Kısaltmalar ÖNSÖZ



Yüklə 399,02 Kb.
səhifə1/5
tarix23.01.2018
ölçüsü399,02 Kb.
#40481
  1   2   3   4   5


ÖNSÖZ

Din duygusu ilk insan Hz. Adem’den bu tarafa insanoğlun da varolagelmiştir. İnsanlardaki bu inanma duygusu çeşitli tapınma şekillerinde gerçekleşir. Hz.Adem’le birlikte gelen tavhid inancı, tek Allah’a inanma durumu zamanla yozlaşarak başka akidelere, inanç şekillerine ve ibadetlere dönüşmüştür. Allah Teala bu yozlaşmaya nedeniyle peygamber göndermiştir ve onları doğru ve hak bunlar aracılığı ile çağırmıştır. Allah Teala kendi yoluna(Tevhid Yoluna) dönülmemesi durumunda dünya ve ahiret azabıyla cezalandıracağını bildirmiştir.

İşte bu nokta da bizim tez konusudur. İnsanlara bu dünya ve ahirette başlarına gelen ve gelecek olan azabın sebepleri ve türlerini ele alacağız.

Tezimiz bir “Giriş” ve “İki Bölüm” den oluşmaktadır. Giriş bölümünde azabın kelime ve terim manası anlatmaya çalıştık. Birinci bölümde ise genel olarak azabın sebeplerini açıklamaya çalıştık. Tezimizin ana bölümünü oluşturan ikinci bölümde ise insanların başlarına gelen ve gelecek olan azap türlerini ele aldık.

Bize bu tezimizde; uygun bir ortam hazırlamak suretiyle yardımcı olan Eğitim Merkezi Müdürümüz Sayın Zeki YAVUZYILMAZ hocama; derslerdeki katkılarından dolayı diğer hocalarıma; hem derslerde hem de tezimde yardımcı olan sayın Kadir DİNÇ hocama arkadaşlarıma ve eşime teşekkürleri bir borç bilirim.

Gayret ve çalışma bizden muvaffakiyet Allah’tandır.

Uğur KURU

Mart-2005


kısaltmalar
ÖNSÖZ…………………………………………………………………………………………………………….I

içindekiler……………………………………………………………………………………………….II-III

kısaltmalar………………………………………………………………………………………………….IV
giriş

AZAB KAVRAMI

A.Sözlük Anlamı…………………………………………………………………………………………….1

B.Terim Anlamı…………………………………………………………………………………………… 2
1.BÖLÜM

AZAB SEBEBLERİ

I. İTİKADİ SEBEPLER …………………………………………………………………………………3

A. Küfür…………………………………………………………………………………………………………3

B. Elçileri inkar…………………………………………………………………………………………..5

C. Nifak ………………………………………………………………………………......................6

II. AMELİ SEBEBLER ……………………………………………………………………………..……8

A. Emirlere Uymamak……………………………………………………………………………….8

1.Namaz……………………………………………………………………………………………………8

2.Zekat …………………………………………………………………………………………………….9

B. Zulüm ……………………………………………………………………………………….………….10

C. Yetim hakkı …………………………………………………………………………………….……11

D. Ölçü Ve Tartıda Hile……………………………………………………………….…….…….11

E. Şımarıklık……………………………………………………………….……………………………12

F. Faiz.Yemek …………………………………………………………………………………….……13

III. AHLAKİ SEBEPLER ……………………………………………………………………….……13

A. Dünya Sevgisi …………………………………………………………………….………….…..13

B. Yeryüzünde Fitne ve Fesat Çıkarmak……………………………………………..14

C. Kibir……………………………………………………………………………………………………….15

D. Çekiştirmek………………………………………………………………..………………………..16

E. Haset………………………………………………………………………………………………………17

F. İftira………………………………………………………………………….……………………………18

G. Nimete Karşı Nankörlük………………………………….………………………………..19

H. Eşcinsellik…………………………………………………………………………………………….19

2.BÖLÜM

AZAB ÇEŞİTLERİ

I.DÜNYEVİ AZAB ……………………………………………………………………………………….20

A. Nuh Kavmi ve Tufan……………………………………………………………….………….20

B. Ad Kavmi ve Azabı…………………………………………………………………….………..23

C. Semud Kavmi ve Azabı………………………………………………..………….……….25

D. Lut Kavmi ve Azabı……………………………………………………………………..……..28

E. Medyenliler , Eykeliler ve Azabları……………………..…………………….…….31

F. Nemrut, Kavmi ve Azabı………………………………..…………………………………34

G. Firavun , Kavmi ve Azabları………………………………………………………………35

H. İsrail Oğulları ve Azabları ………………………………………………………………..40

1- İsrail oğulları’nın Azabı Hak Etme Nedenleri…………………………………….42

a- Buzağıya Tapınma………………………………………………………………………….42

b- Nankörlük ………………………………………………………………………………………44

c- Sözlerinde Durmamaları…………………………………………………………………44

d- Elçilerini Yalanlamaları……………………………………………………………………45

e- Allah’ın Cihad Emrine Karşı Korkaklık Göstermeleri ve Allah’la İstihza…………………………………………………………………………………………………………….45

f- Kutsal Kitaplarını Tahrif Veya Sadece Bir Kısmını Uygulamaları……46

g- İhanet……………………………………………………………………………………………. 46

h- Allah’a Karşı Yalan Uydurmaları ……………………………………………………47

ı- Allah’ın Emrini Yerine Getirmekte Nazlanmaları……………………………47

j- İfsat…………………………………………………………………………………………………47

k- Sebt ( Cumartesi) Yasağını Çiğnemeleri……………………………………….48

2- İsrailoğulları’nın Azabı hak etme Nedenleri………………………………………48

a- Samiri’nin azabı …………………………………………………………………………….48

b- Maymuna çevrilme………………………………………………………………..……….49

c- Zillet, Meskenet, Gadap………………………………………………………………….49

d- Sürgün…………………………………………………………………………………………….50

e- Saika……………………………………………………………………………………………….50

f- Racfe………………………………………………………………………………………………..50

I . Sebeliler ve Arim Seli…………………………………………………………………………50

J. Fil Vakası ……………………………………………………………………….…………………….53

II. UHREVİ AZAB………………………………………………………………………………………..55

A. Cehennem …………………………………………………..……………………………………….55

1- Nar………………………………………………………………………………………………………55

2- Cahim………………………………………………………………………………………………….56

3- Hutame ………………………………………………………………………………………………57

4- Sakar.…………………………………………………………………………………………………57

5- Leza…………………………………………………………………………………………………… 58

6- Hâviye………………………………………………………………………………………………. 59

7- Ğassâk, Hamîm, Zakkûm………………………………………………………………….60

8- Sadid …………………………………………………………………………………….…………..61

9- Sair…………………………………………………………………………………….……………… 62

SONUÇ…………………………………………………………………………………………….……………63

BİBLİYOGRAFYA………………………………………………………………………….…………….65

KISALTMALAR
a.g.e :Adı geçen eser

Ank. :Ankara

a.y. :Aynı yer

b. :İbn(oğul)

Bas. : Baskı

Bkz. :Bakınız

(c.c.) : Celle Celaluhu


  1. :Cilt

Çev. :Çeviren

İst. :İstanbul

Mad. :Madde

(r.a.) :Radıyallahu anh(um)



  1. :Sayfa

(s.a.v.) :Sallallahu aleyhi ve selem

sy. :sayı

T.D.V.İ.A. :Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi

t.y. : tarih yok

v.b. :ve benzeri

v.d. :ve devamı

Yay. :Yayınları

GİRİŞ

AZAB KAVRAMI

A- Sözlük Manası

Azab kelimesi sözlükte azb kökünden gelmektedir. Azb bir kimseyi bir şeyden engellemek vazgeçirmek; uzubet, yemeğin ve suyun tatlı olması; i’zab, bir şeyi tatlı yapmak; isti’zab ise tatlı su istemek1; azab ve ta’zib ise acı, eziyet, elem, ceza vermek manasındadır.

Bazılarına göre azabın aslı azib ve azub kökünden gelmektedir. Bu mastarların manası ise şiddetli susuzluktan dolayı yemeği bırakmak manasındadır. Bu, hayatın tadını kaçıran şey demektir. Buna göre azab insanı aç ve susuz kalmaya götürür ve böylece hayatın tadı kalmaz. Bazılarına göre de azab azabetün kökünden gelmektedir. Bu mastar kamçının ucuyla vurmak manasına gelmektedir. 2

Kuran-ı Kerim’de azab kavramı türevleriyle birlikte 490 yerde geçmektedir ve de genel olarak Allah’ın emir ve nehiylerine karşı gelenlere verilen ceza anlamında kullanılmıştır. Azab anlamına gelen pek çok kelime Kuran-ı Kerim’de kullanılmaktadır. Nar, cehennem, ricz, hizy, ikab vs. gibi.



B-Terim Manası

Terim olarak azabı, dört durumda inceleyebiliriz. 1.si Allah’ın kullarına bu dünyada verdiği azablar; 2.si Allah’ın ahirette vereceği azablar; 3.sü insanların birbirlerine yaptıkları işkence ve azablar, sonuncusu ise Allah’ın had cezası olarak takdir ettiği azablar.

1. grup azab çeşidinde Kur’an’da ismi geçen kavimlerin azabı hep bu şekilde olmuştur. Nuh, Hud, Salih, vb… kavimleri yok eden ya bir tufan ya bir deprem yada bir sayha olmuştur. Bu durumlarla ilgili ileriki bölümlerde daha ayrıntılı bilgiler verilecektir.

2. grup azab çeşidi ise Allah Teala’nın ahirette cehennemiyle insanları korkuttuğu azab durumudur. Kuran-ı Kerim’de de bu manayı ve tanımı destekleyici pek çok ayeti kerime bulunmaktadır. « De ki: O halde niçin günahlarınızdan dolayı (Allah) size azab ediyor.»3 « İnkar eden kimselere çetin azab vardır fakat inanan yararlı iş yapanlara ise bağışlanma ve büyük bir ödül vardır. »4 , « Sonra, haksızlık edenlere sonsuz azabı tadın. Kazanmış olduklarınızdan başka bir şey için mi cezalandırılıyorsunuz? denir.»5()

3. grupta ise insanların birbirlerine yapmış olduğu işkenceleri de Kur’an azap olarak isimlendirmiştir. Nitekim Araf Suresinde Firavun’un büyücülere6 ve İsrail oğullarına7 yaptıkları işkencelerle ilgili olarak azab ifadesi geçmektedir.

4. grup ise Allah Teala’nın had cezası olarak tekdir etmiş olduğu azabdır. Nitekim Nur suresinde zina eden kişinin cezasından bahsedilirken “….içinizden Allah’a ve ahiret gününe inanan bir topluluk o ikisinin azabına(cezasına) şahid olsun….” ifadesi geçmektedir.



BİRİNCİ BÖLÜM

AZAB SEBEPLERİ

I-İTİKÂDÎ SEBEPLER

A) Küfür

Küfür, tamamen örtmek, gizlemek demektir. Küfür kelimesi sözlükte bir şeyin üstünü örten, kapatan manasında bir fiilden türetilmiş bir mastardır. Küfrü benimseyene ‘fıtri yeteneği köreltip örten’ anlamında kafir denir. Kur’an-ı Kerim’de küfür kelimesi türevleriyle birlikte pek çok yerde geçmektedir. Ayrıca cahd (bilerek inkar etmek), işrak (ortak koşmak) ve tekzib (yalanlamak), inkar (kabul etmemek, reddetmek) kavramları da küfür manasına kullanılmıştır. Tuğyan (azmak), zulüm, ism (günah işlemek), fısk kelimeleri de kafirleri nitelemek için yer verilmiştir. 8

İşte bu anlamlarından dolayı, bir hakikati gizlemeye, kabul etmemeye, bir iyiliği veya nimeti inkar etmeye bunun kadrini bilmemeye küfr denilir. İman düşüncesini örtme eylemi olan küfür, imanın karşıtı olduğu gibi, şükrün de karşıtı olur. İmanın karşıtı olan küfür, inanmamak, kabul etmemek, tanımamak anlamlarına gelir. Küfranı nimet, şükrünü eda etmemek suretiyle nimete nankörlük etmektir.9

Fetih Suresinde iki defa geçen küffar, birincisinde inanmayanlar, ikincisinde çiftçiler anlamındadır.10

Hadid suresi ise küffar çiftçi manasındadır. Yani tohumu toprağa atıp gizlemesinden dolayı bu isim verilmiştir.11

Kefere kipi ise daha çok nimete nankörlük edenler anlamındadır. Aynı kökten gelen kefaret de günahı örten şey demektir.12 Yine tekfirde aynı manadadır.13

Mübalağalı kipi olan kefûr, nimete çok nankörlük edendir.14 Keffar ise kefûr’dan daha çok artı bildirir.15

İslam alimleri küfrü meydana geliş şekli ve sebepleri açısından dört’e ayırmışlardır.



  1. Küfr-ü İnkârî: Allah’ı, peygamberleri ve onların Allah’tan alıp getirdikleri esasları, kişinin kalbiyle tasdik etmemesi ve diliyle ikrar etmemesidir.

  2. Küfr-ü Cuhud: Kişinin bildiği halde iman etmemesi, inkarı tercih etmesidir. Buna İblis’in küfrü de denir.

  3. Küfr-ü İnâdî: Allah’ı kalbiyle ve diliyle tanıdığı halde kıskançlık, şöhret, makam düşkünlüğü, kavmiyetçilik gibi sebeplerle İslam’ı bir din olarak kabullenmemesidir.

  4. Küfr-ü Nifak: Kişinin inanılması gereken hususları diliyle ikrar ettiği halde kalben tasdik etmemesidir.16

Şirk’de küfrün bir çeşididir. Ancak Allah, şirki hiç bağışlamayacağını buyurmuştur. Allah’ı inkar ve haset dolayısıyla o’nun elçisini kabul etmemek, affedilmeyecek günahtır. Ancak her şirk küfür olduğu kadar, her küfür şirk değildir.17

Tarihteki pek çok kavmin yok olma ve azaba uğrama nedeni şirktir. Allah onlara kendisine şirk koştukları için elçiler göndermiştir. Fakat onlar bundan vazgeçmemişlerdir. Şirk, dünya hayatının nefsâni güdüm, mücerret akıl verilerine göre tanzim ettirir. Dolayısıyla fesada yol açar. Fesad da dünya hayatını topluma zehir eder. Bu durumda azapların en beterine düşülmüş olur. Uhrevî yönden ise azapların en büyüğüne sürükler. Zira dünyası Allah’ın emrinin dışında oluşan bir toplumun ahiretinin ne olacağı bellidir.18

İkinci bölümde inceleyeceğimiz Nuh, Hud, Salih, Lut ve Şuayb gibi kavimlere, peygamber gelme ve yok olma sebeplerinin başında de şirk gelir.

B) Elçileri İnkar

Geçmişteki kendisine peygamber gönderilen bütün kavimler peygamberlerini inkar yoluna sapmıştır. Nuh, Ad, Semud, Lut, Medyen ve Eyke vs. kavimler kendilerine gelen peygamberlerini inkar yolunu seçmişlerdir. 2. bölümde bu konuyu daha iyi inceleyeceğimizden bu konuyu kısa olarak vereceğiz.

Genel olarak kavimlerin peygamberlerini inkar sebebi ileri gelenlerinin (sosyetelerinin, zenginlerinin) şımarıklığı ve maddi gücün ellerinden çıkma korkusudur.19 Peygamberler gelmeden önce toplumlarda var olan sosyal sınıflanma ve buna bağlı olarak oluşan ekonomik gücün dağılımı sonucu zengin ve din adamları sınıfı toplumun en üst tabakasını oluştururlar. Bu tabaka toplumun bütün ekonomik gücünü, faaliyetlerini ellerinde bulundururlar. Toplumu yönlendirir ve kendi çıkarlarına göre yönetirler. Bu yönetme insanların heva ve heveslerine göre olunca toplumda bazı çirkin durumlar oluşur. Kötü ahlak yapısı toplumun içinde nüvelenir, filizlenir, yerleşir. Bu bozuk düşünce yapısı zamanla toplum tarafından içselleştirilir. Dini yaşantıymış gibi algılanmaya başlar. Eski düzgün yapı unutulur. Bu duruma heva ve heveslerine uyan din adamı kılığındaki insanlarda çanak tutar. Çünkü bu yapı onların ekmeğine yağ sürmektedir.

Toplumun bozulan yapısını düzeltmek ve tek tanrı inancını yerleştirmek üzere gelen peygamberlere ise bu yapıda ilk önce sosyete(ileri gelenler)grubu tarafından karşı çıkmakta ve onların yönlendirmesiyle toplumun içindeki basiret sahipleri kişiler hariç diğerleri de bu rüzgara ve kışkırtmaya ayak uydurmaktadır.20

Böylece bütün toplum (inananlar hariç) peygamberine karşı çıkmakta, onu horlamakta, alay etmekte hatta işkence etmektedir. Bu işkence olayı ölümle bile sonlanabilmektedir.21

C) Nifak

Nifak,gizli yola girmek,ikiyüzlülük etmek demektir. Nifak hareketine münafıklık denilir.22

Yüce Allah,münafıkları,kafirlerden daha şerli yapmıştır. “Doğrusu münafıklar, ateşin en aşağı tabakasındadırlar. Onlar için hiçbir yardımcı bulamazsın.23

Kur’an-ı Kerim’de münafıkların pek çok hasletinden bahsedilir. Bir kısmına burada değineceğiz.

1- Münafıklar hasta yürekli insanlardır. Her şeyden kuşku duyarlar. İman gönüllerine tam olarak yerleşmemiştir.24

2- Onlar önce inanırlar,sonra inkâr eder,sonra inanır ve sonra yine inkâr ederler ve kalpleri iyice katılaşır. Bu insanlar zayıf karakterlidirler. Sebatları yoktur.25

3- Allah’ı ve mü’minleri aldatmaya çalışırlar. Oysa onlar,kendilerini aldatırlar.26

4- Onlar,İslâm düşmanlarından yana olurlar.27

5- Fısklarından dolayı sadakaları kabul edilmez.28

6- Peygamberi incitirler.29

7- Sözlerine inandırmak için yemin ederler.30

8- İyiliğe engel olurlar.31

9- Huzuru bozarlar.32

10- Cimridirler ve sözlerinden cayarlar.33

11- Yoksul insanları küçük görürler.34

12- Korkaktırlar ve savaştan kaçarlar.35

13- Rahatlarına düşkündürler.36

14- Bölücülük yaparlar.37



II- AMELİ SEBEPLER

A-Emirlere Uymamak:

Vacip gibi ef’ali mükellefinden olan şeylerin gereğini yapmamak,yahut yasağından kaçınmamak kulun azaba uğramasına neden olur. Bunlardan belli başlıları şunlardır:



1. Namaz:

Namazı hafife alarak ifsad etmek, onu terk etmek şeklinde tezâhür eder. Meryem Suresinde Yüce Allah şöyle buyurur: “Nihayet onların peşinden öyle bir nesil geldi ki,bunlar namazı bıraktılar,nefislerinin arzularına uydular. Bu sebeple ileride azgınlıklarının cezasını çekecekler.”38 İşte bu ayette namazı terk edenler zamanla kötülüklere bulaşır. Çünkü kâmil manada kılınan namaz insanı bütün kötülüklerden alıkoyar.39Kötülüklerden uzaklaşan insan iyilik üzeredir. İyilik üzere olan bir insanda elbette felaha kavuşur.40 Burada şunu ifade etmek gerekir ki sahibini felaha ulaştırıp,azaptan koruyan namaz,gerçek namazdır. Şartlarına uygun,huşû içinde kılınan namazdır. Yoksa uyarı almış bir namaz azap getirir. Maun suresinde Yüce Allah:Şu namaz kılanların vay haline ! ki onlar namazlarında yanılmaktadırlar. Onlar gösteriş için ibadet yaparlar.41

İslâm’ın temel şartlarından olan namaz hususundaki ikaz gayet nettir. Bu tür ibadetleri hafife almak münafıkların yapabileceği gibi Müslümanların da bu hataya düşebilecekleri kesindir. Kılmayan veya onu hafife alanın azaba duçar olacağı kurtuluşa ermeyeceği,dünya ve ahirette yüzünün gülemeyeceği kesindir.

2.Zekat:

Zekat vermemek hem dünyada ve hem de ahirette azabı celbeden önemli faktördür. Zekatı vermemek cimrilikten kaynaklanan bir olaydır. Bu tipler Allah’ın verdiğini gizleyip başkalarına da cimriliği emrederler.42

Zekatını vermediği altın ve gümüş,develer,sığır ve koyunlardan ötürü,sahipleri azap görür.43 Bu hususu Allah Teâlâ söyle beyan ediyor: “Altın ve gümüşü yığıp da onları Allah yolunda sarf etmeyenler var ya işte onlara acı bir azabı müjdele!”44Zekat vermeyen,infakta bulunmayan,bu şekilde mal biriktirenler,eğer infak etmiş olsa bu denli mal biriktiremez. Binaenaleyh bulunduğu toplumda muhtaçlara duyarsız kalıp onlara aldırış etmeyenler için Allah Teala bu cezayı tehekkümlü(alaylı) müjde ile duyurmaktadır.45 Cimri insan, cimriliği ile dünyada kendi kendisini sıkıntıya sokmaktadır. Cimrilikle beraber o zor bir azap halini alır. Belki kendisini dünya hayatından fevkalade perişan eden hedefler belirler. Bu hedefler insanı kulluk şuurundan da uzaklaştırır. Firavun’un yapısına sokar. Zira o hırsı ile akıp giden nehirlere bile el koyma duygusuna kapılmıştır.46Sonunda varlığı ile Hz.Musa’ya karşı övünen Firavun helâk olup gitmiştir.

Sonuç olarak zekat, infakı, hayr-ı hasenatı terk edip cimrilik veya israf hastalığına yakalanan, Allah’ı unutan ne olursa olsun servet sahibi olacağım duygusuna kapılan fertlerden oluşan toplum, dünyada da ahirette de hüsrana uğrayanlardandır. Bu duygu sahiplerini dünyada sevimsiz, eşkıya ve terörün hedefi,ahirette de Zebani’nin meşgalesi, cehennemin yakıtı yapar.



B-Zulüm

Zulmün sınırını ve alanını tespit etmek fevkalâde güçtür. Zira bu,zalimin zulümdeki hırsına,şeytanın ve nefsin isteklerine uymasına bağlıdır. Her ne olursa olsun olay,zalimin zulmünün,azabını mutlaka çekeceği gerçeğidir.47

Ne malı,ne makamı ne de kariyeri zalimi bu azaptan kurtaramaz. İnsanların birbirlerini öldürmeleri zulümdür.48Birbirine sırtını dönmemek,güvensizlik,huzursuzluk toplumda insanı en ucuz meta haline getiren her şey zulümdür. Düşmanlıkta birleşmek,haksızca bir kişinin veya bir gurubun aleyhinde kampanya yapmak insanda doğuştan var olan iyi duyguları köreltir. Şiddeti,despotizmi körükler. Hz.Adem’in oğullarıyla başlayan öldürme olayı49 ateşe götüren en önemli sebeptir. Saldırganlıkları yüzünden Yahudilere bütün tırnaklı hayvanlar,koyun ve sığırın yağları haram kılınmıştır.İşte bu da bir azaptır.50

Toplumda işler keyfince yürürse, güçlü olan haklı çıkarsa, ahiret unutulursa, şehevî arzular öne çıkar51 ki bu toplum Kur’an’ın işaretiyle: “İşte onlar hayvanlar gibidir,hatta daha da sapık”52 hayvanileşmiştir. İnsaniyetten hayvanlığa iniş yapan bir toplum dünyada en büyük bir azap içindedir.

Kötülük yapmak, nasslara farklı bakmak,53 Kitab’ın (Allah korkusu) işine gelen kısmını alıp diğer tarafları atmak,54 Kitap’ta işlerine gelmeyen yerleri değiştirmek,55insanlara işkence yapmak,56; bütün bunlar zulmün bir çeşididir. Zalimler egoisttir. Her zaman kendi dediklerinin olmasını isterler. Bulundukları toprağın sadece kendilerine ait olmasını düşünürler. Kendilerinden başkasına ve başka düşünceye hayat hakkı tanımazlar.57

C-Yetim Hakkı

Zulüm ile yetim malı yemek,ateşin karına dolmasına yol açar. Çünkü yetim, küçük ve acizdir. Malına sahip olamamaktır. Bunun için tehdit,şiddetlidir. İnsanın karnının alevle dolması en çetin azap çeşididir.58

Mûrisler çoğu kez aralarında küçücük varisler bırakır. Terekenin taksiminde hataya düşülmemesi, yetimlerin haklarının kaybolmaması, onların sıkıntıya düşmemesi için Allah Teâlâ : “Yetim malı yemenin zulüm,yiyenlerin ateş yemiş”59olacağını tembihliyor. Zira yetim malı yemek cehenneme götürür.

Bütün bunlarla birlikte işin, ferdi ve toplumsal yaraları ve ızdırapları beraberinde getiren, geriden gelecek nesillere kötü yönde örnek teşkil eden bir boyutu da azabı katmerleştirmektir. Harama karşı yeterince duyarlı olmayan bir toplumu, haramı, yetim malı yemeyi meşrû bir zemine oturtma gibi sosyo-ekonomik bir tehlikesi vardır.



D)Ölçü Ve Tartıda Hile

İnsanları azaba sürükleyen sebeplerden birisi de ölçü ve tartı ile meydana gelen hiledir. Terazi, metre, hak ve hukukun hassas olduğu aletlerdir. Dolayısıyla Allah Teala insanları olabilecek hatalara, bu hatalar ve bu haklar sebebiyle insanı celbeden azaba karşı şöyle uyarmıştır. “Ölçü ve tartıda hile yapanların vay haline!”, “Hayır! (Ölçü ve tartıda hile yapılmaz), doğrusu sapanların yazısı siccindedir”.60 Siccin azabı ifade eder. Çeşitli manaları olmakla birlikte, ölçü ve tartıda hile yapanlar fâcir olur. Facirlerin ise yeri siccindir veya amel defterleri siccindedir.61 Ayette Allah Teala şöyle anlatır: “Onlar, insanlardan bir şey ölçüp aldıkları zaman ölçüyü tam yaparlar.” “tarttıkları zamansa eksik yaparlar.”62 Bu şekilde insanlara haksızlık etmek; onların sırtından geçinmek,onları sömürmek, alırken fazla, verirken noksan vermek demektir. Bu ise dünyada saadeti yok ederek, ahirette de Cehenneme sürükleyerek azaba götürür.63 Demek ki İslam, ölçü ve tartıda ki hassasiyeti ile sömürünün önüne set çekmiş olur. Buna uymayan bir toplumda sömürülünler, azaba içinde kıvrım kıvrım kıvranacaktır. Ticari hayat bozulacak, kişi satın almadığı şeyin parasını öder duruma düşecektir. Karşı taraf noksan tartma veya noksan ölçmek suretiyle satmadığı malın parasını alıp yiyecek veya çoluk çocuk büyütecektir. Silsile olarak böyle bir ortamda bu kazançlarla beslenen malın, maneviyat ve mukaddesat üzere olması mümkün değildir.



Yüklə 399,02 Kb.

Dostları ilə paylaş:
  1   2   3   4   5




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin