Başkası İçin Kurban Sunulan Mekânlarda Allah İçin Kurban Kesilemeyeceği İle İlgili Bâb
«Onun içinde asla namaz kılma', ilk günden takva üzerine kurulan mescit (Küba Mescidi) içinde namaz kılman elbette daha doğrudur. Onda temizlenmeyi seven adamlar vardır. Allah da çok temizlenenleri sever.» (Tevbe, Sâbİt b. ed-Dahhâk radiyallâhu anh şöyle anlatmaktadır: "Bİr adam Buvâne'de bir deve kurban etmeyi adamıştı. Peygamber sallailâhu aleyhi ve sellem: «Orada cabilİyye putlarından tapınılan bir put var mıydı?» diye sorunca, "Hayır" dediler. Ardından Rasûlullah: «Bayram kutlaması yaptıkları herhangi bir yer var mıydı?» diye sordu. "Hayır11 dediler. Bunun üzerine Peygamber saliallâhu aleyhi ve sellem: «Adağım yerine getir! Allah'a isyan içerikli adaklar yerine getirilmez ve bir de Ademoğlunun gücü dâhilinde olmayan adakların
yerine getirilmesi gerekmez.» 32 Ebû Dâvûd tarafından rivayet edilmiştir. İsnadı Buharı ve Müslim'in şartlarına uygundur.
İlgili Mes'eleler
1. «Onun İçinde asla namaz kılma! ...» (Tevbe, ıos) âyetinin tefsiri.
2. Masiyetin de, itaatin da yeryüzüne tesiri bulunmaktadıt.
3. İşkalin giderilmesi için müşkil olan meselenin mübey-yen olan meseleye arzedilmesi.
4- Gerek duyduğunda müftünün açıklama yapması.
5. Mani bulunmadığı taktirde herhangi bir yeri adakta bulunmaya tahsis etmekte bir sakınca yoktur.
6. Herhangi bir cahilİyye putunun var olduğu bir mekânda -put ortadan kaldırılmış olsa dahi- adakta bulunulamayacağı.
7. Bayram kutlamalarının yapıldığı bir mekânda da -böyle bir Özellikten arındırılmış olsa bile- adakta bulunulam ayacağı.
8. Böyle bir mekanda adakta bulunulduğu taktirde yerine getirilmesi gerekmez. Çünkü böyle bîr adakta masiyet bulunmaktadır.
9. Kasıt bulunmasa dahi bayramlar konusunda müşriklere benzemekten s akimim alıdır.
10. Masiyet içerikli konularda adakta bulunulamaz.
11. Ademoğlunun gücü yetmediği bir şeyle adakta bulunması caiz değildir.
Açıklamalar
Bir önceki babın ardından böyle bir konunun zikredilmiş olması oldukça uygunluk arzetmiştir. Bir Önceki bâb, maksatlardan, büyük şirkten bahsederken, bu bâb vesileleri ve şirkin yakın vasıtalarını konu etmektedir. Müşriklerin kendi İlahlarına yakınlaşma adına ve Allah'a şirk koşarak kurbanlar sundukları mekânlar şirkin şiarlarının sergilendiği yerler haline gelmiştir. Böyle bir mekanda Müslüman Allah'ın rızasını kastederek dahi kurban kestiği taktirde şirk içerikli şiarların hayata geçirilmesinde müşriklere ortak olmuş ve onlara benzemeye çalışmış olur. Görünüşte olsa bile muvafakat etmek gönül dünyasında muvafakara ve müşriklere meyletmeye yol açar.
Bu sebepten dolayı sâri şiarlarında, bayramlarında, kendilerine özgü durumlarında, giyim-kuşamlarında ve onlara mahsus tüm hal ve hareketlerde kafirlere benzemeyi yasak etmiştir. Kafirlere meyletmek ve onlara dayanmak gibi kötü olumsuzluklara yol açan zahirî muvafakattan bile Müslümanları uzak tutmak İstemiştir. Öyle ki; müşriklere benzeme endişesiyle onların Allah'tan başkasına secde edip ibadet ettikleri vakitlerde nafile namaz kılınmasını bile yasaklamıştır.
Onikinci Bab Şirkin Bir Türünün De Allah'tan Başkası Adına Adakta Bulunmak Olduğu Babı
«O kullar, şiddeti her yere yayılmış olan bir günden korkarak adaklarını (verdikleri sözü) yerine getirirler.» (insan, 7)
«Yaptığınız her harcamayı ve adadığınız her adağı muhakkak Allah bilir.» (Bakara, 270)
Sahîh'de Ai§e radıyallâhu anhâ'dan Peygamber saüallâhu aieyhi ve sellem §öyle buyurmuştur: «Allah'a itaat etmek üzere adakta bulunmuş olan O'na itaat etsin1. Allah'a isyan için adakta bulunmuş olan da O'na isyan etmesin!»33
1. Adağı yerine getirmek gerektiği.
2. Adağın Allah'a ibadet olduğu sabit olduğuna göre, bir başka varlık için adanması şirktir.
3. Masİyet İçeren bir adağın yerine getirilmesi caiz değildir.
Onüçüncü Bâb Allah'tan Başkasının Korumasına Sığınmanın Bir Şirk Türü Olduğu Babı
«Şu da gerçek ki, İnsanlardan bazı kimseler, cinlerden bazı kimselere sığınırlardı da, onların taşkınlıklarını arttırırlardı.» (Cin, 6)
Havle bnt. Hakîm radiyallâhu anhâ şöyle anlatmaktadır: "Ra-sûlullah'ın şunları söylediğini duydum: «Biryerde konakladığında 'E'ûzu bi kelimâtillâhi't-tâmâti mîn şerri mâ balak -Anlamı: Yarattıklarının şerrinden Allah'ın mükemmel kelimelerine sıgıntrım-diyene oradan ayrılana kadar hiçbir sey zarar veremez.» 34 Müslim rivayet etmiştir.
İlgili Mes'eleler
1. Cin Sûresİ'nde yer alan âyetin tefsiri.
2. Allah'tan başkasının korumasına sığınmanın şirk olduğu.
3. Bu konuya İlişkin olarak bu hadisin delâletine başvurulmaktadır. Çünkü alimler kelimetullahın mahluk olmadığına dair bu hadisi delil olarak göstermekte ve mahlukun korumasına sığınmanın şirk olduğunu söylemektedirler.
4. Kısa olmasına rağmen bu dua oldukça faziletli bir duadır.
5. Herhangi bir şeyin zararı def etmek ya da yarar sağlamak gibi dünyevî bir menfaat temin etmesi, onu şirk olmaktan çıkarmaz.
Ondördüncü Bab Allah'tan Başkasından İstiğasede Bulunmanın Ya Da Dua Etmenin Şirk Olduğu Hakkında Bâb
«Allah'ın yanısıra sana fayda veya zarar veremeyeceklere yalvarma! Eğer bunu yaparsan, mutlaka zalimlerden olursun. {BU ki) Eğer Allah sana bir zarar dokundurursa, onu yine O'ndan başka giderecek yoktur. Eğer sana bir hayır dilerse, O'nun keremini geri Çevirecek de yoktur. O, hayrını kullarından dilediğine eriştirir. Ve O Gafurdur, Rahimdir.» (Yunus, 106,107)
«Siz Allah'ı bırakıp bir takım putlara tapıyor ve yalan uyduruyorsunuz. Bilmelisiniz ki, Allah'ın yanısıra tapıp durduklarınız, sizin için bir rızk vermeye muktedir değillerdir. Onun için rızkı Allah katında arayın. O'na ibadet edin ve O'na şükredin. Ancak O'na döndürüleceksiniz.» (Ankebût, 17)
o kimseden daha sapık kim olabilir ki Allah'ın yanısıra kendisine kıyamete kadar cevap veremeyecek kimselere de yalvarır. ? (Oysa) onlar, bunların yalvarmalarından habersizdirler ve insanlar toplanıp haşroldukları zaman onlara (kendilerine yalvaranlara) düşman kesilirler de onların ibadetlerini reddederler.» (Ahkâf, 5,6)
«(Onlar mı hayırlı) yoksa darda kalana kendine yalvardığı zaman karşılık veren ve (başındaki) sıkıntıyı gideren, sizi yeryüzünün hakimleri kılan mı? Allah ile birlikte başka bir ilah mı?! Ne kadar da kıt düşünüyorsunuz!» (Nemi, 62)
Taberânî kendi İsnadı ile birlikte şöyle bir rivayete yer vermektedir: "Peygamber sallallâhu aleyhi ve sellem zamanında müminlere sıkıntı veren bir münafık vardı. Müslümanlardan biri çıkıp 'Haydi Rasûlullah'tan istiğâsede bulunalım!' dedi. Bunun üzerine Peygamber sallallâhu aleyhi ve sellem: «Benden istiğâsede bulunulamaz. Ancak ve ancak Allah'tan istiğâsede bulunulabilir.» 35 buyurdu.
Dostları ilə paylaş: |