Kisa biR ÖYKÜ



Yüklə 177,85 Kb.
səhifə5/5
tarix22.10.2017
ölçüsü177,85 Kb.
#11568
1   2   3   4   5
Tatvan

Tatvan, Şevket ağabeyden sonra kaldığım iki yıl boyunca asla kendine gelemedi. İşyerleri daha güneşin batmasına bir saat kala kapanır oldu. Herkes “yazık... yazık..!” deyip olayı tartışıyor gizliden gizliye. Faili belli olan bu “faili meçhul” cinayetin sonuçlarını tartışıyorlar, bir konuda hem fikirdi Tatvanlı, Tatvan’da onlarca kişi öldürmenin anlamı yoktu. Öyle biri seçilecekti ki, kitle sindirilebilsin, bomba etkisi yapsın. Çok fazla düşünmesin cellatlar. Bu şahıs belliydi; o, bu, şu değil. O kişi ŞEVKET EPÖZDEMİR’di. Sonraları duyduk bazıları ölümden pay çıkarmak ya da ülkeyi terk etme gerekçesine kılıf bulmak için “Şevket beyden sonra sıra bendeydi, bu yüzden Tatvan’dan çıktım.” demişlerdi. Ülkemde sırasını beklemek doğaldı. “Sıra kimde?” sorusunu sormak ve yanıtını aramak da doğaldı, ama Tatvan’da Şevket ağabey katledildikten sonra asla sıra kimseye gelmeyecekti.! Yüz faili “meçhul”e bedel bir can almışlardı, artık başkasını öldürmeye gerek yoktu. Bu doğru bir tespitti. Sonraki yıllar bu tespiti doğruladı. Doğruladı ama ben de korkuyordum, “sıra kimde?” sorusunu ben de kendime soruyordum. İçimizden bir ya da bir kaçını daha katledebilirlerdi. Bu ihtimali yabana atmamak gerekiyordu.

Tatvan sinmiş, Tatvan bitmişti. Ekonomik yaşam güneş batmadan bir saat önce bitiyor, sosyal yaşam ise artık süre olmayacaktı, evcilik oyunları bitmişti, misafir ağırlamak Tatvanlının işi değildi artık, komşuya gitmek mi? Ya pusuda biri varsa...

Eşim öğretmen, oğlum öğrenci olduğu için akşam altıda eve gelirlerdi, ben ise karanlık çökmeden evdeydim. Onlar gelinceye kadar ben pembe dizilerimi izlemiş, sofrayı kurmuş olurdum. Utanırdım bıyıklarımdan. Herkesin durumu aynıydı. Bu durum, Tatvanlı erkekler arasında espri konusu olmuştu. Erkeklerin gündüzden eve kapandığı bir dönemdi. Kimse kahramanlık yapmıyordu. Kulüpçü Arif iflas etti, devamlı müşterileri yoktu artık.

Sonuç

Şevket Epözdemir’den sonra Tatvan’da faili meçhul cinayet işlenmedi, çünkü isabetli bir hedef vurulmuştu, başka hedefleri seçip riske girmenin anlamı yoktu. Amaca ulaşılmıştı. Halen Tatvan’da Şevket ağabeyin şahadeti konuşulur. Herkes bir konuda hemfikirdi; onu vuranlar bile bu yüce insan büyüklüğü önünde ezilmişlerdi. Onurlu bir yaşamdan, onurlu bir ölüme gitmek en çok da Şevket ağabeye yakışırdı. Kendisine yakışanı yaptı... Şahadeti önünde saygıyla eğiliyorum.

20 Haziran 2003

Ankara

ÖYKÜ GİBİ

TUTSAK
ŞEVKET EPÖZDEMİR
ADAM bir köprüden geçiyordu. Birden bire sevdi nehrin sesini. Bunalımını bu sese, bu delidolu akışa dökmek istedi. “içki” dedi, “kaçış” dedi gülerek. Köprünün parmaklığına dayanarak baş döndürücü akışa dikti gözlerini. Birdenbire suyun yüzünde nehrin akışına kapılıp giden bir naylon bebek gördü. Fakir bir aile çocuğunun olmalıydı bu bebek. Üzerinde Nazilli basmasından bir giysicik vardı. Ve nehir çok insafsızdı. İstediğini yapıyordu. Üstelik hiçbir karşı koyma yoktu bebekte: Batıyor, çıkıyor; sağa sola devrile-döne götürülüyordu. Ne korkunç bir uyumsuzluktu bu... bir isyan kasırgası sardı adamı. Köprünün demirlerini elleriyle bir mengene gibi sıkıp sarstı. Boğazına dek biriken isyan kasırgasını avazı çıktığı kadar bir sesle nehrin üzerine gönderdi.

“...............................”

Büyük bir çınlama ta karşı dağlarda yankı yaptı. Köprüye yeni girmiş bir çift hayretle adama bakıp korkuyla gerisin geriye döndüler. Adam köprüyü sendeleye sendeleye geçti. Alnındaki üst kırışıktan, bir ter damlası yuvarlandı kaşlarına doğru.

Bu olaydan sonra değişik, bambaşka bir dünyaya gelmiş oldu. Dünyanın maskesi düşmüştü. Adam, utana utana bakıyordu bu yüze. Her yanda demir parmaklıklar, her alanda tutsaklık zincirlerinin kendisini ve insanlığı nasıl sardığını görüyordu. Tasavvuf tarikatlarının GÖK, DOĞA, KANUN, DEVLET ve ZORUNLULUKLA ne denli güç savaş çabalarını düşündü. “insanlık yarattığı demir kafeslerde özgürlüğünü öldürmüştür.” dedi. Tiksinti ile elindeki paraya bakıyordu. Havada tuttuğu kağıt on liralık aşağıya doğru bir leş gibi sallanıyordu. “insanlığın, lidyalıların saçmalığı... ve özgürlüğümüz...”

Çok az konuşur olmuştu adam. Ama davranışları ile, bakışlarıyla çözülemeyen çok şey ifade ediyordu. Onun bu haline en çok hayret eden karısıydı. Bir gün damdan düşer gibi: “sen benim karımsın değil mi?” diye sordu. Kadın birden ürktü; kendini çabuk toplayıp: “Elbette... Hayatınım senin” dedi. Adamın kahkahası kadını şaşırttı. Söylediği sözün yerine başka bir şey söylediğinden şüphelendi. “Acaba” dedi adam. “Bütün zincirlere bizi bağımlı kıldıkları için mi tapıyoruz?” Kafasında şimşek gibi düşünceler çakıyordu. “Bütün demir parmaklıkları kırmalıyım. Kendimi ben yaratmalıyım. Buyruk ve yasakların tutsağı, tevekkülün tutsağı olmamalıyım.” Zeus bile Orestes’in özgürlüğünü eline alması üzerine çıkmaza girmiş, aczini şöyle belirtmişti: Özgürlük bir insanın ruhunda patlamaya görsün, Tanrılar bile bu adama bir şey yapamazlar.” sözlerini hatırladı. “Özgür olmalıyım. Hiç, ama hiçbir değerin dili ve fikriyle konuşmamalıyım. Etrafıma insanoğlunun sardığı bu demir kafesi eritmeliyim” diyordu.

Tedirgin olmuş gibi oturduğu yerden kalktı. Üzerine bulaşmış tozları bir hınçla silkeledi. Midesini yakan zararlı bir maddeyi kusup rahatlamak isteğine benzer bir şeyler döküldü dudaklarından: “Tevekkül kefenini, talihi, ellerimle parçalayıp özgür bir insan olmalıyım.” Rahatladı biraz; kendini daha dinç daha güçlü hissetti. Kendisini saran halkalardan bir kısmının kırıldığını kıvranarak gördü. Diriliş baş gösteriyordu adamda. Körelmek üzere olan bir tomurcuğun suya, güneşe kavuşup dirilişiydi bu. Köprünün üstündeki, aylar öncesi çığlığını hatırladı birden. Ne demişti? Bilincinin derinliklerinde aradı bu sözcüğü. Bilinç altından bir çok sözcükler peş peşine çıkıyordu. O sözcük, bunlardan herhangi biri olabilirdi.




[Rahmen1]

Av. Şevket Epözdemir

Tatvan Şehidi

1943-1993


1 Aralık 2005

Dema Nû


Bîranîn

Malbat û dost û heval û hogirên te eva bû

12 salîn ku xemgîn ın.

Te gul û nergîzêndilê me qermîçand.

Te per û basken me şikênand.

Te çira malbatê tefand û dinya me reş kir.

Tu Şehîdê Tetwanî, di nav karwanê Şehîdan da

Cîyekî te yê girîng heye û warê Şehîdên

Mezluman behişşta rengîn e.
Şakir Epözdemir




TEŞEKKÜR


25.11.1993 günü karanlık güçler tarafından evinin önünden alınarak katledilen ailemizin yiğit evladı DEP Tatvan İlçe Başkanı, Tatvan İHD Temsilcisi ve Tatvan Belediyesi Bağımsız Meclis Üyesi Av. ŞEVKET EPÖZDEMİR’in katledilmesinden sonra, bizzat gelerek acımızı paylaşan, telefon ve telgraflarla başsağlığı dileyen, gazete ilanları ile üzüntülerini ifade eden tüm kurum ve kuruluşlar ile, Şevket’in arkadaşları, dostları, yakınları ve tüm aile dostlarımız ile yurtsever-demokrat insanlarımıza bu olayda yanımızda yer aldıkları için sonsuz teşekkürlerimizi sunarız. Şevket ölmedi, Şevketler hep var olacak, özgürlük gülleri hep açacak.

EPÖZDEMİR AİLESİ







Gerek Tatvan’da Taziyeye bizzat iştirak edenler-buraya telefon ve telgraflarla başsağlığında bulunanlar ve gerekse Ankara, Van, Mersin, İstanbul, İzmir, Antalya, Roterdam (Hollanda), Léér (Almanya) ve doğduğu köyü Baykan’ın Minar’ına bizzat merhumun babasına gidip ona moral veren, acısını ve acımızı paylaşan tüm dostlarımıza sonsuz teşekkürlerimizi ve derin saygılarımızı arz eder halkımız, ulusumuz ve dostlarımızın tekrar başı sağ olsun deriz.

Ayrıca kayda alabildiğimiz ve hafızamızda kalan dostlarımızın isimlerini tekrarlamaktan gurur ve mutluluk duyarak dostlarımıza olan şükran borcumuzu bir nebze de olsa ödemiş oluruz. Biz ailesi olarak Şevket’i kalbimize gömdük ve sonsuza kadar ölümsüzleştirerek tüm özgürlük ve demokrasi şehitlerinin büyük kervanına teslim ettik.

Tüm istek ve temennimiz, Şevket ve Şevketlerin uğradıkları büyük zulüm ve haksızlığın, Kürt insanına, Türkiye halklarına ve Türkiye’de yaşayan tüm fertlerine gerçek bir demokratik düzeni getirmesi ve insan haklarına katkıda bulunmasıdır.

Yaşasın halkların dostluğu ve özgürlüğü. Şevket’e kıyan eller kırılsın, gözler kör olsun, görüşler iflas etsin ve böylece baskı, zulüm ve sömürü düzeni ülkemizden bir an önce silinsin. Allah mazlumlardan yanadır ve zalimlerle olamaz.


Epözdemir ailesi adına

Şakir Epözdemir




İşte Şevket’in saygıdeğer dostları: Şerafettin Elçi, İhsan Elçi, Canip Yıldırım, Mehdi Zana, Feridun Yazar, Ahmet Türk, M. Emin Sever, Mahmut Alınak, Nizamettin Toğuş, Nadir Kartal, Remzi Kartal, Burhan Kartal, Halil Kartal, İrfan Kartal, Hüsamettin Bayram, Abdullah Bayram, Salih Pişken, Tahir Özkul, İshak Tepe, Medeni Avcı, Zeynettin Avcı, Muzaffer Geylani, Seyfettin Kaya, Muzaffer Ahlat, Muhyettin Mutlu, Hüseyin Mutlu, Eşref Mutlu, Sebgetllah Mutlu, Abdullah Mutlu, Derwêş Akgül, M. Ali Sevilgen, Zübeyir Aydar, Naif Güneş, Dara Turhan, Osman Turhan, Fuat Elçi, Celadet Elçi, Hilmi Issı, Azad Akgül, Ferice Akgül, Naci Orhan, Faruk Orhan, Abdulmevla Orhan, Veysi Zeydanlıoğlu, Gülay Zeydanlıoğlu, Baran Zeydanlıoğlu, Ziya Avcı, Lütfi Baksi, Ahmet Baksi, Mahmut Baksi, Behçet Taner, Mehmet Emin Bozaslan, Naci Kutlay, Şivan Perver, Reşit Aslan, Mehmet Uzun, Zeynelabidin Zınar, Reşo Zilan, Rohat, Cemal Saygılı, Şükriye Baksi, Hazım Kılıç, Ahmet Çelikkol, Ahmet Gezici, Faruk Aras, Celal Bağoğlu, Hamreş Reşo, Ruşen Aslan, Serhat Bucak, Serhat ve Ferhat Özdemir, Kazım ve Hısna Özdemir, Zekiye, Şirin, Biyan ve Mehmet Şirin Özdemir, Komkar(Kürdistan Dernekleri Birliği Yönetim Kurulu) ve Almanya’dan Bekir Saydam, Mehmet Şahin, Hıdır Mak, Yavuz Şaşmaz, Bekir Topgider, Ziya Acar, Kazım Budak, Bilge Acar, Kazım Budak, Bilge Acar, Ayhan Kutlay, A. Kadir Akel, Ziya Laçin, Sedat Karakaş, Hasan Mak, Ali Çınar, Cengiz Çamlıbel, Rıza Katurman, Nazım Tursun, Hüseyin Öztürk, Zülküf Baran, Mecit Karahan, Hüseyin Kızılocak, Atilla Budak, Mehmet Bozdağ, Cemil Turan, Avni Kışın, Diyar Budak, Bıremen’den: Fahri Ercan, R. Bazidi, Bekir Demirkapı, Serhat Adıgüzel, Bilal Şimşek, Şêxo Oxçê, Kazım Yıldız, M. Sarıcanlı, Şükrü, Bahri, Nusret Etdöger, Hasan, Fırat, Rênas, Kamil, Ruken, Mehmet, Behzat, Mesut Bayram, Yine Almanya’dan: Hamdi, Celal, İsveç’ten: Eyüp, Sılhedin ve Mehmet Gemici. Yine Ankara’dan: Ferid Saatçioğlu, Veysi Hızal, Kadri İvegen, Feridun Sungur, Nazmi Haşimoğlu, Tevfik Bilgiç, Cahit Bingöl, Tekin, Çetin ve Şahin Bingöl, Hacı Necati Öztekin, Cemal, Celal, Sebahattin ve Kemal Bayseferoğlu, Yusuf, Vedat, Ahmet, Hasan Aktosun, Sedat Aban, Boksör Kemal, Hıdır Doğan, Sabri Vesek, Ziver Midyat, Ağa Çelik, Talat İnanç, Şerif Çelik, Mehmet Öcal, Mehmet Çelik, Hasan Çelik, Enver Yorulmaz, Şıhce, Mehmet ve Sadık Yağmur, Yüksel Avşar, Murat Taşçı, Münir Akgün, Ali, Adnan, Davran, Dara, ve Şakire Güneş, Refik Varlı, Yavuz Çamlıbel, Muharrem ve Selahattin Kuş, İsmail Yıldırım, İsmail Arlı, Onur Altay, Mustafa Ateş, Hasan Özey, Tahsin Ekinci, Yusuf Ekinci, Cazım Yılmaz, Veli Kasımoğlu, Ahmet Demirel, Necati Alp, Şehabettin Aslan, Erdoğan Alşan, Vedat Kamiloğlu, Erkan Mermeroğlu, Ğıyasettin, Ali Haydar, Ali Rıza, Nurullah ve Reşit Emre, Abdulalim Akdağ, Mela Hasan, Hacı Mıhamed, M. Ali Adıgüzel, Alaettin Aras ve eşi, Nazım Günaydın, Emin Kotan, Halil Besen, Gülsen Besen, Tahir Besen, Nizamettin Barış, Nezir Şemikanlı, Haluk Tan, Uğur Barut, Sıddık Gürboğa, Mehmet Şirin Örnek, Mehmet Şirin Erdoğan, Tahsin Gürboğa, Halis ve Hamza Açık, Fadıl ve Naime Açık, Enver Mazdar, Osman Gümüş, Abdullah Gümüş, Maşallah ve Şehabettin Akgün, Umut Güneş,Süleyman ve İbrahim Kutlay, Mehmet Varlı, Maşallah ve Sadrettin Karataş, İbrahim Aksoy, Adnan Kaleli, Hevdem’den Cemal Ağa Yılmaz, Ali Osman Erdikli ve Lütfi Kıvanç, Azadi çalışanları, Medya Güneşi çalışanları, DEP Genel Merkezi, Ankara İl Örgütü ve Yönetimi adına; Yaşar Kaya, Hatip Dicle, Leyla Zana, Mahmut Kılıç, Sırrı Sakık, Selim Sadak, Ahmet Karataş, Murat Bozlak, Salih Şahin, Ramazan Bulut, Reşit Deli, Sedat Yurttaş, Mahmut Tanzi ve arkadaşları. Yine Ankara’dan: Mehmet Çalpan, Selahattin Çalpan, Fevzi Eraslan, Hasan Hüseyin Bildik, Ergün Küçük, İbrahim Taşdemir, Yılmaz Çınar, Gülsüm Çınar, M. Ali Türkel, İmam Kılıç, Zahir Yanardağ, Muzaffer Demir, Yusuf Karayılan, Mehmet Akçay, Yılmaz Topçu, Rıfat İlhan, Said Ekinci, Bahattin Öztürk, Bedrettin Ünal, İrfan Ölmez, Cahit Zülfikar, Faruk ve Nedime Yalınkılıç, Mahmut Alpergin, Abdurrahman Anık, Osman Eltiçi, Ahmet Kaya, Cengiz, Necla Döven, İbrahim, Emine, Nezahat İkiler, Cemalettin Okumuş, İsmail ve Yıldız Aslantaş, Sadık Aslantaş ve ailesi, Kemal Saygılı ve Saygılı Ailesi, Cemil Kılıç, Kemal Tuncer, Alper Tuncer, Hikmet Özcan, Halil Ece, Miyase Atlı, Enver Çelikkol, Abdulbari, Mazhar, Rahmi Yeltekin, Nazmi Aka, Tahsin Aka, Abdulkerim Son, Ahmet Aras, Mehmet Nuri Paycu, Ekrem Sevtekin, Nevzat Sağnıç, Fekê Hüseyin Sağnıç ve eşi, A. Rahman Avşar ve eşi, Emrullah Aslan, Şemsettin Kaya, Tayip Kızılyıldız, Ahmet Özer, Halit Yetkin, Nihat Şimşek, Halit Öztürk, Hasan Güven, Şevket Akdemir, Hüseyin Öndersoy, Mustafa Gökçek, Necdet Keçeci, Mehmet Turgut, Hüseyin Dursun, Metin Görmen, Özcan Bayrakçı, Sebahat Ekincialp, Faruk Yıldızhan, Sait Bozbey, Cihat Avşar, Rıfat Alpago, İbrahim Çelik, Muzaffer Bayram, Ertuğrul Gül, Özcan Uğurlu, Levent Acar, Ersin Gürdal, Malik Ergin, Recep İzci, Sevgi Türk, Hüseyin Çetin, Recep Kürüm, Osman Karahan, Gürgin Filiz, Celal Avcı, Şakir Akbaş, İhsan Gülsoy, Cengiz Göktaş, Fikret Mendi, Şeref Akman, Çetin Ebeperi, Feza Karahan, Sebahattin Özkan, Şakir Özkan, Hamit Arıcı, Seyran Uyan, Ahmet Engin, Mustafa Kara, Şekip Mermut, Levent Nasır, İbrahim Çeliker, Mithat Erdündar, Uğur ve Fatih İlvan, Salih Tekin, Necip Öztürk, Macit Biter, Gülfer Irak, Halise Akyol, Yavuz Binbay, Şemsettin Takva, Gökten Gölbaşı, Muhittin Kınay, Yüksel Başer, Muharrem Sözbilici, Mikail Öndoğan, Güven Özata, İmam Canpolat, Ertekin Kürüm, Cemalletin Açık, Necdet Açık, Hacı Adil ve Kenan Özdemir, Şevket Aslan, İbrahim ve Süreyya Aslan, Ahmet Göksoy, Coşkun ve Ali Zırhlı, Alişan Örnek, Mehmet Buluttekin, Hikmet ve Nimet Tayfur, İnsan Hakları Van Şubesi, Diyarbakır Bölge Barosu, DEP Diyarbakır İl ve İlçe Örgütü, Mehmet Emin Çiçek, Behlül Yavuz, Refik Karakoç, Yavuz Koçoğlu, Kemal Yüksel, Fehmi Demir, Abdullah, Jêhat ve Meliha Kaya, Akın Birdal ve Ercan Kanar, İnsan Hakları Genal Başkanlığı ve Türkiye Barolar Birliği, PSK Yunanistan Birimi, KOMJIN(Yekitiya Jınên Kurdistan Merkez Yürütme Kurulu), DEP Karşıyaka İlçe Örgütü, DEP Bitlis İl Örgütü, İHD Van Şubesi, Tatvan Belediye Çalışanları adına Haşim Bozyel, DEP Yüksekova İlçe Teşkilatı, DEP İstanbul İl ve tüm ilçeleri Teşkilatı, Orhan Talu ve eşi, Naim Sabrioğlu, Hasan Toyboğa, Bahattin Seydaoğlu, Hüsnü Çeper, Şükrü Yıldız, Ekrem Acar, Hamid Yıldız, Maşallah Akgün, Kutbettin Akgün, Şahap Akgün, Several ve Nazif Kaleli, Medet Serhat, Osman Özçelik, Selim Okçuoğlu, Felat Dılgeş, Kemal Parlak, Ramazan Paydaş, Yılmaz Çamlıbel, Muzaffer Karaçay, Raife Karaçay, Celal Karaçay ve Emine Karaçay, Ayten,-Tahsin Diken, Mansur-Cafer-Asiye Önerme, Ahmet-Fikret Güleryüz, Turan Polat, Ayten Batur, Turan-Hatice Çetinkaya, Salih Gökçek, Orhan Kaya, Ekrem Ekmen ve ailesi,

İstanbul Barosu Avukatlarından: Eren Keskin, Arzu Şahin, Ercan Kanar, Osman Ergin, Özcan Kılıç, Aynur Kılıç, Talat Tepe, Mustafa Ayzıt, Orhan Tural, İbrahim İnce, Hasan Güler, Mihriban Kırdök, Rıza Dizdar, Muharrem Çopur, Fatma Gül Yıldırım, Naci Binbay, Aysel Tuğluk, Hasan Alıcı, Salih Beşaltı, Ahmet Akkuş, Filiz Köstek, Rıza Dinç, Sait Gündüzalp, Abdullah Gürbüz, Hıdır Çiçek, Vahit Kaya, Fikri Doğan, Kutbettin Kaya, İbrahim Harman, İsmail Çölgeçen, Aydın Mollaoğlu, Hüseyin Polat, A.Ekber Yılmaz, Dilek Alan, Cihan Tokat, Türkan Kurtulmaz, Tülay Ateş, İsmet Ateş, Hasip Kaplan,

Ankara Barosu’ndan: Erkan Yalçınkaya, Sevgi Kılıçkaplan, Mehmet Şirin Erdoğan, Süleyman Baysülen, Cafer Toptaş, Necati Yılmaz, Dursun Demirci, Musa Can, İclal Türkmen, Bülent Akçamete, Haydar Şahin, Salih Akgül, Nihat Çatalsaka, Ali Mecit Şenol, Muhsin Eren, Ruhuşen Gürdal, Atilla Bilgiç, Meltem Yeltan, Avni Kırışçıoğlu, Selim Abdil, Oktay Polat, Hikmet Çiçek, Figen Beyazıt, Mehmet Ateş, Ümit Bulut, Levent Kanat, Hüsamettin Binici, Vahide Dere, Hüseyin Sürüm, İlhan Masaripoğlu, Nilgün Özonur, Halit Kıratlı, İ. Şehabettin Örsal, Zeynel Erkan, Celil Ezman, Ali Timurtaş Özmen, Kazım Bayraktar, Murat Demir, Ergül Büyükdağ, Nesrin Hatipoğlu, H. Argun Bozkurt, Billur Akpınar Coşkun, Hasan Şahin, Fethi Ekici, Kemal Akkurt, Aytül Kaplan, Sedat Aydın, Gülpembe Keleş, Hayriye Özdemir, Erdoğan Kılıç, Selahattin Emre, Ferda Alaettinoğlu, Mürşide Mete, Şemsi Yıldırım, Cemal Emir, Murat Can, Vedat Aytaç,Hüseyin Y. Biçer, Hürriyet Yardım, Cevat Bata, Veli Koluaçık, Eyüp Ünal, Mehmet Cengiz, Ali Kalan, Nusret Senen, İlknur Kalan, Hasan Basri Özbay, A. Esin Özbay, Türkay Uludağ, Abdullah Ünal, Dursun Ermiş, Ufuk Çetin, Safiye Çapkur, Erol Tezcan, Cemil Can, Vuslat Selçuk, Selma Çiçekçi, Selahattin Sarıkaya, Mehmet Pekgöz, Mustafa Güler, İsmail Şahin, R. Ozan, Zeki Rüzgar, Behiç Aşçı, Ali Çil, Melek Demirdelen, M. Faik Özcan, Turhan Ertek, M. Ali Çıra, Celal Vural, Mehmet Ay, Recai Özkan, Mehmet Gümüş, Muzaffer Erdoğan, Ayşe Berna Kaya, Hüsnü Öndül, Müge Arslan, Meryem Erdal, Göksel Arslan, Nuri Özmen, Ümran Gün, Metin Narin, Zeynep Fırat, A. Düzgün Yüksel, Ayşenur Demirkale, Nezaket Karaman, Several Demir, Oğuz Demir, Mustafa Çoban, Mert Er Karagülle, Kemal Keleşoğlu, Fatma Yücel, Songül Çalık, Sevim Yücel, Ayşenur Çalık, Murat Çalık,

Yine İstanbul’dan: Cevahir Yüksel, Halis Savsın, Muzaffer Yerlitaş, Mustafa Kaya, Burhan Erdemoğlu, Rıfat Şahin, Zeki Kutlan, Türkan Kurtulmuş, Hasan Hayri Alkan, Hakkı Kılıç, Fethi Özdemir, İbrahim Mutlu, Kutbettin Kaya, Ferhat Tunç, Hüseyin Güntaş, Bahri Aydın, Metin Aydın, Nezir Alpaydın, Necip Uludil, Nurettin Yıldırım, Nezir Taban, Hamit Meştek, Abdurrahim Deli, A. Mecit Koparan, Kahraman Yılmaz, Aziz Çiçek, Beyzo Çiçek, Üzeyir Avcı, Nuri erdem, İkramettin Oğuz, Tülay Geyik, Birgül Aytaç, Mehmet Can, Sabri Kunt, Mustafa Aksakal, Ekrem Kaya, Suphi Özmen, Mustafa Özdemir, Cemal Kılıç, Faruk Tunçel, Adnan Aras, Kurtuluş Parlak, Osman Aytar, Sabah Kara, Halil Aksoy, Salih Turan, Cuma Tanrıkulu, Bayram Karaca, Ahmet Köse, Yaşar Kilerci, Sırrı Feroğlu, Orhan Kaya, Turan Günata, Veysi tetik, Remzi Çakın, Ramazan Öztürk, Hasan deniz, Hasan Açık, Hacı Reşit, Hüsamettin, Maşallah ve Adil Sevimlikurt, Hacı Husam, Şakir, Muhammed, Şefik, Menderes, Hacı Şevket, Hacı Necat ve Çetin Sezen. Sevtekinlerden: Hacı Hasan, Hacı Hüseyin, Hacı Süleyman, Abdulkadir, Derviş, Hacı Ali ve Ailesi. Metin Çivilibal, Hacı Ahmet ve Muzaffer Çivilibal, Hacı Süleyman ve İsmet Sasa, Fikri Seçen, İsmail seçen ve Hüseyin Songuralp, Süleyman Sevtekin ve Hüseyin Sevtekin, Cevdet Sevinçkan ve Ailesi, Hacı Resul Şengül ve Ailesi ve bütün Minarlılar, İstanbul’daki akrabalar. Zilan Şeylerinden: İsmail Bağdu ve Ailesi, Erbın Şeyhlerinden: Ahmet Aydın, Vamık Aydın, Namık Aydın, Müslüm Aydın ve Hüsamettin Aydın, Norşin Şeyhlerinden: Nurettin Mutlu ve akrabaları, Oxin Şeyhlerinden: Nimettullah ve akrabaları, Têlan(Kurtalan) Seyidlerinden: Fıdail Ceylan ve akrabaları, Palu Şeyhlerinden: Fevzi, Abdulrahim ve Behram Bilgin, Por Şeyhlerinden: Hacı Hamit Piral ve akrabaları, Mele Abdulkerim, Mele Abdulsamet, Mele Abdullah, Mele Abdulgafur, Mele Cüneyt, Mele Reşit, Mele Kerem, Mele Kadri, Mele Siraç, Mele Bedri, Mele Hasan, Mele Abdulmecit, Mele Sebahattin ve birçok molla, feqi ve din adamları.

Abdullah Varlı, Celal Gül, İsmet Kardoğan, Sait Pektaş, Kadri Alaettinoğlu, Nedim Ersan, Yalçın Kuzucu, Mahmut Ekinci, Haluk Ekinci, Eşref Erdem, Beriwan Çamlıbel ve eşi, Mustafa, Ahmet, Fatoş ve Rabia Demir ve Ailesi, Abdullah Soysal, Sabri Soysal, Şeyh Mizbah, Hikmet Özcan, Salih Ölçer, Abdulbaki aslan, Hasan Peker, Nurettin Peker, Zülküf Şahin, Şakir ve Kenan İnal, KDP Ankra Temsilcisi; Safin Dizai, Cizre Belediye Başkanı; Haşim Haşimi, Eşref Elçi, Kamuran, Noşirewan, Renaz, Bedirhan ve Heja Elçi, Adnan Elçi, Baki ve Ahmet Sirkeci, Adnan Ekmen, Yusuf Ekmen, Süleyman Kahraman, Halit Toraman, Ahmet Turan, Naif Kaçmaz. Yalçın, Nasır, Kaya ve Veysi Yeşilışık, Zeki Yeşilışık ve Ailesi, Süleyman Gümüştan ve Ailesi, Emin Dündar, Abdulhalim ve Yılmaz Çınar, Ahmet Bölgeci, Almanya’dan: Yaşar Kardoğan. Van-Tatvan-Bitlis-Muradiye-Yüksekova-Güroymak(Norşin)-Siirt-Baykan-Kurtalan-Hizan-Bingöl-Doğubeyazıd-Nusaybin-Cizre-Suruç-Estil-Lice ve Kozluk Belediye Başkanları, SHP Sirt İl Başkanı, SHP MKYK Üyesi Kenan Coşar. Veysel Çamlıbel, Siraç Türk, soner ve Mustafa Beyler, Hatice, Cenan ve Neşet Karakoyun, Enver Derin, Kemal Kılıç, Cemal Genç, Ramazan Karataş, Ahmet Turan, Yusuf Ziya Zülfükar, İhsan Zülfükar, Necdet Demirel, Hıdır Bey, Selahattin Büyükaydın, Musa Büyükaydın ve Kasım Kalmaz. Hekimhan Belediye Başkanı: Ali Akyüz, Yazıhan Belediye Başkanı: Hacı Akyol, Bahçesaray Belediye Başkanı: Naci Orhan.
Unuttuğumuz ve listelere alınmayan yüzlerce dostlarımızı listeye alamadığımızın üzüntüsü ile özür dileriz.
Epözdemir Ailesi Adına

Şakir Epözdemir.



GAZETELERE İLAN VEREN DOSTLARIMIZ





Yüklə 177,85 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin