MİNÜBÜS
bak. DOLMUŞ
MİNYATÜRDE İSTANBUL
15. yy'dan sonra birçok Osmanlı yazmasında İstanbul'u görüntüleyen minyatürler vardır. Daha çok tarihi eserleri minya-türleyen Osmanlılar, saray törenlerini, fetih ve kuşatmaları, başarıyla sonuçlanan savaşları ve kimi güncel olayları tüm ayrıntılarıyla resimleyerek, bir tür tarih belgele-yiciliği yapmışlardır. Bu belgeleyicilik yöre görüntüleri için de geçerlidir. Nakkaşlar, tarihi olayların geçtiği yörelerin ayrıntılı to-pografik görüntülerini çizmişlerdir. Hattâ fethedilecek kaleler için kuşatma planlan hazırlamışlardır. Topografik resim geleneğinin kökeninde, I. Süleyman (Kanuni) döneminde(1520-1566) Piri Reis'in Ki-tab-ı Bahriye adlı eseriyle önderlik ettiği haritacılığın izleri yatar. Ancak tüm Ege ve Akdeniz limanlarının şematik çizimlerini yapan Piri Reis, seyrine Gelibolu'dan başladığı için istanbul'u görüntülememiştir.
15. yy boyunca yapılmış bir dizi İstanbul minyatürü vardır. İstanbul kentinin ilk çizimi, Kanuni'nin seferlerine katılan tarih yazarı ve nakkaş Matrakçı Nasuh'un Kanuni'nin 1534-1535'te Irak'a yaptığı seferdeki uğrak yerlerini canlandıran Mecmua-i Menazil (İstanbul Üniversitesi Kütüphanesi, T. 5954) adlı yazmasında yer alır. Kanuni'nin sefere çıkış noktası olan İstanbul kentinin bu kuşbakışı görüntüsünde, İstanbul ve Galata yakası, Haliç, Kız Kulesi ve Üsküdar ile Boğaz'ın bir bölümü gösterilmiştir. Surlarla çevrili İstanbul yakasında en önemli yapılar belgelenmiştir. Yedi kuleli iç suruyla Topkapı Sarayı, Ayasofya ve Aya İrini kiliseleri, Hippod-rom, İbrahim Paşa Sarayı, Kapalıçarşı, Eski Saray, Bozdoğan Kemeri, Fatih Camii
ve Yedi Kule, o günkü haliyle çizilmiştir. Matrakçı'nın İstanbul minyatürü ne bir şehir planı ne de tam bir kuşbakışı çizimdir. Şehir tek bir açıdan görünmekle birlikte, yapılar birbiri arkasında gizlenmesin diye kimi zaman karşıdan, kimi zaman yandan gösterilerek tüm ayrıntılarıyla belgelenmiştir. Bu yönüyle, Avrupa'da 15. yy'ın sonunda Jacopo di Barbari'nin Venedik planıyla başlayan o geometrik perspektifle çizilmiş kuşbakışı şehir görüntülerinden farklıdır. İstanbul'a minyatürcü gözüyle bakan Matrakçı, Galata sırtlarına eklediği ağaçlar ve renkli bitki kümeleriy-le eserini bir plan-harita olmaktan kurtarmıştır. İstanbul'un bu minyatürü 1530'lu yılları belgeleyen en önemli kaynaklardan birisidir.
16. yy boyunca minyatürlenmiş birçok tarihi yazmada, metinde geçen olaylarla ilişkisi nedeniyle bazı İstanbul görüntülerine yer verilmiştir. Örneğin, 1579 tarihli Tarih-i Sultan Süleyman'da (Dublin Cherter Beatty Kitaplığı, no. 413) Kanuni döneminde Mimar Sinan'ın inşa ettiği Kırkçeşme Tesisleri'nin anlatıldığı bölümde, ayrıntılı bir Haliç görüntüsü vardır. Kovuk Kemer, Uzun Kemer gibi büyük kemerler, yöredeki bazı yapılar ve Eyüp semti aynı yöntemle çizilmiş, boş alanlardaki bitki örtüsüne de yer verilmiştir. 1584 tarihli Hünernatne'nin. I. cildindeki (Topkapı Sarayı Müzesi Kitaplığı, H. 1623) büyük İstanbul minyatürü, şehrin güneyine bakılarak çizilmiş gibidir. Daha çok plan niteliğindeki bu görüntüde, İstanbul yakası, Galata, Üsküdar ve Halic'in önemli semtleri belirtilmiş ancak yapılar Matrak-çı'daki kadar ayrıntıyla çizilmemiştir. Aynı üslupta bir plan-çizim 1581-1582'de minyatürlenmiş Şehinşahname'nm I. cil-
ESsA>^.&»«J«JiSP;^^
Nakkaş Osman'ın istanbul tasviri. Hünemame, I, 1584, TSM Kitaplığı
dinde yer alır (İstanbul Üniversitesi Kütüphanesi, F. 1404). 1581'de İstanbul göklerinde görülen kuyrukluyıldızı anlatan bölüme yerleştirilmiş bu minyatür, tüm kentin to-pografik görüntüsünü verir. Siluet halinde çizilmiş olmalarına rağmen, Topkapı Sarayı, Hippodrom, Galata Kulesi, Kasımpaşa Tersanesi, Üsküdar Mihrimah Sultan Camii gibi yapılar açıkça seçilir.
Bunlardan farklı bir İstanbul görüntüsü 1570'li yıllarda yapılmış bir Osmanlı deniz atlasında yer alır (Baltimore Walters Art Gallery, M. 660). Bu atlastaki ufak İstanbul tasviri, kuşbakışı görüntüden çok yatay doğrultuda bir panorama niteliğini taşır. İlk bakışta tek bir açıdan çizilmiş gibi görünürse de İstanbul, Galata ve Üsküdar semtlerinin ayrı ayrı karşıdan bakılarak resimlendiği dikkat çeker. Topkapı Sarayı, Ayasofya, Bayezid, Süleymaniye, Fatih, Sultan Selim camileri karşıdan görünür. Galata bölümü Tophane'ye kadar uzanır fakat en önemli yapı, büyük bir alam kaplayan Kasımpaşa Tersanesi'dir. Kanuni döneminde İstanbul'a gelen Danimarkalı Melchior Lorichs(-») gibi Avrupalı bu tür ressamlar, istanbul panoramaları çizmişlerdir. Benzer bir panorama Viyana Ulusal Kitaplığı'ndadır (no. 8626). Baltimore at-lasındaki görüntüde bu çizim yöntemi benimsenmiş gibidir.
17. yy'da yapılmış Küab-ı Bahriye kopyalarının çoğunda İstanbul kenti vardır. Bunlar daha çok plan-resim niteliğini taşıyan kuşbakışı çizimlerdir, ancak çoğu Marmara Denizi'nin bir bölümünü ve Ada-lar'ı da içine alarak görüntüyü genişletmiştir (Paris Bibliotheque Nationale supp, türe, 956 Londra British Museum, Ör. 4131, Baltimore Walters Art Gallery, W. 658, Topkapı Sarayı Müzesi Kitaplığı, H. 1633 ve
H. 337, Nuruosmaniye Kitaplığı, no. 2997, İstanbul Deniz Müzesi, 990, Londra Halili Collection vb.)
16. yy'dan itibaren panoramik İstanbul görüntülerinin yanısıra İstanbul'un bir semtini veya bazı ünlü yapılan çevreleriyle birlikte gösteren minyatürlere rastlanır. Örneğin, Levnî(->) tarafından 1720'lerde minyatürlenmiş olan Surname-i Vehbî'de (Topkapı Sarayı Müzesi Kitaplığı, A. 3593) Haliç şenlikleri sahnelerinde Aynalıkavak Kasrı ve bahçelerini içeren minyatürler veya III. Mustafa'yı Topkapı Sarayı'nda gösteren bir portrede açık pencereden izlenen Üsküdar manzarası (İstanbul Üniversitesi Kütüphanesi, T. 9360) aynı belgeleyicilik anlayışının ve topografik resim geleneğinin sürdüğünü gösterir. 18. yy'ın ilk yarısında resimlenmiş tüm Hamse-i Ataî kopyalarında, Boğaziçi'nin güzelliklerini anlatan bölümde Rumeli ve Anadolu hisarlarını gösteren bir minyatür vardır (Türk ve İslam Eserleri Müzesi, 1969, Topkapı Sarayı Müzesi Kitaplığı, R. 816, British Museum, Ör. 13883, Baltimore Walters Art Gallery, W. 666). Boğaziçi'ne Karadeniz yönünden bakışı sağlayan bu minyatürler kuşbakışı çizim geleneğini sürdürürler. Ancak 18. yy'ın minyatüre getirdiği su-
luboya tekniği ve ışık-gölge kullanımı gibi yenilikler sayesinde plan-resim görüntüleri terk edilmiş ve bu çizimler manzara resmi niteliğini kazanmıştır.
Bibi. N. Anafarta, Hünemame ve Minyatürleri ve Sanatçıları, ist., 1969; W. Denny, "A Sbcteenth Century Architectural Plan of istanbul", An Orientalis, VIII (1970), s. 49-63; H. Yurdaydın, Nasuhü's Silahi (Matrakçı), Be-yan-ı Menazil-i Sefer-i Irakeyn-i Sultan Süleyman, Ankara, 1976; G. Renda, "Representati-ons of Towns in Sea Charts of the Sixteenth Century and Their Relation to Mediterranean Cortography", Soliman le Magniftgue et son Temps, Paris, 1992, s. 279-298; ay, "An Illustra-ted 18th Century Hamse in the Walters Art Gallery", The Journal of the Walters Art Gallery, S. 39 (1981), s. 15-39; ]• M. Rogers, "Itino-raries and Town Views in Ottoman Histori-es", The History of Cartography, Chicago, 1992, s. 228-255; S. Soucek, Piri Reis and Tur-kish Mapmaking after Columbus, Londra, 1992; D. Halbout du Yanney, istanbul vu Par Matrakçı, ist., 1993.
GÜNSEL RENDA
Dostları ilə paylaş: |