1960 larda üretim kaynaklarının tam ve etkin biçimde istihdamını sağlamak, istikrar içinde iktisadi kalkınmayı hızlandırmak, iktisadi kalkınmada bölgesel dengesizlikleri azaltmak, dış ticareti geliştirmek v.b. amaçlarla plânlamaya gidilmiştir. Fiyat oluşumu geniş ölçüde devletin kontrolü altındadır. İktisadi ve sosyal yaşamın adalete, tam çalışma esasına ve herkes için insanlık haysiyetine yaraşır bir yaşayış düzeyi sağlanması amacına göre düzenlenmesi, başka bir deyimle, sosyal bir piyasa ekonomisi kurulması için çaba harcanmaktadır.
Günümüzde hemen hiç bir ülkede liberal kapitalizm mevcut değildir. Marksist sosyalizme karşı olan sanayi ülkelerinde kapitalist piyasa ekonomisinin temel ekonomik kurumları muhafaza edilmekle beraber, devlet aldığı tedbirlerle daha adil bir gelir bölüşümü sağlamaya, herkesin toplumun olanaklarına uygun bir yaşam düzeyine ve sosyal güvenliğe kavuşturulmasına yönelik politikalar izlenmekte; kısaca Alf. Müller-Armack'ın deyimi ile bir çeşit sosyal piyasa ekonomisi oluşturulmaya çalışılmaktadır
Günümüzde hemen hiç bir ülkede liberal kapitalizm mevcut değildir. Marksist sosyalizme karşı olan sanayi ülkelerinde kapitalist piyasa ekonomisinin temel ekonomik kurumları muhafaza edilmekle beraber, devlet aldığı tedbirlerle daha adil bir gelir bölüşümü sağlamaya, herkesin toplumun olanaklarına uygun bir yaşam düzeyine ve sosyal güvenliğe kavuşturulmasına yönelik politikalar izlenmekte; kısaca Alf. Müller-Armack'ın deyimi ile bir çeşit sosyal piyasa ekonomisi oluşturulmaya çalışılmaktadır
SOSYAL DEMOKRASİ
Marksist teori Batı ülkelerinde başlayan sanayileşme hareketi ile üretimin büyük çapta işçi istihdamı ile gerçekleştirilmesi, çiftçi, esnaf ve sanatkârdan oluşan küçük burjuva sınıfı yanında büyük burjuva ve işçi sınıfı meydana gelerek, bu iki sınıf arasında iktisadi farklılaşmanın giderek artması;
buna karşılık sanayileşme hareketi ile gelişen liberal görüşün de etkisi ile devletin üretim organizasyonuna ve işçi ile işveren arasındaki ilişkilere her türlü müdahaleden çekinmesi, işçi sınıfının her türlü himaye ve güvenlikten yoksun olması, gelir bölüşümünde artan eşitsizlik ve devrevi işsizliklerin sebep olduğu sefalet gibi değişme ve gelişmelerin etkisi altında ortaya atılmıştır.
buna karşılık sanayileşme hareketi ile gelişen liberal görüşün de etkisi ile devletin üretim organizasyonuna ve işçi ile işveren arasındaki ilişkilere her türlü müdahaleden çekinmesi, işçi sınıfının her türlü himaye ve güvenlikten yoksun olması, gelir bölüşümünde artan eşitsizlik ve devrevi işsizliklerin sebep olduğu sefalet gibi değişme ve gelişmelerin etkisi altında ortaya atılmıştır.
Oysa, XIX uncu yüzyılın ortalarında ve XX inci yüzyılın başlarında işçilerin sendika kurarak çalışma koşullarını kendi lehlerine düzeltmek için güç birliği yapmaları, sosyal sigorta ve sosyal yardımla sosyal güvenliklerinin sağlanması, devletin kanunlarla çalışma hayatını düzenleyerek işçiyi koruması gibi gelişme ve değişmeler kapitalizmin proletarya diktatörlüğü ile sonuçlanacağını savunan Marksist teoride revizyon yapma yolundaki düşünceleri beslemiş; sosyalizmin ihtilâlle değil, demokratik yolla, evrimle gerçekleştirilebileceği yolundaki düşünceler güç kazanmıştır.
Oysa, XIX uncu yüzyılın ortalarında ve XX inci yüzyılın başlarında işçilerin sendika kurarak çalışma koşullarını kendi lehlerine düzeltmek için güç birliği yapmaları, sosyal sigorta ve sosyal yardımla sosyal güvenliklerinin sağlanması, devletin kanunlarla çalışma hayatını düzenleyerek işçiyi koruması gibi gelişme ve değişmeler kapitalizmin proletarya diktatörlüğü ile sonuçlanacağını savunan Marksist teoride revizyon yapma yolundaki düşünceleri beslemiş; sosyalizmin ihtilâlle değil, demokratik yolla, evrimle gerçekleştirilebileceği yolundaki düşünceler güç kazanmıştır.
İngiltere, Fransa ve Almanya'da özel mülkiyet ve girişim özgürlüğüne dayanan sınai gelişmenin sebep olduğu eşitsizlik, burjuva ile proletarya arasında iktisadi farklılaşmanın artması işçi sınıfının sömürülmesine son verecek ve ekonomik eşitliği sağlayacak daha adil bir sistemin kurulması yolunda K. Marx'tan önce ortaya atılan sosyalist düşünce ve girişilen eylemler;
İngiltere, Fransa ve Almanya'da özel mülkiyet ve girişim özgürlüğüne dayanan sınai gelişmenin sebep olduğu eşitsizlik, burjuva ile proletarya arasında iktisadi farklılaşmanın artması işçi sınıfının sömürülmesine son verecek ve ekonomik eşitliği sağlayacak daha adil bir sistemin kurulması yolunda K. Marx'tan önce ortaya atılan sosyalist düşünce ve girişilen eylemler;
karşılıklı sevgi, bağışlama ve kardeşliğe dayanan ve herhangi bir zorlama şeklinde insan kişiliğinin dokunulmazlığına tecavüzü reddeden dini inancın sınıf kavgasına, sınıf kin ve infialine, şiddete dayanan devrimci marksist düşünceye ters düşmesi, Batı ülkelerinde devrimci marksist sosyalizm yerine, temel kişisel özgürlükleri ve güdüleri koruyarak, insanın insanca yaşamasını engelleyen aşırı ekonomik ve sosyal eşitsizlikleri ortadan kaldırmayı amaçlayan bir sosyalizm türü daha fazla taraftar toplamıştır.
karşılıklı sevgi, bağışlama ve kardeşliğe dayanan ve herhangi bir zorlama şeklinde insan kişiliğinin dokunulmazlığına tecavüzü reddeden dini inancın sınıf kavgasına, sınıf kin ve infialine, şiddete dayanan devrimci marksist düşünceye ters düşmesi, Batı ülkelerinde devrimci marksist sosyalizm yerine, temel kişisel özgürlükleri ve güdüleri koruyarak, insanın insanca yaşamasını engelleyen aşırı ekonomik ve sosyal eşitsizlikleri ortadan kaldırmayı amaçlayan bir sosyalizm türü daha fazla taraftar toplamıştır.