Konusu: İmam’ın (r a) Başlattığı Hareketin, Evrensel Düzlemde Bir Dine Dönüş Çağına Başlangıç Teşkil Ettiğinin Beyanında


- Ahlaksızlıktan Usanmış Batılılar Arasında İslam’a Yöneliş



Yüklə 1,65 Mb.
səhifə61/89
tarix17.11.2018
ölçüsü1,65 Mb.
#83124
1   ...   57   58   59   60   61   62   63   64   ...   89

6- Ahlaksızlıktan Usanmış Batılılar Arasında İslam’a Yöneliş


Batılı vatandaşların batıdaki ahlaki ve manevi utanç verici çöküşten bıktığının alametlerinden biri de batılıların İslam’ın ahlaki ve değerler sisteminin hakkaniyetini sürekli itiraf edişleri ve de batıda İslam’ın görülmemiş bir hızla gelişme ve yayılma göstermesidir.

Amerikan John Hopkins üniversitesi üstadı Tahir H. Butt ise, “Dünya halkları Amerika’dan nefret etmektedir. Zira Amerika değerler sisteminde var olan özgürlük, dinin ortadan kalkmasını beraberinde getirmektedir.” hakikatini beyan ederek açık bir şekilde şöyle ilan etmektedir: “Oysa İslam dini, ortaya koyduğu değerler sistemi ve hükümet biçimiyle hem insanları, hem de dinlerini korumaktadır.”2

Amerika’da aile konularında faaliyet gösteren guruplardan birinin başkanı olan David Eidensohn ise bu konuda, “Batı dehşet dolu bir bataklığa saplanmıştır ve bu bataklık gün geçtikçe daha da kötü kokmaktadır” hakikatini beyan ederek şöyle demektedir: “Bizim sistemimiz, bir çok şeyi Müslümanlardan öğrenmelidir. Batı sadece paraya ilgi göstermektedir. Biz paranın Allah kadar önemli olmadığını anladığımız zaman Müslümanlara karşı iyi davranabiliriz.”1

“Şu anda batı ülkelerinde bir çok kadın ve erkek, dizginlerini koparmış ve sorumsuzluktan uzak olan özgürlük anlayışından nefret ederek İslami kültüre ve özgürlük anlayışına susamış durumdadır. Batıda bir çok kadın ve genç kız İslami özgürlüğün bir sembolü olan tesettüre yönelmektedir.”2

İtalya haber ajansı “ENSA” ise, “İngiliz kadınları cinsel ayırımlardan kurtulmak için tek yol olarak İslam’ı görmektedir.” hakikatini beyan ederek yayımladığı bir raporunda şöyle demektedir: “Sadece son iki yılda yüksek tahsilli yirmi binden fazla İngiliz kadını, batıya hakim olan cinsel ayırımlardan kurtulmak için İslam’a yönelmiştir.”3

Brigitte (Cemile) hanım da Almanya’nın Hamburg şehrinden yeni Müslüman olmuş bir kadındır ve de batının kültür bataklığında İslam yolunu seçmiş olan binlerce batılı kadından sadece biridir ve bu konuda şöyle demektedir: “Kur’an-ı Kerim’i okuyarak İslami meseleleri yakından öğrenmeye çalışıyordum. Hicap ayetini ve tefsirlerini okuyarak, bu gerçeği geçmişimle ve içinde yaşadığım toplumla kıyasladım, tesettürün kutsal bir iş olduğunu ve de kadının şahsiyetini koruduğunu teşhis ettim ve de gönül rahatlığıyla örtüyü kendime koruyucu olarak seçtim.”

Brigitte (Cemile) hanım İslam dininin emirleriyle amel etmenin sayısız faydalarına değinerek şöyle demektedir: “Bana göre tesettür, kadın için bir korumadır ve kadını her türlü eziyet, uygunsuz bakış, laf atmalar, ihtiraslı gözler ve tecavüzlerden korumaktadır ve bunlar da bugünkü sanayileşmiş batılı toplumları tehdit eden en büyük tehlike konumundadır. Yetkililer ise sorunların köküne inmek yerine bir takım kanunlar uygulayarak bunları önlemeye çalışmaktadır. Ama bütün bunlara rağmen batılı toplumlarda çeşitli fesat, fuhuş ve tecavüzlere şahit olmaktayız.”1

7- Eğitim Ortamının Ayırt Edilmesine Yöneliş


Batılı eğitim merkezleri, kız ve erkek öğrencilerin eğitim ortamlarının birbirinden ayrılmasına yönelmiş durumdadır. Araştırma merkezleri ise bu teşebbüsün olumlu etkilerini incelemektedir. Bir çok kadın hastalar ise artık bayan doktorlara müracaat etmektedir.”2

Bütün bunlar da batılı toplumlardaki vatandaşların bu toplumlara hakim olan kültürel pislik atmosferine ve ahlaki çöküşe karşı bir tepkisi sayılmaktadır.


Eğitim Ortamlarında Kız ve Erkeklerin Bir Arada Okuması Hakkındaki Araştırmalar


Almanya RTL televizyonunun yayımladığı (Kasım 1989) ilmi bir raporda şöyle yer almıştır: “Üç Avrupa ülkesinin yaptığı araştırmalar esasınca, kız ve erkeklerin okullarının birbirinden ayrılmasıyla, ders hususunda daha fazla bir ilerleme kaydedilmektedir.”

Almanya, Avusturya ve İsveç uzman gruplarının ortak araştırmalarının sonuçlarını yayımlayan bu televizyon, kız ve erkeklerin aynı sınıfta okutulmasını, derslerde ilerleme açısından şiddetle kınamakta ve de karma sınıflardaki atmosferin eğitim için uygun olmadığını bildirmektedir.”1

Ortaokul ve lise çağlarındaki İngiliz kız ve erkek öğrencilerinin imtihanlarının sonuçları hususunda yayımlanan rakamlar şunu göstermektedir: “Karma olmayan, sadece kız öğrencilere mahsus okullarda eğitim gören kız öğrenciler, bir çok konularda erkek öğrencileri geride bırakmıştır ve de değişik derslerde çok daha iyi notlar almışlardır.”2

İngiltere okulları baş müfettişi Chris Woodhat ise eğitim ortamında kız ve erkek öğrencilerin bir arada okutulmamasının olumlu etkileri hakkında bir rapor yayımlayarak açık bir şekilde şöyle demiştir: “Kız ile erkek öğrencilerin sınıflarını birbirinden ayıran okullar, eğitim alanında daha hızlı bir gelişme kaydetmişlerdir.”3



Kız ve Erkek Öğrencilerin Karma Olmadığı Ortamlarda Eğitime Olan İlginin Artış Kaydetmesi


Şimdi sıradan metotların tam aksine bazı Avrupa ülkelerinde kız ve erkek öğrencilerin eğitim alanlarının ayrı tutulmaya başlandığını görmekteyiz. Nitekim Avusturalya devlet yardımcı eğitim sisteminde kız ve erkek öğrencilerin ayrı sınıflarda okutulması oldukça yaygınlık kazanmıştır. Öyle ki şu anda sistem sınıflarının üçte birinde kız ve erkek öğrenciler ayrı sınıflarda okumaktadır.”4

Sidney baskısı Australia gazetesi ise yukarıdaki habere yer vererek şöyle demektedir: “Melborn şehrindeki bir kolejde yedinci ila onuncu sınıflardaki kız çocuklarının % 50 ila % 75’i karma olmayan sınıflarda okumayı tercih etmektedirler.”1

Amerika Virginia eyaletindeki Richmoone bölgesinde bulunan Hemdun Sidney kolejinin yönetim kadrosu da oy birliğiyle bu okula kız çocuklarını kayıt yaptırmayı yasaklama siyasetini sürdürme kararı almışlardır.”

Bu kolejin başkanı şöyle demektedir: “Bir çok erkek öğrenciler, kız çocuklarının olmadığı bir ortamda eğitimlerini sürdürmek istemektedirler.”

“Bundan önce de İndiana eyaletinde Vabash ve Atlanta eyaletinde Your House kolejleri de bu siyaseti takip etmişlerdir.”2

İran Eğitim Ortamı Modeline Teveccüh: Batılı ülkelerdeki eğitim kurumlarında kız ve erkek öğrencilerin ayrılması siyasetine temayülün ortaya çıkışıyla ilgili raporların arasında dikkati çeken önemli hususlardan biri de, bazı müdürlerin ve eğitim kurumlarının İslami İran’ın ahlaki ve manevi modeline teveccüh etmeleridir. Cumhuri- i İslami haber ajansının yayımladığı özel bir rapora göre Avusturya’nın Viana şehrindeki Shoulshif lisesi öğretmenleri, Cumhuri- i İslami haber ajansıyla yaptıkları bir söyleşide, 1995 yılında bu ülkenin bazı okullarında uygulamaya koyulan kız ve erkek öğrencilerin ayrı okutulması projesine ve bu projenin gittikçe yaygınlık kazanmasına işaret ederek şöyle demişlerdir: “Bu konu bir çok Avrupa ülkelerinde, özellikle de Avusturya’da büyük bir ilgi görmüştür. Bu metot, öğrencilerin gizli kalmış kabiliyetlerinin gelişimi için çok etkili olmuştur.”

Yabancı dil öğretmeni Gervasenket Bratel hanım da bu konuda şöyle demiştir: “Geçen yirmi yıl boyunca Avusturya eğitim ve öğretim sorumluları, bu eğitim sistemi hakkında kapsamlı bir araştırmaya girişmişlerdir ve de şu neticeye ulaşmışlardır ki erkek ve kız öğrencilerin bir arada okutulması, öğrencilerin eğitim ortamından hakkıyla istifade etmesine engel teşkil etmektedir.”

Hakeza şöyle demektedir: “Yapılan araştırmalar esasınca da kız ve erkek öğrencilerin İran eğitim merkezlerinde ayrı ayrı okutulması bir çok olumlu sonuçlar doğurmuştur ve kız çocukları kendi kabiliyetlerini çok rahat bir şekilde geliştirebilmişlerdir.”

Bratel hanım daha sonra da, “kız öğrencileri için bayan öğretmenler ve erkek öğrencileri için de erkek öğretmenler ders vermelidir. Velilerin çoğu da bu şekilde bir eğitim sistemi istemektedir” konusunu açıklayarak şöyle demektedir: “Kız öğrenciler hiçbir şekilde, Avusturya okullarında yapılan yıllık muayenelerin erkek doktorlar tarafından yapılmasını istememektedir. Bu konuda öğrencilerin velileri de büyük ısrar göstermektedir. Ama maalesef Milli Eğitim Bakanlığı bu isteği reddetmiştir.”1



Batıda Ahlaki Çöküşün Sonuçları

Batıda ahlaki ve manevi çöküşün örneklerinden oluşan uzunca fihristinin bir köşesini okumak dahi bizlere, batı liberalizminin dizginlerini koparmış özgürlükleri ve ahlaki rölativizmi yaymasıyla, çağdaş insan için ortaya çıkardığı büyük facianın boyutlarını derk etmek hususunda büyük ve hissedilir bir ölçüde yardımcı olacaktır.

Batıda sınırsız bir epikülizmin tavsiye edilmesiyle, “ve batı kültürünün aşk kavramını derk etmekten gittikçe uzaklaşmasıyla” ahlaki çöküş akımı büyük bir hızla insanlığın saygı gösterdiği değerleri ve elde ettiği uyumları itibardan düşürmüş ve de endişe verici korkunç bir takım şartlar ortaya çıkarmıştır. Bugün batıda, “evlilik dışı cinsel ilişkiler, evlilik adabına bağlı kalmamak ve de her türlü sapık eşcinsel ilişkiler büyük bir hızla artış kaydetmektedir. Her geçen gün, günümüz nesli arasında gittikçe de yaygınlık kazanmaktadır. Hakikatte şimdi de sadece agnostisler değil, hatta dindarlık iddiasında bulunan kimseler bile, gün geçtikçe geleneksel cinsel ahlak hususunda şüpheye düşmektedirler. Sadece son on yılda AIDS gibi tehlikeli hastalıklara bulaşma korkusu, bir yere kadar, gençlerin bütün hayatına galebe çalmış olan sınırsız cinsel davranışlarını ve de gün geçtikçe genç yaşlarda hamile kalma gibi çeşitli sonuçlarını sınırlayabilmiştir. 1

Ahlaki çöküş cereyanı, seks ve lakaytlığın delice savunulması, sınırsız epikürist eğilimler, batıda bir çok toplumsal sorunlar vücuda getirmiştir. Bu sorunlardan bazısını örnek olarak aktarmak istiyoruz.




Yüklə 1,65 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   57   58   59   60   61   62   63   64   ...   89




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin