V. Mehmed
Nün Akbayar koleksiyonu
kandil ve gazyağı kullanılmaktaydı. Ailelerin kadın erkek, çoluk çocuk bir arada mesirelere gitmeleri Çırpıcı, Veliefendi, Beykoz çayırlarında ilk piknikleri yapmaları da V. Mehmed'le başladı.
Beyazıt'taki Sarafim Kıraathanesi, aydınların istifadesine sunduğu zengin gazete koleksiyonları ve kitapları ile gençlerin ve aydınların özellikle perşembe günleri öğleden sonra buluştukları, siyasete ısındıkları yerlerin başında geliyordu. İstanbul'a yabancı basın mensuplarının ilgi duymaları ve âdeta akın etmeleri de aynı yıllardadır. Nihayet, tahta geçtiği günlerde doruğa ulaşan siyasi keşmekeşle birlikte V. Mehmed, padişahlık otoritesi ile hiçbir şekilde müdahale edemediği köklü değişimlere, askeri yenilgilere ve düzensizliklere yol açan sayısız yasayı, hükümet kararnamesini, irade-i seniyeyi de "Mehmed Reşad" imzasıyla yürürlüğe koymaya başladı. Herkesin "hürriyet" gerekçesiyle bağırıp çağırdığı, görevine zamanında gitmediği, vapurların, tramvayların vaktinde gelmediği, mebusların bile "teneffüshane"de oturup celselere katılmadıkları bir dönem açıldı.
Padişahı çok seviyor ve sayıyor gözüken İttihad ve Terakki Fırkası liderleri, o-nun adını taşıyan "reşad altını"nı piyasaya sürdükleri gibi; zırhlılara, gemilere, yeni mahallelere, Anadolu kasabalarına da "Reşadiye" adları verilmesi moda oldu.
Fakat asıl yönetim yükünü üstlenen Sadrazam Hüseyin Hilmi Paşa, İttihatçıların aşırı müdahalelerine uzun süre dayanamayarak 28 Aralık 1909'da istifa etti. Roma sefiri iken sadrazamlığa atanan İbrahim Hakkı Paşa 12 Ocak 1910'da kabinesini kurdu ve "adi ü ihsan siyaseti" izleyeceğini duyurdu. Ama çok geçmeden o da başta kabinesinde harbiye nazırı olarak yer alan Mahmud Şevket Paşa olmak üzere ordu ile İttihad ve Terakki Fırkası yöneticilerinin güdümüne girdi.
1910 yılının İstanbul için ilk uğursuz o-layı 19 Ocak günü Çırağan Sarayı'nın(->) yanması oldu. Amcası Abdülaziz tarafından yaptırıldığı için bu sarayı sevmediği ve oturmak istemediği rivayet edilen V. Mehmed1 in yangına üzülmediğini mabeyin başkâtibi Halid Ziya Bey (Uşaklıgil) Saray ve Ötesi'nde anlatır.
Arnavutluk'ta ayaklanma, Girit Mecli-si'nde Yunan kralına bağlılık yemini edilmesi gibi iki sorunun ardından, Kozmodi Efendi'nin çıkardığı Sadâ-yı Millet gazetesi başyazarı Ahmed Samim'in(->), Patrikhane lehine çalıştığı iftirası yayıldıktan sonra 9 Haziran 1910 günü vurulup öldürülmesi, İstanbul'da gerilime neden oldu. Bununla birlikte o yılın mayıs-haziran ayları boyunca ayan ve mebusan ile devlet erkânı için birbiri ardınca şölenler düzenleniyordu. Tokatlıyan Oteli'ndeki bir başka ziyafetten sonra V. Mehmed de Beylerbeyi Sarayı bahçesinde bir ziyafet verdi. Yemekten sonra Boğaz dışına vapur gezisi yapıldı. Padişah, meclis reislerini, sadrazamı, nazırları, ulemayı, elçileri de saray ziyafetlerinde ağırladı. Bu davetlerde a-lafranga usulde tertip ve alafranga müzik yeniliği kurallaşmıştır.
6 Şubat 1911 gecesi Babıâli binalarının büyük bir bölümünün yanması, İstanbul' da heyecana neden oldu. Çırağan yangınına üzülmeyen V. Mehmed, bu yangına herkesten fazla üzüldü. Padişah, 42 yıl aradan sonra özel bir ziyaret için İstanbul'a gelen eski Fransız kraliçesi Eugenie'yi, Türk dostu ve İstanbul hayranı bilinen Pierre Loti'yi(-0 bu yıl içinde kabul etti ve 5 Haziran günü Barbaros zırhlısı ile İstanbul' dan ayrılarak Rumeli gezisine çıktı. Selanik, Üsküp, Priştine kentlerini ziyaret eden, Kosova sahrasında 100.000 kişilik bir cemaatle cuma namazı kılan padişah ve yanındakiler 26 Haziran'da İstanbul'a döndüler.
İtalyanların Trablusgarp'ı işgal etmeleri üzerine 29 Eylül 1911'de istifa eden Hakkı Paşa'nın yerine sadrazamlığa getirilen Said Paşa, hükümeti kurmakla birlikte, İbrahim Hakkı Paşa kabinesinin Divan-ı Âli'
Bir kartpostalda V. Mehmed. Galeri Alfa
Dostları ilə paylaş: |