Moneterist görüş, klasik teoride olduğu gibi ekonominin kendiliğinden ve daima tam istihdamda olacağını kabul eder. Bu nedenle devletin keyfi (takdiri) para ve maliye politikası uygulaması önlenmelidi
Moneterist görüş, klasik teoride olduğu gibi ekonominin kendiliğinden ve daima tam istihdamda olacağını kabul eder. Bu nedenle devletin keyfi (takdiri) para ve maliye politikası uygulaması önlenmelidir.
Moneterist görüş, klasik teoride olduğu gibi ekonominin kendiliğinden ve daima tam istihdamda olacağını kabul eder. Bu nedenle devletin keyfi (takdiri) para ve maliye politikası uygulaması önlenmelidir.
Moneteristler özellikle artan oranlı gelir vergisi yerine düz oranlı gelir vergisinin getirilmesini önermektedirler. Friedman’a göre, %15 veya % 16 oranında uygulanacak gerçek bir düz oranlı vergi, istisna ve muafiyetlerin sürdürülmesi halinde % 12-50 arasında uygulanan vergi oranı ile aynı hasılatı sağlayabileceğini, istisna ve muafiyetlerin sayısı artırılırsa, düz oranlı vergi oranının % 17’ye çıkarılabileceğini öne sürmüştür.
Moneteristler özellikle artan oranlı gelir vergisi yerine düz oranlı gelir vergisinin getirilmesini önermektedirler. Friedman’a göre, %15 veya % 16 oranında uygulanacak gerçek bir düz oranlı vergi, istisna ve muafiyetlerin sürdürülmesi halinde % 12-50 arasında uygulanan vergi oranı ile aynı hasılatı sağlayabileceğini, istisna ve muafiyetlerin sayısı artırılırsa, düz oranlı vergi oranının % 17’ye çıkarılabileceğini öne sürmüştür.
RASYONEL BEKLENTİLER TEORİSİ
Rasyonel Beklentiler Teorisi, 1960’lı yılların sonlarında klasik iktisat teorisinin temel ilkelerini benimseyerek ortaya çıkan yeni bir ekonomik teoridir. Rasyonel Beklentiler Teorisi Moneterizmin bir dalı olarak görülebilir. Ancak Moneterist iktisatçıların hepsi Rasyonel Beklentiler Teorisi’nin tümünü kabul etmemektedirler.
Rasyonel Beklentiler Teorisi, Klasik iktisatçıların yaklaşımına benzer şekilde insanların iyi bir şekilde bilgilendirildiklerine ve bunu çok iyi kullandığına inanmaktadırlar. Bunun yanında piyasada fiyatların ve ücretlerin esnek (flexible) olduğunu savunurlar. Bu yüzden işsizliğin daima gönüllü (voluntarily) olduğunu savunurlar. İnsanlar gerçek ücretlerin çok düşük olduğunu düşündükleri için işsizdirler.
Rasyonel Beklentiler Teorisi, Klasik iktisatçıların yaklaşımına benzer şekilde insanların iyi bir şekilde bilgilendirildiklerine ve bunu çok iyi kullandığına inanmaktadırlar. Bunun yanında piyasada fiyatların ve ücretlerin esnek (flexible) olduğunu savunurlar. Bu yüzden işsizliğin daima gönüllü (voluntarily) olduğunu savunurlar. İnsanlar gerçek ücretlerin çok düşük olduğunu düşündükleri için işsizdirler.
Rasyonel Beklentiler Teorisinin kurucusu Jon F. Muth’tur. Muth 1959 yılında Econometric Society’in Washinton D.C.’de yapılan kış toplantısına sunduğu bildiride teorisini ilk defa açıklamıştır. Rasyonel Beklentiler Teorisi de Keynezyen makro teoriye bir karşı teori olarak ortaya çıkmış bir iktisadi düşünce akımıdır. Rasyonel beklentiler konusu ilk defa Muth tarafından incelenmiş olmakla birlikte, Lucas, Sargent, ve Wallace tarafından geliştirilmiştir.
Rasyonel Beklentiler Teorisinin kurucusu Jon F. Muth’tur. Muth 1959 yılında Econometric Society’in Washinton D.C.’de yapılan kış toplantısına sunduğu bildiride teorisini ilk defa açıklamıştır. Rasyonel Beklentiler Teorisi de Keynezyen makro teoriye bir karşı teori olarak ortaya çıkmış bir iktisadi düşünce akımıdır. Rasyonel beklentiler konusu ilk defa Muth tarafından incelenmiş olmakla birlikte, Lucas, Sargent, ve Wallace tarafından geliştirilmiştir.
Muth ekonomik yaklaşımda meydana gelen dalgalanmaların büyük bir kısmının ekonomik değişkenlerle ilgili tahminlerde yapılan hatalardan kaynaklandığını ileri sürer.
Muth ekonomik yaklaşımda meydana gelen dalgalanmaların büyük bir kısmının ekonomik değişkenlerle ilgili tahminlerde yapılan hatalardan kaynaklandığını ileri sürer.
Ona göre ne tür bir enformasyonun kullanıldığı ve bunların gelecek koşulların tahmini için nasıl bir araya getirildiğini anlamak çok önemlidir.
Çünkü dinamik sürecin karakteri, gelecek ile ilgili beklentilerin, olayların gerçek seyri tarafından nasıl etkilendiğine karşı çok duyarlıdır. Ayrıca mevcut enformasyonun miktarı veya sistemin yapısı değiştiğinde beklentilerin nasıl değişeceğini kestirebilmek de çoğu defa gereklidir.
Çünkü dinamik sürecin karakteri, gelecek ile ilgili beklentilerin, olayların gerçek seyri tarafından nasıl etkilendiğine karşı çok duyarlıdır. Ayrıca mevcut enformasyonun miktarı veya sistemin yapısı değiştiğinde beklentilerin nasıl değişeceğini kestirebilmek de çoğu defa gereklidir.
Rasyonel Beklentiler en doğru tahmini yapmamıza imkan verir. Çünkü rasyonel beklentiler doğrudan doğruya ilgili değişkeni belirleyen sürecin (işlemin bilinmesine) bağlıdır. Rasyonel beklentilerin hatası; değişkeni belirleyen süreçte yer alan tesadüfi değişken ile sınırlıdır. Bu nedenle tahmin hatası süreçte yer alan ve tahmini mümkün olmayan tesadüfi değişkene eşit olur. Böyle bir durum ise istatistiksel olarak tahminin en üst doğruluk sınırına ulaştığını gösterir.
Rasyonel Beklentiler en doğru tahmini yapmamıza imkan verir. Çünkü rasyonel beklentiler doğrudan doğruya ilgili değişkeni belirleyen sürecin (işlemin bilinmesine) bağlıdır. Rasyonel beklentilerin hatası; değişkeni belirleyen süreçte yer alan tesadüfi değişken ile sınırlıdır. Bu nedenle tahmin hatası süreçte yer alan ve tahmini mümkün olmayan tesadüfi değişkene eşit olur. Böyle bir durum ise istatistiksel olarak tahminin en üst doğruluk sınırına ulaştığını gösterir.