MOLLA ÇELEBİ HAMAMI
Beyoğlu ilçesi, Fındıklı semtinde yer alan aynı adlı külliyeye aitti.
Günümüze yalnızca camii ulaşan bu yapı topluluğu vaktiyle cami, mektep ve hamamdan oluşmakta idi. Yapının banisi "Hubbî [Hubba) Mollası" veya "Molla Çelebi" adıyla tanınan istanbul kadısı ve Anadolu kazaskeri Mehmed Vusulî Efendi'dir (ö. 1590). Tuhfetü'l-Mimarin, Tezkiretü'l-Bünyan ve Tezkiretü'l-Ebniye'deki kayıtlara göre cami ve hamam Mimar Sinan'ın eseridir.
Molla Çelebi Hamamı, caminin batısında cadde üzerinde yer almakta iken, 1957' de Tophane-Dolmabahçe yolu genişletilir-ken yıktırılmıştır. Elimizde olan fotoğraf ve rölöveleri yapının haçvari planlı sıcaklığı, kagir duvarlı, sakıflı soyunma bölümleri olan çifte bir hamam olduğunu kanıtlamaktadır. Yıkılmadan bir süre önce sıcaklıkları birleştirilmiş, erkekler bölümünün tuvaletleri ile kadınlar bölümünün soyunmalığı kesilmiş, böylelikle yapının özgün biçimi bozulmuştur. Böylece Mimar Sinan'ın Ayasofya Hamamı'nın bir varyantı olarak tasarladığı yapı, tek hamam haline dönüştürülmüştür.
Eski fotoğrafından hamamın giriş kapısının üzerinde altı satırlık bir kitabesinin mevcut olduğu anlaşılmaktadır. Bu kitabenin üç satırlık parçası günümüzde istanbul Fetih Cemiyeti'ne ait binanın bahçesinde bulunmaktadır. Diğer bölümü kaybolmuştur.
Bu kitabenin tam metnini veren kaynaklardan kitabenin tarih beyti üzerinde yapılan araştırmada Arap harfleri ile değişik yazımdan dolayı iki farklı tarih beyti ortaya çıkmaktadır. Hadîka'da yer alan 979/1571 tarihine karşılık, kitabenin tarih mısraına göre ebced hesabı ile 959/1551-52 tarihi çıkmaktadır. Yalnız bu mısrada
Molla Çelebi
Hamamı'nın
yıkılmadan
önceki
durumu.
Müller-Wiener
Bildlexikon
Molla Çelebi Hamamı'nın istanbul Fetih
Cemiyeti'nin bahçesinde bulunan kitabe
parçası.
Arzu lyianlar, 1994
geçen "hammamın" kelimesi Mir'at-ı istanbul'daki tarih mısraında "hammamını" olarak yazılmıştır. Bu durumda bir harf ilavesinden dolayı ebced hesabı ile 969/ 1561-62 tarihi çıkmaktadır. Doğrusunun bu olduğu tahmin edilebilir. Çünkü kitabedeki mısraların veznine bu yazım şekli uymaktadır. Buna göre C. Orhonlu ve A. Ku-ran'ın eserlerinde belirttiği 973/1565-66 tarihinin ebced hesabı ile bu tarih mısram-dan çıkması imkânsızdır. Bibi. Ayvansarayî, Hadîka, II, 84; Raif, Mir'at, 339-340; C. Orhonlu, "Fındıklı Semtinin Tarihi Hakkında Bir Araştırma", TD, c. VII, ist., 1957, s. 65-66; Kuran, Mimar Sinan, 113; Baltacı, Osmanh Medreseleri, s. 212-213; Ataî, Ha-daiku'l-Hakaik, 311-312; B. Unsal, "istanbul'un İmarı ve Eski Eser Kaybı", Türk Sanatı Tarihi Araştırma ve incelemeleri, c. II, ist., 1969, s. 51; Ayvansarayî, Mecmıtâ-i Tevârih, 374.
AkZU İYÎANLAR
Dostları ilə paylaş: |