Kelam Dersi Notlari
-
Terminoloji: ‚kelime’nin çoğulu= „Yaralamak, etkilemek“ Bir fikri tam olarak anlatan söz“
-
Islam dininin ana ilkerlerini konu edinen ilimdir
-
Bu ilme Kelam adının yanı sıra “akaid, tevhid, usulu´d-din ilmi gibi değişik isimler verilmişse de kelam adı yazgınlık kazanmıştır
Fikh-i Ekber:
-
Imam-i Azam Ebu Hanife akaid konularını ele alan ilme el fikhu´l ekber demiştir
-
Furu konların için ise el fikhu´l ahkam terkibini kullanmış
-
“insanin lehinde ve aleyhindeki şeyleri bilmesidir”
-
Ayrica itikadi konulari ele almak üzere el fikhu´l ekber adıyla bir risale telif etmiştir
-
Yani bu ilim en yüce ve önemli olan ilimdir= akaid konulari ve inanç esasları
Akaid:
-
“düğüm vurmak” Akd kökünden aynı kökten türemiş bulunan itikad ise “düğüm atmışçasına bağlanmak, bir şeye gönülden inanmak ve benimsemek”
-
Akaid terim olartak “ Inanılması zaruri olan esaslar”
-
Akaid ayrıntalara ve farklı görüşlere yer veremeden iman esaslarından özetle bahseden bir ilmin ve telif türünün adı olmuştur
-
Benzer şekilde bir alimin akaid anlayışına da akide denilmiştir, el Akidetu´t-tahaviyye ve Akidetu´n-Nizamiyye gibi
-
Islam akaidi (Amentü) sübutu ve manaya delaleti kesin olan nasslarla belirlenir
Akaid ile kelam ilminin aralarında fark var
Rudolf Otto: “ Din insan için kutsal ile kurmuş olduğu bağdir”
AKD: evlilik de bir akd´dir- bir manevi bag vardir. Kör düğüm...
23.02.2012
-
Kelam ilminin büyükleri: Razi, Gazzali, Ibn sina
-
Kelam ilmi 8. Veya 9. Yy´da doğmuş ve 10. Yy´da altın çağını yaşamıştır
-
Kelam ilminin amacı SAADET-i DAREYN´´dir = hem bu dünya´´da saadet ve selamet hemde öteki dünyada huzur ve refah = Iki dünyayi kurtarmak
Tevhid ilmi:
-
Terim olarak “ Allahın zatında ve sıfatlarında bir ve tek olduğunu zihin ve kalp yoluyla kabul edip bağlanmak” diye tanımlanır
-
Tevhid erken dönemlerden itibaren kelam ilminde mihver kabul edilmistir
-
Kelamcılar kendilerini ehlü´t tevhid şeklinde isimlendirmiştir
-
Meşgul oldukları ilme de ilmu´t tevhid demişlerdir
Tanrıyı evrenle ilişkilendirdikten sonra bir tanri tasavvuru mümkündür. Kelamcılar fizik ile tanri tasavvurunu ortaya koymuş ve delillerndirmiştir. Fizik ilmiyle evrenin başıboş ruhlar ve tanrılar (avatarlar, şarlatanlar vb) ile yönetilmediğini ispatlanmıştır
Nazar ve istidlal ilmi:
-
Nazar, “bilinmeyeni elde etmek için bilinenleri belli bir kurala göre sıralamak” diye tanımlanır
-
İstidlal ise “ belli önermelerden/hükümlerden hareket ederek başka önermelerin doğru veya yanlış olduklarını ortaya çıkarma, önermeler arasında bağlantı kurarak yeni bir hükğm elde etme işlemi” şeklinmde tanımlanır
-
Kelamcılara göre Nazar ve istidlal, insan için bilgi edinme vasıtası
Kelam için bilgi edinme yöntemi: 3 tür
-
Duyular (5 duyu organi) havasi´s selime
-
Sadik haber (tevatür haber)
-
Akıl
Usulu´d-Din ilmi:
-
Usulu´d din “ temel, esas” anlamında aslın çoğulu
-
“dinin inanılması gereken temel hükümleri
-
Bu hükümler din binasının oluşup ayakta durması için gerekli olan temel, çatı ve gövdesini teşkil eder
-
İslam dininin diğer dinler, ideolojiler vb akımlar karşısında temsil edip konumunu ve özelliklerini belirleyen ilim usulu´d din´dir
-
Usulu´d din iman esaslarından hem selef hem de kelam metoduyla bahsetmek için kullanılır
-
Akaidde bir kullanışıyla aynı mahiyettedir
Niçin kelam ilmine kelam denilmiştir?
-
İlk yazılan eserlerde konu başlıkları “ el kelam fi...” yazardı
-
Komnuşmanın, haberleşmenin, irtibatın aslı konuşmadır, o yüzden kuran da makam ile okunur (konuşmada gestik ve mimik(motorik) + tonlama vb ince unsurlar da var – bu yaziya geçirilmeyen konuşmaya özel olan unsurlar. İlk dönemlerde zaten bilgi aktarımı şifahi idi, yazıya sonradan geçildi. Yazi kolaylık sağlamıştır = bir kollektif (kumilativ) bir düşünce sağlamışıtr, tarih, kültür ve medeniyet kayıt altına alınmışıtr ve böylece bilgiler sonraki nesil ve nesillere aktarılmıştır العلم صيد و الكتابة قيد
-
İnsanlar eski zamanda ilim meclislerinde cedel yaparlardı... (ilmi münakaşalar...)İlk tartışılan konu Halku´l kuran (ahmet bın habnel. Mihne olazı . ahmet bın ebu duad) olduğu için kelam denmiştir... bu gibi konular hakkında konuşulmustur
-
Mantık ilmiyle meşgul olduğu için kelam
-
Teoloji = tanrı hakkında LOGOS´dur, yani konuşmadır = kelam da tanrı hakkinda bir konuşmadır
23.02.2012 / 29.02.2012
Kelam ilminin gayesine göre Tanımı:
Kelam ilminin gayesine göre Tanımı:
Bir tanım: efradini cami, Ağyarını mani eder” Farabi bunu en iyi şekilde yapmıştır kelam ilmi için
-
Farabi (950):” Kelam sanatı, din kurucusunun açikca belirttiği belli düşünce ve davranışları teyit edip bunlara aykırı olan herşeyin yanlışliğını sözle gösterme gücü kazandıran bir tartışma yeteneğidir”
Bu tanimin şerhi (Hocanin ve acizane bizlerin ilaveleriyle şerhi)
-- “Kelam Sanatı” kelam bir sanattır, çünkü kelam kendi içinde
mantıkıi ve sistematiktir. Belirli sitem kurallarına uygun düzenli konuşma- ilmi müdafadır kelam, yani bir sanat eseri. Sanat= bir şeyin doğasına özgün olan şeyi yapmak onu yansıtmak (ona ruh vermek-Kesafet. Esyaya- sanat eserinde sanatcının ruhunun esintileri görunur.. mesela bir ressam çizdiği bir resmin aynısını bir ikinici kez çizemez. Bunun zıddı, teknik olsaydı, her resim, fotoğraf makinesindeki gibi ayıi olurdu
“din kurucusunun” yani Allah cc ve bizim ilahimizi göremediğimiz icin doğrudan muhatabımız Resulullah A.S´dir. şARI-. Peygamber efendimiz bizim liderimiz, önderimiz, bizim yol göstericimiz, rehberimiz, kılavuzumuz, paradigma-üsve-i hasene olduğu için onun mükemmelliğine, doğruluğuna ve varlığına bir şüphe gelirse Din sarsılır, yara alır, hatta yıkılır. O yüzden kelamcı NÜBÜVVETI ispatlar. (kelam ilminin savunduğu, ispatlamak ile mükellef olduğu temel: usulu selase: 1. Uluhiyyet, 2. Nübüvvet, 3. Ahiret inanci)
“açıkça belirttiği düşünce ve davranışları” resulullahın tevatür Hadis (Sünnet), yani ondan tevatüren nakledilen söz, fiil ve takrirleri- tevatür olan bilgi ve davranışlaıi (mesela namaz, hac, oruc...bunlar gibi manevi-fiili tevatür gibi sağlam yollarla gelen...Sünnet muhakkak tevatür mütevatiren aktarılmış rivayet edilmiş olmalıdır, aksi takdirde bunda yalan- veya doğru olmama ihtimali bulunan zanni olan temeller üzerine inancımızı ve imanımızı, itikadımızı kurmamamız lazim.
Mutevatir: Aklin, yalan üzerinde birleşmelerini adeten mümkün görmediği raviler topluluğun, her nesilde, kendileri gibi bir topluluktan alip naklettiği, işitme veya görmeye (mahsusat) dayanan hadistir.
“teyit edip bunlara aykırı olan şeyin yanlışliğına” bu bilgileri teyit eder, temellendirir. Akidesini temel esaslari sağlam ve güvenilir, şüpheye mahal vermeyen kaynaklar üzerine kurar-iman ve inanc binayi sağlam temeller üzerine inşaa eder!
“sözle gösterme gücü” sözle gösterme bunun bir SANAT olmasının delilidir. Hitab, retorik yeteneklere sahip olup onu aktarabilmesi önemlidir. Beşeri münasebetler olsun, bir din görevlisinin vazifesi olan tebliğ görevini çözmede yardımcı olur, dinin izzeti ve şerefini her yerde ifa etme ve korumada düzgün konuşma yeteneği, güçlü söze sahib olmada yardımcı olur.
“kazandıran bir tartışma yeteneğidir” bir sanattır, bir ayrıcalık, yüksek ve yüce bir vazifedir. Ancak sarih, dengeli, sadik ve femm-i muhsin birisi kamil mümin ve mübelliğ olur!
Gazzali: “Ehli Sünnet inancını ehli bidatin eleştirileri karşısında koruyan ve savunan bir ilimdir.”
Ibn Haldun: “ Inanç esaslarını akli delillerle tartışacak üstün kılmaya ve akaid alanında selef ile ehli sünnet yolundan yüz çeviren bidatciler reddetmeye dair bilgileri içeren ilimdir (Mukaddime, 3, 1069) (ibn haldun bir toplumu araştırabilmek için onlar hakkında söz edebilmek icin o toplumun içinde olmak, onları görmek ve onlarla yaşamak gerekir.
BU Tanımlardan yola çıkarak ortak olan kelam ilminin gayesi:
-
İtikadi ve davranışsal temel esasları temellendirme
-
Bunları açıklama ve savunma (ancak sisteme sahip olduktan sonra kelam ilmi savunma ve cedelleşmeye geçebilir
“en iyi savunma saldırıdır”
Kelam denilmesinin sebebi: (quintessenz)
-
Islamın, resulun vefatından sonra fetihlerle gelişmesi, emeviler dönemi ve Abbasi döneminde islam toprakların geniş araziye yayılması islam dininin yeni/yüce ve eski medeniyetlerle tanıştiğini görmekteyiz
-
endelüs, bizans, mısır, çine kadar.. bu köklü dinler ve medeniyetlerin islamla ilişkisini gösternek tebliğ ile islami yaymak, o dinlerin ve medeniyetlerin islam dinine yöneltilen sorulara- meydana cikan sorunlara cevap verebilmek ve islamin serefini ve sanini koruyabilmek , islami savunup galib gelebilmek icin KELAM ILMI KURULMUSTUR/ OLUSMUSTUR
-
ASIL CIHAD KILICLA DEGIL; FIKIRLE OLUR” mantigiyla yola cikilmistir
-
Eski zamanlarda meydanlarda, o zamanin iletisim araci olan sifahi yolla, cedelle, münazara, dialekt ile (sokrates – pro con- dialoglar
-
Kelamcilar bu gibi ortamlarda islami sifahi savundugu icin Kelam denilmistir
-
İletisimin asli söz iledir, yaziya gecirildiginde ister istemez manasini kaybeder!
Kelam ilminin konusuna göre tarifi:
Cürcani: “ kelam ilmi allahin zat ve sifatlarindan baslangic ve son (mebde ve mead) itibariyle yaratilmislarin (Mümkinat) hallerinden Islam kanunu üzeri bahseden bir ilimdir. (cürcani et-Tarifat)
İlk dönem de Mümkinat kelimesi kullanilmazdi
Bu tanim kelamin iki konusunu ortaya koyar:
-
Allahin zat ve sifatlari
-
Allah teala disindaki hersey mumkinat (masiva)
-
Kelam ilmi evrenden zikreder. Bir bilimci gibi degil
-
Evrenin basi ve sonu, yaratilisi, ayin ve günesin yaratilisi
-
Kelamin felsefe ile ayristigi nokta: ...” islam kanunu üzere bahseden bir ilimdir.”
-
Yani mutlaka vahyi, gelenegi ve dini tecrübeyi temel edinerek, bunlari göz önünde bulundurarak bir tanri bilimi girisiminde bulunur
-
Kelam ilmi dine baglidir Evren olmadan tanri dusunulemenz! Tanri evrenle birlikte onun isleyisinden yola cikarak temellendirme yapilir
Panteizm: evrenle tanri ayni
Teizm: evren disi tanri
Deizm: tanri dünyayi yaratti sonra karismadi/ karismiyor
Senusi: “ Kelam ilmi uluhiyet bahislerini, peygamberlerin gönderilmesini, onlarin haber verdiklerini hepsinde dogru olduklarini ve buna bagli olan hususlari bilmekten ibarettir”
Omer Nasuhi Bimen: “ Yüce Allahin zat ve sifatlarindan nübüvvet ve risalete dair meselelerden, baslangic ve sonuc itibariyle mükevvinatin1 hallerinden islam kanunu üzere bahseden bir ilmdir
Herseyin basi Allaha imandir. Inanc esaslarini, Amentüyü 3e indirgeyenler var: mebde-i selase!
-
Allahin varligi / sifatlari
-
Nübüvvet
-
Ahiret
“ kelamin gayesi Allahin birligini ispat ve temellendirme ve özellikle resulullahin nübüvvetini ispatlamak bunu savunmak ve korumak”
Kelam bilimi bas taci eyler. Onu Allahi isbat icin kullanilir. Tanrinin var oldugunu bilim ile mümkün oldugunu gösterir ve bununla tanrinin varligini ve sifatini delillendirir.
Ancak bütün bu bilim , felsefe ve yorumdan uzak olan, nötür- salt bilim!
Günümüzde özgün bir kelam tanimi: “ Islam dininin iman esaslarini ve davranislarla ilgili temel ilkelerini nasslardan hareketle belirleyen, onlari naslarin bütünlügü cercevesinde temellendirip akli yöntemlerle destekleyen ve karsi fikirleri elestirip cevaplandiran bir ilimdir.” (Bekir Topalloglu)
01.03.2012
-
Dinin kaynagi din kurucusu olan Allahtir
-
İtikadi-inanc esaslari muhakkak Allah ile iliskilendirilmesi lazim
-
Bunlar degismez ve sabittir- o yüzden ancak tevatür yolla rivayet edilmesi gerekir
-
İslam dininde dinin temel esaslari ancak böyle korunur = AKAID ilmi
-
Kelamci hem akaid ilmini bilecek hemde disa yönük ve disdan gelenlere karsi muhafaza eder- cedel
-
Makasid, degismyen dini esas
-
İslam dini hiristiyan dini gibi degil
Konsillerde herhangi bir hüküm, tanri adina hüküm koyma ve konusma olmaz- mümkün degil
Ateizm, bilimsel gelisme ve bilimsel yönle Allahin varligini ispat etmeden dolaysa, insanlarin cogu (%90-%95) bir ilahin varligina inandiklarini icin, etkisini kaybetmistir
Ancak nübüvveti red, nübüvveti inkar etmeye baslanilmistir- cagalmistir
O yüzden kelamcinin ana görevi NÜBÜVVETI korumak, peygambere sahip cikmak
Ancak ozaman din ayakta durur ve zarar almaz
Aksi takdirede ibadatlar, muameltalar ve ukubatlar- hepsi eksik kalir
-
Kilise gücünü bilimi redderek kaybetmistir
-
Özellikle Orta Cag´da kilisenin egemenligini saglayabilmek icin Gelileolar, Kopernikler öldürülmüstür
-
İslam dini bilime daima önem vermistir
Kelam Ilminin Amaci: ==== EN TEMEL AMACI ISLAM DINININ IMANA VE DAVRANISLARA YÖNELIK ANA EsASLARINI MÜTEVATIR NASSLARDAN HAREKETLE TESPIT ETMEK VE SONRASI BUNLARI AKIL YÖNTEMLERLE TEMELLENDIRIP SAVUNMAK!!! (kalausurfrage) SAADET-I DAREYN
-
Insanin varolussal sorular sonrasini saglamak sonra bunlari tatminkar sekilde cevap vermek
-
Yaii tefekküre resebbus eder
-
Anlamin sebebine inanarak cevap vermek / konusmak
Imam gazzaliýe göre kelam külli bir ilimdir...
07.03.2012
Hüccetü´l islam Imam-i Gazzaliýe göre kelam ilminin Mertebesi:
-
Gazzali kelam ilmi ile diger islam ilimlerini birbirinden ayirir
-
Ona göre kelam KÜLLI bir ilimdir, cünkü “genel olani” arastiri ve en temel prensipleri belirler. Tefsir, Hadis, ahlak (tasavvuf), fikih ve fikih usulü gibi ilimler ise kelam ilmine nispetle “CÜZI” ilimlerdir
-
Gazzaliýe göre islam dininin tanri ve evren tasavvurunu belirleyen kelam, ilimlerin en üstünüdür (Esreful ulum)
-
Diger dini ilimleri faaliyetlerinde kelasm ilmini esas almak, onun belirledigi tabri evrenm tasavvuru üzerinden yürütmek zorundadirlar
-
Gazzali islami ilimleri bir sisteme koymus
-
Gazzali ilk kelam ilmini elestiriyor “el munkizu mine´d delale´de kelami elestiriyor. Ancak daha sonra hayatinin sonlarinda, tecrübe edindikten sorna kelamin ilimlerin en sereflisi ve üstünü oldugunu anliyor
-
---- el mustasfa: ilimleri tasnif ediyor
-
Kelam ilmi k+üllidir, cünkü varligin ve esyanin tamamini konu edinir
-
Kelamci esyayi hemen ikiye ayirir:
-
Allah = Muhdis (var eden) kadim
-
Evren= muhdes (yaratilmis)
-
Allahin disinda herkes/ hersey MASIVA olarak görülür
-
Allaha bagli diger seyler PROFAN´dir!!!
-
Evreni tanrilastirmamak lazim, evren allahin bir yanismasi olamaz (Hallaci mansur gib enelhak gibi tabirleri yanlis)
-
Aristoteles kozmolojisi= kevne fizik sadece bu dünyada vardir. Bunlar ilahi ÖZ´den gelir EZELi-EBEDI
-
5. Element- uzayda ETER var
-
Kevn fesada ugramaz
-
Kelamcilara göre insan evren gibi Ilahi sifatlara nail olamaz
-
Insan da evren de PROFANDIR!!!!
-
“Ruhu insanin asli, özü, beden onun önemsiz kilifi” (Gnostik yaklasim- böyle görmek de olmay. Beden asagilanamaz. Tipki seytanin yaptigi gibi... toprak KESIF bir maddeyi ifade eder. Biz insani hicbir zaman topraksiz bir sekilde düsünemeyiz!!! . Maddi hüvüviyet cisim olmaksizin olmaz (bu kelamcilarin ruhu inkar ettikleri anlamina gelmez- melekler gibi Latifdirler, görülmezler
-
Monizm: Ruh ve beden aynidir
-
Dualizm: Ruh ve beden ayridir, önemli olan ruhtur denir
-
Kelamcilara göre Ruh olmadan beden, beden olmadan da Ruh olamaz (ahiretteki Ruha özel beden verilecek)
-
Evren tanri degildir, profandir
-
1. Tanri
-
2. Evren
-
=> bu ayrimi yapmak tevhid inancini müdafaa edebilmek icin gerek. Tabri disinda hicbirsey melekler, esya vs (masiva) tanri ile özlestirilemez. Tanri disinda bir kutsalliyet yok. Bunu yapmakla sirkin kökünp kurutmus olur Lailaheillallah düstürünü tevhidi korumus ve yaymis oluyor
-
Kelamcilara göre sadece Allah fizik ötesidir
-
Onun disinda hersey MADDE+ ZAMAN+ MEKANA baglidir
-
Evrendeki tüm varliklar Atomlardan olusuyor. Daha kücük bölümlere bölünmeyen (bilimden farkli atom) cevheri ferd
Kelam ilminin Konusu:
-
Mesail ve mekasid: Ana meseleler ve gayeler. Dogrudan dini akideleri yani inanc esaslarini olusuturan temel konulari icerir. Baslangictan itibaren Islamín temel akide- iman (amentu) konularini aynidir, degismemistir, degismeyecektir = TENMEL ITIKADI MESELELERI TEMELLENDIRME
-
Mebadi ve vesail: ilkeler ve vasitalar. Dogrudan dini akide akonusu olmadigini halde bu ana konulari aciklama ve ispat etmeye yarayan bilgilere denir. Zamanin ihtiyaclarina, dönemin kültürüne, ilmi gelismelere paralel olarak, ana esaslari aciklamaya yarayan bu bilgi ve prensipler dehisebilir. (örnek: Mütekaddimun dönemde de mevcud, müzteahhirun dönemde malum) Dinamik olma zorunludur. Kutsallastirmak kelam icin felaket demektir
-
Kelamin asil alani Mebadi ve Vedsail
-
Akidenin temelo mesail ve Makasid
-
Kelam ilmi evren-tanri ayrimi ile bilimsel yönle tanriyi tespit etme ile dünyanin gurular, avatarlar ve seyhlerin degil, metafizik olan bir ilahin eseridir. Böylelikle sirk engellemis, tevhid inanci temellendirilmis oluyor
14.03.2012
-
Kelam ilminin dogusu, zuhur etmesinin iki temel nedeni vardir:
-
Ic sebep: firkalasma, siyasi, dini ve ictimai sebepler
-
Dis sebep: islam disi, felsefe ve kültür (medeniyet) ile tanisma, icice yasamadan dolayi
-
Kelam ilminin dogusu, islam dinin temel itikadi sorunlari cozebilmek icin dogmustur/ zuhur etmistir
-
Usulu´d- din olan kelamin gelismesi, dallanmasi, budaklanmasini dis etkilere borclu (Yunan felsefesi, dis dinlerin katkisi köklenmesi dis etkilere dayali
-
Karmasik düsünce aglarini cözmek düsünce tarihine ait, kelam bu temel itikadi sorunlari cözmeyi hedef almistir. Bunun icin ic ve dis sebepler etkili olmusutur
-
Cahiz, kitabu´l hayevan (aslinda kelam kitabi degil ama kelam kitabi olarak gecer) o dönemden önce, yani kelamin baslangici, dogusu zamanindaki eserler kayip, ekimizde yok (bu kitablar kayib, peki var olduklarini nerden biliyoruz
-
Makalat kitablari, mesela Ibn Nedim el fihristí: Vasil b. Ata, Nazzam, Cahiz gibilerin yazdiklari eserlerden bahsediyor
-
Erken dönem kelam hakkinda diger kaynaklar nedir? Kaynaklar eksik, günümüze ulasmamis
-
Cahiz. Kitabu´l Hayevan
-
Esariyyi, Makalatu´l islam: kelamin dogusundan sonra derinlesmesi dis gücler vesilesiyle olur. Müslümanlar bu dis düsüncelerini, mesela Aristo mantigini veya Atomculugu öyle bir yorumla almislardir ki, ona adeta yeni bir yüz verip dine- ktaba uygun hale getirip adeta yeniden insaa edip almistir (copy-paste degil- süzgecten gecerek yeniden insaa etme, yoruma tabi tutarak)
-
IC Sebepler: Kur´an´in düsünmeyi arastirip sorgulamayi emretmesi:
-
Kuran akletmeyi- düsünmeyi emrediyor (sirf atalarindan gelenleri taklit edip ona göre iman etmeyle olmayacagini anlatir bizlere
-
Kuranin kendi ic yapisi bile farkli dusunmeye tesvik etmistir = bu Kuranin caglar üstü, evrensel be herkesin anliyacagi sekilde, herkese uygun bir kitap oldugu apaciktir
-
Peygamberimizin zamaninda zuhur eden sorunlar ona danisilarak hallediliyordu. Vahiy gelmese bile Resulullah FETANET sifatiyla hallederdi
-
Kuran ayetleeri ve hadisler sinirli ama insanlarin karsilastiklari problemerl sinirsiz
-
Hz. Peygamberin vefatindan kisa bir süre sonra cesitli din ve kültürlerledeki ülkerler fethedilmis ve bircok insan, o kültür ve medeniyete sahip olsnlsr Müdlümsn olmustur. Dolayisiyla Islamiyet bu kültür ve medeniyetlerle yüzyüze gelmistir, bir anda yasamistir
-
Sorunlar zuhur etmistir!
-
Farkli din ve medeniyetlerden gelen yeni Müslümanlarin zihinlerindeki dini problemleri cözmek icin alimlere sorular sorup cevaplar almalari
-
Islamin yayilmasi kelamla, ilmi mücadeke ile, fikri dialektik ile olmustur, Kilicla degil
-
Yabanci din- kültür ve medeniyetlerle fikri mücadele – münakasa yapilmistir
-
İlk fikri ayriliklar Peygamerimizin vefat etmesiyle baslar
-
Halife secimi (sakifetu beni saide – sa´d b. Ubade ensarlar tarafindan secilmek üzereyken Hz. Ebubekir ve Ömer bu toplantiyi basiyor ve Hz. Ebu Bekiré biad ediliyor
-
Aslinda Hz. Osmanin Hilafetinin ikinci yarisina kadar (ikinci 6.yilina kadar) firkalasma olmamistir
-
Taki hz osmanin Sehit edilmesiyle sonuclanan son yillarindaki karkagasalar vuku bulana kadar- kendi evinde büyük fitneler sonucunda “müslümanlar tarafindan2 sehit edilmistir- emveiogullari bu durumdan dolayi müzdarib olmus ve Kan davasi gütmüstür- intikamini istemistir (travma yasamistir) Sam valis (hz.) Muaviye hz Osmandan sonra Halife olan Hz Ali´ye karsi gelmis, onu Hz Osmanin katillerinlerini bulmak istemedigini ve onu sehit edenlerle birlikte oldugunu iddia etmistir (Abdullah b. Ebubekir Hz. Osmanin öldürmek isteyenlerin arasindaydi, Hz. Ali ona daha sonra valilik görevi verdi...)... daha sonralari Hz. Aliye karsi bir cok cephede savas acildi CEMEL, SIFFIn, hariciler, Tahkim... daha sonra Kerbela, Harre, Haccaci Zalim vs... dolayisiyle firkalar ve görüsler zuhur etmistir... Hariciler, Sia, Mürcie, vasil b. Ata, Mürtkibi kEbire...
Kelam Tarihi:
-
Bir şeyı haram kılma yetkisi ancak Allah”a aittir
-
Bir şez hakkında onun tahrim veza keraheti gibi helalliğin yıddına bir hğkğm yoksa (nassda yoksa) o özünde MÜBAHTIR
-
“Allahın haram kılmadığını sen kendine nasıl haram kızıyorsunççç’ Ayet tahrim)
-
Sıffın savaşı fırkalasmalrın ve gruplaşmaların tohumunu atmıştır (özellikle tahkim olayı = Kuran uçlarına (500) mushafççç Muaviyenin hakemiÇ Amr bin el As, Hzç Alinin ise Ebul Musa el eşari
-
Mutezıle, Vasıl b Ata kelamın kurucusudur
-
Mutezıle öncesi inanç grubları: Haricilik, Şiilik, Mürcie, Cebriye, kaderiyye, müşebbihe ve mücessime
-
Hariciler: “huruç” = itaatten ayrılıp isyan eden, dinden uzaklaşan. Siffin savasindaki tahkim olayina karsi cikip, Hz. Alinin ordusundan ayrilip tahkimi red, onu Kabul edenleri ise tekfir etmislerdir. Kurani Tevil ve tefsir´e gitmeden oldugu gibi inanirlar, Naslari zahirine gore kendi dar görüslerioyle ele alirlar .Haricilere gore halife Sia´daki gibi nassla belirlenmez, ümmet secer- köle bile olsa. Eger halife gevseklik gösterirse ona isyan edilir ve azledilir, görevinden alinir
-
Siilik: Aslinda taa paygamberimizin vefatindan hemen sonraya kadar götürülebilinir- onun veaftindan sonra onun yerine imam secilme tartismalari Sia´nin baslangiclari. Aslolarak Hz Osmanin son 6. Yilinda onun sehadetiyle balsamistir. En önemli unsur IMAMET. 5 Bölüme ayrilirlar
Imamlarin yanilmaz olmadigini söyler, bir hatayi hata olarak görmezler = imamlara tanrilik atfederler
Hassan Sabbah: batini = nizamu´l mülk yikmis, taki mogollar Alamut kalesini yikana kadar
Temel Sii Inanc Ilkeleri:
-
Vasiyyet: Siilere göre Hz Muhammed Kendine halife olarak Hz Aliye vasiyet etmistir. Imamet secimle degil, nassla
-
Ismet: Hz. Ali ve ondan sonra gelen imamlar, her türlü kücük- büyük hata ve günahtan uzaktir
-
Ricat: Siilere göre gizli imam bir gün dönüs yapip (ricat) tekrar ortaya cikacak, yapilan zülümlere son verip dünyayi adaletle dolduracaktir
-
Takiyye: Tehlikeli durumlarda inanclar gizlenir
-
Mürcie: Ertelemek, ümit vermek “aralarinda savasan müslümanlarin durumunu ahirete erteleyen ve Allahin rahmetiyle ümit veren grubu ifade eder
Mürcie orta yolu secti: Hariciler ve siilere karsi tavir almistir (Iman ayri, Amle ayri) iman, amelden bir cüz degildir demistir, yani mürtekib-i kenirenin akibetini ahirete birakmistir (imanin varsa herseyi yap/yapabilirsin diye asiri düsüncelere sahip olanlar cikmistir)
-
Kaderiyye: kadere karsi cikanlar anlaminda) Ilahi kaderi reddederler. Ma´bed el cüveyni, Gaylan ed Dimeski en önemli temsilcileri. Emevilerin baskilarina ragmen zulüm niteligi tasiyan ilahi kaderle iliskin olmadigini bu tür kötülüklerin failinin bizzat insanlar oldugunu söylemislerdir. Daha sonra emevilerin yikilisi ve abbasileriin tahta gecmesine sebep olmus.
-
Cebriyye: (cehmiyye) CAD b. DIRHEM ve CEHM b SAFVAN- insanlarin özgür iradesi yoktur. Mutezile ile yakin irtibat. Cehm b Safvan ilk kelamci olarak belirtilir (bazilari Muteziledendir der). Ilk defa araz-cevher, cevher-araz iliskisini getiren kisi. Mutezileye zit görüslere sahip, herseyi Allah yapar, insanlar PIYONDUR, FIILERIN INSANA NISBETI ISE MECAZIDIR. Su nasil akiyor, tas nasil dusuyor,günes nasil doguyor ise INSAN HAREKETLERI DE OYLE. Cebriyeye göre insan Allahin iradesi karsisinda Rüzgarin önündeki yaprak gibidir.
Kaderi kabul ettikleri icin CEBRIYYE (cebr= zorlama), Cehm bin Safvan kurucusu oldugu icinde Cehmiyye
Not: ILIM MALUMA TABIDIR. ALLAHIN ILIM SIFATI BIZE GÖRE, BIZDE OLUSAN TASAVVURA GÖREDIR)
-
Müsebbihe ve Mücessime: Tesbih: Allahi yaratiklara benzetme, tecsim=Onu bir cisim gibi siradan bir varlik olarak tanimlamadir
Bunlar Kuranda gecen YED, VECH, AYN, ARSA ISTIVA, ALLAHIN GELMESI gibi ifadeleri tevil etmez dogrudan kabul ederler
Selef Alimler (Enes b. MALIK) tesbihleri yorumlamaz tevil etmez- mahiyetini biz kavrayamayiz derler
Ilk KELAM TARTISMALARI:
-
BÜYÜK GÜNAH
-
KADER
-
KELAMULLAH VE SIFATLER
-
IMAMET
-
Büyük Günah:
-
Maide 32: bir müslümani öldürmenin büyük günah oldugu belirtilir
-
Hz. Osmanin sehit edilmesinden sonra Halife olan Hz. Ali ile onun hilafetine karsi cikanlar arasinda yasanan CEMEL ve SIFFIN savaslarinda bir cok müslüman ölmüstür
-
Müslümanlaerin iktidar icin birbirini öldürmeleri büyük günah mi?Büyük günahla iman bir arada olur mu?
-
Hariciler: Büyük günah isleyen küfürdedir!
-
Mürcie: Amel imandan bir parca degildir, dolayisiyla büyük günah isleyen dinden cikmaz
-
Mutezile: Ne haricilerdeki gibi küfürde, ne de mürcie gibi tam olarak imanda: ikisinin arasinda bir yerde. El menziletu beynel menzileteyn المنلزلة بين المنزلتين Yani bir MÜRTEKIB-I KEBIRE FASIKTIR2, ne imandan cikmistir ne de tam olarak imandadir.
-
Maturidiler: basta Ebu hanife olmak üzere ameli imandan bir parca görmediklerinden yukaridaki üc mezehebin görüslerine karsiliktir. Maturidiye (Ebu Hanifeye) göre helal saymamak sartiyla büyük günah isleyen kisi mü´min olarak kalmaya devam eder. Tövbe kapisi aciktir allahdan af dileyebilir. Mesela nir kisi namazi tembelliginden kilmiyor ve bunun farziyetini kabul ediyorsa o günahkar olur ama dinden cikamaz (veya zina isleyen bunun zina oldugunu biliyor ve inkar etmiyorsa) ancak namazin farziyetini (veya zinanin haramligini) inkar ediyor veya alay edercesine hör ve hakir görüyorsa küfre düsmüs olur
Kuranin cesitli yerlerinde günah isleyenlerin allaha tevbeye cagrilirken onlara “inananlar” seklinde hitab edilmektedir (Nur 31, tahrim 61)
Diger tarafdan Ehli Sünnet, Asiri Mürcie gibi de davranmamis, kisi günah islediginde kafir olmasa da isledigi sucun karsiligini muhakkak görecegini ifade etmistir
-
KADER: (Ölcü ve miktar demektir)
-
Kamer 49: Biz herseyi bir ölcüye göre yarattik...
-
Allah tealanin bütün nesne ve olaylari ezeli ilmiyle bilip belirlemesi
-
Kader konusu gerek müsrikler (Enam 148, Ali imran 154) gerekse 4 Halife zamaninda gündeme gelsede ilk sistematik dile getiren emeviler zamaninda 1.) MABED EL CÜHENI dir
-
O özgür irade ve adalet ilkesi konusunda kendisinden sonra gelecek Mutezilileri etkilenkstir
-
Kaderiyye insanin hür ve bagimsiz iradesi ile hareket ettigini ve fiillerini sadece kendi gücüyle yaptigini savunmustur
-
2.) Hasan el BASRI emevi halifesi Abdülmelikb Mervana bir mektub yazarve insanin fiilerinde özgür oldugunu savunur. Eger böyle olmus olmasaydi Kuranda güzel amel isleyen övülmez, islemeyen de kinanmazdi
-
3.) Gaylan Ed DIMESKI. Ömer b Abdulazize mektub yaziyor. Ayipladigini yaptiran ve cezalandirdigina zorlayan bir tanrinin adil olmayacagini belirtmistir
-
KADERIYYE MENSUBLARI:
-
1. MABED EL CÜHENI
-
2. HASAN EL BASRI
-
3. GAYLAN ED DIMESKI
-
CEBRIYYE= insan allahin iradesinin yaninda rüzagrdaki yaprak gibidir!!!
-
Mutezile ne kaderiyye ne de cebriyyeyi tutar, onlarin arasinda. Ancak kaderiyyeye daha yakin KUL KENDI FIILINI KENDI YARATIR!
-
Ehli Sünnet: Kul ister, Allah yaratir. Külli iradenin icinde cüzi irademiz vardir
22.03.2012
-
Kelamullah ve Sifatullah:
-
Allahin kelam sifatina iliskin tartismalar islamin erken dönemlerinden itibaren baslamis olup, hem kelam ilminin dogusuna hemde ona kelam isminin verilmesinde etkili olmustur
-
Cebriyyeden Cad b. Dirhem ve cehm b. Safvan Kuran mahluktur görüsünü savunmanin yaninda ilahi sifatlarin varliginida inkar etmisler
-
Mutezile: Taaddud-i kudemaa (nice ezeli ve ebedi varliklar) varliklar yaratmis olmuyormusunuz diye bir elestiri gelir. Kadim sifatlar konusunda Cehmiye kadar asiriya gitmemis, SIFATLARLA ZATIN AYNISI oldugunu söylemis 8bu görüsü hariciler, zeydiyye, rafiziler ve mürcie benimsemistir)
-
Ehli Sünnet: Allahin sifatlari ne aynisidir ne de gayrisidir.
-
Ehli Sünnete göre kelamullah:
-
-
Imamet: SIA´nin benimsedigi inanc. Özellikle Kerbela´dan sonra imamet konusu kelami boyut kazandi
MU´TEZILE.
-
Vasil bin Ata Hasan Basrinin meclisinden ayrildi diye komnu mürtekib-inin durumunu tartisirken المنلزلة بين المنزلتين diyerek o meclisden ayrildi
-
Mutezile mezhebi islam kelaminin olusumuna en büyük ve bir nevi katkisi olan mezheptir, itikadi meselelerin yorumuna akla öncelik verir
-
Bagdatin iki ekolü:
-
1. Basra Ekolü: Ebu huzeyl el Allaf
-
2. Bagdat Ekolü: Bisr bin Mu´temir (mihneye katilan ekol)3
-
Mutzeilede akil ön plandadir:
-
mesela Husun Gubuh meselesindeEsarilerin ziddina bir seyin kötü oldugu icin Allahu tealanin onu haram kildigini iddia ederler
-
Mutezile kendine ehlul adl ve´tevhid der. اهل العدل و التوحيد
-
Ne kadaer akla önem verirse versin, vahiyden bagimsiz bir olusum degildir, felsefeden de iste tam bu noktadan ayrilir
Mu´tezilenin 5 temel ilkesi:
Bu 5 temel esasi olusturan, Atomculugu insa edilmesinde, kelamin sistemlesmesinde etkisi olan sahis EBU´L HÜZEYL EL ALLAF
-
Tevhid
-
Adalet
-
Vaad ve Vaid
-
المنلزلة بين المنزلتين
-
El emru bil maruf ve´n nehyi anil münker
29.03.2012
Sonuc olarak Mutezile:
MUTEZILE Emevı döneminin sonlarina dogru Basrada dogdu, fikri acidan zirvesine Abbasiler döneminde ulasti...
“Islam dini kedini kilicla ispat eden- gösteren bir din degil fikirle kendini gösteren ve ospat eden bir dindir. Fetihlerle birlikte medeniyetler ve fikirler islam cografyasina müdahil oldu.
-
Mutezilenin dogusu ilk dinler ve kültürler arasi dialogun bir sonucu olarak olusmustur. Bu fikri münakasalar karsilikli etkilsemimle ortaya cikmistir
-
Bu islam cografyasina gelen yeni dini ve fikri görüsler islamdan daha üstün olma iddiasina karsi gelebilme amacli kelam ilmi dogmustur
-
Mutezileye göre bir Peygamberle normal bir insann imani ayndir, cünkü iman kabul etmek demektir, Allaha iman etmelidior, Ya iman edrsin ya da etmezsin, o yüzden imanin azalmasi veya artmasi söz konusu degildir
-
Ehli sünnete göre Kafir insan, Allahin varligina inanmayan degil, Peygamberden gelen bir ahberi, saglam/sadik/tevatür haber rededendir. O yüzden NÜBÜVVET en önemli konulardandir. Kelam ilminde kelamcilar nübüvveti ispatlamak, korumak ve müdafa etmekle mükelleftir. Haberi vahid degil, kesin bilgi arz eden müteavtir haberi kabul ederler o yuzden
-
Mutezileye göre Peygamberlik iddia eden Fizik Kurallari ve Kanunlarini gecersiz kilan bir sey göstermelidir. Bunu da sadece allahin emriyle yapabilir
-
Islam dininin ilk fizikcileri kelamcilardir
Mutezilenin en temel ilkeleri:
-
TEVHID:
-
Varliginin birligi degil, ALLAHIN BIRLIGI ILKESI.
-
Varligin ikiligini gerektirir Tevhid ilkesi, aksi takdirde bu sirk demek olur. Varlik ikidir a) Tanri ve b) Evren
-
Yani buna biz KADIm – HâDIS ayrimi Allah evren diyoruz
-
Mutezileye göre Allahu Teala zatindan ayri bir ilim sifati yoktur, ama zatiyla hereyi bilendir (Ehli sünnete göre allahin zati ve sifati ne aynisidir ne de gayrisidir=> buna karsilik mutezile der ki: Böyle demekle Teaddudi kudema= Kadim varliklarin cogalmasi demek olur)
-
ADALET:
-
Cebriyye´ye karsi gelistirilmistir
-
Dünya görüsü Atomculuk = Cevher- Araz iliskisi üzerine kurulmustur CEVHERI FERD
-
Allah kullarina asla zulmetmez. Kul icin hayirli ve elverisli (Aslah) olani yaratmak Allaha vacib´dir (VUCUB ALELLAH)
-
VAAD – VAID:
-
Bu dünyada yaptiklarimizin öteki dünyada muhakkak karsiligini alacagiz CENNET-CEHENNEM
-
المنلزلة بين المنزلتين
-
Mürtekib-i kebire küfre düsmemekle birikte dinden cikar, Fasik olur, arada bir yerde kalir (Küfür ile iman arasi). Ancak Allah efederse tekrar mumin olur yani tövbe ederse.
-
Mutezileye göre amel imandan bir cüzdür
-
El emru bi´´l ma´ruf ve´n nehyu ani´l münker:
Bu ilke mutezilenin baskici bir firka haline gelmesine yol acmistir (MIHNE OLAYI)
Kötülük görüldügünde onu elle düzeltmek mutezile icin farz-i ayin
29.03.2012
EHL-I SÜNNET ve´l cemaat
-
Hz. Peygamberin ortaya koydugu yolu benimseyenler
-
Sünnetten maksat, dini teblig ve beyan etmekle görevli bulunan Hz. Oeygamberin islamin temel konularini anlama ve benimseme tarzidir
-
CEMAAT= her deirdeki müslümanlarin büyük cogunlugu (sevad-i Azam) ve müctehid alimler gibi farkli sekillerde yorumlanmis olup inanc, ibadet, ahlak ve hukuk cepheleriyle islamin bir bütün olarak sonraki nesillere aktaran ashab
-
Buna göre ehli sünnet: “Hz Peygamber ile ashap (cemaatinin) dinin temel konularinda ortaya koyduklari prensipler
-
Peygamberimizden sonra fikri-siyasal ve sosyal ihtilaflar zuhur etti
-
Fetihlerle yeni medeniyetler, diller ve dinlerle islamiyet tanismis ve karismis (ihtilat)
-
Bir diger önemli tartisma konusu ise Ru´yetullahdir:
-
Mutezileye göre Allah zaman ve mekandan münezzehtir, o yüzden onu göremeyiz, cünkü görme fizikseldir, allah ise fizik ötesidir
-
Ehli Sünnete göre görülecektir
KELAMULLAH:
-
Mutezile´ye göre kadimlik sirf Allahin zatina mahsustur
-
Allah Zaatinin bir taalluku kadim olamaz Mutezileye göre Kuran mahluktur
-
Ahmet b. Hanbel bu görüse aykiri = MIHNE 22-23 sene sürmüstür
SELEFIYYE:
-
Önce gelmek, gelip gecmek anlamina gelir
-
Selefiyye akaid konularinda ashab-i ikram, tabiin ve onlari takib edenlerin yolunu izleyenler hic bir sekilde akli yorum, felsefe ve mantiga basvurmaksizin
-
Selef metodu: Nasslarda olan mütesabih ayet ve hasileri- tesbih ve tecsim tehlikesine düsmeme amacina bagli olarak zahiri manalarini almamak, bunun yaninda tevile de gitmemekten ibret alan TESLIMIYETCI BIR METOD
-
Ayetleri oldugu gubu kabul ettikleri icin Sifatiyye de denmistir
Selefiyyenin 7 esasi:
-
Takdis (Allah yaratiklarina benzemez)
-
Tasdik: Allah kendisini nasil vasiflandirdiysa öyle inaniir
-
Aczi
-
Itiraf
-
Sükut
-
Imsak
-
Keff ve marifet:
Dostları ilə paylaş: |