Fiillerin gramer kategorileri ve fiil çekim ekleri
179. Fiillerin gramatikal kategorileri, fiil çekim veya işletmesinin ifade ettiği gramer kategorileri şunlardır: kip yahut şekil, zaman, şahıs, sayı, soru, vasıf, hâl.
Şekil ve sekil ekleri
180. Kip yahut şekil fiil kök veya gövdesinin ifade ettiği hareketin ne şekilde yapıldığını veya olduğunu gösteren gramer kategorisidir. Hareketleri karşılayan dil birlikleri olan fiil kök ve gövdelerinin tek başlarına kullanılmadığını; bir şahsa, zamana, şekle bağlanarak kullanış sahasına çıktığını söylemiştik. Bu bağlanış fiil kök ve gövdelerinin çeşitli şekillere girmesi ile sağlanır. Mücerret hareketleri nesnelere bağlamak için fiil kök ve gövdelerinin kullanış sahasında böyle çeşitli şekillere girmesine fiil çekimi denir. Demek ki fiiller kullanış sahasına çekim hâlinde çıkarlar. Fiil çekimi dillerde eklerle veya kökteki şekil değişiklikleri ile yapılır. Son ekli eklemeli bir dil olan Türkçe’de yalnız ekli fiil çekimi vardır. Yani fiil kök ve gövdelerine fiil çekim ekleri getirilerek çekimli şekiller yapılır. Fiillerin çekimli şekilleri fiil kök ve gövdelerinin ifade ettiği hareketler dışında fiillerin yukarıda saydığımız gramer kategorilerini karşılarlar. İşte bunlardan biri kip veya şekil kategorisidir. Bu kategori için fiil kök ve gövdeleri kip veya şekil dediğimiz birtakım kalıplara girerler. Fiil kiplerinin hepsi yalnız kip veya şekil göstermez; bunlardan bazıları ayni zamanda zaman da ifade ederler. Yani fiil kipleri kip kategorisinden başka zaman kategorisini de karşılarlar. Fiil kök ve gövdelerinden fiil kip ve şekillerini yapan ekler fiillerin kip veya şekil ekleridir. Demek ki kip kategorisi fiil kök ve gövdelerinin bir çekim şekli ile karşılanır. Bu şeklin çekim ekleri de fiil kök ve gövdelerine getirilen kip yahut şekil ekleridir. Demek ki fiil çekiminde kullanılan eklerden biri şekil ekleri’dir.
Zaman ve zaman ekleri
181. Zaman fiilin gösterdiği hareketin hangi zamanda yapıldığını veya olduğunu ifade eden gramer kategorisidir. Karşıladıkları mücerret hareketi mücerretlikten çıkararak onun bir şekil, bir tarz içinde yapıldığını veya olduğunu ifade etmek için fiil kök ve gövdelerinin kip dediğimiz kalıplara girdiğini söylemiştik. Fiil kipleri dediğimiz bu kalıplar, fiil kök ve gövdelerinin bu çekimli şekilleri hareketin kipini yani yapılış ve oluş şeklini ifade ederler. Bu gramer fonksiyonu, bu şekil ifadesi bütün fiil kiplerinde vardır. Fiil kiplerinin bir kısmında ise bu şekil ifadesinden başka, biraz yukarıda da söylediğimiz gibi, bir de zaman ifadesi vardır. Yani fiil kiplerinin bir kısmı yalnız kip ve şekil kategorisini karşılarken diğer kısmı şekil kategorisi ile birlikte zaman kategorisini de karşılarlar. Demek ki zaman kategorisi fiil kök ve gövdelerinin ayrı bir çekim şekli ile değil kip şekillerinin bir kısmı ile ifade edilir. Kip eklerinin bir kısmı da ayni zamanda zaman ekleridir. Şu hâlde fiillerin iki kategorisinin, yani kip ve zaman kategorilerinin ekleri ayrı ayrı değil müşterektir. Kip yahut şekil ekleri dediğimiz bu ekleri gramer fonksiyonlarını belirtmek üzere sekil ekleri ve zaman ekleri diye ikiye ayırabiliriz. Şekil ekleri yalnız şekil ifade eden, zaman ekleri ise hem şekil hem zaman ifade eden kip ekleridir.
Şahıs ve şahıs ekleri
182. Şahıs fiilin gösterdiği hareketin hangi şahıs tarafından yapıldığını ifade eden gramer kategorisidir. Fiillerin gösterdiği hareketler nesnelerin faaliyetleri, onların oluş ve kılışlarıdır. Onun için kullanış sahasına çıkan fiil kök ve gövdeleri daima nesnelere bağlanırlar. Nesneler bir kaç türlü şahıs teşkil ederler. işte şahıs kategorisi hareketi yapan nesneyi şahıs hâlinde ifade eder. Hareketi yapan şahsın hangi nesne olduğunu belirtmek için fiil dışında ayrıca o nesnenin ismini kullanmak lâzımdır. Fiil içinde nesne, dediğimiz gibi ancak şahıs hâlinde ifade edilir. Hareketler şahıslara mücerret hâlde değil bir şekil içine girerek bağlanırlar. Yani fiiller kök veya gövde hâlinde değil kipler hâline girerek şahıslara bağlanırlar. Çünkü bir hareketi yapan şahıs onu mücerret hâlde değil bir şekil içinde ortaya çıkarır. Şahıs bir hareketi bir şekil içinde yapan varlık demektir. Onun için şahıs kategorisini karşılayan fiil çekim şekli fiil kök veya gövdesinin bir çekim şekli değil, fiil kiplerinin çekim şeklidir. Bu çekim şekli esas itibariyle fiil kiplerine şahıs çekim ekleri getirmek suretiyle yapılır. Fakat şahıs ekleri almadan şahıs ifade eden fiil kipi de vardır. Bu kipte şahsı kip eki karşılar. Şu hâlde kip eklerinin şekil kategorisi dışında zaman gibi şahıs kategorisini karşılayanları da vardır. Fakat bunlar şekil eklerindendir. Zaman ekleri içinde şahıs ifade eden yoktur. Bununla beraber Türkçe’de zaman ekleri olsun, şekil ekleri olsun bütün kip eklerinin şahıs çekiminin birinde, yani teklik üçüncü şahıs denilen şahısta şahıs eki almadıklarını da unutmamalıyız. Bu şeklin durumunu, aslî olup olmadığını ileride yeri gelince ele alacağız. Burada belirtmek istediğimiz şey kip eklerinin şekil kategorisi dışında zaman ve şahıs kategorilerini de karşıladığıdır. Şekil ekleri şahıs da ifade eden kip dışındaki fiil çekimlerinde şahıs kategorisi için, dediğimiz gibi, şahıs ekleri kullanılır. Demek ki şahıs fiil kiplerinin çekimli şekilleri ile ifade edilir. Bu şekiller ya sadece kip hâlinde bulunur ve şahsı gösteren her hangi bir çekim eki almazlar veya umumiyetle olduğu gibi fiil kiplerine şahsı gösteren çekim ekleri getirmek suretiyle yapılırlar. Fiil kiplerine şahıs gösteren bir çekim şekli veren bu eklere şahıs ekleri diyoruz. Şu hâlde şekil ve zaman eklerinden başka fiil çekiminde kullanılan eklerden biri de şahıs ekleri’dir.
Sayı ve şahıs ekleri
183. Sayı fiillerde sayı ifade eden gramer kategorisidir. Hareketin sayısı olmayacağı için buradaki sayı tabiî, fiilin sayısı demek değildir. Fiilin sayı kategorisi fiilin karşıladığı hareketi yapanın, yani şahsın sayısını gösterir. Şahsın sayısı da şahsın kendisi gibi fiil dışında kalan isim cinsinden bir kelime ile de karşılanır. Fakat bu sayıyı ayni zamanda fiil çekiminin bünyesi de ifade eder. Fiillerde sayı şahısla ilgili olduğu, dolayısıyla isimden fiile aksettiği için isimlerde olduğu gibi teklik ve belirli, belirsiz çokluk ifade eder. Türkçe’de tabiî yalnız teklik ve çokluk vardır. Şahıs tek ise fiilin teklik çekim şekli, şahıs çok ise fiilin çokluk çekim şekli kullanılır. Bazen şahıs çok olduğu hâlde de fiilin teklik çekim şekli kullanılabilir. Fakat şahıs tek olunca fiil çekimi hiçbir zaman çokluk şeklinde bulunmaz. Fiillerde sayı kategorisini karşılayan şekil tabiî, fiil kök ve gövdelerinin teklik ve çokluk şekilleri değil bunların şekil, zaman ve şahıs ifade eden çekimli hâllerinin teklik ve çokluk şekilleridir. Fiillerde de isimlerde olduğu gibi teklik eksiz, çokluk eklidir. Yani fiil çekiminde teklik için şekil, zaman ve şahıs eklerine hiçbir ek ilâve edilmez. Fiilin çokluk ifade eden çekiminde ise şekil eki hem şekil, hem şahıs, hem de sayı ifade eden kip dışında birçokluk alameti bulunur. Fakat bu alamet bazen açık olarak müstakil birçokluk eki şeklinde olmakla beraber umumiyetle şahıs eki ile karışmış bir durumdadır. Bu karışıklık çokluğun şahsa ait olmasından, yani şahısla çokluğun birleşmesindendir. Fiillerin çokluk çekiminde ayni olan şahıs ve çokluk eklerinin çoğu ileride de göreceğimiz gibi isim menşelidirler. Bu menşeleri bazen açık olarak görülür, bazen de karşılaştırma ile ortaya çıkar. Hülâsa demek ki fiillerde çokluk teklikten ayrı bir çekim şekli ile karşılanır. Bu çekim şeklini teklikten ayıran çekim ekleri hem şahıs hem çokluk ifade ederler. Bunlardan bazılarının şahıs ekliği, bazılarının da çokluk ekliği galiptir. Yani bazılarını ayni zamanda çokluk ifade eden şahıs eki, bazılarını da ayni zamanda şahıs ifade eden çokluk eki diye ayırabiliriz. Bir kısmı da bu ikisinin ortasında kalır. Yani fiillerde çokluk ve şahıs ekleri birbirinden kesin olarak ayrılmaz. Onun için bunları birleştirerek çokluk şahıs ekleri diye adlandırmak en iyisidir. Zaten şahıs eklerinin bir teklikleri, bir de çoklukları vardır. Yani fiil çekiminde çokluk eklerini ayırmadan her iki kategorinin eklerinin teklik ve çokluk şekilleri bulunan şahıs ekleri olduğunu söyleyebiliriz. Demek ki fiillerde çokluk kategorisi de bir çekim şekli ile karşılanır, fakat bu çekim şekli şahıs çekim şeklinin aynidir ve bu şeklin çekim ekleri de şahıs ekleri’dir.
Soru ve soru eki
184. Soru fiillerde soru ifade eden gramer kategorisidir. Bil fiil gösterdiği hareketin bir şahıs tarafından yapılıp yapılmadığını öğrenmek ve buna cevap istemek için soru şekline sokulur. Onun için fiillerde soru kök veya gövdenin aldığı bir şekil değil, kök veya gövdeyi şahsa bağlayan fiil kiplerinin aldığı şekildir. Dillerde soru çeşitli ve birbirinden farklı şekillerle ifade edilir. Bazı dillerde ses tonu ile, bazılarında kelime sırasında yapılan bir değişiklikle, bazılarında bir çekim şekli ile karşılanır. Türkçe’de soru çekimlidir. Fiil kiplerini soru şekline sokmak için onlara soru eki ilâve edilir. Bu soru eki isimlerde de fiillerde de aynidir. Yalnız kullanış ve vazife bakımından birbirinden ayrılır. Demek ki Türkçe’de fiillerin bir çekim şekli de soru ifade eder ve bu şeklin eki soru eki’dir.
Vasıf ve partisip ekleri
185. Vasıf fiillerde hareketi yapan veya olan nesnenin vasfını gösteren gramer kategorisidir. Bu kategori nesneleri hareketleri ile belirtir ve adlandırır. Yani bu kategorinin karşıladığı şey hareket değil nesnedir. Yalnız bu karşılama nesnenin hareket vasfını bildirmek suretiyle yapılır. Hareketlerin nesnelere bağlı olduğunu, hareketleri nesnelerin yaptığını, bu yüzden hareket ifadesiyle kullanış sahasına çıkan fiillerin nesnelere bağlanmak için çekim şekillerine girdiğini söylemiştik. işte bu çekimli şekiller ya nesnelerin hareketlerini veya nesnelerin kendilerini fâde ederler. Nesnelerin hareketlerini ifade eden şekiller fiillerin bundan önce gördüğümüz kategorilerinde ortaya çıkan şekillerdir. Nesnelerin kendilerini ifade eden şekiller ise fiillerin bu vasıf kategorisinde aldığı şekillerdir. Yalnız dediğimiz gibi bu şekiller nesneleri hareket vasıflarını belirtmek suretiyle ifade ederler. Hülâsa fiillerin vasıf kategorisi için aldığı şekiller hareketi yapan veya olan nesnelerin hareket isimleridir. Nesneleri bu şekilde hareket isimleri ile belirtmek için her dilde böyle fiil şekilleri yoktur. Birçok dillerde bunun için birtakım kelime guruplarına, yardımcı cümlelere baş vurulur. Bunu bir fiil şekli ile ifade eden dillerde ise şekiller çok defa sayılıdır ve yine kelime guruplarından da faydalanılır. Türkçe bu bakımdan çok zengin bir dildir. Türkçe’de nesnelerin her türlü hareket isimleri için bol ve çeşitli fiil şekilleri vardır. Bu şekiller bundan sonra göreceğimiz hâl kategorisinin de zengin olan şekilleri ile birlikte Türkçe’nin cümle yapısına büyük bir sadelik verir. Bu iki kategorinin fiil şekilleri sayesinde Türkçe diğer dillerde iç içe cümlelerden yapılmış birleşik cümlelerle karşılanan fikirleri, hükümleri yalın cümlelerle ifade eder. Bunu ileride kelime gurupları ve cümle bahislerinde yakından göreceğiz. Vasıf kategorisi için kullanılan fiil şekilleri de nesneleri ifade ederken onların hareketlerini belirtmeleri dolayısıyla bir çeşit fiil kipleridir. Bu fiil kiplerinde de fiil kök veya gövdeleri bir şekle ve zamana bağlanır. Diğer kiplerle bu kipler arasındaki fark yalnız mânâ farkı ve bu mânâ farkına dayanan kullanış farkından ibarettir. Zaman ve şekil ifade etmek bakımından şekilleri birbirinin ayni olabilir, biri diğerinden gelmiş bulunabilir. Fakat bu şekil birliğine bakarak hareket ifade eden kiplerle nesne ifade eden kipleri birbirine karıştırmamak ve aralarındaki mânâ ve kullanış farkını daima göz önünde bulundurmak lâzımdır. Her ikisi de kip olmakla beraber bundan önce gördüğümüz kiplerle bu kipler başka başka gramer vazifeleri olan kiplerdir. Bunlardan birincisine hareket kipleri, ikincisine de vasıf kipleri diyebiliriz. Hareket kipleri fiil kök veya gövdesinin fiil kipleri, vasıf kipleri ise fiil kök veya gövdesinin isim kipleridir. Demek ki Türkçe’de vasıf kategorisi de fiil kök veya gövdelerinin bir çekim şekli ile karşılanır. Fiillerin vasıf ifade eden bu çekimli şekilleri vasıf kipleri, bu kiplerin çekim ekleri de vasıf ekleridir. Vasıf kiplerine partisip şekilleri, vasıf eklerine de partisip ekleri adını veriyoruz.
Hal ve gerundium ekleri
186. hâl fiillerde hâl ifade eden gramer kategorisidir. Fiillerin hâl şekilleri bir nesnenin bir hareketi yaparken nasıl hareket ettiğini, bir hareketin nasıl yapıldığını veya olduğunu gösterirler. hâl şekli bir şahsın bir hareketi yaparken o hareketi yapmak için baş vurduğu ikinci derecedeki bir hareketi karşılayan şekil olarak asıl harekete yardımcı hareketi ifade eder. hâl şeklinin ifade ettiği hareket biten veya bitmesi istenen hareket, yani anlatılmak istenen asıl iş değil, hüküm ihtiva etmeyen harekettir. Fiil kök ve gövdeleri hâl şekline sokulmakla o kök ve gövdelerin karşıladığı hareketler hüküm taşımayan bir şekle bağlanmış olur. Demek ki hâl şekilleri de bir çeşit fiil kipleridir. Fiil kök ve gövdelerinin ifade ettiği hareketleri bir şekle bağlarlar. Fakat bu şekillerde hareket kiplerinde olduğu gibi bir bildirme, bir istek, bir son hüküm yoktur. Bunlar ancak bir hareket hâli ifade ederler. Hareket ve vasıf kiplerinin yanında bunlara da hâl kipleri diyebiliriz. Vasıf kipleri nesneleri, hareket kipleri hükümlü hareketleri, hâl kipleri ise hükümsüz hareketleri karşılayan fiil şekilleridir. hâl kipleri hüküm taşımayan hareketleri karşıladıkları için her hangi bir şahıs ifade etmezler. Bu ise onlara diğer kiplerden büsbütün ayrı bir kullanış verir. hâl kipleri birçok dillerde yoktur veya çok azdır. Öyle dillerde vasıf gibi hâl ifadesi için de birtakım kelime guruplarına, yardımcı cümlelere baş vurulur. Türkçe zengin bir hâl kipleri sistemine sahiptir. Bu kipler vasıf kipleri ile birlikte Türkçe’nin cümle yapısına dediğimiz gibi büyük bir sadelik verir. Başka dillerde bir cümle ile karşılanan varlık ve mefhumlar bu kipler sayesinde Türkçe’de tek kelime ile karşılanır. Bu yüzden başka dillerde birden çok cümle ile ifade edilen fikirler Türkçe’de tek bir cümle ile, başka dillerde yan cümlelerle dolu birleşik cümlelerle ifade edilen fikirler Türkçe’de basit bir cümle ile ifade edilir. Türkçe’de tabiî, hâl kipleri de ekli çekimler şeklindedir. Fiil kök ve gövdelerine hâl ekleri getirmek suretiyle bu çekimli şekiller yapılır. hâl kiplerine, hâl kategorisini karşılayan bu fiil şekillerine gerundium şekilleri, bu şekillerin eklerine de gerundium ekleri adını veriyoruz.
Fiil çekim eklerinin karşılaştırılması, asıl çekim ekleri, isletme ekleri
187. İşte fiillerin gramer kategorileri, bu kategorileri karşılamak için fiil kök ve gövdelerinin girdikleri çekim şekilleri ve bu şekillerin çekim ekleri bunlardır. Bundan önce isim çekiminde olduğu gibi burada da çekim şekli ve çekim eki tabirlerini geniş mânâsı ile kullandığımıza tabiî dikkat edilmektedir. Dar mânâda fiil çekim şekli ve fiil çekim eki ile fiillerle ilgili her türlü gramer fonksiyonunu karşılayan bütün bu şekiller ve ekler kastedilmez. Çünkü bu şekillerin hepsi ayni derecede çekim şekli ve bu eklerin hepsi ayni derecede çekim eki değildir. Bu eklerin bir kısmı çekim eki ile yapım eki arasında bir yer işgal ederken bir kısmı yapımla hiçbir ilgisi olmayan tam bir çekim vazifesi görürler. Onun için geniş mânâsı ile çekim ekleri dediğimiz bu eklerin vazifeleri ve kullanışları arasındaki büyük farklara dikkat etmek lâzımdır. Şöyle ki:
Şekil ve zaman ekleri hareket kiplerini yapan ekler olarak fiil çekiminin temel ekleri durumundadırlar. Bu eklerin fiillerde oynadığı rol hâl eklerinin isimlerde oynadığı role benzer. Fiil kök ve gövdelerini nesnelere fiil vazifesi ile bağlayan ekler şekil ve zaman ekleridir. Nesnelerin hareketleri fiil kök ve gövdelerine bu ekler getirmek suretiyle ifade edilir. Nesnelerin hareketlerini karşılamak üzere hareketleri nesnelere bağladıkları için daima fiili yapan şahsın belirtilmesini isterler. Bunun için ya, çok defa olduğu gibi, yanlarına şahıs ekleri alırlar veya şahıs eki almadan kendiliklerinden şahıs ifade ederler. Demek ki çekil ve zaman ekleri fiil kök veya gövdeleri ile şahıslar arasında münasebet kuran eklerdir. Şahıs ekleri fiil kök ve gövdelerine ancak bu eklerle bağlanırlar. Şahıs eklerinin bulunduğu her şekilde bu ekler de bulunur. Bu eklerin bulunduğu her şekilde şahıs ekleri olsun olmasın muhakkak şahıs ifadesi de vardır. Türkçe’de tabiî olan unsurlar tabiî oldukları unsurlardan önce geldikleri için fiilin kendisine tabiî olan nesnelerle münasebetini sağlayan bu ekler fiil kök ve gövdelerini kendilerinden önce gelen unsurlara bağlar, fiilleri kendilerinden önce gelen nesnelerle münasebete geçirirler. Kullanışlarına gelince bu ekler doğrudan doğruya fiil kök ve gövdelerine eklenirler. Kendilerinden önce hiçbir ek gelmez. Kendilerinden sonra ise ancak şahıs ve soru ekleri alabilirler. Aslında bu eklerden iki tanesi üst üste gelemez. Ancak iki kelimenin birleşerek tek kelime hâline gelmesi neticesinde ortaya çıkmış olan ve ileride göreceğimiz birleşik kiplerde iki hareket kipi ekinin bir kelimede üst üste kullanıldığı görülür.
Şahıs ekleri de fiil çekimini yapan temel eklerden biridir. Fiil çekimini şekil ve zaman ekleri ile birlikte şahıs ekleri meydana getirirler. Fiillerin asıl çekimli şekilleri fiil kök ve gövdelerinin şekil ve zaman ekleri ile şahıs eklerini almış şekilleridir. Çünkü nesnelerin hareketlerini bir şekle ve zamana ve bir şahsa bağlayarak ifade eden şekiller bu şekillerdir. Bu çekimli şekillerde şekil ve zaman ekleri nesnenin yaptığı hareketin zaman ve şeklini, şahıs ekleri ise hareketi yapan nesnenin şahsını gösterir. Yani şahıs ekleri bir şekle ve zamana bağlanmış hareketlerle şahıslar arasında münasebet kurar. Hareketlerin nesnelere tabi olduğunu, nesnelerle kaim olduğunu söylemiştik. Her hareket mutlaka bir nesneye, her fiil muhakkak bir şahsa bağlanmak ister. Bir şekle ve zamana bağlanan bir hareket, bir şekil ve zaman eki alan bir fiil kök veya gövdesi hareketi nesneye, fiili şahsa bağlamış olmaz. Sadece şekle ve zamana bağlanmış bir hareket de fiil kök ve gövdelerinin ifade ettiği hareket gibi mücerrettir. Onun içindir ki fiil kök ve gövdeleri gibi şahıssız fiil şekil ve zamanları da tek başına kullanılamaz. Hareketin mücerretlikten çıkması için bir nesneye bağlanması şarttır. Onun için fiil kök ve gövdelerinin ifade ettiği hareketin mücerretlikten çıkması için sadece şekle ve zamana bağlanmakla kalmayıp şahsa bağlanması da lâzımdır. Bu bağlanmayı ise, ayni zamanda şahıs ifade eden şekiller dışında, esas itibariyle şahıs ekleri yapar. Demek ki şekil ve zaman ekleri nesnelerin yaptığı hareketlerin şeklini ve zamanını göstermek suretiyle, şahıs ekleri ise doğrudan doğruya nesnenin şahsını ifade etmek suretiyle hareketleri nesnelere, fiilleri şahıslata bağlarlar. Hareketi meydana getiren nesneyi, fiili yapan şahsı göstermesi; şekle ve zamana bağlanmış bir hareketin çeşitli nesnelerle, şekil ve zaman eki almış bir fiil kök veya gövdesinin çeşitli şahıslarla münasebetini kurması, böylece bir fiil kök veya gövdesinin şekil ve zaman eki almış bir şeklinin şahıslara göre birçok değişik şekillere sokması bakımından en çok çekim eki karakterinde olan fiil ekleri şahıs ekleridir. Bir şekli mânâsında hiçbir değişiklik yapmadan çeşitli şekillere sokmak şeklinde ifade edebileceğimiz çekim eki vasfı şahıs eklerinde tam mânâsı ile mevcuttur. Şekil ve zaman ekleri ile birlikte fiil kök veya gövdesi kullanıştan düşmüş olduğu zaman bile tek başlarına kalan şahıs ekleri fiil ifadesi taşıyabilmekte, ek oldukları hâlde nesnelerin hareketlerini çekimli bir fiil gibi ifade edebilmektedirler. Bu sebeplerle asıl, fiil çekim ekleri tabiri ile şahıs ekleri kastedilir. Zaten fiil çekimi fiil kök veya gövdesinin ifade ettiği hareketin bir şekil ve zaman içinde bir şahsa bağlanmasıdır. Bu bağlanmayı yapan ekler olarak şahıs eklerini asıl fiil çekim ekleri diye kabul etmek doğrudur. Fakat şekil ve zaman eklerinin bazen şahıs eki almadıkları hâlde şahıs ifade etmeleri, fiil çekimini esas itibariyle şahıs ekleri ile şekil ve zaman eklerinin birlikte meydana getirmeleri ve bununla ilgili olarak şahıs eklerinin doğrudan doğruya kök ve gövdelere eklenmemeleri düşünülür, şekil ve zaman eklerinin de tam bir fiil çekim eki karakterinde oldukları göz önüne getirilirse fiil çekiminin veya fiillerde çekimli şeklin bir bütün olarak ele alınması ve şekil ve zaman eklerinin de şahıs ekleri gibi asıl fiil çekim ekleri sayılması icap eder. Onun için dar mânâda fiil çekim ekleri deyince akla şekil ve zaman ekleri ile şahıs ekleri gelmelidir. Şahıs eklerinin kullanışına gelince bunlar şekil ve zaman eklerinde sonra gelirler. Kendilerinden sonra ancak soru eki gelebilir. Soru eki bazen da şahıs eklerinden önce kullanılır. Şahıs eklerinin sırası da gösteriyor ki bu ekler şekil ve zaman eklerinden daha şümullü eklerdir. Şahıs eklerinin kurduğu münasebet de geriye doğrudur, yani fiilin kendisinde önceki unsurlarla münasebetini sağlar, şekil ve zaman eklerine bu bakımından yardım eder.
Soru ekine gelince bu ek isimlerde olduğu gibi fiillerde de yapımla hiçbir ilgisi olmayan bir çekim eki durumundadır. Fiil çekiminin soru şeklinde kullanılır. Fiillerin asıl çekim dışında kalan şekillerine de getirilen soru eki zaten çok umumî bir kullanışa sahiptir. İsim ve fiillerde de müşterektir. Asıl fiil çekimi dışında kelimelerde daima en sonda kullanıldığı hâlde çekimli fiiil şekilerinde dediğimiz gibi bazen şahıs eklerinden önce gelerek çekim şeklinin bünyesinin içine, kelimenin ortasına girer. Tabiî, şümulü çok geniş olan bir ektir.
Partisip eklerine gelince bu ekler partisip kiplerini, yani fiil kök ve gövdelerinin vasıf kiplerini teşkil ederler. Vasıf kipleri şekil ve zaman ekleri ile yapılan ve fiillerin çekim kipleri diyebileceğimiz hareket kiplerinden çok farklıdırlar. Hareket kipleri bir şekil içinde hareketleri karşıladıkları hâlde vasıf kipleri hareketi yapan nesneleri karşılarlar. Nesneleri karşılayan kelimeler ise isimlerdir. O hâlde vasıf kipleri fiillerin isim şekilleridir. Fakat tabiî, fiillerin bu isim şekilleri asıl isimlerden ve fiilden yapılmış isimlerden farklıdırlar. Asıl isimlerle fiilden yapılmış isimlerin her biri bir tek veya bir cins nesneyi karşılar. Bu karşılayış nesneyi tam olarak ifade edecek şekildedir. Vasıf kipleri ise tek tek veya cins cins nesnelerin adları değildir. Tek başlarına her hangi bir nesneyi ifade etmezler, her hangi bir nesneye bağlı bulunmazlar. Bunların ancak klişeleşerek asıl isim hâline gelenleri nesne adı olabilirler. Vasıf kipleri nesnelerin doğrudan doğruya kendilerini değil hareket vasıflarını ifade ederler. Nesnelerin hareket vasıfları ise ortada hareket olduğu müddetçe var olan taraflarıdır. Nesnelerin varlıklarının daimî ve kalıcı unsurları değil, hareket hâllerinde ortaya çıkan geçici vasıflarıdır. Hareketler de nesneler arasında müşterek olduğuna göre vasıf kipleri şu veya bu nesneye bağlı olmayıp nesnelerin ortak vasıflarını karşılayan fiil şekilleridir. Ortak vasıflar ise ad olarak nesneleri belirtemezler. Başka bir kelime ile, asıl ismi ile ifade edilen nesnenin bir vasfını gösteren sıfatlardır. Yani bu kipler fiillerin mücerret isim şekilleri, dar mânâsiyle isim şekilleri, asıl isim şekilleri değil her şeyden önce sıfat şekilleridir. İleride de göreceğimiz gibi gerçi sıfatlar da isimlerin bir çeşididir. Fakat sıfatlar vasıfları karşılayan isimler olarak, nesneleri karşılayan asıl isimlerler beraber kelime gurubu şeklinde kullanış sahasına çıkarlar. Gerçi sıfatlar tek başlarına isim olarak da kullanıldıkları için vasıf kipleri de tek başlarına isim hâlinde kullanılabilirler. Yalnız vasıf kiplerinin isim hâlinde tek başlarına kullanışları sıfat olarak kelime gurubu içindeki kullanışların kısaltılmış, yanındaki ismi düşmüş şekilleri olduğu hissini verirler. Bu bakımdan diğer sıfatlarla aralarında belirli bir fark vardır. Diğer sıfatlar isim olarak tek başına kullanılmağa vasıf kiplerinden daha elverişli görünmektedirler. Her ne ise, demek ki vasıf kipleri fiillerin sıfat ve asıl isim olarak kullanılan şekilleri, kısacası fiillerin isim şekilleridir. Nesnelerin hareket vasıflarını karşıladıkları, hareket de zaman içinde cereyan ettiği için bu kiplerde hareket ve zaman ifadeleri de bulunur. Yani vasıf kipleri nesnelerin hareket vasıflarını bir hareket ve zaman ifadesi içinde karşılayan fiil şekilleridir. Zaman ve hareket göstermeleri de bu kiplerin kalıcı nesne isimleri değil, geçici ve muayyen nesnelere bağlı olmayan ortak vasıf isimleri olduklarını gösterir. Vasıf kiplerinin nesnelerin hareket vasıflarını, başka bir deyişle, hareket vasıflarını belirtmek suretiyle nesneleri karşılamaları, yani partisiplerin fiilin bir çeşit isim şekli olmaları onların kullanışlarında da açık olarak görülür. Partisipler kullanış sahasında her hangi bir isim gibi muamele görürler. isim çekim ve işletme eklerini alırlar. Asıl fiil çekimini meydana getiren hareket kipleri gibi bir şahsa bağlanmazlar. Hareket kipleri fiillerin fiil şekilleri, vasıf kipleri fiillerin isim şekilleri olarak apayrı bir vazife ve kullanışa sahiptirler. Bu iki çeşit fiil kiplerinin büyük bir kısmı şekil bakımından aynıdır. Fakat bu bir menşe birliğinden ibaret olup birinin menşe bakımından diğerinden gelmiş bulunmasından başka bir şey değildir. Bu menşe birliğine bakarak bu iki çeşit fiil kipini birbirine karıştırmamak, vazife ve kullanış bakımından bunların ayrı ayrı şeyler olduklarını unutmamak lâzımdır. Bizim her ikisi de fiil kipi oldukları için kip adı altında tek bir kategori içinde toplamak yerine bunları hareket ve vasıf diye iki kategoriye ayırmamız da bundandır. Bütün bu söylediklerimizden anlaşılıyor ki vasıf kipleri fiillerin tam bir çekim şekli değildir ve çekim şekli ile yapım şekli arasında bir yer işgal ederler. Yani partisip ekleri dar mânâsı ile yapım eki de değildir. Bu ekler her ikisi arasında ve yapım ekine çok yakın bir çekim eki durumundadırlar. Onun için bu eklere çekim eki yerine işletme eki demek en doğrusudur.
Hal eklerine gelince bu ekler hâl kiplerini, yani fiil kök ve gövdelerinin bir hareket hâli ifade eden kiplerini meydana getirirler. hâl kipleri nesneleri değil hareketleri karşılayan kipler olarak hareket kiplerine vasıf kiplerinden daha yakındırlar. Bu bakımdan hâl kipleri fiilin bir isim şekli değil, fiilin bir fiil şeklidir. Fakat bu fiil şekiller hiçbir şahıs ve zaman ifade etmezler. Sadece bir hareket hâli bildirirler. Kullanışları ne vasıf kipleri gibi, ne hareket kipleri gibidir. Vasıf kipleri gibi isim muamelesi görmez, isim çekim ve iş1etme eklerini almazlar. Öte yandan hareket kipleri gibi şahıs ekleri ile de birleşmezler. Bunların alabileceği tek ek çok umumî bir ek olan soru ekidir. Demek ki fiillerin hâl kipleri, yani gerundiumlar fiillerin her hangi bir çekim eki almayan, çekimsiz olan şekilleridir. Bu vasıflan ile gerundiumlara dar mânâsı ile fiillerin bir çekim şekli denemez. Fiillerin bir yapım şekli de olamazlar. Yani gerundium ekleri de çekim ekleri ile yapım ekleri arasında bir yer tutarlar. Bunlara da ancak geniş mânâsı ile çekim eki diyebiliriz. Çekim ekini dar mânâda alınca gerundium ekleri bunun dışında kalır. Hülâsa gerundium ekleri de umumî mânâsı ile çekim ekleri yani işletme ekleridir.
Demek ki bütün bu fiil çekim ekleri fiil kök ve gövdelerine işleklik veren işletme ekleridir. Bunlardan şekil ve zaman ekleri ile şahıs ekleri asıl fiil çekim ekleri, partisip ekleri ile gerundium ekleri de sadece işletme ekleridir. Soru eki ise isim olsun fiil olsun bütün kelimelerde ve şekillerde kullanılan çok umumî bir ektir.
Dostları ilə paylaş: |