2.11.1.3 Avrupa Birliği'nde Elektronik Ticaret Konusunda Yapılan Çalışmalar
1980'lerin basından bu yana Avrupa Birliği, Avrupa - Ağı kapasitesini geliştirmek amacıyla AR-GE ağırlıklı programlar düzenlemekte (ESPRTT, RACE, ACTS' vb.); bu kapsamda EVD - veri Değişimi (EDI - Electronic Data Interchange) sistemlerine ve belirgin olarak da TEDIS (Trade EDI System) girişimine destek vermektedir. 1994'de Avrupa Komisyonu'nun isteği ve bilişim teknolojileri sektöründen önemli şirketlerin desteği ile Avrupa Bilişim altyapısını geliştirmek üzere 10 konuda hedef uygulama çalışmalan Başlatılmıştır, çalışmalardan dördü (KOBİ’ler için Telematik Servisleri, Elektronik Sunum, Avrupa Kamu Yönetimi Ağı ve şehir Bilgi Ağı) elektronik ticaretle doğrudan ilişkilidir.
ESPRIT programı altında 1996' da sunulan AR-GE proje önerileri yazılım, çoklu ortamlar. Yüksek performanslı iletişim ağları, entegre üretim ve iş süreci (business process) teknolojilerini içerecek şekilde elektronik desteklemektedir.
Avrupa komisyonu, elektronik ticaret konusundaki çalışmaları örgütlemek amacıyla kendi altında açtığı birimler arasında bir görev dağılımı yapmıştır. Elektronik ticarete yönelik AR- GE programlarının büyük bir bölümü 'DGXIII'e kayıtlıdır. Bu programlar, "Avrupa için Güvenli Elektronik Pazar" oluşturulmasına ve bütün elektronik ticaret çevrimini kapsayan güvenlikli genel modellemeye (secure generic modelling) yöneliktir.
Güvenli, kağıtsız ticaret üzerine BOLERO projesi: sağlık, sosyal güvenlik, gümrük konulannda ulusal ve AB aracı kuruluşları arasında idari doküman akışım sağlamaya yönelik IDA (Interchange of Data between Administration) programı 'DGIIF tarafından pilot aşamada mali destek almaktadır. Diğer önemli girişimlerden DGXV tarafından idare edilen SIMAP, pan-Avrupa elektronik tedarik programı ve DGDOdII'e bağlı Commerce 2000 programı KOBİ'lerin elektronik ticarete yönelmesini teşvik etmektedir.
2.11.1.4 Avustralya'da Elektronik Ticaret Konusunda Yapılan Çalışmalar
Dünyada bilgisayar dağılımında ikinci, kurulu bilgisayar gücü olarak sekizinci sırada yer alan Avustralya'da elektronik ticaretin gelişimesi hiçbir şekilde alışverişlerin parasal boyutlarıyla kısıtlanmamaktadır. Elektronik ticaret düzenlemeleri, sekiz kamu kuruluşu arasında dağıtılmıştır, şu anda yürütülmekte olan ve "Yönetimsel Hizmetler Birimi" tarafından eşgüdümü sağlanan en önemli proje, bütün kamu tedarik hizmetlerinin elektronik ticaret ortamına geçirilişidir. Bu geçiş. Başsavcılık, Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından yürütülen politik ve yasal yapıların geliştiritmesi çalışmalarıyla desteklenmektedir. Avustralya hükümeti, endüstri ite işbirliği halinde ticaret ve taşıma zincirinde elektronik raporlama süreçlerinden sorumlu Tradegate kuruluşunun finansmanım sağlamaktadır. Bu kuruluş sözleşmeli olarak ihracatçı ve ithalatçı şirketler ve Avustralya gümrüğü arasında elektronik bağlantıları kurmaktadır.
Amerika Birleşik Devletleri elektronik ticaret konusunda en etkin ve kapsamlı çalışan, bu konuda dünyaya liderlik yapan ülkelerin başında gelmektedir. ABD'de bilim ve teknolojiye verilen önem ve ayrılan kaynak, internetin bu ülkede doğmasına ve yaygın kullanılmasına yol açmıştır. Bunun doğal bir sonucu olarak ABD, elektronik ticarette interneti en çok kullanan ülke konumuna gelmiştir. ABD, ekonomisinin dünyanın en büyük ekonomisi olmasının, son yıllarda beklentilerin ötesinde bir büyüme gerçekleştirmesinin arkasında yatan temel etkenlerden bazıları hiç kuşkusuz, bilgi ve iletişim teknolojilerinde ulaştıkları seviye, bilgisayarla çalışma eğiliminde yaşanan gelişme ve internetin her alanda yaygın kullanılmasıdır. En fazla
sayıda bilgisayar, internet ve yüksek seviyede internet bağlantısı bu ülkede
bulunmakta ve bu ülke hükümeti elektronik ticareti teşvik etmekte ve
desteklemektedir.
2.11.1.5 ABD'de Elektronik Ticaret Konusundaki Çalışmalar
Ulusal Bilgi Altyapıları kapsamında (National Information Infastructure-NII) eticaret altyapı programı hazırlanmıştır. 1995 yılında "Federal Elektronik Ticaret Ekibi" oluşturulmuş, elektronik ticaretin hükümet tarafından kullanılma olanakları değerlendirilmiştir. ABD'nin genel yaklaşımı, "Küresel Elektronik Ticaret İçin Bir Çerçeve"
dokümanı ile açıklanmıştır. Öte yandan Mart 1994 yılında Başkan Yardımcısı A.Gore, Buenos Aires'de Dünya İletişim Konferansı'nda yaptığı konuşmada elektronik ticaret alanında güçlüklerin kaldırılmasına değinmiştir.
ABD'de hükümet politikasının iletişim sektöründe dayanması gereken prensipler şunlardır:
1. Hükümet tarafından kontrol edilen iletişim şirketlerinin özelleştirilmesi yoluyla özel sektör yatırımlarının teşviki,
2. Monopol niteliği taşıyan telefon piyasalarının rekabetine imkan tanınması, iletişimin adil fiyatlarla yapılmasının güvenceye alınması, piyasaların yabancı yatırımcılara açılması
ve antitröst uygulamaların güçlendirilmesi.
3. sistemin açık girişe dayandırılması ve böylece küresel bilgi altyapısı kullanıcılarının geniş bir bilgi ve hizmet alanına girebilmesi,
4. teknolojik gelişme ile birlikte esnek,rekabetçi,bağımsız bir düzenleme oluşturulması.
Bu açıklamada her ülkenin politika yapıcıları, etkin ve güvenli elektronik ticaret sistemlerine güveni oluşturacak, çalışabilir bir altyapı oluşturmaya davet edilmektedir.
Amerikan Hükümeti bu süreçte beş ana ilkeyi içeren bir politika açıklamıştır.
Bu ilkeler:
- Özel sektör öncülük etmelidir.
- Hükümet elektronik ticarette aşırı sınırlamalardan kaçınmalıdır.
- Hükümetin katılması gereken durumlarda amacı, açık, minimalist, sürekli ve basit bir yasal ortam oluşturmak olmalıdır.
- Hükümetler, internetin kendine özgü yapısını kabul etmelidir.
- İnternet temelli elektronik ticaret küresel düzeyde kolaylaştırılmalıdır.
ABD'de özel sektör ise, "Elektronik Mesaj Birliği", "Elektronik Ticaret Komitesi" ve "İşletme Entegrasyonu Network"u kuruluşlarını oluşturmuştur.
2.11.1.6 Türkiye'de Elektronik Ticaretin Durumu
Türk toplumunun Internet'le tanışması sadece birkaç yıl öncesine dayanmasına rağmen, Internet kullanımı için gerekli olan teknolojik altyapının sürekli gelişmesiyle, Internet kullanımı ülkemizde de her alanda büyük bir hızla yaygınlaşmaktadır. Özellikle 1999 yılından itibaren Internet kullanıcılarının sayısındaki hızlı artış, Türkiye'deki şirketleri de Internet ortamına girmeye zorlamıştır.
Şu anda Türkiye'deki elektronik ticaret uygulamaları işletmeden son kullanıcılara (Business to Consumer, B2C) satış biçimiyle gerçekleşmektedir. Ancak dünyadaki mevcut uygulamalardan da anlaşılabileceği gibi işletmeden işletmeye satış elektronik ticaret hacminin büyük kısmını oluşturmaktadır. Türkiye'de de büyük firmalardan başlamak üzere bir çok şirketin tedarikçileri ve bayileri arasındaki işlemleri Internete taşımalarına ve işletmeler arası elektronik ticaretin patlamasına tanıklık edilmektedir.
Elektronik ticaretin büyüme trendini gören ve bu yeni pazarda yerini almak isteyen çok sayıda şirket rekabette geri kalmamak için Internet üzerinde site açmaya başladı. Bir çok ünlü marka sanal mağaza açarken, Internet servis sağlayıcıları oluşturdukları alışveriş merkezlerinde sanal mağaza kiralamaya başladılar. Bu gelişmeler elektronik ticaret konusunda danışmanlık veren şirket sayısının da artmasına yol açtı.
Reklamcılar Derneği 1998 yılında Internet reklamlarına Kristal Elma Ödülü vermeye başladı. Elektronik ticaret konusunda çeşitli ürün ve hizmetler sunan IBM, Microsoft gibi teknoloji firmaları da, tüm dünya ile aynı anda Türkiye'de elektronik ticaretle ilgili çalışmalarına hız verdiler. İşletmeden işletmeye (Business to Business, B2B) satış modelin ilk örneğini Arçelik bayilerinden siparişlerini Internet üzerinden almaya başlayarak gösterdi.
Ülkemizde elektronik ticaretin dört aşamada gerçekleştirilebileceğini söylemek mümkündür.19
- Birinci aşama, bilgisayar ağları üzerinden bilgi ve belgelerin değişimidir. Bu konuda ülkemizde de kapalı sistemlerde başarılı uygulamalar vardır. Ancak, açık sistemler üzerinde ulusal ve uluslararası veri değişimi için, örneğin BM/EDIFACT gibi bir standardın uluslararası düzeyde kabul edilmesi gerekmektedir.
- İkinci aşama, sipariş verme, faturalama, sözleşme yapma, sigortalama, nakliye ve ödeme gibi işlemlerin elektronik ortama aktarılmasıdır.
- Üçüncü aşama, ise, sayısal imzaya yazılı imza statüsü kazandırılması, elektronik kayıtların belge olarak kabul edilmesi, iç ve dış ticaret mevzuatı, gümrük mevzuatı ve elektronik ortamda vergilendirme gibi devletin yetkili olduğu konularda, uluslararası uygulamalar da dikkate alınarak yasal düzenlemelerin yapılmasıdır.
- Dördüncü aşama, internet üzerinden güvenli bir şekilde bilgi ve belge değişiminin sağlanmasıdır. Böylece iç ve dış ticaret mümkün olduğu kadar çok kesime yayılmış olacaktır.
Tabii bu saydıklarımız e-ticaretin Türkiye'de resmileşmesi yani T.C Devletinin Hükümeti tarafından yasal bir çerçeveye yerleştirilmesi ile ilişkili şeylerdir. Bunlar yapılmalı ticaret elektronik ortama bir an önce geçmelidir çünkü e-ticaretin geleneksel ticarete göre bir çok üstünlüğü vardır.
Yurdumuzda bilgisayar ağları altyapısının geliştirilmesi yönünde önemli çabalar vardır. Türk Telekom A.Ş.'nin Internet'in sağlıklı gelişimi ve Türkiye'de internet gereklerinin saptanması için yürütmekte olduğu çalışmalar hızla devam etmektedir. Türk Telekom'un Internet stratejisi oluşturulurken, diğer ülkelerdeki telekominikasyon operatörlerinin bu alandaki rolleri incelenmiş ve bu deneyimlerin sonuçları Türkiye uygulamasına aktanlmaya çalışılmıştir. Son yıllarda gerek Internet dünyasında, gerek Türkiye Internet şebekesinde önemli değişiklikler yaşanmıştır. TTNETin kurulmasından sonra, internete bağlanan kişi sayısında büyük artışlar görülmüştür.
Türkiye'de birçok kamu kuruluşu, bilgisayar donanım ve yazılım altyapısını geliştirerek, yapmakla yükümlü olduğu işlerin otomasyonu, böylelikle insani hatalardan arımdırılması, veri bankalarında toplanan bilgilerin erişim kolaylığı ve çabukluğundan yararlanılması gibi amaçlarla projeler yürütmektedir. İçişleri Bakanlığı Merkezi Nüfus İşleri Sistemi (MERMS), Sağlık Bakanlığı Temel Sağlık İstatistikleri Bilgi Sistemi, Gümrük Bakanlığı Gümrük Sistemleri Otomasyonu gibi projeler bunların başlıcalarıdır.
Türk bankacılık sektörünün de oldukça gelişmiş bir bilgisayar altyapısı vardır. Birçok büyük banka merkez ve şubeleri arasında gerçek zamanda bilgisayar iletişimini sağlamıştır. Merkez bankası ve diğer bankalar arasındaki elektronik fon transferleri (EFT) yine gerçek zamanda ve 'RTGS-Real Time Gross Settlement' sistemi kullanılarak yapılmaktadır, ve Türk bankalarının yüzde 99'u bu sisteme bağlıdır. RTGS kullanımında Türkiye, dünyadaki öncü 5-6 ülke içerisindedir. 1992 yılından beri çalışmakta olan EFT-1 projesinden sonra, çok daha kapsamlı ve yetenekleri arttırılmış olan EFT-2 ve EMKT (Elektronik Menkul Kıymet Transferi) projeleri kapsamında çalışmalara devam edilmektedir.
İnternet üzerinden bankacılık hizmetlerine iki büyük banka başlamış, diğer ikisi de yakın bir gelecekte başlamayı planlamaktadır. Müşteriyle banka arasındaki iletişimde bilgi güvenliğinin sağlanması, bankalardan birincisinde tümüyle ulusal olarak geliştirilen bir yazılımla yapılırken, diğer banka yurtdışından satın aldığı standart bir yazılımı kullanmaktadır. İki bankanın tek anahtarlı simetrik Şifre algoritması da 128 bitlik anahtarlarla çalıştırılmaktadır.
Elektronik ticarete başlangıç olarak düşünülebilecek bazı girişimler de vardır. Bilgisayar ürünleri ve kitap satan birkaç firma, ve büyük bir süpermarket, Internet üzerinde hazırladıkları 'web siteleri' yani tül sayfaları ile kullanıcıya ulaşmakta, zengin ürün çeşitleri sergileyebilmektedirler. Fakat bu uygulamaların hiçbirinde açık anahtarlı kriptografi kullanılmadığı için, firmaları kötü niyetli kullanıcıların aldatmasına karşı koruyabilecek bir önlem de yoktur. Diğer bir deyişle, kullanıcının iddia ettiği kimliğin kanıtlanması, kredi kartı numarasının kendisine ait olduğunun belirlenmesi ve mesajın yolda bozulmadığının gösterilmesine yarayacak sayısal imzanın olmaması, firmayı E-ticaret uygulamasında bir risk altına sokmaktadır.
2.11.1.6.1 E-Ticaretin Türkiye’de Gelişmesi Ve Özendirilmesi İçin Devletin Yapması Gereken Girişimler.
Devlet tüm kamu kurumlarında elektronik alt yapıyı kurma yükümlülüğünü üstlenmiştir. Bu bağlamda, idare etme ve hizmet verme fonksiyonlarını icra ederken, elektronik ticaret alt yapısı ve araçlarının (bilgi iletişimi anlamında) devletin kendisi tarafından kullanılması teşvik politikasının en önemli unsurunu oluşturacaktır. Bunun yanında;
* Hedef kitle KOBİ’ler olmak üzere, elektronik ticaretle ilgilenen kişi ve kuruluşlar için, ilgili merciler tarafından, elektronik ticareti tanıtıcı eğitim programlarının hazırlanarak uygulanmasının sağlanması sistemin gelişmesi için teşvik edici bir unsur oluşturacaktır.
* Elektronik ticaretin gerektirdiği bilgisayar yazılım ve donanımını edinmek isteyen kişi ve kuruluşlara, KOBİ’ler öncelikli olmak koşuluyla, gerekli finansman desteğinin sağlanması e-ticaret özendirilecektir.
* Dış ticaretle ilgilenen kuruluşlara iş ve Pazar olanakları yaratan, diğer ülkelerin mevzuatına ilişkin bilgiler sunan ve küresel bilgi ağlarına giriş kapısı olan ticaret noktalarının ülkemizde de hızla gelişmesi için gerekli fiziki ve hukuki çerçevenin oluşturulması sağlanacaktır.
* Sunulan iletişim hizmetleri için alınan ücretlerin olabildiğince düşük seviyede tutulması ile ilgili ilkelerin gözetilmesi sağlanacaktır.
* Belirlenecek bir geçiş dönemi içinde, kamu kuruluşlarında gerekli teknik ve idari düzenlemeler yapılarak, kamu alım ve satım işlemlerinin elektronik ortamda gerçekleştirilmesi ve böylece devletin her konuda olduğu gibi elektronik ticarette de öncülük görevini yerine getirmesi sağlanacaktır.
* Servis sağlayıcılara rekabet kuralları gözetilerek özendirici olanakların sağlanması, elektronik ticaretin gelişmesinde özendirici unsurları oluşturacaktır.
2.11.1.6.2 E-Ticaret Kurulu (ETİK)
Türkiye'de elektronik ticaret yasal altyapısını oluşturmak amacıyla e-Ticaret Kurulu (ETİK) oluşturulmuştur.
Elektronik Ticaret Ağının" tesis edilmesi ve ülkemizde elektronik ticaretin yaygınlaştırılması amacıyla, Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu'nun (BTYK) 25 Ağustos 1997 tarihli toplantısında, bir çalışma grubunun oluşturulması kararlaştırılmış ve yapılacak çalışmalarda koordinatörlük görevi Dış Ticaret Müsteşarlığı'na, sekreterya görevi de TÜBİTAK'na verilmiştir.
Bu Karar uyarınca, Dış Ticaret Müsteşarlığı'nın başkanlığında ilgili kuruluşların katılımıyla oluşturulan e-Ticaret Kurulu (ETİK)ilk toplantısı 16 Şubat 1998 tarihinde yapılmış ve ETİK bünyesinde hukuk, teknik ve finans çalışma grupları oluşturulmuştur.
BTYK'nın 2 Haziran 1998 tarihli toplantısına anılan çalışma gruplarının hazırladığı finans, teknik ve hukuk raporları sunulmuştur. Bu raporlara ilişkin alınan kararlarda ülkemizde elektronik ticaretin geliştirilmesine ilişkin devletin uzun vadeli dört temel görevi belirlenmiştir.
1. Gerekli teknik ve idari alt yapının kurulmasını sağlamak,
2. Hukuki yapıyı oluşturmak,
3. Elektronik ticareti özendirecek önlemleri almak,
4. Ulusal politika ve uygulamaların uluslararası politikalar ve uygulamalarla uyumunu sağlamak.
BTYK'nın aynı tarihli toplantısında, Türkiye'de elektronik ticaretin yaygınlaştırılması ile ilgili düzenlemeler tamamlanıncaya kadar ETİK'in görevini sürdürmesine ve kendi önerileri doğrultusunda bir eylem planı hazırlayarak uygulamayı izlemesi, sonuçları değerlendirmesi, uygulamada ortaya çıkacak sorunları çözmeye yönelik yeni öneriler geliştirerek bunları ilgili kuruluşların ve BTYK'nun görüşüne sunmaya devam etmesine karar verilmiştir.
Bunun üzerine elektronik ticaret hukuksal alt yapısının teşkilinde uygulamadaki aksaklıkların tespiti amacıyla eylem planından önce bir örnek uygulama planının gerçekleştirilmesi öngörülmüş, Elektronik Ticaret Koordinasyon Kurulu ilk toplantısını 26 Nisan 2000 tarihinde Müsteşarlık koordinatörlüğünde gerçekleştirilmiştir.
Toplantıda, iç ticaret örnek uygulaması ve hukuk çalışma gruplarının 1 Temmuz 2000 tarihine kadar, dış ticaret örnek uygulama çalışma grubunun ise 1 Eylül tarihine kadar yürütülen çalışmalar ve geleceğe dönük önerileri içeren birer sonuç belgesi hazırlaması kararlaştırılmıştır. Hukuk ve iç ticaret örnek uygulama çalışma gruplarının sonuç belgeleri hazırlanmıştır.
Bu çalışmaları yürütmek üzere 2000 yılı başında bir "Elektronik Ticaret Genel Koordinatörlüğü" oluşturulmuştur. E-ticaretle ilgili etkin çalışmalar yapmak üzere, Genel Müdürlük temsilcilerinden oluşan E-ticaret Komisyonu teşkil edilmiş, böylece Müsteşarlık içi eşgüdüm sağlanmıştır.
Başbakanlığın 19.03.1998 tarih ve B.02.0.PPG.0.12.320-04993 (1998/13) sayılı genelgesi ile; kamu bilgisayar ağları konusunda yapılan faaliyetlerin değerlendirilmesi, koordinasyonu, izlenmesi ve finansmanı konusunda karşılaşılan darboğazların aşılması amacıyla Başbakanlık Müsteşarının başkanlığında bazı bakanlık ve kuruluş müsteşarlarından oluşan T.C. Başbakanlık Kamu-Net Üst Kurulu ve Kamu-Net Teknik Kurulu kurulmuştur.
e-Türkiye Çalışmaları, Başbakanlığın koordinasyonunda ve Kamu-Net Üst Kurulu ve Kamu-Net Teknik Kurulu toplantılarının ardından 30.07.2001 tarihli geniş katılımlı toplantısı ile başlatılmıştır. E-Türkiye kapsamında on üç ayrı çalışma grubu yer almakta olup, Müsteşarlığımız bünyesinde oluşturulan Elektronik Ticaret Genel Koordinatörlüğü 2001 yılı Ekim ayından itibaren E-Türkiye kapsamındaki on üç çalışma grubundan biri olan E-ticaret çalışmalarının koordinasyonunu sürdürmektedir.
2.12. Elektronik Ticarette Pazar Araştırması ve Pazarlama
Geleneksel ticarette olduğu kadar internet üzerinden gerçekleştirilen elektronik ticarette de pazarlama ve Pazar araştırmaları büyük önem taşımaktadır. Bunların gerçekleştirilmesinde izlenecek yöntemler kurallar ayrı bir öneme özelliğe sahiptir.
2.12.1 İnternet Üzerinden Ürün Satarken Uygulanacak Kurallar
E-Ticaret ve E-İş, kendi işini kurmak isteyen girişimciler için yeni fırsatlar oluşturmaktadır. Küçük girişimciler, web üzerinde açtıkları e-dükkanlarda farklı ürünler satabilmekte, danışmanlık hizmetleri verebilmekte ya da 2000'li yılların popüler konusu olmaya aday, "bilgiyi arama ve işine yarayan kişiyle buluşturma" yani "bilgi danışmanlığı" yapabilmektedirler. Web üzerinde e-iş, e-ticaret uygulamaları yaparken ve e-dükkan açarken ilk anda dikkat edilmesi gereken bazı unsurlar şu şekilde sıralanabilir:20
1) İnternet üzerinden servis veren şirketlerin büyüklükleri: Dükkan vitrini sayılan web sayfaları sözkonusu olduğunda, o kadar da önemli değildir.Ürün tanıtımı ya da satışı yapılan bir web sitesinde, ilgi sürekli canlı tutulmalıdırr. Unutulmamalıdır ki, milyonlarca müşteri internette geziniyor ama aynı zamanda binlerce e-dükkan da, sadece 1 fare tıklaması uzaklıktadır. O yüzden ilgi çekmek son derece önemli. Bunun için de çok çalışmalı ve web'in özelliklerini kullanarak e-dükkanınızı "farklı" yapmalısınız. Sonuçta, internet üzerinde iş kurmak ta, normal hayatta iş kurmaya benzer. Web, size müşterilere ulaşabileceğiniz ucuz bir kanal sunar. Bu kanalı verimli kullanmak ve internet üzerinde e-ticaret yapmak için çok paraya ihtiyacınız yok. Sadece, dikkatli ve süreklilik içinde çalışmak gereklidir.
2) Faaliyet Sahasını ve Satacağınız En Uygun Ürünü Bulmak: Çok çalışmak birçok şeyi değiştirse de, öncelikle sizinle benzer ürünleri satan web şirketleriyle rekabet edip edemeyeceğinizi iyi saptamanız lazımdır. Sonrasında, bunu göze alan bir ürün portföyü ve satış stratejisi geliştirmelisiniz. Web şirketleri farklı ülkelerde olsa bile, internet kullanıcıları (potansiyel müşteriler) için sadece iki farklı web sayfasıdırlar. O yüzden, söz gelimi, Türkiye'de CD satan bir e-dükkan açıp bu konuda güçlü bir altyapısı ve deneyimi olan başka bir Amerikalı ya da Avrupalı şirketle rekabet etmek zor olabilir. Ama, söz gelimi, Türk Müziği CD'leri satan bir dükkanın daha fazla başarılı olma şansı vardır. Bu yüzden, faaliyet sahasını ve satılacak ürünü seçmek son derece önemlidir.
3) Web Sayfasının Kalitesi : Web sayfasının ne kadar kaliteli hazırlandığı müşterinin ilgisini çekmek için son derece önemlidir. Çok iyi hazırlanmış bir web sayfası, o sayfada satılan ürünleri satın alacak müşteriler için de bir güven unsuru olacaktır. Doğal olarak, web sayfasının kalitesi orada sattığınız ürünün kalitesi ile doğrudan orantılı değildir. Ama, e-dükkanların vitrini de hazırlamış olduğunuz web sayfalarıdır!.
İyi hazırlanmış web sayfaları sade görünür, renk seçimleri ve yazı tipleri göze hoş gelir ve sitenin ismine, içeriğine uygundur. e-dükkanlar için hazırlanan web sayfalarında, ürün tanıtımları için ve genel bilgi amaçlı olarak yüksek kalitede resimler kullanılmalıdır. Ancak, yüksek kaliteli resim hiç bir zaman yüzlerce kilobyte uzunluğunda olmamalıdır. Olabildiğince kaliteli, ama az hacimli resimler olmalı (sadece birkaç kilobyte kadar!). Unutulmamadır ki, dükkanınıza gelen herkes yüksek hızlarla internete bağlanamamaktadır. Benzer şekilde, web sayfalarına koyduğunuz he türlü bilgi ve anlatımda kelime yanlışları ya da anlam bozuklukları da olmamalıdır.
4) Gezilmesi kolay dükkanlar yapın : E-dükkanınızı, gezilmesi, alışveriş yapılması kolay yapın. Web sayfaları TV kanalları gibidir. Sitenize gelen birisi bilgiler ve ürünler arasında kaybolur, aradığını bulamazsa başka bir sayfaya (muhtemelen başka bir e-dükkana) "zapping" yapacaktır. Bunu engellemenin yolu, sitenizi olabildiğince basit (kolay gezilir) ve sade yapmaktan geçer. E-ticaretin ilk yıllarından beri yapılan uygulamalardan görülmüştür ki, insanlar web sayfalarında "frame" görmekten pek hoşlanmıyorlar. Bu yüzden, frame kullanmaktan kaçınılmalıdır.Ayrıca, insanların dükkanınızı gezmesini istiyorsanız (unutmayın, birşey almak zorunda da değiller... iyi izlenim edinen bir ziyaretçi, hiç bir şey almasa da, arkadaşlarına bedava tanıtımınızı yapacaktır), onların önlerine "sitenize kayıt olma zorunluluğu", uzun ve bıktırıcı boşluklarla dolu bilgi formları vb çıkartmayın. E-ticaretin ilk yıllarında yapılan tipik yanlışlardır bunlar.Sistem kendi dinamizmini ve kurallarını oluşturmaktadır. Ziyaretçiler, fare (mouse) ile tıklamaya bayılırlar, ama birşeyler yazmaktan hoşlanmazlar. Müşterilerinizin tek yazacağı şey, kredi kartı bilgileri olmalıdır. Bilgi amaçlı düzenlenen anketler bile, yazılı değil de çoktan seçmeli butonlarla (düğme) oluşturmalıdır.
5) Mağazanız "sanal" olabilir: E-dükkanınız gerçek olmalıdır. Bu ziyaretçilere hissettirilmelidir. Mutlaka, bir e-dükkan açmadan önce birkaç tane e-dükkandan alışveriş yapılmalı,bu dükkanların ve web tasarımlarının, sizde uyandırdıkları izlenimleri (güven, ilgi vb) alıcı gözle değerlendirilmelidir. Sitenize gelen müşterileriniz güvenli bir yerden alışveriş yapıyor duygusunu yaşamalıdırlar. Sattığınız ürünlerin bir kataloğunu müşterilerinize sunun. Gerçekten "iş yapmak istediğiniz" mesajını mutlaka verin. Kötü bir web sayfanızın olması tabii ki hiç olmamasından daha iyidir, ama bu şekilde de amaçlanan hedeflere ulaşılması söz konusu olamaz.
6) Verdiğiniz Servisleri Ön plana çıkartın : Söz gelimi; müşteri destek servislerini, ürünlerinizle ilgili ilk anda sorulabilecek sorular ve cevaplarını sayfalarınızda ön plana çıkartabilirsiniz. Ayrıca, e-dükkanınızdan alınan ürünleri (siparişler) hızlıca teslim etmek (kimse aldığı bir ürünün haftalar sonra eslim edilmesini istemez,) ve bunu vurgulayarak söylemek müşteriler üzerinde çok iyi bir etki bırakacaktır.
Her müşteriye aynı önemi gösterin. Ve mutlaka bir e-posta yazışma adresi bağlantısını ana sayfanıza (dükkanınızın girişine/vitrinine) koyun. Bu yolla, ziyaretçilerin, ürünleriniz hakkındaki fikirlerini sorabilirsiniz.
E-dükkanınıza gereksiz bağlantılar (link) koymayın. Yoksa, ziyaretçilerinize başka yerlere "zapping yapma" imkanını keni ellerinizle vermiş olursunuz.
7) Sitenizin reklamını/tanıtımını yapın : E-dükkanınızı tanıtmanın 2 yolu vardır :
1.yol, sitenizi arama motorlarına kaydettirin. Tüm dünyada en çok bilinen arama motorları şunlardır:
Google, http://www.google.com/
Yahoo, http://www.yahoo.com/
Altavista, http://www.altavista.com/
Excite, http://www.excite.com/
MSN, http://www.msn.com/
Web Crawler, http://www.webcrawler.com/
Infoseek, http://www.infoseek.com/
Hotbot, http://www.hotbot.com/
Lycos, http://www.lycos.com/
Bunlar dışında kalan tüm arama motorlarının aldığı payı ise %1 civarındadır.
Arama motorları, belirli aralıklarla, kendilerinde kayıtlı web sayfalarını ziyaret edip onları, içlerinde kullanılan kelimelere göre indekslerler. Böylece, arama yapanlar, o indeks kelimelerini girdiklerinde, kelimelerin geçtiği ilgili web sayfalarının adreslerine erişirler. Web sayfalarının içinde, özel HTML komutlarıyla, anahtar kelimeler verilir. Arama motorları ilk bu kelimelere bakarlar. O yüzden, anahtar kelimeleri dikkatli seçmek, arama motorları kullanarak arama yapan müşterilerin e-dükkanınızı bulmalarını kolaylaştıracaktır. Ayrıca, sattığınız ürünleri, şirket adını vb belirten kelimeleri metin içinde de belli aralıklarla kullanın. Arama motorlarının bazıları, doğrudan metinde geçen kelimeleri de indekslerler. Bu şekilde, anahtar klime bazlı aramalarda e-dükkanınızın adının çıkmasını sağlayabilirsiniz. Ama, arama sonuçlarında en başa yerleşmek istiyorsanız, ne yazık ki bunun standart/sihirli bir yolu yok. Olsa bile, herkes kullanır ve bu da sonuçta pek birşeyi değiştirmez.
Bölgesel olarak ta, söz gelimi, Türkçe arama servislerine sitenizi kayıt ettirmek sizin yararınıza olacaktır. 2. ikinci yol olarak, sitenizin reklamını çok ziyaret edilen bazı popüler sitelere verebilirsiniz. (günlük gazete siteleri, arama motorları vb gibi). Ancak, web reklamları oldukça pahalı olabilmektedir. Bu tip reklamlar, o reklama tıklayıp sitenize ulaşan kişi başına bir ücret ödemeden tutun da, sabit ücret ödemeye kadar birçok şekilde olabilir.
8) Fiyatlarınızı Düşürün : İnsanlar, alıştıkları dükkanlara giderler. Bu, e-dükkanlar için de böyledir. İnsanların "ayaklarını alıştırmanın en etkili yolu" da fiyatları düşürmektir. Web'in mailyetleri düşüren bir kanal olduğunu hatırlayıp, ürünlerinizi, normal piyasada satılandan daha ucuza satıp aynı karı elde edebileceğinizi unutmamalıdır.
9) Sitenizi Düzenli Olarak Güncelleyin : Bazı ürünleri her gün değişecek şekilde ana sayfanızda öne çıkartabilirsiniz. Sitenize gelen bir ziyaretçi, bir kaç gün öncesine göre farklılıklar bulmalı. Periyodik olarak değişen kısa anket soruları da koyulmalıdır.
10) Sabır : E-Dükkan açılır açılmaz, hemen bir sürü müşterinin gelmesini beklememek gerekir. Alışveriş yapan kişilerin sizin dükkanınızı farketmesi biraz zaman alacaktır. İnternet çok büyük mecradır. Milyonlarca kullanıcı ve birbirine rakip binlerce e-dükkan vardır. Birileri sitenizden alışveriş yapmaya başladı mı arkası gelecektir. O yüzden, sabır olunmalıdır.
2.12.2 İnternette Pazar ve Pazarlama Araştırması
Internetin normal iletişim kanallarına göre en büyük avantajı çok ucuz olması. Yüksek kiralar ödemeden ve harcamalar yapmadan tüm dünyaya erişebilirsiniz. Web'de pazarlama, sitenize (e-dükkan) gelen müşterilere ürünlerinizin tanıtımını iyi yaparak cezbetmekle olur. Ancak, ürün tanıtımı olarak, -çok bilgilendirici bile olsalar- tonlarca yazı içeren sıkıcı dökümanlar ya da -çok güzel bile olsalar - görüntülenmesi dakikalar süren büyük hacimli resimler ve standart olmayan web uygulamaları (sadece tek tip browser'da görülebilen sayfalar, veya özel plug-in'ler gerektiren animasyon ya da filmler gibi) inanın ki pek kimseyi cezbetmeyecektir. Önemli bir nokta olarak, ürünlerinizi tanıtmak için "spam mail" kullanmayın. Yani, ürünleriniz hakkındaki tanıtımları ve her türlü şeyi e-mail yolu ile, insanlara rastgele göndermeyin. Herkes, postakutusunda bu tip mailler bulmayı "rahatsız edici" saayr ve bu hem etik kurallara aykırıdır hem de suçtur. Ayrıca, böyle pazarlama stratejileri firmanızın ciddiyetini sıfıra indirir. İnternette gerçek zamanlı bir iletişim söz konusu olduğundan, müşteriler sıkılırlarsa, kolayca, tek bir fare tıklamasıyla dükkanınızdan çıkar gider. e-müşteriler, asla pasif konumda değildir. Müşteri çekmek, aynı klasik dükkanlarda olduğu gibi,güzel görünen vitrinlerle (web sayfaları) ve de müşteriye sağlayacağınız güvenle olacaktır. Periyodik indirimler, kampanyalar, promosyonlar da yapabilirsiniz müşterilerinizin, sattığınız ürünlerden ve verdiğiniz servislerden ne kadar tatmin olduğunu kolayca anlamak mümkündür. Web teknolojisi size, ziyaretçileriniz/müşterileriniz konusunda her türlü bilgiyi elde edebileceğiniz imkanlar sunar. Gelen ziyaretçilerin profili (cinsiyet, yaş, yaşadığı yer vb) kolayca çıkartılabilir. Ancak, müşteriler/ziyaretçiler akkındaki bilgiler, onlara uzun formlar doldurtarak ya da bu bilgileri onlardan e-posta yoluyla isteyerek olmamalıdır. Bunun yerine, sayfalarınızda periyodik aralıklarla değişen 2-3 anket sorusu (hatta en iyisi tek bir soru) sorulmalıdır. Bunların cevapları da, tabii ki çoktan seçmeli olmalıdır. Ziyaretçi, 3-4 seçenekten kendine uyanı fareyle "tık"layıp seçebilmelidir. Web'de sörf yaparken, fare ile "tık"lamak insanların her zaman hoşuna gider ve boşluk doldurmaya (klavye kullanarak birşeyler, form vb doldurmak) tercih edilir.
Ayrıca (eğer varsa) sitenin reklamını verildiği yerlerden (reklamı görüp etkilenen ve reklamın üzerini tıklayarak size ulaşan) kaç kişinin geldiğini de tespit edebilir. Böylece, reklam verilecek yerler konusunda seçme kriterleri elde edilebilir.
En fazla hangi ürünlere talep olduğu, bir müşterinin web sitesinde ne kadar süre kaldığı, siteye girerken kullandıkları bilgisayarın ve web gözatıcısının belli başlı özelliklerinin neler olduğu gibi birçok bilgiye de erişmek mümkün olacaktır.
Tabi, böyle stratejik bilgiler elde ettikten sonra, bunları dikkate alan e-dükkan düzenlemeleri yapmak, strateji revizyonlarına gitmek gibi konulara eğilmek gerekir.
Dostları ilə paylaş: |