KİTAP ANALİZ FORMU
1) KİTAP İLE İLGİLİ BİLGİLER
a-) Kitabın adı : Suç ve Ceza
b-) Yazarı : Fyodor Mikhailovch Dostoyevski
c-) Yayınevi : Timaş Yayınları
d-) Yılı : 1999
2)KAYNAK İLE İLGİLİ DEĞERLENDİRME
a-)Yazar Hakkında Bilgi:
Rus romancısı Fyodor Mihayloviç Dostoyevski, 1821'de Moskova'da doğdu, 1881'de Petersburg' da öldü. Annesini küçük yaşta kaybetti; babası Dostoyevski'yi Petersburg Mühendislik okuluna yazdırdı; babası da bir süre sonra öldü. Mühendislik okulunun bilimsel ve askeri disiplini, okumak, kitaplar yazmak isteyen Dostoyevski'nin eğilimleriyle hiç bağdaşmıyordu. Bu nedenle, öğrenimini bitirdikten sonra yoksul kalma pahasına kendini kitap yazmaya verdi; geçimini sağlamak içinse, çeviriler yapıyordu. Ancak, adını yavaş yavaş duyurmaya başlamışken genç liberallere katılmasıyla yaşamının akışı önemli ölçüde değişti. I. Nikolay' ın polisi tarafından tutuklandı; 8 ay hücrede kaldıktan sonra ölüm cezasına çarptırıldı. İnfaza birkaç saniye kala cezası dört yıllık Sibirya sürgününe çevrildi. Sürgününden uzun süre sonra, yeniden Petersburg' a dönme iznini elde etti; bu koşullar altında yeniden yazmaya başladı; yazdıklarıyla Çar II. Aleksandr' ı bile etkiledi. Yapıtlarının ses getirmesine karşın, Dostoyevski paraya kavuşamamıştı. Bundan sonra özel yaşamında büyük sıkıntılar yaşadı; sürgünden sonra sara nöbetlerinden de bir türlü kurtulamamıştı; ancak bu dönem, onun Karamazov Kardeşler, Ecinniler, Suç ve Ceza gibi en ünlü yapıtlarını kaleme aldığı dönem oldu. 28 Ocak 1881'de bir kanama sonucu öldüğünde, Rusya, bu eski mahkum için, görülmemiş bir cenaze töreni düzenledi. Dostoyevski'nin yapıtlarındaki en değerli yön, kuşkusuz, olağanüstü güçteki psikolojik tahlillerdir
b-)Yayınevi Hakkında Bilgi:
Timaş Yayınevi 1982 yılında İstanbul'da kurulmuştur. Bugüne kadar 800'e yakın kitap çeşidiyle yayın dünyasının önde gelen yayınevlerinden birisidir.
3)KİTAP İLE İLGİLİ DEĞERLENDİRME
Polisiyelerden söz açıldığında, pek çok incelemeci ve eleştirmen, türün yüksek edebiyata giren ürünlerine örnek olarak Dostovyevski’nin “Suç ve Ceza” romanını gösterir. Elbette hem suçu hem de cezayı barındıran öyküsü ile polisiyelere özgü bir kurgusu var bu romanın. Ne var ki, Dostovyevski polisiyenin sınırları içinde değerlendirilemez. Roman sanatının en çarpıcı metinlerinin yazarı olan Dostovyevski, suçu ve cezayı, insanın bilgisine varmak için kullanmıştır.
Metindeki temel düşünce özgürlüktür, daha doğrusu bireyin nasıl özgürleşebileceği... Rasyonel düşüncenin egemen olduğu ve insanın bilinçli eylemlilikle özgürlüğe kavuşacağı inancının giderek aydınları coşkuya sürüklediği o yıllarda, Dostovyevski metafizik bir dünya görüşüne bağlanır. İnsanın tanrı olmadığını ve dolayısıyla eylemlerinde özgür olamayacağını, özgürlüğe ancak ahlaki bir arınma ve tanrı yolunda ilerleme sürecinde varılacağını işler. Hıristiyan inancına dayalı varoluşçuluğun izleri vardır romanında.
Öte yandan, Freud’un psikanaliz çalışmalarını da etkilemiştir “Suç ve Ceza”. Freud, id, ego ve süper ego üçlüsünün “Suç ve Ceza”da eksiksiz olarak yer aldığı vurgular. Roskolnikov’ un idi, ona tefeci kadını öldürmesini ve parasını çalmasını emreder. Bu eylemin muhakemesi ego sürecinde olur ve süper egosu Roskolnikov’u suçluluk duyguları içerisinde kıvrandırır.
Toplumcu bir bakışla da önemlidir “Suç ve Ceza”. Ana meselesi olmadığı halde, Dostovyevski, hiç bir meslektaşının yapamadığı kadar canlı nakletmiştir Rusya’daki yaşamı. Yoksul üniversite öğrencileri, ailesi tarafından fuhşa zorlanan kadınlar, küçük burjuvaların vurdumduymaz ve boş hayatları, polis devletinin yarattığı korkular, aslında Çarlık Rusya’sında bıçağın kemiğe dayandığının göstergeleridir. Suç ve ceza, iyi ve kötü karşıtlıkları her ne kadar siyasi bir taraf olmasından ve o yılların devrimcilerini acımasızca eleştirme isteğinden kaynaklansa da, Dostovyevski’nin eleştirisi Gorki’ye göre- “yetmişlerin devrimci hareketini karalamak için yapılan sayısız girişimin en yetenekli, en bilinçli ve en başarılı örneğidir”.
Edebi anlamda ise, kendisine kadar olan gerçekçilik anlayışında bir yeniliktir “Suç ve Ceza”. Roman sanatının dış dünyayı anlatma konusunda düştüğü tekdüzelikten, yani nesnel dünyanın sadece yansıtılmasından, insanın iç dünyasında olup bitenlerin de işin içine sokulmasıyla kurtulması, insan psikolojisinin derinliklerine inme kaygıları Dostovyevski ile başlar. O, bilinç akımı tekniğini dolaysız biçimde kullanmaz ama metinlerinin izinden gidenlere, bu tekniğin kullanımına uygun bir tarih yaratır.
“Yüreklerin sağır olmadığı” bir dünyayı tasavvur etmişti Dostovyevski. Bütün karamsarlığına rağmen, romanlarının sonlarında -soru işaretleri de olan- iyimser bir kapı araladı. Ancak o kapının artık açılamayacağı bir dünyada yaşıyoruz. Bugünkü yaşam tarzımız ve ideolojilerimizle yeniden okuduğumuzda, “Suç ve Ceza”daki ahlaki çatışmalar, rastlantılar, vicdan azapları abartılı gelebilir bizlere. Bu abartı kavrayışı bile, Dostovyevski’nin giderek rasyonelleşen, metalaşan, ahlaki kaygılardan uzaklaşan bir toplumda yaşamaktan dolayı -daha o yıllarda- attığı çığlığın haklılığının kanıtıdır.
4) İÇERİKLE İLGİLİ DEĞERLENDİRME
a- Kitabın İçerik ve Üslubunun Teknik Açıdan Değerlendirilmesi .
1) Kitap toplumun eğitimi maksadıyla yazılmış. Toplumun ahlak yapısındaki bozukluklar sade bir dille okuyucuya aktarılmaya çalışılmış. Bunun içinde bir ferdin başından geçirilen bir olay tüm canlılığıyla okuyucuya gösterilmeye çalışılmış. Bundan ders alınması gerektiği vurgulanmıştır.
b) Kitapta İncelenen Konular
1) Raskolnikov kendi halinde yaşayan bir hukuk öğrencisidir. Annesinden gelen maddi yardımla okumaya çalışmaktadır. Fakat kendisine gelen bu yardımların kesilmesi sonucu psikolojik bunalıma girmiştir. Bu olumsuzluklardan kurtulmak için kendisine ait değerli eşyalarını bir tefeci kadına rehin bırakarak hayatını devam ettirmeye çalışmakta, ama bu durumdan rahatsız olmaktadır. Bu rahatsızlıklar onun kişiliğinde bazı değişmelere neden olmuştur.
Bu bunalım içerisinde tanışmış olduğu bir memur olan Marmeladon isimli kişinin bulunduğu ortam onu rahatsız etmiştir. Marmeladon işinden bir iftira sonucu atılmıştır. Bu olaydan sonra gereken manevi yardımı ailesinden göremediği için bataklığa sürülmüştür. Bu sefalet ve fakirlik ortamı Marmeladon’ un birinci hanımından olan kızının kötü yollara düşmesine neden olmuştur. Tabi bunda üvey annesinin baskıları da vardır. Fakat anne bu durumda suçu devlete ve cemiyete atmaktadır. Bu olumsuzluklar üvey annenin de kişiliğinde değişmelere neden olmaktadır.
Bundan sonra Raskolnikov’ un bulunduğu olumsuz durumların Raskolnikov üzerindeki etkileri anlatılmakta. Raskolnikov bu olumsuzluktan kurtulmak maksadıyla rehin bıraktığı eşyaların sahibi tefeci kadını öldürür. Fakat istemediği bir olayda başına gelir. Tefeci kadınla birlikte suçsuz bir insanı da öldürmesi Raskolnikov’ u iyice bir bunalıma itmiştir. Öldürmek istediği kadını kendine mal etmemek için toplumun kendine verdiği bir görev olarak kabul etmekte. Çünkü öldürülen kadın toplum içinde yaşamaya layık olmayan bir kişi olarak görmektedir. Ama cinayetin arka yüzündeki masum ölen kadın Raskolnikov’ u daha kötü bir bunalıma itmiştir. Bu bunalım, vicdan azabı duygusu ile boğuşurken annesinden bir mektup gelir ve her şey biranda değişmeye başlar. Mektupta annesinin yazmış olduğu bazı gerekçeler ve kardeşiyle ilgili bir iftiradan bahsedilir. Daha sonradan zengin bir adamın kız kardeşine talip olması ve annesinin kız kardeşini zengin adamla nişanlaması onu daha da çok üzer. Çünkü zengin adam fakir olan kız kardeşini köle gibi görmesi onu daha da zor bir ortama sürükler. Bu düşünceler sırasında adını mektupta duyduğu bir adamla tanışır. Bu adam kız kardeşinin iftiraya uğramasına sebep olan kişidir. Ama adam içinde bulunduğu vicdan rahatsızlığından dolayı kendinin suçlu olduğunu söyleyerek kız kardeşinin bu haksız iftiradan kurtulmasına sebep olur. Bu olay anne ve kız kardeşine yöneltilen bazı olumsuzlukların ortadan kalkmasına neden olur.
Raskolnikov’ un okuldan arkadaşı olan Razumihıh Raskolnikov’ un bulunduğu ortamdan kurtulmasına yardım etmesiyle Raskolnikov açısından önemlidir. Razumihıh arkadaşını iyileşmesi için gereken maddi manevi yardımları yaparak Raskolnikov’ u rahatlatmaya çalışmak istemektedir.
Bir gün tanışmış olduğu memur Marmeladon’ un bir trafik kazası geçirdiğini görür ve onu yaralı bir şekilde evine götürür. Yaralı adamın söylemiş olduğu son sözler Raskolnikov’ u bir kez daha yıkmaktadır. Adamın ölmesi ve onun kızı Sonya ile tanışması onun ileride çektiği vicdan azabından kurtulmasına vesile olacaktır.
Raskolnikov bu vicdan azabı içerisindeyken kendini ele vermemek için bazı üst rütbeli komiserlerle akıl oyunu girişimine girmektedir. Ama bu davranışı ve bazı olayları üst rütbeli kişilerin göz önünden kaçmaması Raskolnikov açısından kötü sonuçlar doğurmuştur. Bu sıralarda bu vicdan azabından kurtulmak için derdini Sonya’ ya açmaya karar verir ve Sonya’ ya derdini söyler. Sonya’ dan ummadığı kadar ilgi görmesi onu şaşırtır. Sonya Raskolnikov’ a suçunu itiraf etmesi gerektiğini söyler ve bu sayede vicdan azabından kurtulacağını söyler.
Bu sırada annesinin ve kız kardeşinin yanına gelmesi Raskolnikov’ un bazı düşüncelerini gerçekleştirmeye olanak sağlar. Ve umduğu gibi de kız kardeşini nişanlısından ayrılır. Bu olaylar sırasında arkadaşı Razumihıh’ in kız kardeşiyle duygusal yakınlaşması olur. Bu yakınlaşmayı fark eden Raskolnikov bu durumdan memnun olmuştur. Arkadaşına kendisine bir şey olduğunda annesine ve kız kardeşine sahip çıkmasını söyler.
Raskolnikov Sonya’ nın tesiriyle bir üst komisere suçu işlediğini itiraf eder. Bu şekilde vicdan azabından kurtulur. Raskolnikov sürgün olduğu yerde Sonya ile ilişkileri daha da iyi olur. İçinde umut beliren Raskolnikov Allah’ a yalvararak af diler ve ondan kendisine güç vermesini ister.
c) Kitapta İncelenen Temalar .
İnsanın bulunduğu tüm koşullar sonucu bireyin kişilik ve karakterindeki değişmeler anlatılmıştı. Birey bu olumsuzluklardan kurtulmak için her türlü yola başvuracağından toplum için tehlikeli olabilir. Bireyin bu olumsuzluklardan nasıl kurtulması gerektiğine dair çareler yine toplumun başka fertlerine düşen görevdir. Toplum üzerine bu görevi düzgün bir şekilde gerçekleştirirse birey tekrar düzgün bir kişilik ve karaktere sahip olabilir. Aksi taktirde bir bireyle başlayan bu olumsuzluk ileride toplumun bütün bireylerine yansıyacağı için toplumun yıkımı olabilir.
Onun içindir ki toplumda, bireyde üzerine düşen görevi tam anlamıyla yerine getirmek zorundadır.
5) ANALİZİ YAPILAN KİTAP HAKKINDA GENEL KANAAT
Suç ve Ceza toplum bireylerinin görevleri hakkında bilgi vermektedir. Topluma ait bireylerin bu kitabı okuması ve incelemesi bireyler açısından faydalıdır. Sosyal bir toplumun devamı için gerekli olan ahlak kurallarının hiçbir zaman bozulmaması ve bozulduğunda yine toplum tarafından düzeltilmesi gerekir. Kitap bunların nasıl olması gerektiğine dair ipuçları vermektedir. Kitap ahlak kuralları üzerinde yazıldığı için toplum bireyleri tarafından incelenmesi uygundur.
Dostları ilə paylaş: |