383
baktı; gözleri her şeyi içine alıyor, soğuk bir edayla ufalanan minareleri, yıldızların soğuk ve etkileyici ışığında görünen cilalı mermerleri takdis ediyordu. Memnuniyetle başını yavaş yavaş salladı.
Altın gözler bakışlarım Kule'nin kapılarına, o kapılarda asılı kalmış çırpınan korkunç cübbeye indirdi.
Herhangi bir insan o korkunç, örtülü kapılara, bu isimsiz dehşet karşısında aklını yitirmeden bakamazdı. Herhangi bir insan nöbetçi meşelerin arasından yaralanmadan geçemezdi.
Cehennem'in derinliklerinden içe jşleyen, .tüyler ürperten, zulmedici bir çığlık yükseldi. O kadar yüksek ve dehşet vericiydi ki Palanthas'ın bütün sakinleri en derin uykularından bile kalkarak, korkudan felç olmuş bir halde, dünyanın sonunun gelmesini bekleyerek yataklannda yattılar. Şehir surlarındarki nöbetçiler ne ellerini, ne ayaklarını kıpır-datamıyorlardı. Gözlerini kapatarak, gölgelere sinerek ölümü beklediler. Bebekler korkuyla viyakladı, köpekler kuyruklarını kıstırıp yataklann altına sıvıştı, kedilerin gözleri ışıldadı.
Çığlık bir kez daha duyuldu; Kule kapılarından soluk bir el uzandı. Dehşetten çarpılmış hayaletimsi bir yüz rutubetli havada yüzüyordu.
Raistlin kıpırdamadı.
El yaklaştı, yüz ise ona Kule'nin lanetine bulaşmaya cüret ettiği için bu büyük ahmaklığın karşılığında sürükleneceği Cehennem'deki işkenceleri vaad ediyordu. İskelet el Raist-lin'in kalbine dokundu. Sonra titreyerek durdu.
"Şunu bil," dedi Raistlin sakin bir edayla Kule'ye bakarak, sesini de içeridekilerin duyabileceği biçimde yükseltmişti. "Ben geçmişin ve bugünün efendisiyim! Geleceğim söylenmişti. Benim için kapılar açılacak."
İskelet el geri çekildi, zarif bir "buyrun" hareketiyle karanlığı açtı. Kapılar sessiz menteşeleri üzerinde savrularak açıldılar.
Raistlin ele veya saygıyla eğilen soluk surata bakmadan kapılardan geçti. Girdiğinde Kule içinde yaşayan bütün kara ve biçimsiz, karanlık ve gölgeli şeyler hürmetle eğildi.
O zaman Raistlin durarak etrafına bakındı.
"Yuvama geldim," dedi.
Palanthas'ın üzerine bir huzur çöktü, uyku korkuyu süpür-
dü gitti-
Bir rüya, diye mırıldandı insanlar. Yataklarında dönerek, faktan önce huzur getiren karanlıkla kutsanarak uykularına geri döndüler.
385
384
'Ejderha yüceefendileri
Caramon, tanrılar dünyayı kandırdı yoklukla, armağanlarla ve Biz hepimiz Onların zalimliklerine hapsolduk. Akft, Vize miras olan akfı, Bana yerleştirdiler, JarkÇdık{an gareBiIeccğim kadar: Işık. Çözlerinde Beliren Tıka'nın etrafa Baktığında, Tanis'e konuştuğunda Laurana'nın sesinde "Sefiren titreşim, o zarif savruluş tyhiryeü. yakfasvkfn Altınay'ın saçındaki. Onlar Bana Bakıyor ve senin aklınla dahi 'Sen fark} ayırt ediyorum. 'Burada oturuyorum, 1(us kemikleri kadar narin Bedenimde.
"Karşılığında
Tanrılar Bize merhameti, Bize şefkati öğretiyor, Telafisi için. 'Bazen Başarıyorlar, Çünkü Ben, ister sevgiden ister çıkardan, kardeşleriyle Savasamayacak_kadar zayıf olanlardan geri dönen adaletsizliğin Sıcak,çisentisini hissettim ve 6u hisle Acı azaldı ve Bir şevke kadar küçüldü, Sen acırken, Ben acıdım ve Bununla' £n zayıf karışıklığın üzerine yükseldim.
Sen kardeşim, düşüncesiz merhametin içinde
İhtirasın çılgın kavisini döndüren kılıcı tutan kpüann
Ve gözün, kusursuz yön verdiği
"Kusursuz elin o özel dünyasında.
'Beni izleyemezsin, ruhun kyıbnif aynalanndaki
Manzarayı özümseyemezsin,
& çaBuktuğundaki acı veren Boşluğu.
yine de Beni seviyorsun, körü körüne karışmış kanımızın
Akışı giBi, dengesi giBi'sadece,
ya da kar içinde yay çizen sıcakjnr kıltcgiBi:
Senin akimi karıştıran karsuikh. ihtiyaç,
386
.parlarda yerleşen derin müşkülat.
c,.** dansınla çıldırmış dururken
kardeşinin önünde Bir kalkan giBi, iste o zaman
Seningıdan tam göbeğinden geliyor
(Jum Benim zayıfîıkknmın.
*Ben gittiğinde yanının kemalini nereden Bulacaksın?
•yine kalBingürültülü tünellerinde mi?
•Ben duydum
•Kraliçe'nin yumusaüninnisini, O'nun serenadını, Vegeceye karışmış savaş çağrısını;
•Bu müzik.Beni sessiz tahtına çağırıyor
O'nun anlamsız krallığının derinliklerinde Bulunan.
'Karanlığı ışığa çıkarmayı düşünmüştü, Onu saBahlarla, aylarla Bozmayı... 'Dengede Bütün saflıkjnahıvlur, Ancak,sehvet(i karanlıkta yatargerçekt y^hai, zarif dans.
Ama senin için değil: Sen Beni gecenin içine kadar izleyemezsin, Tatlılığın labirentine. Çünkü sen Çünesin kucağında, katı toprakta duruyorsun, 9ûç6ir şey ummadan, yol konuşulmaz olmadan yblunu kayBetmissin zaten.
®u, izahın çokjjerisinde ve sözler Ayağına dolanır. Tanis senin dostun, Minik_ök3Üzûm, ve o sana anlatacaktır Çökenin yolunda gözüne takılanları, Çünkü o "Kitiara'yı Biliyor ve karanUk.ayw Kivin en kara saçları üzerinde parlayışını, yine de tehdit edemez çünkü gece Islakjjüzüme nemli Bir rüzgâr o(arak,üfler.
387
EJDERHAMIZRAĞI DESTANI
Üçüncü Kısım
İLKBAHAR ŞAFAĞI EJDERHALARI
Margaret VVeis ve Tracy Hickman
Yapıtın Özgün Adı DRAGONLANCE* CHRONICLES:
DRAGONSOF SPRING DAVVNING
Copyright © 1985 TSR, Inc.
Cover Copyright © 1994 TSR, Inc.
© 1999 Arkabahçe Ltd.
Birinci Baskı: Kasım 1999
VVİzards of the Coast ile yapılan anlaşmayla yayınlanmıştır. TSR Inc. bir VVizards of the Coast şirketidir.
Kapak Resmi: Larry Elmore İç Resimler: Deniş Beauvais -Dizgi - Baskı: Güzel Sanatlar Matbaası A.Ş. ISBN: 975-94275-2-8
ARKABAHÇE YAYINCILIK
Şakayık Sokak Buket Apt. No:39/2 Teşvikiye - İSTANBUL
Tel: (0212) 246 70 68 Fax: (0212) 246 69 77
arkabahce@hotmail.com
İLGİNÇ BİR GRUP KAHRAMAN...
TanİS yanmetf • Yolarkadaşlan'ıun lideri. Dövüşmeyi sevmeyen, yetenekli bir savaşçı. İki kadına olan aşkının acısını çekmektedir - fırtınalı kılıç ustası Kitiara ve büyüleyici elf kızı Laurana.
Sturtn 'BrİghtBtade • Solamniya Şövalyesi. Afet öncesi saygı duyulan şövalyeler, o günden beri onurlarını kaybetmişlerdi. Srurm'un amacı - ki bu onun için hayatta kalmaktan daha önemlidir - şövalyelerin onurunu iade edebilmektir.
-, Reisin Kızı. Mavi Kristal Asa'nın taşıyıcısı. Kabilesinden kovulan Nehiryeli'ne olan aşkı, onlan gerçeğin peşinden tehlikeli bir göreve yöneltiyor.
9{g.fİİryeR. - Gezgin'in torunu. Mavi Kristal Asa, ölümün kara kanatlarla uçtuğu şehirde ona emanet edildi. Nehiryeli burada canını zor kurtardı. Ancak bu sadece bir başlangıçtı....
- Caramon'un ikizi, büyücü. Sağlığını yitirmiş olmasına rağmen, Raistlin genç yaşından umulmayacak bir büyü gücüne sahiptir. Garip gözlerinin ardında karanlık gizemler saklıdır.
- Raistlin'in ikizi, savaşçı. Dev gibi bir cüsseye sahip
olan Caramon, kardeşinin tam tersidir. Hayatta tek ilgi
gösterdiği insan Raistlin'dir - aynı zamanda en çok korktuğu
insan da. •
flint ^irtforgt - cüce, savaşçı. Tanis'in en eski arkadaşı olan yaşlı cüce, bu gençleri kendi çocukları olarak görür.
TassUhoff'Burrfoot - kender, "inceleyici". Kenderler -Kyrnn'deki diğer ırkların başağnsı - korku nedir bilmezler. Bu nedenle de nereye gitseler, bela onlan takip eder.
Bu SEKİZ KİŞİYE DÜNYAYI KURTARMA GÜCÜ VERİLİYOR.
AMA ÖNCE KENDİLERİNİ
TANIMALARI GEREKİYOR - VE BİRBİRLERİNİ.
Dostları ilə paylaş: |