KONSTANTİNOS V
(718, Konstantinopolis - 14 Eylül 775, Strongylon [Balkanlar'da]) Bizans imparatoru (hd 741-775).
Hastalık ve kıtlıklarla harap olan Kons-tantinopolis'i yeniden canlandıran ama İkonoklazma(->) hareketini tırmandırarak sosyal karışıklıklara yol açan bir imparator olarak tarihe geçmiştir.
III. Leon (hd 717-741) tarafından 720'de müşterek imparator ilan edilen Konstan-tinos 741'de tahtta tek başına kalmıştı. İktidarı 742'de, Armeniakon Teması'nın (eyalet) komutanı Artabasdos'un imparatorluğunu ilan etmesiyle kesildiyse de, 743'te başkente dönen Konstantinos, tahtını kanlı biçimde geri aldı.
747'de çıkan bir veba salgını sonucu nüfusunun büyük bölümünü yitiren başkenti, imparatorluğun Yunanistan topraklarından getirttiği ailelerle iskân ederek canlandıran Konstantinos, 7ö7'de yaşanan büyük kuraklıktan sonra şehre su getiren Valens Kemeri'ni onarttı (bak. Bozdoğan Kemeri). Başkentin de dahil olduğu Op-sikion Teması'nı bölerek Bukellarion Te-ması'nı oluşturdu.
58
KONSTANTİNOS VH
V. Konstantinos'un monogramını taşıyan sikke (ön ve arka yüz).
H. G. Goodacre, A Handbookfor the Coinage ofthe Byzantine Emplre, Londra, 1928-1933
Konstantinos, babası III. Leon'un başlattığı tasvirkırıcı hareketi daha da ileri götürdü. 754'te Hieria Sarayı'nda (bugünkü Fenerbahçe'de) toplanan bir konsilde tas-virseverlerin ordudan, devlet görevlerinden ve kiliseden atılmalarını onaylatarak, din adamlarına ve kiliselere karşı kanlı bir saldırı başlattı. Konstantinos'un ölümüne dek süren bu acımasız dönemi yermeyi a-maçlayan yazarlar ondan söz ederken "Kaballinos" (Seyis) ve "Kopronimos" (Gübre Adlı) gibi aşağılayıcı lakaplar kullanmışlardır.
Kahraman bir komutan olan Konstantinos, Araplara, Slavlara ve Bulgarlara karşı başarılı seferler yaptı. Araplara karşı yürüttüğü mücadele sonucunda 746'da Ger-manikeia'yı (Maraş) aldı, 747'de Bizans donanması Kıbns yakınlarında bir Arap donanmasını yendi. 752'de Melitene (Malatya) ve Teodosiopolis (Erzurum) Ermenilerden geri alındı ve bu seferler sırasında esir edilen Ermeniler Trakya topraklarına iskân edildi. (Konstantinos bu yüzden, Ermeniler arasında yaygın bir Hıristiyan hizbi olan Paulusçuları imparatorluğun içine sokmakla suçlanmıştır.)
7ö3'te Bulgarlara, 773'te ise Slavlara karşı zaferler kazanan Konstantinos, imparatorluğun Sicilya, Calabria ve İllirium topraklarını Konstantinopolis Patrikliği'ne bağladı fakat Kuzey italya'yı ve Lombardların tehdit ettiği Ravenna'yı ihmal ettiği için toprak kaybetti. Dinsel politikaları sonucu papalık Franklara yakınlaştı ve bu ittifak uzun vadede Bizans'ın aleyhine oldu.
Konstantinos ilk evliliğini 732'de, Hıristiyanlığı kabul ederek Eirene adını alan bir Hazar prensesi ile yaptı, ikinci karısı Maria ise 750'de öldü. Üçüncü evliliğini yaptığı Eudoksia 7ö9'da imparatoriçe ilan edildi.
775'te Bulgarlara karşı düzenlediği bir sefer sırasında yaşamım yitiren Konstantinos, başkentteki Havariyun Kilisesi'ne(->) gömülmüşse de, 9. yy'da, Ikonoklazma dönemi tümüyle aşıldıktan sonra mezarından çıkartılan kemikleri denize atılmıştır. Evliliklerinden 5'i erkek 6 çocuğu olan Konstantinos'un yerine ilk evliliğinden o-lan oğlu IV. Leon (Hazar) geçmiştir.
Bibi. A. Lombard, Constantin V, empereurdes Romains (740-775), Paris, 1902; C. Zucker-man, "The Reign of Constantine V in the Mi-nacles of St. Theodore the Recruit", Bibliot-heca hagiographica graeca, c. IV, Brüksel, 1957; Ostrogorsky, Bizans, 153-163; S. Gero, Byzantine Iconoclasm during the Reign of Constantine V, Louvain, 1977.
AYŞE HÜR
KONSTANTİNOS VQ PORFİROGENNETOS
(l 7/18 Mayıs 905, ? - 9 Kasım 959, Konstantinopolis) Bizans imparatoru (hd 913-959).
Makedonyalılar Hanedanı'na(->) mensuptu. Askeri konularda pek başarılı olmamasına karşın, bilim ve sanata verdiği destek ve bizzat yarattığı eserlerle, Bizans kültür yaşamına yaptığı önemli katkılarla tanınmıştır.
VI. Leon(-0 (hd 886-912) ile dördüncü karısı Zoe Karbonopsina'nın evlilik dışı doğan oğludur. Porfirogennetos (Mor Oda'da Doğan) lakabı, imparatorların meşru çocuklarının doğdukları odadan gelmekte olup, kendisinin evlilik dışı doğduğu şeklindeki yakıştırmayı silmek için takılmış olmalıdır. Kilise yasalarına göre dul bir erkek ancak ikinci kez evlenebilirken, VI. Leon'un dördüncü evliliğini yapması, ölümünden sonra da sürecek bir çatışmaya neden olmuştu. Leon ve Zoe, Konstantinos'un doğumundan sonra, Papa III. Sergios'un özel izni ile evlenebilmişlerdi. imparator tüm itirazlara karşın tek oğlu Konstantinos'u 15 Mayıs 908'de müşterek imparator ilan etti. 912'de Leon'un ölümü üzerine taht, amcası Aleksandros'a geçtiyse de, onun l yıl sonra ölmesiyle Kons-tantinos'a taht yolu açıldı. Mayıs 919'da, naip Romanos'un kızı Helena ile evlenen Konstantinos, kayınpederini I. Romanos Lekapenos (hd 920-944) adıyla müşterek imparator ilan etmek zorunda kaldı. Yaklaşık 40 yıl süreyle, başta Patrik I. Nikolas Mistikos, imparatoriçe Zoe ve kayınpederi tarafından etkisiz hale getirilen Konstantinos, ancak 27 Ocak 945'te sabık imparatorun oğullarını saf dışı ettikten sonra tek başına iktidar olabildi ve 6 Nisan 945'te oğlu Romanos'u müşterek imparator yaparak durumunu sağlamlaştırdı.
Konstantinos iktidarını güçlü ve soylu Fokas ailesinin dört başarılı ferdine dayadı ve bunlardan Bardas Fokas'ı ordu başkomutanlığına atadı. Selefi Romanos' un tüm kadrolarını rüşvetçi ve savaş kaçkını suçlamasıyla görevden aldıysa da, daha ileri gitmedi ve Romanos'un politikalarını, özellikle koyduğu kanunlarda adını anmamakla beraber, onun küçük mülk sahiplerini koruyan yaklaşımını devam ettirdi.
Konstantinos döneminde Bulgaristan sınırı barış içindeydi, fakat Araplarla savaş devam ediyordu. 949'da Girit'i fethetme girişimi başarısızlıkla sonuçlandı. Aynı yıl Bizans orduları Germanikeia'yı (bugün Kahramanmaraş) kuşatıp, 952'de Fırat Nehri'ni geçtiler, ama Araplara yenildiler. Komutanlarından Nikeforos Fokas (II.) ve îoannes Tzimiskes (L) Doğu topraklarında sınırlı da olsa bazı başarılar elde etmişlerdi.
Konstantinos döneminde yabancı ülkelerle yoğun diplomatik ilişkiler geliştirildi. Kurtuba'daki (Cordoba) Emevi halifesi III. Abd'ül-Rahman ve Alman İmparatoru Büyük Otto (I.) ile elçi mübadelesinde bulunuldu. Rus kayıtlarına göre 954/955'te
Hıristiyanlığı kabul eden Rus Kraliçesi Ol-ga'nın 957'de başkente gelişi Bizans-Rus ilişkilerinde yeni bir dönemi başlattıysa da, önemli sonuçlar doğurmamıştır.
Konstantinos asıl ününü, daha sonraki yüzyıllarda "Makedonyalılar Rönesansı" diye adlandırılacak bir dönemin mimarı olarak yapmıştır. Bilimsel ve ansiklopedik çalışmalara büyük ilgi duymuş, tarihle özel bir şekilde ilgilenmiştir. Bazı yazarlar bu çabaların gerçek bir yaratıcılıktan uzak olduğunu ve pratik gereksinimlerden kaynaklandığını ileri sürerler. Onlara göre, Konstantinos'un temel amacı başta oğlu Romanos olmak üzere imparatorluğu yönetecek kimselere yol göstermekti. Niyeti ne olursa olsun Konstantinos, bilgi içeren her türlü belgenin derlenip toparlanmasına, kopyalarının çıkarılmasına önayak olmakla, ileriki kuşaklara aktarılacak zengin bir kültür hazinesi oluşturmuştu. Konstantinos, imparatorluğun idari yapısı hakkında yazdığı eserleri kendi adıyla yayımlamıştır. Bunlardan De Administrando Impe-rio (imparatorluğun Yönetimi Kitabı) dış politika, Slavlar ve Türk boyları hakkında değerli bilgiler içerir. De ThematibusCEyi-letler Kitabı) eski kaynaklardan yapılmış bir derleme, De Ceremonüs(.->) (Seromoni-ler Kitabı) ise görkemli tören ve gösterileri ayrıntılarıyla anlatan çok önemli bir yapıttır. Bu kitapta Konstantinos, genelinde ağdalı bir dil kullanmış, ama Bizans halk diline de yer vermiştir. Konstantinos ayrıca, tarih, coğrafya kitaplarının, çok sayıda mektup, konuşma ve dinsel şiirin de yazarıdır. Büyükbabası I. Basileios(->) (hd 867-886) hakkında bir de biyografi yazmıştır.
Dönemin tarihçilerine göre Konstantinos, imparatorluğa "yeni bir yaşam" ve "yeni bir ruh" getirmişti. Aynı yazar, imparatorun, taş işçilerine, marangozlara, altın ve gümüş işleyicilerine yardım ettiğini, pek çok el sanatı ürününün de yaratıcısı olduğunu söyler. Konstantinos zamanında Alman imparatoru Otto'nun elçisi sıfatıyla başkenti ziyaret eden Kremonalı Liutp-rand(->) Antapodosis adlı eserinde imparatorun bir ressam gibi çalıştığından söz etmektedir.
Bibi. A. Rambaud, L'Empiregrec au dixieme siecle, Constantin Porphyrogenete, Paris, 1870, New York, 1963; A. Toynbee, Constantine Porphyrogenitus and His World, Londra, 1973; J. Ripoche, "Constantin VII Porphyrogenete et sa politique hongroise au milieu du X siecle", Südost-Forschungen, S. 36 (1977), s. 1-12.
AYŞE HÜR
VII. Konstantinos'un monogramını taşıyan sikke (ön ve arka yüz).
H. G. Goodacre, A Handbookfor the Coinage ofthe Byzantine Empire, Londra, 1928-1933
KONSTANTİNOS IX MONOMAHOS
(1000'ler, ?- 7/8 Ocak 1055, Konstantinopolis) Bizans imparatoru (hd 1042-1055).
Konstantinos döneminde kültür ve bilim yaşamı canlanırken, idari yapı, hazine ve ordu ihmal edilmiş, Doğu ve Batı kiliseleri arasındaki ayrılma kesinleşmiş, askeri alanda başarısızlıklar yaşanmıştır.
Kahraman askerler ve başarılı yargıçlar yetiştiren bir ailenin oğlu olan Konstantinos Monomahos (teke tek dövüşen), IV. MihaeK-») (hd 1034-1041) tarafından Midilli Adası'na sürülmüştü. 104l'de ölen Mi-hael'in yerine geçen V. Mihael Kalafates de (hd 1041-1042) tahttan indirilince, iktidar IV. Mihael'in dul karısı Zoe(->) ile kız kardeşi Teodora'ya(->) geçmişti. 64 yaşındaki Zoe sürgündeki Konstantinos'la evlenmeye karar verdi ve 11 Haziran 1042' de yapılan düğünden bir gün sonra Konstantinos tahta geçirildi. (Düğün törenini tasvir eden mozaik portre, halen Ayasof-ya'dadır.)
Kültüre ve bilime düşkün biri olan Konstantinos, ileride patrikliğe gelecek Konstantinos (III.) Leihudes ve İoannes (VIII.) Ksifilinos gibi ilahiyatçıları, Mihael Psel-los(-0 ve İoannes Mauropus gibi entelektüelleri etrafında toplamakla işe başladı. 1045'te başkentte bir felsefe ve hukuk o-kulu kuruldu ve Konstantinopolis, Grek aydınlanması ile Roma hukukunun yeni merkezi haline geldi.
IX. Konstantinos döneminde senatörlük sadece bir onur unvanı olmaktan çıkarılarak işlevsel hale getirildi. Ona destek veren tüccar zümresinin ileri gelenleri senatör yapılarak bu kurum daha geniş tabana yayıldı. Büyük toprak sahipleri yeni muafiyetler elde ettiler. Devlet hizmetinde başarılı bulunanlara "pronia" denilen büyük çiftlikler armağan edildi ve böylece merkezi yönetim aleyhine "pronia" sistemi güçlendirildi. Vergi gelirleri iltizama verilerek devlet hazinesi ihmal edilirken, yüzyıllardır değeri sabit olan nomisma (altın sikke), Bizans tarihinde ilk kez devalüasyona uğradı.
Konstantinos döneminde asıl ihmal e-dilen kurum ordu oldu. Askeri aristokrasinin gücünü kırmak için ordu küçültülür-ken, sarayın muhafazası, II. Basileios döneminde (976-1025) oluşturulmuş Vara-eg Birliği'ne devredildi. Birlik başlangıçta Rus askerlerinden oluşurken, 11. yy'ın ikinci yarısından itibaren sarayın korunması Britanya'dan getirilen muhafızlara verilmişti. Öte yandan, asker köylülerin vergi mükellefi kılınması, "tema" (eyalet) sisteminin bozulması gibi gelişmeler sonucu, 1043'te, Sicilya'daki Varaeg Birliği'nin komutam Maniakes, 1047'de Makedonya'da Ermeni Tornikios isyan ettiler fakat başarılı olamadılar.
IX. Konstantinos döneminde, Ruslara ve Ermenilere karşı başarılar kazamldıysa da, Peçeneklerin Tuna boylarını ve Trakya'yı, Tuğrul Bey komutasındaki Selçuklu akıncılarının Anadolu'yu talan etmeleri engellenemedi, Normanlar ise İtalya Ya-
LX. Konstantinos Monomahos'un monogramını taşıyan sikke (ön ve arka yüz). H. G. Goodacre, A Handbookfor the Coinage ofthe Byzantine Empire, Londra, 1928-1933
rımadası'nın güneyinde ilerlediler. Bütün bu başarısızlıklar Konstantinos'un çevresindeki seçkinlerin görevlerini kaybetmelerine neden oldu.
LX. Konstantinos dönemi aynı zamanda Bizans ve Roma kiliselerinin kesinlikle ayrıldığı dönemdir. 1043-1058 arasında patrik olan haris ve cüretli Mihael Kerul-larios(->) ile papanın muhteris yardımcısı Umberto arasındaki çatışma, Hıristiyanlık dogmaları ve kilise âdetleri konularında somuttandı, sonuçta 1054'te Kerullarios'un aforoz edilmesiyle, Doğu ve Batı kiliseleri birbirlerinden kesin olarak ayrıldılar (bak. Kiliselerin birleşmesi).
Ocak 1055'te ölen Konstantinos'a ilişkin bilgiler, özellikle Psellos'un elyazma-larından derlenmiştir. Tarihçiler, Konstantinos'un metresleri Skerlina ve onun ölümünden sonra bir Alan prensesine, devlet işlerinden daha çok zaman ayırdığını, Ki-os'ta (Sakız Adası) ve başkentteki Mangana Sarayı'nda(->) yaptırdığı büyük kiliseler yüzünden devlet hazinesini boşalttığını ileri sürerler.
Konstantinos'un ölümüyle hükümdarlık tekrar Zoe'nin kız kardeşi Teodora'ya geçtiyse de, ertesi yıl o da ölünce görkemli Makedonyalılar Hanedanı(->) son buldu.
Bibi. J. M. Hussey, The Byzantine Empire in the Eleventh Century: Some Different Inter-pretations, Londra, 1950, s. 71 vd; P. Grierson, "The Debasement of the Besant in the Eleventh Century", Byzantinische Zeitschrift, S. 47 (1954), s. 379 vd; A. A. Vasiliev, "The Ope-ning Stages of the Anglo-Saxon Immigratin to Byzantium in the Eleventh Century", Anna-les de l'InstituteKondakov, 1937, s. 39 vd;J. B. Bury, "The Roman Emperors from Basil II to Isaac Komnenos", English HistoricalRevieıv, S. 4 (1889), s. 41-65, 251-285.
AYŞE HÜR
KONSTANTİNOS XI PALEOLOGOS
(8 Şubat 1405, Konstantinopolis - 29 Mayıs 1453, Konstantinopolis) Paleologoslar Hanedanı'nm(->) son üyesi ve son Bizans imparatoru (hd 6 Ocak 1449-29 Mayıs 1453).
Bazı kaynaklarda, 1204'te Konstantinos Laskaris'in XI. Konstantinos adıyla tahta geçtiği varsayımından dolayı, XII. Konstantinos olarak zikredilir.
II. Manuel Paleologos ile Makedonyalı Helene Dragas'ın dördüncü oğluydu. Kimi kaynaklarda doğum tarihi 9 Şubat 1404 olarak geçer. Gençliğinde (1428'den başlayarak) kardeşleri Teodoros (II.) ve To-
59 KOMSTANTİNOS-ELENİ KİLİSESİ
mas ile Yunanistan'daki Mora Despotluğu 'nü (prenslik) yönetti ve burada 20 yıl boyunca gerçekten güçlü bir iktidar kurmayı başardı. Kardeşi VIII. îoannes Pa-leologos'un 1448'de vâris bırakmadan ölmesi üzerine 6 Ocak 1449'da Mistra'da imparator ilan edildi. Bir Katalan kadırgası ile Konstantinopolis'e gelmeyi başardıktan sonra, Mart 1449'da, Ayasofya Kilisesi'n-de yapılan ikinci taç giyme töreninden sonra tahta geçti.
Kısa iktidarı sırasında, 1438-1439 tarihli Ferrera-Floransa Konsili'nin ideallerini gerçekleştirmek amacıyla, papalık ile iyi i-lişkiler kurmaya çalışan Konstantinos, Osmanlılara karşı askeri yardım sağlamak i-çin Avrupalı krallara sayısız başvuruda bulundu. Bu girişimleri sonucu, 12 Aralık 1452' de Konstantinopolis'e gelen papalık "le-gaf'ı (elçi) Kiev Metropoliti İsidoros(->), Ayasofya Kilisesi'nde bir ayin düzenleyerek "birlik" antlaşmasını kutsadıysa da, başkent halkının Latinlere karşı onulmaz düşmanlığı burada da kendini gösterdi ve birlik sağlanamadı.
Tarihçi M. Dukas'ın(->) aktardığına göre, imparatorluğun yüksek memurlarından biri "Ben şehrin ortasında Latin papazlarının ayin taçları yerine Türk sarığı görmeyi yeğ tutarım" diyecek kadar ileri gitmişti.
Konstantinos cesur bir asker olarak şehrin savunmasında bizzat görev aldı ve 29 Mayıs 1453'te Osmanlılarla çarpışırken yaşamını yitirdi.
Bibi. M. Caroll, "Constantine XI Paleologus: Some Problems of Image", Maistor, Canberra, 1984, s. 329-343; M. Klopf,"The Army in Constantinople at the Accession of Constantine XI", Byzantion, 1971, s. 385-392; A. Th. Papadopulos, Versuch einer Geneologie der Palaiologen, 1259-1453, Speyer, 1938, no. 95; D. A. Zakythos, Le Despotat grec de Moree, c. I, Londra, 1975, s. 204-247.
KONSTANTİNOS (AYİOS)-ELENİ (AYİA) KİLİSESİ
Beyoğlu'nda, batıda Kalyoncu Kulluğu Caddesi, kuzeyde Kemerbostanı Sokağı ile çevrelenmiştir. Yüksek duvarlı avlunun ortasında yer alır. 1891 tarihli kitabesine göre, yapımına 25 Mart 1856'da başlanmış, 9 Nisan 186l'de Patrik II. tohakim tarafından ibadete açılmıştır.
Mimari: Doğu-batı doğrultusunda dikdörtgen planlı kilise, örtü sistemindeki kubbe hizasında kuzey ve güneyde dışa çıkıntılıdır. Doğuda eksende yarım yuvarlak üç apsis, batıda kuzey ve güney köşelerde i-ki çan kulesi dışa çıkıntı yapar. İçte ve dışta sıvalı olan yapıda, açıklıklar arasındaki pilastrlar ve bunları bağlayan kör kemerler, yapının içteki mekân düzenini cephelere yansıtır. Saçak altında ve açıklıkların alt hizasında silmeler ile hareketlendirilen cepheler, doğu ve batıda üstte yuvarlak a-lınlıkhdır.
Karma plan tipindeki yapının naosu, üç neflidir. Naos doğusundaki nefler hizasında, apsisler, batısında orta nef hizasında, kuzey-ğüney doğrultusunda dikdörtgen planlı narteks ile sınırlanır. Kuzey ve güneyinde odalar bulunan narteks, avluda
KONSTANTİNOS-ELENİ KİLİSESİ 60
61
KONSTANTİOS I
Ayios Konstantinos ve Ayla Eleni Kilisesi, Samatya
Cengiz Kahraman, 1994
İyon tipi sütunlar ve üstte arşitravlı arkad ile ayrılır. Narteks üzerinde yer alan galeri, yan nefler üzerinde naosa uzanarak "U" biçimi plan oluşturmuştur.
Naosta dört haç payenin belirlediği merkezi mekân, kuzey ve güneyde dışa çıkıntılıdır. Merkezi mekânı oluşturan haç payeler hizasında doğuya doğru birer paye, batıya doğru üçer sütun yer alır. Yuvarlak kemerlerle bağlanan ve porfir taklidi boyalı sütunların başlıkları İyon tipindedir. Yan neflerin kuzey ve güneyinde sütunlar hizasında ve aynı yükseklikte yarım yuvarlak pilastrlar bulunur. Yapıda, merkezi mekânın örtüsü pandantiflerle geçilen kasnak üzerindeki kubbe, yanlardaki çıkıntıların örtüsü basık tonozdur. Orta nef beşik tonoz, yan nefler, takviye kemerleri arasında dört haç tonoz ile örtülüdür. Orta nefin tonozu beş takviye kemeri ile dilimlenmiştir.
Naosa açılan ve nefler hizasında nar-tekste yer alan üç girişten eksendeki yuvarlak kemerli, yanlardakiler dikdörtgen açıklıklıdır. Kuzey ve güneydeki çıkıntıların ekseninde, yuvarlak kemerli dikdörtgen birer giriş vardır. Yapının kuzey ve güneyinde iki sıra halindeki pencerelerden alttakiler büyük, üsttekiler küçük ve yu-
Beyoğlu'ndaki Ayios
Konstantinos ve Ayia Eleni Kilisesi'nin batı cephesi. Yavuz Çelenk, 1994
varlak kemerlidir. Alttaki pencere sırası apsislerde de devam eder. Doğu vebalıda üstte orta nef hizasında üçlü pencere düzenlemesi, alınlıklar üzerinde dekoratif pencereler ve kubbe kasnağında sekiz pencere vardır.
Naosta, doğuda üç nef i kapsayan iko-nostasis, kuzeybatıdaki haç payeye oturan ambon ve güneydeki haç payeler arasında yer alan despot koltuğu mermerden yapılmış, oyma-kabartma tekniğinde bit-kisel-geometrik motiflerle bezenmiştir.
ZAFER KARACA
KONSTANTİNOS (AYİOS)-ELENİ (AYİA) KİLİSESİ
Samatya-Yedikule arasında; batıda Kilise Sokağı, kuzeyde İmrahor îlyas Bey Caddesi, güneyde Feridun Kılıç Sokağı ile çevrelenmiştir. Kilise, kuzeyde caddeye bakan geniş bir avlunun ortasında yer alır. Avlunun kuzeyinde baldaken tipi çan kulesi, güneyinde sosyal mekânlar ve yönetim birimleri vardır.
Bizans döneminde, I. Constantinus (hd 324-337) ve annesi Helena adına kutsanan kilisede, imparatorun sağ kol ve parmak rö-liğinin saklandığına inanılmıştır. İstanbul'
un fethinden sonraki göçler sırasında Karaman'dan getirilen Rumları bu semte yerleştiren II. Mehnıed (Fatih), buradaki yıkıntılar üzerinde yeniden kilise inşa etmelerine de izin vermiştir. Yapı, Karaman-lıların(->) kilisesi olarak bilinir.
1553'te İstanbul'a gelen H. Dernsch-wam(->) bölgede Karamanlıların yaşadığını, eskiden güzel bir kilise ve manastır bulunan bu yerde inşa edilen küçük kilisenin harap durumda olduğunu belirtir. 1568 tarihli bir patrik fermanında adı geçen kilise, Patrik III. Metrofanos'un yazdığı 1569 tarihli bir mektupta da eski bir yapı olarak ifade edilir. Kiliseyi 1576, 1577, 1578 yıllarında ziyaret eden S. Gerlach(->), her yıl 21 Mayıs'ta kilisenin ithaf edildiği Kons-tantinos'a ait röliklerin çıkartılarak tören yapıldığını açıklar.
Kilise, 1583 tarihli Tryphon ve 1604 tarihli Paterakis listelerinde yer almıştır. Antakya patriğinin kâtibi Paulus, 1652'de ziyaret ettiği kiliseyi, taştan inşa edilmiş, kubbeli, yüksek ve çok eski bir yapı olarak tanımlar. 1669 tarihli Thomas Smith listesinde bulunan kilise, aynı yıllarda Du Can-ge tarafından hazırlanan listede de kayıtlıdır.
17. yy'ın ikinci yarısında Samatya ve çevresinde Karamanlıların yaşadığını Kö-mürciyan da belirtir ve Yenikapı-Narlıka-pı arasında konumlandırdığı kilisenin, 1689' da yandığını, Rumların kilisenin onarımı sırasında para sıkıntısı çektiklerini kaydeder. 18. yy'ın sonunda Baladı S. Hovannes-yan, kiliseyi "Karamanlılar Mahallesi'nde Ayios Konstantianos" olarak tanımlamıştır.
Kitabelerine göre, yeniden inşa edilen ve 6 Nisan 1805'te ibadete açılan kilise, 20 Eylül 1833'te Mimar Konstantinos'un nezaretinde restore edilmiş, 1963'te de yenilenmiştir. Avluda bulunan çan kulesi, kitabesine göre 11 Mayıs 1903'te inşa edilmiştir.
Mimari: Kilise doğu-batı doğrultusunda dikdörtgen planlıdır. Doğuda eksende, dokuz cepheli apsis dışa çıkıntılı, kiliseye güneyde bitişik ek yapı, aynı doğrultuda dikdörtgen planlıdır. İki yüzlü kırma çatı ile örtülü kilesede, apsisin örtüsü yarım konik çatıdır.
Dışta sıvalı olan yapı, kaba yönü taş ile inşa edilmiş, köşelerde düzgün kesme taş kullanılmıştır. Cephelerde devşirme malzeme vardır. Yapıyı saçak altında dolanan iki düz silme arasında, doğu ve batıda dışbükey, kuzeyde içbükey silme görülür.
Bazilikal plan tipindeki kilisenin naosu üç neftidir. Naos, doğusunda orta nef hizasında içte derin ve yarım yuvarlak apsis, batısında kuzey-güney doğrultusunda dikdörtgen planlı narteks ile sınırlanır. Nef ayrımı altışar sütümü sıralar ile sağlanmıştır. Yan nefler orta neften bir basamak yüksektir. Naosun doğusunda ilk sütunlar hizasında belirlenen bema, yan neflerden bir, orta neften iki basamak yüksektir. Batıda narteks üzerinde, kuzey-güney doğrultusunda dikdörtgen planlı galeri yer alır. Galeriye çıkış, kilisenin güneybatısında bulunan geçiş mekanındaki merdiven ile sağlanmıştır.
Naosta nefleri sınırlayan sütunlar kirişlerle bağlanır. Sütunlar, sekizgen mermer altlıklar üzerindedir ve gövdeleri porfir taklidi yeşil renge boyalıdır. Sütunların Ko-rint tipindeki başlıkları kartonpiyer tekni-ğindedir.
Kilisenin örtü sistemi betondur. Orta nefin örtüsü basık tonoz, yan nefler ve nar-teksin örtüsü düz tavandır. Narteksin tavanı, kirişlerle beş parçalı olarak bölünmüştür. Apsisin örtüsü içte yarım kubbedir.
Yapıda naosa açılan üç giriş, batıda nar-tekste nefler hizasındadır. Biri eksende, ikisi yanlarda simetrik olan girişler, eş boyutlu ve yuvarlak kemerlidir. Bemanın kuzey ve güneyinde birer küçük giriş vardır. Narteksin iki girişi, batıda ve kuzeydedir.
Yapının kuzeyindeki altı, güneyindeki beş pencere aynı hizada, eş aralıklı ve basık kemerlidir. Kuzeyde üstte galeriye bakan üç dikdörtgen pencere bulunur. Doğu ve batıda, orta nef hizasında üstte yer alan karşılıklı üç pencere basık kemerlidir. Doğuda, yan nefler hizasında alttaki birer pencere ve apsisteki üç pencere yuvarlak kemerli; batıda naosa açılan girişler arasında birer, nartekse açılan girişin yanlarında ikişer pencere basık kemerlidir.
Naosta, apsiste eksene simetrik birer, yan neflerin doğusunda ikişer, bemamn kuzey ve güneyinde birer niş bulunmaktadır. Naosun doğusunda üç nefi kapsayan ahşap ikonostasis, kuzeydeki taşıyıcı sıranın doğudan üçüncü sütununa oturan ahşap ambon ve karşısında bulunan ahşap despot koltuğu, oyma ve kabartma tekniğinde bitkisel motiflerle bezelidir.
Bibi. Dernschwam, istanbul; M. Gedeon, Ekklesiai Byzantinai Eksakriboumenai, ist., 1900; S. Gerlach, Stephan Gerlahs dess Aelte-ren Tage-Buch, Frankfurt, 1674; Z. Karaca, istanbul'da Osmanlı Dönemi Rum Kiliseleri, ist., 1994; P. Kerameus, "Naoi tes Konstantinoupo-leos kata to 1583 kai 1604", Ho en Konstan-tinoupolei Hellenikos Philologikos Syllogos, XXVIII (1904), s. 118-145; Kömürciyan, istan-
bul Tarihi; S. Petrides, "Eglises Grecques de Constantinople en 1652", Echos d'Orient, IV (1901), s. 42-50; Schneider, Byzanz.
ZAFER KARACA
Dostları ilə paylaş: |