Konusu: İmam’ın (r a) Başlattığı Hareketin, Evrensel Düzlemde Bir Dine Dönüş Çağına Başlangıç Teşkil Ettiğinin Beyanında


Ayet ve Rivayetlerin Şifa Verdiği Hakkındaki Araştırmalar



Yüklə 1,65 Mb.
səhifə25/89
tarix17.11.2018
ölçüsü1,65 Mb.
#83124
1   ...   21   22   23   24   25   26   27   28   ...   89

Ayet ve Rivayetlerin Şifa Verdiği Hakkındaki Araştırmalar


Kur’an-ı Kerim, dualar ve dini inançların şifa verici etkileri hakkında yapılan araştırmalar, oldukça olumlu sonuçlar vermiştir. Bu bölümü, güzel bir şekilde sonlandırmak için birkaç örnek vererek bitirmek istiyoruz:
Birinci Rapor:

“1992 yılında Terbiyet-i Muderris Üniversitesinde, “Kur’an-ı Kerim’i sesli okumanın, dertlerin azalmasındaki etkisinin ölçüsünü inceleme” adı altında bir araştırma yapılmıştır. Tıp ilminde dini kavramların ilk işlevsel araştırması unvanıyla Ayetullah Hamenei’den yazılı izin alınarak (on ikibin atmış birinci fetva) bu araştırma yürürlüğe koyuldu.

Bu yarı ampirik araştırmada, deney gurubunda karın ameliyatından sonra hastaların derdini azaltma açısından Mısırlı üstat Şehhat Muhammed Enver’in ruh verici güzel sesinden ve de mübarek Yusuf suresinden istifade edildi. Hastaların acısı “Visual Analogue Scale” vasıtasıyla fizyolojik ve acının tepkisel nişaneleri incelenerek ölçümleme yapıldı ve müdahale, kayıt ve headphone aracılığıyla incelenen birimlere ulaştırıldı.

Bu incelemenin sonuçları, organizeli ve dengeli bir ses yapısı olan Kur’an-ı Kerim’in ve de irfani ve dini hoş bir sesin, karından yapılan cerrahi ameliyattan sonraki acıları azaltmada çok ilginç etkilerini beyan etmektedir.”1

Amerikalı Müslümanlardan biri de yayımladığı raporunda Kur’an okumanın kontrol gurubuyla mukayesede ampirik gurubun migreninin azalmasındaki tesirini gösterdiğini belirtmiştir.”2

İkinci Rapor:


1991 yılında “British Medical Journal” dergisinde, “Kutsal Kur’an-ı Kerim kitabını okumaktan istifade ederek Akupunktur Tıp metoduyla kanseri tedavi etme” başlığı altında bir araştırma yayınlanmıştır. Bu araştırmada Dr. Eymam tam teşkilatlı bir tıp timi ile birlikte sabırla sekiz yıl boyunca yarı ampirik olarak ve belki de dinin tıp ilmindeki işlevleri hakkında yapılan ilk araştırma olarak incelemeye ve araştırmaya koyuldular.

Araştırma metotları şöyleydi: “Kur’an-ı Kerim’in belli ayetlerini (mübarek yasin suresi, 1- 19. ayetler) radyo dalgaları şeklinde hastanın Akupunktur noktaları üzerinden geçiriyorlardı. Günlük olarak her hasta için on dakika ve bir hafta boyunca bu işi yaptılar. Yirmi ila seksen yaşları arasında yetmiş beş hasta üzerinde bu araştırma yapıldı. Bu hastalar, çeşitli kanser hastalıklarına müptela olan hastalardı ve bu araştırma tam sekiz yıl sürdü. Bu hastalardan atmış dört kişisi patoloji incelemeleri aracılığıyla durumları kötü olarak tespit edilmiş ve bildik tedavi metotlarıyla kanser uzmanı doktorlar tarafından tedavi altına alınmışlardı.

Bu hastalardan çoğu rahim ve göğüs kanserine yakalanmış kimselerdi. Yapılan araştırmalar sonucunda da şu sonuç elde edilmişti: “Bu metotta ağrıların giderilmesi, uykunun düzene girmesi, kusma haletinin ortadan kalkması ve yaranın hızla iyileşmesi gibi bir takım alametler müşahede edilmekle birlikte, hastaların % 20’sinde patolojinin yeni cevabı negatif olarak rapor edilmiş ve % 40’ında ise tedavi başarısız olmuştur.”1

Üçüncü Rapor:


“Başka bir örnek ise ülkemizin ruh sağlığı uzmanları yaptıkları bir takım incelemeler hususunda dini inançların insanların ruhsal huzur ve esenliği üzerinde çok olumlu etkileri olduğu sonucunu elde etmişlerdir.

Bu araştırmada inceleme konusu olan bireyler, Şiraz Üniversitesi Edebiyat ve Sosyal bilimler Fakültesi öğrencileri olmuştur. Rastgele bir şekilde, genel ders sınıflarından yüz kız ve yüz erkek öğrenci seçilmiştir. Bu öğrenciler, onsekiz ila otuzbeş yaş arası seçilmiş öğrencilerdi. Onların ortalama yaşı ise, 25,7 idi. Bu araştırma MHO anket stiliyle yapılmıştır. Bu test stres, depresyon, hastalık korkusu, vesvese ve histeri ölçülerine sahip bir test idi.

Hakeza, dini değerleri ölçmek açısından da Alport, Vernun ve Lindezi testlerinden istifade edilmiştir. Bu araştırmanın elde edilen sonuçlarına göre de yüksek düzeyde dini inanca sahip olan öğrencilerin daha çok huzurlu olduğu gözlemlenmiştir. Ruhsal huzur ile dini değerler arasında çok yakın bir ilginin olduğu ortaya çıkmıştır.”1

Dördüncü Rapor:


“Mekke ve Medine’de manevi mekan ve atmosferin, Allah’ın evini ziyaret edenlerin ruhsal sağlığı üzerindeki etkisi hususunda da Eylül 1997 yılında ülkemizin Sağlık Bakanlığına bağlı hasta bakıcılık tıbbi tedavi ve eğitim kurumu tarafından bir araştırma yapılmıştır. Bu araştırmanın da sonucu çok olumludur ve mukaddes ve manevi atmosferin Mekke ve Medine ziyaretçilerinin ruh sağlığı üzerinde çok derin etkileri olduğunu göstermektedir.”2

3. Bölüm:



Çağdaş İnsanın Din ve Maneviyata Yöneliş Sebepleri

Çağdaş insanın din ve maneviyata yönelişi, etkenlerinin insan bilim ve toplum bilim açısından incelenebileceği yepyeni bir olgu olarak karşımıza çıkmaktadır. İnsanı, ihtiyaçlarını ve kabiliyetlerini tanıyarak kendisini fıtrata çağıran, başı boşluktan kurtaran ve hayatını düzenleyen sadıkane feryatlara teveccühünü yorumlamak mümkündür. Bu bölümde insanın manevi ve dini yöneliş sebeplerini aşağıdaki maddeler halinde inceleyeceğiz:

1- Beşerin hakikati arayan fıtri hissi ve de kapsamlı bir ekole olan ihtiyacı

2- İnsanın ruhsal ve manevi boşluktan duyduğu eziklik

3- İnsanın maddi medeniyetlerin günden güne artan karmaşıklığından duyduğu eziklik

4- İnsanın maddi medeniyetin manevi ve ahlaki şiddetli çöküşünden duyduğu eziklik



Birinci Etken: “Hakikati Aramak”


İnsan sürekli olarak ilahi fıtratı gereğince varlık alemindeki hakikatleri ve yaratılış sırlarını araştırmaktadır. Bu içgüdü, insandaki bu fıtrat, onu bitki ve hayvanlar topluluğundan ayırmaktadır. Zira esasen insan olmanın ve insanlık makamına ulaşmanın bir gereği de sürekli olarak varlık aleminin sırlarını araştırmasıdır. Genel olarak şöyle söylemek mümkündür ki tarih sürecinde akıllı olan her insan, madde ve hayatın buluştuğu çizgide bir an olsun kendi benliğini sevinç, hüzün ve zaruri cazibelerden kurtarabilen ve hayatı değerlendirebilen bir insan, hemen hayatın felsefe ve hedefini sorgulamaya başlar.”1

Hayatın felsefe ve hedefini sorgulamak, yaratılış alemindeki bilinmezlikleri keşfetme endişesi içinde olmak, bilinçli ve akıllı insanların ruhi hayatının göstergesidir.

“Budur gündüzleri düşüncem ve geceleri sözlerim

Ki neden kalbimin hallerinden gaflet içindeyim

Nereden geldim ve neden geldim

Vatanımı göstermezsen, nereye gideceğim?


Neden beni yarattı diye şaşkınlık içindeyim

Veya beni yaratmaktan maksadı neydi?

Sorularım için bir hedef ve yol göstermezsen

Bir an rahat edemem, rahat bir nefes çekemem.”2




Yüklə 1,65 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   21   22   23   24   25   26   27   28   ...   89




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin