Konusu: İmam’ın (r a) Başlattığı Hareketin, Evrensel Düzlemde Bir Dine Dönüş Çağına Başlangıç Teşkil Ettiğinin Beyanında


-Raporlar Aynasında Batılı Ülkelerin Toplumsal Bozuklukları



Yüklə 1,65 Mb.
səhifə43/89
tarix17.11.2018
ölçüsü1,65 Mb.
#83124
1   ...   39   40   41   42   43   44   45   46   ...   89


4-Raporlar Aynasında Batılı Ülkelerin Toplumsal Bozuklukları


Zikredilen itiraflar ışığında, “batıda her gün artış kaydeden mali ve ahlaki fesatlara karşı koymak için Amerikalı ve Avrupalı otuziki ülkenin adalet bakanlarının acil oturumu” gibi haberlerin yorumunu yapabilmek mümkündür.1

Batılı refah içinde yüzen ülkeler, fakirlik ve kültürel yoksunluk (maddi göreceli refaha rağmen) ve şiddetli sınıf farklılıklarından kaynaklanan toplumsal bozukluklar ateşinde yanmaktadırlar.

Batılı ülkelerde, toplumsal bozuklukların hızla ilerleme ve gelişim kaydettiğini, delilleriyle bir takım belgesel raporlar da “bir çok batılı ülkelerde hızla gelişme ve büyüme kaydeden toplumsal bozuklukları” açık bir şekilde teyit etmektedir. Biz bu raporlardan bazısını ele alacağız:

1-Sahtekarlık ve suç

Avrupa Birliği üyesi ülkelerde yılda 5 milyar pounddan (7.5 milyar dolardan) fazla zarar ortaya çıkmaktadır ve bu zararlar hiç şüphesiz, sahtekarlık ve suç olaylarından kaynaklanmaktadır.

“İngiltere dışişleri eski bakanı Douglas Hard ise Avrupa komisyonu Mart ayı oturumunda, Avrupa’nın bu büyük sorununa karşı mücadelede ciddi teşebbüslerde bulunulmasını istemiştir.”2

Hakeza, Köln şehrindeki Almanya emniyet teşkilatı da Avrupa ülkelerindeki suç örgütlerinin faaliyetleri hususunda yayımladığı bir raporunda şöyle ilan etmiştir: “Her yıl, dünya suç örgütleri tarafından uyuşturucu madde, silah ve modern teknoloji satımından elde edilen sekiz yüz milyar mark, Avrupa ortak pazarına üye ülkelere girmektedir.” Bu rapor esasınca: “İtalya mafyası ve Amerika Cusano Stray örgütü nakliye şirketlerini satın alarak, Alman pazarına nüfus edebilmek amacıyla örgütlü bir geniş çalışma içine girmiştir.”1

Alman baskısı Nucos adlı haftalık dergi de bu konuda çok ilginç bir rapor yayımlamıştır. Bu rapor esasınca, “Dünyanın yirmi sanayileşmiş ülkesinde yapılan araştırmaların da gösterdiği gibi en yüksek suç oranı %30 olarak Hollanda ve Yeni Zelanda’da, en az suç oranı ise %10 ile Japonya’da ortaya çıkmaktadır. Hollanda’da dünyanın en büyük bisiklet ve otomobil hırsızlığı görülmektedir. Hollanda devleti bu olaya karşı koymak için suçlarla mücadele bütçesini kırk milyondan üç milyar güldene artırmıştır.”2

2-Almanya’da Uyuşturucu Madde, Cinayet ve Tecavüz Olayları


Alman haftalık dergisi Schtren şöyle yazmaktadır: “1994 yılında cadde ve metrolarda 6.527.740 Alman vatandaşı cinsel tecavüz, organ kaybı, kaptı kaçtı ve benzeri olayların kurbanı olmuştur veya ölümle sonuçlanan darbelere maruz kalmışlardır.” Bu haftalık dergi şöyle devam etmektedir: “Gerçek cinayet rakamları bundan çok daha fazladır. Bu rakamlar, sadece bir takım sebepler yüzünden şikayette bulunan kimseleri göstermektedir. Ayrıca Almanya’da 1995 yılında cinayetler %50 artış kaydetmiştir.”3

Başka bir rapora göre ise “Geçen yıl Almaya’da sadece uyuşturucu madde hakkında yüzyirmi bin suç rapor edilmiştir. Uluslararası suç örgütleri Almanya’da uyuşturucu madde alım ve satımının yanısıra, kumarhane ve insan kaçakçılığı gibi olayları kontrol etme hususunda da faaliyet göstermişlerdir. Ayrıca haraç almakta ve de yılda yüzotuz bin araba çalmaktadırlar.”1

Alman psikoloji enstitüsü araştırmaları esasınca da Almanya’nın büyük şehirlerinde oturanların %35’i, caddelerde gidip gelmek hususunda tedirginlik içindedirler ve kendilerini şiddet olayları ve cinayet tehlikesiyle karşı karşıya görmektedirler. Bu enstitü araştırmaları neticesinde şöyle ilan etmiştir: “Almanya’nın büyük şehirlerinde yaşayan halkın %66’sı polislerin caddelerdeki kontrolünü artırmasını ve de toplu taşıma araçlarının çoğaltılmasını istemişlerdir. Ülke halkının %63’ü ise polisin büyük şehirlerde güvenliği sağlayamadığına ve polisin kontrolü kaybettiğine inanmaktadırlar.”2

Almanya dönem bakanı, Manfer Dekanter de, “Almanya’da suç işleme oranı geçen yıl altı milyon üçyüz bin civarına erişmiştir. Oysa Alman polisi sadece %42’i oranında bu suçların faillerini ve sebeplerini keşfedebilmiştir” gerçeğini itiraf ederek şu uyarıda bulunmuştur: “Örgütlü cinayetler, bu ülkenin iç güvenliğini tehlikeye atmış ve de halkın şiddetli bir endişeye kapılmasına sebep olmuştur.”3



3-İtalya’da Çocuk Organı Ticareti


Elbette açık bir şekilde belirttiğimiz gibi bu söz konusu bozukluklar ve suçlar sadece Almanya’ya özgü değildir. Bütün Avrupalı ülkelerde ve Amerika’da bu suçlar cereyan etmektedir. Örneğin İtalya bakanı da bu ülkede örgütlü suç şebekeleri hususunda yayımladığı bir bildiride şöyle ilan etmiştir: “Beş yüz mafya örgütü onbeş binden fazla güçle, fiili olarak devletle bir savaş başlatmıştır.”

Söz konusu bakan şöyle devam etmiştir: “Bunlar, İtalya’da çocukların ve gençlerin organlarının ticaretiyle meşguldürler. Onları öldürmekte, kalp, böbrek ve benzeri organlarını yüksek fiyatlarla isteyenlere satmaktadırlar.

1371-1376 (1992-1997) yılları arasında Brezilyalı dört binden fazla çocuk, kanunsuz olarak İtalya’ya intikal ettirilmiştir ve bu çocuklardan üç bininden hiçbir haber alınamamıştır.1

4-Fransa’da Hırsızlık Pazarı


Fransız Fransuar gazetesi, yayımladığı bir makalede şöyle yazmıştır: “1992 yılının ilk dokuz ayında Paris’te 110 binden fazla hırsızlık olayı meydana gelmiştir ve Paris’te hırsızlık rakamları geçen yıla oranla, %4.35 oranında artış kaydetmiştir.”

Daha sonra bu gazete şöyle eklemektedir: “Sadece adı zikredilen müddet boyunca Fransalı ve yabancı zenginlerin oturduğu ve genellikle de yabancı elçilerin bulunduğu Paris şehrinin 16. bölgesinde 89 silahlı soygun ve de 2265 otomobil hırsızlığı ortaya çıkmıştır.”2



5-İsveç Toplumunda Hırsızlık


İsveç İstatistik Merkezinin 1989 yılı ile ilgili SVD gazetesinde yayımladığı rapor (17/8/1989) esasınca son yıllarda otomobil hırsızlıklarının sayısı iki kat artmış bulunmaktadır.

Oysa 1984 yılında İsveç’te sadece 11800 otomobil hırsızlığı kaydedilmiştir. 1985 yılında ise bu sayı 22100 hırsızlık olayıyla, artış kaydetmiştir. Sadece 118000 nüfusu bulunan Orbero şehrinde, 1993 yılında 868 araba çalma olayı gerçekleşmiştir.3

İsveç PN gazetesinin (29/1/1992) yaptığı bir araştırma sonunda yayımladığı raporda, “Dürüst İsveçliler, yılda milyarlarca dolar hırsızlık yapmaktadır” başlığı altında şu açıklamada bulunmaktadır: “İşçiler, memurlar, mağaza ve atölyelerin satış departmanlarındaki personeller, yılda en azından on milyar dolar, çalıştıkları yerden para çalmaktadırlar.” Bunun sebebi ise son onbeş yılda vicdan hissinin ve sadakatin zayıflamasıdır. Bu gazete, “İsveçlilerin sadakat ve doğruluğu nereye gitmiştir?” diye sorgulamaktadır.”1

DN gazetesi 15/12/1995 tarihli sayısında şöyle yazmaktadır: “Başbakan yardımcısı ve kadın erkek hakları eşitliği bakanı, Mona hanımın kendi yetkilerini kullanarak yolsuzluk yapmasının ortaya çıkmasından sonra, kendisine ait bir çok şehir teşkilatı ve fabrikalarında da bunun benzeri yolsuzluklar yaptığı ifşa olmuştur.”2 Bu gazetede yer alan rapor esasınca, “İsveçli kurum ve fabrikalar, yılda en az üç milyar dolar (veya İsveç para birimi miktarınca) vergi verme hususunda devleti kandırmaktadır.”3

İsveç’te basılan NA gazetesi de 18/1/1991 tarihli sayısında İsveç’teki mağaza ve satış yerlerinden yapılan hırsızlıkların artmasına işaret ederek, “Herkes zan altındadır” başlığı altında yazdığı bir makalede şöyle yazmaktadır: “Hırsız kimdir? Bu sorunun cevabı oldukça kolaydır: Herkes! Çünkü herkes mağaza ve satış merkezlerindeki malları kolay bir şekilde çalabilir. O halde bütün halka bu konuda su-i zanda bulunmak gerekir.”4


Yüklə 1,65 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   39   40   41   42   43   44   45   46   ...   89




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin