KirkçEŞme tesisleri



Yüklə 8,39 Mb.
səhifə448/889
tarix09.01.2022
ölçüsü8,39 Mb.
#91610
1   ...   444   445   446   447   448   449   450   451   ...   889
MALULZADE MEDRESESİ

Fatih Ilçesi'nde, Nişancı Mehmed Paşa Camii'nin batısında, Fatih Nişanca Caddesi ile Müezzin Bilal sokaklarının kesiştikleri köşede yer almaktadır.

"İncirli Medrese" olarak da anılan bina 990/1582'de III. Murad dönemi (1574-1595) şeyhülislamlarından Malul Emirzade Mehmed Efendi (ö. 1585) tarafından yaptırılmıştır. Tezkiretü'l-Ebniye, Tezkiretü'l-Bün-yan ve Tuhfetü 'l-Mimarin'e göre Mimar Sinan'ın eseri olan medrese eski İstanbul'un önemli caddelerinden biri üzerinde, Efdalzade Mescidi ve Sebili, Keskin Dede Türbesi, Üçbaş Mescidi ve Medresesi, Ümm-i Veled Medresesi gibi anıtların bulunduğu bir yörede yapılmıştır. Bugün yerinde Nişancı Mehmed Paşa ilkokulu bulunan medreseden geriye çok az iz kalabilmiştir.

19. yy haritasında girişi Nişanca Caddesi üzerinde gösterilen medresenin dershanesi köşededir; hücreler Müezzin Bilal Sokağı'mn doğrultusuna uyarak, kırık bir çizgi üzerinde tek sıra olarak dizilidir. 1914'te yapılan tespitlerde medresenin dokuz ahşap odası, küçük bir dershanesi, çamaşırhane, gusülhane, kuyu ve müştemilatı olduğu belirtilmiş; aydınlanma ve havalandırma açısından uygun görülmeyen yapının arsasının yeniden bir medrese yapımına yeterli boyutta olmadığı, ihyasının da münasip bulunmadığı

ileri sürülmüştür. 1915'te onarılan yapıda 1918'de yangınzedeler barınmışlardır. 1933 tarihli Pervititch haritasında yaklaşık 7x7 m boyutlarında gösterilen dershane kütlesi, doğu yönünde hücre dizisinden öne doğru çıkıntı yapmaktadır. Bugün görülmeyen bu ayrıntı 1934'te ilkokula çevrilen yapının dershane duvarları yenilenirken değiştirilmiş olmalıdır. Revakların belirtilmediği haritada duvarlar kagir, örtü kırma çatılı olarak gösterilmiştir.

Eski haritalarda medrese avlusunda oldukça geniş yer tutan (yaklaşık 18x25 m) bir hazire yer almaktadır. Tarihi mezarların bulunduğu hazire bugün bakımsız bir durumdadır; batısına yeni bir sokak açılmıştır. 1930'larda çekilmiş olan bir fotoğrafta medresenin cadde üzerindeki duvarının taş-tuğla almaşık örgülü olduğu, girişin kesme taştan kemerli yalın bir kapıyla sağlandığı, kapının güney yanında iki çift alt pencere olduğu görülmektedir. Kapının diğer yanındaki pencereler ise moloz taşlarla doldurulmuştur. Bu tarihte duvarların üst kısmı haraptır; buna bağlı olarak binanın çatısı da yıkılmış olmalıdır. Cumhuriyet döneminde ilkokul olarak kullanılmak amacıyla yeniden ele alınan binanın hücrelerini ayıran duvarlar kaldırılarak, iç mekân derslik boyutlarına göre yeniden bölünmüş; Pervititch haritasında avlu olarak görünen kısmın üstü kapatılarak ilkokulun koridoruna dönüştürülmüştür. Üzerine geniş pencereler açılan doğu .duvarı içten ve dıştan sıvanmış olduğundan özgün dokusu görülememektedir.



Bibi. Tezkiretü'l-Bünyan, Dersaadet, 1315, s. 36; Z. Ahunbay, "Mimar Sinan Eğitim Yapılan", Mimarbaşı Koca Sinan. Yaşadığı Çağ ve Eserleri, İst., 1988, s. 265; Ayvansarayî, Hadîka, I, 185; Ayverdi, İstanbul Haritası, D5; Baltacı, Osmanlı Medresesi, 572; S. Çelikhan, Şehir ve Bölge Planlaması Yönünden İstanbul ilk ve OrtaDereceli Okulları, îst., 1994, s. 153; Daniş-mend, Kronoloji, V, 116-117; Evliya, Seyahatname, II, (1969), 20; Kuran, MimarSinan, 342; Kütükoğlu, İstanbul Medreseleri, 352; Kütükoğ-lu, Darü'l-Hilafe, 151; Meriç, MimarSinan, 34, 96; Müller-Wiener, Bildlexikon, 447.

ZEYNEP AHUNBAY



MALUMAT

1894-1903 arasında yayımlanmış resimli haftalık dergi.

22 Şubat 1894'te matbaacı Artin Asador-yan'ın başlattığı dergi, 1880'lerin ikinci yarısından itibaren II. Abdülhamid'in yakın adamları arasına katılan Mehmed Tahir'in yönetimine geçtikten sonra büyük gelişme gösterdi. Yeni sahibiyle ilk sayısı 23 Mayıs 1895'te çıkan dergi, resimli ve edebi yayın alanında bir devrim yapan Servet-i Fünun'u örnek aldı. Fen alanındaki yeni buluşlar, Avrupa basınından aktarmalar, şiir yayınları gibi konularda aynı çizgiyi izlemesine karşılık, Servet-i Fünun'da toplanan Ede-biyat-ı Cedide grubunun yeni bir düşünce oluşturma çabasından yoksun olduğu için etkisi sınırlı kaldı. Özelliğini, İslam dünyasına Araplara ve Orta Asya'ya ait daha fazla haber vermesi oluşturur. Hattâ resim altları genellikle üç dilde yazılıyordu: Türkçe, Arapça, Fransızca. Saraydan

Malumat dergisinin 11 Mayıs 1311 tarihli ilk sayısının kapak sayfası.

N. Akbayar Arşivi

gelen talimatlara uygun olarak islamcı bir politika izliyordu. Bu amaçla Malumat'ın Arapça, Farsça ve Fransızca ekleri çıkmıştır. Başlığındaki "Ümmet-i celile-i îslamiye ve millet-i necibe-i Osmaniye'nin her veçhile menafiine hadim âsâr-ı kalemiye'ye" sayfalarının açık olduğu kaydı bu amacını gösterir. Fikri yanı olmayan, sadece saraya dayandığı için korkulan ve bu yüzden "Baba" lakabı takılan Mehmed Tahir, başkalarının yazılarını izinsiz yayımlamaktan çekinmediği gibi, jurnaller vererek de bir korku havası yaratıyordu. Servet-iFünuri un kapatılması ve Edebiyat-ı Cedide grubunun dağıtılması onun eseri olmuştur. Öyle korkusuz hale gelmişti ki, matbuat dairesi Malumat'ı kapatsa sadaret açıyor, sadaret kapatsa saray açıyordu. Korkusuzluğu, yabancılardan para alıp II. Abdül-hamid adına nişan dağıtma sahtekârlığına kadar vardı. Bâlâ rütbesi, 1. dereceden Osmani, Mecidi, Sanayi-i Nefise ve Liyakat madalyalarına sahip olan Baba Tahir, 1903'te suçüstü yakalanıp 15 yıl küreğe ve sürgüne mahkûm olunca, Malumat da kapandı.

ORHAN KOLOĞLU


Yüklə 8,39 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   444   445   446   447   448   449   450   451   ...   889




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin