Konusu: İmam’ın (r a) Başlattığı Hareketin, Evrensel Düzlemde Bir Dine Dönüş Çağına Başlangıç Teşkil Ettiğinin Beyanında


- Amerikalılar İçin Maddi Kültürün Uğursuz Armağanı



Yüklə 1,65 Mb.
səhifə51/89
tarix17.11.2018
ölçüsü1,65 Mb.
#83124
1   ...   47   48   49   50   51   52   53   54   ...   89

7- Amerikalılar İçin Maddi Kültürün Uğursuz Armağanı


Bugün Amerikan toplumunun içtimai durumu, medeniyet adı altında batının büyük bir kesimini, büyük bir sıkıntıya sokan faciayı beyan etmektedir.

Amerika toplumunun şimdiki durumu da şu durumdan ibarettir: “Materyalizm, idealizmi büyük oranda etkilemiştir.” Hakeza, “Amerika dünyada en çok şiddetin görüldüğü ülkedir.” Hakeza: “Amerikan toplumunun bütün kesimlerinde cinayet, adam öldürme ve benzeri suçların rakamları korkunç boyutlara ulaşmıştır.” Hakeza, “Cinsel eğilimler de şiddet ve sadizme sürüklenmiş durumdadır.”3

Aşırı maddeciliğin uğursuz armağanı, Amerikan toplumunun huzur ve güvenliğini ortadan kaldıran büyük tehlikelerdir. Bu açıdan da şu anda, “Amerikan toplumunu cinayet ve şiddet kanseri tehdit etmektedir.”1

Mevcut muteber raporlar da çok açık bir şekilde söz konusu tehditleri ortaya koymaktadır: “1344 (1965) yılından günümüze kadar, Amerikan toplumunda silahlı şiddet suçları, 355 kat daha fazla olmuştur ve bu rakam gerçekten de tüyler ürperticidir. Amerika’da kişi başına adam öldürme sayısı, Batı Avrupa ülkelerine oranla beş kat fazlalaşmış durumdadır. Silahlı soygun ve tecavüz olayları ise daha büyük rakamlara ulaşmış bulunmaktadır.”2

Amerikan üst düzey siyasi makamlar, açık bir şekilde şu itirafta bulunmaktadırlar: “Halkın elinde çok sayıda ateşli silahın bulunması sebebiyle Amerika Birleşik Devletlerinde yaşamak, savaş içinde bulunan Somali’de yaşamaktan çok daha tehlikeli bir duruma gelmiştir.”3

Öyle ki: “Amerikan caddelerinde her yüz saatte, körfez savaşında yüz saatte öldürülen insan sayısından çok daha fazla genç hayatını kaybetmektedir.”4

Velhasıl şu gerçeği kabul etmek gerekir ki, “Amerika dünyada en çok cinayetin işlendiği bir ülke konumuna gelmiştir. Körfez savaşı süresince Amerika Birleşik Devletlerinde öldürülen kimselerin sayısı, bizzat savaş meydanında öldürülenlerin sayısından yirmi kat daha fazladır.”5

Mevcut belgelerin de gösterdiği gibi gittikçe artış kaydeden cinayet ve suç dalgaları sebebiyle Amerika Birleşik Devletlerinin, farklı şehirlerde ve özellikle de Washington’da maddi ve manevi iktidarı yıkılmaya yüz tutmuştur. Mevcut haberler de şu gerçeği ifade etmektedir: “Amerika’nın başkenti Washington’un kontrolü polisin kudreti dışına taşmıştır. Bu şehir, 489 cinayetle dünya başkentleri arasında birinci makama ulaşmıştır. Washington’un caddeleri bir katliam meydanına dönüşmüştür.”1

“New York’ta 1960 yılında işlenen cinayetlerin sayısı 390 civarındaydı. Oysa 1986 yılında bu rakam 1987’ye ve 1990 yılında ise 2245 rakamına ulaşmış bulunmaktadır.”2

Cinayet ve şiddetin yıkıcı dalgaları, Amerikan toplumunun bütün yaş guruplarını kapsamış durumdadır. Öyleki işyerlerindeki katliam ve çatışmalar, geçen yıllardan bugüne en yüksek haddine ulaşmış bulunmaktadır. 1994 yılında 1071 Amerikalı kendi işyerlerinde öldürülmüştür. 160.000’den fazla insan ise vurulmuş ve tartaklanmıştır.”3

Amerika’da son on yılda kurşunla öldürülen çocukların sayısı ise % 94 oranında artış kaydetmiştir. Yayımlanan istatistikler esasınca da Amerika’da her iki saatte bir çocuk kurşuna hedef olmaktadır.”4

Amerikan Federal araştırma defterinin yayımladığı rakamlar esasınca da, “1987 yılında kurşuna hedef olan ve öldürülen çocuklar, 1270 kişiye ulaşmıştır. Beş yıl sonra ise, yani 1992 yılında ise 2804 kişiden fazla bir rakama ulaşmıştır.”1

Batı medeniyetinin beşiği olan Amerika’nın, kültürel, ahlaki ve içtimai açılardan içler acısı durumu, o kadar bu ülkenin çehresini değiştirmiş ve sıradan halkın hayatını etkisi altına almıştır ki, “Amerikan kanun koyucuları, bu dizginlerini koparmış ve artış kaydeden dalgaya karşı koyabilmek için bu ülkenin birkaç büyük şehrini tehlikeli şehirler olarak ilan etmiştir”2

Hakeza: “Yeni yargı tasarısını düzenleyen kimseler de, idam hükmü verilmesi gereken suçların sayısını, onüçten altmışa yükseltmiş bulunmaktadırlar.”3



8- Amerika’da Kadının Saygınlığının Ortadan Kalkması


Amerikan toplumuna hakim olan alçak maddi kültürde kökleri bulunan fesat ve başıboşluk haleti, zamanın ilerlemesiyle yepyeni boyutlara ulaşmış bulunmaktadır:

“Amerikalıların eğlencesi, çok çirkin ve utanç verici bir duruma gelmiştir. Amerika’nın filmleri, şarkıları, ezgileri ve gösterileri ilham ve mesaj verici olması gerekirken, bugün artık korkutucu ve utanç verici bir hale gelmiştir.

Cinsel tecavüz, tütünlü maddeler kullanımı, uyuşturucu madde kullanımı, satanizm, şiddet, hippilik ve serserilik Amerika’nın farklı şehirlerinde bugün artık doruk noktasına ulaşmış bulunmaktadır.

Washington, New York, Chicagho, Boston, Los Angeles, San Fransisco ve diğer birkaç şehir tehlikeli şehirler olarak gösterilmiştir. Zira bu şehirlerde kadınlar için namus ve canını korumayı garantiye alacak hiçbir teminat söz konusu değildir.”1

Amerika’nın dizginlerini koparmış toplumunda kadının hakiki şahsiyetinin ortadan kalkmasıyla, kadınlar bunun yanı sıra can güvenliğini temin hususunda da manevi güvenliğini kaybederek bir çok tehlikelerle karşı karşıya kalmıştır. Öyleki Amerikan toplumunda, “Bush’un özel dedektifleri bile cinayetleri ve genç kadın ve kızlara saldırıları önleyememektedir! Bugün artık akşam saat sekizden sonra genç kadın ve kızların evinden dışarı çıkması % 100 tehlikeli bir konuma gelmiştir.”2

Amerikalı yazar Marlin Franch da Avrupa toplumunun kültürel rezalet atmosferini ve bu toplumda kadının şahsiyetinin itibarsız hale geldiğini açıklamaya çalışarak şöyle yazmaktadır: “Kadınlar bugün, özellikle değişmiş şekilleri ve ticaret sanatında bir mal haline dönüşümüyle artık kendi bedenlerini görmekten nefret duygusuna kapılmaktadırlar.”

Aynı yazar şöyle devam etmektedir: “Barbara Roberts, “Hiçbir yer emniyetli değil” başlıklı makalesinde şöyle yazmaktadır: “Sosyologların belirttiği rakamlar esasınca Amerika’da 1.8 milyondan fazla erkek korkunç bir şekilde eşlerini dövmektedirler. Eşlerin % 28’i de kendi aralarında sürekli kavga ettiklerini ve şiddet kullandıklarını itiraf etmektedirler. Araştırmacılar inanmaktadırlar ki şimdiye kadar eşlerini döven erkeklerin gerçek sayısı, bütün evlilerin % 50’sine yakındır.”

Hakeza söz konusu yazar şöyle devam etmektedir: “Amerikalı bir erkek oniki saniyede bir eşini dövmektedir ve her gün bu dövmelerden dördü, kadının ölümüyle sonuçlanmaktadır. FBI’ın incelemeleri esasınca da kadınlara tecavüz olayları artış kaydetmiştir. Her yıl kadınlardan iki buçuk milyonu tecavüz ve hırsızlık saldırılarına maruz kalmaktadır. Bu saldırıların dörtte biri de aile bireyleri veya dostlar tarafından yapılmaktadır.”1




Yüklə 1,65 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   47   48   49   50   51   52   53   54   ...   89




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin