26- Dört büyük Kitap hangi Peygamberlere gönderilmiştir?
-
Tevrat: Hz.Musa (a.s.)’a
-
Zebur : Hz.Davud (a.s.)’a
-
İncil : Hz. İsa (a.s.)’a
-
Kur’an-ı Kerim: Hz. Mahammed (s.a.v.)’e
27- Yüz Suhuf (sahife) hangi Peygamberlere gönderilmiştir?
10 Sayfa: Adem (a.s.)’a, 50 Sayfa: Şit (a.s.)’a
30 Sayfa: İdris (a.s.)’a, 10 Sayfa: İbrahim (a.s.)’a
“Elde Kur’an gibi bir mucize-i bâki varken başka burhan aramak aklıma zaid görünür.
Elde Kur’an gibi bir burhan-ı hakikat varken münkirleri ilzam için gönlüme sıklet mi gelir.” (Sözler)
Hakikatlerin kaynağı olan mukaddes kitabımız Kur’an-ı Kerim’de 114 sure, 6666 ayet vardır. “Zaman ihtiyarladıkça Kur’an gençleşiyor.”
28- Ahiret gününe iman ne demektir?Bu dünya bir imtihan yeri, tecrübe meydanıdır. Lezzet, ücret ve mükafat yeri değildir.
Küçük bir kainat olan insanın belli bir ömrü olduğu gibi, büyük bir insan olan kainatın da muayen bir ömrü ve eceli vardır. Kainatın eceli geldiği zaman İsrafil (a.s.) Sur’a üfürmesiyle kıyamet kopacaktır. Yıllar geçtikten sonra İsrafil (a.s.)’ın ikinci defa Sur’a üfürmesiyle bütün insanlar Allah’ın (c.c.) izniyle dirileceklerdir. Mahkeme-i Kübrada, Hakimlerin Hakimi olan Allah’ın (c.c.) huzurunda hesap vereceklerdir. İyiler cennete, kötüler ise cehenneme gideceklerdir.
29- Kadere iman ne demektir? Allah’ın herhangi bir şeyin muayyen bir şekilde, meydana gelmesini ezelde dilemiş olmasına Kader denir. Zamanı gelince meydana gelmesine de Kaza denir.
Kader; mes’uliyet ve sorumluluğa mani değildir. Çünkü Allah (c.c.), sonsuz ilmiyle, bizim ne yapacağımızı ve bütün ahvalimizi ezelde bildiği gibi takdir buyurmuştur. Takdir ettiği için, irademiz olsun olmasın, yapmak zorundayız gibi düşünceler sapıklıktır.
Şimdi; bunu bir misal ile anlamaya çalışalım: Gelecek sene; falan ay, falan gün ve falan saatte güneşin tutulacağını takvimler yazar. Bir sene sonra, takvimde yazıldığı gibi aynı gün ve aynı saatte güneşin tutulduğunu gördüğümüz zaman; “takvimler yazdığı için tutuldu, yazmasaydı tutulmayacaktı,” diyebilirmiyiz? Hayır! Bilakis, Astronomi bilginleri daha önceden keşfettikleri için takvime yazmışlardır. Yoksa yazdıklarından dolayı ay tutulmuş değildir. Akaid Uleması, bu noktayı; “İlim maluma tabidir, Malum ilme tabi değildir” kaidesiyle hükme bağlamışlardır.
DİKKAT! Kader meselesi çok derin ve ince bir mevzudur. Cehaletin verdiği kaba cesaretle, bu mevzuda gelişi güzel laf sarf etmek, insanı küfre götürür. Bu mevzuda Ehl-i Sünnet akaidini çok iyi bilmek lazımdır.
“İdrak-ı meali bu küçük akla gerekmez.
Zira, bu terazi o kadar sıkleti çekmez.”
30- İslâm’ın şartları kaçtır? Beştir. Bunları şu şekilde sıralayabiliriz.
-
Kelime-i Şehadet getirmek
-
Namaz kılmak
-
Oruç tutmak
-
Zekat vermek (Zenginler için)
-
Hacca gitmek (Zenginler için)
31- Namaz Nedir? Namaz; hususi fiillerle, Allah’ımıza karşı yapılan bir ibadettir. Bu ibadet; ibadetlerin şahı ve tacıdır. Mü’minin miracıdır. Namaz; din binasının direği ve temelidir. Mü’minle kafiri birbirinden fark ettirin en büyük alamettir.
Fatiha; Kur’an-ı Kerim’in fihristesi, insan kainatın hulasası olduğu gibi, Namaz dahi bütün ibadetlerimizin özüdür. Kur’an-ı Kerim’de; bütün ibadetler içerisinde en çok namazdan bahsedilmiştir.
Namazın; farzlarını, vaciplerini, sünnetlerini, namazı bozup bozmayan halleri, geniş şekilde açıklayan ilmihal kitaplarından okuyup öğrenmek her Müslüman üzerine farz-ı ayindir.
Gönüller Sultanı ve kalpler fatihi Peygamber (s.a.v.) Efendimiz “İslam’ın temel bilgilerini tahsil etmek; kadın erkek her Müslümana Farz-ı Ayin’dir.” buyurmuşlardır. (Hadis-i Şerif)
32- Namazın Farzları kaçtır? 12 dir. İki kısma ayrılır.
Namazın dışındaki farzlar ki; bunlara Şart da denir.
Namazın içindeki farzlar ki; bunlara da Rukün denir.
33- Namazın Dışındaki Farzlar Kaç Tanedir ve Nelerdir?
Altı tanedir ve şunlardır:
Hadesten taharet: Abdest almak, icab ediyorsa boy abdesti almak (yani gusl etmek), su bulunmuyorsa teyemmüm yapmak.
Necasetten taharet: Bedenimizi, elbisemizi ve namaz kılacağımız yeri namaza mani olan pisliklerden temizlemek.
Setr-i avret: Örtmesi dinen farz olan yerleri örtmek. Erkeklerin göbekle diz kapaklarının altına kadar olan kısmının, kadınlarda ise; el ve yüz hariç olmakla bütün vücutlarının örtülmesi Allah’ımızın kesin emridir. Yani FARZ’dır.
İstikbal-i Kıble: Namazda kıbleye yönelmek.
Vakit : Kılacak olduğumuz namazın vaktinin girmesi ve Namazı vaktinde kılmak.
Niyet: Hangi vaktin namazını kılacağımıza niyet etmek. (En eftali kalben yapılan niyettir.)
34- Namazın İçindeki Farzlar (Rükünler) Kaç Tanedir ve Nelerdir? Altı tanedir ve şunlardır.
-
İftitah tekbiri: Namaza başlarken tekbir almak.
-
Kıyam : Namazı ayakta kılmak
-
Kıraat : Namazda Kur’an’dan bir parça okumak.
-
Rükü : Rüküa gitmek (Eğilmek)
-
Sücüd : Secdeye gitmek (alını yere koymak)
-
Kade-i Ahire: Namazda son oturuş. Namazın sonunda tahiyyatı okuyacak kadar oturmak.
“Namazda ruhun, kalbin ve aklın büyük bir rahatı vardır. Hem cisme de o kadar ağır bir iş değildir. Hem namaz kılanın diğer mübah dünyevi amelleri, güzel bir niyet ile ibadet hükmünü alır. Bu suretle bütün ömür sermayesini , ahirete mal edebilir. Fani ömrünü , bir cihetle ibka eder.
35- Oruç Nedir? Bir kimsenin niyet ederek, tan yerinin ağarmasından güneşin batmasına kadar olan zaman içinde, bir şey yeyip içmemek, cinsi temasta bulunmamak suretiyle yaptığı bedeni ibadete ; Oruç denir.
36- Kaç Çeşit Oruç Vardır? Altı çeşit Oruç vardır ve şunlardır.
1) Farz Olan Oruç: Ramazan ayında tutulan oruç ile, kazaya edilen yine Ramazan orucu gibi...
2) Vacip olan Oruçlar: Adak (Nezir) orucu ile, bilerek bozulan adak orucunun kazası için tutulan Oruç gibi ..
. 3) Sünnet olan Oruçlar : Haftanın Pazartesi ve Perşembe günleri, Şevval ayında 6 gün, Muharrem ayının 9. ve 10. günlerinde tutulan oruçlar gibi....
4) Müstehab olan Oruçlar : Her ayın 13, 14 ve 15. gün- lerinde tutulan oruçlar gibi...
5) Mekruh olan Oruçlar : Muharrem ayının yalnız 10.uncu günü ile, yalnız Cuma günü tutulan Oruçlardır.
6)Haram olan Oruçlar: Ramazan Bayramının 1. günü ile, Kurban Bayramının bütün günlerinde tutulan Oruçlardır.
Orucun sayılmayacak kadar çok hikmet ve faideleri vardır. Allah’ımız Hakim’dir. Hikmet sahibidir. Emirlerinde mutlaka faide, yasaklarında büyük zararlar vardır.
Ezcümle; Oruç, Allah’ın büyüklüğünü, insanların acizliğini hissettirir. İmanın yarısı olan şükrü kazandırır. Musibet ve sıkıntıları ağırlaştıran sabırsızlığın ve tahammülsüzlüğün ilacı olur. Zengine, fakirlerin acınacak hallerini duyurur, onların yardımına koşturur. Oruç sebebi ile, duygularımız kuvvetlenir. Maddi ve manevi perhiz olur. Kötülüklerin kaynağı olan şehevi hisler ve hayvani arzular oruç vasıtasıyla kırılır.
36- Zekat Nedir? Zekat; Dinen zengin sayılan bir Müslümanın, malının muayyen bir kısmını fakir müslümanlara vermesidir. Yani Zekat mal ile yapılan bir ibadettir. Allah’ın (c.c.) her emrinde olduğu gibi, zekatın farz kılınmasında da bir çok faide ve hikmetler mevcuttur. Bunlardan birkaç tanesini sayalım.
Zekat ile, imanın yarısı olan şükür vazifesini yerine getirmiş oluruz.
Zekat; Mal sahibini cimrilikten muhafaza eder.
Zekat; Zenginler ile fakirler arasındaki düşmanlığı yok eder, aralarındaki muhabbetin artmasına vesile olur.
Zekat; Fakirleri sefaletten korur.
Çok Mühim bir nokta: Allah’ın emirleri, O’nun emri olduğu için yapılır. Yasaklarından da, men ettiği için kaçınılır. İbadetin hakiki sebebi; İlahi emirdir.
Neticesi: Hakk'ın rızasına mazhariyettir. Faideleri, ekseriyetle ahiret yurdunda görülür. Dünyaya ait menfaat ve hikmetler hakiki sebep değillerdir. Onlar ancak, müslümanı teşvik edici bir tercih ettirip yapmaya sevk edici vazifesini görürler.
Şeriatın bazı meseleleri vardır ki, bunlara “Taabbudi Emirler” denilir. Taabbudi Emirler aklın muhakemesine bağlı değillerdir. Mesela: Namaz niçin beş vakit yerine dört vakit olmamıştır? Akşam Namazının farzı neden üç rekattır da dört rekat değildir?
İşte şeriatın böyle Taabbudi Emir ve nehiylerindeki hakiki hikmeti, insan muhakemesi idrak edemeyebilir. Ancak şuurlu imana sahip hakiki bir Müslüman yakinen kabul eder ve bilir ki: Cenab-ı Allah’ın emir ve nehiylerinin cümlesinde sonsuz hikmet ve faideler vardır.
Yine, şeriatın bazı meseleleri de vardır ki; bunlara da “Ma’kul’ul-Mana” denir. Bu çeşitten olan hükümlerde akıl bir çok faide ve hikmetleri anlayabilir. Fakat yukarıda da ifade edildiği gibi; aklın bulabileceği ve sezebileceği her türlü hikmet ve faideler, o ibadetin yapılması için hakiki sebep değildir. Hakiki sebep; Yalnız Allah’ın emri ve O’nun nehyidir.
37- Hacc Nedir? Hacc; Muayyen aylarda Kabe’yi ziyaret etmek ve Arafat’da durmaktır. Dinimizin beş şartından birisi olan Hacc, hem bedenen hemde mal ile yapılan kutsi bir ibadettir.
38- Hac’cın Rüknü Kaçtır? İkidir. Bunlar :
1- Arafat’da durmak (Kurban Bayramı Arefe sinde)
2- Kabe’yi tavaf etmek.
Bunlar olmadan Hac vazifesi ifa edilmiş olmaz. Hac’ın bir takım vacipleri ve birçok sünnetleri vardır. Ayrıca Hac’ca taalluk eden çeşitli meselelerde vardır. Hac’ca gidecek olanlar bunları sağlam kaynaklardan okuyup öğrenmelidirler.
39- Hac’cın farz olması için hangi şartların bulunması gerekir? Altı şartın bulunması gerekir. Bunlar:
-
Müslüman Olmak,
-
Baliğ olmak,
-
Akıllı olmak.
-
Hür olmak,
-
Dinen zengin sayılmak,
-
Müslüman memleketlerinde olmayanların) hacc'ın farziyetini bilmesi.
40- Hacc'ın ne gibi faideleri vardır? Bir çok faideleri vardır.Bir kaçını şöyle açıklayabiliriz.
Hacc: Peygamber (s.a.v.) Efendimizin şerefli devrini hatırlatır. Dinî şuuru uyandırır.
Hac: Bir takım günahlara keffaret olur.
Hac: İslam Devletleri arasında kurulmuş bir sergi ve bir panayır vazifesini de görür.
Hac: Tecrübe ve kültürü artıran bir hayat mektebi olur.
Hac : İnsanı sabır ve tahammüle alıştırır.
Hac: Hakiki eşitliğin ve kardeşliğin en iyi bir misalidir.
Hac: Sayısız nimetlere karşı makbul bir şükürdür.
41- Kaç Çeşit İbadet Vardır? Üç çeşit ibadet vardır.
Bunlar:
-
Bedeni İbadetler: Namaz kılmak, Oruç tutmak gibi..
-
Malî İbadetler: Zekat vermek ve Kurban kesmek gibi...
-
Hem bedenî ve hem de malî ibadetler: Hacca gitmek gibi..
42- Ef’al-i Mükellefin Ne Demektir ve Kaç Tanedir? Allah’a karşı sorumlu olan insanların fiillerinin derecelenmesi demektir. 8’dir. Şöyle sıralayabiliriz.
Farz, b) Vacip, c) Sünnet, d) Müstehap, e) Mübah,
Mekruh, g) Müfsid, h) Haram’dır.
43- Farz Neye Denir? Allah’ın kesin emirlerine farz denir. Namaz kılmak , Oruç tutmak, Örtünmek gibi...Farz ikiye ayrılır.
Farz-ı Ayin : Her Müslümanın bizzat yapmakla sorumlu olduğu farzlardır. Namaz kılmak , Oruç tutmak gibi...
Farz-ı Kifaye: Bir kısım Müslümanların yapmasıyla diğer Müslümanların üzerinden düşen farzlardır. Verilen Selamı almak, Cenaze Namazı kılmak gibi...
44- Farzın Hükmü Nedir? Farzı inkar eden imandan çıkar. İnkar etmeyip de yapmayan da günahkar ve fasık olur.
45- Vacip Neye Denir? Allah’ın farz kadar kesin olmayan emirlerine Vacip denir. Vitir namazı kılmak, kurban kesmek gibi...
46- Vacibin Hükmü Nedir? Vacibi inkar eden fasık olur. İnkar etmeyip de yapmayan günahkar olur.
47- Sünnet Neye Denir? Gönüllerimizin sultanı, sevgilisi Peygamber (S.A.V.) Efendimizin Farz veya Vacip olmayarak işlediği fiillere Sünnet denir. Selam vermek, Teheccüt Namazı kılmak gibi.....(Teheccüt Namazı Peygamber (s.a.v.) Efendimizin kendisine farz idi.)
48- Sünnet Kaç Kısma Ayrılır? İki kısma ayrılır. Bunlar:
Sünnet-i Müekkede: Peygamber Efendimiz’in devamlı olarak işlediği sünnetlerdir. Sabah, Öğlen ve Akşam namazlarının sünnetleri gibi...
Sünnet-i Gayri Müekkede: Peygamber (s.a.v.) Efendimizin bazen yapıp, bazen terk ettiği sün- netleridir. İkindi ve Yatsı namazlarının ilk sünnetleri gibi...
49- Sünnetin Hükmü Nedir? Sünneti işleyenler : Dünya hayatında huzura kavuşacakları gibi ebedi alemde de saadete ve Peygamber (s.a.v.) Efendimizin şefaatine ereceklerdir. Sünneti işlemeyenler bu lütuflardan mahrum kalacaklardır.
“Sünnet-i Seniyye edeptir. Hiçbir meselesi yoktur ki, altında bir nur, bir edep bulunmasın...Edebin envaini Cenab-ı Allah Habibinde cem etmiştir. O’nun sünnet-i seniyyesini terk eden edebi terk eder. Hasa retli bir edepsizliğe düşer.” (Lem’alar)
50- Müstehab Neye Denir? Yapılmasında sevap olan, fakat terk edilmesinde her hangi bir günahı olmayan şeylere Müstehab denir. İnsanlara eza eden bir taşı yoldan kenara atmak vs. gibi...
51- Mübah Neye Denir? Yapılmasında veya terk edilmesinde günah ve sevap olmayan şeylere mübah denir. Yemek yemek, uyumak vs. gibi...
52- Mekruh Neye Denir? Peygamber (s.a.v.) Efendimizin yapılmasını çirkin gördüğü şeylere Mekruh denir. İki çeşit Mekruh vardır. Bunlar:
Tenzihen Mekruh: Helale yakın mekruhtur. Sağ ayak la evden çıkmak vs. gibi...
Tahrimen Mekruh : Harama yakın mekruhtur. Bayram günlerinde oruç tutmak vs. gibi...
53- Müfsid Neye Denir? Başlanmış olan bir ibadeti kökünden bozan fiillere müfsid denir. Namaz kılarken konuşmak, oruçlu iken yemek yemek vs. gibi..
54- Haram Neye Denir? Allah’ımızın (c.c.) kesin yasaklarına HARAM denir. İçki içmek, kumar oynamak. Zina yapmak ve gösterilmesi yasak olan yerleri açıp göstermek vs. gibi... Haram iki kısma ayrılır. Bunlar:
Haram Liaynihi : Aslen haram olan şeylerdir. İçki içmek, haksız yere adam öldürmek vs. gibi...
Haram Ligayrihi: Aslen haram olmayıp kullanma yoluyla haram olan şeylerdir. Bir eşyayı çalarak kullanmak vs. gibi....
55- Haramın Hükmü Nedir? Haramı inkar eden dinden çıkar kafir olur. İnkar etmeyip de işleyen günahkar ve fasık olur.
Bu kainat Kitabının tercümanı olan Peygamber (s.a.v.) Efendimiz “Üç şey bir kimsede bulunursa, o kimse imanın lezzetini duyar, buyurmuşlardır. Bunlar:
Allah ve Resulünü her şeyden çok sevmiş olması.
Sevdiğini yalnız Allah rızası için sevmesi.
Ateşe düşmekten korktuğu gibi, haramdan korkup sakınması!” (Hadis-i Şerif)
“Hakiki saadet ve elemsiz bir lezzet, yalnız İslamiyet’te ve imandadır.”
56- 32 Farz Nelerdir?
-
Emr-i bil-ma’ruf ve Nehy-i anil münker : 2
-
İmanın Şartı : 6
-
İslamın Şartı : 5
-
Namazın Farzları :12
-
Abdestin farzı : 4
-
Guslün farzı : 3
Her zaman ve en çok sorulan bir soru: 32 Farzın 2 Nedir?
Emr-i bil-ma’ruf ve Nehy-i anil münker’dir.
Emr-i bil-ma’ruf : Allah’ın (c.c.) emirlerini yapmak, aile efradımıza yaptırmak, komşularımıza ve görüştüğümüz kimselere yaptırmaya çalışmak. Ve Nehy-i anil-münker: Allah’ın (c.c.) yasaklarından kaçmak, aile efradımızı kaçındırmak, komşularımızı ve görüştüğümüz kimseleri de kaçındırmaya çalışmak.
Peygamber (s.a.v.) Efendimiz buyuruyorlar ki; “Bir toplulukta üç şey yayılırsa, o topluluk ve o millet büyük felaketlerle karşı karşıya gelir:
Bir toplulukta zina ve fuhuş yayılırsa.
Ölçü ve tartıda hile yapılırsa.
O topluluktaki insanlar (Neme lazım, her koyun kendi bacağından asılır) diyerek kötülüklere karşı ses çıkarmazlarsa, ahlaksızlığa karşı cephe almazlarsa..”
57- Büyük Günahlar Kaç Tanedir? Büyük günahlar çoktur. Fakat 12 günah vardır ki, hepsinden büyüktür. Bunlar:
-
Allah’a orkat koşmak (Buna şirk denir.)
-
Namuslu bir kadına zina yaptı diye iftira etmek.
-
Kasıtlı olarak adam öldürmek.
-
Zina yapmak (veya yaptırmak)
-
Meşru olan bir harpten kaçmak
-
Sihir yapmak (veya yaptırmak)
-
Yetim malı yemek.
-
Anne-babaya karşı gelmek (Asi olmak)
-
Kâbe’nin harem kısımlarında günah işlemek.
-
Faiz yemek (Tefecilik yapmak)
-
Hırsızlık yapmak (Haksız yere başkalarının hakkını yemek)
-
İçki içmek ( İçkinin her çeşidi, azı ve çoğu dahil)
58- İtikatta Hak Olan Mezhep Kaçtır?
Üç’tür ve şunlardır:
-
Selef-i Salihin,
-
Eş’ari,
-
Matüridi.
59- Biz İtikatta hangi mezhebe tabiyiz?
Matüridi (Kur’an ve Sünnet ışığındaki gelişmelere göre)
60- Amelde Hak Olan Mezhep Kaçtır? 4’dür. Şunlardır:
Hanefi: İmam-ı Azam Ebu Hanife,
Şafii: İmam-ı Şafii
Hanbeli: İmam-ı Ahmet Hambeli
Maliki: İmam-ı Malik
61- Amelde hangi mezhebe tabiyiz? Hanefi Mezhebine
62- Kimin Zürriyetindensin? İlk insan ve ilk Peygamber olan Hz. Adem (a.s.) babamızın zürriyetindenim.
63- Adem (a.s.) Neden yaratılmıştır? Topraktan. İnsanların aslı topraktır.
64- Kimin Milletindensin? Hz. İbrahim Aleyhisselam’ın.
65- Kimin Ümmetindensin?
Hz. Muhammed (s.a.v.) Efendimizin Ümmetindenim.
Allah Teala’nın Biz Kullarına Bazı Emirleri!
1- “Ey iman edenler! Allah’ı pek çok zikredin. O’nu sabah, akşam tesbih ve tenzih edin.” (Ahzab.41,42)
2- “Ey Adem oğulları! Her mescide gidişinizde zinetli elbiseleri giyin; yeyin için fakat israf etmeyin: Çünkü Allah israf edenleri sevmez.” (Araf: 31)
3- “Ey iman edenler! Namaza kalktığınız zaman yüzlerinizi, dirseklerinize kadar ellerinizi ve başınızı meshedip, topuklara kadar ayaklarınızı yıkayın.” “......Eğer cünüp oldunuz ise boy abdesti alın.” (Gusül edin.) (Maide: 6)
4- “Namazı dosdoğru kılın: Çünkü namaz Mü’minler üzerine vakitli olarak farz olmuştur.” (Nisa :103)
5- “Yer yüzünde yürüyen her canlının rızkı, yalnızca Allah’ın taahhüdündedir. (üzerindedir.)” (Hüd : 6)
6- “Hakikaten ecel kulu aradığı gibi, rızık da onu arayıp durur.” (Hadis-i Şerif)
7- “Rabbinin rahmetini onlar mı paylaştırıyorlar? .....Dünya hayatında onların geçimliklerini aralarında biz paylaştırdık.” (Zuhruf: 32)
8- “Ey insanlar! Yeryüzünde bulunan gıdaların güzel ve temiz (Helal) olanlarından yiyin, şeytanın peşine düşmeyin, zira şeytan sizin açık bir düşmanınızdır.” (Bakara: 168)
9- “Helal rızık talep etmek her müslüman erkek ve kadına farzdır.” (Hadis-i Şerif)
10- “Sen ölümsüz ve daima diri olan Allah’a güvenip dayan. (tevekkül et.)”
(Furkan: 58)
11- “......Habibim! Sen Rabbinin hükmünü sabırla bekle.” (Kalem: 48)
12- “.....Allah kendilerinden hoşnut olmuş, onlar da Allah’tan hoşnut olmuşlar.” (Beyyine : 8)
13- “Ey iman edenler! Size verdiğimiz rızıkların iyilerinden yiyin, eğer siz gerçekten Allah’a kulluk ediyorsanız, O’na şükredin.” (Bakara : 172)
14- “Öyle ise siz beni (taat ve ibadetle) anın ki, bende sizi anayım. Bana şükredin; sakın nankörlük etmeyin.” (Bakara : 152)
15- “......Sabredin. Çünkü Allah sabredenlerle beraberdir.” (Enfal: 46)
16- “.......Ey mü’minler ! Hep birden Allah’a tevbe ediniz ki, kurtuluşa eresiniz. (Ta ki. Korktuğunuzdan emin, umduğunuza nail olasınız.)” (Nur : 31)
17- “(Ey Muhammed!), Şüphesiz ki Kitab’ı sana hak olarak indirdik. O halde sen de dini Allah’a has kılarak ihlas ile kulluk et.”
18- “Dikkat et, halis din Allah’ındır.” (Zümer :2, 3 )
19- “Çünkü şeytan, sizin amansız bir düşmanınızdır, sizde onu düşman sayın. Şeytan kendisine uyan taraftarlarını ancak ateş ehlinden olmaya çağırır.” (Fatır : 6)
20- “......Habibim! Onlara de ki: Eğer sahiden doğru söylü- yorsanız delilinizi getirin.” (Bakara: 111)
21- “Yer üzerinde bulunan her canlı yok olacaktır. Ancak azamet ve ikram sahibi Rabbinin zatı, baki kalacaktır." (Rahman: 26, 27)
22- “Allah’a ve ahiret gününe inanan bir toplumun –babaları, oğulları, kardeşleri, yahut akrabaları da olsa –Allah’a ve Resülüne düşman olanlarla dostluk ettiğini göremezsin.” (Mücadele: 22)
23- “Siz, insanların iyiliği için ortaya çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz; İyiliği emreder, kötülükten men’eder ve Allah’a inanırsınız.” (Al-i İmran :110)
24- “Onları esirgeyerek üzerlerine kanat ger ve (Rabbim, küçüklüğümde onlan beni nasıl yetiştirdilerse, Sen de onları esirge!) diye dua et.” (Anne baba için), ( İsra :24)
25- “Kendisinin! Adını kullanarak birbirinizden dilekte bulunduğunuz Allah’tan ve akrabalık haklarına riayetsizlikten de sakının. Şüphesiz Allah sizin üzerinizde gözetleyicidir.” (Nisa : 1)
26- “Gerçekten Allah size, emanetleri ehil olanlara vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emreder.” (Nisa : 58)
27- “Ey iman edenler! Allah’a itaat edin. Peygamber’e ve sizden olan emir sahiplerine (idarecilere) de itaat edin.” (Nisa :59)
28- “Böylece elinizden çıkanlara üzülmeyesiniz ve Allah’ın size verdiği nimetlerle şımarmayasınız. Çünkü Allah, kendini beğenip böbürlenen kimseleri sevmez.” (Hadid : 23 )
29- “O halde Allah’a koşun (kaçın)! Çünkü ben sizi O’ndan açık bir şekilde korkutuyorum.” (Zariyat: 50)
30- “Siz insanlardan değil benden korkun.” (Maide : 44)
31- “...Ey akıl ve basiret sahipleri ibret alın.” (Haşr : 2)
32- “Rabbimiz! Sen bunu (gökleri ve yeri) boşuna yaratmadın. Seni tesbih ederiz.” (Al-i İmran : 191)
33- “İnsan hiçbir söz söylemez ki yanında gözetleyen, dediklerini zapteden (bir) melek hazır bulunmasın.” (Kaf : 18)
34- “ Ey iman edenler! Zandan çokça kaçının. Çünkü zannın bir kısmı günahtır. Birbirinizin kusurunu araştırmayın. Biriniz diğerini arkasından çekiştirmesin. Biriniz, ölmüş kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı?” (Hucurat : 12)
35- “Ey Mü’minler! Bir topluluk diğer bir topluluğu alaya almasın. Belki de onlar, kendilerinden daha iyidirler. Kadınlar da kadınları alaya almasınlar. Belki onlar kendilerinden daha iyidirler. Kendi kendinizi ayıplamayın, birbirinizi kötü lakaplarla çağırmayın. İmandan sonra fasıklık ne kötü bir isimdir.” (Hucurat : 11)
36- “(Resul’üm!) Mü’min erkeklere söyle gözlerini (harama) bakmaktan sakınsınlar ve ırzlarını korusunlar. Çünkü bu, kendileri için daha temiz bir davranıştır. Şüphesiz Allah, onların yapmakta olduklarından haberdardır.” (Nur : 30)
37- “Ey iman edenler! Allah’tan korkun ve doğru söz söyleyin.” (Ahzab : 70)
38- “Hakkında bilgin bulunmayan şeyin ardına düşme. Çünkü kulak, göz ve gönül, bunların hepsi, yaptığından sorumludur.” (İsra : 36)
39- “Okumakta ve öğrenmekte olduğunuz Kitap uyarınca Rabbe halis kullar olunuz.” (Al-i İmran :79)
40- “Ölçtüğünüz zaman tastamam ölçün ve doğru terazi ile tartın. Bu, hem daha iyidir hem de neticesi bakımından daha güzeldir.” (İsra : 35)
41- “Allah’ın tuzağından (onlara mühlet verip de sonra ansızın yakalamasından) emin mi oldular? Fakat ziyana uğrayan topluluktan başkası, Allah’ın (böyle) mühlet vermesinden emin olamaz.” (A’raf : 99)
42- “Onlar, kendi canları çekmesine rağmen yemeği, yoksula, yetime ve esire yedirdiler.” (İnsan: 8)
43- “Biz size Allah rızası için yemek yediriyoruz; Binaenaleyh, sizden ne bir karşılık, ne de bir teşekkür bekliyoruz.” (İnsan : 9)
44- “De ki: Ey kendi nefisleri aleyhine haddi aşan kullarım! Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin! Çünkü Allah bütün günahları bağışlar. Şüphesiz ki O, çok bağışlayan, çok esirgeyendir.” (Zümer: 53)
45- “Rabbinin makamına varmaktan korkan ve nefsini kötü arzulardan uzaklaştırana gelince, şüphesiz onların barınağı ancak cennettir.” (Naziat : 40,41)
46- “Allah yolunda harcayın. Kendi elinizle kendinizi tehlikeye atmayın. Her türlü hareket ve davranışınızda dürüst olun. Çünkü Allah dürüstleri sever.” (Bakara: 195)
47- “Ve onlar ki, harcadıklarında ne israf ne de cimrilik ederler; ikisi arasında orta bir yol tutarlar.” (Furkan :67)
48- “ Ey iman edenler! Malını gösteriş için hayra veren, gerçekte Allah’a ve ahiret gününe inanmayan kimseler gibi başa kakmak ve eziyet etmek suretiyle yaptığınız hayırlarınızı iptal etmeyin.” (Bakara:264)
49- “Ayhalinde olan kadınlardan uzak durun (onlarla cinsi temasta bulunmayın). Temizleninceye kadar onlara yaklaşmayın. Temizlendikleri vakit, Allah’ın size emrettiği yerden onlara yaklaşın.(cinsi münasebette bulunun)” (Bakara: 222)
50- “Kendilerine hainlik edenleri savunma; Çünkü Allah hainliği meslek edinmiş günahkarları sevmez.” (Nisa : 107)
51- “İşte ahiret yurdu! Biz onu yeryüzünde böbürlenmeyi ve bozgunculuğu arzulamayan kimselere veririz. (En güzel) akıbet, takva sahiplerinindir.” (Kassas :83)
52- “Yetimlere (Rüştüne gelince) mallarını verin, temizi pis olanla değişmeyin. Mallarınızı onların mallarına katarak yemeyin; Çünkü bu büyük bir günahtır.” (Nisa : 2)
53- “Allahın geçiminize dayanak kıldığı mallarınızı, aklı ermezlere ( beyinsizlere) vermeyin.” (Nisa: 5)
54- “Namazlara, (Özellikle) orta namaza (ikindiye) devam edin. Saygı ve bağlılık içinde Allah’a kulluk edin.” (Bakara: 238)
55- “Haksızlıkla yetimlerin mallarını yiyenler, şüphesiz karınlarına ancak ateş tıkamış olurlar; zaten onlar alevlenmiş ateşe gireceklerdir.” (Nisa :10)
56- “Biliniz ki kim Allah’a ortak koşarsa muhakkak Allah ona cenneti haram kılar. Artık onun yeri ateştir....” ( Maide :72)
58- “Zinaya yaklaşmayın. Zira o, bir hayasızlıktır ve çok kötü bir yoldur.” (İsra: 32)
59- “Ey iman edenler! Şarap, kumar, dikili taşlar (Putlar), fal ve şans okları birer şeytan işi pisliktir. Bunlardan uzak durun ki kurtuluşa eresiniz.” (Maide :90)
60- “Allah’a karşı da bile bile yalan söylerler.” (Al-i İmran: 75)
61- “Söyledikleri Allah katından olmadığı halde (Bu Allah katındandır) derler. Onlar bile bile Allah’a iftira ediyorlar.” (Al-i İmran : 78)
Çocukların Dış Görüşüne Önem Verin ve Bu Yönde Beceriler Kazandırın
“Büyüklerden tertip ve düzeni öğrenen çocuk, kendi hayatında da planlamayı ve düzenlemeyi öğrenir.” (Cemil TOKPINAR)
Günümüzde bazı çocuklar, gençlere göre insanlar, dünyaya sadece iyi giyinmek için gelmişlerdi. Çünkü onlara göre iyi giyinen insanlar daha çok ilgi görüyorlar ve takdir ediliyorlardı. Bu durumlardan etkilenen bu çocuklar “genç”ler; insanları artık kılık-kıyafetlerine göre değerlendirmeye başlarlar: Artık onlara göre saçını tarayıp, kendine fiziki bir güzellik vermemiş, sakalını kesmemiş bir adam olarak gereksiz ve aptalca değerlendirilir. Hele hele, son modaya göre giyinmemiş insanlar ise birer zevksiz insan gibi algılanırlar.
Böyle düşünen çocuklara “gençlere" şöyle bir uyarıda bulunarak; ilk önce Allah’a olan imanımızın taze ve sağlam tutulmasını, çevremizde olup bitenlerden fazla etkilenmeyerek ve sadece Allah’ın istediği gibi insanlar olmaya çalışacağımızı öğretmeliyiz. Göreceğiz ki, şu yararlanmış olduğumuz her şey bize birer ödüldür. Biz bu kıymetlerin değerini bilmez ve çocuklarımıza öğretmezsek yaşamamızın ne değeri ve ne anlamı olur ki... Düşünün bir kere; içerisi orijinal mobilyalarla donatılmış bir odada, her tarafı mücevherat sandığı bulunsa ve bu sandıkların sahibi değer bilmeyen bir yapıda zevksiz birisi olsa, o odanın ve mücevheratların ne değeri olur ki? Hiç bu değerli şeylerin bir hükmü olur mu? İşte biz insanlar böyleyiz.
Dış görünümümüz ne olursa olsun, görünen değerleri bilgiyle taçlandırmadığımız sürece bu güzellikler anlamsız kalır. Sağlıklı bir dış görünüm, bizim yüzümüzü güzelleştirir ve çocuklarımıza "gençlerimize" bu duygu ve düşünceleri kazandırabilirsek o insanlarda diğer anlam ifade etmeyen işlerle uğraşmazlar.
Dış Görünüşün Önemi : Anne ve babalar olarak dış görünüş değip geçmemek lazım. Bu konu üzerinde önemle durulmalıdır. Ancak yukarıda belirttiğimiz konuları göz önünde bulundurmamız gerekir.
Çocuk küçük yaştan itibaren dış görünüşüne, temizliğine, tertip ve düzenine önem verildiğini bilmelidir. Bu şekilde çocuk nasıl seçici olur? Giymenin ve giysiyi kullanmanın bir düzeni ve disiplini olduğunu kavrayan çocuk, hem dış görünüş olarak kendisini kontrol eder hem de zihninde “Hayatını düzene koyma” anlayışı oluşur. Bu anlayışı çocuğumuza vermek çok önemlidir. Bu bilgiler verilebilinirse, çocuğa hayat disiplini kazandırılmış olunur.
Dostları ilə paylaş: |