Karşi-devriMCİLİĞİn tasfiyesi


Dış İlişkiler ve Komisyon Tipi Çalışma



Yüklə 438,18 Kb.
səhifə10/19
tarix07.04.2018
ölçüsü438,18 Kb.
#47700
1   ...   6   7   8   9   10   11   12   13   ...   19

Dış İlişkiler ve Komisyon Tipi Çalışma


1925 yılı diplomatik ilişkiler açısından verimli bir yıldır. Dışişleri Bakanı ve bakanlığın merkez ile yurtdışı örgütünün tüm yıl boyunca diplomatik ilişkiler, diplomatik anlaşmalar ve inceleme komisyonlarının çalışmaları dolayısıyla çalıştığı açıktır.

Yıl içerisinde, altı barış ve dostluk Anlaşması (Arnavutluk, İsveç Kıraliyeti, Çekoslavakya Cumhuriyeti, Felement Kıraliyeti, İspanya Kırallığı, Sırp, Hırvat ve Soven Krallığı) ile çeşitli başlıklarda dört protokol (Gürcistan ile sınırda yaşayanların geçiş hakkı, Gürcistan ile sınırdaki meralardan mütekabilen istifade hakkı, Ermenistan, Azerbaycan ve Gürcistan, Sosyalist Sovyet Cumhuriyetleri Hükümetleri ile Konsolosluk, Rusya Sosyalist Federatif Şûralar Cumhuriyeti Hükümeti ve Ermenistan, Azerbaycan, Gürcistan Sosyalist Sovyet Cumhuriyetleri ile aktarmasız demiryolu seferi) imzalanmış, daha sonra Meclis onayına sunulmak üzere birçok ülke ile diplomatik temaslarda bulunulmuştur.

Bu bölümde diplomatik ilişkiler ya da dış ilişkilerin örgütlenmesine değil, önemli diplomatik ilişkileri düzenleyen ve Yönetim Yapısı ile herhangi bir yönetsel bağlılığı bulunmayan işlevsel komisyonlara dikkat çekilecektir. Bu komisyonlar, Cumhuriyet tarihinin en önemli başlıklarını oluşturan konulara, Musul sorunu ile mübadele sorunu’na istinaden kurulmuştur. Tarihi öneme sahip bu iki konu başlığı, çalışmada yalnızca örgütlenme açısından incelenmiştir.

Musul Sorunu ve “Musul Tahkik Komisyonu”


Türkiye-Irak sınırı, 24 Temmuz 1923’de imzalanan Lozan Anlaşması’nda karara bağlanamayan tek sınırdır. Lozan Anlaşması’nın 3. maddesi’ne göre, “Türkiye ile Irak arasında hudut [sınır] 9 ay zarfında Türkiye ile Büyük Britanya arasında sureti muslihanede [barış yolu ile] tayin edilecektir.” Belirlenen süre içerisinde sorun çözülemediği takdirde, “ihtilaf Cemiyeti Akvam176 Meclisine arz olunacaktır.”177

İngiltere 5 Ekim 1923 tarihinde Türkiye’ye başvurarak Musul konusunda Lozan Anlaşması doğrultusunda ikili görüşmelere başlanmasını talep etmiştir. Sorunun çözümü için 19 Mayıs 1924’de toplanan Haliç Konferansı toplanmış, fakat sonuçsuz dağılmıştır.178 Bunun üzerine, Lozan Anlaşması’nda belirlenen süre içerisinde anlaşma sağlanamaması sonucu, 6 Ağustos 1924’de Musul sorunu Cemiyeti Akvam’a (Milletler Cemiyeti - MC) iletilmiştir.

MC Meclisi’nde Musul meselesi 4 müzakerede ele alınmıştır. 1924 yılı içerisinde yapılan 1. ve 2. müzakereler sonucunda Meclis, Musul’da Türkiye ile İngiltere arasında sınır çatışmalarının yoğunlaşması ve Süleymaniye şehrinin bombalanıp, İngilizler tarafından işgal edilmesi üzerine, Türkiye’nin başvurusuyla, 30 Eylül 1924 tarihli oturumunda179 Musul sorununu yerinde tespit etmek üzere bir komisyon oluşturulmasına karar vermiştir: Musul Tahkik Komisyonu (Musul Araştırma Komisyonu). Komisyon, tarafsız niteliği itibariyle, sorunun tarafları olan İngiliz, Türk ve Irak’tan temsilcilere yer vermemekte; İsveç, Macaristan, Belçika’dan üç temsilciden oluşturulmaktadır. Musul Tahkik Komisyonu’nun görevi, yerinde inceleme yaparak, durumu ve önerilerini rapor haline getirerek MC Meclisi’ne iletmektir. Komisyon kendi çalışma ilkelerini kendisi düzenleyecektir.180

Mübadele Sorunu ve “Muhtelit Mübadele Komisyonu”


30 Ocak 1923 tarihinde Lozan’da imzalanan “Türk ve Rum Ahalinin Mübadelesine Dair Sözleşme ve Protokol” ile başlayan Türkiye ile Yunanistan arasındaki mübadele (karşılıklı nüfus değişimi), 1925 yılında iskan sorunu ve taşınmaz malların yönetimi ile gündemdedir. Mübadillerin kabulü, iskan edilecekleri yerlerin seçimi, yerleştirilmesi, üretici etkinliklerde bulunabilmeleri için gerekli araçların sağlanması, hem merkezde hem de yereldeki yöneticilere büyük bir sorumluluk yüklemektedir.

1925 yılında birbiri ile yakından ilgili iskan ve taşınmaz mallar sorunlarını düzenleyen iki Kanun kabul edilmiştir.

İlki, yılın hemen başında, 19 Ocak’ta kabul edilen 543 sayılı “Yunan Tebasına Ait Emvali Gayri Menkülenin İdaresi Hakkında Kanun”dur. Kanun, Yunanistan Hükümeti’nin Yunanistan'da ya da dışarıda yaşayan Türklerin gayrimenkullerine el koymasına karşılık çıkarılmıştır. Buna göre, “Türkiye’de bulunmayan Yunanlılara ait taşınmaz mallar, milli emlak gibi Maliye Bakanlığı’nca idare edilecektir. Taşınmazlardan sağlanan gelirler, 18 Teşrinisani (Kasım) 1912’den önce Yunanistan’ı terk etmiş olan veya çok eskiden Yunanistan dışında yaşayan Türk halkına, Yunanistan’da bulunan taşınmazlarını kullanmaktan alıkoyuldukları sürece taşınmaz malların gelirleri oranında eşit olarak dağıtılır; gerektiğinde Türkiye’deki Yunanlıların mülklerinin idare edilmesine de bu Kanun gereğince Hükümet yetkilidir.”181

Diğer düzenleme, 28 Haziran tarihli 675 sayılı “Mahalli İskânlarını Bilâ Mezuniyet Tebdil Eyleyen Mühacir ve Mültecilerle Aşair Hakkında Kanun”dur. Kanun ile mübadil ya da gayrimübadil muhacir,182 aşiretler ve mültecilere183 Hükümetçe gösterilen ya da gösterilecek yerlerde beş yıl oturma zorunluluğu getirmektedir. Hükümet izni olmadan iskan edildikleri yeri terk edenler, iade olunacaktır (md. 1). İskan sürecinin Hükümet tarafından yönlendirilmesi ve zorunlu hale getirilmesi ile muhacir ve mübadillerin göçü engellenmeye çalışılmaktadır.184

İskan ve gayrimenkul sorunları bağlamında mübadelenin yönetimi için üç düzeyli bir örgütlenmeye gidilmiştir: Uluslararası düzeyde Muhtelit Mübadele Komisyonu (Karma Mübadele Komisyonu), Hükümet merkezinde İçişleri Bakanlığına bağlı İskan Heyeti Teftişiye (hali hazırda iskan genel müdürlüğü ve burada muhacirin şubesi bulunmaktadır) ve taşrada iskan ve imar komisyonları.

Muhtelit Mübadele Komisyonu, 30 Ocak 1923 tarihli adı geçen Kanun ile kurulmuş, görev, yetki ve sorumlulukları aynı Kanun ile belirlenmiştir. Komisyon, dörder Türk ve Yunan Hükümeti temsilcileri ile MC’ce seçilecek Birinci Dünya Savaşına katılmamış üç ülkeden birer üyeden oluşturulmuştur. Başkan da tarafsız üyeler tarafından dönüşümlü olarak seçilecektir.185 Komisyon’un görevi, göçü denetlemek, taşınır ve taşınmaz mal tasfiyesi, taşınır değeri tespiti ve bırakılan mallara ait düzenlenen borç belgelerini düzenlemektir. Giderler Türk ve Yunan Hükümetleri tarafından karşılanacaktır ve Komisyon kararları bağlayıcıdır.186

Henüz yılın başında, 4 Şubat’ta Muhtelit Mübadele Komisyonu’nun Fener Rum Patrikhanesi Başpapazı seçilen Konstantin’i mübadeleye tabi tutulacaklar listesinde ilan etmesiyle, Yunan Hükümeti ile Türkiye arasında diplomatik kriz yaşanmıştır. Yunan Hükümeti, Konstantin’in 1918 yılında İstanbul’da ikamet ettiğini, bu nedenle bu tarihte İstanbul’da ikamet ederek Ortodoks Kilisesi’nin tebası olanların, mübadeleye tabi tutulmayacağına dair Kanun maddesini hatırlatarak bu kararın siyasi bir karar olduğunu iddia etmektedir. Bu doğrultuda, Yunan Hükümeti Konstantin'in sınır dışına çıkarılmasını siyasi ve dini bir mesele olarak gündeme getirmiştir.187 Oysa Muhtelit Mübadele Komisyonu Konstantin’e seçilmeden önce de mübadeleye tabi olacağı uyarısını yapmıştır. TBMM'de yapılan görüşmede ise mübadelenin kanunlara uygun olduğu ve Yunan Hükümetinin bu meseleyi Hristiyanları Türklere karşı kışkırtmak amacıyla kullandığı belirtilmekte, bunun bir iç sorun olduğu ve Yunan Hükümeti’nin buna karışmasının engelleneceği belirtilmektedir.188

Başpapaz Konstantin üzerinden yaşanan kriz, mübadele konusundaki çözümsüz başlıklardan biridir. Çelebi, “İstanbul Rumları ile Batı Trakya Türklerini mübâdeleden muaf tutan ikinci maddenin, İstanbul'da mümkün olduğu kadar fazla sayıda Rum bırakmak isteyen Yunan Hükümeti” tarafından kullanıldığını belirtmektedir. Sorun, Muhtelit Mübadele Komisyonu’nca çözümlenememiş, MC kararı ile Uluslararası Daimi Adalet Divanı'na götürülmüştür. Adalet Divanı’nın 21 Şubat 1925 tarihinde aldığı kararlar taraflar arasındaki anlaşmazlığı çözümleyememiştir.189

Komisyon’un tüm yıl boyunca tasfiye talepnameleri ile ilgilendiği anlaşılmaktadır. Tasfiye talepnameleri, mübadele sırasında mübadillere ait taşınır ve taşınmazların tutulduğu zabıttır. Bu zabıt evrakları, iskan edilen ülkeye sunulmakta ve bu doğrultuda üretim araç ve gereçleri belirlenmektedir.190 1925 yılında Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü – Cumhuriyet Arşivleri’nde 15 bine yaklaşan belge bulunmaktadır.

“İskân Heyeti Teftişiyesi”, 5 Nisan’da çıkan kararname ile İçişleri Bakanlığına bağlı olarak kurulmuştur (BK Karar No: 1760).191 Heyet, on müfettişten oluşacak ve teftiş dairelerinde muhacirin iskan, iaşe, sağlık durumlarını kontrol etmek, emlak dağıtımını koordine etmek gibi görevleri yerine getirecektir. 11 Haziran’da İçişleri Bakanı Cemil Bey başkanlığında toplanan Teftiş Heyeti, muhacirlerin Hükümet'in belirlediği yerlere sevk edilmesi, sevk edilmek istemeyenlerin iadesi, bulunan yıl içerisinde Avrupa'dan başka muhacir kabul edilmemesine karar vermiştir.192

İllerde ise, iskan ve imar komisyonları günlük işleri yürütmektedir. 20 Ocak tarihli 1426 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile illerde imar ve iskan komisyonları kurulmakta ve görevleri belirlenmektedir.193


Yüklə 438,18 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   6   7   8   9   10   11   12   13   ...   19




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin