye
değişmekle birlikte karşılama ve horon ağırlıklıdır. Klarnet yani gırnata çalgısı davul
ile daha çok Vona (Perşembe), Ordu Merkez, Gülyalı, Kabadüz, Ulubey ilçelerinde
daha çok Ordu Karşılaması, Giresun Karşılaması, Giresun Sallaması, Gürcü Horonu,
Perşembe Erkek Horonu, Sarhoş Karşılaması gibi oyunlara eşlik etmektedir. Kültürel
özellikler açısından Ordu ve ilçeleri benzer özellikler gösterse de pek çok farklılıklar
da içermektedir.
Horon daha çok kıyı ilçelerinin ve Ordu Merkez ilçenin güneyinde kalan
Ulubey, Kabadüz, Gürgentepe, Gölköy, Mesudiye ilçelerinin halk oyunudur. Kıyı
ilçeleri olarak da Ünye'nin bazı köyleri, Fatsa, Vona (Perşembe), Gülyalı ilçelerinde
icra edilir. Karşılama oyunları Ordu ilinde en çok oynanan oyun türlerinden biridir.
Bu oyunda da daha çok Bolaman, Vona(Perşembe), Ordu Merkez, Gülyalı, Kabadüz,
Ulubey, Gürgentepe, Gölköy, Mesudiye (kısmen) ilçelerinde çokça icra edilir.
Karşılama ad olarak Ordu Karşılaması olarak bilinir ve figürleri Giresun
karşılaması'ndan farklıdır. Ancak yörede Giresun Karşılaması da icra edilmektedir.
Karşılama müzikleri genellikle Giresun ile aynı özelliklere sahiptir. Ordu'da Oy
Gemici Gemici, Fındık Toplayan Kızlar, Bağlamam Perde Perde gibi türkülerle
karşılama oyunları bolca icra edilir. İç ilçelerde ise Tokat kültürü hakimdir. En çok
etkilenmiş ilçe Akkuş'tur, ancak Korgan, Kumru, Çatalpınar, Kabataş ve Aybastı'da
da Tokat yöresinin kültürü yer yer görülmektedir. Ancak coğrafi ve kültürel olarak
Doğu Karadeniz kültürü de görülmektedir. (URL-75, 2022).
Giresun: Yöre halkı büyük şehirlere göçe başladığından beri eski gelenekleri az
da olsa terk etme yolunu tutmuştur. Ancak büyük çoğunluk eski Karadeniz,
göreneklerine bağlıdır. Bu gelenek ve görenekler çoğunlukla eski söylentilere
dayanır. Karadeniz kültürü etkisini hala göstermektedir sözlü olarak. Müzik ve
folklorde bunu görmek mümkündür.
44
Her yıl mart ayının 14'ünde yılbaşı tutulur. O sabah erkenden kalkılır, deniz
veya akarsudan su alarak eve gelinir ve sağ ayak ile eşikten geçilerek eve girilir. Su
evin dört bir tarafına serpilir. Eğer hayvanlar varsa onların üzerine de serpilir. O gün
kimse evine uğursuz gelir diye misafir kabul etmez, ancak ayağı denenmiş birisi
varsa o eve çağrılır. Gelen kişi sağ ayağını içeriye atar, "Yeni yılınız hayırlı olsun,
martınızı bozuyorum" der, o gece evde ısırgan veya paça pişirilir, içine yeşil boncuk
atılır. Bunları yerken boncuk kimin ağzına gelirse o yıl bu şahıs ekine başlar, aile
içerisinde bol rızıklı kabul edilir. Yine Mart'ın 14'ünde gün tutulur. Mart'ın 14'ü,
Mart'ın 15'i, Nisan 16'sı, Mayıs vb. aylar olarak adlandırılır. O günlerdeki havanın
durumuna göre o ayların nasıl geçeceği hakkında fikir yürütülür. 5-6 Mayıs'ta Eski
Türkmen adeti olan Hıdrellez tutulur. Bugün Hızır ve İlyas'ın bir araya geldiğine ve
artık kış ayının bitip güzel günlerin geleceğine inanılır ve Gök Tanrı’ya en yakın
yerlerde yani yüksek tepelerde kutlamalar yapılır. Akşamdan 3-5 genç kızlar niyet
tutarak bir gül ağacının dibine yüzüklerini gömerler. Sabahleyin mâni okuyarak
onları çıkarırlar. Söylenen maninin manasına göre talihlerini denerler. Ramazan'da
çocuklar Dımbılçı denen bir grup oluşturup maniler söyleyerek iftardan sonra evlerin
kapılarını çalarlar ve hediyeler toplarlar. Cenazelerde talkım veriler kırk ve elli ikinci
günlerde dualar okutulur. Eski zamanlarda zengin ve hatırlı şahısların mezarlarının
başında ilk 3 veya 7 geçe kandil yakılırdı. Şehrin birçok yerlerinde Kutsal ocak
yerleri bulunur. Ocak yerlerinde Dilekler tutulur, hastalara şifa, dertlere devalar
aranır. Ateş kutsaldır, su dökülmez. (URL-76, 2022).
Trabzon: Trabzon halkı, adet, yaşam tarzı, gelenek ve görenek bakımından
kendine ve yöreye özgü özellikler taşımaktadır. Trabzon'da çeşitli Türk boyları
yaşamaktadır. Çepniler Şalpazarı ve Beşikdüzü başta olmak üzere Düzköy,
Vakfıkebir, Akçaabat, Çarşıbaşı, Of, Sürmene ve Araklı'nın bazı köylerinde
yaşamakta olup, Şalpazarı'nda Türkmen gelenekleri hala devam etmektedir. Osmanlı
döneminde Trabzon'un da içinde bulunduğu Ordu-Giresun-Trabzon-Gümüşhane
bölgesine "Vilayet-i Çepni" de denmekteydi. Ayrıca Evliya Çelebi, eserinde Trabzon
bölgesi için "20.000 Çepni Türkmen çadırının bulunduğu yer." olarak
bahsetmektedir.
Fatih
zamanında
Oğuzlar'ın
Avşar
boyundan
olan
Karamanoğullarından gelen Türkmenler ile Halep-Irak bölgesinden gelen
45
Türkmenler de Trabzon'a yerleştirilmişlerdir. Trabzon, Osmanlı'nın dağılmasından
sonra Kırım Türkleri tarafından da yerleşim yeri olarak seçilmiştir. Bölgedeki Rum
nüfus 1923 yılında Yunanistan ve Türkiye arasında yapılan "Nüfus Mübadelesi" ile
gönderilmiştir. Ancak bir kısmı Müslüman olmuş fakat zaman içerisinde
Türkleşmiştir. Ufak bir kısmı ise Pontus Rumcası konuşmaktadır. (URL-77, 2022).
Rize: Karadeniz bölgesinin en karakteristik özelliklerini gösterir. Anadolu’nun
diğer bölgelerinden coğrafi yapısıyla olduğu gibi kültürel yapısı ile de ayrılır. Dik
yamaçlı vadileri, doruklara ulaşılabilir dağları, buzul gölleri, zümrüt yeşili yaylaları,
tarihi kemer köprüleri ve kaleleri, coşkun akan dereleri ile çok özel bir turizm
beldesidir. Rize'de yaz mevsimi ılık geçer. Sonbahar ve kış mevsimleri ise yağışlı
geçer. Osmanlı döneminde liman, nahiye ve kaza merkezi olarak önemini
korumuştur.
Sosyal hayat, yayla şenlikleri, festivaller, kalandar, Hıdırellez, dini bayramlar
gibi günler ile zenginleşmiştir. İnsanlar arasında aile, akraba ve arkadaşlık bağları
kuvvetli olup spor, sanat alanlarına da hem gençler hem de yetişkinlerce ilgi fazladır.
Kendi kültürlerinden kopmamış geçmişteki tarihlerini de içinde barındıran kültür
anlayışları mevcut olup halk olarak farklılık değil benzerlik gösterebilmektedir.
(URL-78, 2022).
Artvin: Karadeniz ve Kafkas kültürü hakimdir. Kafkas kültürü Ahıska ve
Kuman Türklerinde ve kısmen Gürcülerde vardır, Karadeniz kültürü ise Laz,
Hemşinli ve Gürcülerde vardır. Mısır unu yaygın kullanılır. Ayrıca kıyıda hamsi
sıkça tüketilir. Kara lahana Artvin'de Gürcü ve Lazların sık tükettiği bir üründür.
Yöresel çalgılar, kemençe, tulum, akordeon, davul ve zurnadır. Artvin yöresinde Bar
oyunları ve adı Artvin Barı olan fakat Atatürk'e ithafen adı Atabarı olarak değiştirilen
halk oyunu, Artvin ile özdeşleşmiştir. Artvin ilinin simgesi Boğa'dır. Her yıl
Geleneksel Boğa Güreşleri Festivali yapılır, Kafkasör festivali bunların içinde en
ünlüsüdür. (URL-79, 2022).
Dostları ilə paylaş: |